Dalia Mogahed: The attitudes that sparked Arab Spring

91,308 views ・ 2012-05-30

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Timothy Covell Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Esra Çil Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:17
My talk today is about something
1
17007
2038
Bugünki konuşmam belki birkaçınızın
00:19
maybe a couple of you have already heard about.
2
19045
2333
çoktan duyduğu bir şey hakkında.
00:21
It's called the Arab Spring.
3
21378
2334
Bu, Arap Baharı olarak adlandırılır.
00:23
Anyone heard of it?
4
23712
1898
Bunu daha önce duyan var mı?
00:25
(Applause)
5
25610
3125
(Alkış)
00:28
So in 2011, power shifted,
6
28735
4745
Böylece 2011'de güç
00:33
from the few to the many,
7
33480
2643
azınlıktan çoğunluğa
00:36
from oval offices to central squares,
8
36123
3755
oval ofislerden merkez meydanlara
00:39
from carefully guarded airwaves
9
39878
2993
dikkatlice korunan yayın araçlarından
00:42
to open-source networks.
10
42871
2687
açık kaynaklı ağlara geçti.
00:45
But before Tahrir was a global symbol of liberation,
11
45558
4784
Fakat Tahrir özgürlüğün küresel bir sembolü olmadan önce
00:50
there were representative surveys
12
50342
1984
insanlar için daha sessiz fakat yine de
00:52
already giving people a voice
13
52326
2990
güçlü bir şekilde ses olan
00:55
in quieter but still powerful ways.
14
55316
3493
temsil edici anketler mevcuttu.
00:58
I study Muslim societies around the world at Gallup.
15
58809
4832
Ben Gallup'ta dünyadaki Müslüman toplumları üzerine çalışıyorum.
01:03
Since 2001,
16
63641
2484
2001'den beri
01:06
we've interviewed hundreds of thousands of people --
17
66125
3381
yüzbinlerce insanla röportaj yaptık,
01:09
young and old, men and women,
18
69506
1775
gencinden yaşlısına erkek ve kadınlarla,
01:11
educated and illiterate.
19
71281
2140
eğitimli ve eğitimsizlerle.
01:13
My talk today draws on this research
20
73421
3503
Benim bugünki konuşmam
Arapların neden ayaklandığını açıklamak ve şimdi ne istediklerini açıklamak için
01:16
to reveal why Arabs rose up
21
76924
3933
01:20
and what they want now.
22
80857
3017
bu araştırmadan yararlanır.
01:23
Now this region's very diverse,
23
83874
3182
Şimdi bu bölge çok çeşitli ve
01:27
and every country is unique.
24
87056
1985
her ülke kendine özgüdür.
01:29
But those who revolted
25
89041
1650
Fakat ayaklananlar
01:30
shared a common set of grievances
26
90691
2939
bugün aynı tür şikayetleri ve
01:33
and have similar demands today.
27
93630
3177
benzer talepleri paylaşıyorlar.
01:36
I'm going to focus a lot of my talk on Egypt.
28
96807
2851
Konuşmamın çoğunda Mısır'a odaklanacağım.
01:39
It has nothing to do with the fact that I was born there, of course.
29
99658
3366
Bunun orada doğmamla alakası yok tabiki.
01:43
But it's the largest Arab country
30
103024
3584
Fakat Mısır en büyük Arab ülkesi ve
01:46
and it's also one with a great deal of influence.
31
106608
3415
etkisi çok geniş olanlardan biri.
01:50
But I'm going to end by widening the lens to the entire region
32
110023
3984
Ama konuşmamı sıradan konulara,
01:54
to look at the mundane topics
33
114007
2817
Arapların din ve siyaset hakkındaki görüşlerine
01:56
of Arab views of religion and politics
34
116824
2783
ve bunun kadınları nasıl etkilediğine bakmak için
01:59
and how this impacts women,
35
119607
3185
merceği bütün bölge üzerine genişletip
02:02
revealing some surprises along the way.
36
122792
3772
arada da bazı sürprizler vererek bitireceğim.
02:06
So after analyzing mounds of data,
37
126564
4129
Böylece bir yığın veriyi analiz ettikten sonra
02:10
what we discovered was this:
38
130693
2468
keşfettiğimiz şey şuydu;
02:13
Unemployment and poverty alone
39
133161
3239
işsizlik ve sefalet
02:16
did not lead to the Arab revolts of 2011.
40
136400
4594
2011 Arap ayaklanmalarının tek sebebi değildi.
02:20
If an act of desperation by a Tunisian fruit vendor
41
140994
3083
Eğer Tunuslu bir meyve satıcısının umutsuzluk eylemi
02:24
sparked these revolutions,
42
144077
1718
bu ayaklanmaları ateşlediyse
02:25
it was the difference between what Arabs experienced
43
145795
4000
Arapların yaşadıkları
02:29
and what they expected
44
149795
2380
ve beklentileri arasındaki fark da
02:32
that provided the fuel.
45
152175
1833
bunun yakıtı oldu.
02:34
To tell you what I mean,
46
154008
1401
Bahsettiğim şey şu ki,
02:35
consider this trend in Egypt.
47
155409
2182
bu eğilimi Mısır'da düşünün.
02:37
On paper the country was doing great.
48
157591
2976
Kağıt üzerinde bu ülkenin durumu gayet iyiydi.
02:40
In fact, it attracted accolades
49
160567
2857
Hatta ekonomik büyümesinden dolayı
02:43
from multinational organizations
50
163424
2452
çok uluslu organizasyonlardan
02:45
because of its economic growth.
51
165876
2066
övgü alıyorlardı.
02:47
But under the surface was a very different reality.
52
167942
2649
Fakat yerin altındaki gerçek çok farklıydı.
02:50
In 2010, right before the revolution,
53
170591
3750
2010 yılında, devrimden hemen önce
02:54
even though GDP per capita
54
174341
2151
kişi başı GSMH birkaç yıldır
02:56
had been growing at five percent for several years,
55
176492
3099
yüzde beş büyümüş olmasına rağmen
02:59
Egyptians had never felt worse about their lives.
56
179591
4500
Mısırlılar hayatları konusunda kendilerini daha kötü hissetmemişlerdi.
03:04
Now this is very unusual,
57
184091
2268
Şimdi, bu çok istisnai bir durum
03:06
because globally we find that, not surprisingly,
58
186359
3301
çünkü, şaşırtıcı olmayan bir şekilde, şunu bulduk;
03:09
people feel better as their country gets richer.
59
189660
3615
insanların ülkeleri zenginleştikçe kendilerini daha iyi hissediyorlar.
03:13
And that's because they have better job opportunities
60
193275
2783
Bunun nedeni, onların daha iyi iş fırsatlarının olması ve
03:16
and their state offers better social services.
61
196058
3413
devletlerinin onlara daha iyi sosyal hizmetler vermelerinden dolayıdır.
03:19
But it was exactly the opposite in Egypt.
62
199471
2388
Fakat bu durum Musır'da tam tersiydi.
03:21
As the country got more well-off,
63
201859
2732
Ülke daha zenginleşirken,
03:24
unemployment actually rose
64
204591
2418
işsizlik yükseldi
03:27
and people's satisfaction
65
207009
2650
ve insanların konaklama ve eğitim gibi meseleler hakkındaki
03:29
with things like housing and education plummeted.
66
209659
5937
tatminleri düştü.
03:35
But it wasn't just anger at economic injustice.
67
215596
4290
Fakat bu sadece ekonomik adaletsizlik konusunda bir kızgınlık değil,
03:39
It was also people's deep longing for freedom.
68
219886
7374
insanların özgürlüğe olan derin hasretleriydi.
03:47
Contrary to the clash of civilizations theory,
69
227260
4266
Uygarlıkların çatışması teorisinin aksine
03:51
Arabs didn't despise Western liberty,
70
231526
3536
Araplar Batılı özgürlüğü hor görmediler,
03:55
they desired it.
71
235062
1952
onu arzu ettiler.
03:57
As early as 2001,
72
237014
2749
2001'in başlarına kadar
03:59
we asked Arabs, and Muslims in general around the world,
73
239763
3473
Araplara ve dünya genelindeki Müslümanlara
04:03
what they admired most about the West.
74
243236
2929
Batının en çok neyine hayran olduklarını sorduk.
04:06
Among the most frequent responses
75
246165
2667
Alınan cevaplar arasında en çok
04:08
was liberty and justice.
76
248832
2352
özgürlük ve adalet vardı.
04:11
In their own words to an open-ended question
77
251184
3166
Ucu açık bir soruya verdikleri cevabın
04:14
we heard, "Their political system is transparent
78
254350
2916
kendi ifadeleriyle: "Onların siyasi sistemleri açık ve
04:17
and it's following democracy in its true sense."
79
257266
3201
demokrasiyi tam anlamıyla yürütüyorlar." olduğunu duyduk.
04:20
Another said it was "liberty and freedom
80
260467
1999
Bir başka cevapta "hürriyet ve özgürlük
04:22
and being open-minded with each other."
81
262466
2732
ve birbirlerine karşı açık fikirli olmaları." idi.
04:25
Majorities as high as 90 percent and greater
82
265198
4635
Mısır, Endonezya ve İran'da
04:29
in Egypt, Indonesia and Iran
83
269833
2418
sayısı yüzde 90 kadar ve daha fazlası olan çoğunluklar
04:32
told us in 2005
84
272251
2683
2005'te bize
04:34
that if they were to write a new constitution
85
274934
4199
eğer kuramsal yeni bir ülke için,
04:39
for a theoretical new country
86
279133
3366
yeni bir anayasa yazmaları gerekseydi,
04:42
that they would guarantee freedom of speech
87
282499
2325
özellikle Mısır'da, temel bir hak olarak
04:44
as a fundamental right,
88
284824
2410
ifade özgürlüğünü garanti altına
04:47
especially in Egypt.
89
287234
2084
almış olacaklarını söylediler.
04:49
Eighty-eight percent said moving toward greater democracy
90
289318
3982
Yüzde seksen sekizi daha iyi demokrasiye doğru hareket etmenin
04:53
would help Muslims progress --
91
293300
2566
Müslümanların ilerlemesine katkı sağlayacağını söyledi
04:55
the highest percentage of any country we surveyed.
92
295866
4217
ki bu da anket yaptığımız ülkelerin arasındaki en yüksek yüzde.
05:00
But pressed up against these democratic aspirations
93
300083
3700
Fakat bu demokratik tutkulara karşı baskılanmak
05:03
was a very different day-to-day experience,
94
303783
3101
özellikle Mısır'da çok farklı
05:06
especially in Egypt.
95
306884
2166
günlük tecrübelerdi.
05:09
While aspiring to democracy the most,
96
309050
3518
Demokrasiyi en çok onlar arzulasalar da,
05:12
they were the least likely population in the world
97
312568
4747
geçen son ayda bir kamu görevlisine
05:17
to say that they had actually voiced their opinion
98
317315
3727
fiilen görüşlerini dile getirdiklerini söyleyecek
05:21
to a public official in the last month --
99
321042
2374
dünyadaki en düşük olasılıklı kitleydi.
05:23
at only four percent.
100
323416
3683
Bu da sadece yüzde dörttü.
05:27
So while economic development made a few people rich,
101
327099
4768
Yani ekonomik gelişmeler birkaç insanı zenginleştirirken,
05:31
it left many more worse off.
102
331867
2998
onlardan daha fazlasını da daha beter hale getirdi.
05:34
As people felt less and less free,
103
334865
3586
İnsanlar gittikçe daha az özgür hissederken
05:38
they also felt less and less provided for.
104
338451
3749
bir yandan da daha da az dikkate alınmış hissettiler.
05:42
So rather than viewing their former regimes
105
342200
3750
Böylece devletin eski yönetimlerini
05:45
as generous if overprotective fathers,
106
345950
3434
cömert ve aşırı korumacı babalar olarak görmek yerine,
05:49
they viewed them as essentially prison wardens.
107
349384
4201
onları esasen hapishane gardiyanları olarak gördüler.
05:53
So now that Egyptians have ended Mubarak's 30-year rule,
108
353585
4416
Şimdi Mısırlılar Mübarek'in 30 yıllık devrini sona erdirdiklerine göre
05:58
they potentially could be
109
358001
2167
onlar imkan dahilinde
06:00
an example for the region.
110
360168
2666
bölge için bir örnek olabilirler.
06:02
If Egypt is to succeed
111
362834
1722
Eğer Mısır,
hukuk kurallarına dayanan bir toplum kurmayı başarabilirse
06:04
at building a society based on the rule of law,
112
364556
3467
06:08
it could be a model.
113
368023
2852
bir model olabilir.
06:10
If, however,
114
370875
1325
Ama eğer
06:12
the core issues that propelled the revolution aren't addressed,
115
372200
4424
ayaklanmayı ileri süren esas mevzular ele alınmazsa,
06:16
the consequences could be catastrophic --
116
376624
3710
sonuçlar sadece Mısır için değil,
06:20
not just for Egypt,
117
380334
1234
bütün bölge için feci olabilir.
06:21
but for the entire region.
118
381568
3272
06:24
The signs don't look good, some have said.
119
384840
3628
Bazıları durumun iyiye işaret etmediğini söyledi.
06:28
Islamists, not the young liberals that sparked the revolution,
120
388468
4833
Mecliste büyük çoğunlukta İslamcı gruplar yer almıştı,
06:33
won the majority in Parliament.
121
393301
2599
ayaklanmayı başlatan genç liberaller değil.
06:35
The military council
122
395900
1671
Askeri şura
06:37
has cracked down on civil society and protests
123
397571
4315
sivil halkı ve protestoları bastırdı
06:41
and the country's economy continues to suffer.
124
401886
3368
ve ülkenin ekonomisi hala kötüye gitmekte.
06:45
Evaluating Egypt on this basis alone, however,
125
405254
4765
Fakat Mısır'ı sadece bu esas üzerinden değerlendirmek
06:50
ignores the real revolution.
126
410019
4628
gerçek devrimi gözardı eder.
06:54
Because Egyptians are more optimistic
127
414647
2179
Çünkü Mısırlılar yıllardır olmadıklarından
06:56
than they have been in years,
128
416826
2447
daha iyimser,
06:59
far less divided on religious-secular lines
129
419273
3772
dinsel-laik çizgisinde düşünebileceğimizden de
07:03
than we would think
130
423045
1316
daha az bölünmüşlerdir
07:04
and poised for the demands of democracy.
131
424361
3915
ve demokrasinin isteklerine hazırlardır.
07:08
Whether they support Islamists or liberals,
132
428276
2951
İslamcılar ya da liberaller, hangilerini destekleselerde
07:11
Egyptians' priorities for this government are identical,
133
431227
3344
Mısırlıların bu hükümet için öncelikleri aynı
07:14
and they are jobs, stability and education,
134
434571
2756
ve bunlar istihdam, istikrar ve eğitim
07:17
not moral policing.
135
437327
2333
ahlak zabıtalığı değil.
07:19
But most of all,
136
439660
1068
Ama en önemlisi
07:20
for the first time in decades,
137
440728
1431
onyıllardır ilk defa
07:22
they expect to be active participants, not spectators,
138
442159
3750
ülkelerinin meselelerinde izleyici değil,
07:25
in the affairs of their country.
139
445909
2301
etkin katılımcı olmayı umuyorlar.
07:28
I was meeting with a group of newly-elected parliamentarians
140
448210
4016
Birkaç hafta önce Mısır ve Tunus'tan bir grup
07:32
from Egypt and Tunisia
141
452226
1535
yeni şeçilmiş milletvekili ile
07:33
a couple of weeks ago.
142
453761
1532
görüşüyordum.
07:35
And what really struck me about them
143
455293
2778
Beni onlar hakkında esasen şaşırtan
07:38
was that they weren't only optimistic,
144
458071
5189
onların sadece iyimser olmaları değil,
07:43
but they kind of struck me as nervous,
145
463260
2842
tabiri caizse gözüme biraz
endişeli gözükmeleriydi.
07:46
for lack of a better word.
146
466102
1351
07:47
One said to me,
147
467453
1289
Birisi bana şöyle dedi:
07:48
"Our people used to gather in cafes to watch football" --
148
468742
2923
"Eskiden insanlarımız kafelere futbol seyretmeye giderlerdi."
07:51
or soccer, as we say in America --
149
471665
3017
ya da "soccer"(futbol) Amerikadaki tabiriyle
07:54
"and now they gather to watch Parliament."
150
474682
4383
"şimdiyse meclisi seyretmeye gidiyorlar."
07:59
(Laughter)
151
479065
3354
(Gülüşmeler)
08:02
"They're really watching us,
152
482419
2222
"Gerçekten bizi izliyorlar
08:04
and we can't help but worry
153
484641
3987
ama beklentilerini karşılayamamaktan
08:08
that we're not going to live up to their expectations."
154
488628
2520
korkmamak elde değil."
08:11
And what really struck me
155
491148
1508
Beni şaşırtan şey ise,
08:12
is that less than 24 months ago,
156
492656
2192
24 aydan daha öncesine kadar
08:14
it was the people that were nervous
157
494848
2251
asıl insanların devletin onları izlediği
08:17
about being watched by their government.
158
497099
3082
konusunda endişeli olmalarıydı.
08:20
And the reason that they're expecting a lot
159
500181
2850
Üstelik çok beklenti içinde olmalarının sebebi
08:23
is because they have a new-found hope for the future.
160
503031
3604
geleceğe dönük yeni keşfedilmiş bir umutlarının olmasındandır.
08:26
So right before the revolution
161
506635
1786
Öyle ki devrimden hemen önce
08:28
we said that Egyptians had never felt worse about their lives,
162
508421
3477
demiştik ki Mısır halkı hayatları hakkında daha kötü hissetmemişlerdi
08:31
but not only that, they thought their future would be no better.
163
511898
4300
sadece bunu değil, bir de geleceklerinin daha iyi olmayacağını da düşünüyorlardı.
08:36
What really changed after the ouster of Mubarak
164
516198
3233
Mübarek'in hükümmetten çıkarılmasından sonra değişen asıl şey
08:39
wasn't that life got easier.
165
519431
1834
hayatlarının daha kolaylaşması değil,
08:41
It actually got harder.
166
521265
2107
aslında daha zorlaşmasıydı.
08:43
But people's expectations for their future
167
523372
3093
Ama insanların gelecek beklentileri
08:46
went up significantly.
168
526465
1800
ciddi oranda yükseldi
08:48
And this hope, this optimism,
169
528265
2397
ve bu umut, bu iyimserlik
08:50
endured a year of turbulent transition.
170
530662
4346
bir yıllık çalkantılı bir geçiş sürecine katlandı.
08:55
One reason that there's this optimism
171
535008
3528
Bu iyimserliğin var olmasının bir sebebi
08:58
is because, contrary to what many people have said,
172
538536
3731
insanların söylemlerinin tam tersine
09:02
most Egyptians think things really have changed in many ways.
173
542267
4182
çoğu Mısırlının meselelerin birçok yönden gerçekten değiştiğini düşünmelerindendir.
09:06
So while Egyptians were known
174
546449
2834
Mısırlılar bir yandan devrimden önceki
09:09
for their single-digit turnout
175
549283
3467
seçimlerindeki tek haneli
09:12
in elections before the revolution,
176
552750
2268
katılım yüzdeleriyle bilinirken
09:15
the last election had around 70 percent voter turnout --
177
555018
3832
son seçimde kadın ve erkekler dahil olmak üzere yüzde 70 civarında
09:18
men and women.
178
558850
1999
oy kullanıcı oranı vardı.
09:20
Where scarcely a quarter believed in the honesty of elections in 2010 --
179
560849
4914
Bir yandan halkın neredeyse çeyreği 2010 seçimlerinin dürüstlüğüne inanırken,
09:25
I'm surprised it was a quarter --
180
565763
1681
ki çeyreği olması şaşırtıcı,
09:27
90 percent thought that this last election was honest.
181
567444
4112
yüzde 90'ı ise bu son seçimin dürüst olduğunu düşünüyordu.
09:31
Now why this matters
182
571556
1578
Bu önemli bir şey
09:33
is because we discovered a link
183
573134
3166
çünkü biz, insanların
09:36
between people's faith in their democratic process
184
576300
4234
demokratik sürece inançlarıyla
09:40
and their faith that oppressed people
185
580534
3849
bastırılmış insanların kendi durumlarını
09:44
can change their situation
186
584383
2517
sadece barışçıl yollarla değiştirebileceği
09:46
through peaceful means alone.
187
586900
4720
inançları arasında bir bağlantı keşfettik.
09:51
(Applause)
188
591620
9371
(Alkış)
10:00
Now I know what some of you are thinking.
189
600991
2421
Şimdi bazılarınızın ne düşündüğünü biliyorum.
10:03
The Egyptian people,
190
603412
1633
Mısırlı insanlar
10:05
and many other Arabs who've revolted and are in transition,
191
605045
3850
ve ayaklanan ve geçiş döneminde olan diğer birçok Araplar
10:08
have very high expectations of the government.
192
608895
3417
devletlerinden çok şey bekliyorlar.
10:12
They're just victims of a long-time autocracy,
193
612312
4798
Onlar sadece bir baba devletin onların bütün sorunlarını
çözmelerini bekleyen, süregelen
10:17
expecting a paternal state
194
617110
2217
bir mevcut monarşinin kurbanları.
10:19
to solve all their problems.
195
619327
2379
10:21
But this conclusion would ignore
196
621706
3589
Ama bu sonuç, Mısır'ın Tahrir Meydanındaki
10:25
a tectonic shift taking place in Egypt
197
625295
3150
kameralarından çok uzak alanlarında olabilecek
10:28
far from the cameras in Tahrir Square.
198
628445
4016
tektonik değişiklikleri ihmal eder.
10:32
And that is Egyptians' elevated expectations
199
632461
3666
O da Mısırlıların yüksek beklentilerinin
10:36
are placed first on themselves.
200
636127
3367
öncelikle kendilerine yönelik olmasıdır.
10:39
In the country once known for its passive resignation,
201
639494
4167
Bir zamanlar pasif boyun eğmeleriyle bilinen ükede,
10:43
where, as bad as things got,
202
643661
1866
işlerin sarpa sardığı bir zamanda
10:45
only four percent expressed their opinion to a public official,
203
645527
3469
halkın sadece yüzde 4'ü görüşlerini resmi bir görevliye iletebiliyordu.
10:48
today 90 percent tell us
204
648996
3312
Bugünse yüzde 90'ı bize
10:52
that if there's a problem in their community,
205
652308
2272
eğer toplumda bir sorun varsa
10:54
it's up to them to fix it.
206
654580
2433
bunu onların çözmeleri gerektiğini söylüyorlar.
10:57
(Applause)
207
657013
7693
(Alkış)
11:04
And three-fourths
208
664706
1803
3'de 4'üyse
11:06
believe they not only have the responsibility,
209
666509
2831
sadece sorumluluk sahibi olduklarını değil,
11:09
but the power to make change.
210
669340
2970
değiştirme gücüne de sahip olduklarına inanıyorlar.
11:12
And this empowerment
211
672310
2264
Bu yetkilendirme ayaklanmalardaki
11:14
also applies to women,
212
674574
2932
rolleri esirgenemez durumda olan
11:17
whose role in the revolts
213
677506
1671
kadınları da kapsar.
11:19
cannot be underestimated.
214
679177
2151
11:21
They were doctors and dissidents,
215
681328
2401
Onlar doktor, muhalif,
11:23
artists and organizers.
216
683729
1566
sanatçı ve organizatörlerdi.
11:25
A full third of those who braved tanks and tear gas
217
685295
5133
Mısır için özgürlük ve adalet aramak ya da talep etmek için
11:30
to ask or to demand liberty and justice in Egypt
218
690428
5035
tanklara ve gözyaşartıcı gazlara meydan okuyanların
11:35
were women.
219
695463
1673
üçte biri kadınlardan oluşuyordu.
11:37
(Applause)
220
697136
5643
(Alkış)
11:42
Now people have raised some real concerns
221
702779
2689
İnsanlar İslami partilerin yükselmesinin
11:45
about what the rise of Islamist parties means for women.
222
705468
3666
kadınlar açısından ne ifade ettiği konusunda endişelerini dile getirdiler.
11:49
What we've found about the role of religion in law
223
709134
4284
Dinin hukuktaki yeri ve dinin toplumdaki yeriyle alakalı
11:53
and the role of religion in society
224
713418
2516
bulduğumuz şey,
11:55
is that there's no female consensus.
225
715934
2986
ortada kadınların bir fikir birliğinin olmamasıdır.
11:58
We found that women in one country
226
718920
4183
Bir ülkedeki kadınların, sınır ötesindeki
12:03
look more like the men in that country
227
723103
1967
mevkidaşlarındansa o ülkedeki erkeklere
12:05
than their female counterparts across the border.
228
725070
4664
daha çok benzediğini bulduk.
12:09
Now what this suggests
229
729734
1518
Bunun ileri sürdüğüyse,
12:11
is that how women view religion's role in society
230
731252
4067
kadınların dinin toplumdaki yeri hakkındaki görüşlerinin
12:15
is shaped more by their own country's culture and context
231
735319
5281
dinin kadınlar için adeta kötü olduğu gibi bir tekil görüştense
12:20
than one monolithic view
232
740600
2515
kendi ülkelerinin
12:23
that religion is simply bad for women.
233
743115
2837
kültür ve bağlamlarıyla şekillendiğidir.
12:25
Where women agree, however,
234
745952
3765
Bununla birlikte kadınların hemfikir oldukları konu
12:29
is on their own role,
235
749717
1583
kendi rollerinin
12:31
and that it must be central and active.
236
751300
2533
merkezi ve etkin olması gerektiğidir.
12:33
And here is where we see the greatest gender difference within a country --
237
753833
5118
Burada da bir ülkede kadın hakları
12:38
on the issue of women's rights.
238
758951
2750
konusundaki en büyük farklılığı görüyoruz.
12:41
Now how men feel about women's rights
239
761701
2600
Erkeklerin kadınların hakları konusundaki
12:44
matters to the future of this region.
240
764301
3449
hisleri bu bölgenin geleceği için önemlidir.
12:47
Because we discovered a link
241
767750
2034
Çünkü erkeklerin kadınların işe alınmasını
12:49
between men's support for women's employment
242
769784
4002
desteklemeleriyle, gerçekte kaç kadının profesyonel iş sahalarında
12:53
and how many women are actually employed
243
773786
3199
işe alınmasının bir bağlantısı olduğunu keşfettik.
12:56
in professional fields in that country.
244
776985
3184
13:00
So the question becomes,
245
780169
1464
O halde soru şu ki;
13:01
What drives men's support for women's rights?
246
781633
4175
Erkeklerin kadın hakları
konusundaki destekleri nereden dürtüleniyor?
13:05
What about men's views of religion and law?
247
785808
6749
Peki erkeklerin din ve hukuk hakkındaki görüşleri?
13:12
[Does] a man's opinion
248
792557
2885
Bir erkeğin dinin siyasetteki
13:15
of the role of religion in politics
249
795442
2885
yeri konusundaki görüşü
13:18
shape their view of women's rights?
250
798327
3649
kadın hakları konusundaki görüşlerini etkiler mi?
13:21
The answer is no.
251
801976
1233
Bunun cevabı hayır.
13:23
We found absolutely no correlation,
252
803209
2885
Biz bu iki değişken arasında
13:26
no impact whatsoever,
253
806094
1814
herhangi bir şekilde
13:27
between these two variables.
254
807908
2535
hiçbir bağlantı bulmadık.
13:30
What drives men's support for women's employment
255
810443
3716
Erkeklerin kadınların işe alınmasını desteklemelerini dürten şey,
13:34
is men's employment,
256
814159
2884
erkeklerin işe alınımı,
13:37
their level of education
257
817043
2499
onların eğitim düzeyleri,
13:39
as well as a high score
258
819542
2785
bunun yanında da ülkelerinin
13:42
on their country's U.N. Human Development Index.
259
822327
4099
BM insani gelişmişlik indeksindeki yüksek puanlarıdır.
13:46
What this means
260
826426
1191
Bu şu anlama geliyor;
13:47
is that human development,
261
827617
3074
insani gelişim,
13:50
not secularization,
262
830691
2296
laiklik değil,
13:52
is what's key to women's empowerment
263
832987
2720
dönüşüme uğrayan Orta Doğu'da
13:55
in the transforming Middle East.
264
835707
3684
kadınların işe alınmalarının çözümüdür.
13:59
And the transformation continues.
265
839391
2949
Dönüşüm de devam etmektedir.
14:02
From Wall Street to Mohammed Mahmoud Street,
266
842340
3883
Wall Street'ten Mohammed Mahmoud Street'e
14:06
it has never been more important
267
846223
2057
sıradan insanların
14:08
to understand the aspirations
268
848280
2344
bu arzularını anlamak
14:10
of ordinary people.
269
850624
2118
hiç bu kadar önemli olmamıştı.
14:12
Thank you.
270
852742
1731
Teşekkür ederim.
14:14
(Applause)
271
854473
10186
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7