Buildings that blend nature and city | Jeanne Gang

286,146 views ・ 2017-02-14

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Camille Martínez
0
0
7000
Çeviri: Dilara Çatı Gözden geçirme: Eren Gokce
00:12
I'm a relationship builder.
1
12734
2206
Ben bir ilişki kurucuyum.
00:14
When you think of a relationship builder,
2
14964
1972
İlişki kurmak derken,
00:16
don't you just automatically think "architect?"
3
16960
2300
otomatik olarak "mimar" sözü akla gelmiyor mu?
00:19
Probably not.
4
19742
1423
Muhtemelen hayır.
00:21
That's because most people think architects design buildings and cities,
5
21897
4206
Çünkü çoğu insan mimarların binaları ve şehirleri tasarladığını düşünür,
00:26
but what we really design are relationships,
6
26127
2354
fakat aslında bizim tasarladığımız şey ilişkiler,
00:29
because cities are about people.
7
29203
2107
çünkü şehirler, insanlarla ilgilidir.
00:31
They're places where people come together for all kinds of exchange.
8
31334
3382
İnsanların her tür değişim için bir araya geldiği yerlerdir.
00:34
And besides, skylines are highly specific urban habitats
9
34740
3217
Ayrıca binaların silueti; kendi böcekleri, bitkileri ve hayvanları
00:37
with their own insects, plants and animals,
10
37981
2318
hatta kendi havaları ile
00:40
and even their own weather.
11
40323
1633
özgün, kentsel yaşam alanlarıdır.
00:42
But today, urban habitats are out of balance.
12
42470
2744
Ancak günümüzde kentsel yaşam alanları dengesini kaybetti.
00:45
Climate change, together with political and economic troubles,
13
45623
4032
Politik ve ekonomik sorunlarla birlikle iklim değişimlerinin
00:49
are having an impact;
14
49679
1152
bir etkisi var;
00:50
they're adding up and stressing out cities and us,
15
50855
3312
hepsi üst üste geliyor ve şehirler ile orada yaşayan insanları,
00:54
the people who live in them.
16
54191
1531
bizleri de olumsuz etkiliyor.
00:56
For me, the field of ecology has provided important insight,
17
56820
3625
Ekoloji alanı benim önemli bilgiler edinmemi sağladı,
01:00
because ecologists don't just look at individual species on their own,
18
60469
4209
çünkü ekolojistler yalnızca belirli türlerle ilgilenmezler,
01:04
they look at the relationships between living things
19
64702
3193
canlıların çevreleriyle arasındaki
01:07
and their environment.
20
67919
1249
ilişkilerle ilgilenirler.
01:10
They look at how all the diverse parts of the ecosystem are interconnected,
21
70374
3878
Ekosistemin farklı kısımlarının birbirine nasıl bağlı olduğuyla ilgilenirler
01:14
and it's actually this balance, this web of life, that sustains life.
22
74276
4298
ve yaşamı devam ettiren de bu denge, bu hayat ağacıdır.
01:19
My team and I have been applying insights from ecology to architecture
23
79088
4592
Takımım ve ben, fiziki ortamın daha güçlü ilişkiler kurulmasına
01:23
to see how physical space can help build stronger relationships.
24
83704
3994
nasıl yardımcı olabileceğini görmek için, ekolojik bilgileri mimariye uyguluyoruz.
01:28
The projects I'm going to show you today
25
88124
1962
Bugün size göstereceğim projeler,
01:30
use the idea of building relationships as the key driver for design.
26
90110
3703
tasarımda temel etken olarak ilişki kurma fikrine dayalı.
01:34
Here's an example of what I mean.
27
94672
1833
İşte kastettiğim şeye dair bir örnek.
01:36
Recently, we were asked to design a center for social justice leadership
28
96529
4149
Yakın zamanda, Arcus Merkezi adlı bir sosyal adalet liderliği merkezi
01:40
called the Arcus Center.
29
100702
1550
tasarlamamız istendi.
01:42
They asked us for a building that could break down traditional barriers
30
102922
3522
01:46
between different groups
31
106468
1284
bir bina yapmamızı,
01:47
and in doing so, create possibilities for meaningful conversations
32
107776
4247
bunu yaparken, sosyal adalet çevresinde anlamlı konuşmalara
01:52
around social justice.
33
112047
1504
olanak yaratmamızı istediler.
01:54
The students wanted a place for cultural exchange.
34
114053
2657
Öğrenciler, kültürel alışveriş için bir yer istedi.
01:56
They thought a place for preparing food together could do that.
35
116734
3799
Birlikte yemek hazırlayabilecekleri bir yerin buna uygun olduğunu düşündüler.
02:00
And they wanted to be welcoming to the outside community.
36
120557
2731
Dışarıdan gelenleri de buyur etmek istediler.
02:03
They thought a fireplace could draw people in
37
123312
2663
Bir şöminenin insanları bir araya getirebileceğini
02:05
and help start conversations.
38
125999
2296
ve sohbetler başlatabileceğini düşündüler.
02:09
And everybody wanted the work of social justice to be visible
39
129373
3465
Ayrıca herkes sosyal adalet çalışmalarının dış dünyaya
02:12
to the outside world.
40
132862
1419
görünür olmasını istedi.
02:15
There really wasn't a precedent for this kind of space,
41
135388
2741
Bu tür bir alan için örnek teşkil eden bir yer yoktu,
02:18
so we looked around the globe and found examples
42
138153
2467
bu yüzden dünya çapında araştırdık
02:20
of community meeting houses.
43
140644
1745
ve toplantı salonu örnekleri bulduk.
02:22
Community meeting houses are places
44
142794
2190
Sosyal toplantı salonları
02:25
where there's very specific relationships between people,
45
145008
3361
Mali'deki yaşlıların bir araya geldikleri bu salonda olduğu gibi
02:28
like this one in Mali, where the elders gather.
46
148393
3172
insanlar arasında çok özel ilişkilerin olduğu yerlerdir.
02:32
The low roof keeps everybody seated and at equal eye level.
47
152009
3552
Alçak çatı herkesin aynı göz hizasında oturmasını sağlar.
02:35
It's very egalitarian.
48
155585
1223
Çok eşitlikçi.
02:36
I mean, you can't stand up and take over the meeting.
49
156832
2478
Yani, ayağa kalkıp toplantıyı ele geçiremezsiniz.
02:39
You'd actually bump your head.
50
159334
1513
Aslında, kafanı çarparsın.
02:40
(Laughter)
51
160871
1653
(Kahkaha)
02:42
In meeting houses, there's always a central space
52
162548
2614
Toplantı salonlarında, daima daire şeklinde oturup
02:45
where you can sit around a circle and see each other.
53
165186
2651
birbirinizi görebileceğiniz bir orta alan vardır.
02:47
So we designed a space just like that
54
167861
2021
Biz de Arcus Merkezi'nin tam ortasında
02:49
right in the middle of the Arcus Center,
55
169906
1979
böyle bir alan tasarladık,
02:51
and we anchored it with a fireplace and a kitchen.
56
171909
2990
bir de burayı şömine ve mutfakla birleştirdik.
02:54
It's pretty hard to get a kitchen and a fireplace in a building like this
57
174923
3472
İmar kanunlarıyla böyle bir binaya mutfak ve şömine inşa etmek
02:58
with the building codes,
58
178419
1204
oldukça zordu,
02:59
but it was so important to the concept, we got it done.
59
179647
2802
ama konsept açısından çok önemliydi, yaptık.
03:03
And now the central space works for big social gatherings
60
183108
3781
Şimdi ise merkezdeki alan ilk kez büyük toplantılar
03:06
and a place to meet one-on-one for the very first time.
61
186913
3238
ve birebir görüşmelerde kullanılıyor.
03:10
It's almost like this three-way intersection
62
190175
2079
Tıpkı insanlarla çarpışıp
03:12
that encourages bumping into people and starting a conversation.
63
192278
3574
konuşma isteği uyandıran
kavşaklar gibi.
03:16
Now you can always pass the kitchen and see something going on.
64
196496
3144
Şimdi mutfağı geçince daima bir şeylerin olduğunu görebilirsiniz.
03:19
You can sit by the fireplace and share stories.
65
199664
3347
Şöminenin yanında oturabilir ve hikâyeler anlatabilirsiniz.
03:23
You can study together in big groups or in small ones,
66
203574
3197
Küçük ya da büyük gruplar hâlinde birlikte ders çalışabilirsiniz,
03:26
because the architecture sets up these opportunities.
67
206795
3237
çünkü mimari bu imkânları sunuyor.
03:31
Even the construction is about building relationships.
68
211461
2603
Bina bile ilişki kurmakla ilgili.
03:34
It's made of cordwood masonry,
69
214088
1861
Tuğlaların kullanıldığı şekilde
03:35
which is using logs the way you would use bricks.
70
215973
2937
kütüklerle duvar örülerek yapılmıştır.
03:38
It's super low-tech and easy to do and anyone can do it --
71
218934
2971
Oldukça düşük teknolojili ve yapması kolay, herkes yapabilir,
03:41
and that's the entire point.
72
221929
1677
bütün mesele de bu.
03:43
The act of making is a social activity.
73
223630
2967
Bir sosyal aktivite olarak; inşa etmek.
03:48
And it's good for the planet, too:
74
228232
2008
Ayrıca bu gezegen için de iyi;
03:50
the trees absorbed carbon when they were growing up,
75
230264
3096
ağaçlar büyürken karbonu absorbe eder
03:53
and they gave off oxygen,
76
233384
1644
ve oksijen verirdi
03:55
and now that carbon is trapped inside the walls
77
235052
2741
ve şimdi karbon duvarların içine hapsoluyor
03:57
and it's not being released into the atmosphere.
78
237817
3173
ve atmosfere yayılmıyor.
04:01
So making the walls is equivalent to taking cars right off the road.
79
241014
4071
Bu yüzden, duvarları yapmak arabaları trafikten çekmekle eşdeğer.
04:05
We chose the building method
80
245969
2269
Biz inşa yöntemini seçiyoruz,
04:08
because it connects people to each other and to the environment.
81
248262
3946
çünkü insanlar birbirleriyle ve çevreyle buluşuyor.
04:13
But is it working?
82
253255
1151
Ama bu işe yarıyor mu?
04:14
Is it creating relationships and nurturing them?
83
254430
2266
İlişkiler kurup geliştiriyor mu?
04:16
How can we know?
84
256720
1318
Nasıl bilebiliriz?
04:18
Well, more and more people are coming here, for one,
85
258062
3411
Bir kere buraya gittikçe daha fazla insan geliyor,
04:21
and as a result of the fireside chats
86
261497
2320
ayrıca şömine yanı sohbetleri
04:23
and a full calendar of programming,
87
263841
2098
ve programlarla dolu bir takvim sonucu
04:25
people are applying for the Arcus Fellowships.
88
265963
2588
insanlar Arcus bursuna başvuruyor.
04:28
In fact, applications have increased tenfold for the Arcus Fellowship
89
268575
4299
Hatta, Arcus bursuna başvurular bina açıldığından beri
04:32
since the building opened.
90
272898
1265
on kat arttı.
04:34
It's working. It's bringing people together.
91
274187
2670
İşe yarıyor. İnsanları bir araya getiriyor.
04:38
So I've shown how architecture can connect people
92
278074
2368
Yani yatay bir yerleşke ile mimarinin insanları
04:40
on this kind of horizontal campus scale.
93
280466
2158
nasıl birleştirebileceğini gösterdim.
04:43
But we wondered if social relationships could be scaled up --
94
283165
3498
Yalnız sosyal ilişkiler, yüksek binalarla
04:46
or rather, upward -- in tall buildings.
95
286687
2653
daha da yükseltilebilir mi diye merak ettik.
04:50
Tall buildings don't necessarily lend themselves to being social buildings.
96
290201
4037
Yüksek binalar kendilerini tam olarak sosyal göstermezler.
04:54
They can seem isolating and inward.
97
294262
1993
İzole ve içe dönük görünebilirler.
04:56
You might only see people in those awkward elevator rides.
98
296646
4532
Sadece o tuhaf asansör seanslarında insan görebilirsiniz.
05:02
But in several major cities, I've been designing tall buildings
99
302496
3511
Ama birkaç büyük şehirde insanlar arasında
05:06
that are based on creating relationships between people.
100
306031
3341
ilişki kurma amaçlı yüksek binalar tasarladım.
05:09
This is Aqua.
101
309396
1476
Bu Aqua.
05:10
It's a residential high-rise in Chicago
102
310896
3574
Şikago'da, çoğu şehre yeni gelmiş genç çalışanlara
05:14
aimed at young urban professionals and empty nesters,
103
314494
2611
ve çocukları ayrı eve çıkan ailelere
05:17
many of them new to the city.
104
317129
1643
hitap eden bir rezidans.
05:19
With over 700 apartments, we wanted to see if we could use architecture
105
319637
3926
700'ün üstünde daireyle, evleri dikey düzende olsa da mimariyi
05:23
to help people get to know their neighbors,
106
323587
2071
insanların komşularıyla tanışmaları için
05:25
even when their homes are organized in the vertical dimension.
107
325682
3250
kullanabilir miyiz görmek istedik.
05:30
So we invented a way to use balconies as the new social connectors.
108
330908
3716
Bu yüzden balkonları sosyal bağlayıcılar olarak kullanmanın bir yolunu bulduk.
05:35
The shapes of the floor slabs vary slightly and they transition
109
335389
3540
Balkon tabanları hafifçe dönüyor ve yukarıya çıktıkça
05:38
as you go up the tower.
110
338953
1369
geçişli bir hâl alıyor.
05:40
The result of this is that you can actually see people
111
340346
3901
Bunun sonucundaysa balkonunuzdan
05:44
from your balcony.
112
344271
1345
insanları görebiliyorsunuz.
05:45
The balconies are misregistered.
113
345640
2133
Balkonlar üst üste değil.
05:47
You can lean over your balcony and say, "Hey!"
114
347797
2144
Balkonunuzdan eğilip "Selam!" diyebilirsiniz,
05:49
just like you would across the backyard.
115
349965
2201
tıpkı arka bahçenizden yapacağınız gibi.
05:52
To make the balconies more comfortable
116
352967
1879
Balkonları yılın daha
05:54
for a longer period of time during the year,
117
354870
2277
uzun bir bölümünde rahat kılmak için
05:57
we studied the wind with digital simulations,
118
357171
2466
dijital simülasyonlarla rüzgârı inceledik.
05:59
so the effect of the balcony shapes breaks up the wind
119
359661
2862
Balkon şekillerinin etkisi rüzgârı kırar
06:02
and confuses the wind
120
362547
1311
ve yönünü değiştirir
06:03
and makes the balconies more comfortable and less windy.
121
363882
3057
ve balkonları daha rahat ve az rüzgârlı yapar.
06:07
Now, just by being able to go outside on your balcony
122
367930
2949
Şimdi sadece balkonunuza
06:10
or on the third floor roof terrace,
123
370903
2075
ya da üçüncü kat çatı terasına çıkarak
06:13
you can be connected to the outdoors,
124
373002
2085
yeryüzünden çok yüksekte olsanız da
06:15
even when you're way above the ground plane.
125
375111
2131
dışarıda olabilirsiniz.
06:17
So the building acts to create community
126
377266
2735
Böylece bina aynı zamanda bina içinde ve şehirde
06:20
within the building and the city at the same time.
127
380025
2621
topluluk oluşturmayı sağlıyor.
06:22
It's working.
128
382670
1166
İşe yarıyor.
06:24
And people are starting to meet each other on the building surface
129
384683
4000
Ve insanlar bina içerisinde birbirleriyle tanışmaya başlıyor
06:28
and we've heard --
130
388707
1156
ve duyduk ki --
06:29
(Laughter)
131
389887
1056
06:30
they've even starting getting together as couples.
132
390967
2768
(Kahkaha)
çift olmaya bile başlamışlar.
06:34
But besides romantic relationships,
133
394576
2627
Ama romantik ilişkilerin yanı sıra
06:37
the building has a positive social effect
134
397227
2240
binanın insanlar üzerinde
06:39
on the community,
135
399491
1937
pozitif bir sosyal etkisi var.
06:41
as evidenced by people starting groups together
136
401452
2687
Örneğin, insanlar gruplar oluşturuyor,
06:44
and starting big projects together,
137
404163
1846
binanın çatı terasındaki
06:46
like this organic community garden on the building's roof terrace.
138
406033
3976
bu organik hobi bahçesi gibi büyük projeler oluşturuyorlar.
06:51
So I've shown how tall buildings can be social connectors,
139
411694
3016
Uzun binaların nasıl sosyal bağlayıcılar olabileceğini gösterdim
06:54
but what about public architecture?
140
414734
1992
ama ya kamu mimarisi?
06:56
How can we create better social cohesion in public buildings
141
416750
3863
Kamu binalarında ve şehirsel alanlarda nasıl daha iyi
07:00
and civic spaces,
142
420637
1357
sosyal bütünlük yaratabiliriz
07:02
and why is it important?
143
422018
1433
ve bu neden önemlidir?
07:03
Public architecture is just not as successful
144
423890
2097
Kamu mimarisi tepeden inme olduğu takdirde
07:06
if it comes from the top down.
145
426011
1924
o kadar da başarılı değildir.
07:09
About 15 years ago in Chicago,
146
429313
2098
Yaklaşık 15 yıl önce Şikago'da
07:11
they started to replace old police stations,
147
431435
3107
eski polis merkezlerini değiştirip
07:14
and they built this identical model all over the city.
148
434566
3170
tüm şehirde bu aynı model binaları yapmaya başladılar.
07:18
And even though they had good intentions
149
438319
2561
Her mahallaye eşit davranmak
07:20
of treating all neighborhoods equally,
150
440904
2498
gibi iyi bir niyetleri olsa da
07:23
the communities didn't feel invested in the process
151
443426
2420
insanlar bu sürece dâhil hissetmediler
07:25
or feel a sense of ownership of these buildings.
152
445870
2514
veya bu binalara karşı bir sahiplik hissetmediler.
07:28
It was equality in the sense that everybody gets the same police station,
153
448408
3527
Herkese aynı polis merkezi olarak bakıldığında bu eşitlikti
07:31
but it wasn't equity in the sense of responding
154
451959
3354
ama her topluluğun kendi farklı ihtiyaçları açısından
07:35
to each community's individual needs.
155
455337
2358
bu eşitlik değildi.
07:37
And equity is the key issue here.
156
457719
2841
Burada temel mesele eşitlik.
07:40
You know, in my field, there's a debate
157
460584
3400
Bilirsiniz, benim alanımda mimarinin sosyal ilişkileri ilerletmek için
07:44
about whether architecture can even do anything
158
464008
2591
her şeyi yapıp yapamayacağı hakkında
07:46
to improve social relationships.
159
466623
2185
bir tartışma söz konusu.
07:48
But I believe that we need architecture and every tool in our tool kit
160
468832
5434
Ama bence bu ilişkileri ilerletmek için mimariyi
07:54
to improve these relationships.
161
474290
1938
ve her tür aracı cebimizde bulundurmalıyız.
07:57
In the US, policy reforms have been recommended
162
477133
3383
ABD'de, güveni yeniden inşa etmek için
08:00
in order to rebuild trust.
163
480540
1804
politika reformları önerildi.
08:02
But my team and I wondered
164
482368
1408
Ancak ekibim ve ben,
08:03
if design and a more inclusive design process
165
483800
3039
tasarımın ve daha kapsamlı bir tasarım sürecinin bu politikaya
08:06
could help add something positive to this policy conversation.
166
486863
3653
olumlu bir şey eklemeye yardımcı olup olmadığını merak ettik.
08:10
We asked ourselves simply:
167
490540
1686
Basitçe kendimize sorduk:
08:12
Can design help rebuild trust?
168
492250
1956
Tasarım güveni tekrar inşaya yardımcı olabilir mi?
08:14
So we reached out to community members and police officers in North Lawndale;
169
494928
4322
Böylece Şikago'da bir muhit olan ve polis merkezinin park yerleriyle çevrili
08:19
it's a neighborhood in Chicago
170
499274
1559
korkunç bir kale olarak
08:20
where the police station is perceived as a scary fortress
171
500857
2816
görüldüğü Kuzey Lawndale'deki bölge sakinlerine
08:23
surrounded by a parking lot.
172
503697
1689
ve polis memurlarına ulaştık.
08:26
In North Lawndale, people are afraid of police
173
506074
2618
Kuzey Lawndale'de insanlar polisten ve polis merkezinin
08:28
and of going anywhere near the police station,
174
508716
2205
yanından geçmekten bile korkuyor,
08:30
even to report a crime.
175
510945
1287
bir ihbar için bile.
08:32
So we organized this brainstorming session
176
512663
2753
Biz de her iki grubun da katıldığı
08:35
with both groups participating,
177
515440
1658
bu fikir toplantısını organize ettik
08:37
and we came up with this whole new idea for the police station.
178
517122
3180
ve polis merkezi için tamamen yeni bir fikir bulduk.
08:40
It's called "Polis Station."
179
520961
1905
Adı "Polis Merkezi".
08:42
"Polis" is a Greek word that means a place with a sense of community.
180
522890
4720
"Polis", topluluk duygusu olan bir yer anlamına gelen Yunanca bir kelimedir.
08:48
It's based on the idea
181
528348
1620
Şu düşünceye dayanıyor;
08:49
that if you can increase opportunities for positive social interactions
182
529992
3937
polis ve mahalle sakinleri arasındaki olumlu sosyal etkileşimler için
08:53
between police and community members,
183
533953
2293
fırsatları artırabilirseniz,
08:56
you can rebuild that relationship
184
536270
2195
bu ilişkiyi yeniden kurabilir ve aynı zamanda
08:58
and activate the neighborhood at the same time.
185
538489
2714
mahalleyi de aktif hâle getirebilirsiniz.
09:02
Instead of the police station as a scary fortress,
186
542003
3105
Korkunç kale gibi bir polis merkezi yerine,
09:05
you get highly active spaces on the public side of the station --
187
545132
4457
merkezin kamusal tarafında oldukça aktif alanlar elde edersiniz,
09:09
places that spark conversation,
188
549613
1510
tıpkı bir berber,
09:11
like a barbershop, a coffee shop
189
551147
2560
kahve dükkânı veya spor sahası gibi
09:13
or sports courts as well.
190
553731
1573
iletişim başlatan yerler.
09:15
Both cops and kids said they love sports.
191
555328
2179
Çocuklarla polisler spor sevdiklerini söyledi.
09:18
These insights came directly from the community members
192
558159
3391
Bu fikirler doğrudan mahalle sakinleri ve polislerden çıktı
09:21
and the police officers themselves,
193
561574
2332
ve bize düşen de tasarımcılar olarak
09:23
and as designers, our role was just to connect the dots
194
563930
3759
bağlantıyı kurarak
09:27
and suggest the first step.
195
567713
1622
ilk adımı önermekti.
09:29
So with the help of the city and the parks,
196
569673
2614
Böylece belediyenin ve parkların da yardımıyla
09:32
we were able to raise funds and design and build a half-court,
197
572311
4286
para toplayıp polis merkezi otoparkının üzerine
09:36
right on the police station parking lot.
198
576621
2340
bir yarı saha tasarlayıp inşa edebildik.
09:38
It's a start.
199
578985
1441
Bu bir başlangıç.
09:40
But is it rebuilding trust?
200
580450
1868
Ancak bu güveni yeniden tesis etmek mi?
09:42
The people in North Lawndale say the kids are using the courts every day
201
582674
3576
Kuzey Lawndale sakinleri çocukların sahaları her gün kullandığını söylüyor,
09:46
and they even organize tournaments like this one shown here,
202
586274
3349
hatta burada görüldüğü gibi turnuvalar düzenliyorlarmış
09:49
and once in a while an officer joins in.
203
589647
2614
ve arada bir de bir memur onlara katılıyormuş.
09:54
But now, they even have basketballs inside the station
204
594084
2666
Şimdiyse, merkezde çocukların ödünç alabileceği
09:56
that kids can borrow.
205
596774
1265
basket topları bile var.
09:58
And recently they've asked us to expand the courts
206
598063
2492
Ve şimdilerde bizden sahaları genişletmemizi
10:00
and build a park on the site.
207
600579
1943
ve alana bir park inşa etmemizi istediler.
10:04
And parents report something astonishing.
208
604459
2368
Ve aileler şaşılacak bir şey söylediler.
10:07
Before, there was fear of going anywhere the station, and now they say
209
607311
4231
Önceden, merkezin yanına yaklaşmaktan korkuluyordu, şimdiyse
10:11
there's a sense that the court is safer than other courts nearby,
210
611566
3487
bu sahanın çevredeki diğer sahalardan daha güvenli olduğu algısı var
10:15
and they prefer their kids to play here.
211
615077
2274
ve çocukların burada oynamasını tercih ediyorlar.
10:18
So maybe in the future,
212
618097
1590
Belki de ileride
10:19
on the public side of the station,
213
619711
1646
merkezin kamusal alanında,
10:21
you might be able to drop in for a haircut at the barbershop
214
621381
3705
saç kestirmek için bir berbere uğrayabilecek
10:25
or reserve the community room for a birthday party
215
625110
2649
ya da kamusal alanı bir doğum günü partisi için kapatabilecek
10:27
or renew your driver's license
216
627783
1643
ya da ehliyetinizi yeniletebilecek
10:29
or get money out of an ATM.
217
629450
2098
veya bir ATM'den para çekebileceksiniz.
10:32
It can be a place for neighbors to meet each other
218
632024
2691
Burası komşuların buluşabileceği
10:34
and to get to know the officers, and vice versa.
219
634739
2687
memurlarla tanışabilecekleri bir yer olabilir.
10:38
This is not a utopian fantasy.
220
638601
1944
Bu ütopik bir hayal değil.
10:40
It's about how do you design to rebuild trust,
221
640569
3988
Bu güveni tekrar inşa etmek için tasarlamakla,
10:44
trusting relationships?
222
644581
1487
güven dolu ilişkilerle alakalı.
10:46
You know, every city has parks, libraries, schools
223
646829
3791
Her şehirde, sosyal kaynaştırıcı olarak yeniden tasarlanabilecek
10:50
and other public buildings
224
650644
1394
parklar, kütüphaneler,
10:52
that have the potential to be reimagined as social connectors.
225
652062
4186
okullar ve diğer kamusal binalar var.
10:56
But reimagining the buildings for the future is going to require
226
656954
4030
Ama binaları gelecek için yeniden tasarlamak orada yaşayan insanları
11:01
engaging the people who live there.
227
661008
2108
dâhil etmeyi gerektirecek.
11:03
Engaging the public can be intimidating, and I've felt that, too.
228
663799
3888
Halkı dâhil etmek korkutucu olabilir ve bunu ben de hissettim.
11:07
But maybe that's because in architecture school,
229
667711
2281
Ama belki de bu mimarlık okulunda
11:10
we don't really learn how to engage the public in the act of design.
230
670016
4007
halkı tasarıma nasıl dâhil edeceğimizi öğrenmediğimizdendir.
11:14
We're taught to defend our design against criticism.
231
674047
3110
Tasarımımızı eleştirilere karşı savunmayı öğreniyoruz.
11:17
But I think that can change, too.
232
677594
2068
Ancak bence bu da değişebilir.
11:20
So if we can focus the design mind
233
680813
2573
Yani eğer tasarım kafasını
11:23
on creating positive, reinforcing relationships
234
683410
3980
mimaride ve mimari yoluyla pozitif, yapıcı ilişkiler
11:27
in architecture and through architecture,
235
687414
1980
kurmaya odaklarsak
11:29
I believe we can do much more than create individual buildings.
236
689418
3866
inanıyorum ki bina inşa etmekten çok daha fazlasını yapabiliriz.
11:34
We can reduce the stress and the polarization
237
694065
3195
Kentsel yaşam alanlarındaki stresi ve
11:37
in our urban habitats.
238
697284
1564
kutuplaşmayı azaltabiliriz.
11:40
We can create relationships.
239
700100
1865
İlişkiler kurabiliriz.
11:41
We can help steady this planet we all share.
240
701989
2799
Paylaştığımız bu gezegeni düzenlemeye yardımcı olabiliriz.
11:45
See?
241
705962
1159
Gördünüz mü?
11:47
Architects really are relationship builders.
242
707145
2239
Mimarlar gerçekten ilişki kurucu.
11:49
(Laughter)
243
709408
1362
(Kahkaha)
11:50
Thank you very much.
244
710794
1152
Çok teşekkür ederim.
11:51
(Applause)
245
711970
2045
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7