The case for fish farming | Mike Velings

118,871 views ・ 2016-03-03

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Elif Oluk Gözden geçirme: Yunus ASIK
00:12
So I come from the tallest people on the planet --
0
12823
2368
Gezegendeki en uzun insanların soyundan geliyorum--
00:15
the Dutch.
1
15215
1150
Flemenkler.
00:17
It hasn't always been this way.
2
17383
1686
Bu hep böyle değildi.
00:19
In fact, all across the globe, people have been gaining height.
3
19093
3214
Aslında, yerkürenin her yerinde insanlar uzuyor.
00:22
In the last 150 years,
4
22331
1563
Son 150 yılda,
00:23
in developed countries,
5
23918
1161
gelişmiş ülkelerde,
00:25
on average, we have gotten 10 centimeters taller.
6
25103
2508
ortalamaya bakıldığında, 10 santimetre daha uzadık.
00:28
And scientists have a lot of theories about why this is,
7
28139
2779
Bilim adamlarının neden böyle olduğu ile ilgili bir sürü teorisi var
00:30
but almost all of them involve nutrition,
8
30942
2420
ama neredeyse hepsi beslenmeyi içeriyordu,
00:33
namely the increase of dairy and meat.
9
33386
2284
yani süt ve etteki artış.
00:36
In the last 50 years,
10
36432
1508
Son elli yılda,
00:37
global meat consumption has more than quadrupled,
11
37964
2874
küresel et tüketimi dört kattan fazla arttı,
00:40
from 71 million tons to 310 million tons.
12
40862
3327
71 milyon tondan 310 milyon tona çıktı.
00:44
Something similar has been going on with milk and eggs.
13
44705
3731
Benzer bir durum, süt ve yumurtalarda da görülüyor.
00:48
In every society where incomes have risen, so has protein consumption.
14
48460
4569
Bütün toplumlarda gelirin artmasıyla protein tüketimi de arttı.
00:53
And we know that globally, we are getting richer.
15
53053
2929
Dünyaca biliyoruz ki, gitgide zenginleşiyoruz.
00:56
And as the middle class is on the rise, so is our global population,
16
56006
3205
Orta sınıf yükseldikçe, dünya nüfusu da artıyor,
00:59
from 7 billion of us today to 9.7 billion by 2050,
17
59235
4951
bugün 7 milyar olan nüfus, 2050'de 9.7 milyar olacak.
01:04
which means that by 2050,
18
64210
1463
Bu da demek oluyor ki 2050'de,
01:05
we are going to need at least 70 percent more protein
19
65697
2527
bugün sahip olduğumuzdan en az yüzde 70 daha fazla
01:08
than what is available to humankind today.
20
68248
2433
proteine ihtiyaç duyacağız.
01:11
And the latest prediction of the UN puts that population number,
21
71322
3019
BM'nin son tahminlerine göre, bu yüzyılın sonunda
01:14
by the end of this century, at 11 billion,
22
74365
2460
dünya nüfusu 11 milyar olacak,
01:16
which means that we are going to need a lot more protein.
23
76849
2960
bu da çok daha fazla proteine ihtiyaç duyacağımız anlamına geliyor.
01:21
This challenge is staggering --
24
81027
1539
Bu zorluk endişe verici.
01:22
so much so, that recently,
25
82590
1807
Anglia Ruskin Üniversitesi Evrensel
01:24
a team at Anglia Ruskin Global Sustainability Institute suggested
26
84421
3118
Sürdürülebilirlik Enstitüsü'nden bir takıma göre,
01:27
that if we don't change our global policies
27
87563
2136
eğer küresel tutumumuzu ve
01:29
and food production systems,
28
89723
1548
gıda üretim sistemimizi değiştirmezsek,
01:31
our societies might actually collapse in the next 30 years.
29
91295
3262
insanlık 30 yıl içinde çökebilir.
01:36
Currently, our ocean serves as the main source of animal protein.
30
96143
4320
Hâlihazırda denizlerimiz, hayvan protein kaynaklarının ana kısmını oluşturuyor.
01:40
Over 2.6 billion people depend on it every single day.
31
100487
3682
Her gün, 2,6 milyardan fazla insan denizlere bel bağlıyor.
01:45
At the same time,
32
105177
1183
Aynı zamanda,
01:46
our global fisheries are two-and-a-half times larger
33
106384
2651
dünyadaki balıkçılık, denizlerimizin sürdürülebilir
bir şeklide karşılayabileceği miktardan 2,5 kat daha fazla.
01:49
than what our oceans can sustainably support,
34
109059
2524
01:51
meaning that humans take far more fish from the ocean
35
111607
2722
Bunun anlamı, insanlar, denizlerin doğal yollarla
kendini yenileyebileceği miktardan daha fazla avlanıyor.
01:54
than the oceans can naturally replace.
36
114353
2304
01:56
WWF recently published a report showing that just in the last 40 years,
37
116681
4792
WWF'in son raporuna göre, son 40 yılda, denizlerimizdeki
02:01
our global marine life has been slashed in half.
38
121497
2590
canlı türleri yarı yarıya azaldı.
02:04
And another recent report suggests that of our largest predatory species,
39
124595
4703
Yakın zamandaki bir diğer rapora göre, kılıç balığı, istavrit gibi
02:09
such as swordfish and bluefin tuna,
40
129322
2348
en büyük yırtıcı türlerinin, 1950'den bu yana
02:11
over 90 percent has disappeared since the 1950s.
41
131694
3250
yüzde 90'ından fazlasının yok olduğu bildirildi.
02:15
And there are a lot of great, sustainable fishing initiatives across the planet
42
135653
3773
Bunun yanında, denizlerde avlanmayı iyileştirmeye yönelik
02:19
working towards better practices and better-managed fisheries.
43
139450
3606
dünyada birçok sürdürülebilir girişimler var.
02:23
But ultimately,
44
143080
1151
Fakat sonuçta,
02:24
all of these initiatives are working towards keeping current catch constant.
45
144255
3602
bu girişimler, günümüzdeki avlanmanın devamı dikkate alınarak yapılıyor.
02:28
It's unlikely,
46
148564
1151
En başarılı işletilen
02:29
even with the best-managed fisheries,
47
149739
1790
balıkçılıkla bile, gelecekte okyanustan bugün aldığımız
02:31
that we are going to be able to take much more from the ocean
48
151553
2963
balıktan daha fazlasını
alabileceğimiz olası değil.
02:34
than we do today.
49
154540
1155
02:35
We have to stop plundering our oceans the way we have.
50
155719
2745
Denizlerimizi yağmalamaktan vazgeçmeliyiz.
02:38
We need to alleviate the pressure on it.
51
158488
2158
Üzerindeki bu baskıyı hafifletmeliyiz.
02:40
And we are at a point
52
160670
1318
Geldiğimiz noktada,
02:42
where if we push much harder for more produce,
53
162012
2765
eğer daha fazla üretim için zorlarsak,
02:44
we might face total collapse.
54
164801
1699
toptan bir çöküşle yüzleşebiliriz.
02:47
Our current systems are not going to feed a growing global population.
55
167226
4643
Şu anki sistemlerimiz, artan global nüfusumuzu besleyemeyecek.
02:52
So how do we fix this?
56
172860
1269
Öyleyse, bunu nasıl çözeriz?
02:54
What's the world going to look like in just 35 short years
57
174153
2738
35 kısa yıl içinde, 2,7 milyar insan daha,
02:56
when there's 2.7 billion more of us sharing the same resources?
58
176915
3599
aynı kaynakları paylaşacağı zaman dünya nasıl gözükecek?
Hepimiz vegan olabiliriz,
03:01
We could all become vegan.
59
181059
1872
03:02
Sounds like a great idea,
60
182955
1753
kulağa iyi bir fikir gibi geliyor
03:04
but it's not realistic
61
184732
1304
ama gerçekçi değil
03:06
and it's impossibly hard to mandate globally.
62
186060
2345
ve bunu küresel olarak zorunlu hâle getirmek imkansız.
03:08
People are eating animal protein whether we like it or not.
63
188977
3036
Biz sevsek de sevmesek de, insanlar hayvan proteini yiyor.
03:12
And suppose we fail to change our ways
64
192564
1832
Yöntemlerimizi değiştirmeyi başaramadığımızı
03:14
and continue on the current path,
65
194420
2126
ve şu anki yolda devam ettiğimizi,
03:16
failing to meet demands.
66
196570
1834
talebi karşılayamadığımızı varsayalım.
03:18
The World Health Organization recently reported
67
198428
2222
Yakın zamanda Dünya Sağlık Örgütü,
03:20
that 800 million people are suffering from malnutrition and food shortage,
68
200674
4162
büyüyen küresel nüfus ve su, enerji, toprak gibi
03:24
which is due to that same growing, global population
69
204860
3411
kaynaklara ulaşımın azalmasından dolayı
03:28
and the declining access to resources like water, energy and land.
70
208295
4022
800 milyon insanın dengesiz beslenme ve gıda kıtlığından mağdur olduğunu açıkladı.
03:33
It takes very little imagination
71
213212
2060
Küresel kargaşa, isyanlar ve daha fazla dengesiz beslenme olan bir dünya
03:35
to picture a world of global unrest, riots and further malnutrition.
72
215296
4950
hayal etmek çok da zor değil.
03:40
People are hungry,
73
220270
1626
İnsanlar aç ve doğal kaynaklarımız
03:41
and we are running dangerously low on natural resources.
74
221920
3038
tehlikeli bir şekilde azalıyor.
03:45
For so, so many reasons,
75
225328
1556
Pek çok sebep dolayısıyla,
03:46
we need to change our global food production systems.
76
226908
2754
küresel gıda üretim sistemimizi değiştirmek zorundayız.
03:50
We must do better
77
230255
1424
Daha iyisini yapmalıyız
03:51
and there is a solution.
78
231703
1165
ve bir çözüm var.
03:52
And that solution lies in aquaculture --
79
232892
2585
Bu çözüm yetiştiricilikte yatıyor --
03:55
the farming of fish, plants like seaweed, shellfish and crustaceans.
80
235501
3946
balık yetiştiriciliği, yumuşakçalar yosun gibi bitkiler ve kabuklular.
03:59
As the great ocean hero Jacques Cousteau once said,
81
239861
2429
Büyük Okyanus kahramanı Jacques Cousteau'nun da bir zamanlar dediği gibi,
04:02
"We must start using the ocean as farmers instead of hunters.
82
242314
2874
"Okyanusu, avlanmak yerine çiftçilik için kullanmalıyız.
04:05
That's what civilization is all about -- farming instead of hunting."
83
245212
3530
Medeniyet tamamen bununla alakalı -- avlanmak yerine yetiştirmek."
04:09
Fish is the last food that we hunt.
84
249402
2428
Balık, avladığımız son hayvan.
04:12
And why is it that we keep hearing phrases like,
85
252374
3308
Peki, neden sürekli, adeta hakkında hiçbir şey bilmediğimiz balıklarla ilgili,
04:15
"Life's too short for farmed fish,"
86
255706
1683
"Hayat yetiştirilmiş balık için çok kısa"
04:17
or, "Wild-caught, of course!"
87
257413
1588
ya da "Tabii ki de yabandan avlanmış" gibi
04:19
over fish that we know virtually nothing about?
88
259025
2349
vecizeler duyuyoruz?
04:21
We don't know what it ate during its lifetime,
89
261398
2211
Yaşamı boyunca ne yedi bilmiyoruz,
04:23
and we don't know what pollution it encounters.
90
263633
2192
ne tür bir kirlilikle karşılaştı bilmiyoruz.
04:25
And if it was a large predatory species,
91
265829
1910
Eğer bir yırtıcı bir tür olsaydı,
04:27
it might have gone through the coast of Fukushima yesterday.
92
267773
2829
dün Fukuşima kıyılarına gitmiş bile olabilirdi.
04:30
We don't know.
93
270626
1344
Bunları bilmiyoruz.
04:31
Very few people realize
94
271994
1343
Balıkçılıkta izlenebilirliğin,
04:33
the traceability in fisheries never goes beyond the hunter
95
273361
3642
yabani hayvanı avlayan avcıdan daha ileri gidemediğinin
04:37
that caught the wild animal.
96
277027
1515
çok az insan farkındadır.
04:38
But let's back up for a second
97
278566
1437
Ama hadi bir saniye geriye gidip,
04:40
and talk about why fish is the best food choice.
98
280027
2587
neden balığın en iyi yiyecek seçimi olduğunu konuşalım.
04:42
It's healthy,
99
282638
1151
Sağlıklı,
04:43
it prevents heart disease,
100
283813
1256
kalp hastalıklarını önlüyor,
04:45
it provides key amino acids
101
285093
1443
anahtar amino asitler sağlıyor
04:46
and key fatty acids like Omega-3s,
102
286560
2753
ve neredeyse diğer tüm et çeşitlerinden farklı olarak
04:49
which is very different from almost any other type of meat.
103
289337
2877
Omega-3 gibi anahtar yağ asitleri sağlıyor.
04:52
And aside from being healthy,
104
292238
1610
Sağlıklı olmanın yanı sıra,
04:53
it's also a lot more exciting and diverse.
105
293872
2597
çok daha heyecan verici ve çeşitli.
04:56
Think about it -- most animal farming is pretty monotonous.
106
296493
3183
Bir düşünün -- çoğu hayvan çiftçiliği tekdüzedir,
04:59
Cow is cow, sheep is sheep, pig's pig,
107
299700
2651
inek inektir, koyun koyundur, domuz domuzdur
05:02
and poultry -- turkey, duck, chicken -- pretty much sums it up.
108
302375
4077
ve kümes hayvancılığı -- hindi, ördek, tavuk -- aşağı yukarı özetliyor.
05:06
And then there's 500 species of fish being farmed currently.
109
306476
4815
Öte yandan, hâlihazırda yetiştirilen 500 çeşit balık var.
05:11
not that Western supermarkets reflect that on their shelves,
110
311315
2928
Batı süpermarketleri bunu raflara yansıtmasa da
ama bu konumuzun dışında.
05:14
but that's beside that point.
111
314267
1397
05:15
And you can farm fish in a very healthy manner
112
315688
2751
Balığı bizim için, gezegen için ve balık için iyi olacak şekilde,
05:18
that's good for us, good for the planet and good for the fish.
113
318479
3000
oldukça sağlıklı bir biçimde yetiştirebilirsiniz.
Biliyorum kulağa kafayı balıklara takmışım gibi geliyor.
05:22
I know I sound fish-obsessed --
114
322062
1936
05:24
(Laughter)
115
324022
2126
(Gülüşmeler)
05:26
Let me explain:
116
326172
1151
Açıklayayım:
05:27
My brilliant partner and wife, Amy Novograntz, and I got involved
117
327347
3159
Birkaç yıl önce muhteşem partnerim ve eşim Amy Novograntz ile
05:30
in aquaculture a couple of years ago.
118
330530
1951
balık yetiştiriciliğine katıldık.
05:32
We were inspired by Sylvia Earle,
119
332505
2272
2009'da TED ödülü'nü kazanan
05:34
who won the TED Prize in 2009.
120
334801
2296
Sylvia Earle'den ilham almıştık.
Hatta kendisiyle de Galapagos'ta Mission Blue I'da tanıştık.
05:37
We actually met on Mission Blue I in the Galapagos.
121
337121
3134
Amy orada TED Ödül Direktörü olarak aradaydı,
05:41
Amy was there as the TED Prize Director;
122
341157
1937
05:43
me, an entrepreneur from the Netherlands and concerned citizen,
123
343118
3190
ben de Hollanda'dan bir girişimci, dalmayı seven, okyanuslara tutkulu
05:46
love to dive, passion for the oceans.
124
346332
2373
ve kaygılı bir vatandaş olarak oradaydım.
05:49
Mission Blue truly changed our lives.
125
349292
2334
Mission Blue, gerçekten hayatlarımızı değiştirdi.
05:51
We fell in love,
126
351650
1151
Aşık olduk,
05:52
got married
127
352825
1476
evlendik
05:54
and we came away really inspired,
128
354325
2241
ve oradan okyanusları korumakla ilgili
05:56
thinking we really want to do something about ocean conservation --
129
356590
3209
gerçekten bir değişiklik yaratabilecek ve
05:59
something that was meant to last,
130
359823
1735
sürecek ve beraber yapabileceğimiz
06:01
that could make a real difference
131
361582
2556
bir şeyi gerçekleştirmek için
06:04
and something that we could do together.
132
364162
2626
ilham alarak ayrıldık.
06:07
Little did we expect that that would lead us to fish farming.
133
367741
3290
Bu şeyin bizi balık yetiştiriciliğine ileteceğini aklımızdan bile geçirmemiştik.
06:11
But a few months after we got off the boat,
134
371741
2098
Ama bottan indikten birkaç ay sonra,
06:13
we got to a meeting at Conservation International,
135
373863
2534
Uluslararası Koruma'da, WorldFish Genel Müdürü'nün,
06:16
where the Director General of WorldFish was talking about aquaculture,
136
376421
4027
bir oda dolusu çevreciye balık çiftliklerinden söz ettiği,
06:20
asking a room full of environmentalists to stop turning from it,
137
380472
3746
buna sırtlarını dönmekten vazgeçmeleri gerektiğini ve ne olup bittiğini
06:24
realize what was going on
138
384242
1761
fark edip buna katılmaları gerektiğini,
çünkü balık yetiştiriciliğinin tam olarak
06:26
and to really get involved
139
386027
1421
06:27
because aquaculture has the potential
140
387472
2112
okyanusların ve toplumların
06:29
to be just what our oceans and populations need.
141
389608
3086
ihtiyacı olan şey olduğunu anlattığı bir toplantısına gittik.
06:33
We were stunned when we heard the stats
142
393184
1883
İstatistikleri duyduğumuzdaysa,
06:35
that we didn't know more about this industry already
143
395091
2536
bu endüstriyle ilgili hâlâ çok şey bilmediğimize afalladık
06:37
and excited about the chance to help get it right.
144
397651
2907
ve bir şeyleri düzeltme şansımız olduğu için de heyecanlandık.
06:41
And to talk about stats --
145
401042
1747
İstatistiklerden söz edecek olursak,
06:42
right now, the amount of fish consumed globally,
146
402813
2776
şu anda küresel olarak tüketilen
06:45
wild catch and farmed combined,
147
405613
2056
yaban ve çiftlik balığının toplamı,
06:47
is twice the tonnage of the total amount of beef
148
407693
2332
geçen yıl dünyada üretilen
06:50
produced on planet earth last year.
149
410049
1873
toplam sığır etinin iki katı.
06:52
Every single fishing vessel combined,
150
412439
2307
Tüm dünyadaki küçük, büyük
06:54
small and large, across the globe,
151
414770
1931
balıkçı tekneleri, toplamda
06:56
together produce about 65 million tons of wild-caught seafood
152
416725
3877
65 milyon ton avlanmış deniz ürününü
07:00
for human consumption.
153
420626
1397
insanlığın tüketimine sunuyor.
07:02
Aquaculture this year,
154
422623
1306
Şu an, tarihte ilk defa
07:03
for the first time in history,
155
423953
1579
balık yetiştiriciliği yılı,
07:05
actually produces more than what we catch from the wild.
156
425556
2857
aslında avladığımızdan daha fazla balık yetiştiriyoruz.
07:08
But now this:
157
428874
1151
Ama şu anda:
07:10
Demand is going to go up.
158
430049
1354
Talep artacak.
07:12
In the next 35 years,
159
432157
1509
Gelecekteki 35 yıl içinde,
07:13
we are going to need an additional 85 million tons to meet demand,
160
433690
4995
talebi karşılayabilmek için ekstra 85 milyon tona ihtiyacımız olacak,
07:18
which is one-and-a-half times as much, almost,
161
438709
2595
neredeyse küresel olarak
07:21
as what we catch globally out of our oceans.
162
441328
2559
okyanuslardan avladığımızın 1,5 katı fazla.
Devasa bir sayı.
07:25
An enormous number.
163
445140
1326
07:26
It's safe to assume that that's not going to come from the ocean.
164
446812
3099
Bunun okyanustan gelmeyeceğini varsayabiliriz.
07:29
It needs to come from farming.
165
449935
1669
Yetiştiricilikten gelmesi gerekiyor.
07:32
And talk about farming --
166
452163
1315
Yetiştiricilikten bahsedersek,
07:33
for farming you need resources.
167
453502
1967
yetiştiricilik için kaynaklara ihtiyacınız var.
07:36
As a human needs to eat to grow and stay alive,
168
456313
2929
Bir insanın büyümek ve hayatta kalmak için yemeğe
ihtiyacı olduğu gibi hayvanların da var.
07:39
so does an animal.
169
459266
1473
07:40
A cow needs to eat eight to nine pounds of feed
170
460763
2895
Bir ineğin yarım kilo et üretebilmesi için
07:43
and drink almost 8,000 liters of water
171
463682
2451
4-5 kilo yem yemesi
ve neredeyse 8.000 litre su içmesi gerekiyor.
07:46
to create just one pound of meat.
172
466157
1880
07:48
Experts agree that it's impossible
173
468535
2043
Uzmanlar, bu gezegenin tüm sakinleri için
07:50
to farm cows for every inhabitant on this planet.
174
470602
3152
inek yetiştirmenin imkânsız olduğu konusunda hemfikir.
07:53
We just don't have enough feed or water.
175
473778
2738
Yeterince yemimiz ya da suyumuz yok.
07:56
And we can't keep cutting down rain forests for it.
176
476540
2754
Bunun için yağmur ormanlarını kesmeye devam edemeyiz.
07:59
And fresh water -- planet earth has a very limited supply.
177
479318
3509
Tatlı su kaynaklarımız sınırlı.
08:02
We need something more efficient
178
482851
2111
İnsan ırkını bu gezegende hayatta tutmak için
08:04
to keep humankind alive on this planet.
179
484986
2881
daha sürdürülebilir bir şeye ihtiyacımız var.
08:08
And now let's compare that with fish farming.
180
488517
2147
Şimdi de bunu balık çiftçiliğiyle kıyaslayalım.
08:11
You can farm one pound of fish with just one pound of feed,
181
491164
3938
Yarım kilo balığı, yarım kilo yemle yetiştirebilirsiniz,
08:15
and depending on species, even less.
182
495126
2332
hatta balığın türüne bağlı olarak daha az da.
08:17
And why is that?
183
497845
1230
Peki, neden böyle?
08:20
Well, that's because fish, first of all, float.
184
500099
2769
Çünkü her şeyden önce, balık, su üzerinde duruyor.
08:22
They don't need to stand around all day resisting gravity like we do.
185
502892
3586
Bizim gibi tüm gün yerçekimine karşı ayakta durmaya ihtiyaçları yok
08:26
And most fish are cold-blooded --
186
506806
1754
ve çoğu balık soğuk kanlıdır,
08:28
they don't need to heat themselves.
187
508584
1680
kendilerini ısıtmaya ihtiyaçları yok.
08:30
Fish chills.
188
510288
1168
Balıklar üşüyor.
08:31
(Laughter)
189
511480
1621
(Gülüşmeler)
08:33
And it needs very little water,
190
513125
1540
Son olarak, sezgilere aykırı ama
08:34
which is counterintuitive,
191
514689
1278
çok az suya ihtiyaç duyuyorlar.
08:35
but as we say,
192
515991
1387
Dediğimiz gibi,
08:37
it swims in it but it hardly drinks it.
193
517402
2394
içinde yüzüyorlar ama neredeyse hiç içmiyorlar.
08:39
Fish are the most resource-efficient animal protein available to humankind,
194
519820
4413
Balık, böcekler dışında insanın erişebileceği en kaynak-verimli
08:44
aside from insects.
195
524257
1435
hayvan proteini.
08:47
How much we've learned since.
196
527297
1614
O zamandan beri ne kadar şey öğrendik.
08:49
For example, on top of that 65 million tons that's annually caught
197
529482
3437
Mesela, o insan tüketimi için avlanan
08:52
for human consumption,
198
532943
1610
65 milyon tonun dışında,
08:54
there's an additional 30 million tons caught for animal feed,
199
534577
3987
hayvan besini için de ekstra 30 milyon ton yakalanıyor,
08:58
mostly sardines and anchovies for the aquaculture industry
200
538588
3541
balık unu ve balık yağı endüstrisine dönen balık yetiştiriciliği için
09:02
that's turned into fish meal and fish oil.
201
542153
2037
çoğunlukla sardalye ve hamsiler.
09:04
This is madness.
202
544602
1347
Bu delilik.
09:06
Sixty-five percent of these fisheries, globally, are badly managed.
203
546548
3572
Küresel olarak bu balıkçılığın %65'i kötü işletiliyor.
09:10
Some of the worst issues of our time are connected to it.
204
550144
2710
Çağımızın en kötü sorunlarından bazıları bununla ilişkili.
09:12
It's destroying our oceans.
205
552878
1298
Okyanuslarımızı yok ediyor.
09:14
The worst slavery issues imaginable are connected to it.
206
554200
3018
Hayal edilebilir en kötü kölelik sorunları bununla ilgili.
09:17
Recently, an article came out of Stanford
207
557702
2810
Yakın zamanda, Stanford'ın yayınladığı bir makaleye göre,
09:20
saying that if 50 percent of the world's aquaculture industry
208
560536
2873
dünyadaki su kültürü endüstrisinin %50'si,
09:23
would stop using fish meal,
209
563433
1302
balık ununu kullanmayı bırakırsa,
09:24
our oceans would be saved.
210
564759
1650
okyanuslarımızı kurtarabileceğiz.
09:26
Now think about that for a minute.
211
566837
1655
Şimdi bunun üzerine bir dakika düşünün.
09:28
Now, we know that the oceans have far more problems --
212
568516
3020
Okyanusların çok daha fazla problemi var;
09:31
they have pollution, there's acidification,
213
571560
2785
su kirliliği var, asidifikasyon var,
mercan resiflerinin yok edilmesi var ve devamı.
09:34
coral reef destruction and so on.
214
574369
1583
09:35
But it underlines the impact of our fisheries,
215
575976
2537
Ama bu, balıkçılığımızın etkisini
09:38
and it underlines how interconnected everything is.
216
578537
2575
ve her şeyin birbirine ne kadar bağlı olduğunun altını çiziyor.
09:41
Fisheries, aquaculture, deforestation,
217
581608
3616
Balıkçılık, yetiştiricilik, orman tahribi,
09:45
climate change, food security and so on.
218
585248
3034
iklim değişikliği, gıda güvenliği vb.
09:48
In the search for alternatives,
219
588834
1502
Endüstri, alternatif arayışlarında,
09:50
the industry, on a massive scale,
220
590360
2055
büyük ölçekte soya
09:52
has reverted to plant-based alternatives
221
592439
2163
gibi bitkisel alternatiflere,
09:54
like soy, industrial chicken waste,
222
594626
2853
endüstriyel tavuk atığına,
09:57
blood meal from slaughterhouses
223
597503
1842
mezbahadan kan ununa
09:59
and so on.
224
599369
1255
döndü.
10:00
And we understand where these choices come from,
225
600648
2464
Bu seçimlerin nereden geldiğini anlayabiliyoruz
10:03
but this is not the right approach.
226
603136
2129
ama bu doğru bir yaklaşım değil.
10:05
It's not sustainable,
227
605289
1255
Sürdürülebilir değil.
10:06
it's not healthy.
228
606568
1174
Sağlıklı değil.
10:07
Have you ever seen a chicken at the bottom of the ocean?
229
607766
2663
Siz hiç okyanusun dibinde bir tavuk gördünüz mü?
10:10
Of course not.
230
610453
1351
Tabii ki görmediniz.
10:11
If you feed salmon soy with nothing else,
231
611828
2196
Eğer somonu, soya dışında başka bir şeyle beslemezseniz,
10:14
it literally explodes.
232
614048
1762
kelimenin tam anlamıyla patlar.
10:16
Salmon is a carnivore,
233
616463
1152
Somon bir etoburdur,
10:17
it has no way to digest soy.
234
617639
1895
soyayı sindirmesinin hiçbir yolu yok.
Bugün balık çiftçiliği, insan ırkı için
10:21
Now, fish farming is by far
235
621049
2122
10:23
the best animal farming available to humankind.
236
623195
2317
açık ara mevcut en iyi hayvan çiftçiliğidir.
10:25
But it's had a really bad reputation.
237
625536
2372
Ama gerçekten kötü bir şöhrete sahipti.
10:28
There's been excessive use of chemicals,
238
628373
2179
Geçmişte, kimyasalların aşırı kullanımı,
10:30
there's been virus and disease transfered to wild populations,
239
630576
3180
virüs ve hastalıkların yabani popülasyona aktarımı,
10:33
ecosystem destruction and pollution,
240
633780
2329
ekosistem tahribatı ve kirlilik,
10:36
escaped fish breeding with wild populations,
241
636133
2214
kaçan balığın yabani soylarla karışması,
10:38
altering the overall genetic pool,
242
638371
2000
genel itibariyle genetik havuzunun değişimi
10:40
and then of course, as just mentioned,
243
640395
2466
ve tabii ki demin bahsettiğimiz gibi
10:42
the unsustainable feed ingredients.
244
642885
2079
sürdürülemez yem içeriği.
10:45
How blessed were the days
245
645396
1243
Ne olursa olsun,
10:46
when we could just enjoy food that was on our plate,
246
646663
2447
tabağımızdaki yemekten zevk alabildiğimiz günler,
10:49
whatever it was.
247
649134
1205
ne kadar da kutsaldı.
10:50
Once you know, you know.
248
650825
1539
Bir kere bildiğini bilirsen,
10:52
You can't go back.
249
652388
1206
geri dönemezsin.
10:53
It's not fun.
250
653618
1151
Bu eğlenceli değil.
10:54
We really need a transparent food system that we can trust,
251
654793
3189
Gerçekten sağlıklı yiyecekler üreten, güvenebileceğimiz,
saydam bir gıda sistemine ihtiyacımız var.
10:58
that produces healthy food.
252
658006
1674
11:00
But the good news is
253
660726
1199
Ama iyi haber şu ki,
11:01
that decades of development and research
254
661949
2913
yıllardır süren araştırma ve geliştirme çalışmalarımız,
11:04
have led to a lot of new technologies and knowledge
255
664886
2462
daha iyisini yapmamıza izin veren
11:07
that allow us to do a lot better.
256
667372
1812
teknoloji ve bilgiye ulaştırdı.
11:09
We can now farm fish without any of these issues.
257
669208
2646
Artık bu sorunların hiçbiri olmadan balık yetiştirebiliriz.
11:12
I think of agriculture before the green revolution --
258
672548
2881
Yeşil Devrim'den önceki tarımı düşünüyorum,
11:15
we are at aquaculture and the blue revolution.
259
675453
3023
biz de "Mavi Devrim"den önceki balıkçılığı yaşıyoruz.
11:19
New technologies means
260
679817
1237
Yeni teknolojiler demek,
11:21
that we can now produce a feed that's perfectly natural,
261
681078
3568
mikropları, böcekleri, deniz yosunlarını ve mikro algleri içeren
11:24
with a minimal footprint
262
684670
1184
minimum kullanım alanıyla,
11:25
that consists of microbes, insects, seaweeds and micro-algae.
263
685878
3945
mükemmel doğallıkta yem üretmek demek.
11:30
Healthy for the people,
264
690689
1303
İnsanlar için sağlıklı,
11:32
healthy for the fish,
265
692016
1151
balıklar için sağlıklı,
11:33
healthy for the planet.
266
693191
1321
gezegen için sağlıklı.
11:35
Microbes, for example,
267
695293
1150
Örneğin mikroplar,
11:36
can be a perfect alternative for high-grade fish meal --
268
696467
2849
skalada, yüksek kalite balık unu için
harika alternatifler olabilir.
11:39
at scale.
269
699340
1155
11:40
Insects are the --
270
700801
2083
Böcekler --
pekâlâ, öncelikle, geri dönüşüm için harikalar
11:42
well, first of all, the perfect recycling
271
702908
1961
11:44
because they're grown on food waste;
272
704893
1730
çünkü yiyecek artığıyla büyüyorlar,
11:46
but second,
273
706647
1152
ama ikinci olarak,
11:47
think of fly-fishing,
274
707823
1151
sinek balıkçılığını düşünün.
11:48
and you know how logical it actually is to use it as fish feed.
275
708998
3313
Gerçekten de sineği, balık yemi olarak kullanmak çok mantıklı.
11:52
You don't need large tracts of land for it
276
712712
2023
Bunun için geniş arazilere ihtiyacınız yok
11:54
and you don't need to cut down rain forests for it.
277
714759
2410
ve yağmur ormanlarını kesmenize de gerek olmuyor.
11:57
And microbes and insects are actually net water producers.
278
717870
3089
Mikroplar ve böcekler aslında net su üreticileridirler.
12:01
This revolution is starting as we speak,
279
721509
2229
Biz konuşurken devrim başlıyor,
12:03
it just needs scale.
280
723762
1477
sadece büyütülmesi gerekli.
12:06
We can now farm far more species than ever before
281
726492
3067
Artık eskiden hiç olmadığı kadar çok çeşitli balık yetiştirebiliyoruz;
12:09
in controlled, natural conditions, creating happy fish.
282
729583
3637
kontrollü, doğal koşullarında ve mutlu balıklar.
12:13
I imagine, for example,
283
733897
1284
Örneğin, az ya da sıfır atık maddeyle,
12:15
a closed system that's performing more efficiently than insect farming,
284
735205
5608
neredeyse hiç enerji ve su harcamadan,
minimal kullanım alanıyla üretilmiş doğal yemle,
12:20
where you can produce healthy, happy, delicious fish
285
740837
3244
sağlıklı, mutlu ve lezzetli balıklar yetiştirebileceğimiz,
12:24
with little or no effluent,
286
744105
1372
12:25
almost no energy and almost no water
287
745501
2460
böcek yetiştiriciliğinden daha verimli
12:27
and a natural feed with a minimal footprint.
288
747985
2309
çalışan bir kapalı sistem hayal ediyorum.
12:31
Or a system where you grow up to 10 species next to each other --
289
751084
3227
Ya da 10'a yakın türü birbirinin yanında -
12:34
off of each other,
290
754335
1376
ayrı olarak, doğayı taklit
12:35
mimicking nature.
291
755735
1440
ederek yetiştirildiğini.
12:37
You need very little feed,
292
757918
1370
Çok az yeme ihtiyacınız var,
12:39
very little footprint.
293
759312
1222
çok az kullanım alanına.
12:40
I think of seaweed growing off the effluent of fish, for example.
294
760558
3901
Mesela, balık atığından deniz yosunu yetiştirdiğinizi düşünün.
12:46
There's great technologies popping up all over the globe.
295
766453
2795
Tüm dünyada aniden ortaya çıkan çok güzel teknolojiler var.
12:49
From alternatives to battle disease
296
769574
2179
Hastalıklarla savaşmak için alternatiflere,
12:51
so we don't need antibiotics and chemicals anymore,
297
771777
2865
böylece antibiyotik ve kimyasallara daha fazla ihtiyaç duymayacağız,
12:54
to automated feeders that feel when the fish are hungry,
298
774666
3656
balıkların ne zaman acıktıklarını hisseden otomatik besleyicilere,
12:58
so we can save on feed and create less pollution.
299
778346
3291
böylece yemden tasarruf yapıp çevreyi de daha az kirletiriz.
13:02
Software systems that gather data across farms,
300
782016
2603
Yazılım sistemimiz çiftliklerden veri topluyor,
13:04
so we can improve farm practices.
301
784643
1886
böylece tarım uygulamalarını geliştirebileceğiz.
13:07
There's really cool stuff happening all over the globe.
302
787127
2856
Dünyada gerçekten havalı şeyler oluyor.
13:10
And make no mistake -- all of these things are possible
303
790670
2643
Tabii şüphesiz ki, tüm bunlar, bugün çiftçilerin
13:13
at a cost that's competitive to what a farmer spends today.
304
793337
3135
harcamalarına rakip bir maliyetle mümkün oluyor.
13:17
Tomorrow, there will be no excuse for anyone to not do the right thing.
305
797024
3947
Yarın, doğru olanı yapmadığı için kimsenin bir bahanesi olmayacak.
13:22
So somebody needs to connect the dots
306
802164
2259
Dolayısıyla, birinin noktaları
13:24
and give these developments a big kick in the butt.
307
804447
2583
birleştirmesi ve bu gelişmelere cesaret vermesi gerekiyor
13:27
And that's what we've been working on the last couple of years,
308
807054
3017
ve son birkaç yıldır üzerinde çalıştığımız konu bu.
13:30
and that's what we need to be working on together --
309
810095
2486
Kollektif bir bakışı paylaşmaya hevesli büyük girişimcilerle,
dünya genelinde her şeyi birleştirerek
13:33
rethinking everything from the ground up,
310
813049
2351
13:35
with a holistic view across the value chain,
311
815424
2519
ve değerler zincirinde bütünsel bir bakış açısıyla,
13:37
connecting all these things across the globe,
312
817967
2134
her şeyi baştan ayağa yeniden düşünüp
13:40
alongside great entrepreneurs
313
820125
2048
beraber çalışmaya
13:42
that are willing to share a collective vision.
314
822197
2573
ihtiyacımız var.
13:45
Now is the time to create change in this industry
315
825474
2833
Artık, bu endüstride değişim yaratma ve daha sürdürülebilir
13:48
and to push it into a sustainable direction.
316
828331
2211
bir yöne itmenin vakti geldi.
13:50
This industry is still young,
317
830566
1422
Endüstri hâlâ genç ve gelişiminin
13:52
much of its growth is still ahead.
318
832012
1692
büyük çoğunluğu hâlâ ileride.
13:54
It's a big task, but not as far-fetched as you might think.
319
834041
2834
Bu büyük bir görev ama düşündüğünüz gibi imkânsız değil.
13:56
It's possible.
320
836899
1150
Mümkün.
13:59
So we need to take pressure off the ocean.
321
839032
2177
Okyanustan baskıyı çekmemiz gerekiyor.
14:01
We want to eat good and healthy.
322
841233
1547
İyi ve sağlıklı yemek istiyoruz.
14:02
And if we eat an animal, it needs to be one
323
842804
2072
Eğer bir hayvan yiyeceksek, mutlu ve sağlıklı
14:04
that had a happy and healthy life.
324
844900
1658
bir hayatı olan biri olmalı.
14:06
We need to have a meal that we can trust,
325
846582
2207
Güvenebileceğimiz bir yemeğe ihtiyacımız var,
14:08
live long lives.
326
848813
1213
uzun hayatlar yaşamaya.
14:10
And this is not just for people in San Francisco or Northern Europe --
327
850577
3899
Bu sadece San Francisco ya da Kuzey Avrupa'daki
14:14
this is for all of us.
328
854500
1846
insanlar için değil, hepimiz için.
14:16
Even in the poorest countries,
329
856370
1660
En fakir ülkelerde bile
14:18
it's not just about money.
330
858054
1510
bu sadece parayla ilgili değil.
14:19
People prefer something fresh and healthy that they can trust
331
859588
3816
İnsanlar, uzaktan gelen ve hakkında hiçbir şey bilmedikleri yemeğe,
14:23
over something that comes from far away that they know nothing about.
332
863428
3792
taze, sağlıklı ve güvenebilecekleri yemeği tercih ediyorlar.
14:27
We're all the same.
333
867244
1316
Hepimiz aynıyız.
14:30
The day will come
334
870267
1151
Gün gelecek, insanlar,
14:31
where people will realize -- no, demand -- farmed fish on their plate
335
871442
3241
tabaklarındaki yetiştirilmiş balığı fark edecekler --
14:34
that's farmed well and that's farmed healthy --
336
874727
2357
hayır, bunu talep edecek -- iyi ve sağlıklı
yetiştirilmiş balığı ve de daha azını reddedecekler.
14:38
and refuse anything less.
337
878204
1254
14:39
You can help speed this up.
338
879482
1369
Bunu hızlandırmaya yardım edebilirsiniz.
14:41
Ask questions when you order seafood.
339
881163
2358
Deniz ürünü sipariş ettiğinizde sorular sorun.
14:43
Where does my fish come from?
340
883545
1857
Balığım nereden geliyor?
14:45
Who raised it,
341
885426
1515
Kim yetiştirdi
14:46
and what did it eat?
342
886965
1365
ve ne yedi?
14:49
Information about where your fish comes from and how it was produced
343
889008
3659
Balığınızın nereden geldiği ve nasıl üretildiği
14:52
needs to be much more readily available.
344
892691
2142
hakkındaki bilgi kolayca ulaşılabilir olmalı.
14:55
And consumers need to put pressure on the aquaculture industry
345
895663
3184
Tüketiciler, endüstriye doğru olanı yapması
14:58
to do the right thing.
346
898871
1292
konusunda baskı uygulamalı.
15:00
So every time you order,
347
900653
2043
Bu yüzden, her sipariş verdiğinizde
15:02
ask for detail
348
902720
1967
detayları sorun
15:04
and show that you really care about what you eat
349
904711
2482
ve ne yediğinize ve size ne verildiğine
15:07
and what's been given to you.
350
907217
1430
değer verdiğinizi gösterin.
15:08
And eventually, they will listen.
351
908999
2344
Zamanla sizi dinleyecekler
15:11
And all of us will benefit.
352
911367
1797
ve hepimiz yarar göreceğiz.
15:13
Thank you.
353
913575
1151
Teşekkür ederim.
15:14
(Applause)
354
914750
2583
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7