Romina Libster: The power of herd immunity (with English subtitles) | TED

56,833 views ・ 2015-02-25

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Gisela Giardino Reviewer: Romina Pol
0
0
7000
Çeviri: Melike Karasu Gözden geçirme: Özlem Yuvarlak
00:12
One of the first patients I had to see as a pediatrician was Sol,
1
12280
4780
Bir çocuk doktoru olarak görmek zorunda olduğum ilk hastalardan biri Sol'dü,
00:17
a beautiful month-old baby
2
17370
2780
şiddetli solunum yolu enfeksiyonu sebebi ile başvurmuş
00:20
who was admitted with signs of a severe respiratory infection.
3
20150
3680
bir aylık güzel bir bebek.
00:23
Until then, I had never seen a patient worsen so fast.
4
23830
4280
O zamana kadar bu denli hızlı kötüleşen bir hasta görmemiştim.
00:28
In just two days she was connected to a respirator
5
28810
3000
Sadece iki gün içinde solunum cihazına bağlandı
00:31
and on the third day she died.
6
31810
2740
ve üçüncü gün öldü.
00:34
Sol had whooping cough.
7
34550
2750
Sol'de boğmaca hastalığı vardı.
00:37
After discussing the case in the room and after a quite distressing catharsis,
8
37300
4710
Odada bu olayı tartıştıktan ve üzücü bir duygusal boşalmadan sonra
00:42
I remember my chief resident said to me,
9
42460
2049
şefimin bana şunu söylediğini hatırlıyorum
00:44
"Okay, take a deep breath. Wash your face.
10
44509
3341
"Tamam, derin bir nefes al. Yüzünü yıka."
00:48
And now comes the hardest part:
11
48430
2620
İşte en zor kısım geliyor:
00:51
We have to go talk to her parents."
12
51050
2410
"Ailesi ile konuşmamız lazım."
00:54
At that time, a thousand questions came to mind,
13
54150
3970
O an aklıma binlerce soru geldi:
00:58
from, "How could a one-month-old baby be so unfortunate?"
14
58120
4330
"Nasıl olur da bir aylık bebek bu kadar talihsiz olur?"
01:03
to, "Could we have done something about it?"
15
63200
2870
"Bu konuda biz bir şey yapmış olabilir miyiz?"
01:07
Before vaccines existed,
16
67400
2280
Aşılar var olmadan önce,
01:09
many infectious diseases killed millions of people per year.
17
69680
4870
birçok bulaşıcı hastalık yıllar boyunca milyonlarca kişiyi öldürdü.
01:15
During the 1918 flu pandemic
18
75100
3530
1918 yılındaki grip salgını sırasında
01:18
50 million people died.
19
78630
3150
50 milyon insan öldü.
01:21
That's greater than Argentina's current population.
20
81780
3280
Bu sayı Arjantin'in şimdiki nüfusundan fazla.
01:25
Perhaps, the older ones among you remember the polio epidemic
21
85060
4050
Belki aranızdaki yaşça büyük kişiler 1956 yılında
01:29
that occurred in Argentina in 1956.
22
89110
2920
Arjantin'de patlak veren çocuk felci salgınını hatırlar.
01:32
At that time, there was no vaccine available against polio.
23
92240
3320
O zamanlar çocuk felcine karşı kullanılabilecek bir aşı yoktu.
01:35
People didn't know what to do. They were going crazy.
24
95560
2530
İnsanlar ne yapacaklarını bilmiyordu, çıldırıyorlardı.
01:38
They would go painting trees with caustic lime.
25
98090
2280
Ağaç gövdelerini sönmüş kireçle boyuyorlardı.
01:40
They'd put little bags of camphor
26
100370
1570
Çocukların çamaşırlarının içine
01:41
in their children's underwear, as if that could do something.
27
101940
3520
küçük kafur keseleri yerleştiriyorlardı, sanki bir gücü varmış gibi.
01:46
During the polio epidemic, thousands of people died.
28
106080
4520
Çocuk felci salgını boyunca binlerce insan yaşamını yitirdi.
01:50
And thousands of people were left with very significant neurological damage.
29
110600
4170
Ve bu hastalık binlerce insanda çok ciddi sinirsel hasar bıraktı.
01:56
I know this because I read about it,
30
116650
2640
Bunları biliyorum çünkü okudum,
01:59
because thanks to vaccines, my generation was lucky
31
119290
3790
aşılar sayesinde böylesine kötü bir salgın hastalığı
02:03
to not live through an epidemic as terrible as this.
32
123080
2810
yaşamadığımız için benim neslim şanslıydı.
02:05
Vaccines are one of the great successes of the 20th century's public health.
33
125890
4790
Aşılar, 20. yüzyılın halk sağlığı açısından büyük bir başarıdır.
02:11
After potable water,
34
131210
2020
İçilebilir nitelikte sudan sonra
02:13
they are the interventions that have most reduced mortality,
35
133230
3610
ölüm oranlarının azalmasına en çok sebep olan müdaheledir aşı,
02:16
even more than antibiotics.
36
136840
2130
hatta antibiyotiklerden bile çok.
02:19
Vaccines eradicated terrible diseases such as smallpox from the planet
37
139570
4990
Aşılar, çiçek hastalığı gibi korkunç bir hastalığı gezegenden yok ederken
02:24
and succeeded in significantly reducing mortality
38
144590
3610
kızamık, boğmaca, çocuk felci ve bir çok hastalıklardan
02:28
due to other diseases such as measles,
39
148200
2250
kaynaklı ölüm oranlarını da
02:30
whooping cough, polio and many more.
40
150450
3330
ciddi bir oranda azaltmıştır.
02:34
All these diseases are considered vaccine-preventable diseases.
41
154320
6880
Tüm bu hastalıkların aşı ile önlenebileceği kabul edilmektedir.
02:41
What does this mean?
42
161910
1760
Bu ne demek?
02:43
That they are potentially preventable,
43
163670
3020
Potansiyel olarak önlenebilir,
02:46
but in order to be so, something must be done.
44
166690
2970
ama böyle olabilmesi için bir şeyler yapılmalı.
02:49
You need to get vaccinated.
45
169660
2100
Yani aşı olmalısınız.
02:52
I imagine that most, if not all of us here today,
46
172270
3700
Sanırım buradaki herkes olmasa da çoğumuz
02:55
received a vaccine at some point in our life.
47
175970
3240
hayatımızın bir noktasında aşı olduk.
03:00
Now, I'm not so sure that many of us know
48
180510
4450
Açıkçası hangi aşıların veya güçlendiricilerin
03:04
which vaccines or boosters we should receive after adolescence.
49
184960
4330
ergenlik sonrasında olmamız gerektiğini çoğumuzun bildiğini sanmıyorum.
03:10
Have you ever wondered who we are protecting
50
190710
4080
Hiç merak ettiniz mi aşı olduğumuzda
03:14
when we vaccinate?
51
194790
1850
kimleri koruyoruz?
03:17
What do I mean by that?
52
197070
1630
Bununla ne mi demek istiyorum?
03:18
Is there any other effect beyond protecting ourselves?
53
198700
4970
Kendimizi korumanın ötesinde acaba başka bir etkisi var mı?
03:25
Let me show you something.
54
205050
2120
Size bir şey göstereyim.
03:27
Imagine for a moment
55
207760
2460
Bir anlığına düşünün,
03:30
that we are in a city
56
210220
2010
daha önce kızamık gibi
03:32
that has never had a case of a particular disease,
57
212230
3250
belirli bir hastalık vakası yaşanmamış
03:35
such as the measles.
58
215480
1700
bir şehirdeyiz.
03:37
This would mean that no one in the city has ever had contact with the disease.
59
217430
4860
Buradan, şehirdeki hiç kimsenin bu hastalıkla temas etmediği anlamı çıkar.
03:42
No one has natural defenses against, nor been vaccinated against measles.
60
222290
4590
Ne birilerinin doğal savunması vardır, ne de kızamık aşısı olmuşlardır.
03:47
If one day, a person sick with the measles appears in this city
61
227680
4740
Bir gün bu kentteki bir kişi kızamık olursa
03:53
the disease won't find much resistance
62
233000
3510
hastalık çok fazla direnç bulamayacak,
03:56
and will begin spreading from person to person,
63
236510
2930
kişiden kişiye bulaşmaya başlayacaktır
03:59
and in no time it will disseminate throughout the community.
64
239440
4060
ve çabucak toplumun geneline yayılacaktır.
04:03
After a certain time
65
243810
1720
Belirli bir süre sonunda ise
04:05
a big part of the population will be ill.
66
245530
3370
nüfusun büyük bir kısmı hastalanacaktır.
04:09
This happened when there were no vaccines.
67
249750
4160
Eğer aşı kullanılmazsa bu olay yaşanır.
04:14
Now, imagine the complete opposite case.
68
254630
4480
Şimdi tam tersini hayal edelim.
04:19
We are in a city
69
259420
2410
Nüfusun %90'dan fazlasının
04:21
where more than 90 percent of the population
70
261830
2820
kızamığa karşı savunması olduğu bir şehirdeyiz.
04:24
has defenses against the measles, which means
71
264650
2450
Bu şu demek; ya bu insanlar
04:27
that they either had the disease, survived, and developed natural defenses;
72
267100
3739
hastalığı daha önce geçirdiler ve doğal bir savunma geliştirdiler
04:30
or that they had been immunized against measles.
73
270839
3701
ya da kızamık aşısı oldular.
04:35
If one day,
74
275200
1610
Eğer bir gün
04:36
a person sick with the measles appears in this city,
75
276810
3930
bu şehirde kızamık hastalığı geçiren biri görülürse
04:41
the disease will find much more resistance
76
281230
3380
hastalık bir dirençle karşılacaktır
04:44
and won't be transmitted that much from person to person.
77
284610
3490
ve kişiden kişiye bulaşmayacaktır.
04:48
The spread will probably remain contained
78
288780
3550
Muhtemelen, hastalığın yayılması sınırlı olacak
04:52
and a measles outbreak won't happen.
79
292750
2930
ve kızamık salgını başlamayacaktır.
04:57
I would like you to pay attention to something.
80
297060
2700
Bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum.
05:00
People who are vaccinated
81
300810
2680
Aşı olan insanlar
05:03
are not only protecting themselves,
82
303490
2800
sadece kendilerini korumazlar,
05:06
but by blocking the dissemination of the disease
83
306290
3610
aynı zamanda hastalığın toplum içinde
05:09
within the community,
84
309900
1640
yayılmasını önlerler,
05:11
they are indirectly protecting the people in this community
85
311540
4680
yani dolaylı olarak
05:16
who are not vaccinated.
86
316220
2170
toplumdaki aşı olmamış insanları da korurlar.
05:18
They create a kind of protective shield
87
318690
2970
Temasla bulaşabilen hastalığı engelleyen
05:21
which prevents them from coming in contact with the disease,
88
321660
3100
bir tip koruyucu kalkan oluştururlar
05:24
so that these people are protected.
89
324760
2620
ve böylece insanlar korunmuş olur.
05:28
This indirect protection
90
328670
3200
Bu dolaylı koruma,
05:31
that the unvaccinated people within a community receive
91
331870
3500
toplum içindeki aşısız kişilerin çevrelerinde
05:35
simply by being surrounded by vaccinated people,
92
335370
4010
aşılı insanların olmasıyla sağlanır
05:39
is called herd immunity.
93
339950
3060
ve buna sürü bağışıklığı denir.
05:45
Many people in the community
94
345130
2460
Toplumdaki birçok insan
05:47
depend almost exclusively on this herd immunity
95
347590
3500
hastalıklara karşı korunabilmek için neredeyse tamamen
05:51
to be protected against disease.
96
351090
2660
bu bahsettiğimiz sürü bağışıklığına bağlıdır.
05:54
The unvaccinated people you see in infographics are not just hypothetical.
97
354760
3960
Bilgilendirme grafiklerinde gördüğünüz aşısız insanlar farazi değiller.
05:59
Those people are our nieces and nephews, our children,
98
359260
3340
O insanlar, bizim yeğenlerimiz, bizim çocuklarımız,
06:02
who may be too young to receive their first shots.
99
362600
3370
hatta belki ilk aşılarını olamayacak kadar küçükler.
06:07
They are our parents, our siblings,
100
367100
2310
Onlar, hastalığa sahip
06:09
our acquaintances,
101
369410
1430
ya da savunma sistemlerini
06:10
who may have a disease,
102
370840
1870
zayıflatan ilaçlar alan
06:12
or take medication that lowers their defenses.
103
372710
3650
bizim ailemiz, bizim kardeşlerimiz, bizim tanıdıklarımız.
06:18
There are also people who are allergic to a particular vaccine.
104
378010
4070
Bunun yanında belirli aşılara alerjisi olan insanlar da vardır.
06:23
They could even be among us,
105
383350
2400
Hatta aramızda bile olabilir bu kişiler.
06:25
any of us who got vaccinated,
106
385750
1860
Aramızda aşı olmuş herhangi biri için
06:27
but the vaccine didn't produce the expected effect,
107
387610
3800
aşı beklenen etkiyi vermemiş olabilir,
06:31
because not all vaccines are always 100 percent effective.
108
391410
4190
çünkü tüm aşılar herkes için %100 etkili değildir.
06:35
All these people depend almost exclusively on herd immunity
109
395600
5200
Hastalıklara karşı korunmak için tüm bu insanlar
06:40
to be protected against diseases.
110
400800
2560
neredeyse tamamen sürü bağışıklığına bağlıdır.
06:44
To achieve this effect of herd immunity,
111
404390
4810
Sürü bağışıklığında bu etkiyi başarabilmek için
06:49
it is necessary that a large percentage of the population be vaccinated.
112
409200
4670
nüfusun büyük bir kısmının aşı olması gerekmektedir.
06:54
This percentage is called the threshold.
113
414500
3070
Bu orana "eşik değer" denir.
06:57
The threshold depends on many variables:
114
417570
3760
Eşik değeri çeşitli değişkenlere bağlıdır:
07:01
It depends on the germ's characteristics,
115
421330
2410
Mikropların karakteristiğine
07:03
and those of the immune response that the vaccine generates.
116
423740
4300
ve aşının oluşturduğu bağışıklık sisteminin tepkisine bağlıdır.
07:08
But they all have something in common.
117
428040
2390
Ama hepsinin ortak bir noktası vardır.
07:10
If the percentage of the population in a vaccinated community
118
430430
5210
Eğer toplumdaki aşılı kişilerin oranı
07:15
is below this threshold number,
119
435980
3070
eşik değerin altındaysa,
07:19
the disease will begin to spread more freely
120
439050
4060
hastalık çok rahatça yayılacak
07:23
and may generate an outbreak of this disease within the community.
121
443110
4670
ve toplum içinde salgın oluşturacaktır.
07:27
Even diseases which were at some point controlled may reappear.
122
447780
7080
Hatta kontrol edilebilen bazı hastalıklar bile yeniden görülebilir.
07:36
This is not just a theory.
123
456550
2190
Bu sadece bir teori değil.
07:38
This has happened, and is still happening.
124
458740
2360
Bu yaşandı ve hala da yaşanıyor.
07:43
In 1998, a British researcher published an article
125
463050
4700
1998'de bir İngiliz araştırmacı
07:47
in one of the most important medical journals,
126
467750
2780
çok saygın bir tıp dergisinde bir makale yayınladı,
07:50
saying that the MMR vaccine,
127
470530
2620
bu yazıda kızamık, kızamıkçık ve kabakulak
07:53
which is given for measles, mumps and rubella,
128
473150
2730
hastalıkları için yapılan KKK aşısının
07:55
was associated with autism.
129
475880
1870
otizm ile ilişkisi olduğunu iddia etti.
07:57
This generated an immediate impact.
130
477750
2700
Bu anında bir etki yarattı.
08:01
People began to stop getting vaccinated, and stopped vaccinating their children.
131
481010
4650
İnsanlar aşı olmaktan vazgeçti, çocuklarının aşı olmasını engelledi.
08:05
And what happened?
132
485680
1620
Ve ne mi oldu?
08:07
The number of people vaccinated,
133
487300
2680
Dünya üzerindeki bir çok toplulukta
08:09
in many communities around the world, fell below this threshold.
134
489980
3980
aşı olan insan sayısı eşik değerin altına düştü.
08:13
And there were outbreaks of measles in many cities in the world --
135
493960
3560
Ve dünyadaki bir çok kentte kızamık salgını boy gösterdi --
08:17
in the U.S., in Europe.
136
497520
2440
ABD'de, Avrupa'da.
08:19
Many people got sick.
137
499960
2160
Birçok insan hastalandı.
08:22
People died of measles.
138
502120
2780
İnsanlar kızamık yüzünden öldü.
08:25
What happened?
139
505870
1480
Peki ne oldu?
08:27
This article also generated a huge stir within the medical community.
140
507350
4120
Bu makale tıp dünyasında geniş bir karışıklığa sebep oldu.
08:32
Dozens of researchers began to assess if this was actually true.
141
512020
3670
Onlarca araştırmacı bu makalenin doğruluğunu değerlendirmeye başladı.
08:37
Not only could no one find
142
517130
3290
Nüfus düzeyinde KKK ve otizm arasında nedensel hiç bir ilişki
08:40
a causal association between MMR and autism at the population level,
143
520420
5249
hiç bir araştırmacı tarafından bulunamadığı gibi
08:45
but it was also found that this article had incorrect claims.
144
525669
4901
ayrıca bu makalenin yanlış iddialarda bulunduğu da saptandı.
08:50
Even more, it was fraudulent.
145
530820
2550
Dahası, bu bir düzmeceydi.
08:54
It was fraudulent.
146
534120
2390
Düzmece.
08:57
In fact, the journal publicly retracted the article in 2010.
147
537120
6430
Ve dergi 2010 yılında halka açık olarak bu makaleyi geri çekti.
09:04
One of the main concerns and excuses for not getting vaccinated
148
544880
3900
Aşı olmamanın esas kaygı ve endişelerinden biri de
09:08
are the adverse effects.
149
548780
2190
yan etkilerdir.
09:11
Vaccines, like other drugs, can have potential adverse effects.
150
551770
5640
Aşılar diğer ilaçlar gibi olası yan etkilere sahiptir.
09:17
Most are mild and temporary.
151
557970
2510
Çoğu hafif ve geçicidir.
09:20
But the benefits are always greater than possible complications.
152
560480
5990
Fakat, faydaları her zaman olası komplikasyonlardan daha büyük.
09:27
When we are ill, we want to heal fast.
153
567740
4560
Hasta olduğumuzda çabuk iyileşmek isteriz.
09:32
Many of us who are here
154
572300
2120
Burada çoğumuz
09:34
take antibiotics when we have an infection,
155
574420
3670
bir enfeksiyona maruz kalınca antibiyotik alırız,
09:38
we take anti-hypertensives when we have high blood pressure,
156
578090
3180
kan şekerimiz yükseldiğinde hipertansiyon ilaçları alırız,
09:41
we take cardiac medications.
157
581270
2180
kalp ilaçları alırız.
09:43
Why? Because we are sick and we want to heal fast.
158
583450
3250
Neden? Çünkü hastayız ve bir an önce iyileşmek istiyoruz.
09:46
And we don't question it much.
159
586700
2020
Ve bunu çok da sorgulamıyoruz.
09:48
Why is it so difficult to think of preventing diseases,
160
588720
4430
Peki neden henüz sağlıklıyken kendimize bakarak
09:53
by taking care of ourselves when we are healthy?
161
593890
3210
hastalıkları önlemeyi düşünmek bu kadar zor?
09:57
We take care of ourselves a lot when affected by an illness,
162
597100
3190
Hastalandığımızda ya da belirgin bir tehlike durumunda
10:00
or in situations of imminent danger.
163
600290
2960
kendimize çok özen gösterebiliyoruz.
10:04
I imagine most of us here,
164
604140
2670
Sanıyorum ki buradaki birçok kişi
10:06
remember the influenza-A pandemic
165
606810
3730
2009 yılında Arjantin'de ve tüm dünyada patlak veren
10:10
which broke out in 2009 in Argentina and worldwide.
166
610540
3390
grip-A salgınını hatırlayacaktır.
10:14
When the first cases began to come to light,
167
614490
3030
İlk vakalar yaşanmaya başladığında
10:17
we, here in Argentina, were entering the winter season.
168
617520
3840
burada, Arjantin'de, kış mevsimine giriyorduk.
10:21
We knew absolutely nothing.
169
621910
2210
Konu hakkında hiç bir şey bilmiyorduk.
10:24
Everything was a mess.
170
624120
1410
Her şey karmakarışıktı.
10:25
People wore masks on the street, ran into pharmacies to buy alcohol gel.
171
625530
5370
Sokakta insanlar maskeleriyle alkol bazlı jel almak için eczanelere koşuyorlardı.
10:30
People would line up in pharmacies to get a vaccine,
172
630900
3350
İnsanlar eczanelerde aşı olmak için sıralara giriyorlardı
10:34
without even knowing if it was the right vaccine
173
634250
2560
ama aşıların bu yeni viruse karşı onları koruyabilecek
10:36
that would protect them against this new virus.
174
636810
2540
doğru aşı olup olmadığını bilmeden.
10:39
We knew absolutely nothing.
175
639350
2300
Kesinlikle hiç bir şey bilmiyorduk.
10:41
At that time, in addition to doing my fellowship at the Infant Foundation,
176
641650
4830
O zamanlar Bebek Vakfı bilim kurulu üyeliği dışında
10:46
I worked as a home pediatrician for a prepaid medicine company.
177
646740
3910
ev ziyaretleri yapan çocuk doktoru olarak bir sağlık şirketinde çalışıyordum.
10:51
I remember that I started my shift at 8 a.m.,
178
651670
3240
Vardiyanın saat 8'de başladığını hatırlıyorum
10:54
and by 8, I already had a list of 50 scheduled visits.
179
654910
4150
ve henüz saat 8'ken listede 50 randevu vardı.
10:59
It was chaos; people didn't know what to do.
180
659060
2880
Tam bir kaostu; insanlar ne yapacağını bilmiyorlardı.
11:02
I remember the types of patients that I was examining.
181
662860
4550
Muayene ettiğim hastaları hatırlıyorum.
11:07
The patients were a little older than what we were used to seeing in winter,
182
667690
4360
Hastalar, kışın görmeye alışık olduğumuz hastalara göre daha yaşlıydı
11:12
with longer fevers.
183
672050
2340
ve daha uzun ateşli.
11:14
And I mentioned that to my fellowship mentor,
184
674390
3680
Bunu bir başka bilim üyesine dile getirdiğimde
11:18
and he, for his part, had heard the same from a colleague,
185
678070
3520
bana, kendi adına, başka bir meslektaşından
11:21
about the large number of pregnant women
186
681590
2730
zor yönetilen klinik profillere sahip
11:24
and young adults
187
684320
1690
hastanede, yoğun bakımda yatan
11:26
being hospitalized in intensive care,
188
686010
2240
çok sayıda hamile ve genç yetişkin
11:28
with hard-to-manage clinical profiles.
189
688250
2910
hakkında aynı şeyi duymuştu.
11:32
At that time, we set out to understand what was happening.
190
692760
5840
O an ne olup bittiğini anlamaya karar verdik.
11:39
First thing Monday morning, we took the car
191
699300
3120
Pazartesi sabah ilk iş arabayı aldık ve
11:42
and went to a hospital in Buenos Aires Province,
192
702420
2930
Buenos Aires şehrindeki yeni salgın virüs vakalarında
11:45
that served as a referral hospital for cases of the new influenza virus.
193
705350
5670
başvuru hastanesi olarak hizmet eden hastaneye gittik.
11:51
We arrived at the hospital; it was crowded.
194
711020
2530
Hastaneye vardık; çok kalabalıktı.
11:53
All health staff were dressed in NASA-like bio-safety suits.
195
713550
3920
Tüm sağlık personeli NASA-vari bio-güvenlik kostümü giyiyordu.
11:57
We all had face masks in our pockets.
196
717470
2200
Bizimse cebimizde yüz maskelerimiz duruyordu.
11:59
I, being a hypochondriac, didn't breathe for two hours.
197
719670
2730
Evhamlı biri olarak, iki saat boyunca nefes almadım.
12:02
But we could see what was happening.
198
722400
3120
Fakat ne olduğunu görebiliyorduk.
12:05
Immediately, we started reaching out to pediatricians
199
725520
3690
Bir an önce, şehirdeki ve Buenos Aires eyaletindeki
12:09
from six hospitals in the city and in Buenos Aires Province.
200
729210
4220
6 hastaneden, bütün çocuk doktorlarına ulaşmaya başladık.
12:13
Our main goal was to find out
201
733440
3330
Asıl hedefimiz, bu yeni virüsün
12:16
how this new virus behaved in contact with our children,
202
736770
3890
çocuklarımızla teması durumundaki davranışını
12:20
in the shortest time possible.
203
740660
2580
en kısa sürede öğrenmekti.
12:23
A marathon work.
204
743240
2960
Adeta bir maraton çalışması.
12:26
In less than three months,
205
746200
2870
Üç aydan kısa bir sürede,
12:29
we could see what effect this new H1N1 virus had
206
749070
6090
bu yeni H1N1 virüsü tarafından etkilenen
12:35
on the 251 children hospitalized by this virus.
207
755160
6140
ve bu virüs yüzünden hastanelik olan 251 çocuk üzerindeki etkisini görebildik.
12:41
We could see which children got more seriously ill:
208
761520
3980
Hangi çocukların daha ciddi hastalandığını görebildik:
12:45
children under four, especially those less than one year old;
209
765500
3620
dört yaş altı çocuklar, özellikle bir yaşından küçük;
12:49
patients with neurological diseases;
210
769120
2800
nörolojik hastalıklara sahip hastalar
12:51
and young children with chronic pulmonary diseases.
211
771920
3290
ve kronik akciğer hastalığı olan küçük çocuklar.
12:55
Identifying these at-risk groups was important
212
775210
4810
Sadece Arjantin'de değil
13:00
to include them as priority groups
213
780020
2710
salgının henüz etkilemediği diğer ülkelerde de
13:02
in the recommendations for getting the influenza vaccine,
214
782730
3000
grip aşısını olacak öncelikli grupları
13:05
not only here in Argentina,
215
785730
1860
önerilerde sunmak için
13:07
but also in other countries which the pandemic not yet reached.
216
787590
4060
bu risk gruplarını belirleyebilmek çok önemliydi.
13:12
A year later,
217
792750
1680
Bir yıl sonra,
13:14
when a vaccine against the pandemic H1N1 virus became available,
218
794430
5090
H1N1 virüs salgınına karşı aşı geliştirildiğinde
13:19
we wanted to see what happened.
219
799520
2720
ne olduğunu görmek istedik.
13:22
After a huge vaccination campaign
220
802240
3170
Risk grubundaki çocukları koruma amaçlı
13:25
aimed at protecting at-risk groups,
221
805410
4770
büyük bir aşı kampanyası ile
13:30
these hospitals, with 93 percent of the at-risk groups vaccinated,
222
810180
6960
risk gruplarının % 93 'ü aşılanmıştı,
13:37
had not hospitalized a single patient
223
817140
3630
ve bu hastanelere tek bir hasta bile
13:40
for the pandemic H1N1 virus.
224
820770
2680
yayılan H1N1 virüsü tanısıyla hastaneye kaldırılmamıştı.
13:43
(Applause)
225
823450
3050
(Alkış)
13:47
In 2009: 251.
226
827920
3960
2009 yılında: 251
13:53
In 2010: zero.
227
833490
2950
2010 yılında: Sıfır
13:56
Vaccination is an act of individual responsibility,
228
836440
4780
Aşı olmak bireysel sorumluluk eylemidir,
14:01
but it has a huge collective impact.
229
841220
4030
fakat büyük bir kolektif etkiye sahiptir.
14:06
If I get vaccinated, not only am I protecting myself,
230
846790
4620
Eğer ben aşı olursam, sadece kendimi korumuyorum;
14:11
but I am also protecting others.
231
851420
3210
aynı zamanda diğerlerini de korumuş oluyorum.
14:15
Sol had whooping cough.
232
855520
2370
Sol, boğmaca idi.
14:19
Sol was very young,
233
859500
2200
Sol, çok küçüktü
14:21
and she hadn't yet received her first vaccine against whooping cough.
234
861700
4530
ve boğmacaya karşı ilk aşısını olamadı.
14:27
I still wonder what would have happened
235
867160
3800
Hala merak ediyorum
14:30
if everyone around Sol had been vaccinated.
236
870960
5910
acaba Sol'ün etrafındaki tüm bireyler aşılanmış olsaydı ne olurdu.
14:37
(Applause)
237
877740
2060
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7