The key to a better malaria vaccine | Faith Osier

41,802 views ・ 2018-11-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Tolga Uslu Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
There are 200 million clinical cases
0
13754
4666
Her yıl Afrika'da
00:18
of falciparum malaria in Africa every year,
1
18444
4403
yarım milyon insanın ölümüne yol açan
00:22
resulting in half a million deaths.
2
22871
2920
iki yüz milyon sıtma vakası görülüyor.
00:26
I would like to talk to you about malaria vaccines.
3
26395
3809
Size sıtma aşısını anlatmak istiyorum.
00:30
The ones that we have made to date are simply not good enough.
4
30807
5598
Bugüne kadar ürettiklerimizin yeterince iyi olmadığı ortada.
00:36
Why?
5
36998
1150
Niçin?
00:38
We've been working at it for 100 plus years.
6
38474
3984
Bu aşı üzerinde yüz yıldan fazladır çalışıyoruz.
00:42
When we started, technology was limited.
7
42950
3606
Başladığımızda teknoloji sınırlıydı.
00:46
We could see just a tiny fraction of what the parasite really looked like.
8
46966
6881
Parazitin nasıl göründüğünü yalnızca küçük bir parçasını görerek anlayabildik.
00:54
Today, we are awash with technology,
9
54466
3365
Bugün, gelişmiş görüntüleme, omik düzlem,
00:57
advanced imaging and omics platforms --
10
57855
4055
genom, transkriptomik ve proteomik gibi
01:01
genomics, transcriptomics, proteomics.
11
61934
4210
teknolojilerimiz var.
01:06
These tools have given us a clearer view
12
66620
3873
Bu araçlar parazitin aslında ne kadar da karmaşık olduğunun
01:10
of just how complex the parasite really is.
13
70517
4293
daha açık bir görüntüsünü veriyor.
01:15
However, in spite of this,
14
75365
2627
Fakat, bunun aksine bizim aşının tasarımına olan
01:18
our approach to vaccine design has remained pretty rudimentary.
15
78016
5500
yaklaşımımız epeyce ilkel kaldı.
01:24
To make a good vaccine, we must go back to basics
16
84040
4420
İyi bir aşı üretmek için vücudumuzun
01:28
to understand how our bodies handle this complexity.
17
88484
4525
bu karmaşıklığı nasıl idare ettiğini anlamak için özümüze dönmek durumundayız.
01:34
People who are frequently infected with malaria
18
94460
4197
Sıtmanın sıklıkla bulaştığı insanlar
01:38
learn to deal with it.
19
98681
1467
hastalıkla nasıl uğraşacağını öğreniyor.
01:40
They get the infection, but they don't get ill.
20
100689
3301
Enfeksiyon kapıyorlar ama hastalanmıyorlar.
01:44
The recipe is encoded in antibodies.
21
104688
3619
Yöntem antikolarda gizlenmiş.
01:48
My team went back to our complex parasite,
22
108903
3984
Takımım karmaşık parazitimizin üstüne gitti,
01:52
probed it with samples from Africans who had overcome malaria
23
112911
4928
sıtmayı atlatan Afrikalılardan alınan örneklerle araştırdı.
01:57
to answer the question:
24
117863
1825
Amacı şu soruyu cevaplamaktı:
01:59
"What does a successful antibody response look like?"
25
119712
4047
"Başarılı bir antikorun tepkisi nasıl olur?"
02:04
We found over 200 proteins,
26
124212
3302
Sıtma aşılarının dikkatini çekmemiş olan
02:07
many of which are not on the radar for malaria vaccines.
27
127538
4213
iki yüzün üstünde protein bulduk.
02:12
My research community may be missing out important parts of the parasite.
28
132141
5182
Çalışma grubum parazitin önemli kısımlarını gözden kaçırıyor olabilir.
02:18
Until recently, when one had identified a protein of interest,
29
138283
5265
Yakın zamana kadar, biri ilgi çekici bir protein saptadığında
02:23
they tested whether it might be important for a vaccine
30
143572
3603
toplu bir çalışma yaparak o proteinin aşı için
önemli olup olmadığını test ettiler.
02:27
by conducting a cohort study.
31
147199
2429
02:30
This typically involved about 300 participants in a village in Africa,
32
150307
5572
Bu genellikle, Afrika'daki bir köyden örnekleri alınıp incelenen
02:35
whose samples were analyzed to see
33
155903
2809
üç yüz kadar katılımcıyı kapsıyordu.
02:38
whether antibodies to the protein would predict who got malaria
34
158736
5706
Amaç antikorların kimin sıtma kaptığını ve kimin kapmadığını
tahmin edip etmediklerini görmekti.
02:44
and who did not.
35
164466
1246
02:46
In the past 30 years,
36
166323
2103
Geçen otuz yılda,
02:48
these studies have tested a small number of proteins
37
168450
4778
bu çalışma az sayıda proteini
02:53
in relatively few samples
38
173252
2372
ve görece az örneği
02:55
and usually in single locations.
39
175648
2667
genellikle tek bir yerde test etti.
02:58
The results have not been consistent.
40
178782
3079
Sonuçlar tutarlı değildi.
03:02
My team essentially collapsed 30 years of this type of research
41
182956
6081
Takımım otuz yıllık bu tarzda bir araştırmayı,
03:09
into one exciting experiment, conducted over just three months.
42
189061
4941
üç ayda yürütülen tek bir heyecan verici deney ile yıktı.
03:14
Innovatively, we assembled 10,000 samples
43
194609
4222
İlk kez, yayılma süresi, yaşı ve değişken yoğunluğu farklı olarak
03:18
from 15 locations in seven African countries,
44
198855
4413
Afrika'da görülmüş sıtmalardan yedi Afrika ülkesinden
03:23
spanning time, age and the variable intensity
45
203292
4222
on beş yerden
03:27
of malaria experienced in Africa.
46
207538
2682
on bin örnek topladık.
03:30
We used omics intelligence to prioritize our parasite proteins,
47
210585
5659
Omik bilgisini parazit proteinlerimize öncelik vermek,
03:36
synthesize them in the lab
48
216268
2000
laboratuvarda sentezlemek için kullandık.
03:38
and in short, recreated the malaria parasite on a chip.
49
218292
4804
Kısacası, sıtma parazitini bir çipte yeniden yarattık.
03:43
We did this in Africa, and we're very proud of that.
50
223585
3467
Bunu Afrika'da yaptığımız için gurur duyuyoruz.
03:47
(Applause)
51
227379
6175
(Alkış)
03:53
The chip is a small glass slide,
52
233578
3111
Bu çip küçük bir lam
03:56
but it gives us incredible power.
53
236713
2396
fakat bize inanılmaz bir güç veriyor.
04:00
We simultaneously gathered data on over 100 antibody responses.
54
240007
6167
Aynı anda yüzden fazla antikor tepkisinden veri topladık.
04:06
What are we looking for?
55
246592
1600
Ne arıyoruz?
04:08
The recipe behind a successful antibody response,
56
248679
4635
Başarılı bir antikor tepkisi yöntemini.
04:13
so that we can predict what might make a good malaria vaccine.
57
253338
4365
Böylece, biz de iyi bir sıtma aşısını nasıl yapılacağını tahmin edebilelim diye.
04:18
We're also trying to figure out
58
258680
1873
Ayrıca antikorların parazitlere
04:20
exactly what antibodies do to the parasite.
59
260577
3547
tam olarak ne yaptığını anlamaya çalışıyoruz.
04:24
How do they kill it?
60
264482
1555
Nasıl öldürüyorlar?
04:26
Do they attack from multiple angles? Is there synergy?
61
266061
3722
Birçok açıdan mı saldırıyorlar? Birliktelik var mı?
04:29
How much antibody do you need?
62
269807
2000
Ne kadar antikora ihtiyacınız var?
04:32
Our studies suggest that having a bit of one antibody won't be enough.
63
272188
5889
Çalışmamız, tek bir antikordan birazcık olmasının yeterli olmayacağını söylüyor.
04:38
It might take high concentrations of antibodies
64
278458
3183
Birden fazla parazit proteinine karşı
04:41
against multiple parasite proteins.
65
281665
2516
yüksek dozda yoğunlaşmış antikora gerek olabilir.
04:44
We're also learning that antibodies kill the parasite in multiple ways,
66
284673
5015
Antikoların parazitleri birçok yolla öldürdüklerini öğreniyor
04:49
and studying any one of these in isolation may not adequately reflect reality.
67
289712
5944
ve bunların bir tanesini bile tek başına incelemek gerçeği yansıtmayabilir.
04:56
Just like we can now see the parasite in greater definition,
68
296454
4476
Tıpkı şimdi paraziti daha geniş anlamıyla görebildiğimiz gibi
05:00
my team and I are focused
69
300954
1992
ben ve takımım da
05:02
on understanding how our bodies overcome this complexity.
70
302970
4737
bu karmaşıklığı vücudumuzun nasıl alt ettiğine anlamaya odaklanmış durumdayız.
05:08
We believe that this could provide the breakthroughs that we need
71
308012
4437
Bunun bize sıtma aşılarıyla tarihe geçmemiz için gereken dönüm noktalarını
05:12
to make malaria history through vaccination.
72
312473
3736
sağlayacağına inanıyorum.
05:16
Thank you.
73
316719
1151
Teşekkürler.
05:17
(Applause)
74
317894
1703
(Alkış)
05:19
(Cheers)
75
319621
2396
(Tezahürat)
05:22
(Applause)
76
322041
5752
(Alkış)
05:27
Shoham Arad: OK, how close are we actually to a malaria vaccine?
77
327817
3487
Shoham Arad: Bir sıtma aşısı bulmaya ne kadar yakınız?
05:32
Faith Osier: We're just at the beginning of a process
78
332281
2857
Faith Osier: Yapmaya başlamadan önce
05:35
to try and understand what we need to put in the vaccine
79
335162
3984
aşının içerisine ne koymamız gerektiğini
05:39
before we actually start making it.
80
339170
2533
deneme ve anlama sürecinin başındayız.
05:41
So, we're not really close to the vaccine, but we're getting there.
81
341727
3833
Yani, aşıya yakın değiliz ama o yöne doğru gidiyoruz.
05:45
SA: And we're hopeful.
82
345584
1241
SA: Umutluyuz.
05:46
FO: And we're very hopeful.
83
346849
1800
FO: Çok umutluyuz.
05:49
SA: Tell me about SMART, tell me what does it stand for
84
349323
3246
SA: SMART hakkında bir şeyler söyleyecek olursanız mesela
05:52
and why is it important to you?
85
352593
2040
anlamı ne ve sizin için neden önemli?
05:54
FO: So SMART stands for South-South Malaria Antigen Research Partnership.
86
354657
6383
FO: SMART Güney Sıtma Antijen Araştırma Ortaklık'ı anlamına geliyor.
06:01
The South-South is referring to us in Africa,
87
361477
4262
Güney Afrika'daki yan yana
06:05
looking sideways to each other in collaboration,
88
365763
4505
işbirliği içinde birbirimize bakan bizleri temsil ediyor.
06:10
in contrast to always looking to America and looking to Europe,
89
370292
4206
Her zaman Amerika'ya, Avrupa'ya bakmanın aksine
06:14
when there is quite some strength within Africa.
90
374522
3037
Afrika içinde de epeyce güç var.
06:17
So in SMART,
91
377997
1164
SMART'ta
06:19
apart from the goal that we have, to develop a malaria vaccine,
92
379185
3940
sıtma aşısı geliştirme aşısı amacımızın yanında
06:23
we are also training African scientists,
93
383149
2445
Afrikalı bilim insanlarını da eğitiyoruz
06:25
because the burden of disease in Africa is high,
94
385618
3229
çünkü Afrika'daki hastalığın faturası ağır,
06:28
and you need people who will continue to push the boundaries
95
388871
3963
bu yüzden de Afrika'da bilimin sınırlarını zorlamaya devam edecek
06:32
in science, in Africa.
96
392858
1658
insanlara ihtiyacımız var.
06:34
SA: Yes, yes, correct.
97
394540
2046
SA: Evet, doğru.
06:36
(Applause)
98
396610
3191
(Alkış)
06:40
OK, one last question.
99
400053
1548
Son bir soru.
06:41
Tell me, I know you mentioned this a little bit,
100
401625
2754
Bundan biraz bahsettiğini biliyorum
06:44
but how would things actually change if there were a malaria vaccine?
101
404403
3254
ama br sıtma aşısı bulunmuş olsaydı bazı şeyler gerçekten değişir miydi?
06:48
FO: We would save half a million lives every year.
102
408732
3738
FO: Her yıl yarım milyon hayatı kurtarmış olurduk.
06:53
Two hundred million cases.
103
413256
1826
İki yüz milyon vakayı.
06:55
It's estimated that malaria costs Africa 12 billion US dollars a year.
104
415106
6808
Sıtmanın Afrika'ya her yıl on iki milyar dolara mal olduğu tahmin ediliyor.
07:02
So this is economics.
105
422278
1396
Aynı zamanda bir ekonomi.
07:03
Africa would simply thrive.
106
423698
2268
Basitçe, Afrika gelişirdi.
07:06
SA: OK. Thank you, Faith.
107
426626
1501
SA: Teşekkürler, Faith.
07:08
Thank you so much.
108
428151
1198
Çok teşekkür ederim.
07:09
(Applause)
109
429373
1396
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7