Lemon Andersen performs "Please don't take my Air Jordans"

267,553 views ・ 2012-12-07

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Naz Gursel Gözden geçirme: Yiğit Yıldırım
“Air Jordan’larım vergiyle birlikte yüz dolar tutuyor.
Süet Starters ceketimin sırtında Raiders yazıyor.
Şekilleniyorum, gülümsüyorum, gerçekten kaba duruyorum,
00:16
"My Air Jordans cost a hundred with tax.
1
16430
4687
çünkü bu duyulmakta değil, sadece görülmekle alakalı.
Deri Adidas beyzbol şapkam,
00:21
My suede Starters jacket says Raiders on the back.
2
21117
4548
sahte Gucci sırt çantamla uyuşuyor.
00:25
I'm stylin', smilin', lookin' real mean,
3
25665
2990
(Gülüşmeler)
Kimse benim kadar iyi görünmüyor,
00:28
because it ain't about being heard, just being seen.
4
28655
3914
ama bu paraya mal oluyor, kesinlikle bedava değil.
Ve işim yok, hiç param yok aslında,
00:32
My leather Adidas baseball cap matches
5
32569
2137
ama bunları alışveriş merkezinden çalmak kolay.
00:34
my fake Gucci backpack. (Laughter)
6
34706
3619
Aileler yapmamalıyım diyorlar, ama ben biliyorum yapmalıyım.
00:38
Ain't nobody who looks as good as me,
7
38325
2549
İyi görünmekten eminlik için yapabileceğimi yapmalıyım,
00:40
but this costs money, it sure ain't free,
8
40874
2376
ve gerçekten iyi durmak zorunda olmamın nedeni, doğrusu dostum neden bilmiyorum.
00:43
and I gots no job, no money at all,
9
43250
1853
00:45
but it's easy to steal all this from the mall.
10
45103
2372
00:47
Parents say I shouldn't, but I knows I should.
11
47475
2837
Sanırım bu beni içeride özel hissetiriyor.
Saklamak zorunda olmadığım yeni giysiler giydiğimde
00:50
Got to do what I can to make sure I look good,
12
50312
2691
ve gerçekten yakında yeni giysi almalıyım
00:53
and the reason I have to look real good, well, to tell you the truth, man,
13
53003
2991
veya egom kalitesiz balon gibi patlayacak.
00:55
I don't know why. Guess it makes me feel special inside.
14
55994
4989
Ama bütün dükkanlarda güvenlik sıkı. Her gün daha da fazla polis var.
Kankalarım bana gülüyor çünkü eski giysi giyiyorum.
01:00
When I'm wearing fresh gear I don't have to hide,
15
60983
2884
Okul neredeyse bitti. Yaz yakın.
01:03
and I really must get some new gear soon
16
63867
1931
01:05
or my ego will pop like a 10-cent balloon.
17
65798
1971
Ben de yırtık Jordan’larımı giyiyorum.
01:07
But security is tight at all the shops. Every day there are more and more cops.
18
67769
3905
Yeni bir şeye ihtiyacım var. Yapacak tek bir şey kaldı.
01:11
My crew is laughing at me because I'm wearing old gear.
19
71674
2523
Cuma günü okulu bırak, şehir merkezindeki metroya bin,
01:14
School's almost over. Summer is near.
20
74197
2853
etrafta dolaşan kurbanlarıma bak.
01:17
And I'm sportin' torn Jordans.
21
77050
2493
01:19
I need something new. Only one thing left to do.
22
79543
5300
Belki şanslı olurum ve kolay av bulurum.
Yeni giysi almalıyım. Başka bir yol yok.
Ben hazırım ve istekliyim. Silahımı hazırlıyorum.
01:24
Cut school Friday, catch the subway downtown,
23
84843
3760
Bu ciddi bir iş. Bu hiç eğlenceli değil.
01:28
check out my victims hangin' around.
24
88603
2383
Ve ekibimin bana gülmesine izin veremem.
01:30
Maybe I'll get lucky and find easy prey.
25
90986
2040
Havalı bir şey çalacağım, sadece bekle, göreceksin.
01:33
Got to get some new gear. There's no other way.
26
93026
2186
İstasyondan çık, parkın yanındaki West 4th,
01:35
I'm ready and willing. I'm packing my gun.
27
95212
2358
01:37
This is serious business. This ain't no fun.
28
97570
2456
Kardeşler çember atıyor ve birisi dikkat çekiyor
‘Hey kanka, Nike’lar nereden?’
01:40
And I can't have my posse laughin' at me.
29
100026
2568
Kendime derim, ‘Evet. Onları severim. Severim.’
01:42
I'mma cop something dope, just wait, you'll see.
30
102594
3755
Pamuk beyazıydılar, parlaktılar ve gözümü kör ediyorlardı.
01:46
Come out of the station, West 4th near the park,
31
106349
2585
01:48
brothers shooting hoops and someone remarks,
32
108934
2237
Michael’ın kırmızı amblemi uçabiliyormuş gibiydi.
Bir lekesi bile yok. Air’ler yepyeniydi.
01:51
'Hey homes, where you get them Nik's?'
33
111171
1462
01:52
I says to myself, 'Yeah. I likes 'em, I likes.'
34
112633
4394
Silahım var, yapacağımı biliyordum.
Doğru zamana dek bekledim, onu çok yakından takip ettim.
01:57
They were Q-tip white, bright and blinding my eyes.
35
117027
2768
Houston’a sola döndü, silahımı çıkardım,
01:59
The red emblem of Michael looked as if it could fly.
36
119795
2680
ve dedim, ‘Jordan’ları ver!’
02:02
Not one spot of dirt. The Airs were brand new.
37
122475
2434
Ve serseri kaçmaya çalıştı.
02:04
Had my pistol and knew just what to do.
38
124909
1720
Hızlı havalandı, uzaklaşamadı. Ateş ettim, ‘Pow!’
02:06
Waited until it was just the right time, followed him very closely behind.
39
126629
3187
Aptal, parkta iki arabanın arasına düştü.
02:09
He made a left turn on Houston, I pulled out my gun,
40
129816
2603
Öksürüyor, ağlıyor, kan sokağa dökülüyordu.
02:12
and I said, 'Gimme them Jordans!'
41
132419
2746
Ben de Air Jordan’ları ayağından kaptım.
02:15
And the punk tried to run.
42
135165
2270
02:17
Took off fast, didn't get far. I fired,'Pow!'
43
137435
2762
Orada yatıp ölürken, tek diyebildiği şey
“Lütfen adamım, benim Air Jordan’larımı elimden alma.”
02:20
Fool fell between two parked cars.
44
140197
1918
02:22
He was coughing, crying, blood spilled on the street.
45
142115
3119
Hayatta kalmak konusunda endişeleneceğini düşünürdünüz.
02:25
And I snatched them Air Jordans off of his feet.
46
145234
3785
Spor ayakkabılarıyla yola çıktığımda, gözlerinde yaşlar vardı.
02:29
While laying there dying, all he could say
47
149019
2113
Hemen ertesi gün,
02:31
was, "Please man, don't take my Air Jordans away."
48
151132
5063
yeni Air Jordan’larımla okula daldım, adamım, nasıl havalıydım.
02:36
You'd think he'd be worried about staying alive.
49
156195
2729
Onları almak için öldürdüm, ama hey, umrumda değil,
02:38
As I took off with his sneakers, there was tears in his eyes.
50
158924
3614
çünkü artık giymek için yeni bir cekete ihtiyacım var.
02:42
Very next day, I bopped into school
51
162538
2898
Teşekkürler.
(Alkışlar)
02:45
with my brand new Air Jordans, man, I was cool.
52
165436
3406
02:48
I killed to get 'em, but hey, I don't care,
53
168842
2488
02:51
because now I needs a new jacket to wear."
54
171330
4169
Gösteri yaptığım son 15 yıldır,
02:55
Thank you. (Applause)
55
175499
8809
tek yapmak istediğim şey şiiri dünyaya taşımaktı.
Bak, kitap yazmak bana yetmedi.
03:04
For the last 15 years that I have been performing,
56
184308
4931
Bir slam yarışmasına katılmak benim için yetersizdi
ve bunlar ağırlık taşırken,
03:09
all I ever wanted to do was transcend poetry to the world.
57
189239
4730
kalemi deftere iten itici güç değildi.
03:13
See, it wasn't enough for me to write a book.
58
193969
2456
Açlık ve susuzluk vardı ve hâlâ devam ediyor:
03:16
It wasn't enough for me to join a slam competition,
59
196425
2600
Şiirden nefret insanların
03:19
and while those things hold weight,
60
199025
2472
03:21
it wasn't the driving force that pushes the pen to the pad.
61
201497
3688
beni sevmesini nasıl sağlarım?
Çünkü ben işimin bir uzantısıyım
03:25
The hunger and thirst was, and still remains:
62
205185
3888
ve beni severlerse işimi de severler
ve eğer işimi severlerse şiiri de sevecekler,
03:29
How do I get people who hate poetry
63
209073
2928
ve eğer şiiri severlerse, ben de işimi yapmış olacağım,
03:32
to love me?
64
212001
2888
03:34
Because I'm an extension of my work,
65
214889
2299
yani onu dünyaya taşıyacağım.
Ve 1996′da cevabı ilkelerde
03:37
and if they love me, then they will love my work,
66
217188
1904
03:39
and if they love my work, then they will love poetry,
67
219092
3267
ünlü şiir “Lütfen Air Jordan’larımı Alma”yı yazan
03:42
and if they love poetry, then I will have done my job,
68
222359
3146
03:45
which is to transcend it to the world.
69
225505
3107
Reg E. Gaines adlı usta sözlü sanatçıda buldum.
03:48
And in 1996, I found the answer in principles
70
228612
4855
Ve bu adamı odaya alana kadar her yerde takip ettim
03:53
in a master spoken-word artist named Reg E. Gaines,
71
233467
4651
ve ona parçalarımdan birini okudum
ve bana ne dedi biliyor musun?
03:58
who wrote the famous poem, "Please Don't Take My Air Jordans."
72
238118
4859
“Lanet olsun.
Senin problemin ne biliyor musun, kanka?
04:02
And I followed this guy everywhere until I had him in the room,
73
242977
4045
Başkalarının şiirlerini okumuyorsun
04:07
and I read him one of my pieces,
74
247022
2342
ve sözlü ölçüler için
04:09
and you know what he told me?
75
249364
2246
tonal değerlendirmeye boyun eğmiyorsun.”
04:11
"Yo' wack.
76
251610
1957
(Gülüşmeler)
04:13
You know what the problem is with you, homie?
77
253567
3034
04:16
You don't read other people's poetry,
78
256601
2440
Şimdi de şiir, uslüp
04:19
and you don't got any subordination for verbal measures
79
259041
3130
ve Nuyorican Cuma geceleri hakkında gevezelik yapmaya devam etti.
04:22
to tonal consideration." (Laughter)
80
262171
5725
Şimdi bırakabilirdim. Bırakmalıydım.
04:27
Now he kept on rambling
81
267896
3197
Yani, şiirin sadece kendini ifade etmek olduğunu sanıyordum.
Yaratıcı kontrole sahip olmanız gerektiğini bilmiyordum.
04:31
about poetry and styles and Nuyorican Friday nights.
82
271093
4805
Bu yüzden bırakmak yerine, onu her yerde takip ettim.
04:35
Now I could have quit. I should have quit.
83
275898
2852
O bir Broadway şovu yazarken, ben kapının dışında olurdum.
04:38
I mean, I thought poetry was just self-expression.
84
278750
3480
En iyi şairin kim olduğunu sormak için
04:42
I didn't know you actually have to have creative control.
85
282230
3385
onu sabah 6:30 gibi uyandırırdım.
04:45
So instead of quitting, I followed him everywhere.
86
285615
3983
Denizden çıkmış bir balığın gözlerini yediğimi hatırlıyorum,
04:49
When he was writing a Broadway show, I would be outside of the door.
87
289598
3417
çünkü bana bunun beyin gıdası olduğunu söylemişti.
04:53
I would wake him up at, like, 6:30 in the morning
88
293015
3380
Sonra bir gün onda dedim ki,
04:56
to ask him who's the best poet.
89
296395
2476
“Reg E., sözlü ölçülerin tonal değerlendirmeye tabi olması nedir?”
04:58
I remember eating the eyes of a fish right out of the sea
90
298871
4240
(Gülüşmeler)
05:03
because he told me it was brain food.
91
303111
2528
Ve bana Etheridge Knight adında bir şair
05:05
Then one day I told him,
92
305639
2856
05:08
"Reg E., what is subordination for verbal measures to tonal consideration?" (Laughter)
93
308495
7336
ve şiirin sözlü doğası üzerine siyah baskılı bir tez verdi,
ve o andan itibaren,
05:15
And he handed me a black-and-white printed out thesis
94
315831
4120
Reggie benim için en iyisi olmayı bıraktı,
çünkü Etheridge Knight’ın bana öğrettiği şey buydu
05:19
on a poet named Etheridge Knight
95
319951
2928
sözlerimin müzik gibi duyulmasını sağlayabilirdim,
05:22
and the oral nature of poetry,
96
322879
2417
hatta küçük olanları, tek heceli kelimeleri,
05:25
and from that point,
97
325296
1539
05:26
Reggie stopped becoming the best to me,
98
326835
2488
eğerleri, veleri, amaları, neleri,
05:29
because what Etheridge Knight taught me
99
329323
3028
argodaki çeteciler kulağıma gelebilirdi,
05:32
was that I could make my words sound like music,
100
332351
3906
ve o andan itibaren Etheridge Knight’ı kovalamaya başladım.
05:36
even my small ones, the monosyllables,
101
336257
2910
Hangi şiiri okuduğunu bilmek istedim,
05:39
the ifs, ands, buts, whats,
102
339167
2100
ve [“Kara Kehanet: Parıltının Şarkısı“], adlı bir şiire rastladım,
05:41
the gangsta in my slang could fall right on the ear,
103
341267
4522
bu beni bir şairin olabileceği en büyük sahneye çıkaran
05:45
and from then on, I started chasing Etheridge Knight.
104
345789
3170
05:48
I wanted to know which poet he read,
105
348959
2232
bir kadeh kaldırıştı:
Broadway, bebeğim.
05:51
and I landed on a poem called ["Dark Prophecy: Sing of Shine"],
106
351191
4096
Ve o andan itibaren, mikrofonu nasıl çekeceğimi
05:55
a toast signifying that got me on the biggest stage
107
355287
4640
ve şiire vücudumla nasıl saldıracağımı öğrendim.
05:59
a poet could ever be:
108
359927
2584
Ama bu öğrendiğim en büyük ders değildi.
06:02
Broadway, baby.
109
362511
2592
Öğrendiğim en büyük ders, yıllar sonra Beverly Hills’e gittiğimde
06:05
And from that point, I learned how to pull the mic away
110
365103
3344
bana tepeden tırnağa bakan
06:08
and attack the poetry with my body.
111
368447
3836
bir oyuncu menajeri ile karşılaştığımda,
06:12
But that wasn't the biggest lesson I ever learned.
112
372283
2708
06:14
The biggest lesson I learned was many years later
113
374991
4374
ve bu işte çalışmak için
hiç deneyimim olmadığını söylediğinde aldım.
06:19
when I went to Beverly Hills and I ran into a talent agent
114
379365
4818
Ve ben ona dedim ki, “Dinle, serseri aptal, sen ajan olan başarısız aktörsün,
06:24
who looked at me up and down
115
384183
2451
ve neden bir aktör olarak başarısızdın,
06:26
and said I don't look like I have any experience
116
386634
2997
biliyor musun?
Çünkü benim gibi insanlar işini aldı.
06:29
to be working in this business.
117
389631
2358
06:31
And I said to him, "Listen, punk fool,
118
391989
4069
Doğu New York’ta Cleveland ve Essex’e kadar dolaştım,
uzay sanatında ustalaşmak için
06:36
you're a failed actor who became an agent,
119
396058
3110
yoluma çıkan Hunt’s Point fahişelerine kadar yerel 6 sırayı aldım
06:39
and you know why you failed as an actor?
120
399168
1564
06:40
Because people like me took your job.
121
400732
3210
ve oraya sığdırabileceğin,
06:43
I've traveled all the way from Cleveland and Essex
122
403942
2768
sonsuz erkek, kadın ve çocuk,
06:46
in East New York, took the local 6 line up to the hookers of Hunt's Point
123
406710
3391
sadece tecrübemle onları duvar arkasına itmem için vardı.
İnsanlar benim tecrübelerime bilet aldılar
06:50
who were in my way on my way to master the art of space,
124
410101
4036
ve onları devrimin yakın olduğunu bildirmek için
06:54
and the one-to-infinite amount of man, woman and child
125
414137
2315
buzdolabı magneti gibi kullandılar, stoklayın.
06:56
you can fit in there only so I can push them
126
416452
2178
Shakespearevari bir sone öğrenmek için
06:58
to the back of the wall with my experience.
127
418630
2791
ayrıcalıklı bir okula gittiğinizde
07:01
People have bought tickets to my experience
128
421421
2079
o ritimleri tekmeleyip içime atıyordum.
07:03
and used them as refrigerator magnets to let them know
129
423500
2705
“Ağlama Oyunu”nun şokunu, bir çocuğun,
07:06
that the revolution is near, so stock up.
130
426205
2180
onu anneme babasının verdiğini bilmeyen bir zorba tarafından
07:08
I'm so experienced that when you went
131
428385
2380
07:10
to a privileged school to learn a Shakespearean sonnet,
132
430765
2643
AIDS kurbanı denilmesinin
huşuyla üstesinden gelebilirim
07:13
I was getting those beats kicked and shoved into me.
133
433408
2565
ve bu iki taraflı bir şeydir.
07:15
I can master shock of "The Crying Game" with the awe
134
435973
2800
O kadar tecrübeliyim ki, siz Fell School’a giderken
07:18
of a child being called an AIDS victim by a bully who didn't know
135
438773
3936
tüm zengin çocuklar şeftali gibi çocuğa sponsor oldular
o bendim, ama çocuklara bir çift Lee Jeans’ten
07:22
that it was his father who gave it to my mother,
136
442709
2993
PATS’i nasıl soyacaklarını öğretirken yakalandığımda beni kovdular
07:25
and that's a double entendre.
137
445702
1852
07:27
I'm so experienced that when you went to the Fell School
138
447554
3243
ve onları VIM’e getirin. Chekhov’un bunu başardığını göreyim.
07:30
and all the rich little fairy boys decided to sponsor a child
139
450797
2371
Sanford Meisner, benim Artie Amcamdı, kendi kendine sessizce,
07:33
in it, that was me, but kicked me out when I was caught
140
453168
2324
“Hiçbir şey her zaman doğru değilken, bir şeyler her zaman yanlıştır.”
07:35
teaching the fairy boys how to rob the PATS off a pair of Lee Jeans
141
455492
3676
Metod oyunculuk, birden fazla kişiliğin
karışımından fazlası değil,
07:39
and bring them to VIM. Let me see Chekhov pull that off.
142
459168
3344
tıpkı liseli Kenny’nin polis olmak istediğini söylemesi gibi.
07:42
Sanford Meisner was my Uncle Artie yelling silently to himself,
143
462512
3054
Dostum, sen Riker’s Island Academy’ye git.
07:45
"Something's always wrong when nothing's always right."
144
465566
2298
David Mamet’in diyalog saldırımı psikanalize etmesini sağlayabilirim,
07:47
Method acting is nothing but a mixture
145
467864
2664
07:50
of multiple personalities, believing your own lies are reality,
146
470528
2936
Stanislavki’yi Bruce Lee gibi sizin yeteneksiz öğrenciler listenizi
07:53
like in high school cool Kenny telling me he wanted to be a cop.
147
473464
3088
Crenshaw’da bir yukarı bir aşağı
07:56
Dude, you go to Riker's Island Academy.
148
476552
2096
tekmeliyormuş gibi yapabilirim.
Ne, oyuncularınız Londra Rep’de
07:58
I could make David Mamet
149
478648
1467
gerilla tiyatrosu mu okudu?
08:00
psychoanalyze my attack on dialogue,
150
480115
2441
Size eski bir Çin Cumartesi öğleden sonra
08:02
Stanislavski be as if he were Bruce Lee
151
482556
3599
kung fu sırrını anlatayım.
Tahtalar geri vurmaz.
08:06
kicking your roster of talentless students up and down Crenshaw.
152
486155
3307
Siyahi göstericilerin bu işte iş bulmakta
08:09
So what, your actors studied guerrilla theater at the London Rep?
153
489462
2989
zorlandıklarını mı sanıyorsun? Ben şüpheli melezim
08:12
Let me tell you an ancient Chinese Saturday afternoon
154
492451
2744
yani beyaz olmayacak kadar siyah, doğru yapmayacak kadar beyazım.
08:15
kung fu secret.
155
495195
2464
Amerikan gettosunu unutun. Soweto’da sahneleri kırdım,
08:17
Boards don't hit back.
156
497659
1837
kürtaj bebeklerini çömlekçilerin tarlasına gömdüm ve yine de gülümsedim,
08:19
You think black entertainers have it hard finding work
157
499496
2238
08:21
in this business? I'm a suspicious mulatto,
158
501734
2363
bu yüzden bana ne lanet edersen dışarı çıktığımda
08:24
which means I'm too black to be white and too white to be doing it right.
159
504097
3066
Caddyshack şuna-git şu işe başla asistanına söyle.
08:27
Forget the American ghetto. I've cracked stages in Soweto,
160
507163
2896
Bana ne iftira atarsan at,
08:30
buried abortion babies in potter's field and still managed to keep a smile on my face,
161
510059
4144
senin annen.
Teşekkürler. (Alkış)
08:34
so whatever you curse at me to your caddyshack
162
514203
2415
08:36
go-for-this, go-for-that assistant when I walk out that door,
163
516618
2665
08:39
whatever slander you send my way,
164
519283
3704
08:42
your mother.
165
522987
2120
08:45
Thank you. (Applause)
166
525107
4200
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7