We can start winning the war against cancer | Adam de la Zerda

Çeviri: pinar sadi Gözden geçirme: Yunus ASIK

"We're declaring war against cancer,

"Kansere karşı savaş ilan ediyoruz

and we will win this war by 2015."

ve bu savaşı 2015'te yeneceğiniz."

This is what the US Congress and the National Cancer Institute declared

ABD kongresinin ve Ulusal Kanser Enstitüsü'nün birkaç yıl önce,

just a few years ago, in 2003.

2003'te beyan ettiğidir bu.

Now, I don't know about you, but I don't buy that.

Şimdi, sizi bilmem ama ben inanmıyorum.

I don't think we quite won this war yet,

Bu savaşı tümüyle

yendiğimize inanmıyorum henüz

and I don't think anyone here will question that.

ve bence buradaki herhangi biri bundan şüphe etmez.

Now, I will argue that a primary reason

Şimdi, kansere karşı bu savaşı neden yenemediğimiz

why we're not winning this war against cancer

ile ilgili ana sebep üzerine tartışalım,

is because we're fighting blindly.

çünkü gözü kapalı olarak savaşıyoruz.

I'm going to start by sharing with you a story about a good friend of mine.

Yakın bir arkadaşım hakkında bir kıssayı paylaşarak başlayacağım.

His name is Ehud,

İsmi Ehud

and a few years ago, Ehud was diagnosed with brain cancer.

ve birkaç yıl önce Ehud'a beyin kanseri teşhisi kondu.

And not just any type of brain cancer:

Ve herhangi bir beyin kanseriyle değil;

he was diagnosed with one of the most deadly forms of brain cancer.

beyin kanserinin en ölümcül türlerinden biriyle.

In fact, it was so deadly

Hatta o kadar ölümcüldü ki

that the doctors told him that they only have 12 months,

doktorlar 12 ayının kaldığını söylediler

and during those 12 months, they have to find a treatment.

ve bu 12 ay boyunca bir tedavi bulmak zorundaydılar.

They have to find a cure,

Bir tedavi bulmalıydılar

and if they cannot find a cure, he will die.

ve eğer bulunamazsa, ölecekti.

Now, the good news, they said,

İyi haber ise;

is that there are tons of different treatments to choose from,

seçmek için bir sürü farklı tedavi yöntemi vardı

but the bad news is

ancak kötü haber ise

that in order for them to tell if a treatment is even working or not,

o tedavinin işleyip işlemediğini söylemek,

well, that takes them about three months or so.

3 aylarını falan alıyordu.

So they cannot try that many things.

Bu yüzden birçok şeyi deneyemediler.

Well, Ehud is now going into his first treatment,

Ehud ilk tedavisindeydi

and during that first treatment, just a few days into that treatment,

ve bu ilk tedavi süresince, tedavinin daha ilk günlerinde

I'm meeting with him, and he tells me, "Adam, I think this is working.

onunla buluştum ve bana: "Adam, bence oluyor.

I think we really lucked out here. Something is happening."

Bence şansımız açıldı. Bir şeyler oluyor." dedi.

And I ask him, "Really? How do you know that, Ehud?"

Ve ona: "Gerçekten mi? Nasıl anladın Ehud?"

And he says, "Well, I feel so terrible inside.

ve o da: "Şey, iyi hissetmiyorum.

Something's gotta be working up there.

Bir şeyler iyileştiriyor olmalı.

It just has to."

Olmak zorunda." dedi.

Well, unfortunately, three months later, we got the news, it didn't work.

Maalesef üç ay sonra, işe yaramadığı haberini aldık.

And so Ehud goes into his second treatment.

Ve Ehud ikinci tedavisine başladı.

And again, the same story.

Ve tekrar aynı hikâye.

"It feels so bad, something's gotta be working there."

"Çok kötü hissediyorum, bir şeyler çalışıyor olmalı."

And then three months later, again we get bad news.

Ve üç ay sonra tekrardan kötü haberleri aldık.

Ehud is going into his third treatment, and then his fourth treatment.

Ehud 3. tedavisine, ardından da 4. tedavisine girdi.

And then, as predicted, Ehud dies.

Ve sonra, öngörüldüğü gibi, Ehud öldü.

Now, when someone really close to you is going through such a huge struggle,

Size gerçekten yakın birisi bu

gibi büyük bir mücadeleye girdiğinde

you get really swamped with emotions.

duygu yoğunluğu oluyor.

A lot of things are going through your head.

Aklınızdan birçok şey geçiyor.

For me, it was mostly outrage.

Bende ise daha çok öfkeydi.

I was just outraged that, how come this is the best that we can offer?

Daha çok, elimizden gelenin en

iyisi nasıl bu olabilir kısmına sinirlendim.

And I started looking more and more into this.

Ve daha çok araştırmaya başladım.

As it turns out, this is not just the best that doctors could offer Ehud.

Ve meğer Ehud'a doktorların yapabildiğinin en iyisi bu değilmiş.

Beyin kanseri hastalarına

It's not just the best doctors could offer patients with brain cancer generally.

doktorların sunabileceğinin en iyisi sadece bu değilmiş.

We're actually not doing that well all across the board with cancer.

Aslında kanserde o kadar da iyi değilmişiz.

I picked up one of those statistics,

O istatistiklerden bir tanesini seçtim,

and I'm sure some of you have seen those statistics before.

bazılarınızın önceden gördüğüne de eminim.

This is going to show you here how many patients actually died of cancer,

Bize kanserden kaç hastanın öldüğünü gösterecek,

in this case females in the United States,

bu vaka da ise ABD'deki kadınlar var

ever since the 1930s.

1930'dan itibaren.

You'll notice that there aren't that many things that have changed.

Birçok şeyin değişmediğini fark edeceksiniz.

It's still a huge issue.

Hâlâ büyük bir sorun.

You'll see a few changes, though.

Gerçi birkaç değişiklik de göreceksiniz.

Örneğin; akciğer kanserinin

You'll see lung cancer, for example, on the rise.

artışta olduğunu göreceksiniz.

Thank you, cigarettes.

Teşekkürler sigara.

And you'll also see that, for example, stomach cancer

Örneğin; bir zamanların en öldürücülerinden olan

once used to be one of the biggest killers of all cancers,

mide kanserinin ise öncelikli olarak

is essentially eliminated.

elendiğini göreceksiniz.

Now, why is that? Anyone knows, by the way?

Peki neden? Bu arada, bilen var mı?

Why is it that humanity is no longer struck by stomach cancer?

Neden artık insanoğlu mide kanserinden muzdarip değil?

What was the huge, huge medical technology breakthrough

Dünyamıza gelen ve insanlığı mide kanserinden kurtaran

that came to our world that saved humanity from stomach cancer?

o büyük, büyük tıbbi teknolojik atılım neydi?

Was it maybe a new drug, or a better diagnostic?

Daha iyi bir ilaç mı yoksa daha iyi bir tanı mıydı?

You guys are right, yeah.

Haklısınız, evet.

It's the invention of the refrigerator,

Buzdolabının icadı ve

and the fact that we're no longer eating spoiled meats.

artık bozulmuş etler yemiyor olmamız.

So the best thing that happened to us so far

Yani, şimdiye kadar kanser araştırmasındaki tıbbi

in the medical arena in cancer research

alanda başımıza gelen en iyi şey

is the fact that the refrigerator was invented.

buzdolabının icat edilmesi.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

And so -- yeah, I know.

Ve evet, farkındayım.

We're not doing so well here.

Çok da iyi değiliz burada.

I don't want to miniaturize the progress

Kanser araştırmasında yapılanları

and everything that's been done in cancer research.

ve süreci küçümsemek istemiyorum.

Look, there is like 50-plus years of good cancer research

Bakın, kanser hakkında keşfedilen başlıca şeyleri bize

that discovered major, major things that taught us about cancer.

öğreten neredeyse 50'den fazla yıl var.

But all that said,

Ama tüm bunlar,

we have a lot of heavy lifting to still do ahead of us.

önümüzde kaldıracak daha çok yük olduğunu söyledi.

Again, I will argue that the primary reason why this is the case,

Yeniden, savunmaya çalıştığım birincil sebep neden konunun

why we have not done that remarkably well,

bu olduğu, neden daha iyi yapmadığımız,

is really we're fighting blindly here.

çünkü gözü kapalı savaşıyoruz.

And this is where medical imaging comes in.

Ve tıbbi görüntüleme burada devreye giriyor.

This is where my own work comes in.

Burada benim çalışmam geliyor.

And so to give you a sense of the best medical imaging

Ve bugünlerde beyin kanseri hastalarına sağlanan en iyi

that's offered today to brain cancer patients,

tıbbi görüntüleme hakkında bir fikir vermek için

or actually generally to all cancer patients,

ya da aslında tüm kanser hastaları için

take a look at this PET scan right here.

PET taramasına bir bakın.

Let's see. There we go.

Hadi görelim. İşte!

So this is a PET/CT scan,

Bu bir PET/CT taraması

and what you'll see in this PET/CT scan

ve bu PET/CT taramasında,

is the CT scan will show you where the bones are,

CT taraması size kemiklerin nerede olduğunu ve

PET taraması ise tümörlerin nerede olduğunu gösterecektir.

and the PET scan will show you where tumors are.

Now, what you can see here

Şimdi, burada göreceğiniz

is essentially a sugar molecule

temelde vücudun dışına "Hey, buradayım."

that was added a small little tag

diye sinyal gönderen

that is signaling to us outside of the body,

küçük bir parça eklemiş

"Hey, I'm here."

olan şeker molekülüdür.

And those sugar molecules are injected into these patients by the billions,

Ve o şeker molekülleri bu hastalara milyarlar tarafından enjekte olur

and they're going all over the body

ve tüm vücutta şekere aç

looking for cells that are hungry for sugar.

hücreler ararlar.

You'll see that the heart, for example, lights up there.

Örnek olarak kalbin burada parladığını görebilirsiniz.

That's because the heart needs a lot of sugar.

Çünkü kalbin şekere çok ihtiyacı vardır.

You'll also see that the bladder lights up there.

Yine mesanenin de parladığını görebilirsiniz.

That's because the bladder is the thing that's clearing

Bunun sebebi ise mesanenin vücuttan şekeri

the sugar away from our body.

temizleyen olmasıdır.

And then you'll see a few other hot spots,

Ve sonra birkaç farklı etkin nokta daha

and these are in fact the tumors.

göreceksiniz, çünkü bunlar tümör.

Now, this is a really a wonderful technology.

Bu gerçekten harika bir teknoloji.

For the first time it allowed us to look into someone's body

İlk kez bize birinin vücuduna hücrelerin her birini alıp

without picking up each and every one of the cells

mikroskobun altına koymadan

and putting them under the microscope,

inceleme fırsatı sundu

but in a noninvasive way allowing us to look into someone's body

ancak müdahalesiz bir şekilde birinin vücuduna bakıp

and ask, "Hey, has the cancer metastasized?

"Hey, kanser metastaz yapmış mı?

Where is it?"

Nerede?" diye sorabildik.

And the PET scans here are showing you very clearly

Ve PET taramaları açıkça etkin noktaların, tümörün

where are these hot spots, where is the tumor.

nerede olduğunu gösteriyor.

So as miraculous as this might seem,

Ne kadar mucizevi görünürse görünsün,

unfortunately, well, it's not that great.

ne yazık ki o kadar da müthiş değil.

You see, those small little hot spots there.

Şuradaki ufak küçük etkin noktaları görüyorsunuz.

Can anyone guess how many cancer cells are in any one of these tumors?

Tümörlerin herhangi birinde kaç

tane kanserli hücre var tahmin edebilir misiniz?

So it's about 100 million cancer cells,

100 milyon civarında kanserli hücre var

and let me make sure that this number sunk in.

ve sayının anlaşıldığına emin olalım.

In each and every one of these small little blips

Resimde gördüğünüz her bir küçük

that you're seeing on the image,

sinyalin saptanabilmesi için

there needs to be at least 100 million cancer cells

içlerinde en azından 100 milyon

in order for it to be detected.

kanserli hücre olması gerekir.

Now, if that seemed to you like a very large number,

Eğer sayı size büyük gibi geldiyse,

it is a very large number.

büyüktür.

This is in fact an incredibly large number,

Hatta inanılmaz derecede büyük sayılar,

because what we really need in order to pick up something early enough

çünkü bir şeyler yapılabilecek kadar erken yakalamak,

to do something about it, to do something meaningful about it,

üzerinde çalışabilmek için, mantıklı bir şeyler yapabilmek için

well, we need to pick up tumors that are a thousand cells in size,

tümörleri binlerce hücre boyutundayken yakalamamız lazım

and ideally just a handful of cells in size.

ve ideal olarak sadece avuç kadar hücre boyutunda.

So we're clearly pretty far away from this.

Yani oldukça uzaktayız bundan.

So we're going to play a little experiment here.

Bu yüzden küçük bir deney yapalım.

I'm going to ask each of you to now play and imagine

Beyin cerrahı olduğunuzu hayal edip

that you are brain surgeons.

oynamanızı istiyorum.

And you guys are now at an operating room,

Ameliyathanedesiniz,

and there's a patient in front of you,

önünüzde bir hasta var

and your task is to make sure that the tumor is out.

ve göreviniz; tümörün tamamen alındığından emin olmak.

So you're looking down at the patient,

Hastaya bakıyorsunuz

the skin and the skull have already been removed,

deri ve kafatası çoktan kesilmiş

so you're looking at the brain.

yani beyne bakıyorsunuz.

And all you know about this patient

Bu hasta hakkında bilmeniz gereken,

is that there's a tumor about the size of a golf ball or so

beyninin sağ frontal lobunda

in the right frontal lobe of this person's brain.

golf topu boyutlarında bir tümör olduğu.

And that's more or less it.

Ve aşağı yukarı öyle.

So you're looking down, and unfortunately everything looks the same,

Yani aşağı bakıyorsun ve maalesef her şey aynı görünüyor,

because brain cancer tissue and healthy brain tissue

çünkü beyin kanseri dokusuyla sağlıklı beyin dokusu

really just look the same.

tam olarak aynı görünüyor.

And so you're going in with your thumb,

Bu yüzden baş parmağınla gidiyor

and you start to press a little bit on the brain,

ve beyne biraz bastırmaya başlıyorsun,

because tumors tend to be a little harder, stiffer,

çünkü tümörler bir miktar daha sert ve gergin olma

and so you go in and go a little bit like this and say,

eğilimindedir ve biraz bu şekilde girip şöyle dersiniz:

"It seems like the tumor is right there."

"Görünüşe göre tümör tam olarak burada."

Then you take out your knife and start cutting the tumor

Ardından bıçağını çıkarır, tümörü parça parça

piece by piece by piece.

kesmeye başlarsın.

And as you're taking the tumor out,

Ve tömürü çıkarırken

then you're getting to a stage where you think,

şöyle düşündüğün bir aşamaya gelirsin:

"Alright, I'm done. I took out everything."

"Tamam, hallettim. Her şeyi çıkardım."

And at this stage, if that's --

ve bu noktada

so far everything sounded, like, pretty crazy --

-- şimdiye kadar hepsi kulağa oldukça çılgınca geldi--

you're now about to face the most challenging decision of your life here.

hayatının şimdiye kadarki en iddialı kararıyla yüzleşmek üzeresin.

Because now you need to decide,

Çünkü şimdi acaba burada durup

should I stop here and let this patient go,

hastayı geride göremediğim kanserli hücre

risking that there might be some leftover cancer cells behind

kalma riskiyle göndermeli miyim

that I just couldn't see,

ya da genelde bir inç falan

or should I take away some extra margins,

gibi tümörün etrafından kesin olarak her şeyi

typically about an inch or so around the tumor

aldığıma emin olmak için birkaç

just to be sure that I removed everything?

ilave alan daha mı almalıyım ?

So this is not a simple decision to make,

Yani basit bir karar değil

and unfortunately this is the decision

ve ne yazık ki hasta bakarken

that brain cancer surgeons have to take every single day

beyin cerrahlarının her gün almak

as they're seeing their patients.

zorunda oldukları bir karar.

And so I remember talking to a few friends of mine in the lab,

Laboratuvardaki birkaç arkadaşımla sohbet ettiğimizi

and we say, "Boy, there's got to be a better way."

hatırlıyorum ve "Daha iyi bir yolu olmalı." dedik.

But not just like you tell a friend that there's got to be a better way.

Ama bu sadece bir arkadaşa daha iyi bir yolu olmak demek gibi değil.

There's just got to be a better way here.

Daha iyi bir yolu olmak zorunda.

This is just incredible.

İnanılmaz bir şey.

And so we looked back.

Ve bu yüzden geriye döndük.

Remember those PET scans I told you about, the sugar and so on.

Size bahsettiğim PET taramalarını, şekeri falan hatırlayın.

We said, hey, how about instead of using sugar molecules,

Dedik ki; şeker moleküllerini kullanmak yerine

let's maybe take tiny, tiny little particles made of gold,

altından yapılmış ufacık tanecikleri alalım

and let's program them with some interesting chemistry around them.

ve etraflarındaki ilginç kimya ile onları programlayalım.

Let's program them to look for cancer cells.

Kanser hücrelerini aramak için programlayalım.

And then we will inject these gold particles

Ve daha sonra bu altın tanecikleri

into these patients by the billions again,

tekrar hastalara enjekte ediyoruz

and we'll have them go all over the body,

ve tüm vücuda dağıtıyoruz,

and just like secret agents, if you will,

gizli ajanlar gibi ve

go and walk by every single cell in our body

vücudumuzdaki her hücreye gidip

and knock on the door of that cell,

kapısını çalarak şöyle sorarsa;

and ask, "Are you a cancer cell or are you a healthy cell?

"Sağlıklı mı yoksa kanserli bir hücre misin?

Sağlık bir hücreysen, devam ediyoruz.

If you're a healthy cell, we're moving on.

Kanserli bir hücreysen, yapışıp parlıyoruz ve

If you're a cancer cell, we're sticking in and shining out

and telling us, "Hey, look at me, I'm here."

"Bana bakın, buradayım" diyoruz.

And they'll do it through some interesting cameras

Ve laboratuvarda geliştirdiğimiz bazı ilginç

that we developed in the lab.

kameralar ile yapacaklar.

And once we see that, maybe we can guide brain cancer surgeons

Ve bir kez gördüğümüzde belki de beyin cerrahlarını yalnız

towards taking only the tumor and leaving the healthy brain alone.

tümörü almalarını ve sağlıklı kısmı bırakmaları için yönlendirebiliriz.

And so we've tested that, and boy, this works well.

Test ettik ve gayet iyi çalıştı.

So I'm going to show you an example now.

Şimdi size bir örnek göstereceğim.

What you're looking at here

Burada gördüğümüz

is an image of a mouse's brain,

bir fareye ait beyin resmi

and we've implanted into this mouse's brain

ve bu farenin beynine küçük bir

a small little tumor.

tümör yerleştirdik.

And so this tumor is now growing in this mouse's brain,

Bu tümör farenin beyninde büyüyor

and then we've taken a doctor and asked the doctor

ve sonra onu doktora götürdük ve

to please operate on the mouse as if that was a patient,

fareyi bir hastaymışcasına ameliyat etmesini

and take out piece by piece out of the tumor.

ve tömörü parça parça almasını istedik.

And while he's doing that,

Ve bunu yaparken altın

we're going to take images to see where the gold particles are.

taneciklerin nerede olduğunu görmek için resimler alacağız.

And so we're going to first start

Yani ilk önce bu altın

by injecting these gold particles into this mouse,

taneciklerini fareye enjekte etmeyle başlıyoruz

and we're going to see right here at the very left there

ve tam şurada, sol alttaki

that image at the bottom

resimde göreceğimiz

is the image that shows where the gold particles are.

altın tanecikler yerini gösteren resim.

The nice thing is that these gold particles

Güzel olan ise bu altın tanecikler

actually made it all the way to the tumor,

gerçekten de tümöre kadar gidip

and then they shine out and tell us, "Hey, we're here. Here's the tumor."

parlayarak bize; "Hey, buradayız. İşte tümör." diyorlar.

So now we can see the tumor,

Artık tümörü görebiliyoruz

but we're not showing this to the doctor yet.

ancak henüz doktora bunu göstermiyoruz.

We're asking the doctor, now please start cutting away the tumor,

Doktordan artık tümörü almaya başlamasını istiyoruz

and you'll see here the doctor just took the first quadrant of the tumor

ve burada gördüğünüz gibi doktor tümörün dörtte birini aldı

and you see that first quadrant is now missing.

ve dörtte birini artık yok.

The doctor then took the second quadrant, the third,

Ardından doktor ikinci çeyreği aldı ve üçüncüyü,

and now it appears to be everything.

hatta görünen o ki hepsini de.

And so at this stage, the doctor came back to us and said,

Ve bu aşamada, doktor gelip bize;

"Alright, I'm done. What do you want me to do?

"Tamam, hallettim. Ne yapmamı istiyorsunuz?

Should I keep things as they are

Olduğu gibi bırakayım mı

or do you want me to take some extra margins around?"

ya da etrafından fazladan alayım mı?" dedi ve

And then we said, "Well, hang on."

biz de; "Tamam, bekle." dedik.

We told the doctor, "You've missed those two spots,

Doktora; "Şu iki noktayı kaçırmışsın,

so rather than taking huge margins around,

çevresinden fazlaca almak yerine

only take out those tiny little areas.

sadece şu küçük alanları al.

Take them out, and then let's take a look."

Aldıktan sonra tekrar bakalım." dedik.

And so the doctor took them away, and lo and behold,

Doktor aldı ve vay canına

the cancer is now completely gone.

kanser artık tamamen gitmişti.

Now, the important thing

Önemli olan

is that it's not just that the cancer is completely gone

kişinin ya da farenin

from this person's brain,

beyninden kanserin tamamen

or from this mouse's brain.

gitmesi değil.

The most important thing

En önemlisi

is that we did not have to take huge amounts of healthy brain

bu süreçte beynin sağlıklı kısmınında çoğunu

in the process.

almamış olmamız.

And so now we can actually imagine a world

Artık doktorların ve cerrahların, tümörü

where doctors and surgeons, as they take away a tumor,

alırken gerçekten ne aldıklarını bilerek operasyon yaptıkları

they actually know what to take out,

bir dünya hayal edebiliriz ve artık

and they no longer have to guess with their thumb.

baş parmaklarıyla tahmin etmek zorunda değiller.

Now, here's why it's extremely important to take those tiny little leftover tumors.

Kalan o küçük tümörleri almak bizim için şu yüzden önemli;

Those leftover tumors, even if it's just a handful of cells,

o kalan tümörler bir avuç kadar bile olsa

they will grow to recur the tumor,

tümörü tekrar büyütecek,

for the tumor to come back.

tümör geri gelecektir.

In fact, the reason why 80 to 90 percent

Hatta beyin ameliyatlarının %80-%90

of those brain cancer surgeries ultimately fail

oranında başarısız olmasının sebebi

is because of those small little extra margins that were left positive,

pozitif olan o ilave alanların kalmasındandır,

those small little leftover tumors that were left there.

o kalan küçük tümör alanları.

So this is clearly very nice,

Bu gerçekten iyi

but what I really want to share with you is where I think we're heading from here.

ama sizinle asıl paylaşmak istediğim buradan nereye yol alacağımız.

And so in my lab at Stanford,

Stanford'daki laboratuvarımda

my students and I are asking, what should we be working on now?

öğrencilerim ve ben, şu an neye çalışmamız gerektiğini soruyoruz.

And I think where medical imaging is heading to

Ve tıbbi görüntüleme insan vücudunun içine bakıp

is the ability to look into the human body

bu hücrelerin herbirine ayrı ayrı

and actually see each and every one of these cells separately.

gerçekten bakabilme noktasına doğru ilerliyor.

The ability like this would allow us

Bu tarz bir yetenek bize

to actually pick up tumors way, way earlier in the process,

süreçte, çok çok daha önce, içinde 100 milyon hücre olmasından

way before it's 100 million cells inside, so we can actually do something about it.

önce tümörleri alabilir ve bu konuda bir şeyler yapabiliriz.

An ability to see each and every one of the cells might also allow us

Her bir hücreyi görebilmemizi

sağlayacak yetenek, aynı zamanda mantıklı

to ask insightful questions.

sorular sormamızı da sağlayacaktır.

So in the lab, we are now getting to a point

Laboratuvarda öyle bir noktaya geliyoruz ki;

where we can actually start asking these cancer cells real questions,

kanser hücrelerine gerçek sorular sormaya başlayabiliriz,

like, for example, are you responding to the treatment we are giving you or not?

örneğin; uyguladığımız tedaviye karşılık veriyor musun gibi.

So if you're not responding, we'll know to stop the treatment right away,

Eğer karşılık vermiyorsan, hemen tedaviyi durdururuz

days into the treatment, not three months.

tedavide günler içinde, 3 ay da değil.

And so also for patients like Ehud

Ve aynı zamanda Ehud gibi hastalarda da

that are going through these nasty, nasty chemotherapy drugs,

o ciddi, ağır kemoterapi ilaçlarından

for them not to suffer

çekmemeleri için,

through those horrendous side effects of the drugs

o tedavinin korkunç yan etkilerinden de

when the drugs are in fact not even helping them.

ilaçların gerçekten bir yararı olmadığı zamanlarda.

So to be frank here,

Açık konuşmak gerekirse

we're pretty far away from winning the war against cancer,

kansere karşı savaşı yenmekten oldukça uzağız,

just to be realistic.

gerçekçi olursak.

But at least I am hopeful

Ama en azından umutluyum ki

that we should be able to fight this war with better medical imaging techniques

bu savaşta kör gibi olmayan daha iyi tıbbi görüntüleme

in the way that is not blind.

teknikleri ile savaşabiliriz.

Thank you.

Teşekkürler.

(Applause)

(Alkışlar)