Chris Anderson (Wired): Technology's Long Tail

WIRED editörü Chris Anderson'dan teknolojinin Uzun Kuyruğu üzerine

45,258 views

2007-04-30 ・ TED


New videos

Chris Anderson (Wired): Technology's Long Tail

WIRED editörü Chris Anderson'dan teknolojinin Uzun Kuyruğu üzerine

45,258 views ・ 2007-04-30

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Seçkin Anıl Ünlü Gözden geçirme: Burak Özkök
00:25
I'd like to speak about technology trends,
0
25000
4000
Teknoloji trendleriyle ilgili konuşmak istiyorum,
00:29
which is something that many of you follow --
1
29000
4000
ki bu birçoğunuzun takip ettiği birşey -
00:33
but we also follow, for related reasons.
2
33000
4000
ama bildiğiniz gibi, bizim de takip ettiğimiz bir şey.
00:37
Obviously, being a technology magazine, technology trends
3
37000
3000
Teknoloji dergisi olduğumuz için, doğal olarak, teknoloji trendleri
00:40
are something that we write about and need to know about.
4
40000
4000
yazmak ve bilmek zorunda olduğumuz birşey.
00:44
But also it's part of being any monthly magazine --
5
44000
3000
Ama aynı zamanda herhangi bir aylık dergi olmanın da bir parçası -
00:47
you live in the future. And we have a long lead-time.
6
47000
3000
gelecekte yaşıyorsunuz. Ve uzun bir hazırlık süremiz var.
00:50
We have to plan issues many months in advance;
7
50000
2000
Sayıları birkaç ay öncesinden planlamak zorundayız,
00:52
we have to guess at what public appetites are going to be six months,
8
52000
3000
altı ay sonraki isteklerin ne olacağını tahmin etmek zorundayız,
00:55
nine months down the road. So we're in the forecasting business.
9
55000
5000
yol boyunca dokuz ayımız var. Bu nedenle 'geleceği öngörme' işindeyiz.
01:00
We also, like a lot of companies, create a product
10
60000
2000
Aynı zamanda, birçok şirket gibi, teknoloji trendlerine
01:02
that's based on technology trends.
11
62000
1000
dayalı ürün üretiyoruz.
01:03
In this case, ours is about ideas and information, and, if we're lucky,
12
63000
5000
Bu durumda bizim işimiz fikirler ve bilgi ile ilgili, ve eğer şanslıysak,
01:08
some entertainment. But the concept's quite the same.
13
68000
4000
biraz da eğlence ile. Ama kavramlar genel olarak aynı.
01:12
And so we have to understand
14
72000
2000
Ve teknolojinin sadece neden önemli olduğunu
01:14
not only why tech's important, where it's going,
15
74000
2000
ve nereye doğru gittiğini değil,
01:16
but also, very importantly, when -- the timing is everything.
16
76000
6000
aynı zamanda, ne zaman gerçekleşeceğini de anlamak zorundayız ve bu çok önemli - zamanlama herşey demek.
01:22
And it's interesting, when you look at the predictions made
17
82000
4000
Ve şurası ilginçtir ki, 1990larda yükselişin zirve noktasında
01:26
during the peak of the boom in the 1990s, about e-commerce,
18
86000
5000
yapılan tahminlere baktığınızda, e-ticaret hakkında olsun,
01:31
or Internet traffic, or broadband adoption, or Internet advertising,
19
91000
5000
ya da internet trafiği, ya da genişbantın yayılması, ya da internet reklamcılığı,
01:36
they were all right -- they were just wrong in time.
20
96000
4000
hepsi haklıydı - sadece zaman konusunda yanılmışlardı.
01:40
Almost every one of those has come true just a few years later.
21
100000
3000
Neredeyse tahminlerin her biri birkaç sene sonra gerçekleşti.
01:43
But the difference of a few years on stock-market valuations
22
103000
4000
Ama pazar değeri üzerinde birkaç senenin farkı
01:47
is obviously extreme. And that's why timing is everything.
23
107000
5000
son derece fazlaydı. İşte bu yüzden zamanlama herşeydir.
01:52
You've probably seen something like this before.
24
112000
2000
Muhtemelen buna benzer birşeyi daha önce görmüşsünüzdür.
01:54
This is the classic Gartner Hype Curve, which talks about
25
114000
2000
Bu klasik Gartner Yayılma Eğrisidir, bir teknolojinin
01:56
kind of the trajectory of a technology's lifespan.
26
116000
3000
yaşamı boyunca ilerleyeceği aşamalar hakkındadır.
01:59
And just for fun, we put a bunch of technologies on it,
27
119000
2000
Ve sadece eğlence amaçlı olarak, üzerine bazı teknolojileri yerleştirdik,
02:01
to show whether they were kind of rising for the first high peak,
28
121000
4000
bunlar, ilk yükselişin içindeler mi, yoksa
02:05
or whether they were about to crash
29
125000
1000
hayal kırıklığı sonrası
02:06
into the trough of disillusionment,
30
126000
3000
dibe mi batıyorlar,
02:09
or rise back in the slope of enlightenment, etc.
31
129000
5000
ya da aydınlanma yokuşunda tekrar mı yükseliyorlar, vs.
02:14
And this is one way to do technology forecasting: get a sense
32
134000
3000
Ve bu teknoloji öngörüsü yapmanın bir yolu; teknolojinin
02:17
of where technology is and then anticipate the next upturn.
33
137000
4000
nerede olduğuna dair bir belirti hisset ve bir sonraki dönüşü bekle.
02:21
We tend to do any technology that we think is sufficiently important;
34
141000
3000
Yeterince önemli bulduğumuz her teknolojiyi
02:24
we'll typically do it twice. Once, we want to do it first.
35
144000
4000
genel olarak iki kere benimseriz. İlkinde, önce biz benimsemek isteriz.
02:28
We want to be the first to do it, for the geeks who appreciate that,
36
148000
3000
İlk benimseyen biz olmak isteriz, bunu hisseden inekler olarak
02:31
we'll catch it right there at the technology-trigger.
37
151000
2000
ilk çıktığı noktada yakalarız.
02:33
You can see in 1997, we put Linux on the cover.
38
153000
4000
Gördüğünüz gibi 1997'de Linux'u kapak yaptık.
02:37
But then it comes back. And sufficiently big technologies
39
157000
4000
Ama sonra geri gelir. Ve yeterince büyük teknolojiler
02:41
are going to hit the mainstream, and they're going to burst out.
40
161000
2000
ana kitleyi vuracaktır ve patlayacaktır.
02:43
And then it's time to do it again. Last year.
41
163000
5000
Ve tekrar yapma vakti geldi. Bir önceki sene.
02:48
And that's one way that we try to time technology trends.
42
168000
4000
Ve bu teknoloji trendlerini zamanlamaya çalışmanın bir yolu.
02:52
I'd like to talk about a way of thinking about technology trends
43
172000
3000
Teknoloji trendleriyle ilgili, geleceği tahmin etmenin büyük birleşik kuramı olarak adlandırdığım,
02:55
that I call my "grand unified theory of predicting the future,"
44
175000
4000
bir düşünme tarzından bahsetmek istiyorum
02:59
but it's closer to a petite unified theory of predicting the future.
45
179000
6000
ama bu aslında küçük 'geleceği tahmin etme birleşik kuramı'na daha çok benziyor.
03:05
It's based on the presumption, the observation even,
46
185000
3000
Şu varsayıma dayanıyor,
03:08
that all important technologies go through four stages in their life --
47
188000
5000
bütün önemli teknolojiler yaşamları boyunca dört aşamadan geçerler -
03:13
at least one of the four stages, sometimes all four of the stages.
48
193000
4000
en azından bu dört aşamadan birinden, bazen hepsinden.
03:17
And at each one of these stages, can be seen as a collision --
49
197000
5000
Ve bu aşamaların her biri bir çarpışma - bir başka şeyle
03:22
a collision with something else --
50
202000
3000
çarpışma - olarak görülebilir
03:25
for example, a critical price-line that changes both the technology
51
205000
4000
örneğin, kritik bir fiyat-çizgisi hem teknolojiyi
03:29
and also changes its effect on the world. It's an inflection point.
52
209000
4000
hem de onun dünya üzerindeki etkisini değiştirebilir. Bu bir dönüm noktasıdır.
03:33
And these are the inflection points that tell you
53
213000
3000
Ve teknolojinin yaşamının bir sonraki aşamasında ne olacağını,
03:36
what the next chapter in that technology's life is going to be,
54
216000
4000
ve belki de bununla ilgili olarak ne yapabileceğinizi
03:40
and maybe how you can do something about it.
55
220000
4000
size söyleyen bu dönüm noktalarıdır.
03:44
The first is the critical price.
56
224000
2000
İlki kritik fiyattır.
03:46
The first stage in a technology's advance
57
226000
2000
Bir teknolojinin gelişimindeki ilk aşama
03:48
is that it'll fall below a critical price.
58
228000
4000
kritik fiyatın altına düşmesidir.
03:52
After it falls below a critical price, it will tend,
59
232000
2000
Bir kritik fiyatın altına düştükten sonra, eğer başarılı ise
03:54
if it's successful, to rise above a critical mass, a penetration.
60
234000
5000
bir kritik kitle değerinin üzerine doğru yükselme eğilimi gösterecektir; yayılma.
03:59
Many technologies, at that point, displace another technology,
61
239000
6000
Birçok teknoloji, bu noktada, diğer bir teknolojinin yerini alacaktır
04:05
and that's another important point.
62
245000
4000
ve bir diğer önemli nokta budur.
04:09
And then finally, a lot of technologies commoditize.
63
249000
3000
Ve en sonunda, bu teknolojilerin birçoğu sıradan eşya haline gelecektir.
04:12
Towards the end of their life, they become nearly free.
64
252000
3000
Yaşamlarının sonuna doğru, neredeyse bedava olacaklardır.
04:15
Each one of those is an opportunity to do something about it;
65
255000
3000
Bu aşamaların her biri, bu teknolojiyle ilgili birşey yapmak için fırsattır;
04:18
it's an opportunity for the technology to change.
66
258000
2000
teknolojinin değişmesi için fırsattır.
04:20
And even if you missed, you know, the first boom of Wi-Fi --
67
260000
4000
Ve eğer kaçırdıysanız, biliyorsunuz ki, Wi-Fi'nin ilk patlaması
04:24
you know, Wi-Fi did the critical price, it did the critical mass,
68
264000
4000
kritik fiyata geldikten sonra, kritik kitleye ulaştıktan sonra oldu
04:28
but hasn't done displacement yet, and hasn't done free yet --
69
268000
3000
ama hala bir başka şeyin yerini almadı ve hala bedava değil -
04:31
there's still more opportunity in that.
70
271000
2000
burada hala bazı fırsatlar var.
04:33
I'd like to demonstrate what I mean by this
71
273000
2000
Ne demek istediğimi
04:35
by telling the story of the DVD,
72
275000
2000
DVD'nin hikayesini anlatarak göstermek istiyorum
04:37
which is a technology which has done all of these.
73
277000
3000
ki bu teknoloji bütün bu aşamalardan geçti.
04:40
The DVD, as you know, was introduced in the mid-1990s
74
280000
3000
DVD, bildiğiniz gibi, 1990'ların ortalarında çıktı
04:43
and it was quite expensive. But you can see that by 1998,
75
283000
5000
ve çok pahalı idi. Ama gördüğünüz gibi 1998'de
04:48
it had fallen below 400 dollars, and 400 dollars was a psychological threshold.
76
288000
5000
400 doların altına düştü ve 400 dolar bir psikolojik sınırdı.
04:53
And it started to take off. And you can see that the units
77
293000
4000
Ve yükselmeye başladı. Gördüğünüz gibi birim sayıları
04:57
started to trend up, the hidden inflection point -- it was taking off.
78
297000
6000
artmaya başladı, bu gizli dönüm noktası idi, yükseliş başladı.
05:03
The next thing it hit, a year later, was critical mass. In this case,
79
303000
5000
Bir yıl sonra, bulunduğu nokta kritik kitle idi. Bu durumda,
05:08
20 percent is often a good proxy for critical mass in a household.
80
308000
4000
yüzde 20 genel olarak bir ev eşyası için iyi bir kritik kitle değeridir.
05:12
And what's interesting here
81
312000
2000
Ve burada ilginç olan
05:14
is that something else took off along with it: home-theater units.
82
314000
5000
bir başka şeyin - ev sinema sistemlerinin - bununla beraber yükselişidir.
05:19
Suddenly you have a DVD in the house;
83
319000
2000
Birden evinizde DVD sahibi oldunuz,
05:21
you've got high-quality digital video;
84
321000
2000
yüksek kaliteli sayısal videonuz oldu,
05:23
you have a reason to have a big-screen television;
85
323000
2000
büyük ekran televizyon almak için bir nedeniniz oldu,
05:25
you have a reason for Dolby 5.1 surround-sound.
86
325000
4000
Dolby 5.1 çevresel ses için bir nedeniniz oldu.
05:29
And maybe you have reasons for starting to connect them,
87
329000
2000
Ve bunları birbirine bağlamak
05:31
and bring the rest of your entertainment in.
88
331000
2000
ve diğer eğlenceleri bunun içine katmak için bir nedeniniz oldu.
05:33
What's interesting also is -- note that Netflix was founded in 1999.
89
333000
4000
Aynı zamanda ilginç olan bir nokta da, Netflix'in 1999 yılında kurulmuş olması.
05:37
Reed Hastings is here. He clearly saw that that was a moment,
90
337000
5000
Reed Hastings burada. O anın önemli bir an olduğunu açık olarak görmüştü,
05:42
that was an inflection point that he could do something with.
91
342000
4000
bu bir dönüm noktasıydı, bununla ilgili olarak birşeyler yapabilirdi.
05:46
The next phase it hit was displacement.
92
346000
2000
Bir sonraki aşama yerinden etme aşaması.
05:48
You can see around 2001 it finally out-sold the VCR.
93
348000
4000
Gördüğünüz gibi 2001 civarında VCR'ı yerinden etti.
05:52
And here too, you can see the implications in the world at large.
94
352000
6000
Ve dünya çapındaki etkilerini burada görüyorsunuz.
05:58
Netflix was right -- the Netflix model could capitalize on the DVD
95
358000
4000
Netflix haklıydı - video kiralama dükkanlarının yapamadığı şekilde
06:02
in a way that the video-rental stores couldn't.
96
362000
3000
Netflix modeli DVD üzerinden para kazanabilirdi.
06:05
Among the DVD's many assets is that it's very small;
97
365000
3000
DVD'nin birçok özelliği yanında, küçük olması
06:08
you can stick it in the mailer and post it cheaply.
98
368000
3000
onu postaya koyup ucuz bir şekilde gönderebilmenizi sağladı.
06:11
That gave an advantage; that was an implication
99
371000
4000
Bu bir üstünlük sağladı; bu herkese açıkça görünmeyen,
06:15
of the technology's rise that wasn't obvious to everybody.
100
375000
4000
teknolojinin yükselişinin bir sonucuydu.
06:19
And then finally, DVDs are approaching free.
101
379000
3000
Ve sonunda DVDler bedavaya yaklaşıyor.
06:22
There's a company called Apex, a no-name Chinese firm,
102
382000
2000
Apex adında, pek bilinmeyen bir Çin şirketi var,
06:24
who has, several times in the past year, been the number-one
103
384000
4000
geçen yıllarda çok kez Amerika'da birinci
06:28
DVD seller in America. Their average price, for last year, was 48 dollars.
104
388000
7000
DVD satıcısı oldu. Ortalama fiyatları, geçen sene, 48 dolardı.
06:35
You're aware of the
105
395000
2000
30 dolar DVD için
06:37
perhaps apocryphal Wal-Mart stampede
106
397000
4000
belki uydurma olan Wal-Mart izdihamını
06:41
over the 30-dollar DVD.
107
401000
4000
duymuşsunuzdur.
06:45
But they're getting very, very cheap,
108
405000
2000
Ama gerçekten ucuzluyorlar,
06:47
and look at the interesting implication of it. As they get cheaper,
109
407000
4000
ve bunun ilginç sonucuna bakın. Onlar ucuzladıkça,
06:51
the premium brands, the Sonys and such, are losing market share,
110
411000
3000
Sonyler gibi prestijli markalar pazar payı kaybediyor
06:54
and the no-names, the Apexes, are gaining them.
111
414000
2000
ve Apexler gibi bilinmeyenler bu payı kazanıyor.
06:56
They're being commodified, and that's what happens
112
416000
2000
Sıradan eşya haline geliyorlar ve herşey sıfıra giderken
06:58
when things go to zero. It's a tough market out there.
113
418000
5000
olan budur. Dışarıda zor bir pazar var.
07:03
(Laughter)
114
423000
3000
(Gülüşmeler)
07:06
Now they've introduced these four ways of looking at technology,
115
426000
3000
Bunlar teknolojiye bakmanın dört yolu;
07:09
these four stages of technology's life.
116
429000
2000
teknolojinin yaşam döngüsünün dört aşaması.
07:11
I'd like to talk about some other technologies out there,
117
431000
3000
Başka teknolojiler hakkında konuşmak istiyorum,
07:14
just technologies on our radar -- and I'll use this lens,
118
434000
3000
sadece ilgilendiğimiz teknolojiler hakkında -
07:17
these four, as a way to kind of tell you
119
437000
2000
ve bu bakış açısıyla, bu dört aşama, bu teknolojilerin gelişimlerinde
07:19
where each one of those technologies is in its development.
120
439000
3000
hangi aşamada olduğunu söyleyebilir.
07:22
They're not necessarily the top-10 technologies out there --
121
442000
3000
Bunların en iyi 10 teknoloji olması gerekmiyor -
07:25
they're just examples of technologies
122
445000
1000
bu aşamalardan birinde bulunan
07:26
that are in each one of these periods.
123
446000
3000
sadece örnek teknolojiler.
07:29
But I think that the implications of them approaching
124
449000
3000
Ama düşünüyorum ki, bu geçitlere, bu sınırlara yaklaşan
07:32
these crossovers, these intersections, are interesting to think about.
125
452000
3000
teknolojiler hakkında düşünmek ilginç.
07:35
Start with gene sequencing.
126
455000
2000
Örneğin gen sıralamayla başlayalım.
07:37
As you probably know, gene sequencing -- in a large part,
127
457000
3000
Bildiğiniz gibi, gen sıralama - büyük ölçüde
07:40
because it's built on computers -- is falling in price
128
460000
3000
bilgisayarda yapılan bir şey - ve fiyatı
07:43
at a kind of a Moore's Law-like level.
129
463000
2000
Moore Yasası-vari bir şekilde düşüyor.
07:45
It is now possible -- will be possible,
130
465000
3000
Şimdi şu mümkün olacak,
07:48
and if Craig Venter indeed comes today,
131
468000
3000
ve eğer Craig Venter bugün burada olsaydı,
07:51
he may tell you something about this --
132
471000
1000
bunun hakkında size birşeyler söyleyebilirdi -
07:52
to sequence the human genome for 40 million dollars by the end of this year.
133
472000
5000
bu yılın sonunda 40 milyon dolara insan genomunu sıralamak mümkün olacak.
07:57
That's as opposed to billions just a few years ago.
134
477000
5000
Sadece birkaç yıl önce milyarlar ediyordu.
08:02
You know, our ability to capture the tools of creation
135
482000
5000
Bildiğiniz gibi, yaratılışın araçlarını elde etme becerimiz
08:07
is getting closer and closer.
136
487000
2000
git gide artıyor.
08:09
What's interesting is that at the same time, the number of genes
137
489000
3000
Aynı zamanda ilginç olan bir başka şey de, keşfettiğimiz genlerin sayısının
08:12
that we're discovering is rising very quickly.
138
492000
2000
hızlı bir şekilde yükseliyor olması.
08:14
Each one of these genes has potential diagnostic test.
139
494000
3000
Bu genlerin her birinin hastalık teşhisine yardımcı olma olasılığı var.
08:17
There will come a day
140
497000
2000
Bir gün gelecek
08:19
when you can have hundreds of thousands of tests done, very cheaply,
141
499000
4000
eğer öğrenmek istiyorsanız, yüzlerce testi, çok ucuza yapabileceksiniz.
08:23
if you want to know. You can learn about your own mosaic.
142
503000
5000
Kendi mozayiğiniz hakkında bilgi sahibi olabileceksiniz.
08:28
Here's another technology that's approaching a critical price.
143
508000
3000
İşte burada kritik fiyata ulaşmakta olan bir başka teknoloji var.
08:31
This is a fascinating research from WHO that shows the effect
144
511000
4000
Anti-HIV ilaç bileşikleri ve karışımları üzerinde genetik ilaçların
08:35
of generic drugs on anti-retroviral drug compounds and cocktails.
145
515000
7000
etkisi üzerine DSÖ (WHO) tarafından etkileyici bir çalışma yapıldı.
08:42
In January 2000, the price was 10,000 dollars, or 27 dollars a day.
146
522000
6000
Ocak 2000'de, fiyatı 10000 dolardı veya gün başına 27 dolar.
08:48
The generics came in, first in Brazil and elsewhere,
147
528000
3000
İlk olarak Brezilya'da ve diğer bazı yerlerde, genetik işin içine girdi
08:51
and the effect was just dramatic on pricing.
148
531000
4000
ve fiyata olan etkisi dramatik oldu.
08:55
Today it's less than 50 cents a day.
149
535000
5000
Bugün gün başına 50 sentten daha ucuz.
09:00
And what's interesting is if you look at the price elasticity,
150
540000
5000
Ve ilginç olan, eğer fiyat esnekliğine bakarsanız,
09:05
if you look at the correlation between these two,
151
545000
3000
bu ikisi arasındaki bağlantıya bakarsanız,
09:08
as the anti-retrovirals come down, the number of people you can treat
152
548000
3000
anti-HIVler düştükçe, tedavi edebildiğiniz insan sayısı da
09:11
goes radically up. And the Clinton Foundation and WHO
153
551000
6000
hızla artmakta. Ve Clinton Vakfı ile DSÖ
09:17
believe that they can treat three million people worldwide by 2005 --
154
557000
4000
2005 gibi - iki milyonu sahara altı Afrika'da olmak üzere - dünya çapında üç milyon insanı
09:21
two million in sub-Saharan Africa.
155
561000
2000
tedavi edebileceğini düşünüyor.
09:23
And the falling price of drugs has a lot to do with that.
156
563000
3000
Ve düşen ilaç fiyatlarının buna etkisi çok fazla.
09:26
Linux is another good example.
157
566000
2000
Linux diğer bir iyi örnek.
09:28
Now we've switched to critical mass.
158
568000
2000
Şimdi kritik kitleye geçmiş bulunuyoruz.
09:30
These are now technologies that are hitting critical mass.
159
570000
2000
Bu teknolojiler artık kritik kitleleri vuran teknolojiler.
09:32
If you look here, here's Linux in red, and it's hit 20 percent.
160
572000
6000
Buraya bakarsanız, kırmızı olarak görünen Linux ve yüzde 20'yi buldu.
09:38
Interestingly, it's done a crossover before,
161
578000
2000
İlginç olanı, daha önce başkalarını geçti,
09:40
but not the crossovers that matter.
162
580000
2000
ama bu kadar önemli olmayan rakiplerdi.
09:42
The crossover that's going to matter is the one with the blue.
163
582000
3000
Önem arzedecek olan nokta mavi ile gösterilen çizgi.
09:45
But you can look and see the direction those lines are going,
164
585000
2000
Ama bu çizgilerin gidişatını görüyorsunuz.
09:47
you can see that at the 20 percent, it's now taken seriously.
165
587000
3000
Gördüğünüz gibi yüzde 20'de ve artık ciddiye alınıyor.
09:50
It's not just for the geeks any more.
166
590000
4000
Artık sadece inekler için değil.
09:54
That is, I imagine, what people in Redmond
167
594000
2000
Bu, düşünüyorum ki, Redmond'taki insanların
09:56
wake up in the middle of the night thinking about.
168
596000
2000
gecenin bir yarısı kalkıp düşündükleri şey.
09:58
(Laughter)
169
598000
2000
(Gülüşmeler)
10:00
Another technology that we see all around us out here is hybrid cars.
170
600000
4000
Çevremizde gördüğümüz bir başka teknoloji de hibrid arabalar.
10:04
I don't know whether anybody has a Prius 2004, but they're fantastic.
171
604000
3000
Birinizin Prius 2004'ü var mıdır bilmiyorum, ama onlar harika.
10:07
And if you look at the trends here, by about 2008 --
172
607000
4000
Ve eğer buradaki trendlere bakarsanız, 2008 gibi -
10:11
and I don't think this is a crazy forecast --
173
611000
2000
ve bunun çılgın bir öngörü olduğunu düşünmüyorum -
10:13
they'll be two percent of auto sales.
174
613000
2000
otomotiv satışlarının yüzde ikisi bunlar olacak.
10:15
Two percent isn't 20 percent, but in the car business,
175
615000
3000
Yüzde iki yüzde 20 değil tabi, ama yavaş hareket eden
10:18
which is slow moving, that's huge; that's arrival.
176
618000
6000
araba endüstrisinde bu rakam büyük; geliyor.
10:24
At two percent, you start seeing them on the roads everywhere.
177
624000
3000
Yüzde ikide onları heryerde yollarda görmeye başlarsınız.
10:27
And what's interesting about the hybrids taking off
178
627000
4000
Ve hibridlerin yükselişi ile ilgili olarak ilginç olan
10:31
is you've now introduced electric motors to the automobile industry.
179
631000
4000
araba endüstrisine elektrik motorlarını tanıtmış olmanız.
10:35
It's the first radical change in automobile technology in 100 years.
180
635000
4000
Bu, 100 yıl içinde, araba teknolojisinde görülen ilk büyük değişim.
10:39
And once you have electric motors, you can do anything:
181
639000
3000
Bir kere elektrik motorunuz olduğunda, istediğiniz herşeyi yapabilirsiniz:
10:42
you can change the structure of the car in any way you want.
182
642000
3000
arabanın yapısını istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz.
10:45
You can have regenerative braking; you can have drive-by-wire;
183
645000
3000
fren yaparken şarj etme, kabloyla sürme,
10:48
you can have replaceable body shapes --
184
648000
2000
değiştirilebilir gövde parçaları gibi şeylere sahip olabilirsiniz -
10:50
it's a little thing that starts with a hybrid,
185
650000
2000
hibridle başlayan ufak bir değişiklik bu,
10:52
but it can lead to a whole new era of the car.
186
652000
3000
ama tamamen yeni bir araba çağına sebep olabilir.
10:55
Voice Over IP is something you may have heard something about.
187
655000
3000
IP üzerinden ses (VoIP) hakkında birşeyler duymuş olabileceğiniz bir konu.
10:58
Again, it's kind of coming out of nowhere;
188
658000
1000
Bu da diğerleri gibi yokluktan gelen bir şey,
10:59
it's a little hard to use right now.
189
659000
2000
şu anda kullanmak biraz zor.
11:01
There's a company created by the Kazaa founders called Skype.
190
661000
4000
Skype adında, Kazaa'nın kurucuları tarafından kurulmuş olan bir şirket var.
11:05
Look at these numbers. They launched it in August of last year;
191
665000
3000
Sayılara bakın. Geçen yıl ağustosta açıldılar;
11:08
they already have nearly four million registered users --
192
668000
5000
şimdiden neredeyse dört milyon kayıtlı kullanıcıları var -
11:13
that's critical mass.
193
673000
3000
bu kritik kitle.
11:16
And the same thing's happening on the carrier side.
194
676000
3000
Ve taşıyıcı şirket tarafında olan da aynı şey.
11:19
You're looking at IP taking over from some of the traditional
195
679000
4000
IP'nin bazı geleneksel telekom standartlarından öne çıktığını görüyorsunuz.
11:23
telecom standards. This is a tipping point --
196
683000
4000
Bu bir kıvılcım noktası -
11:27
if Malcolm's here, forgive me -- and it's going to change the economics,
197
687000
4000
eğer Malcolm buradaysa beni affetsin - ve ekonomiyi değiştirecek,
11:31
and the speed, and the players in the industry.
198
691000
4000
ve hızı, endüstrideki oyuncuları;
11:35
It's going to look a little bit like that.
199
695000
6000
Buradaki gibi görünecek.
11:41
And finally, free. Free is really, really interesting.
200
701000
6000
Ve sonunda bedava. Bedava gerçekten ilginç bir şey.
11:47
Free is something that comes with digital, because
201
707000
6000
Bedava sayısal olan birşeyle birlikte geliyor, çünkü
11:53
the reproduction costs are essentially free. It comes with IP,
202
713000
6000
yeniden üretme maliyetleri neredeyse sıfır. IP ile geliyor,
11:59
because it's such an efficient protocol. It comes with fiber optics,
203
719000
3000
çünkü o bu kadar verimli bir protokol. Fiber-optikle birlikte geliyor,
12:02
because there's so much bandwidth.
204
722000
1000
çünkü orada bu kadar çok bantgenişliği var.
12:03
Free is really, you know, the gift of Silicon Valley to the world.
205
723000
5000
Bedava, biliyorsunuz, Silikon Vadisinin dünyaya bir hediyesi.
12:08
It's an economic force; it's a technical force.
206
728000
3000
O ekonomik bir kuvvet, o teknik bir kuvvet.
12:11
It's a deflationary force, if not handled right.
207
731000
4000
O, doğru kullanılmadığında deflasyona neden olan bir kuvvet.
12:15
It is abundance, as opposed to scarcity.
208
735000
3000
O kıtlığa karşılık bolluk.
12:18
Free is probably the most interesting thing.
209
738000
2000
Bedava muhtemelen en ilginç şey.
12:20
And here you have just the number of songs
210
740000
3000
Ve burada sabit diskte saklayabileceğiniz
12:23
that can be stored on a hard drive.
211
743000
2000
şarkı sayısını görüyorsunuz.
12:25
You know, there could be a film's [unclear] there,
212
745000
4000
Tahmin edeceğiniz gibi bunlar filmlerin sayısı da olabilirdi,
12:29
but it's basically, every song ever made could be stored
213
749000
3000
ama önemli olan yapılmış olan her şarkının
12:32
on 400 dollars worth of storage by 2008. It takes that entire element,
214
752000
7000
2008'de 400 dolar değerinde bir sabit diskte saklanabileceği. Bu,
12:39
the physical element, of songs off the table.
215
759000
4000
şarkıların fiziksel boyutunu ortadan kaldırıyor.
12:43
And you've seen the numbers.
216
763000
1000
Ve sayıları gördünüz.
12:44
I mean, you know, the music industry is imploding
217
764000
4000
Demek istediğim, biliyorsunuz, müzik endüstrisi
12:48
in front of our very eyes, and Hollywood's worried as well.
218
768000
3000
gözümüzün önünde eriyor ve Hollywood da endişeli.
12:51
They're facing a force that they haven't faced before.
219
771000
5000
Daha önce hiç karşılaşmadıkları bir güçle karşı karşıyalar.
12:56
And their response is draconian, and not necessarily
220
776000
7000
Ve verdikleri cevap zalimce, ve onları
13:03
the one that's going to get them out of this.
221
783000
4000
bundan kurtaracak olan cevap değil.
13:07
And finally, I'll give you one last example of free --
222
787000
3000
Ve son olarak, size bedavanın son bir örneğini vereceğim -
13:10
perhaps the most powerful of all. I mentioned fiber optics --
223
790000
3000
belki de en güçlüsünü. Fiber optikten bahsetmiştim:
13:13
their abundance tends to make things free.
224
793000
2000
bunların bolluğu eşyaları bedava yapıyor.
13:15
This is the price of a phone call to India per minute.
225
795000
4000
Bu, Hindistan'ı aramanın dakika bazında fiyatı.
13:19
And what's interesting is that it was just 1990
226
799000
3000
Ve ilginç olan bu fiyat dakika başına iki dolardan fazlayken
13:22
when it was more than two dollars a minute.
227
802000
3000
sadece 1990 yılıydı.
13:25
India had, still has, a regulated phone system and so did we.
228
805000
8000
Hindistan hala bizimki gibi düzenlenmiş bir telefon sistemine sahip.
13:33
It was surprisingly non-innovative, moved very slowly,
229
813000
5000
Bu şaşırtıcı derecede yenilikdışı idi, yavaş hareket ediyordu,
13:38
but then there was just so much fiber out there,
230
818000
3000
ama bir anda ortalık fiber ile doldu,
13:41
you couldn't hold back, and look how quickly the price fell.
231
821000
4000
tutamazdınız, ve bakın fiyatlar nasıl çabuk düştü.
13:45
It's seven cents a minute, in many cases.
232
825000
4000
Birçok durumda dakika başına yedi sent.
13:49
And the consequence of cheap phone calling, free phone calling,
233
829000
5000
Ve Hindistan'la ucuz telefon görüşmesinin sonucu olarak, bedava konuşmanın sonucu olarak,
13:54
to India, is the pissed-off programmer, is the outsourcing.
234
834000
5000
kızgın programcı, dış kaynak kullanımı.
13:59
It is probably one of the most dramatic shifts in globalization
235
839000
4000
Küreselleşmenin, muhtemelen en dramatik değişimlerinden biri,
14:03
and one of the most powerful economic tools
236
843000
3000
ve bugün dünyamızda gördüğümüz
14:06
that we're seeing in our world today.
237
846000
1000
en güçlü ekonomik araçlardan biri.
14:07
The force of India, and then China, and any other country
238
847000
5000
Hindistan'ın gücü, ve Çin'in, ve bizim pazarlarımızla iletişim kurabilen
14:12
that can contact our markets
239
852000
2000
ve bizim şirketlerimizle çalışabilen
14:14
and will work with our companies -- because the communications are free --
240
854000
5000
diğer herhangi bir ülkenin - çünkü iletişim bedava -
14:19
is just beginning to be felt.
241
859000
2000
gücü hissedilmeye başlandı.
14:21
And I think that's probably one
242
861000
1000
Ve düşünüyorum ki bu muhtemelen
14:22
of the most important technology trends that we're looking at today.
243
862000
2000
bugün gördüğümüz en önemli teknoloji trendlerinden biri.
14:24
Thank you.
244
864000
2000
Teşekkür ederim.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7