A bold plan to empower 1.6 million out-of-school girls in India | Safeena Husain

Çeviri: Tuğçe Arman Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi

The world today has many problems.

Günümüzde dünya birçok problemle yüzleşiyor.

And they're all very complicated and interconnected and difficult.

Üstelik her biri birbiriyle ilişkili, karmaşık ve çetin problemler.

But there is something we can do.

Ancak yapabileceğimiz bir şey var.

I believe

İnanıyorum ki

that girls' education is the closest thing we have to a silver bullet

kız çocuklarının eğitim ve öğretimi bu problemlerin bir kısmının çözümünde

to help solve some of the world's most difficult problems.

aradığımız sihirli değnek dokunuşunu bize sağlayacaktır.

But you don't have to take my word for it.

Tabii benim sözüme güvenmek zorunda değilsiniz.

The World Bank says

Dünya Bankası,

that girls' education is one of the best investments

bir ülkenin yapacağı en iyi yatırımın

kızların eğitim ve öğretimi üzerine olduğunu doğruluyor.

that a country can make.

It helps to positively impact

On yedi Sürdürebilir Kalkınma Amacı'ndan

nine of the 17 Sustainable Development Goals.

dokuzunun olumlu yönde etkilenmesine sebebiyet veriyor böylece.

Everything from health, nutrition, employment --

Şimdiye kadar sağlıktan tutun, beslenme ve işsizliğe kadar

all of these are positively impacted when girls are educated.

her bir amaç kız çocuklarının eğitimiyle olumlu yönde etkilendi.

Additionally, climate scientists have recently rated girls' education

Buna ek olarak iklim bilimciler kızların eğitim ve öğretimini

at number six out of 80 actions to reverse global warming.

küresel ısınmayı tersine döndürecek 80 faaliyetten altıncısı seçti.

At number six, it's rated higher than solar panels and electric cars.

Güneş panelleri ve elektrikli arabalardan daha üstte yani.

And that's because when girls are educated,

Sebebi de kadınlar eğitimli olduğunda

they have smaller families,

daha küçük aileler kuruyorlar

and the resulting reduction in population

ve sonucunda popülasyonda oluşan azalma da

reduces carbon emissions significantly.

karbon emisyonunu gözle görülür biçimde düşürüyor.

But more than that, you know, it's a problem we have to solve once.

Bunun da ötesinde, çözülmesi gereken bir problem.

Because an educated mother is more than twice as likely

Çünkü eğitimli bir annenin çocuğunu da eğitme olasılığı

to educate her children.

normalden neredeyse iki kat daha yüksek.

Which means that by doing it once,

Bu da bu problemi çözerek

we can close the gender and literacy gap forever.

hem cinsiyet hem de okuryazarlık ayrımını sonsuza kadar kapatabiliriz demek.

I work in India,

Ben Hindistan'da çalışıyorum,

which has made incredible progress

ilköğretim adına olağanüstü ilerleme kaydetmiş bir ülkede.

in bringing elementary education for all.

However, we still have four million out-of-school girls,

Ne yazık ki hâlâ, okula gitmeyen dört milyon kız çocuğuyla birlikte

one of the highest in the world.

dünyadaki yüksek rakamlardan biri bizde.

And girls are out of school because of, obviously poverty,

Kızların okula gidememe nedeni de açıkça görüldüğü üzere yoksulluk,

social, cultural factors.

sosyal ve kültürel etkenler.

But there's also this underlying factor of mindset.

Bir de hepsinin esas nedeni olan kafa yapısı var tabii.

I have met a girl whose name was Naraaz Nath.

Naraaz Nath adında bir kızla tanışmıştım.

Naaraaz means angry.

Naraaz sinirli anlamına gelir.

And when I asked her, "Why is your name 'angry'?"

Ona adının neden sinirli olduğunu sorduğumda dedi ki,

she said, "Because everybody was so angry when a girl was born."

"Çünkü herkes bir kız çocuğunun doğmasına sinirlenmiş."

Another girl called Antim Bala,

Yine başka bir kız ismi, Antim Bala.

which means the last girl.

Anlamı ise son kız.

Because everybody hoped that would be the last girl to be born.

Çünkü herkes, doğacak son kız olmasını umuyordu.

A girl called Aachuki.

Aachuki adında bir kız daha.

It means somebody who has arrived.

Gelip kapına dayanan demek Aachuki.

Not wanted, but arrived.

Beklediğin değil, kapına dayanan.

And it is this mindset

İşte bu,

that keeps girls from school or completing their education.

kızların eğitimlerine başlayıp bitirmesine engel olan bir kafa yapısı.

It's this belief that a goat is an asset

İşte bu keçinin bir mülk,

and a girl is a liability.

kız evladın ise yükümlülük olduğu inancı.

My organization Educate Girls works to change this.

Organizasyonum "Educate Girls" bu inancı değiştirmeye çalışıyor.

And we work in some of the most difficult, rural,

Gözden ırak, kırsal ve kabile hâlinde yaşayan

remote and tribal villages.

bazı köylerde çalışıyoruz.

And how do we do it?

Peki bunu nasıl yapıyoruz?

We first and foremost find

En önemli önceliğimiz,

young, passionate, educated youth from the same villages.

bu köylerden genç, hırslı ve eğitimli gençler bulmak.

Both men and women.

Hem kadın hem erkek.

And we call them Team Balika,

Onlara Ekip Balika diyoruz,

balika just means the girl child,

bu ekip kız çocuklar için olduğundan

so this is a team that we are creating for the girl child.

adını kız çocuğu anlamına gelen balika koyduk.

And so once we recruit our community volunteers,

Yeterli sayıda gönüllü elde ettikten sonra,

we train them, we mentor them, we hand-hold them.

onları eğitiyor, rehberlik ediyor ve onlara destek oluyoruz.

That's when our work starts.

Asıl işimiz de burada başlıyor.

And the first piece we do is about identifying every single girl

İşimizin ilk kısmı da

who's not going to school.

okula gitmeyen her bir kızı belirlemek.

But the way we do it is a little different and high-tech,

Ama bunu biraz farklı ve yüksek teknoloji ile yapıyoruz.

at least in my view.

En azından ben böyle düşünüyorum.

Each of our frontline staff have a smartphone.

Aktif çalışanlarımızın hepsi bir akıllı telefona sahip.

It has its own Educate Girls app.

Bu telefonlarda da "Educate Girls" uygulaması yüklü

And this app has everything that our team needs.

ve bu uygulama da ekibin ihtiyacı olan her şeyi içeriyor.

It has digital maps of where they're going to be conducting the survey,

Anketlerini sürdürecekleri yerlerin bulunduğu dijital haritaları,

it has the survey in it, all the questions,

anketin tüm sorularını,

little guides on how best to conduct the survey,

anketin en iyi şekilde yapılması adına ufak bir kılavuz içeriyor ki

so that the data that comes to us is in real time and is of good quality.

veriler kaliteli bir şekilde ve zamanında alınabilsin.

So armed with this,

Telefonlarını kuşanan ekiplerimiz ve gönüllülerimiz

our teams and our volunteers go door-to-door

kapı kapı dolaşarak, her evin kapısını çalarak

to every single household to find every single girl

hiç okula gitmemiş veya okulu bırakmış bir kız olup olmadığını tespit ediyor.

who may either we never enrolled or dropped out of school.

And because we have this data and technology piece,

Biz de elimizdeki teknolojik alet ve veriler sayesinde

very quickly we can figure out who the girls are and where they are.

kızların kim ve nerede olduklarını zorlanmadan bulabiliyoruz.

Because each of our villages are geotagged,

Çünkü her köyün üzerinde konum etiketleri bulunuyor

and we can actually build that information out

ve bu sayede bilgiyi toparlıyoruz.

very, very quickly.

Hem de epey hızlı bir şekilde.

And so once we know where the girls are,

Kızların yerlerini tespit ettikten sonra

we actually start the process of bringing them back into school.

onları okula yazdırmak adına çalışmalara başlıyoruz.

And that actually is just our community mobilization process,

Bu çalışmalar da kızları okula yazdırmak için düzenlenen

it starts with village meetings, neighborhood meetings,

köy toplantılarıyla başlayıp mahalle toplantılarına,

and as you see, individual counseling of parents and families,

gördüğünüz üzere ebeveyn ve aileye verilen bireysel rehberliklere kadar uzanan

to be able to bring the girls back into school.

toplu bir seferberlik sürecini içeriyor.

And this can take anything from a few weeks to a few months.

Üstelik bu süreç birkaç hafta da sürebilir, birkaç ay da.

İşimiz sadece kızları okula aldırmakla da bitmiyor,

And once we bring the girls into the school system,

kızların okulda devamlılıklarını sağlayabilmek adına

we also work with the schools

to make sure that schools have all the basic infrastructure

okulların gerekli alt yapıya sahip olup olmadığını da kontrol ediyoruz.

so that the girls will be able to stay.

And this would include a separate toilet for girls,

Alt yapıya kızlar tuvaleti,

drinking water,

su içebilmeleri gibi

things that will help them to be retained.

okulda kalmalarına yardımcı olabilecek şeyler de dahil.

But all of this would be useless if our children weren't learning.

Tabii tüm bunların anlamlı olması için sürekli öğrenim görmeleri gerekiyor.

So we actually run a learning program.

Bu yüzden bir müfredata sahibiz.

And this is a supplementary learning program,

Bu ek bir müfredat

and it's very, very important,

ve çok ama çok önemli

because most of our children are first-generation learners.

çünkü çocuklarımızın büyük bir çoğunluğu birinci kuşak öğrenci.

That means there's nobody at home to help them with homework,

Bu da evlerinde ödevlerine yardımcı olacak

there's nobody who can support their education.

veya eğitimlerini destekleyecek birileri yok demek.

Their parents can't read and write.

Ebeveynlerinin okuma yazması yok.

So it's really, really key

Bu sebeple

that we do the support of the learning in the classrooms.

sınıf ortamındaki eğitimlerinde onları desteklememiz kilit nokta görevinde.

So this is essentially our model,

Eğitim modelimizin esasını da

in terms of finding, bringing the girls in,

kızları bulup okullarına kavuşturmakla beraber

making sure that they're staying and learning.

devamlılıklarından ve öğrenimlerinden emin olmak oluşturuyor.

And we know that our model works.

Bu modelin işe yaradığının da farkındayız.

And we know this because

Farkındayız çünkü...

a most recent randomized control evaluation

en son yapılan rastgele seçilmiş kontrollü değerlendirmeler

confirms its efficacy.

bunun etkili olduğunu doğruladı.

Our evaluator found that over a three-year period

Değerlendiricimizin sonuçlarına göre

Educate Girls was able to bring back 92 percent of all out-of-school girls

"Educate Girls" üç yıl içinde kızların yüzde 92'sini

back into school.

eğitime geri kazandırdı.

(Applause)

(Alkışlar)

And in terms of learning,

Eğitim anlamında da

our children's learning went up significantly

proje okullara kıyasla çocuklarımızın öğrenim seviyeleri

as compared to control schools.

gözle görülür biçimde yükseldi.

So much so, that it was like an additional year of schooling

Öyle ki ortalama bir öğrenci için

for the average student.

ek bir öğretim yılı gibiydi.

And that's enormous,

Bu çok büyük bir gelişme,

when you think about a tribal child who's entering the school system

özellikle de bu okul sistemiyle henüz tanışmış

for the first time.

yerli bir çocuk için.

So here we have a model that works;

İşe yarayan bir modelimiz var

we know it's scalable,

ve geliştirilebilir olduğunun da farkındayız

because we are already functioning at 13,000 villages.

çünkü çoktan 13.000 köyde görevimizi icra ediyoruz.

Veri ve teknoloji kullanımımız sayesinde

We know it's smart,

because of the use of data and technology.

bu modelin akıllıca olduğunun da farkındayız.

We know that it's sustainable and systemic,

Desteklenebilir ve sistematik olduğunun da farkındayız

because we work in partnership with the community,

çünkü halkla uyum içinde çalışıyoruz

it's actually led by the community.

hatta programa onlar yön veriyor.

And we work in partnership with the government,

Hükûmetle de iş birliği içerisinde olduğumuzdan,

so there's no creation of a parallel delivery system.

işleri devralan paralel bir sistem yok ortada.

And so because we have this innovative partnership

Aynı zamanda halkla ve hükûmetle

with the community, the government, this smart model,

bu akıllı eğitim modelinde yeniliklere açık ortaklığımızdan ötürü

we have this big, audacious dream today.

bugün büyük ve cesur bir hayale sahibiz.

And that is to solve a full 40 percent of the problem

Ve bu hayal, gelecek beş senede

of out-of-school girls in India in the next five years.

Hindistan'da bu kızların yüzde 40'ını okutmak.

(Applause)

(Alkışlar)

And you're thinking, that's a little ...

Muhtemelen aklınızda soru işaretleri var.

You know, how am I even thinking about doing that,

Bunu yapmayı geç, nasıl hayalini kurabildiğimi düşünüyorsunuz.

because India is not a small place, it's a huge country.

Çünkü Hindistan küçük bir yer değil, kocaman bir ülke.

It's a country of over a billion people.

Bir milyardan fazla insanın yaşadığı bir ülke.

We have 650,000 villages.

650.000 köyümüz var.

How is it that I'm standing here,

Öyleyse ben gelip

saying that one small organization

küçük bir organizasyonla

is going to solve a full 40 percent of the problem?

bu sorunun yüzde 40'ını çözebileceğimi nasıl söyleyebiliyorum?

And that's because we have a key insight.

Çünkü oldukça önemli bir şeyi anlıyorum.

And that is,

Bu da şu ki

because of our entire approach, with data and with technology,

veriler ve teknoloji üzerine olan bütün bu yaklaşımımız sayesinde

that five percent of villages in India

Hindistan'da köylerin yüzde beşinin

have 40 percent of the out-of-school girls.

okula gitmeyen kızların yüzde 40'ını içerdiğini biliyorum.

And this is a big, big piece of the puzzle.

Bu yapbozun oldukça büyük bir parçası.

Which means, I don't have to work across the entire country.

Bu demek ki ülkenin her bir yerinde çalışmak zorunda değilim.

I have to work in those five percent of the villages,

Bu yüzden bu köylerin yüzde beşinde çalışmalıyım,

about 35,000 villages,

ki yaklaşık olarak 35 bin köye denk geliyor,

to actually be able to solve a large piece of the problem.

problemin büyük bir kısmını çözmek adına.

And that's really key,

Esas nokta bu

because these villages

çünkü bu köylerde

not only have high burden of out-of-school girls,

okula gitmeyen kız sayısının çok olmasının yanı sıra

but also a lot of related indicators, right,

beraberinde gelen ilgili sorunlar da var,

like malnutrition, stunting, poverty, infant mortality,

dengesiz beslenme, gelişim bozukluğu bebek ölümleri, yoksulluk

child marriage.

ve çocuk evlendirilmesi gibi.

So by working and focusing here,

Bu sebeple bu soruna yoğunlaşarak

you can actually create a large multiplier effect

diğer sorunlar üzerinde de

across all of these indicators.

çoklu bir etki yaratabilmemiz mümkün.

And it would mean

Bu da 1,6 milyon kızı okullara yeniden kazandırabiliriz demek oluyor.

that we would be able to bring back 1.6 million girls back into school.

(Applause)

(Alkışlar)

I have to say, I have been doing this for over a decade,

Şunu söylemeliyim ki 10 yıldan uzun süredir yapıyorum

and I have never met a girl who said to me,

ve daha hiçbir kızın bana gelip de

you know, "I want to stay at home,"

"Evde kalmak istiyorum,"

"I want to graze the cattle,"

"hayvanları otlatmak istiyorum,"

"I want to look after the siblings,"

"kardeşlerime bakmak istiyorum,"

"I want to be a child bride."

"çocuk gelin olmak istiyorum." dediğini duymadım.

Every single girl I meet wants to go to school.

Tanıştığım her kız okula gitmek istiyor.

And that's what we really want to do.

Biz de tüm kalbimizle bunu istiyoruz.

We want to be able to fulfill those 1.6 million dreams.

1,6 milyon hayali gerçekleştirmek istiyoruz.

And it doesn't take much.

Pahalı bir istek de değil bu.

To find and enroll a girl with our model is about 20 dollars.

Modelimizle bir kızı bulup okula kaydetmek 20 dolar civarında tutuyor.

To make sure that she is learning and providing a learning program,

Öğreniminden emin olmak ve ona bir müfredat sağlamak da

it's another 40 dollars.

neredeyse 40 dolar.

But today is the time to do it.

Bugün tam da bunu yapmanın zamanı.

Because she is truly the biggest asset we have.

Çünkü kızlar, sahip olduğumuz en değerli varlıklar.

I am Safeena Husain, and I educate girls.

Adım Safeena Husain ve kızlara eğitim veriyorum.

Thank you.

Teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkışlar)