Stop being a bystander in your own life | Tracy Edwards

107,820 views ・ 2020-07-22

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Saliha Karatepeli Gözden geçirme: Nihal Aksakal
00:13
Being able to navigate is an extraordinary gift,
0
13254
3725
Rota oluşturabilmek sıra dışı bir yetenek
00:17
and there is nothing like it in the world.
1
17003
2093
ve dünyada eşi benzeri yok.
00:19
I get no more sense of satisfaction greater than leaving a port
2
19120
6682
Bir limandan ayrılıp tayfamı ve teknemi güvenli bir şekilde bir limandan diğerine
00:25
and knowing that I can get my team and my boat
3
25826
4397
belki de üç, dört, beş, altı kilometre öteye
götürebileceğimi bilmekten başka hiçbir şey
00:30
safely from that port to another port,
4
30247
2465
00:32
maybe three, four, five, six thousand miles away.
5
32736
3600
beni böylesine memnun edemez.
00:37
Being at sea, for me, is ...
6
37019
2278
Benim için denizde olmak...
00:39
it's total freedom,
7
39321
1538
Tam anlamıyla özgürlük
00:40
and it is the ultimate opportunity to be you,
8
40883
5124
ve kendin olmak için en büyük fırsat demek
00:46
because you can't be anything else.
9
46031
1715
çünkü başka bir şey olamazsın.
00:47
You are naked in front of your peers on a boat.
10
47770
2807
Teknedeki tayfa önünde olduğun gibisin.
00:50
It is a small area.
11
50601
1424
Küçük bir alan.
00:52
Maiden is 58 feet long.
12
52049
2235
Maiden 17 metre uzunluğunda.
00:54
There's 12 women in a 58-foot boat.
13
54308
2399
17 metrelik teknede 12 kadın var.
00:56
I mean, you are literally up against each other,
14
56731
2744
Kelimenin tam anlamıyla dip dibesin,
00:59
and so you have to be you.
15
59499
2456
yani kendin olmak zorundasın.
01:01
The greatest moment for me when I'm sailing
16
61979
3275
Denize açıldığımda benim için en güzel an
01:05
is the moment that the land disappears.
17
65278
3039
karanın kaybolduğu andır.
01:08
It's an indescribable moment of --
18
68341
2844
Tarif edilemez
bir nefes kesilme anıdır,
01:11
(Gasps)
19
71209
1094
01:12
adventure and no turning back,
20
72327
3507
macera ve geri dönüşü yok,
01:15
and just you and the boat and the elements.
21
75858
4317
sadece sen, tekne ve doğa unsurları.
01:20
I wish everyone could experience this at least once in their lives.
22
80199
3737
Herkesin hayatında bir kere bunu deneyimlemesini isterim.
01:23
The further you get away from land,
23
83960
2056
Karadan uzaklaştıkça
01:26
the more you kind of fit into yourself.
24
86040
2754
kendine daha fazla yaklaşıyorsun.
01:28
It is you,
25
88818
1230
Bu sensin,
01:30
how do we get to the next place,
26
90072
1593
sıradaki yere nasıl ulaşacağız,
01:31
how do we stay alive,
27
91689
1455
nasıl hayatta kalacağız,
01:33
how do we look after each other
28
93168
2602
birbirimize nasıl sahip çıkacağız
01:35
and what do we do to get to the other side.
29
95794
2420
ve diğer tarafa geçmek için ne yapmalıyız.
01:38
So the question I get asked the most when I go and do talks
30
98670
3704
Konuşmalara gittiğimde en çok gelen soru:
01:42
is "How do you become an ocean-racing sailor?"
31
102398
3864
"Nasıl okyanusları aşan bir denizci oldun?"
01:46
And that's a really good question.
32
106286
1730
Gerçekten iyi bir soru.
01:48
And I've always wanted to say "I had a vision,
33
108040
3413
Hep şunu söylemek istedim:
"Bir düşüm vardı, hayale dönüştü,
01:51
which became a dream,
34
111477
1205
01:52
which became an obsession,"
35
112706
2459
sonra da takıntıya dönüştü."
01:55
but, of course, life's not like that,
36
115189
2016
Ancak hayat böyle değil.
01:57
and one thing I'm really anxious for people to know about me
37
117229
3576
İnsanların benim hakkımda öğrenmelerinden endişelendiğim,
02:00
is that my life hasn't gone from A to B --
38
120829
2731
hayatımın A noktasından B'ye gitmediği.
02:03
because how many people can say their lives just go from A to B;
39
123584
3159
Çünkü kaç insan hayatının A'dan B'ye gittiğini söyleyebilir,
02:06
they think, "I'm going to do this," and they go and do it?
40
126767
3277
"Bunu yapacağım." diye düşünüp yaparlar?
02:10
So I tell the truth.
41
130953
1556
Yani gerçeği söylüyorum.
02:12
And the truth is that I was expelled from school when I was 15 years old,
42
132533
3434
15 yaşında okuldan atıldım
02:15
and my long-suffering headmaster sent a long-suffering note
43
135991
4653
ve çilekeş müdürüm çilekeş anneme
özetle eğer Tracy okul koridorlarına bir daha adımını atarsa
02:20
to my long-suffering mother,
44
140668
1342
02:22
basically saying that if Tracy darkens these doors of the school again,
45
142034
4658
polisi arayacaklarına dair
02:26
then we will call the police.
46
146716
1706
çilekeş bir not gönderdi.
02:28
And my mum took me and she said,
47
148446
3785
Annem beni alıp
"Tatlım, eğitim herkese göre değildir" dedi.
02:32
"Darling, education is not for everyone."
48
152255
3202
02:35
And then she gave me the best piece of advice anyone has ever given me.
49
155481
3742
Sonra da bana hiç kimsenin vermemiş olduğu en iyi tavsiyeyi verdi.
02:39
She said, "Every single one of us is good at something,
50
159247
3318
"Her birimizin iyi olduğu bir şey var,
02:42
you just have to go and find what that is."
51
162589
2814
sadece gidip onun ne olduğunu bulmak gerek" dedi.
02:45
And at the age of 16, she let me go backpacking off to Greece.
52
165427
3728
16 yaşında Yunanistan'a gitmeme izin verdi.
02:49
I ended up working on boats, which was OK --
53
169715
3001
Teknelerde çalışmaya başladım, fena değildi.
02:52
17 years old, didn't really know what I wanted to do,
54
172740
3318
17 yaşında ne yapmak istediğimi pek bilmiyordum,
02:56
kind of going with the flow.
55
176082
1820
akışına bırakmıştım.
02:57
And then on my second transatlantic,
56
177926
2711
İkinci kez atlantik ötesine açıldığımda
03:00
my skipper said to me, "Can you navigate?"
57
180661
2404
kaptanım "Rotayı bulabilir misin?" dedi.
03:03
And I said, "Of course I can't navigate,
58
183089
1933
Ben de "Tabii ki rota bulamam,
bölme işlemine geçmeden okuldan atıldım" dedim.
03:05
I was expelled before long division."
59
185046
1763
03:06
And he said, "Don't you think you should be able to navigate?
60
186833
2917
"Rota bulmayı öğrenmen gerektiğini düşünmüyor musun?
03:09
What happens if I fall over the side?
61
189774
1796
Ya bana bir şey olsa?
03:11
Stop being a bystander in your own life,
62
191594
1914
Hayatına seyirci kalma,
03:13
stop looking at what you're doing
63
193532
1893
ne yaptığına bakmayı bırak
03:15
and start taking part."
64
195449
1722
ve bir parçası ol." dedi.
03:17
This day, for me, was the day that my whole life started.
65
197839
3540
O gün benim için tüm hayatımın başladığı gündür.
03:21
I learned to navigate in two days --
66
201403
2017
Rota bulmayı iki günde öğrendim
03:23
and this is someone who hates numbers
67
203444
2079
ve bunu sayılardan nefret eden,
03:25
and sees them as hieroglyphics.
68
205547
1618
onları hiyeroglif olarak gören biri olarak yaptım.
03:27
It opened up avenues and opportunities to me that I could never have imagined.
69
207872
4244
Bana hiç hayal edemeyeceğim yollar ve fırsatlar sağladı.
03:32
I actually managed to get a ride on a Whitbread Round the World Race boat.
70
212140
3725
Hatta Whitbread Round the World Race'de bir tekne bulmayı bile başardım.
03:35
It was with 17 South African men and me.
71
215889
3085
17 Güney Afrikalı ve ben vardım.
03:38
I was 21 years old,
72
218998
1885
21 yaşındaydım
03:40
and it was the longest nine months of my life.
73
220907
2145
ve hayatımın en uzun dokuz ayıydı.
03:43
But I went as a cook,
74
223076
1674
Aşçı olarak katıldım,
03:44
I managed to survive until the end,
75
224774
1709
sonuna kadar dayanmayı başardım
03:46
and when I got to end of this race,
76
226507
1731
ve yarışın sonuna geldiğimde
03:48
I realized that there were 230 crew in this race,
77
228262
3840
yarışta 230 mürettebat olduğunu fark ettim.
03:52
and three women,
78
232126
1166
Üç kadın vardı
03:53
and I was one of them.
79
233316
1151
ve ben de onlardan biriydim.
03:54
And I'm a lousy cook.
80
234491
1603
Kötü bir aşçıyım.
03:56
I'm a really good navigator.
81
236118
1744
İyi bir rotacıyım.
03:58
I think the second most profound thought in my entire life was:
82
238759
4629
Sanırım hayatımdaki en bilge ikinci düşünce şuydu:
04:03
"No man is ever going to allow me to be a navigator on their boat, ever."
83
243412
5571
"Hiçbir adam teknesinde rotacı olmama izin vermeyecek, asla."
04:09
And that is still the case today.
84
249393
1899
Günümüzde de durum hâlâ böyle.
04:11
In 35 years of the Whitbread,
85
251316
1757
Whitbread'in 35. yılında,
04:13
there's only been two female navigators that haven't been on an all-female cruise,
86
253097
3919
tamamı kadınlardan oluşan bir sefere katılmamış sadece iki kadın rotacı vardı
04:17
and that's how Maiden was born.
87
257040
1508
ve Maiden böyle ortaya çıktı.
04:18
That was the moment I thought, "I've got something to fight for."
88
258572
3493
"Uğruna savaşacak bir şeyim var." diye düşündüğüm an o andı.
04:22
And I had no idea that I wanted to have this fight,
89
262089
3829
Bu mücadeleye girmek istediğimden haberim bile yoktu
04:25
and it was something that I took to like a duck to water.
90
265942
4500
ve çok kolay gördüğüm bir şeydi.
04:30
I discovered things about myself that I had no idea existed.
91
270932
4558
Kendimde, varlığından haberim olmayan şeyler keşfettim.
04:35
I discovered I had a fighting spirit,
92
275836
2493
Mücadeleci bir ruhum olduğunu keşfettim,
04:38
I discovered I was competitive --
93
278353
1752
şimdiye kadar hiç bilmediğim
04:40
never knew that before --
94
280129
1613
rekabetçi yönümü keşfettim
04:41
and I discovered my second passion,
95
281766
3604
ve ikinci tutkumu keşfettim,
04:45
which was equality.
96
285394
2231
o da eşitlik.
04:47
I couldn't let this one lie.
97
287649
2318
Bunun durmasına izin veremezdim.
04:49
And it became not just about me wanting to navigate on a boat
98
289991
3547
Bu artık sadece benim bir teknede rotacı olmak için
04:53
and having to put my own crew together
99
293562
2202
kendi mürettebatımı toplamak,
04:55
and my own team,
100
295788
1375
kendi takımımı kurmak,
04:57
raise my own money, find my own boat,
101
297187
2117
kendi paramı kazanmak,
kendi teknemi bulmak istememle alakalı değildi.
04:59
so that I could be navigator.
102
299328
1911
05:01
This was about women everywhere.
103
301263
1565
Bu her yerdeki kadınlarla ilgiliydi.
05:02
And this was when I realized
104
302852
2166
Muhtemelen hayatımın kalanını
05:05
that this was probably what I was going to spend the rest of my life doing.
105
305042
3852
bunu yaparak geçireceğimi o zaman anladım.
05:08
It took ages for us to find the money
106
308918
1845
1989 Whitbread Round the World Race'e
05:10
to do the 1989 Whitbread Round the World Race.
107
310787
2632
katılabilmek için para bulmamız çok uzun zaman aldı.
05:13
And as we looked at all the big,
108
313443
2009
Yarış için hazırlanmış yepyeni parlak tekneleriyle,
05:15
multimillion pound, all-male projects around us,
109
315476
3750
büyük, milyonlarca liralık,
05:19
with their brand-new shiny boats designed for the race,
110
319250
3835
tamamı erkeklerden oluşan projeleri etrafımızda görünce
05:23
we realized this was not going to be us.
111
323109
3092
bunlardan biri olamayacağımızı fark ettik.
05:26
We had to make this up as we went along.
112
326225
1929
Bunu zamanla elde edecektik.
05:28
No one had enough faith in us to give us this kind of money.
113
328178
2957
Hiç kimsenin bize o kadar parayı verecek kadar inancı yoktu.
05:31
So I mortgaged my house,
114
331159
1352
Böylece evimi ipotek ettirdim
05:32
and we found an old wreck with a pedigree,
115
332535
3602
ve köklü bir enkaz bulduk.
05:36
an old Whitbread boat --
116
336161
1154
Güney Afrika'da bulduğumuz
05:37
it had already been around the world twice --
117
337339
2116
çoktan dünyayı iki kez dolaşmış
05:39
in South Africa.
118
339479
1272
eski bir Whitbread teknesiydi.
05:40
We somehow persuaded some guy to put it on a ship
119
340775
2596
Bir şekilde birini, onu gemiye koymaya
05:43
and bring it back to the UK for us.
120
343395
2379
ve bizim için Birleşik Krallık'a getirmeye ikna ettik.
05:45
The girls were horrified at the state of the boat.
121
345798
3457
Teknenin durumunu görünce kızlar dehşete kapılmıştı.
05:49
We got a free place in a yard.
122
349632
1810
Tersanede bir yerimiz vardı.
05:51
We got her up on the hard and we redesigned her,
123
351466
3218
Onu alabanda kaldırdık ve yeniden tasarladık,
05:54
we ripped her apart,
124
354708
1443
parçalara ayırdık,
05:56
we did all the work ourselves.
125
356175
2304
tüm işi kendimiz yaptık.
05:58
It was the first time that anyone had ever seen women in a shipyard,
126
358503
3302
Gemi tersanesinde kadın ilk kez görülüyordu,
06:01
so that was quite entertaining.
127
361829
1583
bundan dolayı oldukça ilginçti.
06:03
Every morning when we would walk in,
128
363436
1992
Her sabah oraya girdiğimizde
06:05
everyone would just gawk at us.
129
365452
1983
herkes bakakalırdı.
06:07
But it also had its advantages, because everyone was so helpful.
130
367459
3747
Ancak avantajları da vardı çünkü herkes çok yardımseverdi.
06:11
We were such a novelty.
131
371230
2174
Böylesi bir yeniliktik.
06:13
You know, we got given a generator, an engine --
132
373428
2811
Bize jeneratör verdiler, motor verdiler, bilirsiniz:
06:16
"Do you want this old rope?"
133
376263
1417
"Bu eski halatı ister misiniz?"
06:17
"Yep."
134
377704
1182
"Evet."
06:18
"Old sails?"
135
378910
1170
"Eski yelkenleri?"
"Evet, onları da alalım."
06:20
"Yep, we'll have those."
136
380104
1162
06:21
So we really made it up as we went along.
137
381290
2191
Yani gerçekten de zamanla tamamladık.
06:23
And I think, actually, one of the huge advantages we had was,
138
383505
4127
Düşünüyorum da aslında sahip olduğumuz en büyük avantaj,
06:27
you know, there was no preconceived idea
139
387656
2912
tamamı kadın bir mürettebatın
06:30
about how an all-female crew would sail around the world.
140
390592
2930
dünyaya nasıl yelken açacağına dair bir ön yargılı fikir olmamasıydı.
06:33
So whatever we did was OK.
141
393546
2467
Ne yaparsak uygundu.
06:36
And what it also did was it drew people to it.
142
396037
4019
Bu ayrıca insanları da çekti.
06:40
Not just women --
143
400080
1151
Sadece kadınları değil,
06:41
men, anyone who'd ever been told,
144
401255
2414
cinsiyetinden, ırkından, renginden ya da sebebi her neyse
06:43
"You can't do something because you're not good enough" --
145
403693
2799
"Bunu yapamazsın çünkü yeterince iyi değilsin." denilen
06:46
the right gender or right race or right color, or whatever.
146
406516
3003
erkekleri veya herhangi birilerini de.
06:49
Maiden became a passion.
147
409543
2823
Maiden bir tutku haline geldi.
06:52
And it was hard to raise the money --
148
412390
3163
Para bulmak zordu,
bize sponsor olmayan yüzlerce şirket vardı.
06:55
hundreds of companies wouldn't sponsor us.
149
415577
2082
06:57
They told us that we couldn't do it,
150
417683
2333
Bize yapamayacağımızı söylediler,
07:00
people thought we were going to die ...
151
420040
2458
öleceğimizi düşünüyorlardı...
07:02
You know, guys would literally come up to me and say,
152
422522
2550
Hatta adamlar bana gelip gerçekten şunları söylerdi:
07:05
"You're going to die."
153
425096
1200
"Öleceksiniz."
07:06
I'd think, "Well, OK, that's my business, it's not yours."
154
426320
3280
"Peki, tamam, bu beni ilgilendirir, seni değil." diye düşünürdüm.
07:09
In the end, King Hussein of Jordan sponsored Maiden,
155
429948
2620
Sonunda Ürdün Kralı Hüseyin, Maiden'a sponsor oldu
07:12
and that was an amazing thing --
156
432592
2439
ve bu harika bir şeydi.
07:15
way ahead of his time, all about equality.
157
435055
2531
Zamanının çok ötesinde, bir eşitlikçiydi.
07:17
We sailed around the world with a message of peace and equality.
158
437610
3070
Barış ve eşitlik mesajımızla dünyada yelken açtık.
07:20
We were the only boat in the race with a message of any kind.
159
440704
3508
Yarışta böylesi bir mesaja sahip olan tek tekneydik.
07:24
We won two legs of the Whitbread --
160
444236
2358
Whitbread yarışının iki etabını kazandık,
07:26
two of the most difficult legs --
161
446618
1643
en zorlu iki etabıydı
07:28
and we came second overall.
162
448285
1635
ve genel sonuçta ikinciydik.
07:29
And that is still the best result for a British boat since 1977.
163
449944
4475
Bu 1977'den beri bir İngiliz teknenin aldığı en iyi sonuç.
07:34
It annoyed a lot of people.
164
454443
1709
Birçok insanı sinirlendirdi.
07:36
And I think what it did at the time --
165
456176
1852
O zaman neye sebep olduğunu fark etmedik.
07:38
we didn't realize.
166
458052
1244
07:39
You know, we crossed the finishing line, this incredible finish --
167
459320
3189
Bitiş çizgisini geçtik, olağanüstü bitiş çizgisini.
07:42
600 boats sailing up the Solent with us;
168
462533
2845
600 tekne bizimle birlikte Solent'i geçiyordu,
07:45
50,000 people in Ocean Village chanting "Maiden, Maiden" as we sailed in.
169
465402
6952
biz yaklaşırken Ocean Village'deki 50.000 insan "Maiden, Maiden" diye bağırıyordu.
07:52
And so we knew we'd done something that we wanted to do
170
472378
2801
İstediğimiz şeyi yaptığımızı biliyorduk
07:55
and we hoped we'd achieved something good,
171
475203
2763
ve iyi bir şey başaracağımızı umuyorduk
07:57
but we had no idea at the time how many women's lives we changed.
172
477990
5300
ama o zaman kaç tane kadının hayatının değiştiğini bilmiyorduk.
Güney Okyanusu benim en sevdiğim okyanus.
08:04
The Southern Ocean is my favorite ocean.
173
484018
1905
08:05
Each ocean has a character.
174
485947
1627
Her okyanusun bir karakteri vardır.
08:07
So the North Atlantic is a yomping ocean.
175
487598
2856
Kuzey Atlantik uzun uzadıya bir okyanus.
08:10
It's a jolly, go-for-it, heave-ho type of --
176
490478
4017
Şen, kafasına göre, vira salpa,
08:14
have-fun type of ocean.
177
494519
1729
eğlenmene bak tarzında bir okyanus.
08:16
The Southern Ocean is a deadly serious ocean.
178
496272
3707
Güney Okyanusu ise ölümüne ciddi bir okyanus.
08:20
And you know the moment when you cross into the Southern Ocean --
179
500003
4196
Güney Okyanusu'na geçtiğin anda bilirsin,
08:24
the latitude and longitude --
180
504223
1664
enlemi ve boylamı,
08:25
you know when you're there,
181
505911
1580
oraya geldiğinde bilirsin ki
08:27
the waves have been building,
182
507515
1571
dalgalar birikiyordur,
08:29
they start getting big whitecaps on the top,
183
509110
2531
üzerilerinde büyük beyaz köpükleri olan dalgalar.
08:31
it becomes really gray,
184
511665
1453
Ortam çok grileşir,
08:33
you start to get sensory deprivation.
185
513142
2051
duyusal yoksunluk yaşamaya başlarsın.
08:35
It is very focused on who you are and what you are
186
515556
4881
Etrafındaki bu devasa ıssızlıkta
kim olduğuna ve ne olduğuna çok odaklanırsın.
08:40
with this massive wilderness around you.
187
520461
3277
08:44
It is empty.
188
524118
1151
Bomboş.
08:45
It is so big and so empty.
189
525293
3421
Çok büyük ve çok boş.
08:49
You see albatrosses swirling around the boat.
190
529297
2858
Albatrosların tekne etrafında uçuştuğunu görebilirsin.
08:52
It takes about four days to sail through their territory,
191
532179
2953
Onların bölgesinden geçmek yaklaşık dört gün sürer,
08:55
so you have the same albatross for four days.
192
535156
2499
yani dört gün boyunca aynı albatros manzarası.
08:57
And they find us quite a novelty,
193
537679
1715
Bizi oldukça tuhaf buluyorlar.
08:59
so they literally windsurf off the wind that comes off the mainsail
194
539418
5396
Ana yelkenden gelen rüzgarda sörf yaparlar
09:04
and they hang behind the boat,
195
544838
2786
ve teknenin arkasında takılırlar.
09:07
and you feel this presence behind you,
196
547648
1866
Arkanda bir varlık hissedersin
09:09
and you turn around,
197
549538
1185
ve arkanı döndüğünde
09:10
and it's this albatross just looking at you.
198
550747
2084
sana bakan bir albatros vardır.
09:12
We sold Maiden at the end of the race --
199
552855
1980
Maiden'ı yarışın sonunda sattık,
09:14
we still had no money.
200
554859
1370
hâlâ paramız yoktu.
09:16
And five years ago, we found her,
201
556253
2048
Beş sene önce onu bulduk,
09:18
at the same time as a film director decided
202
558325
2579
aynı zamanda bir film yönetmeni
09:20
he wanted to make a documentary about Maiden.
203
560928
2817
Maiden hakkında bir belgesel çekmeye karar verdi.
09:23
We found Maiden,
204
563769
1151
Maiden'ı bulduk,
09:24
she burst back into my life
205
564944
1377
hayatıma tekrar girdi
09:26
and reminded me a lot of things I had forgotten, actually,
206
566345
3318
ve aslında, yıllar sonra
unuttuğum birçok şeyi hatırlattı:
09:29
over the years,
207
569687
1296
09:31
about following my heart and my gut
208
571007
2628
Kalbimi ve içgüdülerimi dinlemeyi,
09:33
and really being part of the universe.
209
573659
2467
gerçekten evrenin bir parçası olmayı.
09:36
And everything I find important in life,
210
576150
4099
Hayatta önemli gördüğüm her şeyi
09:40
Maiden has given back to me.
211
580273
1675
Maiden bana geri verdi.
09:41
Again, we rescued her --
212
581972
2087
Yine, onu kurtardık.
Bir kitle fonu oluşturduk,
09:44
we did a Crowdfunder --
213
584083
1173
09:45
we rescued her from the Seychelles.
214
585280
2022
onu Seychelles'ten kurtardık.
09:47
Princess Haya, King Hussein's daughter,
215
587326
2308
Kral Hüseyin'in kızı Prenses Haya
09:49
funded the shipping back to the UK and then the restoration.
216
589658
3605
Birleşik Krallık'a geri gönderilmesini ve sonra da restorasyonunu finanse etti.
09:53
All the original crew were involved.
217
593287
1815
Asıl mürettebat tamamen dahildi.
09:55
We put the original team back together.
218
595126
1948
Asıl ekibi tekrar toparladık.
09:57
And then we decided, what are we going to do with Maiden?
219
597640
2798
Sonra Maiden ile ne yapacağımıza karar verdik.
10:00
And this, for me, really was the moment of my life
220
600462
2754
Bu benim için geriye dönüp
10:03
where I looked back on every single thing that I'd done --
221
603240
3096
yaptığım her şeye baktığım hayatımın anıydı:
10:06
every project, every feeling,
222
606360
2142
Her proje, her his,
10:08
every passion, every battle, every fight --
223
608526
3024
her tutku, her savaş, her kavga.
10:11
and I decided that I wanted Maiden to continue that fight
224
611574
3112
Gelecek nesil için Maiden'ın bu mücadeleye
10:14
for the next generation.
225
614710
1519
devam etmesini istediğime karar verdim.
10:16
Maiden is sailing around the world on a five-year world tour.
226
616253
3292
Maiden, beş yıllık bir dünya turunda dünya çapında yelken açıyor.
10:19
We are engaging with thousands of girls all over the world.
227
619569
4144
Dünyanın dört bir yanındaki binlerce kız çocuğu ile iletişime geçiyoruz.
10:23
We are supporting community programs that get girls into education.
228
623737
4571
Kızları eğitime yönlendiren toplum programlarını destekliyoruz.
10:28
Education doesn't just mean sitting in a classroom.
229
628332
3121
Eğitim sadece bir sınıfta oturmaktan ibaret değildir.
10:31
This, for me, is about teaching girls you don't have to look a certain way,
230
631477
5133
Bence bu, kız çocuklarına belirli bir bakışa sahip olmalarının gerekmediğini,
belli bir şekilde hissetmek zorunda olmadıklarını,
10:36
you don't have to feel a certain way,
231
636634
2389
belirli bir şekilde davranmak zorunda olmadıklarını öğretmekle ilgili.
10:39
you don't have to behave a certain way.
232
639047
1883
10:40
You can be successful,
233
640954
1199
Başarılı olabilirsin,
hayallerinin peşinden gidebilirsin
10:42
you can follow your dreams
234
642177
1249
10:43
and you can fight for them.
235
643450
1517
ve onlar için mücadele verebilirsin.
10:44
Life doesn't go from A to B.
236
644991
1699
Hayat A'dan B'ye ilerlemez.
10:46
It's messy.
237
646714
1158
Karmakarışıktır.
10:47
My life has been a mess from beginning to end,
238
647896
2812
Hayatım başından sonuna kadar karmakarışık
10:50
but somehow I've got to where we're going.
239
650732
2617
ama bir şekilde şu an gittiğim yöne ulaştım.
10:53
The future for us and Maiden looks amazing.
240
653373
3771
Biz ve Maiden için gelecek harika gözüküyor.
10:57
And for me,
241
657168
1628
Benim için bu
10:58
it is all about closing the circle.
242
658820
2161
çemberi kapatmakla ilgili.
11:01
It's about closing the circle with Maiden
243
661005
2519
Çemberi Maiden ile kapatmakla
11:03
and using her to tell girls
244
663548
2663
ve onu, kız çocuklarına şunu söylemek için kullanmakla ilgili:
11:06
that if just one person believes in you,
245
666235
2407
Sadece bir insan bile size inanıyorsa
11:08
you can do anything.
246
668666
1175
her şeyi yapabilirsiniz.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7