Pointing to the future of UI | John Underkoffler

John Underkoffler dikkatleri Kullanıcı Arayüzünün geleceğine çekiyor

436,181 views

2010-06-01 ・ TED


New videos

Pointing to the future of UI | John Underkoffler

John Underkoffler dikkatleri Kullanıcı Arayüzünün geleceğine çekiyor

436,181 views ・ 2010-06-01

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gani Simsek Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:15
We're 25, 26 years after
0
15260
2000
İnsan-Makine arayüzleri
00:17
the advent of the Macintosh,
1
17260
2000
ve genel olarak
00:19
which was an astoundingly seminal event
2
19260
2000
bilgisayar tarihinde yeni ufuklar açan
00:21
in the history
3
21260
2000
Macintosh'un
00:23
of human-machine interface
4
23260
2000
ortaya çıkışının 25, 26 yıl
00:25
and in computation in general.
5
25260
2000
sonrasındayız.
00:27
It fundamentally changed the way
6
27260
2000
İnsanların hesaplama, bilgisayarlar,
00:29
that people thought about computation,
7
29260
2000
onları nasıl kullandıkları ve
00:31
thought about computers,
8
31260
2000
ne kadar insanın onları
00:33
how they used them and who and how many people were able to use them.
9
33260
3000
kullanabildiği ile ilgili düşüncelerini kökten değiştirdi.
00:36
It was such a radical change, in fact,
10
36260
2000
Bu öylesine radikal bir değişimdi ki,
00:38
that the early Macintosh development team
11
38260
2000
aslında 82, 83 ve 84'teki ilk Macintosh
00:40
in '82, '83, '84
12
40260
2000
geliştirme ekibi
00:42
had to write an entirely new operating system from the ground up.
13
42260
3000
sıfırdan yeni bir işletim sistemi (OS) yazmak zorunda kaldılar.
00:45
Now, this is an interesting little message,
14
45260
2000
Bu ufak, ilginç bir mesajdır,
00:47
and it's a lesson that has since, I think,
15
47260
2000
ve bence çoktan
00:49
been forgotten or lost or something,
16
49260
2000
unutulup gitmiş bir derstir.
00:51
and that is, namely, that the OS is the interface.
17
51260
3000
Ve o gerçek şu ki: OS arayüzdür.
00:54
The interface is the OS.
18
54260
2000
Arayüz OS'dir.
00:56
It's like the land and the king (i.e. Arthur) they're inseparable, they are one.
19
56260
3000
Tıpkı "Arthur"daki kral ve toprak gibi; ayrılmaz ve yekparedirler.
00:59
And to write a new operating system was not a capricious matter.
20
59260
3000
Ve yeni bir işletim sistemi yazmak kaprisli bir mesele değildi.
01:02
It wasn't just a matter of tuning up some graphics routines.
21
62260
3000
Bazı grafik rutinlerini iyileştirmekten ibaret değildi.
01:05
There were no graphics routines. There were no mouse drivers.
22
65260
3000
Grafik rutinleri yoktu. Fare sürücüleri yoktu.
01:08
So it was a necessity.
23
68260
2000
O bir ihtiyaçtı.
01:10
But in the quarter-century since then,
24
70260
2000
Geçen çeyrek yüzyılda,
01:12
we've seen all of the fundamental
25
72260
2000
tüm temel destekleyici
01:14
supporting technologies go berserk.
26
74260
2000
teknolojilerin coştuğunu gördük.
01:16
So memory capacity and disk capacity
27
76260
3000
Bellek kapasitesi ve disk kapasitesi
01:19
have been multiplied by something between 10,000 and a million.
28
79260
3000
on bin ve bir milyon kat arası oranlarda arttı.
01:22
Same thing for processor speeds.
29
82260
2000
Aynısı işlemci hızlarına oldu.
01:24
Networks, we didn't have networks at all
30
84260
2000
Ağlar. Macintosh ortaya çıktığı
01:26
at the time of the Macintosh's introduction,
31
86260
3000
zaman ağlar hiç yoktu bile.
01:29
and that has become the single most salient aspect
32
89260
2000
Ve bu bizim bilgisayarlarla nasıl yaşadığımızın
01:31
of how we live with computers.
33
91260
2000
en belirgin göstergesi oldu.
01:33
And, of course, graphics: Today
34
93260
2000
Ve tabii ki bugünkü grafikler
01:35
84 dollars and 97 cents at Best Buy
35
95260
3000
Best Buy'da 84,97 dolara
01:38
buys you more graphics power
36
98260
2000
alabileceğiniz bir kart, on yıl önce
01:40
than you could have gotten for a million bucks from SGI only a decade ago.
37
100260
3000
SGI'da 1,000,000 $'a alabileceğinizden daha fazla grafik gücü sağlıyor.
01:43
So we've got that incredible ramp-up.
38
103260
2000
Yani bu inanılmaz yükselişi yaşadık.
01:45
Then, on the side, we've got the Web
39
105260
2000
Diğer taraftan, internet çıktı,
01:47
and, increasingly, the cloud,
40
107260
2000
ve, hızlıca, fantastik ama
01:49
which is fantastic,
41
109260
2000
arayüzün esas
01:51
but also -- in the regard in which an interface is fundamental --
42
111260
3000
olduğu bir durumda dikkat dağıtan bulut teknolojileri
01:54
kind of a distraction.
43
114260
2000
ortaya çıktı.
01:56
So we've forgotten to invent new interfaces.
44
116260
2000
Yani yeni arayüzler geliştirmeyi unuttuk.
01:58
Certainly we've seen in recent years a lot of change in that regard,
45
118260
2000
Tabii ki son yıllarda bu alanda birçok değişime tanık olduk.
02:00
and people are starting to wake up about that.
46
120260
3000
Ve insanlar bu konuda uyanmaya başladı.
02:04
So what happens next? Where do we go from there?
47
124260
2000
Peki sıradaki ne? Buradan nereye gidiyoruz?
02:06
The problem, as we see it,
48
126260
2000
Bizim gördüğümüz sorun
02:08
has to do with a single, simple word: "space,"
49
128260
2000
basit bir kelime ile açıklanıyor: "uzay"
02:10
or a single, simple phrase:
50
130260
2000
veya basit bir deyimle,
02:12
"real world geometry."
51
132260
2000
"gerçek dünya geometrisi".
02:14
Computers and the programming languages
52
134260
2000
Bilgisayarlar ve onlarla konuştuğumuz,
02:16
that we talk to them in, that we teach them in,
53
136260
2000
onlara öğrettiğimiz programlama dilleri,
02:18
are hideously insensate when it comes to space.
54
138260
3000
söz konusu uzay olunca çok duyarsız oluyorlar.
02:21
They don't understand real world space.
55
141260
2000
Gerçek dünya uzayını anlamıyorlar.
02:23
It's a funny thing because the rest of us occupy it quite frequently and quite well.
56
143260
3000
Komiktir çünkü geri kalanımız oldukça sık ve iyi bir şekilde işgal ediyor.
02:26
They also don't understand time, but that's a matter for a separate talk.
57
146260
3000
Zamanı da anlamıyorlar ama bu tamamen farklı bir konu.
02:29
So what happens if you start to
58
149260
2000
Peki onlara uzayı açıklamaya
02:31
explain space to them?
59
151260
2000
başladığınızda ne olur?
02:36
One thing you might get is something like the Luminous Room.
60
156260
3000
Elde edebileceğiniz bir şey Aydınlık Oda gibi bir şey olur.
02:39
The Luminous Room is a system
61
159260
2000
Aydınlık Oda, girdi ve çıktı
02:41
in which it's considered that
62
161260
2000
uzaylarının aynı
02:43
input and output spaces are co-located.
63
163260
2000
yerde olduğu bir sistemdir.
02:45
That's a strangely simple,
64
165260
2000
Son derece basit ama
02:47
and yet unexplored idea, right?
65
167260
2000
keşfedilmemiş bir fikirdir.
02:49
When you use a mouse, your hand is down here on the mouse pad.
66
169260
3000
Bir fareyi kullandığınızda, eliniz fare altlığı üzerindedir.
02:52
It's not even on the same plane as what you're talking about:
67
172260
2000
Aynı düzlemde bile değildirler.
02:54
The pixels are up on the display.
68
174260
2000
Pikseller ekrandadır.
02:56
So here was a room in which all the walls, floors, ceilings,
69
176260
3000
Burada tüm duvarları, tabanları, tavanları, evcil hayvanları,
02:59
pets, potted plants, whatever was in there,
70
179260
2000
saksıları vs içinde her ne varsa onları
03:01
were capable, not only of display but of sensing as well.
71
181260
3000
sadece göstermeyen aynı zamanda da algılayan bir oda var.
03:04
And that means input and output are in the same space
72
184260
2000
Yani bu demektir ki girdi ve çıktı aynı yerde,
03:06
enabling stuff like this.
73
186260
2000
böyle şeyleri sağlıyor.
03:08
That's a digital storage in a physical container.
74
188260
2000
Bu fiziksel bir kapta yer alan dijital bir depo.
03:10
The contract is the same
75
190260
2000
Gerçek kaplarda
03:12
as with real word objects in real world containers.
76
192260
3000
bulunan gerçek nesnelerle aynı şartlarda.
03:15
Has to come back out, whatever you put in.
77
195260
3000
Soktuğunuz her şey çıkmak zorundadır.
03:18
This little design experiment
78
198260
2000
Bu ufak tasarım deneyi
03:20
that was a small office here knew a few other tricks as well.
79
200260
3000
bu küçük bir ofisti, birkaç numarası daha var.
03:23
If you presented it with a chess board,
80
203260
2000
Eğer bir satranç tahtası koyarsanız,
03:25
it tried to figure out what you might mean by that.
81
205260
2000
ne demek istediğinizi anlamaya çalışıyor.
03:27
And if there was nothing for them to do,
82
207260
2000
Ve eğer yapacakları bir şey yoksa,
03:29
the chess pieces eventually got bored
83
209260
2000
taşlar en sonunda sıkılıyorlar ve
03:31
and hopped away.
84
211260
2000
dağılıyorlar.
03:33
The academics who were overseeing this work
85
213260
3000
Bu çalışmayı denetleyen akademisyenler
03:36
thought that that was too frivolous,
86
216260
2000
bunu çok uçarı buldular,
03:38
so we built deadly serious applications
87
218260
2000
o yüzden bu mukavva kutuya bağlı
03:40
like this optics prototyping workbench
88
220260
2000
dişmacunu kapağının lazere dönüştüğü
03:42
in which a toothpaste cap on a cardboard box
89
222260
3000
optik prototip çalışma masası gibi ciddi
03:45
becomes a laser.
90
225260
2000
uygulamalar yaptık.
03:47
The beam splitters and lenses are represented by physical objects,
91
227260
3000
Işın dağıtıcılar ve lensler fiziksel objelerle gösterilmiştir,
03:50
and the system projects down the laser beam path.
92
230260
3000
ve sistem lazer ışının çizdiği yolu tasarlıyor.
03:53
So you've got an interface that has no interface.
93
233260
2000
Yani arayüzü olmayan bir arayüz elde ettiniz.
03:55
You operate the world as you operate the real world,
94
235260
3000
Dünyayı, gerçek dünyayı yönetir gibi yönetiyorsunuz,
03:58
which is to say, with your hands.
95
238260
2000
yani ellerinizle.
04:00
Similarly, a digital wind tunnel with digital wind
96
240260
2000
Benzer şekilde, rüzgarın sağdan sola estiği
04:02
flowing from right to left --
97
242260
2000
bir dijital rüzgar tüneli.
04:04
not that remarkable in a sense; we didn't invent the mathematics.
98
244260
3000
O kadar da muhteşem değil; matematiğini biz bulmadık.
04:07
But if you displayed that on a CRT or flat panel display,
99
247260
2000
Fakat bunu bir CRT veya düz bir ekranda gösterirseniz,
04:09
it would be meaningless to hold up an arbitrary object,
100
249260
3000
sıradan bir objeyi, gerçek bir objeyi orda tutmak
04:12
a real world object in that.
101
252260
2000
anlamsız olurdu.
04:14
Here, the real world merges with the simulation.
102
254260
3000
Burada, gerçek dünya simulasyon ile birleşiyor.
04:18
And finally, to pull out all the stops,
103
258260
2000
Ve sonunda, elinizden geleni yaptığınızda,
04:20
this is a system called Urp, for urban planners,
104
260260
3000
Bu sistemin adı Urp, kentsel tasarımcılar için,
04:23
in which we give architects and urban planners back
105
263260
3000
BDT (CAD) sistemleri kullanmalarında ısrar ettiğimiz
04:26
the models that we confiscated
106
266260
2000
mimar ve kentsel tasarımcılara
04:28
when we insisted that they use CAD systems.
107
268260
2000
el koyduğumuz modelleri geri verdik.
04:30
And we make the machine meet them half way.
108
270260
2000
Ve onlarla ortada uzlaştığımız bir makine yaptık.
04:32
It projects down digital shadows, as you see here.
109
272260
3000
Burada gördüğünüz gibi, dijital gölgeleri yansıtıyor.
04:35
And if you introduce tools like this inverse clock,
110
275260
3000
Ve bu ters saat gibi nesneleri ortama koyduğunuzda
04:38
then you can control the sun's position in the sky.
111
278260
2000
güneşin gökyüzündeki konumunu kontrol edebilirsiniz.
04:40
That's 8 a.m. shadows.
112
280260
2000
Bunlar sabah 8:00 gölgeleri.
04:42
They get a little shorter at 9 a.m.
113
282260
2000
9:00'da biraz daha kısalıyorlar.
04:44
There you are, swinging the sun around.
114
284260
2000
Aynen öyle, güneşi döndürüyoruz.
04:46
Short shadows at noon and so forth.
115
286260
3000
Öğlen vakti kısa gölgeler.
04:50
And we built up a series of tools like this.
116
290260
3000
Ve bunun gibi birkaç parça yaptık.
04:53
There are inter-shadowing studies
117
293260
2000
Bunlar çevre planlaması hakkında
04:55
that children can operate,
118
295260
2000
hiçbir şey bilmeyen
04:57
even though they don't know anything about urban planning:
119
297260
2000
çocukların dahi kullanabileceği gölge kesişim çalışmalarıdır,
04:59
To move a building, you simply reach out your hand and you move the building.
120
299260
3000
bir binayı hareket ettirmek için sadece uzanıp taşırsınız.
05:02
A material wand makes the building
121
302260
2000
Metal bir çubuk binayı bir tür
05:04
into a sort of Frank Gehry thing that reflects light in all directions.
122
304260
3000
Frank Gehry aparatı gibi her yöne ışık saçar hale getiriyor.
05:07
Are you blinding passers by and motorists on the freeways?
123
307260
3000
Yoldan geçenleri ve motorlu taşıt sürücülerini ışıktan kör mü ediyorsunuz?
05:10
A zoning tool connects distant structures, a building and a roadway.
124
310260
3000
Bölgeleme aracı bina ve yol gibi uzak yapıları birbirine bağlıyor.
05:13
Are you going to get sued by the zoning commission? And so forth.
125
313260
3000
Bölge komisyonu size dava mı açacak? Böyle şeyler işte.
05:17
Now, if these ideas seem familiar
126
317260
2000
Eğer bu fikirler size tanıdık geliyorsa
05:19
or perhaps even a little dated,
127
319260
2000
hatta geçmişte kaldıysa,
05:21
that's great; they should seem familiar.
128
321260
2000
bu iyi bir şeydir, çünkü tanıdık gelmeli.
05:23
This work is 15 years old.
129
323260
2000
Bu çalışma 15 yıllık.
05:26
This stuff was undertaken at MIT and the Media Lab
130
326260
3000
Bu şeyler MIT ve Media Laboratuvarında
05:29
under the incredible direction of Professor Hiroshi Ishii,
131
329260
3000
Tangible Media Group'un muhteşem yöneticisi
05:32
director of the Tangible Media Group.
132
332260
2000
Prof. Hiroshi Ishii yönetimde yapıldı.
05:34
But it was that work that was seen
133
334260
2000
Fakat o Alex McDowell tarafından
05:36
by Alex McDowell,
134
336260
2000
öngörülmüştü,
05:38
one of the world's legendary production designers.
135
338260
3000
o dünyanın efsanevi ürün tasarımcılarından biridir.
05:41
But Alex was preparing a little, sort of obscure, indie, arthouse film
136
341260
3000
Fakat Alex, Steven Spielberg için "Azınlık Raporu" denilen, belirsiz
05:44
called "Minority Report" for Steven Spielberg,
137
344260
3000
özgün, sanat evi filmini hazırlıyordu.
05:47
and invited us to come out from MIT
138
347260
2000
Ve bizden MIT'den çıkmaya
05:49
and design the interfaces
139
349260
3000
ve filmde kullanılan arayüzleri
05:52
that would appear in that film.
140
352260
3000
tasarlamaya davet etti.
05:55
And the great thing about it was
141
355260
2000
Ve bunun muhteşem tarafı,
05:57
that Alex was so dedicated to the idea of verisimilitude,
142
357260
3000
Alex, gerçeğe benzetme konusuna o kadar odaklanmıştı ki
06:00
the idea that the putative 2054
143
360260
3000
2054 yılında olabilecek şeylerin
06:03
that we were painting in the film be believable,
144
363260
3000
inanılır olmasını istiyordu,
06:06
that he allowed us to take on that design work
145
366260
2000
ve bu tasarım işini sanki bir Ar-Ge yapıyormuşuz gibi
06:08
as if it were an R&D effort.
146
368260
2000
ele almamıza izin verdi.
06:10
And the result is sort of
147
370260
2000
Ve sonuç sevindirici
06:12
gratifyingly perpetual.
148
372260
2000
derecede daimi.
06:14
People still reference those sequences in "Minority Report"
149
374260
3000
İnsanlar arayüz tasarımı konuştuklarında halen "Azınlık Raporu"ndaki
06:17
when they talk about new UI design.
150
377260
2000
bu sahneleri referans alıyorlar.
06:19
So this led full circle, in a strange way,
151
379260
2000
Bu, tuhaf bir şekilde kendini tamamladı,
06:21
to build these ideas into what we believe
152
381260
3000
bu fikirleri inandığımız şeye dönüştürmek
06:24
is the necessary future of human machine interface:
153
384260
3000
bizim uzaysal yönetim ortamı dediğimiz
06:27
the Spatial Operating Environment, we call it.
154
387260
3000
insan-makine etkileşiminin geleceği için gereklidir.
06:32
So here we have a bunch of stuff, some images.
155
392260
3000
Burada bazı şeyler var, bazı resimler.
06:35
And, using a hand,
156
395260
2000
Ve elimizi kullanarak,
06:37
we can actually exercise six degrees of freedom,
157
397260
3000
altı özgürlük derecesinde hareket edebiliriz,
06:40
six degrees of navigational control.
158
400260
3000
altı navigasyonel kontrol derecesi.
06:43
And it's fun to fly through Mr. Beckett's eye.
159
403260
2000
Bay Beckett'in gözlerinden uçmak eğlenceli.
06:45
And you can come back out
160
405260
2000
Ve korkunç orangutandan
06:47
through the scary orangutan.
161
407260
2000
geriye doğru gelebilirsiniz.
06:49
And that's all well and good.
162
409260
3000
Ve hepsi çok iyi ve güzel.
06:52
Let's do something a little more difficult.
163
412260
3000
Hadi daha zor bir şey yapalım.
06:55
Here, we have a whole bunch of disparate images.
164
415260
2000
Burada birkaç farklı resim var.
06:57
We can fly around them.
165
417260
2000
Aralarında uçabiliriz.
06:59
So navigation is a fundamental issue.
166
419260
2000
Yani navigasyon temel bir husustur.
07:01
You have to be able to navigate in 3D.
167
421260
3000
3 boyutta hareket edebilmelisiniz.
07:04
Much of what we want computers to help us with in the first place
168
424260
3000
Bilgisayarlardan başından beri bize yardım etmelerini istediğimiz konu
07:07
is inherently spatial.
169
427260
2000
doğal olarak uzaysaldır.
07:09
And the part that isn't spatial can often be spatialized
170
429260
2000
Ve uzaysal olmayan tarafları daha anlamlı yapmak için
07:11
to allow our wetware to make greater sense of it.
171
431260
3000
taktığımız donanımlarla uzaysal hale getirebiliriz.
07:14
Now we can distribute this stuff in many different ways.
172
434260
3000
Şimdi bu şeyleri çok farklı şekilde dağıtabiliriz.
07:17
So we can throw it out like that. Let's reset it.
173
437260
2000
Ki bu sayede böylece fırlatabiliriz. Başa saralım.
07:19
We can organize it this way.
174
439260
2000
Bu şekilde organize edebiliriz.
07:21
And, of course, it's not just about navigation,
175
441260
3000
Ve, tabii ki, mesele sadece navigasyon değil
07:24
but about manipulation as well.
176
444260
2000
işlemek de önemlidir.
07:26
So if we don't like stuff,
177
446260
2000
Ve onları sevmediysek,
07:28
or we're intensely curious about
178
448260
2000
biz Ernst Haeckel'in
07:30
Ernst Haeckel's scientific falsifications,
179
450260
3000
bilimsel uydurmaları konusunda çok ciddiyiz,
07:33
we can pull them out like that.
180
453260
2000
onları bu şekilde ayırabiliriz.
07:35
And then if it's time for analysis, we can pull back a little bit
181
455260
3000
Ve analiz etme zamanı geldiğinde biraz geriye atıp
07:38
and ask for a different distribution.
182
458260
3000
farklı bir dağılım isteyebiliriz.
07:43
Let's just come down a bit
183
463260
2000
Biraz aşağı inelim
07:46
and fly around.
184
466260
2000
ve etrafında gezinelim.
07:49
So that's a different way to look at stuff.
185
469260
3000
İşte bu şeylere farklı bir bakış yöntemidir.
07:52
If you're of a more analytical nature
186
472260
2000
Eğer analitik tarafınız güçlüyse
07:54
then you might want, actually, to look at this
187
474260
2000
buna bir renk histogramı olarak
07:56
as a color histogram.
188
476260
3000
bakmayı istersiniz.
07:59
So now we've got the stuff color-sorted,
189
479260
3000
Şimdi şeyleri renklerine göre grupladık,
08:02
angle maps onto color.
190
482260
3000
açı renklere göre diziliyor.
08:05
And now, if we want to select stuff,
191
485260
2000
Ve şimdi bir şey seçmek istersek
08:07
3D, space,
192
487260
2000
3B, uzay,
08:09
the idea that we're tracking hands in real space
193
489260
3000
elleri gerçek uzayda hareket ettirme fikri
08:12
becomes really important because we can reach in,
194
492260
3000
gerçekten çok önemli hale gelir, çünkü uzanabiliriz,
08:15
not in 2D, not in fake 2D, but in actual 3D.
195
495260
2000
2B değil, sahte 2B değil, gerçekten 3B.
08:17
Here are some selection planes.
196
497260
2000
Burada bazı seçim düzlemleri.
08:19
And we'll perform this Boolean operation
197
499260
3000
Ve bir Boolean işlemi yapacağız
08:22
because we really love yellow and tapirs on green grass.
198
502260
3000
çünkü sarıyı ve yeşil çimlerdeki tapirleri seviyoruz.
08:34
So, from there to the world of real work.
199
514260
3000
İşte oradan gerçek çalışma dünyasına.
08:37
Here's a logistics system,
200
517260
2000
Burada bir lojistik sistemi var,
08:39
a small piece of one that we're currently building.
201
519260
2000
bizim oluşturduğumuz küçük bir sistem.
08:41
There're a lot of elements.
202
521260
2000
Bir sürü bileşeni var.
08:43
And one thing that's very important is to combine traditional tabular data
203
523260
3000
Ve çok önemli olan bir husus, geleneksel çizelge halindeki veriyi
08:46
with three-dimensional and geospatial information.
204
526260
3000
3 boyutlu ve jeo-uzaysal bilgi ile birleştirmektir.
08:49
So here's a familiar place.
205
529260
3000
Burada bilinen bir yer var.
08:52
And we'll bring this back here for a second.
206
532260
3000
Ve bir saniyeliğine bunu buraya getireceğiz.
08:55
Maybe select a little bit of that.
207
535260
3000
Biraz bundan seçeceğiz.
08:58
And bring out this graph.
208
538260
3000
Ve haritayı açacağız.
09:01
And we should, now,
209
541260
2000
Ve şimdi, buraya
09:03
be able to fly in here
210
543260
3000
uçabileceğiz
09:06
and have a closer look.
211
546260
3000
ve yakından bakacağız.
09:09
These are logistics elements
212
549260
2000
Bunlar Birleşik Devletlere
09:11
that are scattered across the United States.
213
551260
3000
yayılmış lojistik bileşenleridir.
09:20
One thing that three-dimensional interactions
214
560260
3000
Üç boyutlu etkileşimler ve bilgisayarı uzayla
09:23
and the general idea of imbuing
215
563260
2000
birleştirme genel fikrinin size
09:25
computation with space affords you
216
565260
2000
kazandırdığı tek şey,
09:27
is a final destruction of that unfortunate
217
567260
2000
birebir insan ve bilgisayar eşleştirmesi
09:29
one-to-one pairing between human beings and computers.
218
569260
3000
talihsizliğinin sonsuza dek yok edilmesidir.
09:32
That's the old way, that's the old mantra:
219
572260
2000
Bu eski usuldür, eski sözdür, değil mi,
09:34
one machine, one human, one mouse, one screen.
220
574260
2000
bir makine, bir insan, bir fare, bir ekran.
09:36
Well, that doesn't really cut it anymore.
221
576260
3000
Bu artık yeterli değil.
09:39
In the real world, we have people who collaborate;
222
579260
3000
Gerçek dünyada işbirliği yapan insanlar vardır;
09:42
we have people who have to work together,
223
582260
3000
birlikte çalışan insanlar vardır.
09:45
and we have many different displays.
224
585260
3000
Ve çok farklı ekranlarımız var.
09:48
And we might want to look at these various images.
225
588260
3000
Ve bu farklı resimlere bakmak isteyebiliriz.
09:51
We might want to ask for some help.
226
591260
2000
Biraz yardım isteyebiliriz.
09:53
The author of this new pointing device
227
593260
3000
Bu yeni işaret aracının mucidi
09:56
is sitting over there,
228
596260
2000
şurada oturuyor,
09:58
so I can pull this from there to there.
229
598260
2000
bunu buradan şuraya aktarabilirim.
10:00
These are unrelated machines, right?
230
600260
3000
Bunlar alakasız makineler, değil mi?
10:03
So the computation is space soluble and network soluble.
231
603260
3000
Yani hesaplama uzay ve ağdan bağımsız.
10:06
So I'm going to leave that over there
232
606260
2000
Onu orada bırakacağım
10:08
because I have a question for Paul.
233
608260
2000
çünkü Paul'a bir soru soracağım.
10:10
Paul is the designer of this wand, and maybe its easiest
234
610260
2000
Paul bu çubuğun tasarımcısı, ve belki de en kolayı
10:12
for him to come over here and tell me in person what's going on.
235
612260
3000
onun buraya gelip bana nerede yanlış yaptığımı söylemesidir.
10:15
So let me get some of these out of the way.
236
615260
3000
Bunların bazılarını kaldırayım.
10:20
Let's pull this apart:
237
620260
2000
Bunu çekeyim.
10:23
I'll go ahead and explode it.
238
623260
3000
Onu parçalara ayıracağım.
10:26
Kevin, can you help?
239
626260
2000
Kevin, yardım eder misin?
10:33
Let me see if I can help us find the circuit board.
240
633260
3000
Devre levhasını bulabilecek miyiz bakalım.
10:38
Mind you, it's a sort of gratuitous field-stripping exercise,
241
638260
3000
Bilginiz olsun, bu gereksiz bir düzlem-ayırma örneğidir,
10:41
but we do it in the lab all the time.
242
641260
3000
fakat labda bunu sürekli yapıyoruz.
10:44
All right.
243
644260
2000
Pekala.
10:46
So collaborative work, whether it's immediately co-located
244
646260
3000
Yani birlikte çalışma, ister o anda eş-mekanlı olsun
10:49
or distant and distinct, is always important.
245
649260
3000
isterse uzakta ve ayrı, her zaman önemlidir.
10:52
And again, that stuff
246
652260
2000
Ve tekrar, bu şeyler
10:54
needs to be undertaken in the context of space.
247
654260
3000
uzay bağlamında ele alınmalıdır.
10:59
And finally, I'd like to leave you with a glimpse
248
659260
3000
Ve son olarak, size bizi tekrar hayal dünyasına
11:02
that takes us back to the world of imagery.
249
662260
2000
götüren bir belirti göstermek istiyorum.
11:04
This is a system called TAMPER,
250
664260
2000
Bu sistemin adı TAMPER,
11:06
which is a slightly whimsical look
251
666260
2000
düzenleme ve görsel işleme
11:08
at what the future of editing
252
668260
2000
sistemlerin gelecekte nasıl
11:10
and media manipulation systems might be.
253
670260
2000
olabileceklerine dair tuhaf bir görünüşü var.
11:12
We at Oblong believe that media should be
254
672260
2000
Biz Oblong'da şuna inanıyoruz, görseller
11:14
accessible in much more fine-grained form.
255
674260
3000
daha çok ince-taneli halleriyle erişilebilir olmalıdır.
11:17
So we have a large number of movies
256
677260
2000
Burada sıkıştırılmış çok sayıda
11:19
stuck inside here.
257
679260
2000
filmimiz var.
11:21
And let's just pick out a few elements.
258
681260
3000
Birkaç öğeyi seçelim.
11:24
We can zip through them
259
684260
3000
Hızlıca geçebiliriz.
11:27
as a possibility.
260
687260
2000
bu mümkün.
11:29
We can grab elements off the front,
261
689260
2000
Görünen bileşenleri alabiliriz,
11:31
where upon they reanimate, come to life,
262
691260
3000
orada tekrar oynarlar, hayat bulurlar,
11:34
and drag them down onto the table here.
263
694260
3000
ve buradaki masaya taşıyabiliriz.
11:39
We'll go over to Jacques Tati here
264
699260
3000
Buradan Jacques Tati'yi alıyoruz
11:42
and grab our blue friend
265
702260
3000
ve mavi arkadaşı yakalıyoruz
11:45
and put him down on the table as well.
266
705260
3000
ve onu da masaya taşıyorum.
11:48
We may need more than one.
267
708260
3000
Birden çok lazım olabilir.
11:53
And we probably need,
268
713260
2000
Ve muhtemelen,
11:55
well, we probably need a cowboy
269
715260
2000
bir kovboya ihtiyacımız var
11:57
to be quite honest.
270
717260
2000
dürüst olmak gerekirse.
11:59
(Laughter)
271
719260
2000
(Gülüşmeler)
12:01
Yeah, let's
272
721260
3000
Evet, hadi
12:04
take that one.
273
724260
2000
bunu alalım.
12:06
(Laughter)
274
726260
2000
(Gülüşmeler)
12:08
You see, cowboys and French farce people
275
728260
2000
Görüyorsunuz ki, kovboylar ve Fransız kabare insanları
12:10
don't go well together, and the system knows that.
276
730260
3000
bir arada anlaşamıyorlar, sistem bunu biliyor.
12:15
Let me leave with one final thought,
277
735260
2000
Son bir düşünceyle bitirmek istiyorum,
12:17
and that is that
278
737260
2000
o da şudur
12:19
one of the greatest English language writers
279
739260
2000
son otuz yılın en büyük İngiliz dili
12:21
of the last three decades
280
741260
2000
yazarlarından biri
12:23
suggested that great art is always a gift.
281
743260
3000
büyük sanatın daima bir lütuf olduğunu önerdi.
12:26
And he wasn't talking about whether the novel costs 24.95 [dollars],
282
746260
3000
Ve onun kastettiği bir romanın 24.95 dolar olması değil,
12:29
or whether you have to spring 70 million bucks
283
749260
2000
veyahut çalınan Vermeer için 70 milyon dolar
12:31
to buy the stolen Vermeer;
284
751260
2000
harcamanız değildir;
12:33
he was talking about the circumstances of its creation
285
753260
2000
kastettiği onun oluşturulduğu veya hayat bulduğu
12:35
and of its existence.
286
755260
2000
şartlardır.
12:37
And I think that it's time that we asked
287
757260
2000
Ve bence aynısını teknoloji için
12:39
for the same from technology.
288
759260
2000
isteme zamanımız gelmiştir.
12:41
Technology is capable of
289
761260
2000
Teknoloji, mutlak cömertliği
12:43
expressing and being imbued with
290
763260
3000
ifade edebilir veya telkin edebilir
12:46
a certain generosity,
291
766260
2000
durumdadır,
12:48
and we need to demand that, in fact.
292
768260
2000
ve aslında bunu talep etmeliyiz.
12:50
For some of this kind of technology,
293
770260
3000
Bu tür teknolojilerin bazıları için
12:53
ground center is
294
773260
3000
esas temel
12:56
a combination of design, which is crucially important.
295
776260
2000
son derece önemli olan bir tasarım kombinasyonudur.
12:58
We can't have advances in technology any longer
296
778260
3000
Daha en başından işin içinde tasarım yoksa, artık
13:01
unless design is integrated from the very start.
297
781260
3000
teknolojide daha öteye gitmemiz mümkün değildir.
13:04
And, as well, as of efficacy, agency.
298
784260
3000
Aynısı etki ve aracılık için geçerlidir.
13:07
We're, as human beings, the creatures that create,
299
787260
3000
Biz, insanlar, yaratan varlıklarız,
13:10
and we should make sure that our machines aid us in that task
300
790260
3000
ve makineleri bize bu konuda yardım edebilir
13:13
and are built in that same image.
301
793260
3000
ve aynı resmin parçası yapmalıyız.
13:16
So I will leave you with that. Thank you.
302
796260
2000
Sizi bu fikirle bırakıyorum. Teşekkürler.
13:18
(Applause)
303
798260
13000
(Alkış)
13:33
Chris Anderson: So to ask the obvious question --
304
813260
3000
Chris Anderson: Bariz soruyu sormak gerekirse --
13:36
actually this is from Bill Gates --
305
816260
2000
açıkçası Bill Gates soruyor --
13:38
when? (John Underkoffler: When?)
306
818260
3000
ne zaman? (John Underkoffler: Ne zaman?)
13:41
CA: When real? When for us, not just in a lab and on a stage?
307
821260
3000
CA: Ne zaman gerçekleşir? Ne zaman bize gelir, sadece lab veya sahnede değil?
13:45
Can it be for every man, or is this just for corporations and movie producers?
308
825260
3000
Herkes için olabilir mi, yoksa sadece büyük şirketler ve film yapımcıları için mi?
13:48
JU: No, it has to be for every human being.
309
828260
2000
JU: Hayır, herkes için olmalıdır.
13:50
That's our goal entirely.
310
830260
2000
Bizim hedefimiz tamamen bu.
13:52
We won't have succeeded
311
832260
2000
Bir sonraki büyük adımı
13:54
unless we take that next big step.
312
834260
2000
atmasaydık, başaramazdık.
13:56
I mean it's been 25 years.
313
836260
2000
Demek istediğim, 25 yıl oldu.
13:58
Can there really be only one interface? There can't.
314
838260
2000
Sadece bir arayüz olabilir mi? Olamaz.
14:00
CA: But does that mean that, at your desk or in your home,
315
840260
2000
CA: Fakat bu şu demek midir, masanda veya evinde
14:02
you need projectors, cameras?
316
842260
3000
projektörler ve kameralara ihtiyaç olacaktır?
14:05
You know, how can it work?
317
845260
2000
Bilirsin yani, nasıl çalışabilir?
14:07
JU: No, this stuff will be built into the bezel of every display.
318
847260
2000
JU: Hayır, bu şeyler her ekranın içine gömülecektir.
14:09
It'll be built into architecture.
319
849260
2000
Mimarinin içinde yer alacaktır.
14:11
The gloves go away in a matter of months or years.
320
851260
3000
Eldivenler bir kaç veya yılda ortadan kalkacak.
14:14
So this is the inevitability about it.
321
854260
2000
Kaçınılmaz nokta budur.
14:16
CA: So, in your mind, five years time,
322
856260
2000
CA: Yani, kafanda, 5 yıl sonra
14:18
someone can buy this as part of
323
858260
2000
birileri bunu standart bir bilgisayar
14:20
a standard computer interface?
324
860260
2000
arayüzü olarak satın alabilecek?
14:22
JU: I think in five years time when you buy a computer,
325
862260
3000
JU: Bence beş yıl sonra bir bilgisayar aldığında,
14:25
you'll get this.
326
865260
2000
bunu elde edeceksin.
14:27
CA: Well that's cool.
327
867260
2000
CA: Bu çok iyi.
14:29
(Applause)
328
869260
4000
(Alkış)
14:33
The world has a habit of surprising us as to how these things are actually used.
329
873260
3000
Dünyanın bizi bu tür şeylerin kullanımı konusunda sürekli şaşırtma alışkanlığı var.
14:36
What do you think, what in your mind is the first killer app for this?
330
876260
3000
Sen ne düşünüyorsun, senin kafanda bunun için harika bir uygulama nedir?
14:39
JU: That's a good question, and we ask ourselves that every day.
331
879260
3000
JU: Bu güzel bir soru, ve biz bunu kendimize her gün soruyoruz.
14:42
At the moment, our early-adopter customers --
332
882260
3000
Şu aşamada, ilk müşterilerimiz --
14:45
and these systems are deployed out in the real world --
333
885260
3000
ve gerçek dünyada uygulamaya geçilmiş sistemler --
14:48
do all the big data intensive, data heavy problems with it.
334
888260
3000
tüm bu aşırı veri yoğun problemlerle uğraşıyorlar.
14:51
So, whether it's logistics and supply chain management
335
891260
2000
Bu bir tedarik zinciri yönetimindeki lojistik olur
14:53
or natural gas and resource extraction,
336
893260
3000
veya doğal gaz ve kaynak çıkarımı olsun,
14:56
financial services, pharmaceuticals, bioinformatics,
337
896260
3000
finansal servisler, farmakoloji, biyo-enformatik olsun,
14:59
those are the topics right now, but that's not a killer app.
338
899260
2000
şu anda bu konular var, ama bunlar harika uygulama değil.
15:01
And I understand what you're asking.
339
901260
2000
Ve neyi sorduğunu biliyorum.
15:03
CA: C'mon, c'mon. Martial arts, games. C'mon.
340
903260
2000
CA: Hadi ama. Dövüş sanatları, oyunlar. Hadi hadi.
15:05
(Laughter)
341
905260
2000
(Gülüşmeler)
15:07
John, thank you for making science-fiction real.
342
907260
3000
John, bilim-kurguyu gerçek yaptığın için teşekkürler.
15:10
JU: It's been a great pleasure.
343
910260
2000
JU: Benim için büyük bir zevkti.
15:12
Thank you to you all.
344
912260
2000
Hepinize teşekkür ederim.
15:14
(Applause)
345
914260
2000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7