Toni Griffin: A new vision for rebuilding Detroit

Toni Griffin: Detroit'in yeniden inşaası için yeni bir bakış açısı

52,760 views

2013-12-16 ・ TED


New videos

Toni Griffin: A new vision for rebuilding Detroit

Toni Griffin: Detroit'in yeniden inşaası için yeni bir bakış açısı

52,760 views ・ 2013-12-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Zeynep Duygu Tamer Gözden geçirme: güney örnek
00:12
By 2010, Detroit had become the poster child
0
12544
3027
2010'a kadar, Detroit krizde olan bir Amerikan şehrinin
00:15
for an American city in crisis.
1
15571
2141
simgesi haline gelmişti.
00:17
There was a housing collapse,
2
17712
1872
Konutta çöküş yaşanmıştı,
00:19
an auto industry collapse,
3
19584
1958
oto sanayide çöküş yaşanmıştı
00:21
and the population had plummeted by 25 percent
4
21542
2552
ve nüfus 2000 ve 2010 yılları arasında yüzde 25
00:24
between 2000 and 2010,
5
24094
2422
oranında düşmüştü.
00:26
and many people were beginning to write it off,
6
26516
2217
Birçok insan şehri gözden çıkarmaya başlamıştı,
00:28
as it had topped the list of American shrinking cities.
7
28733
3726
Amerika'nın küçülen şehirleri listesinde zirveye geçmişti.
00:32
By 2010, I had also been asked by
8
32459
2387
2010 yılında, Kresge Vakfı ve
00:34
the Kresge Foundation and the city of Detroit
9
34846
2200
Detroit şehri tarafından, şehrin geleceğine yönelik
00:37
to join them in leading a citywide planning process
10
37046
3254
ortak bir vizyon yaratacak şehir çapında bir planlama süreci
00:40
for the city to create a shared vision for its future.
11
40300
3474
yönetme konusunda onlara katılmam istendi.
00:43
I come to this work
12
43774
1471
Bu işe bir mimar ve
00:45
as an architect and an urban planner,
13
45245
1817
şehir planlamacısı olarak geldim
00:47
and I've spent my career working in other contested cities,
14
47062
2606
ve kariyerimi meleketim Şikago gibi
00:49
like Chicago, my hometown;
15
49668
1856
diğer sorunlu şehirlerde çalışarak sürdürüyordum.
00:51
Harlem, which is my current home;
16
51524
2006
Şimdiki yuvam Harlem gibi,
00:53
Washington, D.C.; and Newark, New Jersey.
17
53530
3026
Washington, D.C. ve Newark, New Jersey gibi...
00:56
All of these cities, to me, still had a number
18
56556
2380
Bütün bu şehirler, bana göre, hala
00:58
of unresolved issues related to urban justice,
19
58936
2836
kentsel adalet, eşitlik, katılım ve erişime dair
01:01
issues of equity, inclusion and access.
20
61772
4352
birçok çözülmemiş soruna sahip.
01:06
Now by 2010, as well,
21
66124
2063
Şimdi 2010 yılında da,
01:08
popular design magazines were also beginning
22
68187
2015
popüler tasarım dergileri de Detroit gibi şehirlerle
01:10
to take a closer look at cities like Detroit,
23
70202
2713
yakından ilgilenmeye başlıyorlardı,
01:12
and devoting whole issues to "fixing the city."
24
72915
3637
ve tüm sayılarını "şehri onarmak" konusuna ayırıyorlardı.
01:16
I was asked by a good friend, Fred Bernstein,
25
76552
2376
İyi bir arkadaşım olan Fred Bernstein,
01:18
to do an interview for the October issue
26
78928
1975
Architect dergisinin Ekim sayısı için
01:20
of Architect magazine,
27
80903
1651
bir söyleşi yapmak istedi
01:22
and he and I kind of had a good chuckle
28
82554
1655
ve derginin "Bu planlamacı Detroit'i kurtarabilir mi?"
01:24
when we saw the magazine released with the title,
29
84209
3216
başlığı ile yayınladığını gördüğümüzde,
01:27
"Can This Planner Save Detroit?"
30
87425
2886
ikimiz de güldük.
01:30
So I'm smiling with a little bit of embarrassment right now,
31
90311
2875
Şu an biraz utanarak gülüyorum,
01:33
because obviously, it's completely absurd
32
93186
2407
çünkü tabii ki, planlamaci da olsa tek bir insanın
01:35
that a single person, let alone a planner,
33
95593
1972
bir şehir kurtarabileceği düşüncesi
01:37
could save a city.
34
97565
1458
tamamen saçmalık.
01:39
But I'm also smiling because I thought it represented
35
99023
2501
Ama gülüyorum çünkü mesleğimizin
01:41
a sense of hopefulness that our profession
36
101524
2634
şehrin yaşadığı ağır kriz sonucu nasıl iyileşeceği hakkında
01:44
could play a role in helping the city to think about
37
104158
2918
yardımcı olmada bir rol oynayabileceği
01:47
how it would recover from its severe crisis.
38
107076
4064
konusunda bir umudu temsil ettiğini düşündüm.
01:51
So I'd like to spend a little bit of time this afternoon
39
111140
2272
Bugün, biraz şehri tamir etme sürecimizden,
01:53
and tell you a little bit about our process
40
113412
1681
biraz da Detroit'ten bahsetmek
01:55
for fixing the city, a little bit about Detroit,
41
115093
2676
istiyorum,
01:57
and I want to do that through the voices of Detroiters.
42
117769
3114
Bunu da Detroit halkının sesleri aracılığıyla yapmak istiyorum.
02:00
So we began our process in September of 2010.
43
120883
3068
Sürecimize 2010 Eylül ayında başladık.
02:03
It's just after a special mayoral election,
44
123951
2929
Özel bir belediye başkanlığı seçiminden hemen sonraydı,
02:06
and word has gotten out that there is going to be
45
126880
2041
şehir çapında bir planlama süreci olacağı
02:08
this citywide planning process,
46
128921
1544
haberi yayıldı ve bu, Detroit halkı
02:10
which brings a lot of anxiety and fears
47
130465
2349
tarafından endişe ve korku ile
02:12
among Detroiters.
48
132814
1783
karşılandı.
02:14
We had planned to hold a number of community meetings in rooms like this
49
134602
4240
Planlama sürecini tanıtmak için bunun gibi odalarda birkaç
02:18
to introduce the planning process,
50
138842
2384
halk toplantısı yapmayı planladık.
02:21
and people came out from all over the city,
51
141226
1996
Şehrin her tarafından insanlar geldi,
02:23
including areas that were stable neighborhoods,
52
143222
2851
hem değişmeyen mahallelerden
02:26
as well as areas that were beginning to see
53
146073
1776
hem de çok sayıda boş yer görmeye başlayan
02:27
a lot of vacancy.
54
147849
1994
bölgelerden insanlar.
02:29
And most of our audience was representative
55
149843
2098
Gelenlerin çoğu o dönemde şehrin yüzde 82'isini
02:31
of the 82 percent African-American population
56
151941
2553
oluşturan zenci nüfusu temsil
02:34
in the city at that time.
57
154494
2265
ediyordu.
02:36
So obviously, we have a Q&A portion of our program,
58
156759
3488
Tabii ki, programımızın soru-cevap bölümü vardı
02:40
and people line up to mics to ask questions.
59
160247
2897
ve insanlar soru sormak için mikrofon sırasına geçtiler.
02:43
Many of them step very firmly to the mic,
60
163144
2759
Çoğu kararlı bir şekilde mikrofona geldi,
02:45
put their hands across their chest, and go,
61
165903
2848
ellerini gövdelerine koydu ve şöyle dedi:
02:48
"I know you people are trying to move me out of my house, right?"
62
168751
3479
"Sizin beni evimden atmaya çalıştığınızı biliyorum, öyle değil mi?"
02:52
So that question is really powerful,
63
172230
2319
Bu soru gerçekten anlamlı bir soru
02:54
and it was certainly powerful to us in the moment,
64
174549
3213
ve o anda bizim için buyuk anlam ifade ediyordu.
02:57
when you connect it to the stories
65
177762
2109
Özellikle, bazı Detroitliler'in
02:59
that some Detroiters had,
66
179871
1387
ve Amerikanın Midwest bölgesinde
03:01
and actually a lot of African-Americans'
67
181258
2206
yaşayan zenci ailelerin
03:03
families have had
68
183464
1457
hikayeleriyle
03:04
that are living in Midwestern cities like Detroit.
69
184921
3731
bağlantı kurduğunuzda.
03:08
Many of them told us the stories about
70
188652
2335
Birçoğu bize evlerini
03:10
how they came to own their home
71
190987
1460
nasıl satın aldıklarının hikayeleriyle geldiler
03:12
through their grandparents or great-grandparents,
72
192447
2164
ataları kırsal güneyden
03:14
who were one of 1.6 million people who migrated
73
194611
2874
endüstriyel kuzeye
03:17
from the rural South to the industrial North,
74
197485
2693
göçen 1,6 milyon kişi arasındaydı
03:20
as depicted in this painting by Jacob Lawrence,
75
200178
2348
tıpkı Jacob Lawrance'ın
03:22
"The Great Migration."
76
202526
1626
"Büyük Göç" tablosundaki gibi.
03:24
They came to Detroit for a better way of life.
77
204152
3243
Detroit'e daha iyi bir yaşam için geldiler.
03:27
Many found work in the automobile industry,
78
207395
2604
Birçoğu Ford Motoları'nda, yani otomobil sanayisinde iş buldu,
03:29
the Ford Motor Company, as depicted in this mural
79
209999
2401
Detroit Sanat Enstitüsü'nde sergilenen
03:32
by Diego Rivera in the Detroit Institute of Art.
80
212400
4055
Diego Rivera tarafından yapılan bu duvar resmindeki gibi.
03:36
The fruits of their labors would afford them a home,
81
216455
2975
Emeklerinin karşılığını ev olarak aldılar,
03:39
for many the first piece of property that they would ever know,
82
219430
2881
birçoğu için bunlar sahip oldukları ilk şeylerdi.
03:42
and a community with other first-time
83
222311
1863
Emeklerinin bir diğer karşılığı ise
03:44
African-American home buyers.
84
224174
2129
diğer zenci ev sahiplerinden oluşan bir topluluk oldu.
03:46
The first couple of decades of their life in the North
85
226303
2380
Kuzeydeki yaşamlarının ilk birkaç onyılı
03:48
is quite well, up until about 1950,
86
228683
3044
iyi gitti, taa ki 1950'de şehrin en yüksek
03:51
which coincides with the city's peak population
87
231727
2608
nüfusu olan 1,8 milyon kişiye
03:54
at 1.8 million people.
88
234335
2307
ulaşana kadar.
03:56
Now it's at this time that Detroit begins to see
89
236642
2378
Bu yıllarda Detroit ikinci bir tür göç
03:59
a second kind of migration,
90
239020
2218
görmeye başladı,
04:01
a migration to the suburbs.
91
241238
2333
şehir dışındaki kasabalara göçe.
04:03
Between 1950 and 2000,
92
243571
2837
1950 ve 2000 yılları arasnda
04:06
the region grows by 30 percent.
93
246408
2935
bölge yüzde 30 oranında büyüdü.
04:09
But this time, the migration leaves
94
249343
1899
Ama bu sefer, göç zenci Amerikalılar'ı
04:11
African-Americans in place,
95
251242
2105
oldukları yerde bıraktı,
04:13
as families and businesses flee the city,
96
253347
2946
aileler ve işletmeler ise şehirden kaçarak
04:16
leaving the city pretty desolate of people
97
256293
2362
şehri, hem insandan hem de işten yoksun
04:18
as well as jobs.
98
258655
1754
bir halde bıraktı.
04:20
During that same period, between 1950 and 2000, 2010,
99
260409
4800
Aynı dönemde, yani 1950 ve 2000, 2010 yılları arasında
04:25
the city loses 60 percent of its population,
100
265209
2865
şehir nüfusunun yüzde 60'ini kaybetti
04:28
and today it hovers at above 700,000.
101
268074
3924
ve nüfus bugün 700.000 civarında.
04:31
The audience members who come and talk to us that night
102
271998
2486
O gece gelen ve bizimle konuşan insanlar
04:34
tell us the stories of what it's like to live in a city
103
274484
2785
böyle tükenmiş nüfuslu bir şehirde yaşamanın
04:37
with such depleted population.
104
277269
2717
nasıl bir şey olduğuna dair hikayeler anlattılar.
04:39
Many tell us that they're one of only a few homes
105
279986
2350
Birçoğu yaşadıkları caddedeki boş olmayan birkaç
04:42
on their block that are occupied,
106
282336
2543
evden birinde yaşadıklarını
04:44
and that they can see several abandoned homes
107
284879
2607
ve verandalarında otudukları yerden birkaç terk edilmiş ev
04:47
from where they sit on their porches.
108
287486
2247
görebildiklerini söylediler.
04:49
Citywide, there are 80,000 vacant homes.
109
289733
4339
Şehir çapında, 80.000 boş ev var.
04:54
They can also see vacant property.
110
294072
3015
Boş evleri de görebiliyorlar.
04:57
They're beginning to see illegal activities
111
297087
1857
Bu evlerde yasadışı çöp yığma gibi
04:58
on these properties, like illegal dumping,
112
298944
2224
yasadışı aktiviteler görmeye başlıyorlar,
05:01
and they know that because the city has lost so much population,
113
301168
4305
ve biliyorlar ki, şehrin çok nüfus kaybetmiş olduğundan
05:05
their costs for water, electricity, gas are rising,
114
305473
5167
şu, elektrik ve gaz masrafları yükseliyor,
05:10
because there are not enough people to pay property taxes
115
310640
2832
çünkü ihtiyaçları oldukları hizmetleri finanse eden
05:13
to help support the services that they need.
116
313482
3334
konut vergisini ödeyecek yeterince insan yok
05:16
Citywide, there are about 100,000 vacant parcels.
117
316816
4253
Şehir çapında, yaklaşık 100.000 boş parsel var.
05:21
Now, to quickly give you all a sense of a scale,
118
321073
1994
Bu sorunun boyutunu anlamak adına,
05:23
because I know that sounds like a big number,
119
323067
1350
biliyorum bu size büyük bir sayı gibi geliyor
05:24
but I don't think you quite understand until you look at the city map.
120
324417
2538
ama şehir haritasına bakmadan, durumu tam olarak anladığınızı zannetmiyorum.
05:26
So the city is 139 square miles.
121
326955
2706
Şehir 360 km kare büyüklüğünde.
05:29
You can fit Boston, San Francisco,
122
329661
2046
Sınırları içine Boston, San Fransisco,
05:31
and the island of Manhattan
123
331707
1560
ve Manhattan adasını
05:33
within its footprint.
124
333267
1676
sığdırabilirsiniz.
05:34
So if we take all of that vacant and abandoned property
125
334943
2390
Tüm boş ve terk edilmiş emlağı alırsak
05:37
and we smush it together,
126
337333
2196
ve biraraya getirirsek,
05:39
it looks like about 20 square miles,
127
339529
1836
yaklaşık 50 km kare gibi görünür
05:41
and that's roughly equivalent to the size
128
341365
1968
ve bu aşağı yukarı şu anda üzerinde bulunduğumuz
05:43
of the island we're sitting on today, Manhattan,
129
343333
1707
56 km karelik Manhattan adasının boyutu ile
05:45
at 22 square miles.
130
345040
1450
eşdeğer.
05:46
So it's a lot of vacancy.
131
346490
3600
Yani boş alan çok.
05:50
Now some of our audience members
132
350090
2176
Bazı izleyicilerimiz
05:52
also tell us about some of the positive things
133
352266
2118
topluluklarında olan
05:54
that are happening in their communities,
134
354384
2045
olumlu gelişmelerden de bahsediyorlar,
05:56
and many of them are banding together
135
356429
1587
bir kısmı bir araya gelerek boş arsaları
05:58
to take control of some of the vacant lots,
136
358016
2106
sebze meyve yetiştirdikleri
06:00
and they're starting community gardens,
137
360122
1869
bahçelere çeviriyorlar.
06:01
which are creating a great sense of community stewardship,
138
361991
2675
Bu da önemli bir topluluk duygusu yaratıyor
06:04
but they're very, very clear to tell us
139
364666
1995
ama çoğu bize bunun yeterli olmadığını
06:06
that this is not enough,
140
366661
1791
önemle anlatıyorlar,
06:08
that they want to see their neighborhoods
141
368452
1506
çevrelerinin atalarının onları
06:09
return to the way that their grandparents had found them.
142
369958
3353
bulduğu hale dönmesini istiyorlar.
06:13
Now there's been a lot of speculation since 2010
143
373311
2443
2010'dan beri boş arsalarla ne yapmaları gerektiğini
06:15
about what to do with the vacant property,
144
375754
2676
konuşuyorlar,
06:18
and a lot of that speculation has been around community gardening,
145
378430
2720
bu konuşmaların büyük kısmı bizim şehir tarımı
06:21
or what we call urban agriculture.
146
381150
2232
dediğimiz topluluk bahçeleri çerçevesinde.
06:23
So many people would say to us,
147
383382
1578
Birçok insan bize şöyle diyebilir
06:24
"What if you just take all that vacant land and you could make it farmland?
148
384960
2708
"Bütün boş arsaları tarlaya çevirirseniz nasıl olur?"
06:27
It can provide fresh foods,
149
387668
2103
Taze yiyecekler yetiştirilebilir,
06:29
and it can put Detroiters back to work too."
150
389771
2705
bunlar da Detroitliler'e iş yaratabilir.
06:32
When I hear that story,
151
392476
1445
Bu hikayeyi duyduğumda,
06:33
I always imagine the folks from the Great Migration
152
393921
2616
her zaman Büyük Göç'teki halkın mezarlarında
06:36
rolling over in their graves,
153
396537
2254
döndüğünü hayal ediyorum,
06:38
because you can imagine that they didn't sacrifice
154
398791
3317
çünkü hayal edebileceğiniz gibi aileleri için daha iyi bir yaşam
06:42
moving from the South to the North
155
402108
2077
yaratmak için Güney'den Kuzey'e göçtüler,
06:44
to create a better life for their families,
156
404185
2112
sırf torunlarının torunlarının
06:46
only to see their great-grandchildren return to an agrarian lifestyle,
157
406297
4246
tarımsal hayat tarzına döndüğünü görmek için.
06:50
especially in a city where they came
158
410543
2208
Bu şehre lise eğitiminden,
06:52
with little less than a high school education
159
412751
2054
hatta orta öğretimden
06:54
or even a grammar school education
160
414805
1967
yoksun olarak gelmişlerdi
06:56
and were able to afford the basic elements
161
416772
2025
ve Amerikan rüyasının
06:58
of the American dream:
162
418797
1289
temel unsurlarını karşılayabiliyorlardı:
07:00
steady work and a home that they owned.
163
420086
4035
düzenli bir iş ve sahip oldukları bir ev.
07:04
Now, there's a third wave of migration
164
424121
2231
Şimdi ise Detroit üçüncü bir göç dalgası
07:06
happening in Detroit:
165
426352
1560
yaşıyor:
07:07
a new ascendant of cultural entrepreneurs.
166
427912
3144
kültürel girişimcilerden oluşan yeni bir yükseliş.
07:11
These folks see that same vacant land
167
431056
2416
Bu insanlar o aynı boş araziyi
07:13
and those same abandoned homes
168
433472
1495
ve o aynı terk edilmiş evleri yeni
07:14
as opportunity for new,
169
434967
1395
girişimler
07:16
entrepreneurial ideas and profit,
170
436362
2671
ve kazanç için bir fırsat olarak görüyorlar,
07:19
so much so that former models
171
439033
1987
o kadar ki eski modeller
07:21
can move to Detroit,
172
441020
1421
Detroit'e taşınabilir,
07:22
buy property, start successful
173
442441
2321
konut alabilir, başarılı işler
07:24
businesses and restaurants,
174
444762
1677
ve restoranlar kurabilirler
07:26
and become successful community activists in their neighborhood,
175
446439
2980
ve mahallelerinde başarılı topluluk aktivistleri olabilirler,
07:29
bringing about very positive change.
176
449419
3022
olumlu bir değişimi beraberinde getirerek.
07:32
Similarly, we have small manufacturing companies
177
452441
2904
Benzer şekilde, şehre dönmek için bilinçli kararlar alan
07:35
making conscious decisions to relocate to the city.
178
455345
3269
küçük imalat şirketleri var.
07:38
This company, Shinola, which is a luxury watch
179
458614
2785
Lüks saat ve bisiklet şirketi olan
07:41
and bicycle company,
180
461399
1712
Shinola
07:43
deliberately chose to relocate to Detroit,
181
463111
1893
kastı olarak Detroit'e dönmeyi seçti
07:45
and they quote themselves by saying
182
465004
2637
ve dediklerine göre onları buraya çeken şey,
07:47
they were drawn to the global brand of Detroit's innovation.
183
467641
4258
Detroit'in yaratıcılığının küresel markası.
07:51
And they also knew that they can tap into a workforce
184
471899
2572
Ayrıca üretim konusunda hala çok yetenekli olan
07:54
that was still very skilled in how to make things.
185
474471
3526
bir işgücüne ulaşablleceklerini biliyorlardı.
07:57
Now we have community stewardship
186
477997
2569
Şehrin bazı bölgelerinde
08:00
happening in neighborhoods,
187
480566
1560
topluluk liderlikleri görüyoruz,
08:02
we have cultural entrepreneurs making decisions
188
482126
2799
kültürel girişimciler
08:04
to move to the city and create enterprises,
189
484925
3048
şehre taşınıp iş kurmaya karar veriyorlar.
08:07
and we have businesses relocating,
190
487973
1735
İşverenler buraya taşınıyorlar
08:09
and this is all in the context
191
489708
1386
ve bunlar hepimizin
08:11
of what is no secret to us all,
192
491094
2272
farkında olduğu zorluk zamanında gerçekleşiyor,
08:13
a city that's under the control
193
493366
1801
acil durum yöneticisinin
08:15
of an emergency manager,
194
495167
1622
kontrolü altındaki
08:16
and just this July filed for Chapter 9 bankruptcy.
195
496789
4274
ve geçen temmuzda iflasını ilan eden bir şehirde.
08:21
So 2010, we started this process, and by 2013,
196
501063
3242
2010 yılında bu sürece başladık ve 2013'e geldiğimizde,
08:24
we released Detroit Future City,
197
504305
2084
Detroit Gelecek Şehri'ni ortaya sunduk,
08:26
which was our strategic plan to guide the city
198
506389
2838
şehri daha iyi, daha başarılı
08:29
into a better and more prosperous
199
509227
1819
ve daha sürdürülebilir bir varlığa dousturmek
08:31
and more sustainable existence --
200
511046
2277
için stratejik bir plandı --
08:33
not what it was, but what it could be,
201
513323
3665
geçmişte ne olduğu değil, gelecekte ne olabileceği.
08:36
looking at new ways of economic growth,
202
516988
3315
ekonomik büyümenin yeni yollarını,
08:40
new forms of land use,
203
520303
1981
arazi kullanımının yeni formlarını,
08:42
more sustainable and denser neighborhoods,
204
522284
3108
daha sürdürülebilir ve daha yoğun mahalleleri
08:45
a reconfigured infrastructure and city service system,
205
525392
3416
yeniden tasarlanmış altyapıyı ve şehir sistemini,
08:48
and a heightened capacity for civic leaders
206
528808
2868
daha fazla kapasiteye ve değişimi gerçekleştirecek
08:51
to take action and implement change.
207
531676
3262
adımlar atan toplum liderlerini yaratmak istiyoruz.
08:54
Three key imperatives were really important
208
534938
2598
Üç anahtar şart işimiz için gerçekten
08:57
to our work.
209
537536
1281
önemliydi.
08:58
One was that the city itself wasn't necessarily too large,
210
538817
3878
Birincisi şehrin kendisi o kadar da büyük değildi,
09:02
but the economy was too small.
211
542695
1688
fakat ekonomisi çok küçüktü.
09:04
There are only 27 jobs per 100 people in Detroit,
212
544383
3260
Detroit'te her 100 kişi için sadece 27 adet iş var,
09:07
very different from a Denver or an Atlanta or a Philadelphia
213
547643
3398
Denver ya da Atlanta ya da Philadelphia'dan çok farklı,
09:11
that are anywhere between 35 to 70 jobs per 100 people.
214
551041
4920
o şehirlerde her 100 kişi için 35 ile 70 adet arası iş var.
09:15
Secondly, there had to be an acceptance
215
555961
2422
İkinci olarak, bütün bu boş araziyi geçmişte yaptığımız gibi
09:18
that we were not going to be able to use
216
558383
1956
ve belki de uzun bir süre daha
09:20
all of this vacant land in the way that we had before
217
560339
2864
kullanamayacağımız gerçeğine
09:23
and maybe for some time to come.
218
563203
2009
alışmamız gerekiyor.
09:25
It wasn't going to be our traditional residential neighborhoods
219
565212
2565
Geçmişte sahip olduğumuz geleneksel yerleşim mahalleleri
09:27
as we had before,
220
567777
1617
olmayacaktı
09:29
and urban agriculture, while a very productive
221
569394
2758
ve kentsel tarım, Detroit'te gerçekleşen
09:32
and successful intervention happening in Detroit,
222
572152
2692
çok üretken ve başarılı bir müdahale olmasına rağmen,
09:34
was not the only answer,
223
574844
2103
tek cevap değildi.
09:36
that what we had to do is look at these areas
224
576947
2436
Yapmamız gereken şey kayda değer derecede boşluk olan
09:39
where we had significant vacancy
225
579383
1808
ama yine de kayda değer sayıda
09:41
but still had a significant number of population
226
581191
3235
yeni, üretken, yenilikçi
09:44
of what could be new, productive, innovative,
227
584426
2898
ve girişimci kullanımlara açık
09:47
and entrepreneurial uses
228
587324
1534
alanlar hala 300 bin
09:48
that could stabilize those communities,
229
588858
1955
kişinin yaşadığı bu toplulukları
09:50
where still nearly 300,000 residents lived.
230
590813
3368
düzene sokabilir.
09:54
So we came up with one neighborhood typology --
231
594181
2816
Bu nedenle bir mahalle tipolojisi yarattık --
09:56
there are several -- called a live-make neighborhood,
232
596997
2973
birkaç tane yasa ve üret mahallesi
09:59
where folks could reappropriate
233
599970
1959
insanların terk edilmiş yapıları
10:01
abandoned structures
234
601929
1738
yeniden sahiplenebileceği
10:03
and turn them into entrepreneurial enterprises,
235
603667
2290
ve o yapıları, özellikle yüzde 82 zenci Amerikalı nüfusun
10:05
with a specific emphasis on looking at the, again,
236
605957
3083
oluşturduğu çoğunluğu esas alarak
10:09
majority 82 percent African-American population.
237
609040
3185
girişmci işletmelere dönüştürebilecekleri mahalleler.
10:12
So they, too, could take businesses
238
612225
2101
Böylece onlar da, belki de evlerinde
10:14
that they maybe were doing out of their home
239
614326
2399
yaptıkları işleri alarak,
10:16
and grow them to more prosperous industries
240
616725
2711
daha başarılı endisturilere dönüştürebilir
10:19
and actually acquire property so they were actually
241
619436
2710
ve mülk satın alabilirler böylece yaşadıkları
10:22
property owners as well as business owners
242
622146
2449
yerlerde hem mülk sahibi,
10:24
in the communities with which they resided.
243
624595
2526
hem de iş sahibi olurlar.
10:27
Then we also wanted to look at other ways
244
627121
2078
Biz ayrıca gıda yetiştirmeye
10:29
of using land in addition to growing food
245
629199
3334
ve araziyi daha verimli işler
10:32
and transforming landscape into
246
632533
1824
için kullanmaya ek olarak
10:34
much more productive uses,
247
634357
1860
bu alanlar için örneğin
10:36
so that it could be used for storm water management, for example,
248
636217
3290
gol ve göletlerde fırtına suyunu biriktiren,
10:39
by using surface lakes and retention ponds,
249
639507
3016
mahalle tesisleri yaratma fikrini de yarattık.
10:42
that created neighborhood amenities,
250
642523
1760
Bu gol ve göletler
10:44
places of recreation,
251
644283
1692
çevreyi güzelleştirecek
10:45
and actually helped to elevate
252
645975
1817
ve etraftaki
10:47
adjacent property levels.
253
647792
1687
konut fiyatlarını arttıracak.
10:49
Or we could use it as research plots,
254
649479
1860
Bu arsaları, kirlenmiş toprağı
10:51
where we can use it to remediate contaminated soils,
255
651339
3308
yeniden kazanmaya yarayan araştırma alanları olarak kullanabiliriz
10:54
or we could use it to generate energy.
256
654647
3966
veya enerji yaratma tesislerine çevirebiliriz.
10:58
So the descendants of the Great Migration
257
658613
3198
Böylece Büyük Göç'ün torunları
11:01
could either become precision watchmakers at Shinola,
258
661811
3244
geçen yıl bir dergideki reklamda boy gösteren
11:05
like Willie H., who was featured in one of their ads last year,
259
665055
3311
Willie H gibi Shinola'da saat ustaları olabilirler
11:08
or they can actually grow a business
260
668366
2392
ya da Shinola gibi
11:10
that would service companies like Shinola.
261
670758
2725
şirketler kurabilirler.
11:13
The good news is, there is a future
262
673483
2002
İyi haber, hem şu an orada yaşayan
11:15
for the next generation of Detroiters,
263
675485
2559
hem de oraya gelmek isteyen
11:18
both those there now and those that want to come.
264
678044
3164
bir sonraki Detroit nesli içinler için bir gelecek mevcut,
11:21
So no thank you, Mayor Menino,
265
681208
2131
Bu yüzden, teşekkürler Belediye Başkanı Menino, ama biz almayalım.
11:23
who recently was quoted as saying,
266
683339
1643
Kendisi yakın zamanda şöyle dedi:
11:24
"I'd blow up the place and start over."
267
684982
2615
"Şehri yıkar ve baştan tekrar başlarım."
11:27
There are very important people,
268
687597
2351
Detroit'te çok önemli insanlar,
11:29
business and land assets in Detroit,
269
689948
2401
işyerleri ve araziler var.
11:32
and there are real opportunities there.
270
692349
1796
Ve oralarda gerçek fırsatlar var.
11:34
So while Detroit might not be what it was,
271
694145
2623
Detroit eskisi gibi olmasa da,
11:36
Detroit will not die.
272
696768
1619
Detroit ölmeyecek.
11:38
Thank you.
273
698387
2023
Teşekkürler.
11:40
(Applause)
274
700410
3428
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7