What productive conflict can offer a workplace | Jess Kutch

Çeviri: Zeynep Koçyiğit Gözden geçirme: Eren Gokce

I am a labor organizer,

Ben bir sendika idarecisiyim.

2013'de coworker.org adında, teknolojinin yardımı ile insanların

and in 2013, I cofounded an organization called coworker.org

that uses technology to help people join with coworkers

iş arkadaşlarıyla bir araya gelip iş yerlerinde iyileştirmeler

and organize for improvements in the workplace.

yapmalarına yardım eden bir şirketin kurucularındanım.

Now, there are two kinds of reactions to what I do.

Yaptığım bu işe iki türlü tepki geliyor.

Actually, no, there are three.

Aslında hayır, üç tane var.

The first is complete confusion about what organizing is.

İlki, organize etmenin ne olduğu hakkındaki kafa karışıklığı.

When my doctor asked what I do and I told him,

Doktorum ne yaptığımı sorduğunda;

he thought I meant organizing, like, Marie Kondo-style.

Marie Kondo tarzı bir düzenlemeden bahsettiğimi düşündü.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

He was like, "Oh, that's so great, I could use some of that around here.

"Harika, burada da hasta dosyalarımı temizlemek için kullanabilirim",

I would love to clean up our patient files."

gibi şeyler söyledi.

And I had to explain to him that no, no, it's not that kind of organizing,

Ona o tarz bir organizasyon değil de daha çok ertesi gün işe gittiğinde

it's more like if you showed up to work tomorrow

hemşirelerin geniş kapsamlı maaş zammı istemek için

and all the nurses in the office had gotten together

toplanacakları bir organizasyon olduğunu söyledim.

to ask for an across-the-board raise.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

"Oh," he replied, and he got really quiet.

"Öyle mi?" dedi ve bir anda sessizleşti.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

Yeah, and that's the second kind of reaction:

Evet, bu da ikinci tepki türü: Rahatsız eden tür.

the uncomfortable kind.

People usually withdraw from the conversation

İnsanlar çoğunlukla sohbeti bırakıp konuşacak başka birilerini buluyorlar.

and find someone else to talk to.

Finally, there's the third reaction,

Son olarak, üçüncü tepki var: Heyecanlı olan.

the excited one,

the, "Oh my God, yes! We need this!"

"Aman tanrım, evet buna ihtiyacımız var" deyip bir hikâye anlatmaya başlayanlar.

And someone always proceeds to tell me a story.

It's always a story about a job or a coworker or a friend

Bu hikâye her zaman bir iş, iş arkadaşı

veya işte korkunç şeylere katlanan bir kişi hakkında oluyor.

who's enduring something awful at work.

What I've noticed is that there is never a neutral response to what I do.

Farkettim ki, yaptığım işe hiçbir zaman tarafsız bir tepki olmuyor.

You're either repelled by it,

Ya iğreniyorsunuz ya da delicesine heyecanlanıyorsunuz.

or you're struck with a lightning bolt of excitement.

Peki neden işim bu kadar güçlü tepkilere sebep oluyor?

So why does my work stir up such strong reactions?

My hunch is that it's about conflict.

Benim önsezim çelişki ile alakalı olması.

If you have power in your workplace,

Belki CEO ya da bir tür kıdemli lider olarak iş yerinizde bir güce sahipseniz,

maybe as a CEO or a senior leader of some kind,

bu gücün zorlanmasından rahatsız oluyorsunuz.

you're going to feel uncomfortable with that power being challenged.

But if you lack power, or you know someone who lacks it and needs it,

Fakat gücünüz yoksa veya eksik olup ona ihtiyacı olan birini tanıyorsanız,

you might grab me by the shoulders and shake me, you're so pumped.

heyecandan beni omuzlarımdan kaldırıp sallamak isteyebilirsiniz.

Ancak hepimiz çatışmanın iş yerimize sunabileceğini anlayarak yararlanabiliriz.

But really, we can all benefit from understanding

what conflict can offer in our workplaces.

İş yerimizdeki güç eşitsizliği bir gerçek.

The power imbalance in our workplace is real,

and it's constantly changing.

Güç rollerimiz ve statümüze göre sıklıkla değişiyor.

Power moves between us, depending on our roles and status.

Bazen bu ofis politikası gibi hissettirebilir, değil mi?

Now, sometimes this can feel like office politics, right?

Which is never fun.

Ki bu da hiçbir zaman eğlenceli değil.

But when we contest for power thoughtfully

Ancak iş arkadaşlarımızla düşünerek güç için itiraz ettiğimizde

and together with our coworkers,

it can be incredibly productive.

acayip verimli olabiliyor.

And it's that kind of productive conflict

Bu bugün konuşmak istediğim türden üretken bir çatışma,

that I want to talk to you all about today,

bazılarımızı rahatsız edebilecek türden bir çatışma.

the kind that can make some of us uncomfortable.

İş adamları, çalışanlarıyla politika ve kararlarla ilgili

Business leaders should embrace

when their workers conflict with policies and decisions,

anlaşmazlığa düştüklerinde

both for what it teaches us

bize öğrettikleri ve aramızdaki bağlılığı gösterdiği için sıcak karşılamalılar.

and for what it says about our commitment to each other.

So what do I mean by "productive conflict"?

Peki "üretken çatışma" ile ne demek istiyorum?

Well, let me tell you a story.

Size bir hikâye anlatmama izin verin.

In 2016, a store employee for an outdoor retailer --

2016'da bir açık hava mağaza elemanı,

I'll call her "Alex" --

ona Alex diyeceğim...

Alex patronunun yanına gidip zam istedi, patronu ise pozisyonuna göre

Alex approached her boss and asked for a raise.

Now, she was told her pay was fairly standard for her position

bir meblağ aldığını ve bu yetkiye sahip olmadığını söylemiş.

and that her boss didn't even have the authority to give such a raise.

And that was supposed to be the end of the conversation.

Bu konuşmanın beklenen sonuydu.

Cevaptan mutsuz olan Alex, eve gittiğinde coworker.org'da kurumsal ofisten

Unhappy with that answer,

Alex went home, and she decided to create a campaign on coworker.org,

mağaza çalışanlarına zam yapılmasını istediği bir kampanya başlatıyor.

asking the corporate office to give raises to store employees.

Within days, employees from around the country

Günler içerisinde, yurt genelinden çalışanlar

began joining Alex's effort and sharing their own stories

Alex'in çabalarına katılmaya ve saatte 11- 12 dolar kadar olan maaşlarını

about what they were earning --

11, 12 dollars an hour --

kendi kazanç hikâyelerini zorluklarıyla paylaştılar.

and how that wage was impacting their lives.

Some even shared that they had quit recently

Bazıları işi bırakıp daha fazla ödeyen

rakipler için çalışmaya başlamışlar.

to work for competitors who paid more.

But here's the thing: they also shared that they didn't want to quit,

Aslında işlerini sevdiklerini, şirketin misyonlarına inandıklarını,

they liked their job, they believed in the company's mission,

vazgeçmek istemediklerini söylüyorlar.

but for them, the pay issue was a growing problem in their work lives.

Ama onlar için maaş mevzusu iş hayatlarında

büyüyen bir problem oluşturuyor.

Well, after weeks of this groundswell of employee activism,

Çalışan eylemlerinin ani artışından haftalar sonra

ülke genelindeki şehirlerde şirket, %5 ve %15 oranında

the company decided to raise wages

maaşları artırmaya karar verdi.

by five to 15 percent in cities across the country.

And that's what I mean by productive conflict:

Üretken çatışmadan kastettiğim budur.

pushing up against the things that aren't working for us

Başka bir seçenek olmadığında

when there exists no other path forward.

bize uymayan şeylere karşı çıkmak.

The other thing I learned in doing this work

İşimi yaparken öğrendiğim başka bir şey de,

insanlar işlerine ve meslektaşlarına önem verdikleri zaman

is that people engage in productive conflict

when they care about their jobs and their coworkers.

üretken çatışmanın parçası olmak istiyorlar.

Now, that surprised me at first.

Aslında bu ilk başta beni şaşırttı.

Sitemizde en kötü iş ve iş yerlerinde

I expected the worst jobs, the worst workplaces,

to have the most employee activism on our site,

çalışan aktivizmi olmasını bekliyordum.

but the opposite is often true.

Ama tam tersi çoğunlukla doğru.

When we come together, we can accomplish great things.

Beraber olduğumuzda müthiş şeyler başarabiliriz.

At one company,

Bir firmada kıyafet kurallarından,

there are more than 50 campaigns by employees there

yasal güvenlik kaygılarına kadar çeşitli konularda çalışanların

on issues ranging from dress code changes to legitimate safety concerns.

elliden fazla kampanyası var.

And get this:

Şunu bilin ki: Aynı şirket sektördeki en düşük gönüllü devir oranına

that same company has the lowest voluntary turnover rate

of any major chain in its sector.

ayrıca yüksek verimlilik oranlarından birine sahip.

And it also has one of the higher productivity rates as well.

Business leaders: you shouldn't fear conflict,

Yöneticiler: Çelişkiden korkmamalı ve ortaya çıktığı zaman bastırmamalısınız.

and you shouldn't try to tamp down on it

the minute it bubbles up in your workforce.

While it can introduce uncertainties that can be difficult to manage,

Yönetilmesi zor olabilecek belirsizlikler doğrurabilirken, bu belirsizlikler

those uncertainties are trying to tell you something

size dikkat etmeniz gereken temel bir sorunu anlatmaya çalışır.

about an underlying problem that needs your attention.

And I think this is especially important right now,

Özellikle teknolojinin işleri değiştirdiği ve işimizi oluşturan yapıların,

you know, as technology transforms nearly everyone's job

Sanayi Devrimi'nden beri görülmeyen bir hızla değişti bu zamanda,

and as the structures that contain our work

are changing at a pace not seen since the Industrial Revolution.

önemli olduğunu düşünüyorum.

We all need to be shaping and participating in the future of work.

Hepimiz işin geleceğine katılmalı ve şekillendirmeliyiz.

We all need to be challenging and changing the parts of our work lives

Hepimiz iş hayatımızın aksamış olan kısımlarını değiştirmeli

ve zorlamalıyız.

that are broken.

Umuyorum ki gelecek sefer iş arkadaşınız patronunuza gidecek bir mektuba imzanızı

So I hope the next time a coworker invites you

maybe to join a sign-on letter to your boss,

istediğinde ya da birkaç iş arkadaşınız sizi yeni sağlık planı ile ilgili

or a group of employees asks for a meeting

to discuss their concerns about the new health care plan,

endişelerini paylaşmak üzere toplantıya davet ettiğinde bunu

I hope you'll consider it an opportunity

daha iyi bir iş ortamı, daha güçlü bir iş ve ya hepimize yarar bir ekonomi

to build a better workplace,

oluşturmak için bir fırsat olarak değerlendirirsiniz.

a stronger business

and an economy that works for all of us.

Thank you.

Teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkış)