A theory of everything | Emily Levine

Emily Levine: bir düzenbazın herşeye ait teorisi

439,922 views ・ 2009-04-09

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cem Akköse Gözden geçirme: Ayşe Demirel
00:12
I am going to talk about myself,
0
12160
3000
Kendimle ilgili konuşacağım,
00:15
which I rarely do, because I --
1
15160
3000
bunu nadiren yaparım, çünkü
00:18
well for one thing, I prefer to talk about things I know nothing about.
2
18160
5000
hakkında hiçbirşey bilmediğim şeylerle ilgili konuşmayı tercih ederim.
00:23
And secondly, I'm a recovering narcissist.
3
23160
5000
Ve ikincisi, ben iyileşmekte olan bir narsistim.
00:28
(Laughter)
4
28160
2000
(Kahkahalar)
00:30
I didn't know I was a narcissist actually.
5
30160
2000
Ben aslında bir narsist olduğumun farkında değildim.
00:32
I thought narcissism meant you loved yourself.
6
32160
3000
Narsizmin kendini sevmek anlamına geldiğini düşünürdüm.
00:35
And then someone told me there is a flip side to it.
7
35160
2000
Sonra biri bana madalyonun diğer yüzü olduğunu söyledi.
00:37
So it's actually drearier than self-love;
8
37160
2000
Sonuçta bu durum kendini sevmekten daha derin bişey.
00:39
it's unrequited self-love.
9
39160
3000
Bu karşılıksız bir sevgi.
00:42
(Laughter)
10
42160
4000
(Kahkahalar)
00:46
I don't feel I can afford a relapse.
11
46160
3000
Bir çöküşle başedemeyeceğimi düşünüyorum.
00:49
But I want to, though, explain
12
49160
3000
Ama ben yine de
00:52
how I came to design my own particular brand of comedy
13
52160
3000
kendime ait komediyi nasıl ouşturduğumu açıklamak istiyorum
00:55
because I've been through so many different forms of it.
14
55160
2000
çünkü onun çok farklı boyutlarından geçtim.
00:57
I started with improvisation,
15
57160
2000
İlk başta doğaçlamayla başladım.
00:59
in a particular form of improvisation called theater games,
16
59160
4000
Tiyatral oyunlar olarak adlandırılan bir doğaçlama şekliyle başladım,
01:03
which had one rule,
17
63160
2000
bunun bir tane kuralı vardı,
01:05
which I always thought was a great rule for an ethic for a society.
18
65160
3000
bu kuralın bir topluluk etiği için önemli bir kural olduğunu düşünüyorum.
01:08
And the rule was, you couldn't deny the other person's reality,
19
68160
4000
Bu kural, bir başkasının gerçeğini görmezden gelemezsiniz,
01:12
you could only build on it.
20
72160
2000
sadece onun üzerine bişeyler kurabilirsinizdir.
01:14
And of course we live in a society that's all about
21
74160
3000
Ve biz diğer kimselerin gerçeklerinin sürekli hor görüldüğü
01:17
contradicting other peoples' reality.
22
77160
2000
bir toplulukta yaşıyoruz.
01:19
It's all about contradiction,
23
79160
2000
Tamamen hor görme üzerine,
01:21
which I think is why I'm so sensitive to contradiction in general.
24
81160
3000
ve bu nedenle de hor görme üzerinde oldukça hassasım.
01:24
I see it everywhere.
25
84160
2000
Bunu heryerde görüyorum.
01:26
Like polls. You know, it's always curious to me
26
86160
3000
Örneğin anketler. Bilirsiniz, bana hep ilginç gelen birşeydir,
01:29
that in public opinion polls
27
89160
2000
toplumların görüşlerini belirlemeye yönelik anketlerde
01:31
the percentage of Americans who don't know the answer to any given question
28
91160
4000
sorulan soruların cevabını bilen Amerikalıların oranı
01:35
is always two percent.
29
95160
2000
genellikle yüzde ikidir.
01:37
75 percent of Americans
30
97160
3000
Amerikalıların yüzde yetmişbeşi
01:40
think Alaska is part of Canada.
31
100160
2000
Alaska'nın Kanada'nın bir parçası olduğunu düşünürler.
01:42
But only two percent don't know the effect
32
102160
3000
Ama sadece yüzde ikisi Arjantin'deki mali çöküşün
01:45
that the debacle in Argentina will have on the IMF's monetary policy --
33
105160
5000
IMF'nin para politikasına etkisini bilmekte
01:50
(Laughter)
34
110160
1000
(Kahkahalar)
01:51
seems a contradiction.
35
111160
3000
bu bir çelişki.
01:54
Or this ad that I read in the New York Times:
36
114160
3000
Ya da New York Times'ta okuduğum reklam şöyleydi:
01:57
"Wearing a fine watch speaks loudly of your rank in society.
37
117160
4000
"İyi bir saat kullanmak sizin toplumdaki yerinizi gösterir söyler.
02:01
Buying it from us screams good taste."
38
121160
3000
Bunu bizden almak ise güzel bir çığlıktır."
02:04
(Laughter)
39
124160
2000
(Kahkahalar)
02:06
Or this that I found in a magazine called California Lawyer,
40
126160
3000
Ya da Kaliforniya Avukatları adlı dergide okuduğum başka bir yazı
02:09
in an article that is surely meant for the lawyers at Enron.
41
129160
4000
ki bence Enron'daki avukatlar için yazılmıştı.
02:13
"Surviving the Slammer: Do's and Don'ts."
42
133160
4000
"Hapishanede hayatta kalmak için yapılması ve yapılmaması gerekenler."
02:17
(Laughter)
43
137160
1000
(Kahkahalar)
02:18
"Don't use big words."
44
138160
2000
"Çok iddialı sözler etmeyin"
02:20
(Laughter)
45
140160
1000
(Kahkahalar)
02:21
"Learn the lingua franca."
46
141160
3000
"Ortak dili öğrenin"
02:24
(Laughter)
47
144160
7000
(Kahkahalar)
02:31
Yeah. "Lingua this, Frankie."
48
151160
2000
Evet. Lingua this Frankie.
02:33
(Laughter)
49
153160
3000
(Kahkahalar)
02:36
And I suppose it's a contradiction that I
50
156160
3000
Ve bir çelişki daha var
02:39
talk about science when I don't know math.
51
159160
4000
ben matematik bilmediğimde bilim konuşurum.
02:43
You know, because -- and by the way to I was so grateful to Dean Kamen
52
163160
3000
Çünkü--bu arada Dean Kamen'e de minnettarım
02:46
for pointing out that one of the reasons,
53
166160
2000
kendisi bayanların bilim ve teknolojiye
02:48
that there are cultural reasons
54
168160
2000
bulaşmamalarıyla ilgili
02:50
that women and minorities don't enter the fields of science and technology --
55
170160
4000
kültürel gerekçeleri ifade etmişti.
02:54
because for instance, the reason I don't do math is,
56
174160
3000
benim matematiği bilmeme nedenim
02:57
I was taught to do math and read at the same time.
57
177160
4000
bana aynı anda matematik yapma ve okuma yapma öğretildi.
03:01
So you're six years old, you're reading Snow White and the Seven Dwarves,
58
181160
3000
Altı yaşındasınız ve Pamuk Prenses ve Yedi Cüceleri okuyorsunuz.
03:04
and it becomes rapidly obvious
59
184160
2000
Bir süre sonra
03:06
that there are only two kinds of men in the world:
60
186160
2000
dünyada sadece iki tür erkek olduğuna inanmaya başlarsınız,
03:08
dwarves and Prince Charmings.
61
188160
2000
cüceler ve prens.
03:10
And the odds are seven to one against your finding the prince.
62
190160
3000
Ve yedi taneyi birbiriyle topladığında sonuç bir prenstir.
03:13
(Laughter)
63
193160
3000
(Kahkahalar)
03:16
That's why little girls don't do math. It's too depressing.
64
196160
3000
Bu yüzden küçük kızlar matematik yapmazlar. Bu çok sıkıcıdır.
03:19
(Laughter)
65
199160
6000
(Kahkahalar)
03:25
Of course, by talking about science
66
205160
2000
Şüphesiz bilim hakkında konuşarak
03:27
I also may, as I did the other night,
67
207160
2000
diğer taraftan
03:29
incur the violent wrath of some scientists
68
209160
4000
bazı fencilerin şiddetli tepkilerini çektim
03:33
who were very upset with me.
69
213160
3000
bana kızgındılar.
03:36
I used the word postmodern as if it were OK.
70
216160
5000
Postmodern kavramını herşey yolunda anlamında kullandım.
03:41
And they got very upset.
71
221160
3000
Onlar da bana kızdılar.
03:44
One of them, to his credit, I think really just wanted to engage me
72
224160
3000
İçlerinden birinin gerçekten
03:47
in a serious argument.
73
227160
2000
beni ciddi bir makalenin yazarlarına eklemeyi istediğini düşündüm.
03:49
But I don't engage in serious arguments.
74
229160
3000
Ama ciddi makalelerde yer almak istemem.
03:52
I don't approve of them
75
232160
2000
Onları kabul etmem
03:54
because arguments, of course, are all about contradiction,
76
234160
3000
çünkü makaleler çelişkilerle ilgilidir.
03:57
and they're shaped by the values that I have questions with.
77
237160
2000
Ve onları değerler şekillendirir.
03:59
I have questions with the values of Newtonian science,
78
239160
4000
Newton biliminin değerleri hakkında sorularım var.
04:03
like rationality. You're supposed to be rational in an argument.
79
243160
4000
RAsyonellik gibi, bir makalede rasyonel olmalısınız.
04:07
Well rationality is constructed
80
247160
2000
Rasyonellik Christie Hefner tarafından oluşturulmuştur.
04:09
by what Christie Hefner was talking about today,
81
249160
3000
Kendisi akıl-beden ayrımı
04:12
that mind-body split, you know?
82
252160
2000
hakkında konuşmuştur. Biliyor musunuz?
04:14
The head is good, body bad.
83
254160
3000
Akıl iyi, beden kötüdür.
04:17
Head is ego, body id.
84
257160
2000
Akıl ego, beden iddir.
04:19
When we say "I," -- as when Rene Descartes said,
85
259160
2000
"Ben" dediğimizde -Rene Descartes'in de dediği gibi,
04:21
"I think therefore I am," --
86
261160
3000
"Düşünüyorum öyleyse varım"-
04:24
we mean the head.
87
264160
2000
aklımızı kastederiz.
04:26
And as David Lee Roth sang in "Just a Gigolo,"
88
266160
3000
David Lee Roth'un da "Just a Gigolo"şarkısında dediği gibi
04:29
"I ain't got no body."
89
269160
3000
"Benim bedenim yok."
04:32
That's how you get rationality.
90
272160
4000
Bu rasyonelleiği nasıl algıladığınızdır.
04:36
And that's why so much of humor
91
276160
2000
İşte bu yüzden beden
04:38
is the body asserting itself against the head.
92
278160
4000
akıldan daha fazla mizah üretmektedir.
04:42
That's why you have toilet humor and sexual humor.
93
282160
3000
Bu yüzden cinsel mizahımız var.
04:45
That's why you have the Raspyni Brothers
94
285160
2000
Bu yüzden Raspyni KArdeşlerde
04:47
whacking Richard in the genital area.
95
287160
4000
Rİchard cinsel bölgeye vurur.
04:51
And we're laughing doubly then
96
291160
2000
Ve biz buna gülüyoruz
04:53
because he's the body, but it's also --
97
293160
3000
çünkü O bedendir, ama aynı zamanda--
04:56
Voice offstage: Richard.
98
296160
1000
Dış ses: Richard
04:57
Emily Levine: Richard. What did I say?
99
297160
2000
Emily Levine: Richard. Ben ne dedim?
04:59
(Laughter)
100
299160
1000
(Kahkahalar)
05:00
Richard. Yes but it's also the head,
101
300160
2000
Richard. Evet O aynı zamanda da akıldır,
05:02
the head of the conference.
102
302160
3000
konferansın aklı.
05:05
That's the other way that humor --
103
305160
2000
Bu mizahın--
05:07
like Art Buchwald takes shots at the heads of state.
104
307160
4000
Eminim Art Buchwald'ın sahnede aklına darbeler alması
05:11
It doesn't make quite as much money as body humor I'm sure --
105
311160
3000
bedene ilişkin mizah kadar para kazandırmıyordur--
05:14
(Laughter)
106
314160
2000
(Kahkahalar)
05:16
but nevertheless, what makes us treasure you and adore you.
107
316160
3000
bizim sizdeki hazineyi keşfetmemizin ve sizi sevmemizin nedenidir.
05:19
There's also a contradiction in rationality in this country though,
108
319160
4000
Aynı zamanda bu ülkede rasyonellikte de bir çelişki vardır,
05:23
which is, as much as we revere the head,
109
323160
3000
o da, her ne kadar akla saygı duysak da
05:26
we are very anti-intellectual.
110
326160
2000
oldukça anti-entellektüel olmamızdır.
05:28
I know this because I read in the New York Times,
111
328160
4000
Bunu biliyorum çünkü New York Times'ta
05:32
the Ayn Rand foundation took out a full-page ad
112
332160
3000
Ayn Rand Vakfı'nın 11 Eylül sonrasında
05:35
after September 11,
113
335160
2000
tam sayfa reklamını gördüm,
05:37
in which they said, "The problem is not Iraq or Iran,
114
337160
4000
orada "Sorun Irak ya da İran değildir
05:41
the problem in this country, facing this country
115
341160
4000
Sorun bu ülkededir ve
05:45
is the university professors and their spawn."
116
345160
3000
bu ülkeyle yüzleşmek üniversite profesörleri ve onların takipçileridir." diyordu.
05:48
(Laughter)
117
348160
8000
(Kahkahalar)
05:56
So I went back and re-read "The Fountainhead."
118
356160
2000
Sonra ben geri döndüm ve "The Fountainhead"i tekrar okudum.
05:58
(Laughter)
119
358160
2000
(Kahkahalar)
06:00
I don't know how many of you have read it.
120
360160
2000
İçinizden kaçınızın onu okuduğunu bilmiyorum.
06:02
And I'm not an expert on sadomasochism.
121
362160
4000
Ve ben sadomazoizm konusunda uzman değilim.
06:06
(Laughter)
122
366160
1000
(Kahkahalar)
06:07
But let me just read you a couple of random passages from page 217.
123
367160
5000
Ama size 217. sayfadan bikaç paragraf okumak istiyorum.
06:12
"The act of a master
124
372160
2000
"O'nun acı veren ve aşağılayıcı
06:14
taking painful contemptuous possession of her,
125
374160
3000
delilikleri aynı zamanda
06:17
was the kind of rapture she wanted.
126
377160
2000
O'nun istediği sevinçlerdi.
06:19
When they lay together in bed it was,
127
379160
3000
Yatakta birlikte yattıklarında
06:22
as it had to be, as the nature of the act demanded,
128
382160
3000
olan şey, doğal olarak olması gereken
06:25
an act of violence.
129
385160
3000
bir şiddetti.
06:28
It was an act of clenched teeth and hatred. It was the unendurable.
130
388160
4000
O, sıkılmış dişlerdi. Dayanılmazdı.
06:32
Not a caress, but a wave of pain.
131
392160
3000
Bir ilgi değil acıydı.
06:35
The agony as an act of passion."
132
395160
3000
Bir tutku olarak acı çekmekti".
06:38
So you can imagine my surprise
133
398160
2000
Artık The New Yorker'da
06:40
on reading in The New Yorker
134
400160
3000
Federal Hazine Başkanı Alan Greenspan'ın
06:43
that Alan Greenspan, Chairman of the Federal Reserve,
135
403160
3000
Any Rand'in kendisinin mentörü olduğunu söylediğini
06:46
claims Ayn Rand as his intellectual mentor.
136
406160
3000
okuduğumda yaşadığım şaşkınlığı tahmin edebilirsiniz.
06:49
(Laughter)
137
409160
3000
(Kahkahalar)
06:52
It's like finding out your nanny is a dominatrix.
138
412160
3000
Bu, dadınızın kaba ve baskın bir kadın olduğunu farketmeniz gibi birşey.
06:55
(Laughter)
139
415160
2000
(Kahkahalar)
06:57
Bad enough we had to see J. Edgar Hoover in a dress.
140
417160
4000
J. Edgar Hoover'i bir elbise içinde görmek yeterince kötüydü.
07:01
Now we have to picture Alan Greenspan
141
421160
2000
Şimdi ise elimizde Alan Grrenspan'in
07:03
in a black leather corset, with a butt tattoo that says,
142
423160
2000
deri bir korse giydiği ve kalçasında "Şimdi enflasyonu kırbaçla" yazan
07:05
"Whip inflation now."
143
425160
2000
bir dövme bulunan bir resmi var.
07:07
(Laughter)
144
427160
8000
(Kahkahalar)
07:15
And Ayn Rand of course, Ayn Rand
145
435160
2000
Ve şüphesiz Any Rand,
07:17
is famous for a philosophy called Objectivism,
146
437160
2000
Any Rand Objektivizm denilen bir felsefesiyle bilinir,
07:19
which reflects another value of Newtonian physics,
147
439160
3000
ve objektivite
07:22
which is objectivity.
148
442160
2000
Newton fiziğinin bir diğer değeridir.
07:24
Objectivity basically is constructed
149
444160
3000
Objetivite temel olarak
07:27
in that same S&M way.
150
447160
3000
S ve M gibi oluşturulmuştur.
07:30
It's the subject subjugating the object.
151
450160
3000
Nesneyi subjektif olarak değerlendiren subjedir.
07:33
That's how you assert yourself.
152
453160
2000
Bu kendinizi kanıtlama yolunuzdur.
07:35
You make yourself the active voice.
153
455160
2000
Kendinizi aktif olarak seslendirirsiniz.
07:37
And the object is the passive no-voice.
154
457160
3000
Ve obje pasif sessizliktir.
07:40
I was so fascinated by that Oxygen commercial.
155
460160
3000
Ben Oxygen şirketinden çok etkilenmiştim.
07:43
I don't know if you know this but --
156
463160
4000
Bunu bilip bilmediğinizden emin değilim ama--
07:47
maybe it's different now, or maybe you were making a statement --
157
467160
3000
belki şimdi durum farklıdır--
07:50
but in many hospital nurseries across the country,
158
470160
3000
ama ülkedeki birçok hastanenin kreşinde
07:53
until very recently anyway, according to a book by Jessica Benjamin,
159
473160
4000
Jessica Benjamin'in kitabına göre
07:57
the signs over the little boys cribs read,
160
477160
3000
erkek çocuklarının karyolalarında
08:00
"I'm a boy,"
161
480160
2000
"Ben bir erkek çocuğuyum" yazar.
08:02
and the signs over the little girls cribs read,
162
482160
2000
Kız çocuklarının karyolalarında ise
08:04
"It's a girl." Yeah.
163
484160
3000
"Bu bir kız çocuğu" yazar. Evet.
08:07
So the passivity was culturally
164
487160
4000
Sonuç olarak küçük kızların üzerine
08:11
projected onto the little girls.
165
491160
2000
bir edilgelik gölgesi düşmüş olur.
08:13
And this still goes on as I think I told you last year.
166
493160
3000
Ve söylediğim gibi bu geçen yıl bile devam eden bir uygulamaydı.
08:16
There's a poll that proves --
167
496160
2000
Bir ankette--
08:18
there was a poll that was given by Time magazine,
168
498160
4000
Time dergisinde yayınlanan bir ankette--
08:22
in which only men were asked, "Have you ever had sex
169
502160
3000
Erkeklere "Hoşlanmadığınız bir bayanla
08:25
with a woman you actively disliked?"
170
505160
4000
seks yaptınız mı?" diye sorulmuş.
08:29
And well, yeah.
171
509160
2000
Ve evet.
08:31
Well, 58 percent said yes,
172
511160
2000
Yüzde 58'i evet cevabını vermiş.
08:33
which I think is overinflated though
173
513160
2000
Bence bu biraz abartılı bir oran,
08:35
because so many men if you just say,
174
515160
2000
çünkü erkeklere sadece
08:37
"Have you ever had sex ... " "Yes!"
175
517160
2000
Seks yapmakla başlayan bir soru sorduğunuzda.. Evet derler.
08:39
They don't even wait for the rest of it.
176
519160
2000
Sorunun devamını beklemezler.
08:41
(Laughter)
177
521160
3000
(Kahkahalar)
08:44
And of course two percent did not know whether they'd had --
178
524160
3000
Ve şüphesiz yüzde ikisi ne yaptıklarını bilmezler.
08:47
(Laughter)
179
527160
3000
(Kahkahalar)
08:50
That's the first callback,
180
530160
2000
Bu benim dördüncü girişimimin
08:52
of my attempted quadruple.
181
532160
2000
geri çağrılmasıdır.
08:54
(Laughter)
182
534160
3000
(Kahkahalar)
08:57
So this subject-object thing,
183
537160
3000
Bu subje-obje ilişkisi
09:00
is part of something I'm very interested in
184
540160
3000
benim çok ilgimi çeken bir şeyin parçasıdır,
09:03
because this is why, frankly, I believe in political correctness.
185
543160
6000
çünkü ben bu yüzden politik doğruluğa inanıyorum.
09:09
I do. I think it can go too far.
186
549160
2000
Bunun çok ilerilere gidebileceğine inanıyorum.
09:11
I think Ringling Brothers may have gone too far
187
551160
3000
Ben, Ringling kardeşlerin New York Times'ta yayınlanan bir reklamla
09:14
with an ad they took out in the New York Times Magazine.
188
554160
2000
çok ilerilere gidebildiğine inanıyorum.
09:16
"We have a lifelong emotional and financial
189
556160
3000
"Biz Asya Filleri ortaklarına
09:19
commitment to our Asian Elephant partners."
190
559160
4000
ömür boyu süren bir duygusal ve finansal bağlılığa sahibiz."
09:23
(Laughter)
191
563160
2000
(Kahkahalar)
09:25
Maybe too far. But you know --
192
565160
2000
Belki çok uzaklara olabilir. Ama biliyorsunuz--
09:27
I don't think that
193
567160
5000
Ben, siyah bir insanın beyaz biriyle ilgili
09:32
a person of color making fun of white people
194
572160
2000
şaka yapmasıyla
09:34
is the same thing as a white person making fun of people of color.
195
574160
3000
beyaz bir insanın siyah biriyle ilgili şaka yapmasının aynı olmadığına inanıyorum.
09:37
Or women making fun of men is the same as men making fun of women.
196
577160
4000
Ya da bir kadının erkeklerle ilgili şaka yapmasıyla bir erkeğin kadınlarla ilgili şaka yapması...
09:41
Or poor people making fun of rich people, the same as rich people.
197
581160
2000
Ya da fakirlerin zenginlerle ilgili şaka yapması
09:43
I think you can make fun of the have but not the have-nots,
198
583160
3000
Bence sahip olunanla ilgili şaka yapılabilir ama olunmayanla ilgili yapılamaz,
09:46
which is why you don't see me making fun of
199
586160
3000
Bu yüzden Kenneth Lay etkileyici eşiyle
09:49
Kenneth Lay and his charming wife.
200
589160
3000
ilgili şaka yapamaz.
09:52
(Laughter)
201
592160
1000
(Kahkahalar)
09:53
What's funny about being down to four houses?
202
593160
3000
Dört tane eve sahip olmanın nesi komik?
09:56
(Laughter)
203
596160
2000
(Kahkahalar)
09:58
And I really learned this lesson
204
598160
3000
Ve ben bu dersi
10:01
during the sex scandals of the Clinton administration or,
205
601160
4000
Clinton yönetimindeki seks skandalları sırasında öğrendim.
10:05
Or as I call them, the good ol' days.
206
605160
2000
Ben o günleri eski iyi günler olarak adlandırıyorum.
10:07
(Laughter)
207
607160
3000
(Kahkahalar)
10:10
When people I knew, you know, people who considered themselves liberal,
208
610160
3000
İnsanlar, yani kendini liberal olarak adlandıranlar,
10:13
and everything else,
209
613160
3000
ve başka birşey olarak
10:16
were making fun of Jennifer Flowers and Paula Jones.
210
616160
3000
Jennifer Flowers ve Paula Jones ile ilgili şakalar yapmaktaydılar.
10:19
Basically, they were making fun of them for being
211
619160
4000
Temel olarak onların yaptığı şakalar
10:23
trailer trash or white trash.
212
623160
3000
işe yaramaz çöp ile işe yarar çöp olmakla ilgiliydi
10:26
It seems, I suppose, a harmless prejudice
213
626160
3000
Bence kimseye zarar vermediğiniz sürece
10:29
and that you're not really hurting anybody.
214
629160
2000
bu zararsız bir önyargıdır.
10:31
Until you read, as I did, an ad in the Los Angeles Times.
215
631160
5000
Tabi bu durum benim gibi Los Angeles Times'taki makaleyi okuyana kadar sürer.
10:36
"For sale: White trash compactor."
216
636160
4000
"Satılık zararsız çöp sıkıştırıcısı."
10:40
(Laughter)
217
640160
8000
(Kahkahalar)
10:48
So this whole subject-object thing
218
648160
3000
Sonuçta bu nesne-obje arasındaki ilişki
10:51
has relevance to humor in this way.
219
651160
4000
içinde bu şekilde bir mizah içermektedir.
10:55
I read a book by a woman named Amy Richlin,
220
655160
4000
USC bünyesindeki klasik bir bölümün başkanı olan
10:59
who is the chair of the Classics department at USC.
221
659160
3000
Amy Richlin isimli bayanın bir kitabını okudum.
11:02
And the book is called "The Garden of Priapus."
222
662160
2000
Kitabın adı "Priapus Bahçesi".
11:04
And she says that Roman humor
223
664160
4000
Ve orda Roma'daki mizahın
11:08
mirrors the construction of Roman society.
224
668160
4000
Roma toplumunun yapısının bir yansıması olduğunu söylüyordu.
11:12
So that Roman society was very top/bottom,
225
672160
3000
Roma toplumunun alt üst olmuş bir toplum olduğunu düşündüğümüzde ki
11:15
as ours is to some degree.
226
675160
2000
bizim toplumumuzda hemen hemen öyledir.
11:17
And so was humor.
227
677160
2000
Oradaki mizah da aynı durumdaydı.
11:19
There always had to be the butt of a joke.
228
679160
2000
Herzaman için bir şakanın en alt düzeyi olmuştur.
11:21
So it was always the satirist,
229
681160
3000
Ve o düzey Marshall'ın Juvenall'inde olduğu gibi
11:24
like Juvenal or Martial,
230
684160
3000
satirist bir durumdur,
11:27
represented the audience,
231
687160
3000
ve dinleyicileri temsil eder,
11:30
and he was going to make fun of the outsider,
232
690160
3000
ve o eserde durumla hiç alakası olmayan
11:33
the person who didn't share that subject status.
233
693160
4000
dışarda bulunan insanlarla ilgili şakalar içermektedir.
11:37
And in stand-up of course,
234
697160
3000
Aynı şey stand-up için de geçerlidir,
11:40
the stand-up comedian is supposed to dominate the audience.
235
700160
4000
stand-up komedyeninin izleyiciden baskın olması beklenir.
11:44
A lot of heckling is the tension
236
704160
3000
Gösterideki sataşmaların amacı
11:47
of trying to make sure that the
237
707160
3000
komedyenin izleyicilerden baskın olup
11:50
comedian is going to be able to dominate,
238
710160
3000
sataşmalarla başaçıkabileceğinden
11:53
and overcome the heckler.
239
713160
4000
emin olmak içindir.
11:57
And I got good at that when I was in stand up.
240
717160
2000
Ben bir satnd-upta oldukça iyiyimdir.
11:59
But I always hated it because they were
241
719160
2000
Ama aynı zamanda etkileşim ifadelerini
12:01
dictating the terms of the interaction,
242
721160
3000
dikte ettirdikleri için de nefret ederim.
12:04
in the same way that engaging in a serious argument
243
724160
3000
Bu aynı şekilde
12:07
determines the content, to some degree,
244
727160
3000
konuya eklenen ciddiyet de
12:10
of what you're talking about.
245
730160
2000
konuştuğunuz içerikle ilgili bilgi verir.
12:12
And I was looking for a form
246
732160
3000
Ben bunu içermeyen
12:15
that didn't have that.
247
735160
2000
bir şekil arıyordum.
12:17
And so I wanted something that was more interactive.
248
737160
7000
Daha etkileşimli birşey.
12:24
I know that word is so debased now
249
744160
4000
Bu kelimenin internet pazarlamacıları tarafından
12:28
by the use of it by Internet marketers.
250
748160
4000
ayağa düşürüldüğünün farkındayım.
12:32
I really miss the old telemarketers now, I'll tell you that.
251
752160
4000
Gerçekten eski telefonla pazarlamacıları özlüyorum.
12:36
(Laughter)
252
756160
1000
(kahkahalar)
12:37
I do, because at least there you stood a chance. You know?
253
757160
2000
Özlüyorum. Çünkü en azından bir şansa sahip oluyordunuz. Biliyor musunuz?
12:39
I used to actually hang up on them.
254
759160
4000
Gerçekten onlara asılıyordum.
12:43
But then I read in "Dear Abby" that that was rude.
255
763160
2000
Ama sonra Dear Abby'de bunun kabalık olduğunu okudum.
12:45
So the next time that one called
256
765160
3000
Sonra onlardan biri beni aradı
12:48
I let him get halfway through his spiel and then I said,
257
768160
2000
konuşmasının yarısını dinledim ve
12:50
"You sound sexy."
258
770160
2000
"Sesiniz çok seksi." dedim.
12:52
(Laughter)
259
772160
4000
(Kahkahalar)
12:56
He hung up on me!
260
776160
2000
O bana asılmaya başladı.
12:58
(Laughter)
261
778160
8000
(Kahkahalar)
13:06
But the interactivity allows the audience
262
786160
3000
Ama etkileşim dinleyicilerin deneyimlerini
13:09
to shape what you're going to do as much as
263
789160
3000
şekillendirdiğiniz ölçüde
13:12
you shape their experience of the world.
264
792160
4000
sizin yaptığınız şeyleri de onların şekillendirmesini sağlar.
13:16
And that's really what I'm looking for.
265
796160
2000
Benim gerçekten aradığım bu.
13:18
And I was sort of, as I was starting to analyze
266
798160
3000
Ve benim yaptığım şeyi
13:21
what exactly it is that I do,
267
801160
2000
analiz etmeye başlamıştım.
13:23
I read a book called "Trickster Makes This World," by Lewis Hyde.
268
803160
5000
Lewis Hyde'ın "Bu Dünyayı Düzenbazlar Oluşturur" kitabını okudum.
13:28
And it was like being psychoanalyzed.
269
808160
2000
Psikolojik analiz gibiydi.
13:30
I mean he had laid it all out.
270
810160
2000
O şekilde düzenlenmişti.
13:32
And then coming to this conference,
271
812160
2000
Ve sonra bu konferansa geldiğimde
13:34
I realized that most everybody here
272
814160
3000
anladım ki buradaki herkes
13:37
shared those same qualities
273
817160
2000
bu özellğe sahip
13:39
because really what trickster is
274
819160
2000
çünkü gerçek bir düzenbaz
13:41
is an agent of change.
275
821160
2000
değişimin aracısıdır.
13:43
Trickster is a change agent.
276
823160
2000
Düzenbaz değişim ajanıdır.
13:45
And the qualities that I'm about to describe
277
825160
2000
Birazdan tanımlayacağım özellikler
13:47
are the qualities that make it possible
278
827160
3000
bir değişimi gerçekleştirebilecek
13:50
to make change happen.
279
830160
2000
özelliklerdir.
13:52
And one of these is boundary crossing.
280
832160
4000
Bunlardan birisi sınırları aşmaktır.
13:56
I think this is what so, in fact, infuriated the scientists.
281
836160
3000
Bence bu biliminsanlarını kızdıran bir şeydir.
13:59
But I like to cross boundaries.
282
839160
2000
Ama ben sınırları aşmayı severim.
14:01
I like to, as I said, talk about things I know nothing about.
283
841160
3000
Ben, dediğim gibi, hakkında hiçbirşey bilmediğim şeyler hakkında konuşmayı severim.
14:05
(Phone Ringing)
284
845160
2000
(Telefon sesi)
14:07
I hope that's my agent,
285
847160
3000
Umarım bu benim ajanımdır,
14:10
because you aren't paying me anything.
286
850160
2000
çünkü burda bana bir ödeme yapmıyorsunuz.
14:12
(Laughter)
287
852160
2000
(Kahkahalar)
14:14
And I think it's good to talk about things I know nothing about
288
854160
3000
Ve bence hakkında hiçbirşey bilmediğiniz konularda konuşmak iyidir,
14:17
because I bring a fresh viewpoint to it, you know?
289
857160
2000
çünkü ben ona yeni bir bakış açısı getirdiğime inanıyorum.
14:19
I'm able to see the contradiction
290
859160
2000
Ben sizin göremediğiniz şekilde
14:21
that you may not be able to see.
291
861160
2000
çelişkiyi görebildiğime inanıyorum.
14:23
Like for instance a mime once --
292
863160
2000
Örneğin bir pandomim sanatçısı
14:25
or a meme as he called himself.
293
865160
2000
.
14:27
He was a very selfish meme.
294
867160
4000
Çok bencil bir pandomimciydi.
14:31
And he said that I had to show more respect
295
871160
4000
Bana kendisine saygı duymam gerektiğini
14:35
because it took up to 18 years
296
875160
2000
çünkü bu sanatı tam olarak öğrenmesinin
14:37
to learn how to do mime properly.
297
877160
3000
tam 18 yılını aldığını söylemişti.
14:40
And I said, "Well, that's how you know only stupid people go into it."
298
880160
4000
Ben de cevap olarak "Bu, aptal insanların nasıl öğrendiğinin kanıtıdır" demiştim.
14:44
(Laughter)
299
884160
1000
(Kahkahalar)
14:45
It only takes two years to learn how to talk.
300
885160
3000
Konuşmayı öğrenmek sadece iki yıl alır.
14:48
(Laughter)
301
888160
4000
(Kahkahalar)
14:52
(Applause)
302
892160
2000
(Alkışlar)
14:54
And you know people, this is the problem with
303
894160
3000
Ve biliyorsunuz bu alıntı yapmakla ilgili bir sorundur,
14:57
quote, objectivity, unquote.
304
897160
2000
nesnellik.
14:59
When you're only surrounded by people
305
899160
2000
Çevrenizde sizinle aynı kelime haznesine sahip
15:01
who speak the same vocabulary as you,
306
901160
2000
kişiler bulunduğunda
15:03
or share the same set of assumptions as you,
307
903160
3000
ya da aynı varsayımlara sahip kişiler
15:06
you start to think that that's reality.
308
906160
3000
bunun gerçeklik olduğuna inanmaya başlarsınız.
15:09
Like economists, you know, their definition of rational,
309
909160
3000
Ekonomistler gibi, rasyonel tanımlamalarını
15:12
that we all act out of our own economic self-interest.
310
912160
4000
kendi kişisel ilgi alanlarımız olarak kabul ederiz.
15:16
Well, look at Michael Hawley,
311
916160
2000
Michael Hawley'e bakın,
15:18
or look at Dean Kamen,
312
918160
2000
ya da Dean Kamen'e
15:20
or look at my grandmother.
313
920160
2000
ya da benim babaanneme.
15:22
My grandmother always acted in other people's interests,
314
922160
3000
Babaennem diğer insanların ilgi alanlarına göre hareket eder,
15:25
whether they wanted her to or not.
315
925160
2000
onların neyi isteyip neyi istemediklerini dikkate alır.
15:27
(Laughter)
316
927160
2000
(Kahkahalar)
15:29
If they had had an Olympics in martyrdom,
317
929160
3000
eğer işkence çekme olimpiyatı olsa
15:32
my grandmother would have lost on purpose.
318
932160
2000
babaannem bilerek kaybeden olurdu.
15:34
(Laughter)
319
934160
7000
(Kahkahalar)
15:41
"No, you take the prize.
320
941160
2000
"Hayır, ödülü sen kazandın.
15:43
You're young. I'm old. Who's going to see it?
321
943160
2000
Sen gençsin. Ben yaşlıyım. Kim görecek ki?
15:45
Where am I going? I'm going to die soon."
322
945160
2000
Ben nereye gidiyorum. Ben yakın zamanda öleceğim."
15:47
(Laughter)
323
947160
3000
(Kahkahalar)
15:50
So that's one -- this boundary crossing,
324
950160
3000
Sonuçta bu -- sınırları aşmak,
15:53
this go-between which --
325
953160
2000
arayı aşmak--
15:55
Fritz Lanting, is that his name,
326
955160
2000
Fritz Lanting, isim doğru mu,
15:57
actually said that he was a go-between.
327
957160
2000
kendisinin bir sınır aşan olduğunu söylerdi.
15:59
That's an actual quality of the trickster.
328
959160
2000
Bu bir düzenbazın gerçek özelliğidir.
16:01
And another is, non-oppositional strategies.
329
961160
4000
Bir diğeri de muhalif olmayan stratejilerdir.
16:05
And this is instead of contradiction.
330
965160
3000
Ve bu, çelişkinin yerine geçer.
16:08
Where you deny the other person's reality,
331
968160
3000
Başka insanların gerçeklerini kabul etmediğinizde
16:11
you have paradox
332
971160
2000
birden fazla gerçeği kabul etme
16:13
where you allow more than one reality to coexist,
333
973160
3000
gibi bir paradoks içine girmiş olursunuz.
16:16
I think there's another philosophical construction.
334
976160
4000
Ve burada bir diğer felsefik yapının olduğuna inanıyorum.
16:20
I'm not sure what it's called.
335
980160
3000
Bunun tam olarak nasıl adlandırıldığını bilmiyorum.
16:23
But my example of it is a sign that I saw in a jewelry store.
336
983160
3000
Bununla ilgili benim örneğim bir mücevheratçıda gördüğüm bir işarettir.
16:26
It said, "Ears pierced while you wait."
337
986160
4000
"Sizbeklerken kulaklar delinmiştir."
16:30
(Laughter)
338
990160
4000
(Kahkahalar)
16:34
There the alternative just boggles the imagination.
339
994160
3000
Bu seçenek imajinasyondan korkmaktır.
16:37
(Laughter)
340
997160
2000
(Kahkahalar)
16:39
"Oh no. Thanks though, I'll leave them here. Thanks very much.
341
999160
3000
"Hayır. Teşekkür ederim, ben onları burada bırakayım.
16:42
I have some errands to run. So I'll be back to pick them up
342
1002160
3000
Yapmam gereken işler var. Saat beş gibi gelip
16:45
around five, if that's OK with you.
343
1005160
3000
geri alırım. Mümkün mü?
16:48
Huh? Huh? What? Can't hear you."
344
1008160
2000
Pardon, sizi duyamıyorum."
16:50
(Laughter)
345
1010160
6000
(Kahkahalar)
16:56
And another attribute of the trickster
346
1016160
2000
Bir düzenbazın bir diğer özelliği
16:58
is smart luck.
347
1018160
3000
zeki şanstır.
17:01
That accidents, that Louis Kahn, who talked about accidents,
348
1021160
4000
Louis Kahn'ın bahsettiği kazalar örneğin
17:05
this is another quality of the trickster.
349
1025160
2000
düzenbazlığın bir başka özelliğidir.
17:07
The trickster has a mind that is prepared for the unprepared.
350
1027160
5000
Düzenbazların hazırlıksızlık durumlara yönelik hazırlıkları vardır.
17:12
That, and I will say this to the scientists,
351
1032160
4000
Biliminsanlarına söyleyeceğim başka bir şey var,
17:16
that the trickster has the ability to hold
352
1036160
4000
düzenbazlar düşüncelerini
17:20
his ideas lightly
353
1040160
2000
hafif tutarlar
17:22
so that he can let room in for new ideas
354
1042160
4000
böylece yeni düşüncelerin oluşmasına izin verirler
17:26
or to see the contradictions or the hidden problems
355
1046160
3000
ya da düşünceleriyle ilgili
17:29
with his ideas.
356
1049160
2000
çelişki ve gizli sorunların ortaya çıkmasına fırsat verirler.
17:31
I had no joke for that.
357
1051160
2000
Bununla ilgili bir esprim yok.
17:33
I just wanted to put the scientists in their place.
358
1053160
3000
Sadece biliminsanlarını yerlerinde bırakmak istiyorum.
17:36
(Laughter)
359
1056160
5000
(Kahkahalar)
17:41
But here's how I think I like to make change,
360
1061160
4000
Ben değişim oluşturmaktan hoşlanıyorum
17:45
and that is in making connections.
361
1065160
2000
ve bunu bağlantılarortaya koyarak yapıyorum.
17:47
This is what I tend to see
362
1067160
2000
Ve bu çelişkilerden daha
17:49
almost more than contradictions.
363
1069160
2000
fazla görmek istediğim bir şey.
17:51
Like the, what do you call those toes of the gecko?
364
1071160
4000
Gecko'nun parmakları gibi
17:55
You know, the toes of the gecko,
365
1075160
2000
Gecko'nun parmaklarını biliyorsunuz.
17:57
curling and uncurling like the fingers of Michael Moschen.
366
1077160
4000
Michael Moschen'in parmakları gibi kıvrık olan ve olmayan.
18:01
I love connections.
367
1081160
2000
Bağlantılardan hoşlanıyorum.
18:03
Like I'll read that one of the two attributes
368
1083160
2000
Newton evrenindeki bir sorunda yer alan
18:05
of matter in the Newtonian universe --
369
1085160
3000
iki tutumu okuyacağım--
18:08
there are two attributes of matter in the Newtonian universe --
370
1088160
3000
Newton evreninde iki tutum vardır--
18:11
one is space occupancy. Matter takes up space.
371
1091160
3000
birisi boşlukta yer kaplamaktır. Madde yer kaplar.
18:14
I guess the more you matter the more space you take up,
372
1094160
3000
Ne kadar fazla sorunsanız o kadar fazla boşluk kaplarsanız diye düşünüyorum,
18:17
which explains the whole SUV phenomenon.
373
1097160
2000
ki bu da 4x4 deliliğini açıklamaktadır.
18:19
(Laughter)
374
1099160
3000
(Kahkahalar)
18:22
And the other one though is impenetrability.
375
1102160
3000
Ve diğeri de geçirgensizliktir.
18:25
Well, in ancient Rome, impenetrability
376
1105160
3000
Antik Roma'daki geçirgensizlik
18:28
was the criterion of masculinity.
377
1108160
3000
kriteri erkek egemenliğiydi.
18:31
Masculinity depended on you
378
1111160
2000
Erkek egemenliği
18:33
being the active penetrator.
379
1113160
3000
aktif bir geçirgensiz olmanıza dayanmaktadır.
18:36
And then, in economics, there's an active producer
380
1116160
4000
Ve ekonomide de bir aktif üretici ve
18:40
and a passive consumer,
381
1120160
2000
pasif tüketici vardır,
18:42
which explains why business always has to
382
1122160
2000
bu durum iş yaşamının hiçin sürekli
18:44
penetrate new markets.
383
1124160
3000
yeni pazarlara girdiğini açıklamaktadır.
18:47
Well yeah, I mean why we forced China
384
1127160
2000
Bu bizim neden yeni pazarlar açmak için
18:49
to open her markets.
385
1129160
3000
Çin'e girdiğini açıklamaktadır.
18:52
And didn't that feel good?
386
1132160
2000
Ve sizce bu iyi hissettirmez mi?
18:54
(Laughter)
387
1134160
3000
(Kahkahalar)
18:57
And now we're being penetrated.
388
1137160
2000
Ve şimdi biz geçirgen hale geliyoruz.
18:59
You know the biotech companies are actually going inside us
389
1139160
3000
Biliyorsunuz biyoteknoloji şirketleri bizim içimize girip
19:02
and planting their little flags on our genes.
390
1142160
3000
genlerimize küçük bayraklarını dikiyorlar.
19:05
You know we're being penetrated.
391
1145160
2000
Biz geçirgen hale geliyoruz.
19:07
And I suspect, by someone who actively dislikes us.
392
1147160
3000
Ve tahminim bunu bizden hoşlanmayan kimseler yapıyorlar.
19:10
(Laughter)
393
1150160
4000
(Kahkahalar)
19:14
That's the second of the quadruple.
394
1154160
3000
Buradaki dörtlünün ikincisidir.
19:17
Yes of course you got that. Thank you very much.
395
1157160
2000
Evet bunu anladınız. Çok teşekkür ederim.
19:19
I still have a way to go.
396
1159160
2000
Hala gidece bir yolum var.
19:21
(Laughter)
397
1161160
4000
(Kahkahalar)
19:25
And what I hope to do, when I make these connections,
398
1165160
3000
Ve bu bağlantıları yaparkenki umudum,
19:28
is short circuit people's thinking.
399
1168160
4000
insanların düşüncelerinde bir kısa devre oluşturmaktır.
19:32
You know, make you not follow your usual
400
1172160
3000
Sizi alışık olduğunuz
19:35
train of association,
401
1175160
2000
yoldan farklı bir yola yönlendirmek,
19:37
but make you rewire.
402
1177160
3000
ama aynı zamanda yeni bağlantılar kurmanızı sağlamak.
19:40
It literally -- when people say about the shock of recognition,
403
1180160
3000
Bu edebi olarak-- farketmenin yaşattığı şok,
19:43
it's literally re-cognition, rewiring how you think --
404
1183160
10000
düşünme şeklinizi yeniden şekillendirmek --
19:53
I had a joke to go with this and I forgot it.
405
1193160
3000
Bununla ilgili bir şakam vardı ve unuttum.
19:56
I'm so sorry. I'm getting like
406
1196160
3000
Üzgünüm. Şu fıkradaki
19:59
the woman in that joke about --
407
1199160
2000
kadına benzemeye başladım--
20:01
have you heard this joke about the woman driving with her mother?
408
1201160
3000
şu annesisinin araba kullandığı kadın fıkasını biliyor musunuz?
20:04
And the mother is elderly.
409
1204160
2000
Anne yaşlıdır.
20:06
And the mother goes right through a red light.
410
1206160
2000
Anne kırmızı ışıkta geçer.
20:08
And the daughter doesn't want to say anything.
411
1208160
3000
Kız birşey söylemek istemez.
20:11
She doesn't want to be like, "You're too old to drive."
412
1211160
3000
Hani annesine "çok yaşlısın " gibi bir imada bulunmak istememiş.
20:14
And the mother goes through a second red light.
413
1214160
3000
Ve anne ikinci kez kırmızı ışıkta geçer.
20:17
And the daughter says, as tactfully as possible,
414
1217160
3000
Ve kızı mümkün olduğunca nazik bir şekilde:
20:20
"Mom, are you aware that you just went through two red lights?"
415
1220160
4000
"Anne iki kez kırmızı ışıkta geçtiğinin farkında mısın?" diye sormuş.
20:24
And the mother says, "Oh! Am I driving?"
416
1224160
3000
Ve anne cevap vermiş: "Oh! Arabayı ben mi sürüyorum?"
20:27
(Laughter)
417
1227160
6000
(Kahkahalar)
20:33
And that's the shock of recognition
418
1233160
2000
İşte bu farketmenin şokunu
20:35
at the shock of recognition.
419
1235160
2000
farketmekten dolayı şok olmaktır.
20:37
That completes the quadruple.
420
1237160
3000
Böylece dörtlü tamamlanmış oldu.
20:40
(Laughter)
421
1240160
2000
(Kahkahalar)
20:42
I just want to say two more things.
422
1242160
4000
İki şeyden daha bahsetmek istiyorum.
20:46
One is, another characteristic of trickster
423
1246160
4000
Bunlardan biri bir düzenbazın diğer bir
20:50
is that the trickster has to
424
1250160
2000
özelliği de
20:52
walk this fine line.
425
1252160
2000
bu çizgiden sapmamaktır.
20:54
He has to have poise.
426
1254160
2000
Dengeyi korumak zorundadır.
20:56
And you know the biggest hurdle for me,
427
1256160
3000
Ve benim bu yaptığımla ilgili
20:59
in doing what I do,
428
1259160
2000
en büyük engel,
21:01
is constructing my performance
429
1261160
2000
performansımı oluşturmaktır,
21:03
so that it's prepared and unprepared.
430
1263160
3000
hazır olan ve olmayan kısımları vardır.
21:06
Finding the balance between those things
431
1266160
3000
Bü şeyler arasında bir denge bulmak
21:09
is always dangerous
432
1269160
2000
tehlikelidir
21:11
because you might tip off too much in the direction of unprepared.
433
1271160
3000
çünkü hazır olmayan ile ilgili çok fazla ipucu verebilirsiniz.
21:14
But being too prepared doesn't leave room
434
1274160
3000
Fakat hazır olmak
21:17
for the accidents to happen.
435
1277160
2000
kazaların oluşmasını önleyebilir.
21:19
I was thinking about what Moshe Safdie
436
1279160
5000
Moshe Safdie'nin güzellik hakkında
21:24
said yesterday about beauty
437
1284160
2000
dün söyledikleri hakkında düşünüyordum.
21:26
because in his book, Hyde says that
438
1286160
4000
Çünkü Hyde kitabında,
21:30
sometimes trickster can tip over into beauty.
439
1290160
5000
bazen düzenbazların güzelliğin üzerine kapaklanabileceklerini söylüyor.
21:35
But to do that you have to
440
1295160
3000
Ama bunu yapabilmek için
21:38
lose all the other qualities
441
1298160
2000
tüm diğer özelliklerinizden kurtulmanız gerekir
21:40
because once you're into beauty
442
1300160
2000
çünkü eğer güzelliğe bulaşırsanız
21:42
you're into a finished thing.
443
1302160
2000
birgün mutlaka bitecek birşeye sahip olmuş olursunuz.
21:44
You're into something that
444
1304160
2000
Boşlukta yer kaplayan ve
21:46
occupies space and inhabits time.
445
1306160
2000
zaman alan birşeydir.
21:48
It's an actual thing.
446
1308160
2000
Bu gerçektir.
21:50
And it is always extraordinary to see a thing of beauty.
447
1310160
5000
Güzel birşeyi görmek herzaman olağanüstüdür.
21:55
But if you don't do that,
448
1315160
2000
Ama bunu yapmazsanız,
21:57
if you allow for the accident to keep on happening,
449
1317160
4000
eğer kazaların gerçekleşmesine izin verirseniz,
22:01
you have the possibility of getting on a wavelength.
450
1321160
3000
bir dalgaboyuna sahip olma ihtimaline sahipolursunuz.
22:04
I like to think of what I do as a probability wave.
451
1324160
7000
Ben olasılıklar için neler yaptığımı düşünmekten hoşlanırım.
22:11
When you go into beauty the probability wave
452
1331160
2000
Güzelliğin içine girdiğinizde
22:13
collapses into one possibility.
453
1333160
3000
olaslıklar gerçekleşmeye başlar.
22:16
And I like to explore all the possibilities
454
1336160
3000
Ve ben dinleyicilerle aynı dalgada buluşmak için
22:19
in the hope that you'll be on the wavelength of your audience.
455
1339160
5000
tüm olasılıkları keşfetmekten hoşlanırım.
22:24
And the one final quality I want to say about trickster is
456
1344160
3000
Bir düzenbazın sahip olması gerekenbir diğer özellik ise
22:27
that he doesn't have a home.
457
1347160
2000
bir eve sahip olmamasıdır.
22:29
He's always on the road.
458
1349160
2000
O sürekli yollardadır.
22:31
I want to say to you Richard, in closing,
459
1351160
4000
Kapanışta Richard'a söylemek istediğim
22:35
that in TED you've created a home.
460
1355160
6000
TED'de bir ev oluşturdunuz.
22:41
And thank you for inviting me into it.
461
1361160
2000
Ve beni bu eve davet ettiğiniz için size teşekkür ederim.
22:43
Thank you very much.
462
1363160
2000
Çok teşekkür ederim.
22:45
(Applause)
463
1365160
2000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7