What happened when we paired up thousands of strangers to talk politics | Jochen Wegner

54,488 views ・ 2019-09-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gözde Alpçetin Gözden geçirme: Nevaz Mescioğlu
00:12
Now, this is Joanna.
0
12639
1773
Bu, Joanna.
00:14
Joanna works at a university in Poland.
1
14436
3542
Joanna, Polonya'da bir üniversitede çalışıyor.
00:18
And one Saturday morning at 3am,
2
18002
2925
Bir cumartesi sabahı saat 3'te kalktı,
00:20
she got up, packed her rucksack
3
20951
2320
sırt çantasını topladı
00:23
and traveled more than a thousand kilometers,
4
23295
2749
ve bin kilometreden fazla yol aldı,
00:26
only to have a political argument
5
26068
2432
sadece bir yabancıyla siyasi bir tartışma yapmak için.
00:28
with a stranger.
6
28524
1740
00:31
His name is Christof, and he's a customer manager from Germany.
7
31375
3617
Adı Christof ve Almanya'da bir müşteri yöneticisi.
00:35
And the two had never met before.
8
35016
1579
İkisi daha önce hiç tanışmadılar.
00:36
They only knew that they were totally at odds over European politics,
9
36619
4714
Sadece Avrupa siyaseti, göçmenlik veya Rusya'yla ilişkiler hakkında,
00:41
over migration, or the relationship to Russia or whatever.
10
41357
3394
ne olursa olsun tamamen karşıt görüşte olduklarını biliyorlardı.
00:45
And they were arguing for almost one day.
11
45289
3115
Neredeyse bir gün boyunca tartıştılar.
00:49
And after that, Joanna sent me a somewhat irritating email.
12
49227
5479
Daha sonra Joanna bana bir parça sinir bozucu bir e-posta yolladı.
00:56
"That was really cool, and I enjoyed every single minute of it!"
13
56088
4184
"Bu gerçekten çok iyiydi, her bir dakikasından zevk aldım!"
01:00
(Laughter)
14
60296
1388
(Gülüşmeler)
01:01
So these are Tom from the UK and Nils from Germany.
15
61708
4959
Bunlar da Birleşik Krallık'tan Tom ve Almanya'dan Nils.
01:06
They also were strangers,
16
66691
1647
Onlar da birbirine yabancıydı
01:08
and they are both supporters of their local football team,
17
68362
2995
ve ikisi de kendi yerel futbol takımlarının destekçileriydi,
01:11
as you may imagine, Borussia Dortmund and Tottenham Hotspurs.
18
71381
5146
tahmin edebileceğiniz üzere Borussia Dortmund ve Tottenham Hotspurs.
01:16
And so they met on the very spot where football roots were invented,
19
76551
3192
Futbolun kökenlerinin icat edildiği Cambridge'teki bir sahada,
01:19
on some field in Cambridge.
20
79767
2317
tam bu noktada tanıştılar.
01:22
And they didn't argue about football,
21
82108
2054
Futbol üzerine değil,
01:24
but about Brexit.
22
84186
1881
Brexit üzerine tartıştılar.
01:26
And after talking for many hours about this contentious topic,
23
86781
4605
Bu çekişmeli konu hakkında birkaç saat tartıştıktan sonra
01:31
they also sent a rather unexpected email.
24
91410
3989
onlar da oldukça beklenmedik bir e-posta yolladılar.
01:35
"It was delightful, and we both enjoyed it very much."
25
95423
4457
"Pek hoştu ve ikimiz de çok zevk aldık."
01:39
(Laughter)
26
99904
1235
(Gülüşmeler)
01:41
So in spring 2019,
27
101163
5692
Bu yüzden 2019 ilkbaharında
01:46
more than 17,000 Europeans from 33 countries
28
106879
5354
33 ülkeden 17 binden fazla Avrupalı
01:52
signed up to have a political argument.
29
112257
2941
siyasi bir tartışma yapmak için kaydoldu.
01:55
Thousands crossed their borders to meet a stranger with a different opinion,
30
115792
4602
Binlercesi, farklı düşünen bir yabancıyla buluşmak için sınırları aştılar
02:00
and they were all part of a project called "Europe Talks."
31
120418
4400
ve hepsi "Avrupa Tartışıyor" adında bir projenin parçasıydı.
02:05
Now, talking about politics amongst people with different opinions
32
125778
4110
Farklı düşünceleri olan insanlar arasında siyaset konuşmak
02:09
has become really difficult,
33
129912
2792
gerçekten zor bir hâle geldi,
02:12
not only in Europe.
34
132728
1419
sadece Avrupa'da da değil.
02:14
Families are splitting, friends no longer talk to each other.
35
134171
3559
Aileler bölünüyor, arkadaşlar artık birbirleriyle konuşmuyor.
02:17
We stay in our bubbles.
36
137754
1508
Kendi baloncuklarımızda kalıyoruz.
02:19
And these so-called filter bubbles are amplified by social media,
37
139742
4805
Bu sözde filtre balonu sosyal medya tarafından sağlamlaşıyor
02:24
but they are not, in the core, a digital product.
38
144571
3647
ama temelde dijital bir ürün değiller.
02:28
The filter bubble has always been there.
39
148242
2375
Filtre balonu her zaman vardı.
02:30
It's in our minds.
40
150641
2298
Zihinlerimizdeydi.
02:32
As many studies repeatedly have shown,
41
152963
3414
Birçok araştırmanın da defalarca gösterdiği gibi
02:36
we, for example, ignore effects that contradict our convictions.
42
156401
6271
biz, örneğin, kendi görüşlerimizle çelişen şeyleri görmezden geliyoruz.
02:42
So correcting fake news is definitely necessary,
43
162696
3667
Bu yüzden yalan haberleri düzeltmek kesinlikle gerekli
02:46
but it's not sufficient to get a divided society
44
166387
3869
ancak bölünmüş bir toplumun
kendini etraflıca düşünmesini sağlamak için yeterli değil.
02:50
to rethink itself.
45
170280
1482
02:52
Fortunately, according to at least some research,
46
172730
3281
Neyse ki en azında bir araştırmaya göre
02:56
there may be a simple way to get a new perspective:
47
176035
3731
yeni bir bakış açısı kazanmanın basit bir yolu olabilir:
02:59
a personal one-on-one discussion
48
179790
3092
Sizin düşüncenize sahip olmayan biriyle yüz yüze kişisel bir tartışma yapmak.
03:02
with someone who doesn't have your opinion.
49
182906
3105
03:06
It enables you to see the world in a new way,
50
186891
3456
Dünyayı yeni bir şekilde,
03:10
through someone else's eyes.
51
190371
2983
başkasının gözlerinden görmenizi sağlıyor.
03:14
Now, I'm the editor of "ZEIT ONLINE,"
52
194824
3299
Almanya'daki en büyük dijital haber ajanslarından biri olan
03:18
one of the major digital news organizations in Germany.
53
198147
4043
"ZEIT ONLINE"ın editörüyüm.
03:22
And we started what became "Europe Talks" as a really modest editorial exercise.
54
202214
5668
"Avrupa Tartışıyor" hâline gelen şeye
aslında mütevazı bir başmakale egzersizi olarak başladık.
03:28
As many journalists,
55
208392
1511
Birçok gazeteci gibi
03:29
we were impressed by Trump and by Brexit,
56
209927
3691
biz de Trump ve Brexit'ten etkilenmiştik
03:33
and Germany was getting divided, too, especially over the issue of migration.
57
213642
4612
ve Almanya da özellikle göç sorunundan dolayı bölünüyordu.
03:38
So the arrival of more than a million refugees in 2015 and 2016
58
218278
5219
2015 ve 2016 yıllarında bir milyondan fazla mültecinin gelişi
03:43
dominated somewhat the debate.
59
223521
2574
bir şekilde tartışmalara neden olmuştu.
03:46
And when we were thinking about our own upcoming election in 2017,
60
226119
4900
2017'deki yaklaşan kendi seçimimizi düşündüğümüzde ise
03:51
we definitely knew that we had to reinvent the way we were dealing with politics.
61
231043
5209
siyaseti ele alış şeklimizi kesinlikle değiştirmemiz gerektiğini biliyorduk.
03:56
So digital nerds that we are,
62
236920
2916
Dijital birer inek olduğumuzdan dolayı
03:59
we came up with obviously many very strange digital product ideas,
63
239860
5654
birçok oldukça garip dijital ürün fikirleri bulduk,
04:06
one of them being a Tinder for politics --
64
246466
3166
bir tanesi siyaset için olan bir Tinder yaratmaktı --
04:09
(Laughter)
65
249656
2271
(Gülüşmeler)
04:11
a dating platform for political opposites,
66
251951
4768
siyasi karşıtlıkları olanlar için bir çöpçatanlık platformu,
04:16
a tool that could help get people together with different opinions.
67
256743
3720
farklı düşünen insanları bir araya getirmeye yardımcı olacak bir araç.
04:20
And we decided to test it
68
260913
2180
Denemeye karar verdik
04:23
and launched what techies would call a "minimum viable product."
69
263117
4764
ve teknoloji kurtlarının "uygulanabilir asgari ürün" dediği şeyi çıkardık.
04:27
So it was really simple.
70
267905
1711
Gerçekten basitti.
04:29
We called it "Deutschland spricht" -- "Germany Talks" --
71
269969
3950
"Deutschland spricht" yani "Almanya Tartışıyor" olarak adlandırdık
04:33
and we started with that in May 2017.
72
273943
5288
ve bunu 2017 Mayıs'ında yapmaya başladık.
04:39
And it was really simple.
73
279930
2585
Gerçekten basitti.
04:42
We used mainly Google Forms,
74
282539
2540
Ağırlıklı olarak buradaki herkesin
04:45
a tool that each and every one of us here can use to make surveys online.
75
285103
5429
çevrim içi anketler yapmak için kullandığı bir araç olan Google Formları kullandık.
04:51
And everywhere in our content, we embedded simple questions like this:
76
291032
5110
İçeriğimizdeki her şeyde bunun gibi basit sorular sorduk:
04:56
"Did Germany take in too many refugees?"
77
296166
3968
"Almanya çok fazla mülteci aldı mı?"
05:00
You click yes or no.
78
300158
1815
Evet veya hayıra tıklıyorsunuz.
05:02
We asked you more questions, like, "Does the West treat Russia fairly?"
79
302475
4675
Bunlar gibi daha fazla sorular sorduk: "Batı, Rusya'ya adil davranıyor mu?"
05:07
or, "Should gay couples be allowed to marry?"
80
307174
2863
veya "Eşcinsel çiftlerin evlenmesine izin verilmeli mi?"
05:10
And if you answered all these questions, we asked one more question:
81
310061
3240
Eğer tüm bu sorulara cevap verdiyseniz size bir soru daha soruyorduk:
05:13
"Hey, would you like to meet a neighbor who totally disagrees with you?"
82
313325
4503
"Sizinle aynı fikirde olmayan bir komşunuzla buluşmak ister misiniz?"
05:17
(Laughter)
83
317852
2094
(Gülüşmeler)
05:20
So this was a really simple experiment with no budget whatsoever.
84
320574
5008
Bu, herhangi bir bütçesi olmayan basit bir deneydi sadece.
05:25
We expected some hundred-ish people to register,
85
325606
4528
100 kadar insanın kayıt olmasını bekliyorduk
05:30
and we planned to match them by hand, the pairs.
86
330158
3356
ve onları elle, çiftler halinde eşleştirmeyi planlamıştık.
05:34
And after one day, 1,000 people had registered.
87
334340
5302
Bir gün sonra 1000 kişi kayıt oldu.
05:39
And after some weeks, 12,000 Germans had signed up
88
339666
4981
Birkaç hafta sonra ise farklı düşünen biriyle buluşmak için
05:44
to meet someone else with a different opinion.
89
344671
2494
12 bin Alman kayıt oldu.
05:47
So we had a problem.
90
347189
1471
Bu yüzden bir sorunumuz vardı.
05:48
(Laughter)
91
348684
2130
(Gülüşmeler)
05:50
We hacked a quick and dirty algorithm
92
350838
2859
Mükemmel Tinder eşleşmelerini bulacak hızlı bir algoritma oluşturduk,
05:53
that would find the perfect Tinder matches,
93
353721
3089
05:56
like people living as close as possible having answered the questions
94
356834
4482
soruları olabildiğince farklı cevaplayan
ve olabildiğince yakın yaşayan insanlar gibi.
06:01
as differently as possible.
95
361340
1983
06:04
We introduced them via email.
96
364312
2654
E-posta aracılığıyla onları tanıştırdık.
06:07
And, as you may imagine, we had many concerns.
97
367767
3735
Tahmin edebileceğiniz üzere birçok endişemiz vardı.
06:12
Maybe no one would show up in real life.
98
372359
3573
Gerçek hayatta kimse buluşmaya gelmeyebilirdi.
06:16
Maybe all the discussions in real life would be awful.
99
376638
4299
Gerçek hayatta tüm tartışmalar berbat olabilirdi
06:21
Or maybe we had an axe murderer in our database.
100
381575
2937
veya veri tabanımızda baltalı bir katilimiz olabilirdi.
06:24
(Laughter)
101
384536
1410
(Gülüşmeler)
06:26
But then, on a Sunday in June 2017,
102
386969
4670
Fakat 2017 Haziran'ının bir pazar gününde
06:31
something beautiful happened.
103
391663
1838
çok güzel bir şey oldu.
06:34
Thousands of Germans met in pairs and talked about politics peacefully.
104
394626
5645
Binlerce Alman çiftler hâlinde buluştu
ve olaysız bir şekilde siyaset hakkında tartıştılar.
06:40
Like Anno.
105
400823
1191
Anno gibi.
06:42
He's a former policeman who's against -- or was against -- gay marriage,
106
402038
4811
Anno, eşcinsel evliliğe karşı, veya eskiden karşı olan, eski bir polis
06:46
and Anne, she's an engineer who lives in a domestic partnership
107
406873
3763
ve Anne, başka bir kadınla birlikte yaşayan bir mühendis.
06:50
with another woman.
108
410660
1380
06:52
And they were talking for hours about all the topics
109
412641
2489
Farklı düşüncelere sahip oldukları tüm konular hakkında saatlerce konuştular.
06:55
where they had different opinions.
110
415154
2227
06:57
At one point, Anno told us later,
111
417860
2505
Bir noktada, Anno'nun bize daha sonra söylediği üzere,
07:00
he realized that Anne was hurt by his statements about gay marriage,
112
420389
6298
Anne'nin, eşcinsel evlilik hakkındaki sözlerine kırıldığını fark etmiş
07:06
and he started to question his own assumptions.
113
426711
3048
ve kendi varsayımlarını sorgulamaya başlamış.
07:09
And after talking for three hours,
114
429783
2284
Üç saat boyunca konuştuktan sonra
07:12
Anne invited Anno to her summer party,
115
432091
3415
Anne, Anno'yu yaz partisine davet etmiş
07:15
and today, years later,
116
435530
2194
ve bugün, yıllar sonra,
07:17
they still meet from time to time and are friends.
117
437748
3324
ara sıra buluşuyorlar ve hâlâ arkadaşlar.
07:21
So our algorithm matched, for example, this court bailiff.
118
441096
4296
Algoritmamız, örneğin, bu mahkeme memurlarını eşleştirdi.
07:25
He's also a spokesperson of the right-wing populist party AfD in Germany,
119
445416
6086
O aynı zamanda Almanya'daki sağcı popülist parti AfD'nin sözcüsü
07:31
and this counselor for pregnant women.
120
451526
1866
ve bu avukat ise hamile kadınların sözcüsüydü.
07:33
She used to be an active member of the Green Party.
121
453416
2792
Eskiden Yeşil Parti'nin aktif bir üyesiydi.
07:36
We even matched this professor and his student.
122
456791
4568
Bu profesörle öğrencisini bile eşleştirdik.
07:41
(Laughter)
123
461802
3609
(Gülüşmeler)
07:45
It's an algorithm.
124
465435
1246
Bu, bir algoritma.
07:47
(Laughter)
125
467504
1140
(Gülüşmeler)
07:48
We also matched a father-in-law and his very own daughter-in-law,
126
468668
6336
Ayrıca kayınpederle kendi gelinini eşleştirdik
07:55
because, obviously, they live close by but have really different opinions.
127
475028
4763
çünkü açıkça görülüyor ki yakın yaşıyorlar ama gerçekten farklı düşünceleri var.
07:59
So as a general rule,
128
479815
1569
Dolayısıyla genel bir kural olarak
08:01
we did not observe, record, document the discussions,
129
481408
4389
gözlem yapmadık, kayıt etmedik, tartışmaları belgelendirmedik
08:05
because we didn't want people to perform in any way.
130
485821
3320
çünkü insanların herhangi bir şekilde davranmasını istemedik.
08:09
But I made an exception.
131
489165
2124
Fakat bir istisna yaptım.
08:11
I took part myself.
132
491313
1643
Ben de katıldım.
08:12
And so I met in my trendy Berlin neighborhood called Prenzlauer Berg,
133
492980
5186
Prenzlauer Berg adındaki trendi Berlin semtimde
08:18
I met Mirko.
134
498190
1448
Mirko'yla tanıştım.
08:20
This is me talking to Mirko. Mirko didn't want to be in the picture.
135
500282
3736
Bu, Mirko'yla konuşan ben. Mirko resimde olmak istemedi.
08:24
He's a young plant operator,
136
504042
2195
Genç bir bitki operatörü
08:26
and he looked like all the hipsters in our area,
137
506261
2453
ve sakal ile bir bereyle birlikte
08:28
like with a beard and a beanie.
138
508738
2182
bölgedeki tüm hippiler gibi görünüyordu.
08:30
We were talking for hours, and I found him to be a wonderful person.
139
510944
5454
Saatlerce konuştuk ve onun harika bir insan olduğunu keşfettim.
08:36
And despite the fact that we had really different opinions
140
516422
2788
Çoğu konu hakkında oldukça farklı düşüncelerimiz olmasına rağmen --
08:39
about most of the topics --
141
519234
2336
08:41
maybe with the exception of women's rights,
142
521594
2241
belki kadın hakları dışında,
08:43
where I couldn't comprehend his thoughts --
143
523859
3291
bu konudaki düşüncelerini pek anlayamadım --
08:47
it was really nice.
144
527174
1761
gerçekten hoştu.
08:48
After our discussion, I Googled Mirko.
145
528959
2464
Tartışmamızdan sonra Mirko'yu Google'da aradım
08:52
And I found out that in his teenage years, he used to be a neo-Nazi.
146
532682
5040
ve gençliğinde neo-Nazi olduğunu buldum.
08:59
So I called him and asked,
147
539349
2000
Onu aradım ve sordum:
09:01
"Hey, why didn't you tell me?"
148
541373
1710
"Hey, bana neden söylemedin?"
09:03
And he said, "You know, I didn't tell you because I want to get over it.
149
543107
4336
O da şöyle cevap verdi:
"Bilirsin işte, sana söylemedim çünkü bunu aşmak istiyorum.
09:07
I just don't want to talk about it anymore."
150
547467
3041
Artık bu konu hakkında konuşmak istemiyorum."
09:13
I thought that people with a history like that could never change,
151
553005
6981
Bunun gibi bir geçmişi olan insanların asla değişmeyeceğini düşünürdüm
09:20
and I had to rethink my assumptions,
152
560010
3256
bu yüzden bize binlerce e-posta ve ayrıca selfie gönderen
09:23
as did many of the participants who sent us thousands of emails
153
563290
4446
birçok katılımcının yaptığı gibi
ben de varsayımlarımı tekrardan düşünmek zorunda kaldım.
09:27
and also selfies.
154
567760
2685
09:32
No violence was recorded whatsoever.
155
572535
2342
Herhangi bir şiddet kayıtlara geçmedi.
09:34
(Laughter)
156
574901
1033
(Gülüşmeler)
09:35
And we just don't know if some of the pairs got married.
157
575958
3745
Bazı çiflerin evlenip evlenmediği hakkında bir fikrimiz yok.
09:39
(Laughter)
158
579727
1415
(Gülüşmeler)
09:41
But, at least, we were really excited and wanted to do it again,
159
581166
4912
Fakat en azından gerçekten heyecanlıydık ve tekrardan yapmak istiyorduk,
09:46
especially in version 2.0,
160
586102
2529
özellikle de 2.0 versiyonunu,
09:48
wanted to expand the diversity of the participants,
161
588655
3725
katılımcıların çeşitliliğini genişletmek istedik
09:52
because obviously in the first round, they were mainly our readers.
162
592404
4135
çünkü açıkçası ilk turda katılımcılar çoğunlukla bizim okuyucularımızdı.
09:57
And so we embraced our competition
163
597118
2236
Bu yüzden rekabeti benimsedik
09:59
and asked other media outlets to join.
164
599378
4279
ve diğer basın kuruluşlarının da katılmalarını istedik.
10:03
We coordinated via Slack.
165
603681
2238
Slack aracılığıyla iş birliği yaptık
10:06
And this live collaboration among 11 major German media houses
166
606556
5054
ve 11 ana Alman medya kuruluşları arasındaki bu iş birliği
10:11
was definitely a first in Germany.
167
611634
2175
Almanya'da kesinlikle bir ilkti.
10:13
The numbers more than doubled: 28,000 people applied this time.
168
613833
5754
Sayı iki katını da aştı, bu sefer 28 bin kişi başvurdu
10:19
And the German president --
169
619611
1380
ve Almanya cumhurbaşkanı --
onu burada, resmin tam ortasında görebilirsiniz --
10:21
you see him here in the center of the picture --
170
621015
2324
10:23
became our patron.
171
623363
1571
destekçimiz oldu.
10:24
And so, thousands of Germans met again in the summer of 2018
172
624958
6370
Böylelikle binlerce Alman farklı düşünen başka biriyle konuşmak için
10:31
to talk to someone else with a different opinion.
173
631352
2311
2018 yazında tekrardan buluştu.
10:33
Some of the pairs we invited to Berlin to a special event.
174
633687
3688
Bazı çifleri ise Berlin'e özel bir etkinliğe davet ettik.
10:37
And there, this picture was taken,
175
637399
1961
O etkinlikte, "Almanya Tartışıyor"un en sevdiğim sembolu olan
10:39
until today my favorite symbol for "Germany Talks."
176
639384
4185
bu resim çekilmişti.
10:43
You see Henrik, a bus driver and boxing trainer,
177
643593
3507
Otobüs şoförü ve boks antrenörü Henrik'i
10:47
and Engelbert, the director of a children's help center.
178
647124
4113
ve bir çocuk yardım merkezinin müdürü Engelbert'i görüyorsunuz.
10:51
They answered all of the seven questions we asked differently.
179
651261
3991
Sorduğumuz tüm 7 soruya farklı cevap verdiler.
10:55
They had never met before this day,
180
655704
2710
Daha önce hiç tanışmamışlardı
10:58
and they had a really intensive discussion
181
658438
2172
ve gerçekten de şiddetli bir tartışma yaptılar
11:00
and seemed to get along anyway
182
660634
3355
ve yine de birbirleriyle anlaşıyor gibi görünüyorlardı.
11:04
with each other.
183
664013
1263
11:05
So this time we also wanted to know
184
665877
1959
Bu yüzden bu sefer, tartışmanın katılımcılar üzerinde
11:07
if the discussion would have any impact on the participants.
185
667860
5544
herhangi bir etkisinin olup olmadığını da öğrenmek istedik.
11:13
So we asked researchers to survey the participants.
186
673428
3442
Bu nedenle araştırmacılardan katılımcıları incelemesini istedik.
11:17
And two-thirds of the participants said that they learned something
187
677410
4312
Katılımcıların üçte ikisi
partnerlerinin tutumları hakkında bir şeyler öğrendiğini söyledi.
11:21
about their partner's attitudes.
188
681746
2152
11:23
Sixty percent agreed that their viewpoints converged.
189
683922
4557
Yüzde 60'ı bakış açılarının bir noktada birleştiği görüşündeydi.
11:28
The level of trust in society seemed also higher after the event,
190
688503
4203
Araştırmacılara göre topluma karşı güven seviyesi de
bu etkinlik sonrasında yükselmiş görünüyordu.
11:32
according to the researchers.
191
692730
1602
11:34
Ninety percent said that they enjoyed their discussion.
192
694356
3565
Yüzde 90'ı tartışmadan hoşlandığını söyledi.
11:37
Ten percent said they didn't enjoy their discussion,
193
697945
2956
Yüzde 10'u tartışmadan hoşlanmadığını söyledi,
11:40
eight percent only because, simply, their partner didn't show up.
194
700925
4021
yüzde 8'i, basitçe söylemek gerekirse, partnerleri gelmediği için böyle söyledi.
11:44
(Laughter)
195
704970
1714
(Gülüşmeler)
11:46
After "Germany Talks," we got approached by many international media outlets,
196
706708
4924
"Almanya Tartışıyor"dan sonra birçok uluslararası medya kuruluşu bize ulaştı
11:51
and we decided this time to build a serious and secure platform.
197
711656
5157
ve bu sefer de ciddi ve güvenli bir platform kurmaya karar verdik.
11:57
We called it "My Country Talks."
198
717411
1997
"Ülkem Tartışıyor" olarak adlandırdık.
11:59
And in this short period of time, "My Country Talks" has already been used
199
719813
5165
Bu kısa zamanda, "Ülkem Tartışıyor"
şimdiden bir düzineden fazla yerel ve ulusal etkinlik için kullanıldı,
12:05
for more than a dozen local and national events
200
725002
2871
12:07
like "Het grote gelijk" in Belgium or "Suomi puhuu" in Finland
201
727897
5118
Belçika'da "Het grote gelijk" veya Finlandiya'da "Suomi puhuu"
ve Birleşik Krallık'ta "Britanya Tartışıyor" gibi.
12:13
or "Britain Talks" in the UK.
202
733039
2068
12:15
And as I mentioned at the beginning, we also launched "Europe Talks,"
203
735790
4976
Birleşik Krallık'taki "Financial Times"tan Finlandiya'daki "Helsingin Sanomat"a kadar
12:20
together with 15 international media partners,
204
740790
2274
15 uluslararası medya ortaklığı ile birlikte,
12:23
from the "Financial Times" in the UK to "Helsingin Sanomat" in Finland.
205
743088
6272
başta da bahsettiğim gibi, "Avrupa Tartışıyor"u da çıkardık.
12:29
Thousands of Europeans met with a total stranger
206
749384
2893
Binlerce Avrupalı siyaset hakkında tartışmak için bir yabancıyla buluştu.
12:32
to argue about politics.
207
752301
1776
12:34
So far, we have been approached by more than 150 global media outlets,
208
754688
5480
Şu ana kadar 150'den fazla global medya kuruluşu bize ulaştı
12:40
and maybe someday there will be something like "The World Talks,"
209
760192
3111
ve belki de bir gün yüz binlerce katılımcıyla
12:43
with hundreds of thousands of participants.
210
763327
2568
"Dünya Tartışıyor" gibi bir şey olacak.
12:45
But what matters here are not the numbers,
211
765919
4164
Ancak önemli olan açıkçası rakamlar değil.
12:51
obviously.
212
771070
1347
12:53
What matters here is ...
213
773727
1480
Burada önemli olan
12:55
Whenever two people meet to talk in person for hours
214
775764
4050
iki insanın başka birisi dinlemeden yüz yüze saatlerce konuşmak için buluşup
12:59
without anyone else listening,
215
779838
3195
13:03
they change.
216
783057
1150
değişmeleridir.
13:04
And so do our societies.
217
784706
1579
Toplumumuzun değişmesi de öyle.
13:06
They change little by little, discussion by discussion.
218
786309
3764
Yavaş yavaş, tartışa tartışa değişiyorlar.
13:10
What matters here is that we relearn
219
790097
2992
Burada önemli olan
başka biri dinlemeden
13:13
how to have these face-to-face discussions,
220
793113
3092
bir yabancıyla birlikte
13:16
without anyone else listening,
221
796229
2204
nasıl bu yüz yüze tartışmalarını yapılacağını öğrenmek.
13:18
with a stranger.
222
798457
1270
13:19
Not only with a stranger we are introduced to
223
799751
2647
Sadece siyaset için olan Tinder tarafından tanıştırıldığımız
13:22
by a Tinder for politics,
224
802422
2262
bir yabancıyla birlikte değil,
13:24
but also with a stranger in a pub or in a gym or at a conference.
225
804708
4749
aynı zamanda bir bardaki, bir spor salonundaki
veya bir konferanstaki bir yabancıyla da.
13:30
So please meet someone
226
810259
2012
Bu yüzden lütfen biriyle buluşun
13:32
and have an argument
227
812295
1510
ve tartışın
13:33
and enjoy it very much.
228
813829
1888
ve bundan çok zevk alın.
13:35
Thank you.
229
815741
1272
Teşekkür ederim.
13:37
(Applause)
230
817037
3819
(Alkış)
13:40
Wow!
231
820880
1152
Vay be!
13:42
(Applause)
232
822056
2080
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7