Arthur Ganson: Moving sculpture

Arthur Ganson hareket eden heykeller yapıyor

52,038 views ・ 2008-05-28

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Hasan Hüseyin BAŞTUĞ Gözden geçirme: Ahmet Yükseltürk
00:18
A few words about how I got started,
0
18330
2000
Nasıl başladığımla ilgili birkaç şey söylemek istiyorum
00:20
and it has a lot to do with happiness, actually.
1
20330
4000
ve aslında çoğu mutlulukla ilgili.
00:24
When I was a very young child, I was extremely introverted
2
24330
3000
Çocukken son derece içine kapanık biriydim,
00:27
and very much to myself.
3
27330
3000
ve çok fazla kendime dönüktüm.
00:30
And, kind of as a way of surviving,
4
30330
3000
Bu bir çeşit yaşamımı sürdürme yöntemiydi,
00:33
I would go into my own very personal space,
5
33330
3000
kendi çok özel kişisel dünyama girer,
00:36
and I would make things.
6
36330
2000
ve bir şeyler yapardım.
00:38
I would make things for people
7
38330
2000
İnsanlara kendi sevgimi göstermek için
00:40
as a way of, you know, giving, showing them my love.
8
40330
4000
onlar için bir şeyler yapardım.
00:44
I would go into these private places,
9
44330
3000
Bu özel yerlere girer,
00:47
and I would put my ideas and my passions into objects --
10
47330
4000
ve nesnelere tutkularımı ve fikirlerimi koyardım,
00:51
and sort of learning how to speak with my hands.
11
51330
3000
bu bir nevi ellerimle konuşmayı öğrenmekti.
00:54
So, the whole activity of working with my hands and creating objects
12
54330
4000
Böylelikle ellerimle çalışmak ve nesneler yaratma işi
00:58
is very much connected with not only the idea realm,
13
58330
5000
sadece hayal dünyası fikri ile ilgili değil,
01:03
but also with very much the feeling realm.
14
63330
3000
aynı zamanda onu hissetmekle ilgili.
01:07
And the ideas are very disparate.
15
67330
4000
Ve fikirler birbirinden çok ayrı.
01:11
I'm going to show you many different kinds of pieces,
16
71330
3000
Size birbirinden farklı birçok parça göstereceğim,
01:14
and there's no real connection between one or the other,
17
74330
3000
beynimden çıkan şeyler olmaları dışında,
01:17
except that they sort of come out of my brain,
18
77330
2000
bunların birbirleri arasında gerçek bir bağlantı yok,
01:19
and they're all different sort of thoughts that are triggered
19
79330
4000
ve bunların hepsi
01:23
by looking at life, and seeing nature and seeing objects,
20
83330
4000
yaşama bakarak, doğayı ve nesneleri görerek,
01:27
and just having kind of playful random thoughts about things.
21
87330
4000
ve sadece nesneler üzerine rastlantısal fikirlerin oyunsal çeşitliliğinden alınarak yapılmışlardır.
01:31
When I was a child, I started to explore motion.
22
91330
8000
Çocukken, devinimi keşfetmeye başladım.
01:39
I fell in love with the way things moved,
23
99330
2000
Nesnelerin hareketine aşık oldum,
01:41
so I started to explore motion by making little flipbooks.
24
101330
5000
böylece küçük yaprakları hareket eden kitaplar yaparak devinimi keşfetmeye başladım.
01:46
And this is one that I did, probably like when I was around seventh grade,
25
106330
4000
Bu gördüğünüz muhtemelen yedinci sınıftayken yaptığım bir tanesi,
01:50
and I remember when I was doing this,
26
110330
3000
bunu yaparken
01:53
I was thinking about that little rock there,
27
113330
3000
orada küçük bir kayayı ve
01:56
and the pathway of the vehicles as they would fly through the air,
28
116330
5000
araçların havada giderkenki yollarını düşünüyordum
02:01
and how the characters --
29
121330
2000
ve bir de karakterlerin --
02:03
(Laughter) --
30
123330
1000
(Gülüşmeler)
02:04
would come shooting out of the car,
31
124330
2000
arabanın dışına doğru nasıl fırladıklarını,
02:06
so, on my mind, I was thinking about the trajectory of the vehicles.
32
126330
7000
yani araçların yörüngelerini düşünüyordum.
02:13
And of course, when you're a little kid, there's always destruction.
33
133330
3000
Tabi ki küçük bir çocukken, her zaman yıkım vardır.
02:16
So, it has to end with this --
34
136330
2000
Yani, bu hikaye şöyle bitmelidir --
02:18
(Laughter) --
35
138330
1000
(Gülüşmeler)
02:19
gratuitous violence.
36
139330
2000
gereksiz bir şiddetle.
02:21
(Laughter)
37
141330
2000
(Gülüşmeler)
02:23
So that was how I first started to explore the way things moved,
38
143330
6000
Bu benim nesnelerin hareket etme yöntemini ilk olarak keşfetmeye başlamam,
02:29
and expressed it.
39
149330
2000
ve ifade etmemdi.
02:31
Now, when I went to college,
40
151330
2000
Üniversiteye gittiğimde,
02:33
I found myself making fairly complicated, fragile machines.
41
153330
7000
kendimi oldukça karmaşık ve kırılgan makinalar yaparken buldum.
02:40
And this really came about
42
160330
3000
Bu aslında
02:43
from having many different kinds of interests.
43
163330
3000
çok farklı şeylerle ilgilenmemden kaynaklanıyordu.
02:46
When I was in high school, I loved to program computers,
44
166330
3000
Lisedeyken bilgisayarlarda program yazmayı seviyordum,
02:49
so I sort of liked the logical flow of events.
45
169330
4000
yani olayların mantıksal akışından epey hoşlanıyordum.
02:54
I was also very interested in perhaps going into surgery
46
174330
5000
Cerrahlık da ilgimi çekiyordu, belki cerrahiye bulaşarak,
02:59
and becoming a surgeon,
47
179330
2000
bir cerrah olacaktım,
03:01
because it meant working with my hands
48
181330
2000
zira bu benim için aşırı odaklanmış ve
03:03
in a very focused, intense way.
49
183330
3000
yoğun bir şekilde ellerimle çalışmak demekti.
03:06
So, I started taking art courses,
50
186330
2000
Bu yüzden sanat dersleri aldım,
03:08
and I found a way to make sculpture
51
188330
3000
ve heykel yapma yollarını öğrendim,
03:11
that brought together my love for being very precise with my hands,
52
191330
4000
böylece bir sistemden geçen enerjinin değişik mantıksal akışlarını bularak
03:15
with coming up with different kinds of logical flows of energy through a system.
53
195330
10000
kusursuz olma yönümle, ellerimi birleştirdim.
03:25
And also, working with wire -- everything that I did
54
205330
6000
Aynı zamanda tellerle çalışmak -- yaptığım her şey
03:31
was both a visual and a mechanical engineering decision
55
211330
6000
aynı anda hem görsel, hem de
03:37
at the same time.
56
217330
2000
makina mühendisliği kararı idi.
03:39
So, I was able to sort of exercise all of that.
57
219330
2000
Yani tüm bunların egzersizlerini yapabiliyordum.
03:41
Now, this kind of machine is as close as I can get to painting.
58
221330
6000
Şimdi, bu bir tabloya en yakın olarak yapabileceğim bir makine.
03:47
And it's full of many little trivial end points,
59
227330
5000
Bu makina bir sürü küçük gereksiz şey ve bitim noktalarıyla dolu,
03:52
like there's a little foot here that just drags around in circles
60
232330
5000
mesela etrafında daireler çizerek sadece sürüklenen küçük bir ayak var
03:57
and it doesn't really mean anything.
61
237330
2000
ve bu aslında hiçbir anlam taşımıyor.
03:59
It's really just for the sort of joy of its own triviality.
62
239330
5000
Aslında tam da kendi gereksizliğiyle zevk alınan bir şey.
04:05
The connection I have with engineering
63
245330
3000
Mühendislikle olan bağlantım,
04:08
is the same as any other engineer, in that I love to solve problems.
64
248330
5000
tıpkı diğer mühendislerde olduğu gibi, problem çözmeyi sevmemdir.
04:13
I love to figure things out,
65
253330
2000
Nesneleri anlamayı seviyorum,
04:15
but the end result of what I'm doing is really completely ambiguous.
66
255330
5000
ama yaptığım şeylerden sonuçta ortaya çıkanlar aslında tamamen muğlak.
04:21
(Laughter)
67
261330
2000
(Gülüşmeler)
04:23
That's pretty ambiguous.
68
263330
2000
Bu oldukça muğlak.
04:25
(Laughter)
69
265330
1000
(Gülüşmeler)
04:27
The next piece that is going to come up
70
267330
5000
Biraz sonra göreceğiniz bir diğer parça
04:32
is an example of a kind of machine that is fairly complex.
71
272330
9000
oldukça karışık bir tür makina örneğidir.
04:42
I gave myself the problem.
72
282330
2000
Kendimi probleme verdim.
04:44
Since I'm always liking to solve problems,
73
284330
2000
Sürekli problemler çözmekten hoşlandığımdan dolayı,
04:46
I gave myself the problem of turning a crank in one direction,
74
286330
4000
ve bu küçük adamı ileri geri yürütecek olan
04:50
and solving all of the mechanical problems
75
290330
3000
tüm mekanik problemleri çözmek için
04:53
for getting this little man to walk back and forth.
76
293330
3000
kendimi bir doğrultuda dönen bir manivela problemine kendimi verdim.
04:57
So, when I started this, I didn't have an overall plan for the machine,
77
297330
4000
Buna başladığımda, makina için ayrıntılı bir planım yoktu,
05:02
but I did have a sense of the gesture,
78
302330
3000
ama bir jest algım vardı
05:05
and a sense of the shape and how it would occupy space.
79
305330
4000
ve jestin nasıl bir şekle sahip olabileceğine dair bir hissim
05:09
And then it was a matter of starting from one point
80
309330
3000
O zaman bir noktadan başlamak
05:12
and sort of building to that final point.
81
312330
3000
ve o son noktaya kadar inşa etmek için bir neden vardı.
05:16
That little gear there switches back and forth to change direction.
82
316330
4000
Oradaki şu küçük dişli, yönü ileri ve geriye değiştirmeye yarıyor.
05:21
And that's a little found object.
83
321330
2000
Bu küçük bir icat edilmiş nesne.
05:25
So a lot of the pieces that I've made,
84
325330
3000
Bu şekilde bir sürü yaptığım parça var,
05:28
they involve found objects.
85
328330
3000
bu parçalar icat edilmiş nesneler içeriyor.
05:32
And it really -- it's almost like doing visual puns all the time.
86
332330
8000
Ve aslında -- bu daima görsel kelime oyunları yapmak gibidir.
05:40
When I see objects, I imagine them in motion.
87
340330
3000
Nesneleri gördüğümde, onları devinimin içinde hayal ediyorum,
05:43
I imagine what can be said with them.
88
343330
2000
ve onlarla neler söylenebileceğini hayal ediyorum.
05:45
This next one here, "Machine with Wishbone,"
89
345330
4000
İşte bu bir sonraki, bir lades kemikli makina,
05:49
it came about from playing with this wishbone after dinner.
90
349330
7000
bu makina, akşam yemeğinden sonra lades kemiğiyle oynarken aklıma geldi.
05:56
You know, they say, never play with your food --
91
356330
2000
Bilirsiniz ne söylerler, her şeyle oyna
05:58
but I always play with things.
92
358330
2000
ama asla yiyeceğinle oynama.
06:00
So, I had this wishbone, and I thought,
93
360330
2000
Bir lades kemiğim vardı, ve düşündüm,
06:02
it's kind of like a cowboy who's been on his horse for too long.
94
362330
3000
uzun zamandan beri atının üzerinde olan bir kovboy gibi bir histi.
06:05
(Laughter)
95
365330
1000
(Gülüşmeler)
06:06
And I started to make him walk across the table,
96
366330
3000
Sonunda onu masada yürütmeye başladım,
06:09
and I thought, "Oh, I can make a little machine that will do that."
97
369330
3000
ve "Hey, bundan küçük bir makina yapabilirim." diye düşündüm.
06:14
So, I made this device, linked it up, and the wishbone walks.
98
374330
6000
Böylece buna bağlı küçük bir cihaz yaptım ve lades kemiği yürüyor,
06:20
And because the wishbone is bone -- it's animal --
99
380330
3000
çünkü lades kemiği bir kemiktir -- hayvan yani --
06:23
it's sort of a point where I think we can enter into it.
100
383330
5000
içine girebileceğimizi düşündüğüm nokta da tam burası.
06:29
And that's the whole piece.
101
389330
2000
Ve işte parçanın tümü.
06:31
(Laughter)
102
391330
1000
(Gülüşmeler)
06:32
That's about that big.
103
392330
3000
Yaklaşık bu büyüklükte.
06:35
(Applause)
104
395330
4000
(Alkış)
06:40
This kind of work is also very much like puppetry,
105
400330
5000
Bu daha çok, bir tür kuklacılık çalışması gibi,
06:45
where the found object is, in a sense, the puppet,
106
405330
4000
nesnenin bulunduğu yer, bir bakıma kukla,
06:49
and I'm the puppeteer at first, because I'm playing with an object.
107
409330
5000
ve ben kuklacıyım, çünkü en başta bir nesneyle oyun oynuyorum,
06:54
But then I make the machine, which is sort of the stand-in for me,
108
414330
4000
ve sonra makinayı yapıyorum, ki bunlar benim bir tür dublörüm.
06:58
and it is able to achieve the action that I want.
109
418330
3000
Ve istediğim hareketi yapabiliyor.
07:03
The next piece I'll show you is a much more conceptual thought,
110
423330
7000
Size göstereceğim bir sonraki parça daha çok kavramsal düşüncedir,
07:10
and it's a little piece called "Cory's Yellow Chair."
111
430330
3000
ve bu küçük parçanın adı "Cory'nin Sarı Sandalyesi".
07:14
I had this image in my mind, when I saw my son's little chair,
112
434330
5000
Bunu oğlumun küçük sandalyesini gördüğümde beynimde hayal etmiştim,
07:19
and I saw it explode up and out.
113
439330
4000
onun patlayıp dağıldığını gördüm.
07:24
And --
114
444330
2000
Ve --
07:28
so the way I saw this in my mind at first,
115
448330
3000
aklıma bunu ilk getiriş şeklim,
07:31
was that the pieces would explode up and out with infinite speed,
116
451330
4000
parçaların sonsuz hızla patlayıp dağılıp,
07:35
and the pieces would move far out,
117
455330
2000
uzaklara saçıldıktan sonra,
07:37
and then they would begin to be pulled back
118
457330
2000
tekrar bir nevi yerçekimsel duyguyla,
07:39
with a kind of a gravitational feel,
119
459330
2000
geri çekilmeleri,
07:41
to the point where they would approach infinite speed back to the center.
120
461330
4000
merkeze doğru sonsuz hızda yaklaşıp bir noktaya geri dönmeleri şeklinde idi.
07:45
And they would coalesce for just a moment,
121
465330
3000
Ve bir an için yekvücut olacaklardı,
07:48
so you could perceive that there was a chair there.
122
468330
3000
yani o anda siz orada bir sandalye olduğunu algılayabilecektiniz.
07:51
For me, it's kind of a feeling about the fleetingness of the present moment,
123
471330
6000
Benim için bu, şu anda çabucak geçen bir duyumsama çeşidi,
07:57
and I wanted to express that.
124
477330
2000
ve ifade etmek istediğim bu.
07:59
Now, the machine is -- in this case, it's a real approximation of that,
125
479330
5000
Şimdi, makine bir bakıma bu durumda gerçek bir yaklaşım,
08:04
because obviously you can't move physical matter
126
484330
3000
çünkü açıkçası siz fiziksel maddeyi sonsuza kadar sonsuz hızda hareket ettirip,
08:07
infinitely with infinite speed and have it stop instantaneously.
127
487330
4000
sonra da aniden durduramazsınız.
08:11
This whole thing is about four feet wide,
128
491330
4000
Bu makinanın tümü yaklaşık dört feet genişliğinde,
08:15
and the chair itself is only about a few inches.
129
495330
3000
ve sandalyenin kendisi yaklaşık birkaç inç büyüklüğünde.
08:18
(Applause)
130
498330
5000
(Alkış)
08:23
Now, this is a funny sort of conceptual thing,
131
503330
3000
Şimdi bu bir tür komik bir kavramsal şey,
08:26
and yesterday we were talking about Danny Hillis' "10,000 Year Clock."
132
506330
5000
dün Danny Hillis'in 10000 yıllık saati hakkında konuşuyorduk.
08:31
So, we have a motor here on the left,
133
511330
2000
Şimdi burada solda bir motorumuz var,
08:33
and it goes through a gear train.
134
513330
3000
ve bu bir dişli dizisi arasından gidiyor.
08:36
There are 12 pairs of 50:1 reductions,
135
516330
5000
Oniki çift 50 de 1 hız düşürücü var,
08:41
so that means that the final speed of that gear on the end
136
521330
5000
bu da en sondaki dişlinin o kadar yavaş dönmesi demek ki
08:46
is so slow that it would take two trillion years to turn once.
137
526330
4000
bir tur dönmesi iki trilyon yıl alacaktır.
08:50
So I've invented it in concrete, because it doesn't really matter.
138
530330
3000
Bunu betondan yaptım çünkü bir şey fark etmiyor.
08:53
(Laughter)
139
533330
1000
(Gülüşmeler)
08:54
Because it could run all the time.
140
534330
2000
Zira daima çalışabilir.
08:56
(Laughter)
141
536330
1000
(Gülüşmeler)
08:57
Now, a completely different thought.
142
537330
4000
Şimdi, tamamen farklı bir fikir --
09:01
I'm always imagining myself in different situations.
143
541330
4000
kendimi hep farklı durumlarda hayal ediyorum.
09:05
I'm imagining myself as a machine.
144
545330
2000
Kendimi bir makina olarak hayal ediyorum.
09:07
What would I love?
145
547330
2000
Neden hoşlanırdım?
09:09
I would love to be bathed in oil.
146
549330
2000
Yağ içinde banyo yapıyor olmak isterdim.
09:11
(Laughter)
147
551330
1000
(Gülüşmeler)
09:12
So, this machine does nothing but just bathe itself in oil.
148
552330
5000
Pekala, bu makina kendi kendine yağ içinde banyo yapmak dışında hiçbir şey yapmıyor.
09:17
(Laughter)
149
557330
2000
(Gülüşmeler)
09:19
(Applause)
150
559330
4000
(Alkış)
09:23
And it's really, just sort of --
151
563330
3000
Aslında, bu benim için,
09:26
for me, it was just really about the lusciousness of oil.
152
566330
3000
aslında tam olarak yağın lezzeti ile ilgiliydi.
09:29
(Laughter)
153
569330
1000
(Gülüşmeler)
09:30
And then, I got a call from a friend
154
570330
3000
Sonra, bir erotik sanat gösterisi yapmak
09:33
who wanted to have a show of erotic art,
155
573330
3000
isteyen bir arkadaşım aradı,
09:36
and I didn't have any pieces.
156
576330
2000
ve elimde hiçbir parça yoktu.
09:38
But when she suggested to be in the show, this piece came to mind.
157
578330
4000
Ama gösteride olmayı önerdiğinde, bu parça akla geldi.
09:42
So, it's sort of related, but you can see it's much more overtly erotic.
158
582330
4000
Bu bir çeşit alakalı, açıkça erotik olmasından dahasını görebilirsiniz.
09:48
And this one I call "Machine with Grease."
159
588330
3000
Bunun adı "Yağlı Makina."
09:51
It's just continually ejaculating, and it's --
160
591330
2000
Sürekli boşalıyor, ve --
09:53
(Laughter) --
161
593330
1000
(Gülüşmeler)
09:54
this is a happy machine, I'll tell you.
162
594330
3000
bu mutlu bir makina, size söyleyeyim.
09:57
(Laughter)
163
597330
1000
(Gülüşmeler)
09:58
It's definitely happy.
164
598330
2000
Kesinlikle mutlu.
10:02
From an engineering point of view,
165
602330
3000
Mühendislik açısından bakıldığında,
10:05
this is just a little four-bar linkage.
166
605330
2000
bu sadece dört eklemli bir çubuk.
10:07
And then again, this is a found object, a little fan that I found.
167
607330
5000
Sonra tekrardan, bu keşfedilmiş bir nesne, bulduğum bir küçük yelpaze.
10:12
And I thought, what about the gesture of opening the fan,
168
612330
3000
Ve yelpaze açma hareketini düşündüm
10:15
and how simply could I state something.
169
615330
3000
ve ne kadar basit bir şekilde bir şeyler ifade edebileceğimi düşündüm.
10:18
And, in a case like this, I'm trying to make something which is clear
170
618330
8000
Ve şayet bunun gibi, net şeyler yapmaya çalışıyorum,
10:26
but also not suggestive of any particular kind of animal or plant.
171
626330
5000
aynı zamanda herhangi bir bitki ya da hayvan türünün anımsatan bir şey yapmıyorum
10:33
For me, the process is very important,
172
633330
5000
Benim için süreç çok önemli,
10:38
because I'm inventing machines,
173
638330
2000
zira ben makinalar icat ediyorum
10:40
but I'm also inventing tools to make machines,
174
640330
3000
ve aynı zamanda makina yapmakta kullanılan aletler icat ediyorum,
10:43
and the whole thing is all sort of wrapped up from the beginning.
175
643330
3000
başlangıçtan beri sarıp sarmaladığım tüm şeyin hepsi bu.
10:46
So this is a little wire-bending tool.
176
646330
3000
Bu küçük bir tel bükme aleti.
10:49
After many years of bending gears with a pair of pliers,
177
649330
3000
Uzun yıllar dişlileri bir kerpeten çiftiyle büktükten sonra,
10:52
I made that tool, and then I made this other tool
178
652330
3000
bir alet yaptım, sonra bu diğer aleti,
10:55
for sort of centering gears very quickly --
179
655330
3000
dişlileri çabucak merkezlemek için,
10:59
sort of developing my own little world of technology.
180
659330
3000
bir bakıma kendi küçük teknoloji dünyamı geliştirdim.
11:02
My life completely changed when I found a spot welder.
181
662330
6000
Nokta kaynak makinasını bulduğumda yaşamım tamamen değişti.
11:08
(Laughter)
182
668330
1000
(Gülüşmeler)
11:09
And that was that tool.
183
669330
2000
Ve o bu aletti.
11:11
It completely changed what I could do.
184
671330
2000
Yapabileceklerimi tamamen değiştirdi.
11:13
Now here, I'm going to do a very poor job of silver soldering.
185
673330
4000
İşte burada çok zayıf bir gümüş lehimi yapacağım.
11:18
This is not the way they teach you to silver solder when you're in school.
186
678330
5000
Bu size okuldayken öğrettikleri gümüş lehimi yapma yöntemi değildir.
11:23
I just like, throw it in.
187
683330
2000
Ben sanki lehimi içeri atıyorum.
11:25
I mean, real jewelers put little bits of solder in.
188
685330
2000
Şunu kastediyorum, gerçek kuyumcular içeri biraz lehim eklerler.
11:28
So, that's a finished gear.
189
688330
3000
Pekale bu bitmiş bir dişli.
11:32
When I moved to Boston,
190
692330
2000
Boston'a taşındığımda,
11:34
I joined a group called the World Sculpture Racing Society.
191
694330
5000
Dünya Heykel Yarışçıları Derneği denen bir guruba katıldım.
11:39
(Laughter)
192
699330
1000
(Gülüşmeler)
11:40
And the idea, their premise was that we wanted to show
193
700330
7000
Ve onların fikirleri,
11:47
pieces of sculpture on the street,
194
707330
2000
sokakta heykel parçalarını sergilemekti,
11:49
and there'd be no subjective decision about what was the best.
195
709330
4000
hangisinin en iyi olduğuna karar verecek olan kişisel bir yargı da yoktu.
11:53
It would be -- whatever came across the finish line first would be the winner.
196
713330
2000
Bitiş çizgisine ilk varan kazanacaktı.
11:55
(Laughter)
197
715330
1000
(Gülüşmeler)
11:56
So I made -- this is my first racing sculpture,
198
716330
4000
Böylece ben bu ilk yarışçı heykelimi yaptım,
12:00
and I thought, "Oh, I'm going to make a cart,
199
720330
2000
ve düşündüm, "Hımm, bir araba yapacağım,
12:02
and I'm going to have it --
200
722330
2000
ve onu --
12:04
I'm going to have my hand writing 'faster,'
201
724330
2000
"daha hızlı" diye bir elyazım olacaktı,
12:06
so as I run down the street, the cart's going to talk to me
202
726330
4000
caddeden aşağı doğru koşduğumda,
12:10
and it's going to go, 'Faster, faster!' "
203
730330
3000
araba bana "Daha hızlı, daha hızlı" (faster, faster) diyecekti.
12:13
So, that's what it does.
204
733330
2000
Yaptığı da işte bu.
12:15
(Laughter)
205
735330
1000
(Gülüşmeler)
12:16
But then in the end, what I decided
206
736330
5000
Ama sonunda, karar verdiğim şey
12:21
was every time you finish writing the word,
207
741330
3000
sözcüğün yazımı bittğinde,
12:24
I would stop and I would give the card to somebody on the side of the road.
208
744330
4000
arabayı durdurup yol kenarındaki başka birine devretmekti.
12:28
So I would never win the race because I'm always stopping.
209
748330
3000
Bu yüzden asla yarışı kazanamazdım, zira hep duruyordum.
12:31
But I had a lot of fun.
210
751330
2000
Ama çok eğlenmiştim.
12:33
(Applause)
211
753330
6000
(Alkış)
12:39
Now, I only have two and a half minutes -- I'm going to play this.
212
759330
4000
Şimdi, sadece iki buçuk dakikam var -- bunu oynatacağım.
12:43
This is a piece that, for me, is in some ways
213
763330
6000
Bu, benim için bazı yönleri ile
12:49
the most complete kind of piece.
214
769330
2000
en iyi bitmiş parça.
12:51
Because when I was a kid, I also played a lot of guitar.
215
771330
2000
Çünkü çocukken çok fazla gitar da çaldım.
12:53
And when I had this thought,
216
773330
4000
Bu fikre sahip olduğumda,
12:57
I was imagining that I would make --
217
777330
2000
tamamı makinalardan olan bir tiyatro gecesi yapmayı
12:59
I would have a whole machine theater evening,
218
779330
3000
hayal ediyordum.
13:02
where I would -- you would have an audience,
219
782330
2000
O gece de -- seyirciniz de olacaktı,
13:04
the curtain would open, and you'd be entertained by machines on stage.
220
784330
4000
perde açılacaktı ve sahnede makinaların gösterisine tanık olacaktınız.
13:08
So, I imagined a very simple gestural dance
221
788330
3000
Çok basit bir dans hayal ettim,
13:11
that would be between a machine and just a very simple chair, and ...
222
791330
8000
dans makine ile çok basit bir sandalye arasında olacaktı ve...
13:27
When I'm making these pieces, I'm always trying to find a point
223
807330
4000
Bu parçaları yaparken, daima bulmaya çalıştığım bir nokta var ki
13:31
where I'm saying something very clearly and it's very simple,
224
811330
11000
açıkça söylediğim bir şey var ve çok basit,
13:42
but also at the same time it's very ambiguous.
225
822330
3000
aynı zamanda da çok muğlak.
13:45
And I think there's a point between simplicity and ambiguity
226
825330
5000
Ve sanırım basitlik ile muğlaklık arasında
13:50
which can allow a viewer to perhaps take something from it.
227
830330
6000
seyircinin bir şeyler kapabildiği bir nokta var.
13:59
And that leads me to the thought that all of these pieces
228
839330
4000
Bu da bu parçaların hepsini zihnimde, kalbimde
14:03
start off in my own mind, in my heart,
229
843330
4000
başladığını ve ben onları malzemelerle en iyi şekilde
14:07
and I do my best at finding ways to express them with materials,
230
847330
7000
ifade etmeye çalıştığım düşüncesini aklıma getiriyor,
14:14
and it always feels really crude.
231
854330
2000
ve bu gerçekten çok ham bir duygu.
14:16
It's always a struggle,
232
856330
2000
Bu sürekli bir mücadele,
14:19
but somehow I manage to sort of get this thought
233
859330
4000
ve her nasılsa ben bir nesnenin içinden çıkan fikri
14:23
out into an object, and then it's there, OK.
234
863330
4000
cisme dönüştürüyorum, ve sonra bittikten sonra, tamam.
14:27
It means nothing at all.
235
867330
2000
Katiyen hiçbir şey ifade etmiyor.
14:29
The object itself just means nothing.
236
869330
2000
Cisim tek başına hiçbir şey ifade etmiyor.
14:31
Once it's perceived, and someone brings it into their own mind,
237
871330
5000
Bir kere algılandığında, ve birisi bu anlamları aklına getirdiğinde,
14:36
then there's a cycle that has been completed.
238
876330
5000
o zaman döngü tamamlanıyor.
14:41
And to me, that's the most important thing
239
881330
2000
Ve bana göre, bu benim için en önemli şey,
14:43
because, ever since being a kid, I've wanted to communicate my passion and love.
240
883330
5000
çünkü çocukluğumdan beri, tutkumu ve sevgimi iletmeyi istedim,
14:48
And that means the complete cycle of coming from inside,
241
888330
5000
bu da içinden gelenin fiziksel bir şeye dönüşmesini,
14:53
out to the physical, to someone perceiving it.
242
893330
5000
onun da anlaşılmasını içeren bir döngü ile oluyor.
15:01
So I'll just let this chair come down.
243
901330
4000
Şimdi bu sandalyenin aşağıya gelmesine izin vereceğim.
15:33
(Applause)
244
933330
1000
(Alkış)
15:34
Thank you.
245
934330
1000
Teşekkürler.
15:35
(Applause)
246
935330
3000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7