Lisa Margonelli: The political chemistry of oil

Lisa Margonelli: Petrolün politik kimyası

19,042 views ・ 2010-08-26

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Diba Szamosi Gözden geçirme: Meric Aydonat
00:15
So I'm going to talk to you about you about the political chemistry of oil spills
0
15260
3000
Size petrol sızıntısının politik kimyasından ve bu yazın
00:18
and why this is an incredibly important,
1
18260
3000
neden bu kadar önemli, uzun, petrol içinde
00:21
long, oily, hot summer,
2
21260
2000
ve sıcak olduğundan
00:23
and why we need to keep ourselves from getting distracted.
3
23260
3000
ve neden dikkatimizin dağılmaması gerektiğinden bahsedeceğim.
00:26
But before I talk about the political chemistry,
4
26260
2000
Ama politik kimya hakkında konuşmadan önce,
00:28
I actually need to talk about the chemistry of oil.
5
28260
3000
aslında petrolün kimyası hakkında konuşmalıyım .
00:31
This is a photograph from when I visited
6
31260
2000
Bu, 2002 yılında ziyaret ettiğim Alaska
00:33
Prudhoe Bay in Alaska in 2002
7
33260
3000
Prudhoe koyundaki Maden Yönetim
00:36
to watch the Minerals Management Service
8
36260
2000
Departmanı'nın, buz içine sızmış petrolü
00:38
testing their ability
9
38260
2000
petrolü yakma kabiliyetini test ederlerkenki
00:40
to burn oil spills in ice.
10
40260
2000
gözlemimden bir fotoğraf.
00:42
And what you see here is, you see a little bit of crude oil,
11
42260
2000
Ve burada gördüğünüz şey, biraz ham petrol,
00:44
you see some ice cubes,
12
44260
2000
bazı buz küpleri görüyorsunuz,
00:46
and you see two sandwich baggies of napalm.
13
46260
3000
ve iki sandviç kadar napalm.
00:49
The napalm is burning there quite nicely.
14
49260
2000
Napalm orada gayet güzel yanıyor.
00:51
And the thing is, is that
15
51260
2000
Ve olay şu ki,
00:53
oil is really an abstraction for us as the American consumer.
16
53260
3000
biz, Amerikalı tüketiciler için petrol çok soyut bir kavram.
00:56
We're four percent of the world's population;
17
56260
2000
Dünya nufusunun yüzde dördüyüz;
00:58
we use 25 percent of the world's oil production.
18
58260
3000
dünya petrol üretiminin yüzde 25'ini kullanıyoruz.
01:01
And we don't really understand what oil is,
19
61260
3000
Ve petrolün ne olduğunu anlamış değiliz,
01:04
until you check out its molecules,
20
64260
2000
moleküllerini inceleyene kadar
01:06
And you don't really understand that until you see this stuff burn.
21
66260
3000
ve bu şeyin nasıl yandığını görene kadar tam anlamıyla anlamış sayılmazsınız.
01:09
So this is what happens as that burn gets going.
22
69260
2000
Ve yanmaya başlayınca olan şey bu.
01:11
It takes off. It's a big woosh.
23
71260
2000
Uçuyor. Büyük büyük bir ıslık gibi.
01:13
I highly recommend that you get a chance to see crude oil burn someday,
24
73260
3000
Size kesinlikle yanan ham petrolü görmenizi öneririm,
01:16
because you will never need to hear another poli sci lecture
25
76260
3000
çünkü bir daha petrolün jeopolitiğiyle ilgili bir daha hiç politik veya
01:19
on the geopolitics of oil again.
26
79260
3000
bilimsel bir konferansa ihtiyacınız kalmayacak.
01:22
It'll just bake your retinas.
27
82260
2000
Bir anda retinalarınızı yakıverecek.
01:24
So there it is; the retinas are baking.
28
84260
2000
Ve işte; retinalar yanıyor.
01:26
Let me tell you a little bit about this chemistry of oil.
29
86260
3000
İzninizle size biraz da petrolün kimyasından bahsedeyim.
01:29
Oil is a stew of hydrocarbon molecules.
30
89260
3000
Petrol hidrokarbon moleküllerinden oluşur,
01:32
It starts of with the very small ones,
31
92260
2000
bir karbon ve dört hidrojen gibi
01:34
which are one carbon, four hydrogen --
32
94260
2000
çok küçük olanlar ile başlar --
01:36
that's methane -- it just floats off.
33
96260
2000
bu metandır -- uçar gider.
01:38
Then there's all sorts of intermediate ones with middle amounts of carbon.
34
98260
3000
Ondan sonra orta seviye karbonların olduğu her türlü moleküller gelir.
01:41
You've probably heard of benzene rings; they're very carcinogenic.
35
101260
3000
Muhtemelen benzen halkalarını duymuşsunuzdur, çok kanserojendirler.
01:44
And it goes all the way over
36
104260
2000
Ve bu yüzlerce karbona,
01:46
to these big, thick, galumphy ones that have hundreds of carbons,
37
106260
2000
binlerce hidrojene, vanadyuma, ağır metallere ve kükürte
01:48
and they have thousands of hydrogens,
38
108260
2000
sahip olan büyük,
01:50
and they have vanadium and heavy metals and sulfur
39
110260
2000
kalın ve hantal olanlara kadar devam eder
01:52
and all kinds of craziness hanging off the sides of them.
40
112260
2000
ve her türlü çılgınlık bunların bir taraflarında asılıdır.
01:54
Those are called the asphaltenes; they're an ingredient in asphalt.
41
114260
3000
Bunlara asfalten denir; asfaltın içindeki bileşenlerdir.
01:57
They're very important in oil spills.
42
117260
2000
Petrol sızıntısında çok önemlidirler.
01:59
Let me tell you a little bit about
43
119260
2000
Size biraz da sudaki petrolün
02:01
the chemistry of oil in water.
44
121260
3000
kimyasından söz edeyim.
02:04
It is this chemistry that makes oil so disastrous.
45
124260
3000
Petrolü bu kadar yıkıcı yapan bu kimyadır.
02:07
Oil doesn't sink, it floats.
46
127260
2000
Petrol batmaz, yüzer.
02:09
If it sank, it would be a whole different story as far as an oil spill.
47
129260
3000
Eğer batsaydı, petrol sızıntısı kadar farklı bir hikaye olurdu.
02:12
And the other thing it does is it spreads out the moment it hits the water.
48
132260
3000
Yaptığı diğer şey ise şudur, suya temas ettiği anda yayılır.
02:15
It spreads out to be really thin,
49
135260
2000
Çok incelene kadar yayılır,
02:17
so you have a hard time corralling it.
50
137260
2000
yani toplamak çok uzun ve zor bir zaman alır.
02:19
The next thing that happens
51
139260
2000
Olan bir sonraki şey ise şu
02:21
is the light ends evaporate,
52
141260
3000
hafif olanlar buharlaşıyor,
02:24
and some of the toxic things float into the water column
53
144260
3000
ve bazı toksik şeyler suya karışıyor ve balık
02:27
and kill fish eggs
54
147260
2000
yumurtalarını ve
02:29
and smaller fish and things like that, and shrimp.
55
149260
3000
küçük balıkları, karidesleri ve onun gibi şeyleri öldürüyor.
02:32
And then the asphaltenes -- and this is the crucial thing --
56
152260
2000
Son olarak asfalten -- ve bu çok önemli birşey --
02:34
the asphaltenes get whipped by the waves
57
154260
3000
asfalten dalgalar tarafından köpüklü bir
02:37
into a frothy emulsion, something like mayonnaise.
58
157260
2000
emülsiyona doğru kamçılanır, aynı mayonez gibi.
02:39
It triples the amount
59
159260
2000
Bu su içindeki petrollü
02:41
of oily, messy goo that you have in the water,
60
161260
3000
karmaşık yapışkanın miktarını üç katına çıkarır
02:44
and it makes it very hard to handle.
61
164260
2000
ve bu onu kontrolü zor hale getirir.
02:46
It also makes it very viscous.
62
166260
2000
Ayrıca çok yapışkan bir hale gelir.
02:48
When the Prestige sank off the coast of Spain,
63
168260
3000
Prestige İspanya kıyısında battığında,
02:51
there were big, floating cushions the size of sofa cushions
64
171260
3000
orada kanepe minderi büyüklüğünde, kocaman ve
02:54
of emulsified oil,
65
174260
2000
sakız kıvamında
02:56
with the consistency, or the viscosity, of chewing gum.
66
176260
2000
veya akışkanlığında, emülsiyon halinde petrol vardı.
02:58
It's incredibly hard to clean up.
67
178260
2000
Temizlemek son derece zordu.
03:00
And every single oil is different when it hits water.
68
180260
3000
Ve her bir petrol suyla buluştuğunda birbirinden farklıdır.
03:03
When the chemistry of the oil and water
69
183260
2000
Petrolün ve suyun kimyası aynı zamanda
03:05
also hits our politics,
70
185260
2000
politikalarımıza da bulaştığında,
03:07
it's absolutely explosive.
71
187260
2000
bu kesinlikle çok patlayıcı olur.
03:09
For the first time, American consumers
72
189260
2000
Amerikan tüketicileri ilk kez önlerinde
03:11
will kind of see the oil supply chain in front of themselves.
73
191260
4000
petrolün tedarik zincirini görür gibi olacak.
03:15
They have a "eureka!" moment,
74
195260
2000
Petrolü aniden farklı bir bağlamda
03:17
when we suddenly understand oil in a different context.
75
197260
3000
anladığımızda, bir "evreka" anı yaşayacaklar.
03:20
So I'm going to talk just a little bit about the origin of these politics,
76
200260
3000
Biraz da bu politikaların kökenleri hakkında konuşacağım,
03:23
because it's really crucial to understanding
77
203260
2000
çünkü bu yaz niçin çok önemli ve neden
03:25
why this summer is so important, why we need to stay focused.
78
205260
3000
konuya odaklı kalmalıyız sorusu son derece mühim.
03:28
Nobody gets up in the morning and thinks,
79
208260
2000
Hiç kimse sabah uyanıp "Vay be, gidip
03:30
"Wow! I'm going to go buy
80
210260
2000
biraz 3 karbonludan 12 karbonluya
03:32
some three-carbon-to-12-carbon molecules to put in my tank
81
212260
2000
molekül alıp depomu dolduracak ve işe mutlu bir şekilde
03:34
and drive happily to work."
82
214260
2000
gideceğim." diye düşünmez.
03:36
No, they think, "Ugh. I have to go buy gas.
83
216260
2000
Hayır, şöyle düşünürler, "Of, benzin almak
03:38
I'm so angry about it. The oil companies are ripping me off.
84
218260
2000
zorundayım. Çok sınırlıyım. Petrol şirketleri beni yağmalıyor.
03:40
They set the prices, and I don't even know.
85
220260
2000
Haberim bile olmadan fiyatları belirliyorlar.
03:42
I am helpless over this."
86
222260
2000
Bu konuda çaresizim."
03:44
And this is what happens to us at the gas pump --
87
224260
2000
Ve benzin pompasında başımıza gelen budur.
03:46
and actually, gas pumps are specifically designed
88
226260
2000
Aslında benzin pompaları bu nefreti dağıtmak için
03:48
to diffuse that anger.
89
228260
2000
özellikle tasarlanmışlardır.
03:50
You might notice that many gas pumps, including this one,
90
230260
2000
Dikkat etmişsinizdir, çoğu benzin pompası, bu da dahil olmak üzere,
03:52
are designed to look like ATMs.
91
232260
2000
ATM'lere benzer tasarlanmışlardır.
03:54
I've talked to engineers. That's specifically to diffuse our anger,
92
234260
3000
Mühendislerle konuştum. Bu özellikle nefretimizi dağıtıyor,
03:57
because supposedly we feel good about ATMs.
93
237260
2000
çünkü ATM'lerin bizi iyi hissettirdiğini sanıyorlar.
03:59
(Laughter)
94
239260
2000
(Kahkahalar)
04:01
That shows you how bad it is.
95
241260
2000
Bu size bunun ne kadar kötü olduğunu gösteriyor.
04:03
But actually, I mean, this feeling of helplessness
96
243260
2000
Ama aslında kastettiğim şu, bu çaresizlik hissinin
04:05
comes in because most Americans actually feel
97
245260
3000
sebebi çoğu Amerikan'ın petrolün fiyatını
04:08
that oil prices are the result of a conspiracy,
98
248260
3000
dünya petrol piyasasının değişen şartlarının değil de
04:11
not of the vicissitudes of the world oil market.
99
251260
3000
gizli anlaşmaların belirlediğini düşünmesi.
04:14
And the thing is, too,
100
254260
2000
Olan şu,
04:16
is that we also feel very helpless about the amount that we consume,
101
256260
2000
bir şekilde makul olan tüketim miktarımız konusunda da çaresiz
04:18
which is somewhat reasonable,
102
258260
2000
hissediyoruz.
04:20
because in fact, we have designed this system
103
260260
3000
çünkü aslında, bir iş bulmak istiyorsanız
04:23
where, if you want to get a job,
104
263260
3000
işe girmek ve o işi devam ettirmek için,
04:26
it's much more important to have a car that runs,
105
266260
3000
çalışan bir araba sahibi olmanın eğitim almaktan
04:29
to have a job and keep a job, than to have a GED.
106
269260
3000
daha önemli olduğu bu sistemi biz tasarladık.
04:32
And that's actually very perverse.
107
272260
2000
Aslında bu çok sapıkça.
04:34
Now there's another perverse thing about the way we buy gas,
108
274260
2000
Benzin alma şeklindeki bir diğer sapıklık,
04:36
which is that we'd rather be doing anything else.
109
276260
2000
bundan başka herhangi bir şeyi tercih ederdik.
04:38
This is BP's gas station
110
278260
2000
Bu BP'nin Los Angeles
04:40
in downtown Los Angeles.
111
280260
2000
şehir merkezindeki benzin istasyonu.
04:42
It is green. It is a shrine to greenishness.
112
282260
3000
Yeşil. yemyeşil, yeşile tapılan bir tapınak
04:45
"Now," you think, "why would something so lame
113
285260
3000
Şimdi siz "Bu kadar basit bir şey zeki insanlarda nasıl
04:48
work on people so smart?"
114
288260
2000
işe yarıyor?" diye düşünüyorsunuz.
04:50
Well, the reason is, is because, when we're buying gas,
115
290260
3000
Sebep şu; çünkü biz benzin alırken bu tarz bir
04:53
we're very invested in this sort of cognitive dissonance.
116
293260
3000
bilişsel uyumsuzluğa da yatırım yapıyoruz.
04:56
I mean, we're angry at the one hand and we want to be somewhere else.
117
296260
3000
Yani, bir yandan sinirliyiz ve başka bir yerde olmak istiyoruz,
04:59
We don't want to be buying oil;
118
299260
2000
benzin almak istemiyoruz,
05:01
we want to be doing something green.
119
301260
2000
yeşille ilgili birşey yapmak istiyoruz.
05:03
And we get kind of in on our own con.
120
303260
3000
Bir nevi kendi hilemizi yiyoruz.
05:06
I mean -- and this is funny,
121
306260
2000
Yani -- bu komik de.
05:08
it looks funny here.
122
308260
2000
Buradan bakınca komik.
05:10
But in fact, that's why the slogan "beyond petroleum" worked.
123
310260
3000
Fakat aslında "petrolün ötesinde" sloganı bu yüzden işe yarıyor.
05:13
But it's an inherent part of our energy policy,
124
313260
3000
Ama bu enerji politikamızın, nesilden nesile
05:16
which is we don't talk about
125
316260
2000
aktarılan bölüm; kullandığımız petrol
05:18
reducing the amount of oil that we use.
126
318260
2000
miktarını azaltmak hakkında konuşmayız.
05:20
We talk about energy independence. We talk about hydrogen cars.
127
320260
3000
Enerji bağımsızlığı hakkında konuşuruz, Hidrojen arabaları hakında konuşuruz.
05:23
We talk about biofuels that haven't been invented yet.
128
323260
2000
Daha icat edilmeyen bioyakıtlar hakkında konuşuruz.
05:25
And so, cognitive dissonance
129
325260
3000
Böyle gider, bilişsel uyumsuzluk
05:28
is part and parcel of the way that we deal with oil,
130
328260
3000
bizim petrolle uğraşma şeklimizin parçasıdır
05:31
and it's really important to dealing with this oil spill.
131
331260
2000
ve bu petrol sızıntısıyla uğraşmak gerçekten çok önemli.
05:33
Okay, so the politics of oil
132
333260
3000
Pekala, Amerika'da petrol
05:36
are very moral in the United States.
133
336260
2000
politikası oldukça ahlaklıdır.
05:38
The oil industry is like a huge, gigantic octopus
134
338260
3000
Petrol endüstrisi mühendislik ve finans ve diğer
05:41
of engineering and finance
135
341260
2000
her şeyden oluşan dev bir
05:43
and everything else,
136
343260
2000
ahtapot gibidir,
05:45
but we actually see it in very moral terms.
137
345260
2000
ama biz onu çok ahlaklı yönlerden ele alırız.
05:47
This is an early-on photograph -- you can see, we had these gushers.
138
347260
3000
Bu eski bir fotoğraf. Fışkıran petrol kuyularımızı görebilirsiniz.
05:50
Early journalists looked at these spills,
139
350260
2000
Eski gazeteciler bu fıskiyeye baktılar
05:52
and they said, "This is a filthy industry."
140
352260
2000
ve "Bu pis bir endüstri" dediler.
05:54
But they also saw in it
141
354260
2000
Ancak aynı zamanda
05:56
that people were getting rich for doing nothing.
142
356260
2000
orada hiçbir şey yapmadan zenginleşenleri gördüler.
05:58
They weren't farmers, they were just getting rich for stuff coming out of the ground.
143
358260
3000
Çiftçi değillerdi, topraktan öylece çıkıveren bir maddeyle zengin oluyorlardı.
06:01
It's the "Beverly Hillbillies," basically.
144
361260
2000
işte asıl "Beverly Hillbillies" bu (petrolle zenginleşme konulu amerikan komedi dizisi).
06:03
But in the beginning, this was seen as a very morally problematic thing,
145
363260
3000
Fakat ilk önceleri, komik hale gelmesinden çok önce, bu ahlaki açıdan
06:06
long before it became funny.
146
366260
2000
çok problemli birşey olarak görüldü.
06:08
And then, of course, there was John D. Rockefeller.
147
368260
3000
Ve sonra tabiki John D. Rockefeller vardı.
06:11
And the thing about John D. is that
148
371260
2000
John D. hakkındaki şey şuydu;
06:13
he went into this chaotic wild-east
149
373260
2000
o bu petrol endüstrisinin vahşi batısına
06:15
of oil industry,
150
375260
2000
gitti ve
06:17
and he rationalized it
151
377260
2000
o endüstriyi dikey entegre
06:19
into a vertically integrated company, a multinational.
152
379260
3000
bir uluslararası şirkete dönüştürerek rasyonalize etti.
06:22
It was terrifying; you think Walmart is a terrifying business model now,
153
382260
3000
Bu korkunçtu. Şu anda Walmart'ın çok korkunç bir şirket modeli olduğunu düşünebilirsiniz,
06:25
imagine what this looked like in the 1860s or 1870s.
154
385260
3000
bunun 1860, 1870'lerde nasıl göründüğünü bir hayal edin.
06:28
And it also the kind of root
155
388260
3000
Bu aynı zamanda bizim
06:31
of how we see oil as a conspiracy.
156
391260
3000
petrolü bir komplo olarak görmemizin de kaynağı.
06:34
But what's really amazing is that
157
394260
2000
Ama gerçekte asıl şaşırtıcı olan şey,
06:36
Ida Tarbell, the journalist,
158
396260
3000
Ida Tarbell adındaki gazetecinin
06:39
went in and did a big exposé of Rockefeller
159
399260
3000
ortaya çıkıp Rockefeller'a büyük zarar vermesidir
06:42
and actually got the whole antitrust laws
160
402260
2000
ve rekabet yasalarının ortaya çıkmasını
06:44
put in place.
161
404260
2000
sağlamasıdır.
06:46
But in many ways,
162
406260
2000
Ama birçok açıdan,
06:48
that image of the conspiracy still sticks with us.
163
408260
2000
bu komplo resmi hala aramızda duruyor.
06:50
And here's one of the things
164
410260
2000
Ve işte Ida Tarbell'in söylediği
06:52
that Ida Tarbell said --
165
412260
2000
bir şey daha;
06:54
she said, "He has a thin nose like a thorn.
166
414260
3000
"Diken gibi ince bir burnu vardı.
06:57
There were no lips.
167
417260
2000
Dudakları yoktu.
06:59
There were puffs under the little colorless eyes
168
419260
2000
Küçük renksiz gözlerinin altında kırışık dolu
07:01
with creases running from them."
169
421260
2000
torbalar vardı." diyor.
07:03
(Laughter)
170
423260
2000
(Kahkahalar)
07:05
Okay, so that guy is actually still with us.
171
425260
2000
Tamam, yani bu adam aslında hala bizimle.
07:07
(Laughter)
172
427260
2000
(Kahkahalar)
07:09
I mean, this is a very pervasive -- this is part of our DNA.
173
429260
3000
Bu şey oldukça yaygın -- DNA'mızın bir parçası.
07:12
And then there's this guy, okay.
174
432260
3000
Ve sonra bu adam, pekala.
07:15
So, you might be wondering why it is that,
175
435260
2000
Peki, belki nedenini merak ediyorsunuzdur;
07:17
every time we have high oil prices or an oil spill,
176
437260
2000
ne zaman petrol fiyatları yükselse veya petrol sızıntısı olsa,
07:19
we call these CEOs down to Washington,
177
439260
3000
buna "CEO'lar Washington'da" diyoruz ve
07:22
and we sort of pepper them with questions in public and we try to shame them.
178
442260
3000
halkın önünde onları utandırmaya çalışıp, sorularımızla köşeye sıkıştırıyoruz
07:25
And this is something that we've been doing since 1974,
179
445260
3000
Ve bu 1974'ten beridir yaptığımız birşey,
07:28
when we first asked them, "Why are there these obscene profits?"
180
448260
3000
ilk şunu soruyoruz, "Neden bu kadar aşırı karlar var?"
07:31
And we've sort of personalized the whole oil industry
181
451260
2000
Petrol endüstrisini bu CEO'larda bir nevi
07:33
into these CEOs.
182
453260
2000
kişiselleştiriyoruz.
07:35
And we take it as, you know --
183
455260
3000
Bildiğiniz gibi bunu --
07:38
we look at it on a moral level,
184
458260
2000
hukuki ve finansal seviyeden değil
07:40
rather than looking at it on a legal and financial level.
185
460260
3000
ahlaki açıdan değerlendiriyoruz.
07:43
And so I'm not saying these guys aren't liable to answer questions --
186
463260
3000
Demek istediğim şey bu adamların bu sorular karşısında güvenilmez oluşları değil.
07:46
I'm just saying that, when you focus on
187
466260
2000
Demek istediğim, bunların
07:48
whether they are or are not a bunch of greedy bastards,
188
468260
3000
bencil pislikler olup olmadığına odaklandığımızda
07:51
you don't actually get around to the point
189
471260
2000
bu adamların çalışma biçimlerini değiştirecek
07:53
of making laws that are either going to either change the way they operate,
190
473260
3000
kanunlar yapma noktasının yanına bile yaklaşmıyoruz
07:56
or you're going to get around
191
476260
2000
ya da petrol tüketim miktarının
07:58
to really reducing the amount of oil
192
478260
2000
azaltılması veya petrole bağımlılığın
08:00
and reducing our dependence on oil.
193
480260
2000
azaltılması konularının.
08:02
So I'm saying this is kind of a distraction.
194
482260
2000
Yani diyorum ki bu bir çeşit dikkat dağınıklığı
08:04
But it makes for good theater,
195
484260
2000
Fakat iyi bir oyun gibi ve
08:06
and it's powerfully cathartic as you probably saw last week.
196
486260
3000
geçen hafta da gördüğünüz gibi oldukça sinir bozucu.
08:10
So the thing about water oil spills
197
490260
2000
Suya petrol sızıntısına gelince
08:12
is that they are very politically galvanizing.
198
492260
3000
politik olarak çok harekete geçmiş oluyorlar.
08:15
I mean, these pictures -- this is from the Santa Barbara spill.
199
495260
3000
Yani, bu fotoğraflar - bu Santa Barbara sızıntısından.
08:18
You have these pictures of birds.
200
498260
2000
Elinizde kuşların bu halde fotoğrafları var.
08:20
They really influence people.
201
500260
2000
Bu insanları gerçekten etkiliyor.
08:22
When the Santa Barbara spill happened in 1969,
202
502260
3000
Santa Barbara sızıntısı 1969'da meydana geldiğinde,
08:25
it formed the environmental movement in its modern form.
203
505260
2000
çevre hareketini modern anlamda şekillendirmişti.
08:27
It started Earth Day.
204
507260
2000
Dünya Günü'nü başlattı.
08:29
It also put in place the National Environmental Policy Act,
205
509260
3000
Ulusal Çevre Politikası Hareketi'ni, Temiz Hava Hareketi'ni,
08:32
the Clean Air Act, the Clean Water Act.
206
512260
3000
Temiz Su Hareketi'ni ortaya çıkarttı.
08:35
Everything that we are really stemmed from this period.
207
515260
3000
Her şeyin köklerini o dönemde görüyoruz.
08:38
I think it's important to kind of look at these pictures of the birds
208
518260
3000
Sanırım kuşların bu resimlerine bakarak neler olduğunu
08:41
and understand what happens to us.
209
521260
2000
anlamamız önemli.
08:43
Here we are normally;
210
523260
2000
Normalde burada;
08:45
we're standing at the gas pump, and we're feeling kind of helpless.
211
525260
2000
benzin pompasının başında çaresiz hissederek dikiliyoruz.
08:47
We look at these pictures
212
527260
2000
Bu resimlere bakıyoruz,
08:49
and we understand, for the first time, our role in this supply chain.
213
529260
3000
ve ilk kez bu tedarik zincirindeki rolümüzü anlıyoruz.
08:52
We connect the dots in the supply chain.
214
532260
2000
Biz bu tedarik zincirindeki noktaları birleştiriyoruz.
08:54
And we have this kind of --
215
534260
2000
Ve seçmenler olarak
08:56
as voters, we have kind of a "eureka!" moment.
216
536260
3000
bir çeşit evreka anı yaşıyoruz.
08:59
This is why these moments of these oil spills
217
539260
2000
İşte bu yüzden bu petrol sızıntıları
09:01
are so important.
218
541260
2000
çok önemliler
09:03
But it's also really important that we don't get distracted
219
543260
3000
Ama bu tiyatro içinde veya bu işin ahlaki boyutuyla
09:06
by the theater or the morals of it.
220
546260
2000
dikkatimizin dağılmaması da çok önemli.
09:08
We actually need to go in
221
548260
2000
Problemin köklerine girmemiz
09:10
and work on the roots of the problem.
222
550260
2000
ve onun üzerinde çalışmamız gerek.
09:12
One of the things that happened with the two previous oil spills
223
552260
3000
Önceki iki petrol sızıntısında olan şeylerden biri şuydu;
09:15
was that we really worked on some of the symptoms.
224
555260
3000
bazı semptomlar üzerinde gerçekten çalıştık.
09:18
We were very reactive, as opposed to being proactive
225
558260
2000
Konu hakkında etkili olmanın yerine
09:20
about what happened.
226
560260
2000
tepkiliydik.
09:22
And so what we did was, actually,
227
562260
2000
Yaptığımız şey aslında,
09:24
we made moratoriums on the east and west coasts on drilling.
228
564260
3000
batı ve doğu yakasında kazma faaliyetlerini bir süreliğine durdurmaktı.
09:27
We stopped drilling in ANWR,
229
567260
3000
ANWR'da kazmaya ara verdik,
09:30
but we didn't actually reduce the amount of oil that we consumed.
230
570260
3000
ama aslında tükettiğimiz petrol miktarını azaltmadık.
09:33
In fact, it's continued to increase.
231
573260
2000
Dahası arttırmaya devam ettik.
09:35
The only thing that really reduces the amount of oil that we consume
232
575260
3000
Petrol tüketimimizi azaltan tek gerçek sebep
09:38
is much higher prices.
233
578260
2000
artan fiyatlardır.
09:40
As you can see, our own production has fallen off
234
580260
2000
Görebileceğiniz gibi rezervlerimiz eskidikçe ve
09:42
as our reservoirs have gotten old and expensive to drill out.
235
582260
2000
petrol aramak pahalılaştıkça kendi üretimimiz düşüyor.
09:44
We only have two percent of the world's oil reserves;
236
584260
3000
Dünya petrol rezervinin sadece yüzde ikisine sahibiz.
09:47
65 percent of them are in the Persian Gulf.
237
587260
3000
yüzde 65'i İran Körfezi'nde bulunuyor.
09:50
One of the things that's happened because of this
238
590260
2000
Bunun yüzünden olan şeylerden biri
09:52
is that, since 1969,
239
592260
3000
1969'dan beri
09:55
the country of Nigeria, or the part of Nigeria that pumps oil,
240
595260
3000
Nijerya veya Nijerya'nın petrol bulunan bölümü
09:58
which is the delta -- which is two times the size of Maryland --
241
598260
3000
ki Maryland'in iki katı büyüklüğünde bir deltadır,
10:01
has had thousands of oil spills a year.
242
601260
2000
yılda binlerce kez petrol sızıntısı yaşıyor.
10:03
I mean, we've essentially been exporting oil spills
243
603260
2000
Demek istediğim aslında çok sıkı çevre düzenlemeleri
10:05
when we import oil from places
244
605260
2000
olmayan yerlerden petrol ithal ederken
10:07
without tight environmental regulations.
245
607260
2000
aynı zamanda sızıntı ihraç ediyoruz.
10:09
That has been the equivalent of an Exxon Valdez spill
246
609260
3000
1969'dan beri her yıl Exxon Valdez sızıntısına eşit
10:12
every year since 1969.
247
612260
3000
miktara erişiyor.
10:15
And we can wrap our heads around the spills,
248
615260
2000
Bu sızıntıları gözardı ediyoruz,
10:17
because that's what we see here,
249
617260
2000
çünkü orada gördüğümüz şey bu,
10:19
but in fact, these guys actually live in a war zone.
250
619260
2000
ama aslında bu insanlar savaş bölgesinde yaşıyorlar.
10:21
There's a thousand battle-related deaths a year
251
621260
3000
Bu yıl savaş sebebiyle bin kişi öldü orada,
10:24
in this area twice the size of Maryland,
252
624260
2000
Maryland'in iki katı olan bölgede,
10:26
and it's all related to the oil.
253
626260
2000
ve herşey petrolle ilgili.
10:28
And these guys, I mean, if they were in the U.S.,
254
628260
2000
ve bu insanlar, eğer A.B.D.'de olsalardı,
10:30
they might be actually here in this room.
255
630260
2000
bu odada olabilirlerdi.
10:32
They have degrees in political science, degrees in business --
256
632260
2000
Siyaset biliminde derece sahibi, iş hayatında başarılılar,
10:34
they're entrepreneurs. They don't actually want to be doing what they're doing.
257
634260
3000
girişimciler. Aslında yaptıkları şeyi yapmak istemiyorlar.
10:38
And it's sort of one of the other groups of people
258
638260
3000
Onlar da bizim için bedel ödeyen
10:41
who pay a price for us.
259
641260
2000
insanlardan bir grup.
10:43
The other thing that we've done,
260
643260
2000
Talebi artırmaya devam ederken
10:45
as we've continued to increase demand,
261
645260
2000
yaptığımız diğer şey ise,
10:47
is that we kind of play a shell game with the costs.
262
647260
3000
fiyatlarla bir çeşit bul karayı al parayı oynamak.
10:50
One of the places we put in a big oil project
263
650260
3000
Exxon ile büyük petrol projelerini yaptığımız
10:53
in Chad, with Exxon.
264
653260
2000
yerlerden biri de Chad.
10:55
So the U.S. taxpayer paid for it;
265
655260
2000
Yani A.B.D. vergi mükellefleri ödedi,
10:57
the World Bank, Exxon paid for it.
266
657260
2000
dünya bankası, Exxon ödedi.
10:59
We put it in. There was a tremendous banditry problem.
267
659260
3000
Büyük bir haydutluk problemi vardı.
11:02
I was there in 2003.
268
662260
2000
2003'te oradaydım.
11:04
We were driving along this dark, dark road,
269
664260
2000
Bu karanlık yolda seyrediyorduk
11:06
and the guy in the green stepped out,
270
666260
2000
ve yeşilli adam dışarı çıktı
11:08
and I was just like, "Ahhh! This is it."
271
668260
3000
ve ben "Ahh! İşimiz bitti" dedim.
11:11
And then the guy in the Exxon uniform stepped out,
272
671260
3000
Daha sonra Exxon üniformalı adam dışarı çıktı,
11:14
and we realized it was okay.
273
674260
2000
ve anladık ki durum normal.
11:16
They have their own private sort of army around them at the oil fields.
274
676260
2000
Perol bölgesinin etrafında kendi özel orduları vardı.
11:18
But at the same time,
275
678260
2000
Ama aynı zamanda,
11:20
Chad has become much more unstable,
276
680260
2000
Chad daha dengesiz bir hale gelmişti
11:22
and we are not paying for that price at the pump.
277
682260
3000
ve biz bunun bedelini benzin alırken ödemiyorduk.
11:25
We pay for it in our taxes on April 15th.
278
685260
3000
Bunu 15 Nisan'da vergimizin içinde ödedik.
11:28
We do the same thing
279
688260
2000
Taşıma hatlarının açık kalması
11:30
with the price of policing the Persian Gulf
280
690260
2000
için İran Körfezi'ndeki güvenlik bedelinde
11:32
and keeping the shipping lanes open.
281
692260
2000
aynı şeyi yaptık.
11:34
This is 1988 --
282
694260
2000
Bu 1988'den.
11:36
we actually bombed two Iranian oil platforms that year.
283
696260
3000
O yıl aslında İran'a ait iki petrol platformunu bombaladık.
11:39
That was the beginning of an escalating U.S. involvement there
284
699260
2000
Oradaki A.B.D. müdahalesinin artmasının başlangıcıydı
11:41
that we do not pay for at the pump.
285
701260
2000
benzin alırken bunun için ödemiyoruz.
11:43
We pay for it on April 15th,
286
703260
2000
15 Nisan'da bunun için ödedik,
11:45
and we can't even calculate the cost of this involvement.
287
705260
3000
ve bu müdahalenin bedelini hesaplayamazdık bile.
11:48
The other place that is sort of supporting our dependence on oil
288
708260
3000
Petrole bağımlılığımızı ve tüketimdeki artışı destekleyen
11:51
and our increased consumption
289
711260
3000
bir diğer yer ise
11:54
is the Gulf of Mexico,
290
714260
2000
Meksika Körfezi,
11:56
which was not part of the moratoriums.
291
716260
2000
ki moratoryumun bir parçası değildi.
11:58
Now what's happened in the Gulf of Mexico -- as you can see,
292
718260
2000
Gördüğünüz gibi, Meksika Körfezi'nde olan şey şu:
12:00
this is the Minerals Management diagram
293
720260
2000
bu Maden Müdürlüğü'nün petrol kuyuları
12:02
of wells for gas and oil.
294
722260
2000
ile ilgili diyagramı.
12:04
It's become this intense industrialized zone.
295
724260
2000
Bu kadar yoğun bir endüstri bölgesi oluverdi.
12:06
It doesn't have the same resonance for us
296
726260
2000
Bizde ANWR kadar büyük bir
12:08
that the Arctic National Wildlife Refuge has,
297
728260
2000
yankı uyandırmadı, ama uyandırmalıydı.
12:10
but it should, I mean, it's a bird sanctuary.
298
730260
3000
Yani, orası bir kuş cenneti.
12:13
Also, every time you buy gasoline in the United States,
299
733260
2000
Ayrıca, Amerika'da aldığınız her benzinin
12:15
half of it is actually being refined along the coast,
300
735260
3000
yarısı aslında o kıyıdan rafine ediliyor,
12:18
because the Gulf actually has
301
738260
2000
çünkü Körfez rafine kapasitemizin
12:20
about 50 percent of our refining capacity
302
740260
2000
yaklaşık yüzde 50'sine
12:22
and a lot of our marine terminals as well.
303
742260
2000
ve deniz terminallerimizin çoğuna sahip.
12:24
So the people of the Gulf have essentially been subsidizing the rest of us
304
744260
3000
Bu yüzden Körfez halkının çoğu daha az temiz bir çevre için
12:27
through a less-clean environment.
305
747260
3000
bize destek oluyorlar.
12:30
And finally, American families also pay a price for oil.
306
750260
3000
Ve sonuç olarak, Amerikalı aileler de petrolün masrafını çekiyor.
12:33
Now on the one hand, the price at the pump is not really very high
307
753260
3000
Bir yanda, gerçek maliyetiyle kıyaslandığında
12:36
when you consider the actual cost of the oil,
308
756260
2000
pompada ödenilen fiyat o kadar da yüksek değil,
12:38
but on the other hand,
309
758260
2000
ama öte yanda,
12:40
the fact that people have no other transit options
310
760260
3000
insanların başka şansı olmadığından
12:43
means that they pay a large amount of their income
311
763260
3000
gelirlerinin büyük kısmını
12:46
into just getting back and forth to work,
312
766260
2000
işe gelip gidebilmek için
12:48
generally in a fairly crummy car.
313
768260
2000
genellikle döküntü olan arabalarının deposuna yatırıyorlar.
12:50
If you look at people who make $50,000 a year, they have two kids,
314
770260
3000
Yılda 50,000$ geliri olan insanlara baktığınızda, iki çocukları vardır,
12:53
they might have three jobs or more,
315
773260
2000
üç ya da daha fazla işte çalışırlar
12:55
and then they have to really commute.
316
775260
2000
ve işe gitmek için çok yol yaparlar.
12:57
They're actually spending more on their car and fuel
317
777260
3000
Sağlık ve vergilere harcadıklarından daha çoğunu
13:00
than they are on taxes or on health care.
318
780260
2000
aslında yakıt ve araba için harcıyorlar.
13:02
And the same thing happens
319
782260
2000
Ve 80,000$ kadar geliri olan
13:04
at the 50th percentile, around 80,000.
320
784260
3000
diğer yarı için de aynı şey geçerli.
13:07
Gasoline costs are a tremendous drain
321
787260
2000
Petrol masrafları Amerika ekonomisinde
13:09
on the American economy,
322
789260
2000
devasa bir sızıntı,
13:11
but they're also a drain on individual families
323
791260
3000
aynı zamanda aileler için de bir kayıp
13:14
and it's kind of terrifying to think about what happens when prices get higher.
324
794260
3000
ve fiyat artışlarında ne olacağını düşünmek oldukça korkutucu.
13:17
So, what I'm going to talk to you about now is:
325
797260
3000
Yani şimdi size anlatacağım şu:
13:20
what do we have to do this time?
326
800260
2000
Şimdi ne yapmalıyız?
13:22
What are the laws? What do we have to do to keep ourselves focused?
327
802260
3000
Kanunlar neler? Konuya yoğunlaşmak için ne yapmamız gerekiyor?
13:25
One thing is -- we need to stay away from the theater.
328
805260
2000
Birincisi -- bu oyunlardan uzak durmamız gerek.
13:27
We need to stay away from the moratoriums.
329
807260
2000
Moratoryumdan uzak durmamız gerek.
13:29
We need to focus really back again
330
809260
2000
Yeniden moleküllere
13:31
on the molecules.
331
811260
2000
yoğunlaşmalıyız.
13:33
The moratoriums are fine, but we do need to focus
332
813260
3000
Moratoryum iyi ama bizim petrolün moleküllerine
13:36
on the molecules on the oil.
333
816260
2000
odaklanmamız gerekiyor.
13:38
One of the things that we also need to do,
334
818260
2000
Yapmamız gereken şeylerden biri de,
13:40
is we need to try to not kind of fool ourselves
335
820260
2000
kullandığımız petrol miktarını azaltmadan
13:42
into thinking that you can have a green world,
336
822260
3000
kendimizi yeşil bir dünyada yaşadığımız
13:45
before you reduce the amount of oil that we use.
337
825260
2000
konusunda aldatmamalıyız.
13:47
We need to focus on reducing the oil.
338
827260
2000
Petrol kullanımını azaltmaya odaklanmalıyız.
13:49
What you see in this top drawing is a schematic
339
829260
3000
Bu şemada petrolün Amerika ekonomisinde
13:52
of how petroleum gets used in the U.S. economy.
340
832260
2000
nasıl kullanıldığını görüyorsunuz.
13:54
It comes in on the side -- the useful stuff is the dark gray,
341
834260
3000
Kenardan başlıyor -- faydalı şeyler koyu gri,
13:57
and the un-useful stuff,
342
837260
2000
ve gereksiz şeyler,
13:59
which is called the rejected energy -- the waste,
343
839260
3000
bunlara yararsız enerji deniyor -- atıklar,
14:02
goes up to the top.
344
842260
2000
yukarı çıkıyor.
14:04
Now you can see that the waste far outweighs
345
844260
2000
Atıkların asıl faydalı miktarı
14:06
the actually useful amount.
346
846260
2000
fazlasıyla geçtiğini görüyorsunuz.
14:08
And one of the things that we need to do
347
848260
2000
Ve yapmamız gereken şeylerden biri
14:10
is, not only fix the fuel efficiency of our vehicles
348
850260
2000
araçlarımızın yakıt verimini ayarlamanın yanı sıra
14:12
and make them much more efficient,
349
852260
2000
daha verimli hale getirmek,
14:14
but we also need to fix the economy in general.
350
854260
2000
ama ekonomiyi de sağlamlaştırmamız gerekiyor.
14:16
We need to remove the perverse incentives to use more fuel.
351
856260
3000
Daha fazla yakıt kullanmak için ters teşvikleri ortadan kaldırmalıyız.
14:19
For example, we have an insurance system
352
859260
2000
Mesela,
14:21
where the person who drives 20,000 miles a year
353
861260
3000
yılda 20,000 mil yol yapanla 3,000 mil yapanın
14:24
pays the same insurance as somebody who drives 3,000.
354
864260
3000
aynı sigorta primini ödediği bir sigorta sistemimiz var.
14:27
We actually encourage people to drive more.
355
867260
2000
Aslında insanları daha fazla araç kulanmaya gönüllendiriyoruz.
14:29
We have policies that reward sprawl -- we have all kinds of policies.
356
869260
3000
Yayılmayı ödüllendiren bir poliçemiz var -- çeşitli poliçelerimiz var.
14:32
We need to have more mobility choices.
357
872260
2000
Daha fazla hareketlilik seçeneklerimiz olmalı.
14:34
We need to make the gas price
358
874260
2000
Petrol fiyatlarına gerçek maliyetini
14:36
better reflect the real cost of oil.
359
876260
2000
yansıtmalıyız.
14:38
And we need to shift subsidies from the oil industry,
360
878260
3000
Petrol endüstrisinden devlet yardımlarını kaldırmalıyız,
14:41
which is at least 10 billion dollars a year,
361
881260
3000
ki bu yılda en az 10 milyar dolar ediyor,
14:44
into something that allows middle-class people to find better ways to commute.
362
884260
3000
bu parayı orta sınıfın iş-ev arasındaki seyahatlerini kolaylaştırmak için harcamalıyız.
14:47
Whether that's getting a much more efficient car
363
887260
3000
Daha verimli araçlar edinmek de olsa,
14:50
and also kind of building markets
364
890260
2000
ya da yeni tür araba ve yeni yakıtların
14:52
for new cars and new fuels down the road,
365
892260
2000
kullanımını başlatmak da olsa,
14:54
this is where we need to be.
366
894260
2000
olmamız gereken yer burası.
14:56
We need to kind of rationalize this whole thing,
367
896260
2000
Yüm bunları rasyonelleştirmeliyiz ve
14:58
and you can find more about this policy.
368
898260
2000
bu politika hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
15:00
It's called STRONG, which is "Secure Transportation
369
900260
2000
Adı kısaca STRONG, "Petrol İhtiyacını Zamanla Azaltan
15:02
Reducing Oil Needs Gradually,"
370
902260
2000
Güvenli Seyahat".
15:04
and the idea is instead of being helpless, we need to be more strong.
371
904260
3000
ve ana fikri, çaresiz kalmaktansa, güçlü olmalıyız.
15:07
They're up at NewAmerica.net.
372
907260
2000
NewAmerica.net adresindeler.
15:09
What's important about these
373
909260
2000
Burada önemli olan
15:11
is that we try to move
374
911260
2000
pompa başında çaresiz
15:13
from feeling helpless at the pump,
375
913260
2000
hissetmek yerine
15:15
to actually being active
376
915260
2000
aktif hale geçip
15:17
and to really sort of thinking about who we are,
377
917260
3000
kim olduğumuzu düşünerek
15:20
having kind of that special moment,
378
920260
2000
özel bir an yaşamak
15:22
where we connect the dots actually at the pump.
379
922260
3000
ve noktaları pompada birleştirmek.
15:25
Now supposedly, oil taxes
380
925260
3000
Sözde, petrol vergileri
15:28
are the third rail of American politics -- the no-fly zone.
381
928260
3000
Amerika politikasının üçüncü ayağı -- yasak bölge.
15:31
I actually -- I agree that a dollar a gallon on oil
382
931260
2000
Ben aslında -- bir galon petrola bir doların
15:33
is probably too much,
383
933260
2000
çok fazla olduğuna katılıyorum --
15:35
but I think that if we started this year
384
935260
2000
ama bu yıl bir galon petrole
15:37
with three cents a gallon on gasoline,
385
937260
3000
üç sentle başlasak,
15:40
and upped it to six cents next year, nine cents the following year,
386
940260
3000
ve ertesi yıl altı sent, sonraki yıl dokuz sent,
15:43
all the way up to 30 cents by 2020,
387
943260
3000
2020'ye kadar 30 sent artırsak,
15:46
that we could actually significantly reduce our gasoline consumption,
388
946260
3000
petrol tüketimimizde gözle görülür bir azalma olacaktır,
15:49
and at the same time we would give people time to prepare,
389
949260
3000
ve bu şekilde de insanlara hazırlıklı olma ve karşılık verme
15:52
time to respond,
390
952260
2000
fırsatı vermiş oluruz,
15:54
and we would be raising money and raising consciousness at the same time.
391
954260
3000
ve aynı anda hem para biriktirmiş hem de bilinçlenmeyi artırmış oluruz.
15:57
Let me give you a little sense of how this would work.
392
957260
3000
Bu işin nasıl yürüyeceğini şöyle açıklayayım.
16:00
This is a gas receipt, hypothetically, for a year from now.
393
960260
3000
Bu bir yakıt faturası, varsayalım, bir yıllık.
16:03
The first thing that you have on the tax is --
394
963260
2000
Vergiye yansıtılan ilk şey --
16:05
you have a tax for a stronger America -- 33 cents.
395
965260
3000
daha güçlü bir Amerika için -- 33 sent.
16:08
So you're not helpless at the pump.
396
968260
2000
Yani pompada çaresiz değilsiniz.
16:10
And the second thing that you have is a kind of warning sign,
397
970260
3000
Ve karşınıza çıkan ikinci şey bir uyarı işareti,
16:13
very similar to what you would find
398
973260
2000
bir sigara kutusunda bulacağınıza
16:15
on a cigarette pack.
399
975260
2000
çok benzer bir şey.
16:17
And what it says is, "The National Academy of Sciences
400
977260
3000
Ve şöyle diyor: "Ulusal Bilim Akademisi
16:20
estimates that every gallon of gas you burn in your car
401
980260
3000
arabanızda yaktığınız her galon petrolün
16:23
creates 29 cents in health care costs."
402
983260
2000
29 sentlik sağlık masrafı yarattığını belirtiyor."
16:25
That's a lot.
403
985260
2000
Bu çok fazla.
16:27
And so this -- you can see that you're paying considerably less
404
987260
2000
Ve burada sağlık harcamalarına vergiden daha fazla
16:29
than the health care costs on the tax.
405
989260
3000
ödediğinizi görüyorsunuz.
16:32
And also, the hope is that
406
992260
3000
Ve ayrıca, daha büyük
16:35
you start to be connected to the whole greater system.
407
995260
3000
bir sistemle bağlantılı olacağınız umudu var.
16:38
And at the same time, you have a number that you can call
408
998260
2000
Aynı zamanda, iş-ev arası seyahatle ya da
16:40
to get more information on commuting,
409
1000260
3000
daha düşük faizli krediyle alınabilen yeni tür bir araba,
16:43
or a low-interest loan on a different kind of car,
410
1003260
3000
ya da ihtiyacınız her neyse onla ilgili olarak
16:46
or whatever it is you're going to need
411
1006260
2000
arayabileceğiniz bir numara da var,
16:48
to actually reduce your gasoline dependence.
412
1008260
3000
böylece petrol bağımlılığınızı azaltabilirsiniz.
16:52
With this whole sort of suite of policies,
413
1012260
2000
Bu çeşit bir politikayla,
16:54
we could actually reduce our gasoline consumption --
414
1014260
2000
petrol tüketimini gerçekten azaltabiliriz --
16:56
or our oil consumption --
415
1016260
2000
kendi petrol tüketimimizi --
16:58
by 20 percent by 2020.
416
1018260
3000
2020'de %20 oranında azaltmış oluruz.
17:01
So, three million barrels a day.
417
1021260
3000
Yani, günde üç milyon varil.
17:04
But in order to do this,
418
1024260
2000
Ama bunu yapmak için,
17:06
one of the things we really need to do, is we need to remember
419
1026260
2000
gerçekten yapmamız gereken şey, bizlerin hidrokarbon
17:08
we are people of the hydrocarbon.
420
1028260
2000
insanlar olduğumuzu hatırlamak.
17:10
We need to keep or minds on the molecules
421
1030260
2000
Molekülleri aklımızdan çıkarmamalı
17:12
and not get distracted by the theater,
422
1032260
3000
ve oyunlarla dikkatimizi dağıtmamalıyız,
17:15
not get distracted by the cognitive dissonance
423
1035260
2000
dışarıda yeşil bir çevrenin olması olasılığındaki
17:17
of the green possibilities that are out there.
424
1037260
2000
bilişsel çelişkilerle dikkatimizi dağıtmamalıyız.
17:19
We need to kind of get down and do the gritty work
425
1039260
2000
İş başına geçmeli ve bu moleküllere ve yakıta olan
17:21
of reducing our dependence upon this fuel and these molecules.
426
1041260
3000
bağımlılığımızı azaltmak için yapmamız gereken zor işi tamamlamalıyız.
17:24
Thank you.
427
1044260
2000
Teşekkürler.
17:26
(Applause)
428
1046260
2000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7