Naomi Oreskes: Why we should trust scientists

Naomi Oreskes: Biliminsanlarına neden güvenmeliyiz?

232,827 views ・ 2014-06-25

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ali Maralcan Gözden geçirme: Siir Tecirlioglu
00:12
Every day we face issues like climate change
0
12930
3128
Her gün, cevapları fazlasıyla bilimsel verilere dayanan,
00:16
or the safety of vaccines
1
16058
1430
iklim değişikliği,
00:17
where we have to answer questions whose answers
2
17488
3040
ya da aşıların güvenilirliği gibi
00:20
rely heavily on scientific information.
3
20528
3461
konularla karşılaşıyoruz.
00:23
Scientists tell us that the world is warming.
4
23989
2881
Biliminsanları dünyamızın ısındığını söylüyorlar,
00:26
Scientists tell us that vaccines are safe.
5
26870
2541
aşıların güvenli olduğunu bildiriyorlar.
00:29
But how do we know if they are right?
6
29411
2054
Ama bunların doğru olup olmadığını biliyor muyuz?
00:31
Why should be believe the science?
7
31465
1964
Neden bilime inanalım?
00:33
The fact is, many of us actually don't believe the science.
8
33429
3469
Doğrusu çoğumuz, aslında bilime inanmayız.
00:36
Public opinion polls consistently show
9
36898
2176
Kamuoyu araştırmaları, Amerikan halkının önemli bir bölümünün
00:39
that significant proportions of the American people
10
39074
3010
insan faaliyetlerinin iklim değişikliği yarattığına inanmadıklarını,
00:42
don't believe the climate is warming due to human activities,
11
42084
3541
doğal seçilimle evrimleştiğimizi düşünmediklerini,
00:45
don't think that there is evolution by natural selection,
12
45625
2939
ya da aşıların güvenliği konusunda ikna olmadıklarını gösteriyor.
00:48
and aren't persuaded by the safety of vaccines.
13
48564
3901
Peki bilime neden inanmalıyız?
00:52
So why should we believe the science?
14
52465
3631
00:56
Well, scientists don't like talking about science as a matter of belief.
15
56096
3611
Evet, biliminsanları, bilimi bir inanç meselesi olarak konuşmaktan hoşlanmazlar.
00:59
In fact, they would contrast science with faith,
16
59707
2587
Aslında, bilim dinle çatışır ve
01:02
and they would say belief is the domain of faith.
17
62294
2966
inanç da dinden doğar.
01:05
And faith is a separate thing apart and distinct from science.
18
65260
3778
Ve din, bilimden farklı ve uzak apayrı bir şeydir.
01:09
Indeed they would say religion is based on faith
19
69038
3152
Doğrusu, din kaderciliğe dayanır derler...
01:12
or maybe the calculus of Pascal's wager.
20
72190
3694
ya da Pascal'ın Tanrı kumarına.
01:15
Blaise Pascal was a 17th-century mathematician
21
75884
2676
Blaise Pascal 17. yy.da yaşamış bir matematikçiydi.
01:18
who tried to bring scientific reasoning to the question of
22
78560
2810
"Tanrı'ya inanmak gerekli midir, değil midir?" sorusuna
01:21
whether or not he should believe in God,
23
81370
1872
bilimsel bir yanıt bulmaya çalışmıştır.
01:23
and his wager went like this:
24
83242
2604
Onun "Tanrı Kumarı" şöyledir:
01:25
Well, if God doesn't exist
25
85846
2549
Pekala, eğer Tanrı yoksa...
01:28
but I decide to believe in him
26
88395
2025
ancak ben O'na inanmaya karar verirsem
01:30
nothing much is really lost.
27
90420
1978
çok bir şey kaybetmem.
01:32
Maybe a few hours on Sunday.
28
92398
1613
Belki Pazar günleri bir kaç saat.
01:34
(Laughter)
29
94011
993
Ama var da ben inanmazsam,
01:35
But if he does exist and I don't believe in him,
30
95004
3381
başım büyük belada demektir.
01:38
then I'm in deep trouble.
31
98385
2017
01:40
And so Pascal said, we'd better believe in God.
32
100402
3036
Bu yüzden Pascal, Tanrı'ya inansak iyi ederiz, der.
01:43
Or as one of my college professors said,
33
103438
2172
Ya da benim üniversitedeki bir hocamın dediği gibi,
01:45
"He clutched for the handrail of faith."
34
105610
2226
"Kader merdiveninin trabzanlarına yapıştı."
01:47
He made that leap of faith
35
107836
1936
Bilimi ve rasyonalizmi terk ederek...
01:49
leaving science and rationalism behind.
36
109772
4524
kaderciliğe geçiş yaptı.
Aslında günümüzde de bilimsel iddiaların pek çoğu
01:54
Now the fact is though, for most of us,
37
114296
2696
01:56
most scientific claims are a leap of faith.
38
116992
3134
bizim için kaderimize razı olmaktan farklı değildir.
02:00
We can't really judge scientific claims for ourselves in most cases.
39
120126
4385
Bilimsel iddiaları çoğu kez tam olarak irdeleyemeyiz.
Ve bundan öte, bu durum pek çok biliminsanı için de
02:04
And indeed this is actually true for most scientists as well
40
124511
2840
02:07
outside of their own specialties.
41
127351
2330
-kendi alanları dışında- böyledir.
02:09
So if you think about it, a geologist can't tell you
42
129681
2520
Yani düşünecek olursanız, bir jeolog
02:12
whether a vaccine is safe.
43
132201
1750
bir aşı hakkında bir şey söyleyemez.
02:13
Most chemists are not experts in evolutionary theory.
44
133951
3000
Çoğu kimyager evrim teorisi üzerine uzman değildir.
02:16
A physicist cannot tell you,
45
136951
2259
Bir fizikçi, size
sigaranın kansere neden olup olmadığını
02:19
despite the claims of some of them,
46
139210
1443
02:20
whether or not tobacco causes cancer.
47
140653
3354
bir iddianın ötesinde söyleyemez.
Öyleyse, biliminsanları kendileri dahi
02:24
So, if even scientists themselves
48
144007
2450
02:26
have to make a leap of faith
49
146457
1276
kendi alanları olmadığında
02:27
outside their own fields,
50
147733
1922
inanmak durumunda kalıyorlarsa
02:29
then why do they accept the claims of other scientists?
51
149655
3928
neden diğer biliminsanlarının tezlerini kabul ediyorlar?
02:33
Why do they believe each other's claims?
52
153583
2298
Diğerlerinin tezlerine neden inanıyorlar?
02:35
And should we believe those claims?
53
155881
3290
Peki biz de inanmalı mıyız?
02:39
So what I'd like to argue is yes, we should,
54
159171
2776
Bence evet inanmalıyız,
02:41
but not for the reason that most of us think.
55
161947
2883
ama pek çoğumuzun düşündüğü sebepten değil.
02:44
Most of us were taught in school that the reason we should
56
164830
2330
Pek çoğumuza okulda, bilime inanma sebebimizin
02:47
believe in science is because of the scientific method.
57
167160
3412
"bilimsel metod" olduğu öğretildi.
02:50
We were taught that scientists follow a method
58
170572
2916
Biliminsanlarının bir metod izlediği
02:53
and that this method guarantees
59
173488
2356
ve bize bu metodun, iddialarının doğru olduğunu
02:55
the truth of their claims.
60
175844
1996
garanti ettiği öğretildi.
02:57
The method that most of us were taught in school,
61
177840
3420
Pek çoğumuza okulda öğretilen,
-buna ders kitabı metodu diyebiliriz-
03:01
we can call it the textbook method,
62
181260
1576
03:02
is the hypothetical deductive method.
63
182836
2784
kuramsal tümdengelim yöntemidir.
03:05
According to the standard model, the textbook model,
64
185620
3094
Standart modele göre, -ders kitabı modeli-
03:08
scientists develop hypotheses, they deduce
65
188714
2957
biliminsanları hipotezler geliştirirler,
03:11
the consequences of those hypotheses,
66
191671
2460
bu hipotezlerin sonuçlarını indirgerler
03:14
and then they go out into the world and they say,
67
194131
1710
ve sonra dünyaya dönüp sorarlar:
03:15
"Okay, well are those consequences true?"
68
195841
2374
"Tamam pekala bu hipotezler doğru mu?
03:18
Can we observe them taking place in the natural world?
69
198215
3333
bunları gerçek dünyada gözlemleyebilir miyiz?"
03:21
And if they are true, then the scientists say,
70
201548
2600
Doğruysa, biliminsanları,
03:24
"Great, we know the hypothesis is correct."
71
204148
2856
"Harika, biliyoruz ki hipotez doğru" derler.
03:27
So there are many famous examples in the history
72
207004
2179
Ve bilim tarihinde tam olarak bunu yapan
03:29
of science of scientists doing exactly this.
73
209183
2879
biliminsanlarının bir sürü ünlü örneği vardır.
03:32
One of the most famous examples
74
212062
2058
En ünlü örneklerden birisi
03:34
comes from the work of Albert Einstein.
75
214120
2213
Albert Einstein'dan geliyor.
03:36
When Einstein developed the theory of general relativity,
76
216333
2522
Einstein izafiyet teoremini geliştirdiğinde,
03:38
one of the consequences of his theory
77
218855
2316
teoreminin sonuçlarından birisi,
03:41
was that space-time wasn't just an empty void
78
221171
2839
"uzay-zaman"ın yalnızca bir boşluktan ibaret olmadığı
03:44
but that it actually had a fabric.
79
224010
1909
gerçekte bir dokusu olduğuydu.
03:45
And that that fabric was bent
80
225919
1601
Ve bu doku, güneş gibi
03:47
in the presence of massive objects like the sun.
81
227520
3380
büyük kütleli nesnelerin varlığından dolayı eğilip bükülmüştü.
03:50
So if this theory were true then it meant that light
82
230900
2749
Öyleyse bu teorem doğruysa,
03:53
as it passed the sun
83
233649
1528
demek ki uzayda ışık
03:55
should actually be bent around it.
84
235177
2168
güneşin yanından geçerken bükülmüş olabilirdi.
03:57
That was a pretty startling prediction
85
237345
2400
Bu oldukça ürkütücü bir tahmindi
03:59
and it took a few years before scientists
86
239745
1988
ve biliminsanlarının bunu test etmeleri
04:01
were able to test it
87
241733
1278
birkaç yılı buldu
04:03
but they did test it in 1919,
88
243011
2510
ama 1919'da test ettiler
04:05
and lo and behold it turned out to be true.
89
245521
2450
ve doğru olduğunu müşahade ettiler.
04:07
Starlight actually does bend as it travels around the sun.
90
247971
3158
Yıldızların ışığı güneşin etrafında bükülür.
04:11
This was a huge confirmation of the theory.
91
251129
2494
Bu da, teoremin çok önemli bir ispatı oldu.
04:13
It was considered proof of the truth
92
253623
1805
Bu, yepyeni radikal bir fikrin
04:15
of this radical new idea,
93
255428
1312
gerçekliğinin ispatı kabul edildi
04:16
and it was written up in many newspapers
94
256740
1852
ve dünya çapında bir çok gazetede yayınlandı.
04:18
around the globe.
95
258592
2538
Şimdi bazen bu teorem yada model,
04:21
Now, sometimes this theory or this model
96
261130
2350
04:23
is referred to as the deductive-nomological model,
97
263480
3434
tümdengelim-nomolojik model olarak adlandırılıyor,
04:26
mainly because academics like to make things complicated.
98
266914
3384
çünkü akademisyenler işleri karmaşıklaştırmayı severler.
04:30
But also because in the ideal case, it's about laws.
99
270298
5261
Ama aynı zamanda ideal şartlarda kurallarla ilgili olduğu için de.
04:35
So nomological means having to do with laws.
100
275559
2502
Yani "nomolojik", kural mantığına dayalı anlamına gelir.
04:38
And in the ideal case, the hypothesis isn't just an idea:
101
278061
3424
Ve ideal şartlarda hipotez yalnızca bir fikir değildir:
04:41
ideally, it is a law of nature.
102
281485
2326
bir doğa kanunudur.
04:43
Why does it matter that it is a law of nature?
103
283811
2287
Peki doğa kanunu olması neden önemli?
04:46
Because if it is a law, it can't be broken.
104
286098
2728
Çünkü kanunsa, çiğnenemez.
04:48
If it's a law then it will always be true
105
288826
2108
Kanunsa, daima her zaman her yerde
04:50
in all times and all places
106
290934
1244
şartlar ne olursa olsun
04:52
no matter what the circumstances are.
107
292178
2206
doğru olacaktır.
04:54
And all of you know of at least one example of a famous law:
108
294384
3229
Ve hepiniz en azından şu ünlü kanunu bilirsiniz:
04:57
Einstein's famous equation, E=MC2,
109
297613
3755
Kütle ve enerji arasındaki ilişkiyi anlatan
05:01
which tells us what the relationship is
110
301368
1800
Eistein'ın ünlü denklemi:
05:03
between energy and mass.
111
303168
2193
05:05
And that relationship is true no matter what.
112
305361
4000
Ve bu eşitlik her durumda doğrudur.
05:09
Now, it turns out, though, that there are several problems with this model.
113
309361
3649
Ama yine de bu modelde bir kaç sorun çıkartıyor.
05:13
The main problem is that it's wrong.
114
313010
3635
En önemli problem yanlış olması.
05:16
It's just not true. (Laughter)
115
316645
3502
Yani sadece doğru değil.
05:20
And I'm going to talk about three reasons why it's wrong.
116
320147
2723
Neden yanlış olduğuna dair üç sebepten bahsedeceğim.
05:22
So the first reason is a logical reason.
117
322870
2679
İlki bir mantık hatası.
05:25
It's the problem of the fallacy of affirming the consequent.
118
325549
3516
Öngörülen sonuç hatalı.
05:29
So that's another fancy, academic way of saying
119
329065
2826
Bu, "yanlış teoremler doğru öngörülerde bulunabilir" demenin
05:31
that false theories can make true predictions.
120
331891
2670
daha başka fantastik ve akademik bir yolu.
05:34
So just because the prediction comes true
121
334561
1994
Yani sadece sonucun doğru çıkması
05:36
doesn't actually logically prove that the theory is correct.
122
336555
3222
mantıksal olarak teoremin gerçekten doğru olduğunu kanıtlamaz.
05:39
And I have a good example of that too, again from the history of science.
123
339777
3931
Ve bununla ilgili de iyi bir örneğim var, yine bilim tarihinden.
05:43
This is a picture of the Ptolemaic universe
124
343708
2695
Bu, Batlamyus'un evreni
05:46
with the Earth at the center of the universe
125
346403
1862
Dünya evrenin merkezinde,
05:48
and the sun and the planets going around it.
126
348265
2595
güneş ve gezegenler etrafında dönüyor.
05:50
The Ptolemaic model was believed
127
350860
2030
Batlamyus modeline yüzyıllar boyunca
05:52
by many very smart people for many centuries.
128
352890
3253
birçok, çok zeki insan inandılar.
05:56
Well, why?
129
356143
1736
Peki neden?
05:57
Well the answer is because it made lots of predictions that came true.
130
357879
3437
Cevabı, çünkü pek çok öngörünün doğru çıkmasını sağladı.
06:01
The Ptolemaic system enabled astronomers
131
361316
2016
Batlamyus sistemi, gökbilimcilerin gezegenlerin hareketlerini
06:03
to make accurate predictions of the motions of the planet,
132
363332
2750
çok hassas biçimde tahmin etmelerine imkan sağladı,
06:06
in fact more accurate predictions at first
133
366082
2519
hatta ilk başta, şu anda doğru diyebildiğimiz
06:08
than the Copernican theory which we now would say is true.
134
368601
4324
Kopernik teoreminden bile daha hassas.
06:12
So that's one problem with the textbook model.
135
372925
2982
Yani bu okul kitabı modelinin ilk sorunu.
06:15
A second problem is a practical problem,
136
375907
2396
İkincisi uygulamadaki sorun
06:18
and it's the problem of auxiliary hypotheses.
137
378303
3235
ve bu yan hipotezlerle ilgili bir sorun.
06:21
Auxiliary hypotheses are assumptions
138
381538
2829
Yan hipotezler, biliminsanlarının
06:24
that scientists are making
139
384367
1779
farkında olarak ya da olmayarak
06:26
that they may or may not even be aware that they're making.
140
386146
3043
yaptıkları varsayımlardır.
06:29
So an important example of this
141
389189
2661
Bunun önemli bir örneği,
06:31
comes from the Copernican model,
142
391850
2095
Batlamyus sisteminin yerini alan
06:33
which ultimately replaced the Ptolemaic system.
143
393945
3192
Kopernik modelinden.
06:37
So when Nicolaus Copernicus said,
144
397137
2040
Nicolaus Kopernik,
06:39
actually the Earth is not the center of the universe,
145
399177
2650
Dünya evrenin merkezi değil,
06:41
the sun is the center of the solar system,
146
401827
1918
güneş, güneş sisteminin merkezi,
06:43
the Earth moves around the sun.
147
403745
1382
Dünya, güneşin etrafında dönüyor,
06:45
Scientists said, well okay, Nicolaus, if that's true
148
405127
3728
deyince, biliminsanları, peki tamam Nicolaus, bu doğruysa
06:48
we ought to be able to detect the motion
149
408855
1764
Dünya'nın güneş etrafındaki hareketini
06:50
of the Earth around the sun.
150
410619
1958
tetkik edebilmemiz gerekir, dediler.
06:52
And so this slide here illustrates a concept
151
412577
2056
Şimdi bu slayt, "yıldız paralaksı" olarak bilinen
06:54
known as stellar parallax.
152
414633
1808
bir konsepti gösteriyor.
06:56
And astronomers said, if the Earth is moving
153
416441
3822
Ve gökbilimciler dediler ki, eğer Dünya hareket ediyorsa
07:00
and we look at a prominent star, let's say, Sirius --
154
420263
3200
ve biz belirli bir yıldıza baktığımızda, diyelim ki Sirius,
07:03
well I know I'm in Manhattan so you guys can't see the stars,
155
423463
2414
-- evet biliyoruz ki Manhattan'dayız ve burada yıldızları göremezsiniz,
07:05
but imagine you're out in the country, imagine you chose that rural life —
156
425877
3731
ama farz edin ki kırsal alandasınız, köy hayatını seçtiniz --
07:09
and we look at a star in December, we see that star
157
429608
2867
ve Aralık ayında bir yıldıza bakıyoruz,
07:12
against the backdrop of distant stars.
158
432475
2765
arkaplanda başka uzak yıldızları görürüz.
07:15
If we now make the same observation six months later
159
435240
2954
Eğer aynı gözlemi altı ay sonra yinelersek,
07:18
when the Earth has moved to this position in June,
160
438194
3812
Dünya Haziran'daki yerine gittiğinde,
07:22
we look at that same star and we see it against a different backdrop.
161
442006
4099
aynı yıldıza bakınca farklı bir arkaplan görürüz.
07:26
That difference, that angular difference, is the stellar parallax.
162
446105
4182
Bu açısal fark, "yıldız paralaksı"dır.
07:30
So this is a prediction that the Copernican model makes.
163
450287
2863
Evet bu Kopernik modelinin bir öngörüsüdür.
07:33
Astronomers looked for the stellar parallax
164
453150
2561
Gökbilimciler, yıldız paralaksını aradılar
07:35
and they found nothing, nothing at all.
165
455711
4982
ve hiç ama hiç bir şey bulamadılar.
07:40
And many people argued that this proved that the Copernican model was false.
166
460693
3866
Ve pek çok kimse bunun Kopernik modelinin yanlış olduğunu ispatladığını savundu.
07:44
So what happened?
167
464559
1488
Sonra ne oldu?
07:46
Well, in hindsight we can say that astronomers were making
168
466047
2683
Pekala, günümüzde diyebiliyoruz ki,
07:48
two auxiliary hypotheses, both of which
169
468730
2547
gökbilimciler artık yanlış olduğunu bildiğimiz
07:51
we would now say were incorrect.
170
471277
2663
iki yan hipotez kuruyorlardı.
07:53
The first was an assumption about the size of the Earth's orbit.
171
473940
3635
Birincisi, Dünya'nın yörüngesi hakkındaki varsayımları.
07:57
Astronomers were assuming that the Earth's orbit was large
172
477575
3036
Gökbilimciler, Dünya yörüngesinin Dünya'nın yıldızlara uzaklığıyla orantılı
08:00
relative to the distance to the stars.
173
480611
2338
bir büyüklükte olduğunu varsaymışlardı.
08:02
Today we would draw the picture more like this,
174
482949
2464
Günümüzde resmi daha çok bu şekilde çizmeliyiz,
08:05
this comes from NASA,
175
485413
1347
bu NASA'dan
08:06
and you see the Earth's orbit is actually quite small.
176
486760
2423
ve görüyorsunuz ki Dünya'nın yörüngesi oldukça küçük.
08:09
In fact, it's actually much smaller even than shown here.
177
489183
2991
Aslında, burada gösterilenden bile çok daha küçük.
08:12
The stellar parallax therefore,
178
492174
1539
Bu yüzden yıldız paralaksı
08:13
is very small and actually very hard to detect.
179
493713
3584
çok küçük ve incelenmesi çok zordur.
08:17
And that leads to the second reason
180
497297
1974
Ve bu da, öngörünün işlememesinin
08:19
why the prediction didn't work,
181
499271
1859
ikinci nedenine yol açıyor,
08:21
because scientists were also assuming
182
501130
1915
çünkü biliminsanları, teleskoplarının
08:23
that the telescopes they had were sensitive enough
183
503045
3010
paralaksı görmeye yetecek kadar
08:26
to detect the parallax.
184
506055
1900
hassas olduğunu varsayıyorlardı.
08:27
And that turned out not to be true.
185
507955
2017
Ve bunun da öyle olmadığı ortaya çıktı.
08:29
It wasn't until the 19th century
186
509972
2534
19. yy.'a kadar biliminsanlarının
08:32
that scientists were able to detect
187
512506
1684
yıldız paralaksını incelemeleri
08:34
the stellar parallax.
188
514190
1536
mümkün olmadı.
08:35
So, there's a third problem as well.
189
515726
2646
Ve üçüncü bir sorun daha var.
08:38
The third problem is simply a factual problem,
190
518372
2778
Bu olgusal bir sorun, şöyle ki,
08:41
that a lot of science doesn't fit the textbook model.
191
521150
2816
bilimin büyük bir kısmı okul kitabı modeline uymaz.
08:43
A lot of science isn't deductive at all,
192
523966
2273
Bilimin büyük bir kısmı tümdengelimsel bile değildir,
08:46
it's actually inductive.
193
526239
1768
tümevarımsaldır.
08:48
And by that we mean that scientists don't necessarily
194
528007
2516
Ve bununla, biliminsanları teoremlerle ve
08:50
start with theories and hypotheses,
195
530523
2231
hipotezlerle başlamaz,
08:52
often they just start with observations
196
532754
1869
sıklıkla dünyada devam eden şeyleri gözlemlemekle
08:54
of stuff going on in the world.
197
534623
2409
başlarlar demek istiyorum.
08:57
And the most famous example of that is one of the most
198
537032
2570
Ve bunun en önemli örneği, yaşamış en ünlü biliminsanlarından
08:59
famous scientists who ever lived, Charles Darwin.
199
539602
3065
Charles Darwin'dir.
09:02
When Darwin went out as a young man on the voyage of the Beagle,
200
542667
3162
Darwin, genç bir adam olarak Beagle seyahatine çıktığında,
09:05
he didn't have a hypothesis, he didn't have a theory.
201
545829
3612
bir hipotezi yada teoremi yoktu.
09:09
He just knew that he wanted to have a career as a scientist
202
549441
3066
Yalnızca bir biliminsanı olarak kariyer yapmak istiyordu
09:12
and he started to collect data.
203
552507
2012
ve veri toplamaya başladı.
09:14
Mainly he knew that he hated medicine
204
554519
2730
Çünkü tıptan nefret ediyordu
09:17
because the sight of blood made him sick so
205
557249
1818
onu kan tutuyordu,
09:19
he had to have an alternative career path.
206
559067
2268
bu yüzden başka bir kariyer yolu çizmeliydi.
09:21
So he started collecting data.
207
561335
2134
Bu yüzden veri toplamaya başladı.
09:23
And he collected many things, including his famous finches.
208
563469
3166
Ve onun o ünlü ispinoz kuşları da dahil olmak üzere pek çok şey topladı.
09:26
When he collected these finches, he threw them in a bag
209
566635
2210
Kuşları toplayıp çantasına attı
09:28
and he had no idea what they meant.
210
568845
2340
bunların ne anlama geldiği konusunda hiçbir fikri yoktu.
09:31
Many years later back in London,
211
571185
2287
Yıllar sonra Londra'ya döndüğünde,
09:33
Darwin looked at his data again and began
212
573472
2233
verilerine yeniden baktı ve
09:35
to develop an explanation,
213
575705
2448
bir açıklama geliştirmeye başladı,
09:38
and that explanation was the theory of natural selection.
214
578153
3298
ve o açıklama, doğal seçilim teoremi idi.
09:41
Besides inductive science,
215
581451
2059
Tümevarımsal bilimin yanısıra,
09:43
scientists also often participate in modeling.
216
583510
2936
biliminsanları modellemeyi de sık sık kullanırlar.
09:46
One of the things scientists want to do in life
217
586446
2336
Biliminsanlarının hayatta yapmayı istedikleri şeylerden birisi de
09:48
is to explain the causes of things.
218
588782
2268
bir şeylerin sebeplerini açıklamaktır.
09:51
And how do we do that?
219
591050
1518
Peki bunu nasıl yaparız?
09:52
Well, one way you can do it is to build a model
220
592568
2252
Pekala, bunun bir yolu, bir fikri test etmek için
09:54
that tests an idea.
221
594820
1742
model oluşturmaktır.
09:56
So this is a picture of Henry Cadell,
222
596562
1931
Şimdi, bu Henry Cadell'ın bir resmi,
09:58
who was a Scottish geologist in the 19th century.
223
598493
2866
19.yy.'da yaşamış, İskoçyalı bir jeolog.
10:01
You can tell he's Scottish because he's wearing
224
601359
1433
İskoçyalı olduğunu giydiği geyik avı şapkasından
10:02
a deerstalker cap and Wellington boots.
225
602792
2388
ve Wellington botlarından anlayabilirsiniz.
10:05
(Laughter)
226
605180
2154
Cadell, "dağlar nasıl oluştu?"
10:07
And Cadell wanted to answer the question,
227
607334
1566
10:08
how are mountains formed?
228
608900
1768
sorusunu cevaplamak istedi.
10:10
And one of the things he had observed
229
610668
1516
Ve gözlemlediği şeylerden bir tanesi,
10:12
is that if you look at mountains like the Appalachians,
230
612184
2574
Appalach Dağları gibi dağlara bakarsanız,
10:14
you often find that the rocks in them
231
614758
1633
genellikle içlerindeki kayaların
10:16
are folded,
232
616391
1469
kıvrılmış olduğunu görürsünüz
10:17
and they're folded in a particular way,
233
617860
1646
ve öyle kıvrılmışlardı ki,
10:19
which suggested to him
234
619506
1444
bu ona (Cadell'e)
10:20
that they were actually being compressed from the side.
235
620950
2949
yanlardan sıkıştırılmış oldukları fikrini verdi.
10:23
And this idea would later play a major role
236
623899
2088
Ve bu fikir daha sonra, kıtaların sürüklenmesi tartışmalarında
10:25
in discussions of continental drift.
237
625987
2423
büyük rol oynayacaktı.
10:28
So he built this model, this crazy contraption
238
628410
2506
Sonra bu modeli kurdu, kaldıraçlarla ve ahşapla
10:30
with levers and wood, and here's his wheelbarrow,
239
630916
2152
bu çılgın mekanizmayı... Burada da
10:33
buckets, a big sledgehammer.
240
633068
2442
el arabası, kovası ve balyozu.
10:35
I don't know why he's got the Wellington boots.
241
635510
1898
Neden Wellington botları giydiğini bilmiyorum.
10:37
Maybe it's going to rain.
242
637408
1577
Belki yağmur yağacaktır.
10:38
And he created this physical model in order
243
638985
3085
Bu modeli, yanlardan sıkıştırdığınız zaman
10:42
to demonstrate that you could, in fact, create
244
642070
3965
kayalarda -burada çamurda-,
dağlara benzeyen dokular oluşturabileceğinizi
10:46
patterns in rocks, or at least, in this case, in mud,
245
646035
2674
10:48
that looked a lot like mountains
246
648709
2226
göstermek için oluşturdu.
10:50
if you compressed them from the side.
247
650935
1842
10:52
So it was an argument about the cause of mountains.
248
652777
3628
Yani bu dağların oluşumuyla ilgili bir kanıttı.
10:56
Nowadays, most scientists prefer to work inside,
249
656405
3048
Günümüzde, biliminsanları içeride çalışmayı tercih ediyorlar,
10:59
so they don't build physical models so much
250
659453
2427
bu yüzden bilgisayar simülasyonları yapıyorlar
11:01
as to make computer simulations.
251
661880
2361
ve fiziksel modeller yapmıyorlar pek.
11:04
But a computer simulation is a kind of a model.
252
664241
2839
Ama bilgisayar simülasyonu da bir tür modeldir.
11:07
It's a model that's made with mathematics,
253
667080
1863
Matematikle yapılmış bir model,
11:08
and like the physical models of the 19th century,
254
668943
3233
19. yy.'daki fiziksel modeller gibi.
11:12
it's very important for thinking about causes.
255
672176
3778
Nedenler hakkında düşünmek çok önemlidir.
11:15
So one of the big questions to do with climate change,
256
675954
2615
Ve şimdi, iklim değişikliği üzerine önemli sorulardan bir tanesi,
11:18
we have tremendous amounts of evidence
257
678569
1803
Dünya'nın ısındığına dair
11:20
that the Earth is warming up.
258
680372
1880
inanılmaz miktarda belirtiler var.
11:22
This slide here, the black line shows
259
682252
2464
Bu slaytta, siyah çizgi 150 yıl boyunca
11:24
the measurements that scientists have taken
260
684716
2120
biliminsanları tarafından ölçülen
11:26
for the last 150 years
261
686836
1963
Dünya'nın sıcaklığının
11:28
showing that the Earth's temperature
262
688799
1410
sürekli olarak arttığını
11:30
has steadily increased,
263
690209
1634
gösteriyor ve
11:31
and you can see in particular that in the last 50 years
264
691843
2846
özellikle son 50 yılda
11:34
there's been this dramatic increase
265
694689
1764
bir santigrat dereceye yakın yada
11:36
of nearly one degree centigrade,
266
696453
2340
hemen hemen iki Fahrenheit gibi
11:38
or almost two degrees Fahrenheit.
267
698793
2375
dramatik bir artış olduğunu görebilirsiniz.
11:41
So what, though, is driving that change?
268
701168
2437
Peki bu değişikliğe neden olan nedir?
11:43
How can we know what's causing
269
703605
2335
Gözlemlediğimiz ısınmanın sebebini
11:45
the observed warming?
270
705940
1516
nasıl öğrenebiliriz?
11:47
Well, scientists can model it
271
707456
1714
Pekala, biliminsanları bunu
11:49
using a computer simulation.
272
709170
2368
bilgisayar simülasyonu ile modelleyebilirler.
11:51
So this diagram illustrates a computer simulation
273
711538
2792
İşte bu grafik, iklim değişikliğni etkilediğini bildiğimiz
11:54
that has looked at all the different factors
274
714330
2121
tüm farklı faktörleri gösteren
11:56
that we know can influence the Earth's climate,
275
716451
2605
bir bilgisayar simülasyonu çıktısı,
11:59
so sulfate particles from air pollution,
276
719056
2752
hava kirliliğinden kaynaklanan sülfat partikülleri,
12:01
volcanic dust from volcanic eruptions,
277
721808
2970
volkan patlamalarından kaynaklanan volkanik tozlar,
12:04
changes in solar radiation,
278
724778
2234
güneşten gelen radyasyondaki değişimler
12:07
and, of course, greenhouse gases.
279
727012
2378
ve tabii ki, sera gazları.
12:09
And they asked the question,
280
729390
1818
Ve şunu sordular:
12:11
what set of variables put into a model
281
731208
3696
Modele eklenen hangi değişkenler
12:14
will reproduce what we actually see in real life?
282
734904
2976
gerçek hayattaki durumu önümüze koyacak?
12:17
So here is the real life in black.
283
737880
2020
İşte burada siyah renkte gerçek hayat.
12:19
Here's the model in this light gray,
284
739900
2280
Modelimiz de gri
12:22
and the answer is
285
742180
1560
12:23
a model that includes, it's the answer E on that SAT,
286
743740
4387
ve cevap şıkkı E,
yani hepsi, hepsini içeren model.
12:28
all of the above.
287
748127
2141
Ölçülen sıcaklık ölçümlerini
12:30
The only way you can reproduce
288
750268
1506
12:31
the observed temperature measurements
289
751774
1828
yeniden üretmenin tek yolu
12:33
is with all of these things put together,
290
753602
1978
bunların hepsini biraraya getirmek,
12:35
including greenhouse gases,
291
755580
2139
sera gazları dahil
12:37
and in particular you can see that the increase
292
757719
2551
ve son 50 yılda sıcaklıktaki dramatik artışın
12:40
in greenhouse gases tracks
293
760270
1884
özellikle sera gazlarındaki
12:42
this very dramatic increase in temperature
294
762154
2206
artıştan kaynaklandığını
12:44
over the last 50 years.
295
764360
1480
görebilirsiniz.
12:45
And so this is why climate scientists say
296
765840
2434
Bu yüzden biliminsanları,
12:48
it's not just that we know that climate change is happening,
297
768274
3108
yalnızca iklimin değiştiğini bilmekle kalmayıp,
12:51
we know that greenhouse gases are a major part
298
771382
2768
sera gazlarının bunun en büyük nedeni olduğunu da
12:54
of the reason why.
299
774150
2730
biliyoruz diyorlar.
12:56
So now because there all these different things
300
776880
2388
Ve biliminsanlarının yaptıkları
12:59
that scientists do,
301
779268
1489
onca farklı şeylerden dolayı,
13:00
the philosopher Paul Feyerabend famously said,
302
780757
3486
filozof Paul Feyerabend şu ünlü sözü söylemiştir:
13:04
"The only principle in science
303
784243
1626
"Bilimde süreci engellemeyen
13:05
that doesn't inhibit progress is: anything goes."
304
785869
3979
tek ilke: Herşey uyar."
13:09
Now this quotation has often been taken out of context,
305
789848
2616
Bu alıntı sık sık eksik yapılır,
13:12
because Feyerabend was not actually saying
306
792464
2118
çünkü Feyerabend'in gerçekte söylediği
13:14
that in science anything goes.
307
794582
1950
"bilime herşey uyar" değil.
13:16
What he was saying was,
308
796532
1344
Söylediğini tam olarak
13:17
actually the full quotation is,
309
797876
2024
alıntılarsak,
13:19
"If you press me to say
310
799900
2090
"Beni bilimin yönteminin ne olduğunu
13:21
what is the method of science,
311
801990
1646
söylemek zorunda bırakırsanız,
13:23
I would have to say: anything goes."
312
803636
3629
her şey uyar derdim"
Söylemeye çalıştığı
13:27
What he was trying to say
313
807265
1078
13:28
is that scientists do a lot of different things.
314
808343
2567
biliminsanlarının pek çok farklı şey yaptıklarıdır.
13:30
Scientists are creative.
315
810910
2308
Biliminsanları yaratıcıdır.
13:33
But then this pushes the question back:
316
813218
2110
Ancak bu da şu soruyu geri getiriyor:
13:35
If scientists don't use a single method,
317
815328
3471
Biliminsanları tek bir yöntem kullanmazlarsa,
13:38
then how do they decide
318
818799
1899
neyin doğru, neyin yanlış olduğuna
13:40
what's right and what's wrong?
319
820698
1458
nasıl karar verecekler?
13:42
And who judges?
320
822156
1894
Ve bunu kim değerlendirecek?
13:44
And the answer is, scientists judge,
321
824050
2080
Cevap, biliminsanları,
13:46
and they judge by judging evidence.
322
826130
2883
bunu kanıtları değerlendirerek yaparlar.
13:49
Scientists collect evidence in many different ways,
323
829013
3409
Biliminsanları pek çok farklı yollarla kanıt toplarlar,
13:52
but however they collect it,
324
832422
1622
ancak nasıl toplamış olurlarsa olsunlar,
13:54
they have to subject it to scrutiny.
325
834044
2577
bunu ince eleyip sık dokumak zorundadırlar.
13:56
And this led the sociologist Robert Merton
326
836621
2560
İşte bu sosyolog Robert Merton'ı
biliminsanlarının veri ve kanıtları nasıl ince eleyip sık dokudukları
13:59
to focus on this question of how scientists
327
839181
2180
14:01
scrutinize data and evidence,
328
841361
1679
sorusuna odaklanmaya yöneltti
14:03
and he said they do it in a way he called
329
843040
2808
ve bunu "organize şüphecilik" dediği bir yolla
14:05
"organized skepticism."
330
845848
1919
yaptıklarını söyledi.
14:07
And by that he meant it's organized
331
847767
1884
"Organize" çünkü
14:09
because they do it collectively,
332
849651
1478
bunu kollektif olarak,
14:11
they do it as a group,
333
851129
1629
grup halinde yaparlar
14:12
and skepticism, because they do it from a position
334
852758
2816
ve "şüpheci" çünkü güvensizlikten yola çıkarlar
14:15
of distrust.
335
855574
1454
demek istedi.
14:17
That is to say, the burden of proof
336
857028
1962
Bu, yeni bir iddiası olan
14:18
is on the person with a novel claim.
337
858990
2481
bunu kanıtlamak zorundadır, anlamına gelir.
14:21
And in this sense, science is intrinsically conservative.
338
861471
3143
Ve bu bağlamda, bilim doğal olarak muhafazakardır.
14:24
It's quite hard to persuade the scientific community
339
864614
2572
Bilim camiasından birisini "Evet, bir şey biliyoruz, bu doğru"
14:27
to say, "Yes, we know something, this is true."
340
867186
3711
demeye ikna etmek oldukça zordur.
14:30
So despite the popularity of the concept
341
870897
2496
Yani "paradigma kaymaları" kavramının
14:33
of paradigm shifts,
342
873393
1597
popülaritesine karşın,
14:34
what we find is that actually,
343
874990
1284
gerçekte gördüğümüz,
14:36
really major changes in scientific thinking
344
876274
2785
bilimsel düşüncede gerçek büyük değişimlerin
14:39
are relatively rare in the history of science.
345
879059
3720
bilim tarihinde görece olarak nadir olduğudur.
14:42
So finally that brings us to one more idea:
346
882779
3563
Nihai olarak bu bizi bir fikre daha ulaştırır:
14:46
If scientists judge evidence collectively,
347
886342
3708
Biliminsanları, kanıtları kollektif olarak değerlendiriyorsa,
14:50
this has led historians to focus on the question
348
890050
2562
bu, tarihçileri, bilimin ne olduğu,
14:52
of consensus,
349
892612
1419
bilimsel bilginin
14:54
and to say that at the end of the day,
350
894031
1895
ne olduğu üzerine bir konsensus sorusuna
14:55
what science is,
351
895926
1934
odaklanmaya yöneltir:
14:57
what scientific knowledge is,
352
897860
1670
organize şüphecilik ve
14:59
is the consensus of the scientific experts
353
899530
3379
kollektif şüphecilik sürecinde
15:02
who through this process of organized scrutiny,
354
902909
2154
bilimsel uzmanlar kanıtları inceleyip,
15:05
collective scrutiny,
355
905063
2305
bununla ilgili
bir hükme vardılar mı?
15:07
have judged the evidence
356
907368
1242
15:08
and come to a conclusion about it,
357
908610
2797
evet mi hayır mı?
15:11
either yea or nay.
358
911407
2477
Öyleyse bilimsel bilgiyi, uzmanların konsensusu,
15:13
So we can think of scientific knowledge
359
913884
1724
15:15
as a consensus of experts.
360
915608
2052
uzlaşısı olarak düşünebiliriz.
15:17
We can also think of science as being
361
917660
1772
Bilimi de bir tür jüri
15:19
a kind of a jury,
362
919432
1578
olarak düşünebiliriz,
15:21
except it's a very special kind of jury.
363
921010
2514
ama çok özel bir tür jüri.
15:23
It's not a jury of your peers,
364
923524
2104
Perilerinizden oluşan bir jüri değil,
15:25
it's a jury of geeks.
365
925628
1896
ucubelerden oluşan bir jüri.
15:27
It's a jury of men and women with Ph.D.s,
366
927524
3634
Doktoralı adamlar ve kadınlardan oluşan bir jüri,
15:31
and unlike a conventional jury,
367
931158
2442
"suçlu" ya da "suçsuz" gibi
15:33
which has only two choices,
368
933600
1690
sadece iki seçeneği olan
15:35
guilty or not guilty,
369
935290
2685
geleneksel bir jüriye benzemez,
15:37
the scientific jury actually has a number of choices.
370
937975
3401
bilim jürisinin bir kaç seçeneği vardır:
15:41
Scientists can say yes, something's true.
371
941376
2784
Biliminsanları "Evet, bu doğrudur." diyebilirler,
15:44
Scientists can say no, it's false.
372
944160
2580
"Hayır, bu yanlış." diyebilirler
15:46
Or, they can say, well it might be true
373
946740
2540
ya da "Pekala, bu doğru olabilir,
15:49
but we need to work more and collect more evidence.
374
949280
3044
ancak daha fazla çalışmamız ve daha çok kanıt toplamamız gerekli." diyebilirler,
15:52
Or, they can say it might be true,
375
952324
1616
ya da "Doğru olabilir, ancak
15:53
but we don't know how to answer the question
376
953940
1700
bu sorunun cevabını bilmiyoruz
15:55
and we're going to put it aside
377
955640
1310
ve bunu bir kenara koyalım
15:56
and maybe we'll come back to it later.
378
956950
2923
ve belki ileride tekrar döneriz" diyebilirler.
15:59
That's what scientists call "intractable."
379
959873
4002
Bu, biliminsanlarının "kolayca kontrol edilemeyen" dedikleri şeydir.
16:03
But this leads us to one final problem:
380
963875
2606
Ama bu da bizi nihai bir probleme götürür:
16:06
If science is what scientists say it is,
381
966481
2938
Eğer bilim, biliminsanlarının anlattığı şeyse,
16:09
then isn't that just an appeal to authority?
382
969419
2541
bu da sadece otoriteye başvurmak değil midir?
16:11
And weren't we all taught in school
383
971960
1062
Ve bize okulda otoriteye başvurmanın
16:13
that the appeal to authority is a logical fallacy?
384
973022
3227
mantık hatası olduğu öğretilmedi mi?
16:16
Well, here's the paradox of modern science,
385
976249
3032
Evet, işte modern bilimin paradoksu,
16:19
the paradox of the conclusion I think historians
386
979281
2272
sanırım tarihçilerin, filozofların ve
16:21
and philosophers and sociologists have come to,
387
981553
2601
sosyologların vardığı sonucun paradoksu:
16:24
that actually science is the appeal to authority,
388
984154
3501
aslında bilim otoriteye başvurmaktır,
16:27
but it's not the authority of the individual,
389
987655
3776
ama bir bireyin otoritesine değil,
16:31
no matter how smart that individual is,
390
991431
2399
ne kadar zeki olursa olsun,
16:33
like Plato or Socrates or Einstein.
391
993830
3865
Platon yada Sokrates yada Einstein gibi.
16:37
It's the authority of the collective community.
392
997695
3114
Kollektif grubun otoritesidir.
16:40
You can think of it is a kind of wisdom of the crowd,
393
1000809
2986
Bir topluluğun bir çeşit ortak aklı olarak düşünebilirsiniz,
16:43
but a very special kind of crowd.
394
1003795
4126
ama çok özel bir tür topluluk.
16:47
Science does appeal to authority,
395
1007921
1890
Bilim -tabii ki- otoriteye başvurur,
16:49
but it's not based on any individual,
396
1009811
2050
ama herhangi bir bireye dayalı değildir,
16:51
no matter how smart that individual may be.
397
1011861
2586
o birey olabileceği kadar zeki olsa da.
16:54
It's based on the collective wisdom,
398
1014447
1751
Bu, belirli bir problem üzerinde çalışan
16:56
the collective knowledge, the collective work,
399
1016198
2642
biliminsanlarının kollektif bilgeliğine,
16:58
of all of the scientists who have worked
400
1018840
1898
kollektif bilgisine,
17:00
on a particular problem.
401
1020738
2717
kollektif çalışmasına dayanır.
17:03
Scientists have a kind of culture of collective distrust,
402
1023455
2796
Biliminsanlarında bir tür "kollektif güvensizlik" vardır,
17:06
this "show me" culture,
403
1026251
2200
şu "göster bana" kültürü,
17:08
illustrated by this nice woman here
404
1028451
1950
bu şirin bayanın arkadaşlarına
17:10
showing her colleagues her evidence.
405
1030401
3082
kanıtlarını gösterdiği gibi.
17:13
Of course, these people don't really look like scientists,
406
1033483
1857
Tabii ki, bu insanlar biliminsanlarına gerçekten benzemiyorlar
17:15
because they're much too happy.
407
1035340
1986
çünkü fazlasıyla mutlu görünüyorlar.
17:17
(Laughter)
408
1037326
4012
17:21
Okay, so that brings me to my final point.
409
1041338
4322
Tamam, bu beni varış noktama taşıyor.
17:25
Most of us get up in the morning.
410
1045660
2648
Çoğumuz sabah uyanırız.
Çoğumuz arabalarımıza güveniriz.
17:28
Most of us trust our cars.
411
1048308
1410
17:29
Well, see, now I'm thinking, I'm in Manhattan,
412
1049718
1542
Pekala, bakın, şimdi düşünüyorum da,
17:31
this is a bad analogy,
413
1051260
1298
ben Manhattan'dayım, bu kötü bir benzetme oldu,
17:32
but most Americans who don't live in Manhattan
414
1052558
2824
ama Manhattan'da yaşamayan pek çok Amerikalı
17:35
get up in the morning and get in their cars
415
1055382
1738
sabah uyanır ve arabalarına biner
17:37
and turn on that ignition, and their cars work,
416
1057120
2529
kontağı çevirirler ve arabaları çalışır
17:39
and they work incredibly well.
417
1059649
2001
ve muazzam çalışır.
17:41
The modern automobile hardly ever breaks down.
418
1061650
2715
Modern ortomobil kolay kolay arıza yapmaz.
17:44
So why is that? Why do cars work so well?
419
1064365
2783
Peki nasıl oluyor? Arabalar nasıl bu kadar iyi çalışıyor?
17:47
It's not because of the genius of Henry Ford
420
1067148
2504
Bu, Henry Ford'un dehası değil,
17:49
or Karl Benz or even Elon Musk.
421
1069652
3091
ya da Karl Benz yada Elon Musk'ın da değil.
17:52
It's because the modern automobile
422
1072743
2142
Çünkü modern otomobil
17:54
is the product of more than 100 years of work
423
1074885
5034
yüzlerce, binlerce hatta onbinlerce insanın
17:59
by hundreds and thousands
424
1079919
1590
yüzyılı aşkın çalışmasının
18:01
and tens of thousands of people.
425
1081509
1336
bir ürünüdür.
18:02
The modern automobile is the product
426
1082845
2111
Modern otomobil,
18:04
of the collected work and wisdom and experience
427
1084956
2789
bir araba üzerinde çalışmış olan her adam ve kadının
18:07
of every man and woman who has ever worked
428
1087745
2347
toplu emeğinin ve bilgeliğinin ve deneyiminin
18:10
on a car,
429
1090092
1608
bir ürünüdür
18:11
and the reliability of the technology is the result
430
1091700
2915
ve teknolojinin güvenilirliği, bu toplu çabanın
18:14
of that accumulated effort.
431
1094615
2683
bir sonucudur.
18:17
We benefit not just from the genius of Benz
432
1097298
2857
Sadece Benz'in, Ford'un ve Musk'ın
dehalarından değil,
18:20
and Ford and Musk
433
1100155
1066
18:21
but from the collective intelligence and hard work
434
1101221
2768
modern araba üzerinde çalışmış olan tüm insanların
18:23
of all of the people who have worked
435
1103989
2251
ortak akıl ve emeğinden
18:26
on the modern car.
436
1106240
1670
istifade ettik.
18:27
And the same is true of science,
437
1107910
2050
Ve bilimin doğrusu hep aynıdır,
18:29
only science is even older.
438
1109960
2844
sadece bilim biraz daha yaşlanmıştır.
18:32
Our basis for trust in science is actually the same
439
1112804
2574
temelde bilime güvenmek,
18:35
as our basis in trust in technology,
440
1115378
2674
teknolojiye güvenmekle
18:38
and the same as our basis for trust in anything,
441
1118052
3987
ve deneyim dediğimiz bir şeye güvenmekle,
18:42
namely, experience.
442
1122039
2278
esasen aynı şeydir.
18:44
But it shouldn't be blind trust
443
1124317
1844
Ama bu herhangi bir şeye körü körüne inanmaktan
18:46
any more than we would have blind trust in anything.
444
1126161
2760
daha fazla körü körüne olmamalıdır.
18:48
Our trust in science, like science itself,
445
1128921
2841
Bilime güvenimiz de, bilimin kendisi gibi,
18:51
should be based on evidence,
446
1131762
1913
kanıta dayanmalıdır
18:53
and that means that scientists
447
1133675
1502
ve bu da biliminsanlarının, daha iyi iletişimciler
18:55
have to become better communicators.
448
1135177
2048
haline gelmeleri gerektiği anlamına gelir.
18:57
They have to explain to us not just what they know
449
1137225
2887
Bize sadece bildiklerini değil, nasıl bildiklerini de
19:00
but how they know it,
450
1140112
1728
açıklamak zorundadırlar
19:01
and it means that we have to become better listeners.
451
1141840
3890
ve bu da daha iyi dinleyiciler olmaları gerektiği anlamına gelir.
19:05
Thank you very much.
452
1145730
1419
Çok çok teşekkürler.
19:07
(Applause)
453
1147149
2303
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7