How to lead a conversation between people who disagree | Eve Pearlman

159,997 views ・ 2019-04-22

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber: Leslie Gauthier Reviewer: Joanna Pietrulewicz
0
0
7000
Çeviri: Nevaz Mescioğlu Gözden geçirme: Merve Kılıç
00:01
So in the run-up to the 2016 election,
1
1208
2768
2016 seçim arifesinde
ben de çoğumuz gibi halka açık alanlardaki anlaşmazlık, nefret dolu eleştiri
00:04
I was, like most of us, watching the rise in discord and vitriol
2
4000
4559
00:08
and nastiness in our public spaces.
3
8583
2518
ve terbiyesizliği izliyordum.
00:11
It was this crazy uptick in polarization.
4
11125
3476
Bu, kutuplaşmada bir yükselişti.
00:14
It was both disheartening and distressing.
5
14625
2542
Bu, hem umutsuzluğa düşürücü hem de endişelendiriciydi.
00:18
And so I started thinking, with a fellow journalist, Jeremy Hay,
6
18375
3059
Gazeteci bir arkadaşım Jeremy Hay ile zanaatımızı nasıl farklı şekilde
00:21
about how we might practice our craft differently.
7
21458
3310
icra edebileceğimiz konusunda düşünmeye başladık.
00:24
How we might go to the heart of divides,
8
24792
2184
Gazetecilerin her zaman yaptığı gibi bölünmenin merkezinde olan
00:27
to places of conflict,
9
27000
1268
00:28
like journalists always have,
10
28292
1517
00:29
but then, once there, do something really different.
11
29833
2500
karmaşaya yönelmektense gerçekten farklı bir şeyi nasıl yapabiliriz?
00:34
We knew we wanted to take the core tools of our craft --
12
34375
2893
Zanaatımızın ana araçlarını almak istediğimizi biliyorduk;
00:37
careful vetting of information, diligent research, curiosity,
13
37292
3684
bilginin dikkatlice araştırılması, gayretli araştırma, merak,
kamu yararına hizmete olan bağlılık, demokrasimize bağlılık
00:41
a commitment to serving the public good --
14
41000
2393
00:43
to serving our democracy --
15
43417
1434
00:44
and do something new.
16
44875
1458
ve yeni bir şey yapmak.
00:46
And so we mapped out this process,
17
46917
1934
Bu yüzden sosyal ve politik ayrılıkların merkezine gitmek
00:48
what we call dialogue journalism,
18
48875
1768
00:50
for going to the heart of social and political divides,
19
50667
3142
ve orada kutuplaştırıcı konularda zıt taraftaki insanlar arasında
00:53
and then, once there, building journalism-supported conversations
20
53833
3393
gazetecilik destekli iletişim kurmak için bir süreç planladık.
00:57
between people on opposite sides of polarizing issues.
21
57250
3875
Bu sürece, diyalog gazeteciliği diyoruz.
01:03
But how actually to do this in a world that's so divided,
22
63500
3809
Ama bu, bu kadar derinden bölünmüş bir dünyada gerçekten nasıl yapılabilir?
01:07
so deeply divided --
23
67333
1435
01:08
when we live in a world
24
68792
1267
Kuzen, teyze ve amcaların artık birbiriyle konuşamadığı bir dünyada yaşarken,
01:10
in which cousins and aunts and uncles can't talk to one another,
25
70083
3685
01:13
when we often live in separate and distinct news ecosystems,
26
73792
4101
genellikle farklı ve uzak haber ekosistemlerinde yaşarken
01:17
and when we reflexively and habitually malign and dismiss
27
77917
3559
ve anlaşamadığımız kişileri alışkanlık olarak kötüleyip yok sayarken
01:21
those with whom we disagree?
28
81500
1417
bu plan nasıl gerçekleşebilir?
01:24
But we wanted to try.
29
84542
1517
Ama yine de denemek istedik.
01:26
And so right after the 2016 election,
30
86083
2643
Bu yüzden 2016 seçiminden hemen sonra,
01:28
in that time between the election and the inauguration,
31
88750
3684
seçim ve göreve başlama töreni arasındaki o zaman diliminde,
01:32
we partnered with the Alabama Media Group to do something really different.
32
92458
4143
gerçekten farklı bir şey yapmak için Alabama Medya Grubu ile ortak olduk.
01:36
We brought 25 Trump supporters from Alabama together
33
96625
3226
Alabama'dan yirmi beş Trump destekçisi
01:39
in conversation with 25 Clinton supporters from California.
34
99875
3083
ve Kaliforniya'dan yirmi beş Clinton destekçisini
01:43
And we brought them together in a closed, moderated Facebook group
35
103667
4267
uzlaştırıcının da bulunduğu kapalı bir Facebook grubunda bir araya getirip
01:47
that we kept open for a month.
36
107958
1625
bu grubu bir ay açık tuttuk.
01:51
What we wanted to do
37
111625
1309
Yapmak istediğimiz şey
01:52
was to give them a place to engage with genuine curiosity and openness.
38
112958
3935
onlara gerçek merak ve açık fikirlilikle ilişkide olabilecekleri bir yer vermekti.
01:56
And we wanted to support them in building relationships,
39
116917
2642
Onları, sadece birbirleriyle değil
gazeteciler olarak bizimle de ilişki kurmaları için destekledik.
01:59
not just with each other but with us as journalists.
40
119583
2459
02:02
And then we wanted to supply facts and information --
41
122917
2767
Alıp işleyebilecekleri ve konuşmalarını destekleyecek bilgi akışı sağladık.
02:05
facts and information that they could actually receive and process
42
125708
3351
02:09
and use to undergird their conversations.
43
129083
2167
02:13
And so as a prelude to this conversation,
44
133292
2476
Böylece konuşmanın başlaması için diyalog gazeteciliğinin ilk adımı olarak
02:15
the first step in what we call dialogue journalism,
45
135792
2851
02:18
we asked what they thought the other side thought of them.
46
138667
4559
onlara diğer grubun kendileri hakkında ne düşünüyor olabileceğini sorduk.
02:23
So when we asked the Trump supporters from Alabama
47
143250
3893
Kaliforniya'daki Clinton destekçilerinin onlar hakkında ne düşündüklerini
02:27
what they thought the Clinton supporters in California thought of them,
48
147167
3392
Alabama'daki Trump destekçilerine sorduğumuzda söyledikleri şey şuydu:
02:30
this is some of what they said.
49
150583
1893
02:32
"They think we are religious Bible thumpers."
50
152500
2143
"Dindar, dinci tipler olduğumuzu;
02:34
"That we're backwards and hickish, and stupid."
51
154667
2191
geri kafalı, taşralı ve aptal olduğumuzu;
02:38
"They think that we all have Confederate flags in our yards,
52
158250
2851
hepimizin bahçesinde müteffik bayrakları olduğunu;
ırkçı, cinsiyetçi ve eğitimsiz olduğumuzu;
02:41
that we're racist and sexist and uneducated."
53
161125
2143
02:43
"They think we're barefoot and pregnant, with dirt driveways."
54
163292
3125
toprak yolu olan evimizde kocamızın emri altında olduğumuzu;
02:47
"And they think we're all prissy butts
55
167458
1851
bağnaz olduğumuzu
ve arka bahçemizdeki pamuk tarlasında kabarık etekle yürüdüğümüzü düşünüyordur."
02:49
and that we walk around in hoop skirts with cotton fields in the background."
56
169333
3810
02:53
And then we asked that same question of the Californians:
57
173167
2726
Sonra aynı soruyu Kaliforniyalılara sorduk.
02:55
"What do you think the Alabamians think about you?"
58
175917
2851
"Alabamalılar sizin hakkınızda ne düşünüyordur?"
02:58
And they said this: "That we're crazy, liberal Californians."
59
178792
3351
Cevapları şöyleydi:
"Çılgın, liberal Kaliforniyalılar olduğumuzu;
03:02
"That we're not patriotic."
60
182167
1476
vatansever olmadığımızı;
03:03
"We're snobby and we're elitist."
61
183667
1572
züppe ve elit olduğumuzu;
03:05
"We're godless and we're permissive with our children."
62
185263
2583
tanrısız ve çocuklarımıza karşı aşırı hoşgörülü olduğumuzu;
03:08
"And that we're focused on our careers, not our family."
63
188542
2642
aile değil kariyer odaklı olduğumuzu;
elit ve boş vaatlerle dolu entelektüeller olduğumuzu;
03:11
"That we're elitist, pie-in-the-sky intellectuals,
64
191208
2601
03:13
rich people, Whole Foods-eating,
65
193833
2560
az işlemden geçmiş şeyler yediğimizi;
zengin ve dünyadan bihaber olduğumuzu düşünüyorlardır."
03:16
very out of touch."
66
196417
1291
03:19
So by asking questions like this at the start of every conversation
67
199667
3601
Her konuşmanın başlangıcında böyle sorular sorarak
03:23
and by identifying and sharing stereotypes,
68
203292
3226
ve stereotipleri tanımlayıp paylaşarak keşfettik ki
03:26
we find that people -- people on all sides --
69
206542
2226
iki taraftaki kişiler de
03:28
begin to see the simplistic and often mean-spirited caricatures they carry.
70
208792
5226
taşıdıkları basitleştirilmiş ve genellikle kötü niyetli karikatürleri
görmeye başladılar.
03:34
And in that --
71
214042
1267
Bundan sonra, gerçek bir iletişim sürecine doğru ilerleyebildik.
03:35
after that, we can move into a process of genuine conversation.
72
215333
2959
03:40
So in the two years since that launch -- California/Alabama Project --
73
220875
3309
Kaliforniya-Alabama Projesi'nin başlamasından sonraki iki yılda
03:44
we've gone on to host dialogues and partnerships
74
224208
2268
ülke çapında medya organizasyonlarıyla
03:46
with media organizations across the country.
75
226500
2518
diyalog ve ortaklıklara ev sahipliği yapmaya devam ettik
03:49
And they've been about some of our most contentious issues:
76
229042
2809
ve bu diyaloglar günümüz sorunlarıyla ilgiliydi:
03:51
guns, immigration, race, education.
77
231875
2417
silahlar, göç, ırk, eğitim.
03:55
And what we found,
78
235917
1601
Bulduğumuz şey önemliydi;
03:57
remarkably,
79
237542
1267
03:58
is that real dialogue is in fact possible.
80
238833
2601
gerçek bir iletişim mümkündü.
04:01
And that when given a chance and structure around doing so,
81
241458
3268
Bir şans verildiğinde ve işler yolunda gittiğinde
04:04
many, not all, but many of our fellow citizens
82
244750
2434
hepsi olmasa da çoğu vatandaşımız birbiriyle bağ kurmaya razıydı.
04:07
are eager to engage with the other.
83
247208
2125
04:12
Too often journalists have sharpened divides
84
252625
2476
Drama, okuyucu sayısı veya kendi görüşlerini yaymak için
04:15
in the name of drama or readership or in service to our own views.
85
255125
3583
gazetecilerin sık sık görüş ayrılıkları olur.
04:19
And too often we've gone to each side quoting a partisan voice on one side
86
259666
3518
Çoğu zaman her iki kesimin de partizanlarından alıntı yapar
04:23
and a partisan voice on the other
87
263208
1851
ve çıkarılan anekdot eşliğinde yazıyı acınası şekilde bitiririz,
04:25
with a telling anecdotal lead and a pithy final quote,
88
265083
2935
çünkü okuyucular ön yargıda bulunulmasını severler.
04:28
all of which readers are keen to mine for bias.
89
268042
2333
04:31
But our dialogue-based process has a slower pace and a different center.
90
271667
4583
Ama bizim diyaloğa dayalı sürecimiz daha yavaş işliyor ve merkezi farklı.
04:37
And our work is guided by the principle
91
277375
2726
Çalışmamız şu kurala dayanıyor:
04:40
that dialogue across difference is essential to a functioning democracy,
92
280125
3768
Farklılıklar arası diyalog, işleyen bir demokrasi için gereklidir
04:43
and that journalism and journalists have a multifaceted role to play
93
283917
4101
ve gazetecilik ve gazetecilerin bunu sağlamakta çok yönlü rolleri vardır.
04:48
in supporting that.
94
288042
1291
04:51
So how do we work?
95
291125
1708
Peki nasıl çalışıyoruz?
04:53
At every stage, we're as transparent as possible
96
293583
3101
Her adımda yöntem ve yönlendirmeler hakkında olabildiğince şeffafız.
04:56
about our methods and our motives.
97
296708
2101
04:58
At every stage, we take time to answer people's questions --
98
298833
2851
Her adımda insanların sorularını cevaplamaya zaman ayırıyoruz,
05:01
explain why we're doing what we're doing.
99
301708
2000
yaptığımız şeyi neden yaptığımızı açıklıyoruz.
05:04
We tell people that it's not a trap:
100
304375
2351
İnsanlara bunun bir tuzak olmadığını
05:06
no one's there to tell you you're stupid,
101
306750
1976
ve orada onlara aptal diyecek
05:08
no one's there to tell you your experience doesn't matter.
102
308750
3393
ya da tecrübelerinin önemsiz olduğunu söyleyecek kimsenin olmadığını söylüyoruz.
05:12
And we always ask for a really different sort of behavior,
103
312167
3059
Hep farklı bir davranış bekliyoruz,
refleks hâline gelmiş kötüleme alışkanlığından uzaklaşmalarını istiyoruz.
05:15
a repatterning away from the reflexive name-calling,
104
315250
3184
05:18
so entrenched in our discourse
105
318458
1476
Ama konuşmaya o kadar dalmış oluyoruz ki çoğumuz artık bunu fark etmiyor bile.
05:19
that most of us, on all sides, don't even notice it anymore.
106
319958
4000
05:25
So people often come into our conversations a bit angrily.
107
325917
3059
İnsanlar sıklıkla konuşmaya biraz sinirli katılıyorlar.
05:29
They say things like, "How can you believe X?"
108
329000
2476
Şöyle şeyler söylüyorlar, "X'e nasıl inanırsın?"
05:31
and "How can you read Y?"
109
331500
1893
ve "Y'yi nasıl görüyorsun?"
05:33
and "Can you believe that this happened?"
110
333417
2708
veya "Olanlara inanabiliyor musun?"
05:37
But generally, in this miracle that delights us every time,
111
337083
3601
Ama genellikle bize her defasında haz veren bu mucizede
05:40
people begin to introduce themselves.
112
340708
1768
insanlar kendilerini tanıtmaya başlıyor.
05:42
And they begin to explain who they are and where they come from,
113
342500
3059
Kim olduklarını, nereden geldiklerini açıklamaya
05:45
and they begin to ask questions of one another.
114
345583
2518
ve diğerlerine de sorular sormaya başlıyorlar.
05:48
And slowly, over time, people circle back again and again to difficult topics,
115
348125
4059
Yavaşça, zamanla, tekrar tekrar zor konulara geliyor,
05:52
each time with a little more empathy, a little more nuance,
116
352208
3018
her seferinde biraz daha empati, biraz daha küçük fark
05:55
a little more curiosity.
117
355250
1292
ve biraz daha merakla toplanıyorlar.
05:57
And our journalists and moderators work really hard to support this
118
357958
3185
Gazetecilerimiz ve uzlaştırıcılarımız bunu desteklemek için çok çalışıyor
06:01
because it's not a debate, it's not a battle,
119
361167
2726
çünkü bu bir münazara ya da bir savaş değil.
06:03
it's not a Sunday morning talk show.
120
363917
2142
Bir pazar sabahı programı değil.
06:06
It's not the flinging of talking points.
121
366083
2810
Konuşma konusu saçmak değil.
06:08
It's not the stacking of memes and gifs
122
368917
1892
Bir fikri destekleyen caps ve gif
06:10
or articles with headlines that prove a point.
123
370833
2768
veya makale başlığı oluşturmak değil.
06:13
And it's not about scoring political victories with question traps.
124
373625
3417
Soru tuzaklarıyla politik zafer elde etmekle de ilgili değil.
06:19
So what we've learned is that our state of discord is bad for everyone.
125
379542
5184
Öğrenmiş oldum ki fikir ayrılığı durumumuz herkesi kötü etkiliyor,
06:24
It is a deeply unhappy state of being.
126
384750
2167
fazlasıyla mutsuz hissettiriyor.
06:27
And people tell us this again and again.
127
387750
2268
İnsanlar bunu tekrar tekrar dile getiriyor.
06:30
They say they appreciate the chance to engage respectfully,
128
390042
3434
Saygı, merak ve açık fikirlilikle iletişim kurabilme olanağının
06:33
with curiosity and with openness,
129
393500
1601
kıymetini bildiklerini söylüyor.
06:35
and that they're glad and relieved for a chance to put down their arms.
130
395125
3917
Kollarını indirme olanakları olduğu için
memnun ve rahatlamış olduklarını söylüyorlar.
06:40
And so we do our work in direct challenge
131
400208
2560
Bu yüzden işimizi, ülkedeki politik duruma direkt meydan okuyarak yapıyoruz.
06:42
to the political climate in our country right now,
132
402792
2934
06:45
and we do it knowing that it is difficult, challenging work
133
405750
2809
Bu işi, karşıt geçmişlere sahip insanları iletişime geçirip
06:48
to hold and support people in opposing backgrounds in conversation.
134
408583
3709
iletişimde kalmalarını sağlamanın zor bir iş olduğunu bilerek yapıyoruz.
06:53
And we do it knowing democracy depends on our ability
135
413333
3518
Bu işi, demokrasinin, ortak sorunlarımızı
birlikte dile getirme yeteneğimize bağlı olduğunu bilerek yapıyoruz.
06:56
to address our shared problems together.
136
416875
2125
06:59
And we do this work by putting community at the heart of our journalistic process,
137
419917
3892
Bu işi, toplumu gazetecilik sürecinin merkezine koyarak,
07:03
by putting our egos to the side to listen first, to listen deeply,
138
423833
3601
egolarımızı kenara itip karşımızdakini gerçekten dinleyerek,
07:07
to listen around and through our own biases,
139
427458
2935
ön yargıları ve düşünme alışkanlığımızı baştan aşağı gözden geçirerek
07:10
our own habits of thought,
140
430417
1476
ve başkalarını da aynısını yapmaları için teşvik ederek yapıyoruz.
07:11
and to support others in doing the same.
141
431917
1916
07:15
And we do this work
142
435708
1310
Bu işi, gazeteciliğin meslek olarak zor olduğunu
07:17
knowing that journalism as an institution is struggling,
143
437042
2642
07:19
and that it has always had a role to play and will continue to have a role to play
144
439708
3893
ve fikir ve görüşlerin tartışılmasını desteklemede hep rolü olduğunu
07:23
in supporting the exchange of ideas and views.
145
443625
2167
ve her zaman da olacağını bilerek yapıyoruz.
07:28
For many of the participants in our groups,
146
448458
2060
Grupta yer alanların birçoğu kalıcı olarak yakınlaştı,
07:30
there are lasting reverberations.
147
450542
2101
07:32
Many people have become Facebook friends and in-real-life friends too,
148
452667
3309
politik ayrılığa rağmen Facebook'ta ve hatta gerçek hayatta arkadaş oldu.
07:36
across political lines.
149
456000
1476
07:37
After we closed that first Trump/Clinton project,
150
457500
3559
İlk Trump-Clinton projesini bitirdikten sonra
07:41
about two-thirds of the women went on to form their own Facebook group
151
461083
3310
kadınların üçte ikisi kendi aralarında bir Facebook grubu oluşturdu,
07:44
and they chose a moderator from each state
152
464417
2000
her eyaletten bir uzlaştırıcı seçti
07:46
and they continue to talk about difficult and challenging issues.
153
466441
3743
ve zorlu, düşündürücü konular hakkında konuşmaya devam etti.
07:50
People tell us again and again that they're grateful for the opportunity
154
470208
3435
İnsanlar, bu çalışmanın bir parçası olma şansları olduğu,
07:53
to be a part of this work,
155
473667
1309
karşıt görüşteki insanların çılgın olmadıklarını gördükleri
07:55
grateful to know that people on the other side aren't crazy,
156
475000
3268
ve bu çalışma olmasa konuşmayacakları kişilerle iletişim kurabildikleri için
07:58
grateful that they've had a chance to connect with people
157
478292
2684
minnettarlar ve bunu tekrar tekrar dile getiriyorlar.
08:01
they wouldn't have otherwise talked to.
158
481000
1875
08:04
A lot of what we've seen and learned,
159
484708
1810
Gördüğümüz ve duyduğumuz şeylerin hiçbiri,
08:06
despite the fact that we call ourselves Spaceship Media,
160
486542
2642
kuruluşumuzun isminin Spaceship Media olması dışında,
08:09
is not at all rocket science.
161
489208
1435
roket bilimi değil, anlaması zor değil.
08:10
If you call people names, if you label them, if you insult them,
162
490667
3184
İnsanlara lakap takıp hakaret eder ve onları sınıflandırırsanız
08:13
they are not inclined to listen to you.
163
493875
1875
kimse sizi dinlemez.
08:16
Snark doesn't help, shame doesn't help,
164
496458
2185
İğneleyici söz, ayıplamak veya küçümsemek işe yaramaz.
08:18
condescension doesn't help.
165
498667
1916
08:21
Genuine communication takes practice and effort
166
501958
3226
Samimi bir iletişim için
alıştırma, çaba, kendini tutma ve kendini bilme gereklidir.
08:25
and restraint and self-awareness.
167
505208
1750
08:28
There isn't an algorithm to solve where we are.
168
508250
3125
Nerede olduğumuzu çözecek bir algoritma yok
08:32
Because real human connection is in fact real human connection.
169
512417
3415
çünkü gerçek insan ilişkisi gerçekten de gerçek insan ilişkisi.
08:37
So lead with curiosity,
170
517082
2019
Bu yüzden merakla hareket edin,
münakaşaya değil müzakereye önem verin
08:39
emphasize discussion not debate,
171
519125
1683
08:40
get out of your silo,
172
520832
2000
ve çevrenize at gözlüğüyle bakmaya son verin;
08:44
because real connection across difference ...
173
524125
3768
çünkü farklılığa rağmen gerçek bir ilişki,
08:47
this is a salve that our democracy sorely needs.
174
527917
2875
demokrasimizin şiddetle ihtiyaç duyduğu bir kurtuluş.
08:52
Thank you.
175
532083
1268
Teşekkür ederim.
08:53
(Applause)
176
533375
3083
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7