The real harm of the global arms trade | Samantha Nutt

84,713 views ・ 2016-06-23

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Tuba Velioğlu Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:12
Thank you very much. Good evening.
0
12727
1631
Çok teşekkürler. İyi akşamlar.
00:14
Some of you may have noticed that my last name is Nutt.
1
14382
3316
Bazılarınızın fark ettiği gibi soyadım "Nutt" (deli).
00:18
And if you did, you are forgiven for wondering
2
18336
2803
Eğer fark ettiyseniz, bir "Nutt" (delinin) savaş meydanında
00:21
how a Nutt managed to end up in a war zone.
3
21163
2916
ne aradığını merak ediyor olmanız gayet normal.
00:24
I actually was offered, right out of medical school, and accepted
4
24103
4341
Aslında bana tıp okulundan hemen sonra teklif edildi ve savaş mağduru Somali'de
00:28
a volunteer contract to work with UNICEF in war-torn Somalia,
5
28468
3837
gönüllü olarak UNICEF'le çalışmak için, ki bu sadece bir dolar karşılığındaydı,
00:32
that was worth one dollar.
6
32329
2479
sözleşmeyi kabul ettim.
00:34
And, you see, I had to be paid this dollar
7
34832
2411
Anlayacağınız gibi, BM'in muhtemel tahliye kararı
00:37
in the event that the UN needed to issue an evacuation order,
8
37267
3135
vermesi durumunda teminat altına alınabilmem için
00:40
so that I would be covered.
9
40426
2070
bu ücretin ödenmesi gerekiyordu.
00:42
I was, after all, heading into one of the world's most dangerous places.
10
42520
4372
Her neyse, dünyanın en tehlikeli yerlerinden
birine doğru yolculuğa başlıyordum.
00:47
And by now, some of you may be asking yourselves,
11
47340
3135
Şimdi bazılarınız sorabilir
00:50
and I just want to reassure you,
12
50499
1532
ve sizi temin ederim ki
00:52
that I did get half the money up front.
13
52055
2299
paranın yarısı nakden ve peşinen ödendi.
00:54
(Laughter)
14
54378
1788
(Gülüşmeler)
00:56
But you see, this is how, with 50 cents in my pocket,
15
56717
2852
Ve bu şekilde, cebimdeki 50 sentle
00:59
I ended up in Baidoa, Somalia.
16
59593
2292
Somali, Baidoa'da buldum kendimi.
01:02
Journalists called it the "city of death."
17
62615
2270
Gazeteciler oraya "ölüm şehri" dediler.
01:05
And they called it the city of death
18
65299
1824
Böyle adlandırdılar,
01:07
because 300,000 people had lost their lives there --
19
67147
3158
çünkü 300.000 kadar insan orada yaşamını yitirdi--
01:10
300,000 people,
20
70765
3598
300.000 insan,
01:14
mostly as a result of war-related famine and disease.
21
74387
4156
çoğu savaş kaynaklı açlıktan ve hastalıklardan dolayı.
01:19
I was part of a team that was tasked with trying to figure out
22
79487
3947
Bu insanlık felaketine en iyi nasıl şekilde karşılık
01:23
how best to respond to this humanitarian catastrophe.
23
83458
2969
verilebileceğini tespit etmekle görevli ekibin bir üyesiydim.
01:26
It was right on the heels of the Rwandan genocide,
24
86839
2715
O zamanlar Ruanda katliamının başladığı dönemlerdi;
01:29
and aid money to the region was drying up.
25
89578
2667
bölgeye yapılan bağış paraları suyunu çekiyordu.
01:32
Many aid organizations, unfortunately,
26
92269
2042
Birçok yardım kuruluşu, maalesef ki
01:34
had been forced to close their doors.
27
94335
2576
kapanmak zorunda kaldılar.
01:36
And so the question that I was asked to specifically help answer,
28
96935
3710
Özellikle bana yardım konusunda sorulan soru,
01:40
which is one that aid workers ask themselves in war zones the world over,
29
100669
5676
ki bu her yardım çalışanının kendilerine
savaş meydanında yönelttikleri bir sorudur:
01:47
is: What the hell do we do now?
30
107202
2048
Peki şimdi ne yapacağız?
01:50
You know, the security environment in Somalia at that moment in time --
31
110131
3404
Somali'nin o zamanki güvenlik durumunu
01:53
and nothing has really changed too much --
32
113559
2031
ve şimdiye kadar bir şeyin değişmediğini
01:55
can best be described as "Mad Max" by way of "A Clockwork Orange."
33
115614
4438
en iyi "Otomatik Portakal" temalı "Çılgın Max" filmiyle izah edebiliriz.
02:01
And I remember very distinctly a couple of days after my arrival,
34
121477
5131
Buraya gelişimden birkaç gün sonra çok bariz bir şekilde hatırlıyorum;
02:06
I went up to a feeding clinic.
35
126632
2605
beslenme kliniğine gitmiştim.
02:09
There were dozens of women who were standing in line,
36
129967
2538
Düzinelerce kadın bir sırada bekliyorlardı
02:12
and they were clutching their infants very close.
37
132529
2740
ve bebeklerini sıkıca kavramışlardı.
02:16
About 20 minutes into this conversation I was having
38
136309
2745
Genç bir kadınla yaptığım yaklaşık 20 dakikalık
02:19
with this one young woman,
39
139078
2024
sohbetten sonra
02:21
I leaned forward
40
141126
1376
öne doğru eğildim
02:23
and tried to put my finger in the palm of her baby's hand.
41
143260
3536
ve parmağımı bebeğinin eline değdirmeye çalıştım.
02:28
And when I did this,
42
148225
1311
Ve bunu yaptığımda,
02:29
I discovered that her baby was already in rigor.
43
149560
3998
bebeğinin çoktan kaskatı kesildiğini gördüm.
02:34
She was stiff,
44
154249
1754
Sertleşmişti,
02:36
and her little, lifeless hand was curled into itself.
45
156709
3405
küçük, yaşamdan kopmuş eli içeri doğru kıvrılmıştı.
02:40
She had died hours before
46
160986
3067
Açlık ve susuzluktan saatler önce
02:44
of malnutrition and dehydration.
47
164759
2187
yaşama veda etmişti.
02:48
I later learned that as her baby was dying,
48
168242
2898
Daha sonra öğrendim ki, bebeği ölmek üzereyken
02:51
this young woman had been held for two days
49
171164
4322
bu genç bayan, iki gün boyunca
02:55
by some teenage boys who were armed with Kalashnikov rifles,
50
175510
4736
birkaç Kalaşnikoflu genç tarafından tutsak tutulmuş.
03:00
and they were trying to shake her down for more money,
51
180270
2530
Daha fazla para alabilmek için sıkıştırmışlar;
03:02
money she very clearly did not have.
52
182824
2682
anlaşılacağı gibi sahip olmadığı bir para için.
03:05
And this is a scene that I have confronted
53
185807
3341
Bu, dünya üzerindeki savaş bölgelerinde
03:09
in war zones the world over;
54
189172
2587
rastladığım bir sahneydi.
03:12
places where kids, some as young as eight -- they are this big --
55
192435
5313
Öyle ki, bazılarının 8 yaşında olduğu çocukların-- boyları şu kadar--
03:18
and those kids, they have never been to school.
56
198345
2323
asla okula gitmedikleri yerler.
03:21
But they have fought and they have killed with automatic rifles.
57
201049
6072
Yalnızca savaştılar, otomatik silahlarla canlara kıydılar.
03:28
Is this just the way the world is?
58
208589
2913
Dünya sadece bunlardan mı ibaret?
03:32
Some will you tell you that war is unavoidably human.
59
212451
4349
Bazıları sizlere savaşın elde olmasa da insani olduğunu söyleyecektir.
03:37
After all, it is as old as existence itself.
60
217234
3113
Ne de olsa, varoluşumuzdan beri süregelen bir gerçektir.
03:41
We say never again, and yet it happens again and again and again.
61
221419
6634
Bir daha asla deriz, ancak tekrar tekrar gerçekleşir.
03:49
But I will tell you that I have seen the absolute worst
62
229232
5731
Size şunu söyleyeyim ki, insan olarak birbirimize yapabileceğimiz
03:55
of what we as human beings are capable of doing to one another,
63
235671
3773
şeylerin en kötüsüne tanık oldum.
04:00
and yet I still believe a different outcome is possible.
64
240222
4405
Ancak hâlen farklı bir neticenin mümkün olabileceğine inanıyorum.
04:05
Do you want to know why?
65
245659
1234
Neden mi?
04:07
Because over 20 years of doing this work,
66
247536
2318
Çünkü, 20 yılı aşkın süredir bu işi yaparak,
04:09
going in and out of war zones around the world,
67
249878
2711
dünyadaki değişik savaş bölgelerine girip çıkarak
04:12
I have come to understand
68
252613
2143
şunu anladığımı fark ettim ki
04:14
that there are aspects of this problem
69
254780
1920
bu problemin türlü boyutları var;
04:16
that we, all of us, as people occupying this shared space,
70
256724
4078
biz, hepimiz, bu ortak alanı paylaşan insanlar olarak
04:21
that we can change --
71
261421
2183
bir şeyleri değiştirebiliriz.
04:23
not through force or coercion or invasion,
72
263628
3934
Zorla, baskıyla ya da istilalarla değil,
04:27
but by simply looking at all of the options available to us
73
267586
3729
aksine elimizde bulunan imkânları basitçe değerlendirip,
04:31
and choosing the ones that favor peace at the expense of war,
74
271940
5118
bunlar arasından barışa karşı savaşı değil de
04:37
instead of war at the expense of peace.
75
277722
4202
savaşa karşı barışı kolaylaştıranları seçmekle .
04:43
How so?
76
283158
1262
Nasıl yani?
04:44
Well, I want you to consider this:
77
284444
1739
Şunu düşünmenizi istiyorum:
04:46
there are at least 800 million small arms and light weapons
78
286207
5457
Bugün dünyadaki silah sirkülasyonunda en az 800 milyon civarında
04:51
in circulation in the world today.
79
291688
2456
küçük ve hafif silahlar bulunmaktadır.
04:54
The vast majority of civilians, like that young baby,
80
294788
3489
Dünya genelindeki savaş bölgelerinde ölen sivillerin
04:58
who are dying in war zones around the world,
81
298301
2389
büyük çoğunluğu, o bebek gibi,
05:00
are dying at the hands of various armed groups
82
300714
2975
birbirinden farklı silahlı gruplarca öldürülüyor,
05:03
who rely on a near-infinite supply of cheap, easy and efficient weapons
83
303713
6326
sınırsız sayıdaki ucuz, rahat, etkili silahlarına güvenen
05:10
to rape, threaten, intimidate and brutalize those civilians
84
310063
4660
her fırsatta tecavüz eden, korku salan ve sivillere
05:14
at every turn.
85
314747
1404
işkence eden gruplarca.
05:16
How cheap?
86
316937
1151
Ne kadar mı ucuz?
05:18
Well, in some parts of the world,
87
318112
1616
Dünyanın bazı bölgelerinde,
05:19
you can buy an AK-47 for as little as 10 dollars.
88
319752
4398
AK-47 gibi bir silahı 10 dolar gibi küçük bir meblağ ile satın alabilirsiniz.
05:24
In many places in which I have worked,
89
324174
2856
Çalıştığım birçok yerde,
05:27
it is easier to get access to an automatic rifle
90
327621
4497
otomatik bir silah elde etmek
05:32
than it is to get access to clean drinking water.
91
332142
4121
temiz içme suyu elde etmekten daha kolaydır.
05:37
And so now the important part:
92
337040
1596
Önemli olan nokta şu:
05:39
Can anything be done about this?
93
339699
3119
Bu konuda bir şey yapılabilir mi?
05:43
To answer that question,
94
343922
1880
Bu soruyu cevaplayabilmek için
05:45
let's take a look at this map of the world.
95
345826
2010
bu dünya haritasına bir göz atalım.
05:48
And now, let's add in all of the countries that are currently at war,
96
348246
4384
Evet şimdi, buraya şu an savaş durumunda olan bütün ülkeleri
05:53
and the number of people who have either died
97
353266
2334
ve bu şiddet olayları sonucu ölen ya da
05:55
or have been displaced as a result of that violence.
98
355624
2468
yerlerinden edilen kişi sayısını ekleyelim.
05:58
It is a staggering number --
99
358116
1396
Sarsıcı bir rakam bu --
05:59
more than 40 million people.
100
359536
2697
40 milyondan fazla insan.
06:02
But you will also notice something else about this map.
101
362764
2667
Ayrıca bu haritada başka bir şey daha fark edeceksiniz.
06:05
You will notice that most of those countries
102
365455
2120
Bu ülkelerden çoğunun güney bölgelerde
06:07
are in the Global South.
103
367599
1354
yer aldığını göreceksiniz.
06:09
Now, let's look at the countries
104
369453
2290
Peki, şimdi de dünyada hafif silah ihracatçısı
06:11
that are the world's top 20 exporters of small arms in the world.
105
371767
4855
ilk 20 ülkeye bakalım.
06:17
And what do we notice?
106
377559
1242
Evet ne fark ediyoruz?
06:19
Well, you see them in green.
107
379331
1463
Yeşil renkte olanlara bakın.
06:20
You will notice that those are mostly countries in the Global North,
108
380818
3890
Bu ülkelerin çoğunun kuzey bölgelerden, en çok da Batılı ülkelerden
06:24
primarily Western countries.
109
384732
1698
olduğunu göreceksiniz.
06:26
What does this tell us?
110
386454
1216
Bu bize neyi gösteriyor?
06:27
This tells us that most of the people who are dying in war
111
387694
3491
Bize gösterdiği şu, savaşta ölen insanların çoğu
06:31
are living in poor countries,
112
391209
1903
fakir ülkelerde yaşamakta,
06:33
and yet most of the people who are profiting from war
113
393136
2814
ancak savaştan en fazla fayda sağlayanlar
06:36
are living in rich countries -- people like you and me.
114
396609
4362
zengin ülkelerde yaşamakta -- sizin ve benim gibiler.
06:41
And then what if we go beyond small arms for a second.
115
401804
2802
Peki bir süreliğine hafif silah konusunun ötesine geçelim.
06:44
What if we look at all weapons in circulation in the world?
116
404630
3224
Dünyadaki bütün silah sirkülasyonuna bakmaya ne dersiniz?
06:47
Who does the biggest business?
117
407878
1784
En kârlı ticareti kim yapıyor?
06:49
Well, roughly 80 percent of those weapons
118
409686
2475
Tahminen bu silahların %80'inin teminatını yapan
06:52
come from none other than the five permanent members
119
412185
3542
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Almanya dâhil,
06:55
of the United Nations Security Council,
120
415751
1891
beş daimi üyesinden
06:57
plus Germany.
121
417666
1428
başkası değil.
06:59
It's shocking, isn't it?
122
419769
1278
Şaşırtıcı, değil mi?
07:01
Now, some of you might be saying at this moment in time,
123
421515
2676
Şimdi, bazılarınız şunu diyebilir,
07:04
"Oh yeah, but OK, hang on a second there ... Nutt."
124
424215
3251
"Ha, peki tamam, biraz dur bakalım.... Nutt (çılgın)."
07:07
(Laughter)
125
427490
2205
(Gülüşmeler)
07:10
Grade school was spectacular for me.
126
430267
1813
İlkokul benim için ayrı bir güzeldi.
07:12
It was, really, a wonderful experience.
127
432104
1944
Gerçekten de harika bir tecrübeydi.
07:14
(Laughter)
128
434072
2954
(Gülüşmeler)
07:17
But you might be saying to yourselves,
129
437420
1842
Fakat şunu söylüyor olabilirsiniz,
07:19
You know, all of these weapons in war zones -- they're not a cause,
130
439286
3348
savaş bölgelerindeki silahların esas sebep olmadığı
07:22
but an effect of the violence that plagues them
131
442658
2422
aksine her geçen gün şiddeti arttıran bir etki
07:25
each and every single day.
132
445104
1484
olduğunu biliyorsunuz.
07:26
You know, places like Iraq and Afghanistan,
133
446612
2183
Irak ve Afganistan gibi ülkelerde
07:28
where they need these weapons to be able to maintain law and order,
134
448819
3414
düzen ve asayişin sağlanması, barış ve güvenliğin temini için
07:32
promote peace and security, to combat terror groups --
135
452257
3621
bu silahlara ihtiyaç duyuluyor --
07:35
surely this is a good thing.
136
455902
2495
Ve bu gerçekten de iyi bir şey.
07:38
Let's take a look at that assumption for just one moment,
137
458773
2688
Bu varsayım üzerinde biraz duralım;
07:41
because you see there has been a boom in the small-arms trade
138
461485
3786
gördüğünüz gibi terörle mücadeleden bu yana hafif silah
07:45
since the start of the War on Terror.
139
465295
1784
ticaretinde hızlı bir artış var.
07:47
In fact, it is a business that has grown threefold
140
467103
3198
Aslında son 15 yılda üç kat
07:50
over the past 15 years.
141
470325
1943
büyümüş olan bir saha.
07:52
And now let's compare that to the number of people
142
472688
3557
Ve şimdi bu durumu dünyada aynı süre içinde
07:56
who have directly died in armed conflict around the world
143
476269
3826
silahlı saldırılarda hayatını kaybetmiş insanların sayısıyla
08:00
in that same period.
144
480119
1175
karşılaştıralım.
08:01
What do you notice?
145
481627
1445
Ne görüyorsunuz?
08:03
Well, you notice that, in fact, that also goes up
146
483096
2357
Gördüğünüz gibi, bu sayı
08:05
roughly three- to fourfold.
147
485477
1611
tahminen üçe dörde katlanıyor.
08:07
They basically go up and end at the same point.
148
487112
3665
Aslında artış gösterip aynı noktada birleşiyorlar.
08:11
Now, we can have a circular argument here
149
491310
2770
Burada ölüm olaylarındaki bu artışın hafif silahlardaki
08:14
about whether this increase in fatalities is a response
150
494104
4072
çoğalmaya yönelik bir tepki mi, yoksa aksi bir durum mu olduğu
08:18
to the increase of small arms, or the other way around.
151
498200
3909
konusunda döngüsel bir tartışmaya neden olabiliriz.
08:22
But here's what we should really take away from this.
152
502133
2496
Ancak buradan şunu çıkarmalıyız.
08:24
What we should take away from this
153
504653
1660
Çıkaracağımız şey şu;
08:26
is that this is a relationship worth scrutinizing,
154
506337
4418
bu incelenmeye değer bir durum.
08:31
especially when you consider that small arms that were shipped to Iraq
155
511447
4866
Özellikle de, Irak ordusu tarafından,
08:36
for use by the Iraqi Army,
156
516337
1794
Irak'a ya da Suriye'ye ılımlı muhalifler
08:38
or to Syria for so-called moderate opposition fighters,
157
518155
3247
denilen gruplarca kullanılmak üzere gönderilen silahların çoğunun
08:41
that those arms, many of them, are now in the hands of ISIS;
158
521426
4193
şu anda IŞİD'in elinde olduğunu
08:46
or when you consider that arms that were shipped to Libya
159
526096
2740
ya da Libya'ya gönderilen silahların
08:48
are now actively drifting across the Sahel,
160
528860
2713
Sahel üzerinden geçip
08:51
and ending up with groups like Boko Haram and al Qaeda
161
531597
4743
El Kaide ve Boko Haram gibi grupların
08:56
and other militant groups.
162
536364
2705
ellerinde son bulduğunu göz önünde bulundurduğumuzda.
08:59
And therein lies the problem.
163
539950
1834
Problemin esas sebebi orada yatıyor.
09:02
Because, you see,
164
542466
1152
Çünkü, gördüğünüz gibi
09:03
small arms anywhere are a menace everywhere,
165
543642
5519
hafif silahlar her yer için tehdit oluşturuyor.
09:09
because their first stop is rarely their last.
166
549831
4343
Çünkü, uğrak noktaları hemen hemen hiç son bulmuyor.
09:14
Spending on war per person per year
167
554904
2416
Her yıl savaş üzerine kişi başına harcanan tutar
09:17
now amounts to about 249 dollars --
168
557344
4045
yaklaşık 249 dolar civarında.
09:21
249 dollars per person,
169
561413
2401
Kişi başına harcanan bu 249 dolar,
09:23
which is roughly 12 times what we spend on foreign aid,
170
563838
4939
güney bölgelerdeki açlıkla savaşmak,
09:28
money that is used to educate and vaccinate children
171
568801
3437
çocukları eğitmek ve aşılanmaları için gönderilen dış yardım ücretinden
09:32
and combat malnutrition in the Global South.
172
572262
2863
12 kat daha fazla.
09:35
But we can shift that balance.
173
575814
3297
Fakat bu dengeyi değiştirebiliriz.
09:39
How do we do this?
174
579604
1151
Bunu nasıl yapacağız?
09:40
Well, it is essentially a problem of both supply and demand,
175
580779
2842
Aslında bu arz ve talep ile yakından alakalı bir durum.
09:43
so we can tackle it from both sides.
176
583645
1943
Bunu her iki yoldan da ele alabiliriz.
09:45
On the supply side,
177
585993
1670
Arz yönünden bakılırsa,
09:47
we can push our governments
178
587687
3174
hükümetlerimize Silah Ticareti Anlaşması'nda geçtiği gibi
09:50
to adopt international arms transparency mechanisms
179
590885
3063
uluslararası silahlanmada şeffaflık yöntemlerini benimsemeleri
09:53
like the Arms Trade Treaty,
180
593972
1801
yönünde baskı yapabiliriz.
09:55
which makes it so that rich countries have to be more accountable
181
595797
3767
Bu sayede, zengin ülkeler silahlarının nereye gidebileceği
09:59
for where their arms are going
182
599588
1675
ve ne amaçla kullanılabileceği
10:01
and what their arms might be used for.
183
601287
2399
konusunda daha hesap sorulabilir olabilirler.
10:03
Here in the United States,
184
603710
1265
Birleşik Devletler,
10:04
the largest arms-exporting country in the world by far,
185
604999
4617
en geniş silah ihracatına sahip olması nedeniyle,
10:09
President Obama has rightly signed the Arms Trade Treaty,
186
609640
3925
Başkan Obama haklı olarak Silah Ticareti Anlaşması'nı imzaladı.
10:13
but none of it takes effect, it isn't binding,
187
613589
2561
Ancak Senato tarafından onaylanıp kabul edilmedikçe
10:16
until it is approved and ratified by the Senate.
188
616174
3509
hiçbir etkisi ve bağlayıcılığı yok.
10:20
This is where we need to make our voices heard.
189
620865
2954
İşte tam da burada seslerimizi duyurmalıyız.
10:23
You know, the curbing of small arms --
190
623843
3714
Hafif silahların kontrol edilmesi, bildiğiniz gibi,
10:27
it's not going to solve the problem of war.
191
627581
2802
savaş problemini çözmeyecek.
10:30
Increased control mechanisms won't solve that problem.
192
630407
3282
Artan denetim mekanizmaları bu problemi çözmeyecek.
10:33
But it's an important step in the right direction.
193
633713
3247
Ancak bu doğru yolda atılmış bir adım.
10:36
And it's up to all of us who live in those rich countries
194
636984
2873
Ve burada değişiklik yapmak bu zengin ülkelerde yaşayan
10:39
to make change here.
195
639881
1810
bizlere düşüyor.
10:41
What about on the demand side?
196
641994
3209
Peki talep yönünden işe bakarsak ne olur?
10:45
You know, there are generations around the world
197
645227
2753
Bildiğiniz gibi, savaş sürecinde
10:48
who are being lost to war.
198
648004
2056
kayba uğrayan bir sürü nesil var.
10:51
It is possible to disrupt that cycle of violence
199
651202
2991
Bu şiddet sarmalını, özellikle kadınlar hesaba katılarak,
10:54
with investments in education, in strengthening the rule of law
200
654217
3993
eğitim, yasaların güçlendirilmesi ve ekonomik kalkınma
10:58
and in economic development, especially for women.
201
658234
2381
yolunda yapılacak yatırımlarla bozmak mümkün.
11:00
I have personally seen
202
660639
1628
Bu türden çabaların ne derece
11:02
just how incredibly powerful those kinds of efforts can be
203
662291
3041
etkili olabileceğine dünyanın değişik yerlerinde
11:05
around the world.
204
665356
1334
kendim bizzat tanık oldum.
11:07
But here's the thing:
205
667458
1376
Esas problem şu:
11:08
they take time,
206
668858
1408
Bütün bunlar zaman alıyor.
11:10
which means for you as individuals, if you want to give,
207
670290
4039
Yani şöyle ki, eğer bir birey olarak katkıda bulunmak istiyorsanız,
11:14
please, by all means do it.
208
674353
1707
lütfen bunu her fırsatta yapın.
11:16
But know that how you give is just as important
209
676084
3563
Ancak şunu unutmayın ki, nasıl katkıda bulunduğunuz kadar
11:19
as how much you give.
210
679671
2007
ne kadar katkıda bulunduğunuz da önemli.
11:22
Regular contributions like monthly contributions
211
682147
2445
Aydan aya yapılacak düzenli bağışlar
11:24
are a far more effective way of giving,
212
684616
3288
katkıda bulunmanın en etkili yoludur.
11:27
because they allow humanitarian organizations
213
687928
2713
Bu sayede insani yardım kuruluşları
11:30
to properly plan and be invested over the long term,
214
690665
4325
layıkıyla plan yapıp, uzun dönemde yatırım yapabilirler
11:35
and to be present in the lives of families who have been affected by war,
215
695014
5625
ve savaştan etkilenen ailelerin yanında bulunabilirler,
11:40
wars that many of us, frankly, all too quickly forget.
216
700663
4236
o savaşlar ki, dürüst olmak gerekirse, çoğumuzun çabucak unuttuğu şeyler.
11:45
When I first got on that plane for Somalia as a young doctor,
217
705939
5360
Genç bir doktorken Somali'ye giden o uçağa ilk bindiğimde
11:52
I had no idea what it meant to live with war.
218
712942
3297
savaşın içinde yaşamanın ne demek olduğu hakkında bir fikrim yoktu.
11:57
But I can tell you that I know what it means now.
219
717519
2402
Fakat şimdi bunun ne anlama geldiğini biliyorum.
12:00
And I know what it means
220
720636
2345
Zifirî karanlıkta yatağıma
12:03
to lie in bed in the pitch-black night
221
723529
4175
uzanmış yatarken insanı teslim alan
12:08
and listen to that haunting "pop-pop-pop-pop-pop!"
222
728684
3643
otomatik silahların "pat-pat-pat-pat-pat!" seslerini
12:13
of automatic gunfire,
223
733295
1619
dinlerken; büyük bir endişeyle
12:16
and wonder with absolute dread
224
736002
2423
acaba beni de ne zaman gelip bulur
12:19
how many minutes I have left until it will be right on top of me.
225
739298
3587
merakı içinde olmanın ne demek olduğunu da biliyorum.
12:23
I can tell you that it is a terrifying and agonizing fear,
226
743556
5037
Bunun sizi dehşete düşüren, acı verici bir korku olduğunu,
12:28
one that millions of people around the world are forced to confront
227
748617
4357
dünyada milyonlarca insanın bu korkuyla her gün, her zaman başa çıkmak
12:32
each and every single day,
228
752998
2166
zorunda kaldığını söyleyebilirim,
12:35
especially children.
229
755188
1333
özellikle de çocukların.
12:37
Over the years of doing this work,
230
757417
2740
Bunca yıldır bu işle uğraştıktan sonra
12:40
unfortunately, war has killed far too many people close to me.
231
760181
5112
maalesef, savaş yakınımdaki bir sürü insanı katletti.
12:46
And on at least a couple of occasions,
232
766277
2976
Ve birkaç sefer neredeyse
12:49
war has very nearly killed me as well.
233
769277
2770
ben de ölüyordum.
12:53
But I firmly believe,
234
773309
4874
Ancak şuna kesin olarak inanıyorum,
12:58
which is why I get up and do what I do every single day,
235
778207
2777
ki bu her sabah uyanıp yapacaklarımın tek sebebidir,
13:01
that we can make different choices here.
236
781786
2728
buradaki tercihlerimizi değiştirebiliriz.
13:05
Because you see, war is ours,
237
785284
2819
Gördüğünüz gibi, savaşlar insan olarak
13:08
as human beings.
238
788127
1579
bize ait.
13:09
We buy it, sell it, spread it and wage it.
239
789730
3612
Onu alan, satan, yayılmasını sağlayan ve finanse eden bizleriz.
13:13
We are therefore not powerless to solve it.
240
793960
3699
Bu sebeple bunu çözemeyecek güçte değiliz.
13:18
On the contrary,
241
798569
1671
Aksine,
13:20
we are the only ones who can.
242
800264
2951
bunu yapabilecekler bizleriz.
13:23
Thank you very much, and I want to wish you the greatest success.
243
803731
3110
Çok teşekkürler, hepinize büyük başarılar diliyorum.
13:26
(Applause)
244
806865
6874
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7