How changing your story can change your life | Lori Gottlieb | TED

3,362,307 views ・ 2019-11-22

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Meltem Sendag Gözden geçirme: Can Boysan
00:12
I'm going to start by telling you about an email
0
12873
2262
Geçenlerde aldığım bir e-postadan bahsederek
00:15
that I saw in my inbox recently.
1
15159
1809
söze başlayacağım.
00:17
Now, I have a pretty unusual inbox
2
17342
2825
Benim gelen kutum biraz sıra dışı
00:20
because I'm a therapist
3
20191
1436
çünkü bir terapistim
00:21
and I write an advice column called "Dear Therapist,"
4
21651
3444
ve "Sevgili Terapist," adında bir tavsiye köşesi yazıyorum.
00:25
so you can imagine what's in there.
5
25119
2444
Ne tür e-postalar aldığımı tahmin edebiliyorsunuzdur.
00:27
I mean, I've read thousands of very personal letters
6
27587
4231
Öyle ki, dünyanın farklı yerlerinden tanımadığım insanların
00:31
from strangers all over the world.
7
31842
2266
çok özel meselelerini anlattıkları binlerce mektup okudum.
00:34
And these letters range from heartbreak and loss,
8
34555
2293
Bu mektuplar, kalp kırıklıkları ve kayıplardan
00:36
to spats with parents or siblings.
9
36872
2350
ebeveynler veya kardeşlerle olan tartışmalara kadar birçok şey içeriyordu.
00:39
I keep them in a folder on my laptop,
10
39246
2401
Onları bilgisayarımda "Yaşamın Sorunları"
00:41
and I've named it "The Problems of Living."
11
41671
2733
adını verdiğim bir klasörde saklıyorum.
00:44
So, I get this email, I get lots of emails just like this,
12
44428
3405
Çokça bu tarz e-posta alıyorum,
00:47
and I want to bring you into my world for a second
13
47857
2358
size kendi dünyamı göstermek için
00:50
and read you one of these letters.
14
50239
2229
bunlardan bir tanesini okumak istiyorum.
00:52
And here's how it goes.
15
52492
1534
Şöyle başlıyor:
00:58
"Dear Therapist,
16
58698
1777
"Sevgili Terapist,
01:00
I've been married for 10 years
17
60499
1437
ben 10 yıldır evliyim
01:01
and things were good until a couple of years ago.
18
61960
2682
ve birkaç yıl öncesine kadar her şey güzel gidiyordu.
01:04
That's when my husband stopped wanting to have sex as much,
19
64666
2771
Ancak sonra kocam daha az seks yapmak istemeye başladı
01:07
and now we barely have sex at all."
20
67461
1849
ve şimdi neredeyse hiç seks yapmıyoruz."
01:09
I'm sure you guys were not expecting this.
21
69334
2015
Eminim böyle bir şey beklemiyordunuz.
01:11
(Laughter)
22
71373
1001
(Gülüşmeler)
01:12
"Well, last night I discovered that for the past few months,
23
72398
3239
"Geçen gece, son birkaç aydır, ofisinden bir kadınla,
01:15
he's been secretly having long, late-night phone calls
24
75661
2541
geç saatlerde gizlice uzun telefon görüşmeleri
01:18
with a woman at his office.
25
78226
1766
yaptığını öğrendim.
01:20
I googled her, and she's gorgeous.
26
80016
2456
Kadını Google'da arattım, kadın çok güzel.
01:22
I can't believe this is happening.
27
82496
1794
Bunun olduğuna inanamıyorum.
01:24
My father had an affair with a coworker when I was young
28
84314
2674
Ben küçükken babamın da iş arkadaşıyla gizli bir ilişkisi vardı
01:27
and it broke our family apart.
29
87012
2103
ve bu yüzden bizim ailemiz parçalanmıştı.
01:29
Needless to say, I'm devastated.
30
89139
2365
Fazla söze gerek yok, yıkıldım.
01:31
If I stay in this marriage,
31
91528
1337
Eğer bu evliliği sürdürürsem
01:32
I'll never be able to trust my husband again.
32
92889
2111
kocama bir daha asla güvenemeyeceğim.
01:35
But I don't want to put our kids through a divorce,
33
95024
2389
Ama çocuklarımızı boşanma, üvey anne gibi durumlara
01:37
stepmom situation, etc.
34
97437
1841
maruz bırakmak da istemiyorum.
01:39
What should I do?"
35
99302
1200
Ne yapmalıyım?"
01:42
Well, what do you think she should do?
36
102743
3158
Peki, sizce ne yapmalı?
01:46
If you got this letter,
37
106727
1238
Bu mektup size gelmiş olsaydı
01:47
you might be thinking about how painful infidelity is.
38
107989
3468
aldatılmanın ne kadar acı verici olduğunu düşünebilirdiniz.
01:51
Or maybe about how especially painful it is here
39
111802
3135
Veya belki özellikle küçükken babasının da yaptıklarından dolayı
01:54
because of her experience growing up with her father.
40
114961
2666
durumun daha da acı verici olduğunu düşünürdünüz.
01:58
And like me, you'd probably have some empathy for this woman,
41
118040
2862
Muhtemelen benim gibi, bu kadına empati duyardınız,
02:00
and you might even have some,
42
120926
1412
hatta biraz da,
02:02
how should I put this nicely,
43
122362
1444
bunu nasıl güzelce söyleyebilirim,
02:03
let's just call them "not-so-positive" feelings for her husband.
44
123830
3254
kocası için "çok da olumlu olmayan" duygular beslerdiniz.
02:07
Now, those are the kinds of things that go through my mind too,
45
127108
2956
Bunlar, gelen kutumdaki bu mektupları okurken
02:10
when I'm reading these letters in my inbox.
46
130088
2008
benim de aklımdan geçen şeyler.
02:12
But I have to be really careful when I respond to these letters
47
132120
3079
Ama bu mektuplara cevap verirken çok dikkatli olmalıyım
02:15
because I know that every letter I get is actually just a story
48
135223
3975
çünkü aldığım her mektubun aslında bir hikâye olduğunu biliyorum,
belirli bir yazar tarafından yazılmış bir hikâye.
02:19
written by a specific author.
49
139222
1928
02:21
And that another version of this story also exists.
50
141174
3048
Ve bu hikâyenin başka bir versiyonu da bulunuyor.
02:24
It always does.
51
144246
1420
Her zaman bulunur.
Bundan eminim
02:26
And I know this
52
146166
1160
02:27
because if I've learned anything as a therapist,
53
147350
2252
çünkü terapist olarak öğrendiğim bir şey varsa
02:29
it's that we are all unreliable narrators of our own lives.
54
149626
3331
o da her birimizin, kendi hayatlarımızın güvenilmez hikâye anlatıcıları olduğumuz.
02:33
I am.
55
153306
1150
Ben öyleyim.
02:34
You are.
56
154973
1150
Siz de öylesiniz.
02:36
And so is everyone you know.
57
156497
2233
Tanıdığınız herkes de öyle.
02:38
Which I probably shouldn't have told you
58
158754
1960
Bunu belki de size söylememeliydim
02:40
because now you're not going to believe my TED Talk.
59
160738
2484
çünkü şimdi TED konuşmama inanmayacaksınız.
Bakın, insanları kasten yanlış yönlendirdiğimizi söylemiyorum.
02:43
Look, I don't mean that we purposely mislead.
60
163246
2365
02:45
Most of what people tell me is absolutely true,
61
165635
3112
İnsanların bana anlattığı şeylerin büyük bir kısmı kesinlikle gerçek
02:48
just from their current points of view.
62
168771
2261
ancak kendilerinin şu anki bakış açılarına göre.
02:51
Depending on what they emphasize or minimize,
63
171056
2428
Neleri vurguladıkları veya vurgulamadıkları,
02:53
what they leave in, what they leave out,
64
173508
1909
neyi dahil edip, neyi attıkları,
02:55
what they see and want me to see,
65
175441
2016
kendi gördükleri ve bana gösterdiklerine bağlı olarak,
02:57
they tell their stories in a particular way.
66
177481
2674
hikâyelerini belirli bir şekilde anlatırlar.
03:00
The psychologist Jerome Bruner described this beautifully -- he said,
67
180179
3239
Psikolog Jerome Bruner bunu çok güzel tarif etti -
“Bir hikâyeyi anlatmak, kaçınılmaz olarak ahlaki bir duruş almaktır.”
03:03
"To tell a story is, inescapably, to take a moral stance."
68
183442
4159
03:07
All of us walk around with stories about our lives.
69
187966
2635
Hepimiz hayatlarımızla ilgili hikâyelerle dolaşıyoruz.
03:10
Why choices were made, why things went wrong,
70
190625
2436
Tercihler neden yapıldı? Neden işler ters gitti?
Neden birine o şekilde davrandık? --
03:13
why we treated someone a certain way --
71
193085
1873
03:14
because obviously, they deserved it --
72
194982
1993
çünkü tabii ki, bunu hak ettiler --
03:16
why someone treated us a certain way --
73
196999
1938
neden birisi bize o şekilde davrandı?-
03:18
even though, obviously, we didn't.
74
198961
1738
çünkü tabii ki, biz hak etmemiştik.
03:20
Stories are the way we make sense of our lives.
75
200723
2952
Hikâyeler, hayatlarımızı anlamlandırma yolumuzdur.
03:23
But what happens when the stories we tell
76
203699
2690
Ama anlattığımız hikâyeler
03:26
are misleading or incomplete or just wrong?
77
206413
3523
yanıltıcı, eksik veya yanlış olduğunda ne olur?
03:30
Well, instead of providing clarity,
78
210929
1680
O zaman hikâyeler, açıklık sağlamak yerine,
03:32
these stories keep us stuck.
79
212633
1858
çıkmaza girmemize yol açarlar.
03:34
We assume that our circumstances shape our stories.
80
214515
3222
Koşullarımızın hikâyelerimizi şekillendirdiğini varsayıyoruz.
03:38
But what I found time and again in my work
81
218230
2033
Fakat işimde tekrar tekrar fark ettiğim şey,
03:40
is that the exact opposite happens.
82
220287
1951
bunun tam tersinin gerçekleştiği.
03:42
The way we narrate our lives shapes what they become.
83
222262
3595
Hikâyeleme biçimimiz, hayatlarımızı şekillendiriyor.
03:46
That's the danger of our stories,
84
226989
1579
Hikâyelerimizin tehlikesi de burada
03:48
because they can really mess us up,
85
228592
1682
çünkü her şeyi berbat hale de getirebilirler.
03:50
but it's also their power.
86
230298
1246
Ancak aynı zamanda bu onların gücü.
03:51
Because what it means is that if we can change our stories,
87
231568
2984
Çünkü bu şu anlama geliyor:
Hikâyelerimizi değiştirebilirsek, hayatlarımızı değiştirebiliriz.
03:54
then we can change our lives.
88
234576
2055
03:56
And today, I want to show you how.
89
236655
1897
Ve bugün size, bunu nasıl yapabileceğimizi göstermek istiyorum.
03:59
Now, I told you I'm a therapist,
90
239624
1833
Size terapist olduğumu söylemiştim.
04:01
and I really am, I'm not being an unreliable narrator.
91
241481
2873
Gerçekten öyleyim, bunu söylerken güvenilmez bir anlatıcı değilim.
04:04
But if I'm, let's say, on an airplane,
92
244378
2206
Ancak mesela,
04:06
and someone asks what I do,
93
246608
1881
uçaktayken birisi ne yaptığımı sorarsa
04:08
I usually say I'm an editor.
94
248513
2124
genellikle editör olduğumu söylerim.
04:11
And I say that partly because if I say I'm a therapist,
95
251017
2572
Çünkü terapist olduğumu söylediğimde,
04:13
I always get some awkward response, like,
96
253613
2984
daima garip olan şöyle tepkiler alıyorum:
04:16
"Oh, a therapist.
97
256621
1675
"Terapist mi?
04:18
Are you going to psychoanalyze me?"
98
258320
2148
Bana psikanaliz mi yapacaksın?"
04:20
And I'm thinking, "A : no,
99
260492
1564
Ben de düşünüyorum: "A: Hayır,
04:22
and B: why would I do that here?
100
262080
2404
B: Neden burada böyle bir şey yapayım?
04:24
If I said I was a gynecologist,
101
264508
1500
Jinekolog olduğumu söyleseydim,
04:26
would you ask if I were about to give you a pelvic exam?"
102
266032
2667
pelvis muayenesi yapıp yapmayacağımı mı sorardınız?"
04:28
(Laughter)
103
268723
1975
(Gülüşmeler)
04:31
But the main reason I say I'm an editor
104
271207
2262
Ama editör olduğumu söylememin asıl sebebi,
04:33
is because it's true.
105
273493
1524
bunun doğru olması.
Bütün terapistlerin işi, insanların hikâyelerini düzenlemelerine yardım etmek.
04:35
Now, it's the job of all therapists to help people edit,
106
275041
2681
04:37
but what's interesting about my specific role as Dear Therapist
107
277746
3110
Ancak benim "Sevgili Terapist" rolümle ilgili ilginç olan şey,
04:40
is that when I edit, I'm not just editing for one person.
108
280880
2691
düzenleme yaptığımda bunu sadece bir kişi için yapmıyorum.
04:43
I'm trying to teach a whole group of readers how to edit,
109
283595
2674
Her hafta farklı bir mektubu örnek olarak kullanarak
04:46
using one letter each week as the example.
110
286293
2008
okuyuculara hikâye düzenlemeyi öğretmeye çalışıyorum.
04:48
So I'm thinking about things like,
111
288325
1643
Şunları düşünüyorum:
04:49
"What material is extraneous?"
112
289992
1778
"Hikâyenin hangi parçası konu dışı?"
04:51
"Is the protagonist moving forward or going in circles,
113
291794
3246
"Ana karakter ileri mi gidiyor, olduğu yerde mi sayıyor,
yan karakterler önemli mi, yoksa dikkat mi dağıtıyorlar?"
04:55
are the supporting characters important or are they a distraction?"
114
295064
3143
04:58
"Do the plot points reveal a theme?"
115
298231
2133
"Hikâyenin ana noktaları bir tema oluşturuyor mu?"
05:00
And what I've noticed
116
300699
1555
Şunu fark ettim ki,
05:02
is that most people's stories tend to circle around two key themes.
117
302278
4000
birçok kişinin hikâyesi iki ana tema etrafında toplanıyor.
05:06
The first is freedom,
118
306302
1476
İlki özgürlük,
05:07
and the second is change.
119
307802
1777
diğeri değişim.
05:09
And when I edit,
120
309603
1230
Düzenleme yaptığımda
05:10
those are the themes that I start with.
121
310857
2092
bu temalarla başlıyorum.
05:12
So, let's take a look at freedom for a second.
122
312973
2698
Şimdi özgürlüğe bir göz atalım.
05:15
Our stories about freedom go like this:
123
315695
2754
Özgürlükle ilgili hikâyelerimiz şu şekilde:
05:18
we believe, in general,
124
318473
1865
Genellikle, müthiş bir özgürlüğe
05:20
that we have an enormous amount of freedom.
125
320362
3388
sahip olduğumuzu düşünüyoruz.
Ta ki, hayatımızdaki problem ortaya çıkana kadar.
05:24
Except when it comes to the problem at hand,
126
324317
2080
05:26
in which case, suddenly, we feel like we have none.
127
326421
2500
O zaman birdenbire, sanki hiç özgürlüğümüz yokmuş gibi hissediyoruz.
05:28
Many of our stories are about feeling trapped, right?
128
328945
2658
Hikâyelerimizin birçoğu sıkışmış hissetmekle alakalı, değil mi?
05:31
We feel imprisoned by our families, our jobs,
129
331627
2475
Ailelerimiz, işlerimiz, ilişkilerimiz, geçmişimiz tarafından
05:34
our relationships, our pasts.
130
334126
2112
hapsedilmiş gibi hissediyoruz.
05:36
Sometimes, we even imprison ourselves with a narrative of self-flagellation --
131
336599
3667
Bazen, kendi kendimizi adeta kırbaçlayan hikâyelerimizle kendimizi hapsediyoruz --
05:40
I know you guys all know these stories.
132
340290
1889
Bu hikâyeleri hepiniz bilirsiniz.
05:42
The "everyone's life is better than mine" story,
133
342203
2249
"Herkesin hayatı benimkinden iyi" hikâyesi
05:44
courtesy of social media.
134
344476
1246
sosyal medyanın azizliği.
05:45
The "I'm an impostor" story, the "I'm unlovable" story,
135
345746
2572
"Ben bir düzenbazım", "Ben sevilmeye layık değilim" hikâyesi,
05:48
the "nothing will ever work out for me" story.
136
348342
2198
"Hayatımda hiçbir şey yolunda gitmeyecek" hikâyesi.
05:50
The "when I say, 'Hey, Siri, ' and she doesn't answer,
137
350564
2537
"Ben, 'Hey Siri' diyorum, bana cevap vermiyor,
05:53
that means she hates me" story.
138
353125
1517
demek ki benden nefret ediyor" hikâyesi.
05:54
I see you, see, I'm not the only one.
139
354666
2061
Sizi görüyorum, yalnız değilim.
05:57
The woman who wrote me that letter,
140
357532
1905
Bana o mektubu yazan kadın da
05:59
she also feels trapped.
141
359461
1888
kendini sıkışmış hissediyor.
06:01
If she stays with her husband, she'll never trust him again,
142
361373
2849
Eğer kocasıyla kalırsa bir daha ona asla güvenemeyecek,
06:04
but if she leaves, her children will suffer.
143
364246
2405
eğer ondan ayrılırsa çocukları sıkıntı çekecek.
06:07
Now, there's a cartoon that I think is a perfect example
144
367040
2880
Bir çizgi film var,
bu hikâyelere mükemmel bir örnek oluşturuyor.
06:09
of what's really going on in these stories.
145
369944
2524
06:12
The cartoon shows a prisoner shaking the bars,
146
372492
2406
Bu çizgi film, dışarı çıkmak için
06:14
desperately trying to get out.
147
374922
2022
çaresizce demir çubuklara asılan bir mahkumu gösteriyor
06:16
But on the right and the left, it's open.
148
376968
2191
Ancak sağ ve sol kısım aslında açıkta.
06:19
No bars.
149
379183
1761
Çubuk yok.
06:20
The prisoner isn't in jail.
150
380968
2206
Mahkum hapishanenin içerisinde değil.
06:23
That's most of us.
151
383977
1175
Bu hikâye çoğumuzu anlatıyor.
06:25
We feel completely trapped,
152
385176
1603
Tamamen sıkışmış hissediyoruz,
06:26
stuck in our emotional jail cells.
153
386803
2095
duygusal hapishane hücrelerimizin içerisinde takılı kalmışız.
06:28
But we don't walk around the bars to freedom
154
388922
2119
Ama çubukların etrafından özgürlüğe yürümüyoruz
06:31
because we know there's a catch.
155
391065
2134
çünkü biliyoruz ki, dikkat etmek gerekir.
06:33
Freedom comes with responsibility.
156
393223
2266
Özgürlük sorumluluk ister.
06:35
And if we take responsibility for our role in the story,
157
395802
3849
Hikâyemizdeki rolümüzün sorumluluğunu almak,
06:39
we might just have to change.
158
399675
2119
değişmemizi gerektirebilir.
06:41
And that's the other common theme that I see in our stories: change.
159
401818
3238
Bu da, hikâyelerdeki bir diğer ortak tema: değişim.
Bu tür hikâyeler şöyle oluyor:
06:45
Those stories sound like this:
160
405080
1476
06:46
a person says, "I want to change."
161
406580
2206
Bir kişi, "değişmek istiyorum", diyor
06:48
But what they really mean is,
162
408810
1967
ancak aslında demek istediği,
06:50
"I want another character in the story to change."
163
410801
3223
"Ben hikayedeki başka bir kişinin değişmesini istiyorum."
06:54
Therapists describe this dilemma as:
164
414476
1730
Terapistler bu ikilemi şu şekilde açıklıyor:
06:56
"If the queen had balls, she'd be the king."
165
416230
2508
"Eğer kraliçenin hayaları olsaydı, kraliçe kral olurdu."
06:58
I mean --
166
418762
1159
Demek istiyorum ki --
06:59
(Laughter)
167
419945
1000
(Gülüşmeler)
07:00
It makes no sense, right?
168
420969
1904
Çok saçma, değil mi?
07:03
Why wouldn't we want the protagonist,
169
423923
1984
Neden ana karakterin,
07:05
who's the hero of the story, to change?
170
425931
2405
ki hikayenin kahramanı o, değişmesini istemiyoruz?
07:08
Well, it might be because change,
171
428360
1627
Çünkü değişim
gerçekten pozitif bir değişim olsa bile,
07:10
even really positive change,
172
430011
1730
07:11
involves a surprising amount of loss.
173
431765
2592
şaşırtıcı derecede büyük kayıplar içerir.
07:14
Loss of the familiar.
174
434381
1611
Alışıldık olanın kaybı.
Alışıldık olan, hiç memnuniyet vermese de, çok kötü bir durum da olsa,
07:16
Even if the familiar is unpleasant or utterly miserable,
175
436016
3333
07:19
at least we know the characters and setting and plot,
176
439373
2484
en azından oradaki karakterleri, sahneyi ve hikâyeyi biliyoruz.
07:21
right down to the recurring dialogue in this story.
177
441881
2413
Sürekli tekrarlanan şu diyalogda bile biliyoruz:
07:24
"You never do the laundry!"
178
444318
1318
"Hiçbir zaman çamaşır yıkamıyorsun!"
07:25
"I did it last time!"
179
445660
1213
07:26
"Oh, yeah? When?"
180
446897
1164
"En son ben yıkadım!"
"Öyle mi, ne zaman?"
Her seferinde
07:28
There's something oddly comforting
181
448085
1731
07:29
about knowing exactly how the story is going to go
182
449840
2350
hikâyenin nasıl gelişeceğini tam olarak bilmenin
tuhaf bir rahatlatıcı yanı var.
07:32
every single time.
183
452214
1452
07:34
To write a new chapter is to venture into the unknown.
184
454170
3516
Yeni bir sayfa açmak, bilinmeyene doğru bir yolculuk.
07:37
It's to stare at a blank page.
185
457710
2206
Boş sayfaya öylece bakmak demek.
07:39
And as any writer will tell you,
186
459940
1563
Herhangi bir yazarın söyleyeceği gibi,
07:41
there's nothing more terrifying than a blank page.
187
461527
2571
boş bir sayfadan daha korkutucu bir şey yoktur.
07:44
But here's the thing.
188
464476
1437
Ancak şöyle bir şey var:
07:45
Once we edit our story,
189
465937
2023
Hikâyemizde düzenlemeler yaptığımızda,
07:47
the next chapter becomes much easier to write.
190
467984
3134
bir sonraki bölümü yazmak çok daha kolay hale geliyor.
07:51
We talk so much in our culture about getting to know ourselves.
191
471459
3294
Kültürümüzde kendimizi tanımaktan çok fazla bahsediyoruz.
07:54
But part of getting to know yourself is to unknow yourself.
192
474777
3587
Ancak kendini tanıyabilmenin bir kısmı da kendin hakkında bildiklerini unutmak.
07:58
To let go of the one version of the story you've been telling yourself
193
478388
3588
Hikâyenin kendine anlattığın versiyonunu bırakabilmek,
08:02
so that you can live your life,
194
482000
1826
ki böylelikle hayatına dair
08:03
and not the story that you've been telling yourself
195
483850
2396
kendine anlatıp durduğun hikâyeyi değil de,
kendi hayatını yaşayabilesin.
08:06
about your life.
196
486270
1150
08:07
And that's how we walk around those bars.
197
487897
2836
Bu şekilde o çubukların etrafından dolanabiliyoruz.
08:11
So I want to go back to the letter from the woman, about the affair.
198
491297
3341
Şimdi o kadından gelen mektuba geri dönmek istiyorum, ilişkisiyle ilgili olan.
08:14
She asked me what she should do.
199
494662
2111
Bana ne yapması gerektiğini sormuştu.
08:16
Now, I have this word taped up in my office:
200
496797
2449
Şu kelimeyi ofisime astım:
ultrakrepidaryanizm.
08:19
ultracrepidarianism.
201
499270
1984
08:21
The habit of giving advice or opinions outside of one's knowledge or competence.
202
501278
4595
Kişinin bilgisi veya yeterliliği dışında öğüt verme veya fikir sunma alışkanlığı.
08:25
It's a great word, right?
203
505897
1278
Mükemmel bir kelime, değil mi?
Birçok farklı bağlamda kullanabilirsiniz.
08:27
You can use it in all different contexts,
204
507199
1961
Bu TED konuşmasından sonra bu kelimeyi kullanacağınızdan eminim.
08:29
I'm sure you will be using it after this TED Talk.
205
509184
2411
08:31
I use it because it reminds me that as a therapist,
206
511619
2911
Ben kullanıyorum çünkü bir terapist olarak bana,
08:34
I can help people to sort out what they want to do,
207
514554
2382
yapmak istedikleri şeyi bulmalarında insanlara yardım edebileceğimi
08:36
but I can't make their life choices for them.
208
516960
2468
ancak hayatlarındaki seçimleri benim yapamayacağımı bana hatırlatıyor.
08:39
Only you can write your story,
209
519754
2619
Sadece siz, kendi hikâyenizi yazabilirsiniz
08:42
and all you need are some tools.
210
522397
2103
ve tek ihtiyacınız olan şey bazı araçlar.
08:44
So what I want to do
211
524524
1291
O yüzden şimdi burada,
08:45
is I want to edit this woman's letter together, right here,
212
525839
2793
bu kadının mektubunu
beraber düzenleyelim istiyorum
08:48
as a way to show how we can all revise our stories.
213
528656
3032
böylelikle, hikâyelerimizi gözden geçirip
nasıl düzenleyebileceğimizi görelim.
08:51
And I want to start by asking you
214
531998
2174
Sizden şunu istiyorum:
08:54
to think of a story that you're telling yourself right now
215
534196
3436
Kendinize anlatıyor olduğunuz
08:57
that might not be serving you well.
216
537656
2121
ancak size iyi hizmet etmeyen bir hikâye düşünün.
08:59
It might be about a circumstance you're experiencing,
217
539801
3064
İçinden geçiyor olduğunuz bir durum hakkında olabilir,
09:02
it might be about a person in your life,
218
542889
2428
hayatınızdaki birisi hakkında olabilir,
09:05
it might even be about yourself.
219
545341
1968
kendiniz hakkında bile olabilir.
09:07
And I want you to look at the supporting characters.
220
547793
2932
Buradaki yardımcı karakterlere bir bakın.
09:10
Who are the people who are helping you
221
550749
1825
Bu hikâyenin yanlış versiyonuna
09:12
to uphold the wrong version of this story?
222
552598
3079
tutunmanızı sağlayan kişiler kimler?
09:16
For instance, if the woman who wrote me that letter
223
556202
2413
Mesela, bana o mektubu yazan kadın,
olayı arkadaşlarına anlatsaydı, arkadaşları muhtemelen
09:18
told her friends what happened,
224
558639
1523
09:20
they would probably offer her what's called "idiot compassion."
225
560186
3005
ona "aptal merhameti" diye tabir edilen şeyi sunarlardı.
09:23
Now, in idiot compassion, we go along with the story,
226
563215
2500
"Aptal merhameti"nde, bize anlatılan hikâyeye sadık kalırız
09:25
we say, "You're right, that's so unfair,"
227
565739
2356
ve deriz ki, "Haklısın, çok büyük haksızlık."
09:28
when a friend tells us that he didn't get the promotion he wanted,
228
568119
3111
Bir arkadaşımız istediği terfiyi alamadığını söylediğinde,
09:31
even though we know this has happened several times before
229
571254
2771
çok kereler aynı şey olmuş olsa da
gerçekten çabalamadığını bilmemize rağmen,
09:34
because he doesn't really put in the effort,
230
574049
2048
ve ofis gereçlerini çalıyor da olmasına rağmen...
09:36
and he probably also steals office supplies.
231
576121
2067
09:38
(Laughter)
232
578212
1000
(Gülüşmeler)
09:39
We say, "Yeah, you're right, he's a jerk,"
233
579236
2546
Deriz ki, "Evet, haklısın, tam bir pislik",
09:41
when a friend tells us that her boyfriend broke up with her,
234
581806
2997
bir arkadaşımız sevgilisinin kendisinden ayrıldığını söylediğinde,
09:44
even though we know that there are certain ways
235
584827
2206
arkadaşımızın ilişki içerisinde belirli bir şekilde davrandığını
09:47
she tends to behave in relationships,
236
587057
1784
bilmemize rağmen,
09:48
like the incessant texting or the going through his drawers,
237
588865
2826
mesela sürekli mesaj atma veya çekmeceleri karıştırma gibi,
09:51
that tend to lead to this outcome.
238
591715
1690
bu durum böyle bir sonuca yol açma eğilimindedir.
09:53
We see the problem, it's like,
239
593429
1650
Aslında problem şu şekilde,
09:55
if a fight breaks out in every bar you're going to,
240
595103
2405
gittiğin her barda bir kavga çıkıyorsa
09:57
it might be you.
241
597532
1151
sorun belki de sendedir.
09:58
(Laughter)
242
598707
2261
(Gülüşmeler)
10:00
In order to be good editors, we need to offer wise compassion,
243
600992
3699
İyi hikâye düzenleyicileri olabilmek için bilgelikle şefkat sunmamız gerekiyor.
10:04
not just to our friends, but to ourselves.
244
604715
2501
Sadece arkadaşlarımıza değil, kendimize de.
Şöyle diyebiliriz -- teknik olarak şu şekilde tanımlanabilir --
10:07
This is what's called -- I think the technical term might be --
245
607240
2953
"şefkatli gerçeklik bombaları atmak"
10:10
"delivering compassionate truth bombs."
246
610217
2467
Bu gerçeklik bombaları şefkat içeriyor
10:13
And these truth bombs are compassionate,
247
613024
1929
10:14
because they help us to see what we've left out of the story.
248
614977
2879
çünkü hikâyenin dışında bıraktığımız şeyleri görmemizi sağlıyorlar.
10:17
The truth is,
249
617880
1160
Gerçek şu ki,
10:19
we don't know if this woman's husband is having an affair,
250
619064
2722
bu kadının kocası gerçekten bir ilişki içerisinde mi
10:21
or why their sex life changed two years ago,
251
621810
2748
veya seks hayatlarında iki sene önce neden değişiklik olmuş
10:24
or what those late-night phone calls are really about.
252
624582
3127
veya gece geç saatteki konuşmalar neyle ilgili, bunları bilmiyoruz.
10:27
And it might be that because of her history,
253
627733
2111
Belki de kendi geçmişinden dolayı
10:29
she's writing a singular story of betrayal,
254
629868
2611
tekil bir ihanet hikâyesi yazıyordur
10:32
but there's probably something else
255
632503
1902
ancak muhtemelen başka bir şey olmuştur
10:34
that she's not willing to let me, in her letter,
256
634429
2944
ve mektubunda bundan bana bahsetmiyordur
10:37
or maybe even herself, to see.
257
637397
2000
veya kendisi de farkında değildir.
10:40
It's like that guy who's taking a Rorschach test.
258
640143
2309
Tıpkı Rorschach testi yapan kişiler gibi.
10:42
You all know what Rorschach tests are?
259
642476
1850
Rorschach testini bilir misiniz?
10:44
A psychologist shows you some ink blots, they look like that,
260
644350
2984
Bir psikolog size bazı mürekkep lekeleri gösterir,
10:47
and asks, "What do you see?"
261
647358
2486
bu lekeler şuna benzerler ve sonra sorar, "Ne görüyorsun?"
10:50
So the guy looks at his ink blot and he says,
262
650287
2476
Adam mürekkep lekesine bakar ve der ki,
10:52
"Well, I definitely don't see blood."
263
652787
3517
"Kan görmediğim kesin."
10:57
And the examiner says,
264
657675
1659
Gözlemci der ki,
10:59
"Alright, tell me what else you definitely don't see."
265
659358
3454
"Tamam, peki kesin olarak görmediğin başka ne var, anlat bana"
11:03
In writing, this is called point of view.
266
663622
2310
Yazı dilinde buna bakış açısı denir.
11:05
What is the narrator not willing to see?
267
665956
2753
Hikâyeyi anlatanın görmek istemediği şey nedir?
11:08
So, I want to read you one more letter.
268
668733
2976
Size bir mektup daha okumak istiyorum.
11:12
And it goes like this.
269
672797
2245
Şöyle diyor:
11:16
"Dear Therapist,
270
676860
1643
"Sevgili Terapist,
11:19
I need help with my wife.
271
679701
1896
Karımla ilgili yardıma ihtiyacım var.
11:21
Lately, everything I do irritates her,
272
681621
1904
Son zamanlarda yaptığım her şey, onu kızdırıyor,
11:23
even small things, like the noise I make when I chew.
273
683549
3072
küçük şeyler bile, mesela bir şey çiğnerken çıkardığım ses.
Kahvaltıda fark ettim ki,
11:27
At breakfast,
274
687214
1183
11:28
I noticed that she even tries to secretly put extra milk in my granola
275
688421
3310
tahıl gevreğime gizlice süt ekliyor
11:31
so it won't be as crunchy."
276
691755
1286
ki daha az gevrek olsun."
11:33
(Laughter)
277
693065
1380
(Gülüşmeler)
11:34
"I feel like she became critical of me after my father died two years ago.
278
694469
4111
"Babam iki sene önce öldükten sonra bana eleştiri yapmaya başladı.
11:38
I was very close with him,
279
698604
1278
Babamla çok yakındım.
11:39
and her father left when she was young,
280
699906
1888
Onun babası ise gençken vefat etmişti.
11:41
so she couldn't relate to what I was going through.
281
701818
2563
O yüzden içinden geçtiğim durumu anlayamadı.
11:44
There's a friend at work whose father died a few months ago,
282
704405
2833
İş yerimde bir arkadaşın da babası birkaç ay önce vefat etti.
11:47
and who understands my grief.
283
707262
1690
O benim yasımı anlıyor.
11:48
I wish I could talk to my wife like I talk to my friend,
284
708976
3088
Keşke arkadaşımla konuşabildiğim gibi eşimle de konuşabilsem.
11:52
but I feel like she barely tolerates me now.
285
712088
2730
Ancak karım şu aralar bana zor tahammül ediyor gibi.
11:54
How can I get my wife back?"
286
714842
1866
Eşimi nasıl geri alabilirim?"
11:57
OK.
287
717318
1150
Tamam.
11:58
So, what you probably picked up on
288
718961
2365
Fark etmiş olabileceğiniz gibi
12:01
is that this is the same story I read you earlier,
289
721350
2928
bu size daha önce okumuş olduğum hikâyenin aynısı.
12:04
just told from another narrator's point of view.
290
724302
2571
Sadece başka bir anlatıcının bakış açısıyla yazılmış.
12:06
Her story was about a husband who's cheating,
291
726897
2397
Kadının hikâyesi aldatan kocasıyla ilgiliydi.
12:09
his story is about a wife who can't understand his grief.
292
729318
3348
Adamın hikâyesi ise yasını anlayamayan karısı ile ilgili.
12:13
But what's remarkable, is that for all of their differences,
293
733159
3318
Ancak dikkat çekici olan şey,
12:16
what both of these stories are about is a longing for connection.
294
736501
3904
tüm farklarına rağmen,
iki hikâyenin de bağlantı kurma özlemine dair olması.
12:20
And if we can get out of the first-person narration
295
740825
2381
Eeğer ilk kişinin bakış açısını geçip
12:23
and write the story from another character's perspective,
296
743230
2722
başka bir karakterin gözünden hikâyeyi yazarsak
12:25
suddenly that other character becomes much more sympathetic,
297
745976
2873
birdenbire diğer karakter çok daha fazla sempatik görünebiliyor
12:28
and the plot opens up.
298
748873
1801
ve hikâye açılıyor.
12:31
That's the hardest step in the editing process,
299
751342
2801
Düzenleme sürecindeki en zor adım bu
12:34
but it's also where change begins.
300
754167
2267
ancak aynı zamanda değişimin de başladığı nokta.
12:36
What would happen if you looked at your story
301
756786
3540
Eğer kendi hikâyenize başka bir kişinin gözünden bakıp
12:40
and wrote it from another person's point of view?
302
760350
2888
hikâyeyi onun bakış açısına göre yazsanız nasıl olurdu?
12:43
What would you see now from this wider perspective?
303
763667
3460
Daha geniş bu bakış açısı ile ne görüyor olurdunuz?
12:47
That's why, when I see people who are depressed,
304
767991
2239
O yüzden, canı sıkkın kişileri gördüğümde,
12:50
I sometimes say,
305
770254
1151
bazen diyorum ki,
12:51
"You are not the best person to talk to you about you right now,"
306
771429
3119
"Senin hakkında konuşmak için şu anda sen en iyi kişi değilsin"
12:54
because depression distorts our stories in a very particular way.
307
774572
3074
çünkü sıkıntı, hikâyeyi belirli şekillerde çarpıtıyor.
Bakış açımızı kısıtlıyor.
12:57
It narrows our perspectives.
308
777670
1556
12:59
The same is true when we feel lonely or hurt or rejected.
309
779250
3333
Aynısı, yalnız, incinmiş veya reddedilmiş hissettiğimizde de geçerli.
13:02
We create all kinds of stories,
310
782607
1619
Kısıtlı bakış açımızla çarpıttığımız
13:04
distorted through a very narrow lens
311
784250
1779
pek çok hikâye yaratıyoruz,
13:06
that we don't even know we're looking through.
312
786053
2317
öyle ki, o bakış açısıyla çarpıttığımızın farkında bile değiliz.
13:08
And then, we've effectively become our own fake-news broadcasters.
313
788680
3754
Sonra da, kendi çarpıttığımız haberlerimizi kendimiz servis ediyoruz.
13:13
I have a confession to make.
314
793482
1866
Size bir şey itiraf edeceğim.
13:15
I wrote the husband's version of the letter I read you.
315
795998
3018
Kocasının ağzından yazılmış gibi görünen mektubu ben yazdım.
Bu arada, tahıl gevreği ve pita cipsi arasında
13:19
You have no idea how much time I spent
316
799040
1825
13:20
debating between granola and pita chips, by the way.
317
800889
2437
ne kadar çok tartışma yaşadığımı tahmin bile edemezsiniz.
13:23
I wrote it based on all of the alternative narratives
318
803350
3138
Bu mektubu, seneler içerisinde gördüğüm
13:26
that I've seen over the years,
319
806512
1444
çeşitli anlatılara göre yazdım,
13:27
not just in my therapy practice, but also in my column.
320
807980
3719
sadece terapi seanslarımdan değil, kendi köşemden de ilham aldım.
13:31
When it's happened
321
811723
1237
Böyle aynı olayın içerisindeki
13:32
that two people involved in the same situation
322
812984
2246
iki kişinin birbirinden habersizce bana yazdığı
13:35
have written to me, unbeknownst to the other,
323
815254
2476
13:37
and I have two versions of the same story
324
817754
1992
ve hikâyenin iki farklı versiyonunu
13:39
sitting in my inbox.
325
819770
1333
gelen kutumda gördüğüm zamanlar oldu.
13:41
That really has happened.
326
821546
1688
Bu gerçekten oldu.
13:43
I don't know what the other version of this woman's letter is,
327
823901
2927
Bu kadının mektubunun öteki versiyonunun ne olduğunu bilmiyorum
13:46
but I do know this:
328
826852
1469
ama şunu biliyorum ki;
13:48
she has to write it.
329
828345
1333
o, bu mektubu yazmak zorunda.
13:50
Because with a courageous edit,
330
830082
2045
Çünkü cesur bir düzenlemeyle,
13:52
she'll write a much more nuanced version of her letter that she wrote to me.
331
832151
3802
bana yazdığı mektubun daha incelikli bir versiyonunu yazması mümkün.
13:55
Even if her husband is having an affair of any kind --
332
835977
2626
Kocası bir ilişki yaşıyor olsa bile --
13:58
and maybe he is --
333
838627
1730
ki belki de yaşıyor --
14:00
she doesn't need to know what the plot is yet.
334
840381
3063
hikâyenin ne olduğunu şu anda bilmesine gerek yok.
14:04
Because just by virtue of doing an edit,
335
844096
2888
Çünkü düzenleme yapabilme meziyeti bile
14:07
she'll have so many more possibilities for what the plot can become.
336
847008
3312
hikâyenin ne olabileceğine dair çok fazla ihtimali barındırıyor.
14:11
Now, sometimes it happens that I see people who are really stuck,
337
851277
3555
Bazen insanların bir noktaya takılıp kaldıklarını
14:14
and they're really invested in their stuckness.
338
854856
2928
ve bu takılıp kalmışlıklarına
ne kadar çok yatırım yapmış olduklarını görüyorum.
14:18
We call them help-rejecting complainers.
339
858126
2576
Bu kişilere yardımı reddeden şikayetçiler diyoruz.
14:20
I'm sure you know people like this.
340
860726
1674
Eminim bu tarz kişileri tanıyorsunuzdur.
14:22
They're the people who, when you try to offer them a suggestion,
341
862424
3056
Bir öneride bulunduğunuzda şöyle yaklaşırlar:
14:25
they reject it with, "Yeah, no, that will never work, because ..."
342
865504
4849
"Evet, hayır bu işe yaramaz, çünkü",
14:30
"Yeah, no, that's impossible, because I can't do that."
343
870801
3318
"Hayır, bu imkansız, bunu yapamam."
14:34
"Yeah, I really want more friends, but people are just so annoying."
344
874143
4206
"Evet, daha fazla arkadaşım olsun istiyorum ama insanlar çok yorucu."
14:38
(Laughter)
345
878373
2048
(Gülüşmeler)
14:40
What they're really rejecting
346
880445
1777
Orada aslında reddettikleri şey
14:42
is an edit to their story of misery and stuckness.
347
882246
3400
takılı kaldıkları acı dolu hikâyelerinde bir düzenleme.
14:46
And so, with these people, I usually take a different approach.
348
886300
3214
O yüzden, bu tarz insanlara başka türlü yaklaşıyorum.
14:49
And what I do is I say something else.
349
889538
2659
Onlara başka bir şey söylüyorum.
14:52
I say to them,
350
892221
2007
Diyorum ki,
14:54
"We're all going to die."
351
894252
1896
"Hepimiz öleceğiz."
14:56
I bet you're really glad I'm not your therapist right now.
352
896834
2769
Eminim şu an sizin terapistiniz olmadığıma memnun oldunuz.
Çünkü bana öyle bir bakıyorlar ki,
15:00
Because they look back at me
353
900056
1349
15:01
the way you're looking back at me right now,
354
901429
2071
aynı şu an sizin baktığınız gibi,
15:03
with this look of utter confusion.
355
903524
1659
son derece şaşırmış bir biçimde.
15:05
But then I explain that there's a story
356
905207
2095
Ben de onlara açıklıyorum,
15:07
that gets written about all of us, eventually.
357
907326
2777
eninde sonunda, her birimiz için yazılacak bir hikâye var.
15:10
It's called an obituary.
358
910127
1600
Buna ölüm ilanı deniyor.
15:12
And I say that instead of being authors of our own unhappiness,
359
912603
4413
Diyorum ki, kendi mutsuzluğumuzun yazarları olmak yerine,
15:17
we get to shape these stories while we're still alive.
360
917040
3285
bu hikâyelere hâlâ hayattayken şekil verebiliyoruz.
Hikâyelerimizde kurban olmak yerine hikâyelerimizin kahramanı olabiliriz,
15:21
We get to be the hero and not the victim in our stories,
361
921016
2627
15:23
we get to choose what goes on the page that lives in our minds
362
923667
2905
zihnimizde yaşattığımız sayfalarda nelerin yazdığını biz seçiyoruz
15:26
and shapes our realities.
363
926596
1667
ve bunlar bizim gerçekliğimizi şekillendiriyor.
15:29
I tell them that life is about deciding which stories to listen to
364
929096
3863
Onlara diyorum ki, hayat hangi hikâyelere kulak verdiğimiz
15:32
and which ones need an edit.
365
932983
1682
ve hangilerini düzenleyeceğimize dair verdiğimiz kararlardan ibarettir.
15:34
And that it's worth the effort to go through a revision
366
934689
3016
Gözden geçirmek için gösterilen çabaya değer
15:37
because there's nothing more important to the quality of our lives
367
937729
3166
çünkü hayat kalitemiz için kendimize anlattığımız hikâyelerden
15:40
than the stories we tell ourselves about them.
368
940919
2184
daha önemli bir şey yok.
Kendi hayat hikâyelerimizi yazarken
15:43
I say that when it comes to the stories of our lives,
369
943127
3341
15:46
we should be aiming for our own personal Pulitzer Prize.
370
946492
3881
kendi Pulitzer Ödülümüzü kazanmayı hedeflemeliyiz.
15:50
Now, most of us aren't help-rejecting complainers,
371
950397
2869
Birçoğumuz yardıma direnç gösteren şikayetçilerden değiliz
15:53
or at least we don't believe we are.
372
953290
2353
ya da en azından öyle olduğumuza inanmıyoruz.
15:55
But it's a role that is so easy to slip into
373
955667
2627
Ancak endişeli, öfkeli veya kırılgan hissettiğimiz zamanlarda
15:58
when we feel anxious or angry or vulnerable.
374
958318
3211
bu role kaymak çok kolay.
16:01
So the next time you're struggling with something,
375
961553
2563
O yüzden, zor bir durumun içerisinde olduğunuz bir sonraki seferde,
16:04
remember,
376
964140
1429
hatırlayın,
16:05
we're all going to die.
377
965593
1523
hepimiz öleceğiz.
16:07
(Laughter)
378
967140
1429
(Gülüşmeler)
16:08
And then pull out your editing tools
379
968593
2508
Sonra da düzenleme gereçlerinizi çıkarın
16:11
and ask yourself:
380
971125
1619
ve kendinize şunu sorun:
16:12
what do I want my story to be?
381
972768
2952
Ben hikâyemin nasıl olmasını istiyorum?
16:16
And then, go write your masterpiece.
382
976929
3406
Sonra da gidin ve kendi şaheserinizi yazın.
16:20
Thank you.
383
980716
1159
Teşekkürler.
16:21
(Applause)
384
981899
2627
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7