The joy of taking out the trash | Aparna Nancherla

Transcriber: TED Translators Admin Reviewer: Rhonda Jacobs

Çeviri: Yunus Emre Bilgili Gözden geçirme: Sara Ozturk

You might not know this just from looking at me,

Bunu bana bakarak anlamıyor olabilirsin

but you might guess it from smelling me.

ama beni koklayarak tahmin edebilirsin.

One of my favorite things to do is take out the trash.

Yapmayı en sevdiğim şeylerden biri: Çöp atmak.

It's the laziest way to technically pare down your possessions,

Eşyalarınızı teknik olarak ayırmanın en tembelce yolu bu

because the one thing you can never do enough of

çünkü New York şehrinin benimki gibi küçük bir dairesinde

in a small New York City apartment like mine

asla yeterince yapamayacağınız şey eşyalardan kurtulmaktır.

is get rid of stuff.

The stuff that our modern consumerist carbon-powered culture

Modern, tüketici, karbonla çalışan kültürümüzün

makes us buy endlessly and often for no reason.

bize durmadan ve çoğu zaman sebepsizce satın aldırdığı eşyalar.

Getting rid of people never hurts either.

İnsanlardan kurtulmak da asla zarar vermez.

Roommates, family members,

Oda arkadaşları, aile üyeleri,

that old lady who's been in your living room for weeks.

haftalardır oturma odanızda yaşayan yaşlı teyze.

Who is she anyway?

O kim zaten?

No squatters allowed.

Otlakçılara yer yok!

I don't care if you're a ghost.

Bir hayalet olman umrumda değil.

Also, not to brag,

Ayrıca, övünmek gibi olmasın

but I've been micro-decluttering since before Marie Kondo got big.

ama Marie Kondo daha ortada yokken ben ortalığı topluyordum bile.

In fact, I've cut out her step

Hem ben bir şeyleri toplayıp

of picking things up and figuring out whether they spark joy in me

içimde neşe uyandırıp uyandırmadıklarını anlama adımını es geçtim

because I already know what sparks joy in me,

çünkü bende neşe uyandıran şeyi zaten biliyorum:

throwing out trash.

Çöp atmak.

What kind of trash?

Ne tür çöpler?

Well, I'll give you a clue.

Pekala, size bir ipucu vereceğim.

It starts with H and it ends with air.

"S" ile başlar "AÇ" ile biter.

That's right, it's a lot of hair.

Doğru! Çok fazla saç.

Don't try and picture how much; you'll feel sick.

Ne kadar olduğunu hayal etmeye çalışmayın mideniz bulanır.

And if you don't feel sick, you haven't pictured enough.

Mideniz bulanmazsa yeterince hayal edememişsiniz demektir.

I shed like an Instagram influencer sheep dog

Kariyerini geride tutan tek şeyin kürkü olduğuna karar veren

who's decided fur is the only thing holding her career back.

Instagram fenomeni bir çoban köpeği gibi tüy döküyorum.

We're all trying to reduce our carbon footprints and consumption.

Hepimiz karbon ayak izimizi ve tüketimimizi azaltmaya çalışıyoruz.

So by throwing out trash,

Yani çöp atmakla,

I also naturally mean recycling and composting.

tabii ki geri dönüşümü ve gübrelendirmeyi de kastediyorum.

İkisini de yapmaya çalışıyorum.

I try to do both.

In fact, I once carried a takeout container across half the city

Aslında bir keresinde bir paket servis çöpünü

doğru kutuya atabilmek için şehrin yarısı boyunca taşıdım.

just to put it in the right bin.

Where's my inspiring biopic?

İlham veren biyografi filmim nerede?

Ama sonra öğrendim ki geri dönüşüm çoğu zaman işe yaramıyor.

But then I learned recycling frequently isn't working.

Even if we all separate out glass, cans and cardboard,

Camı, teneke kutuyu, kağıdı ayırsak bile pek çok şey bu kategorilere uymuyor.

a lot of stuff doesn't neatly fit into those categories.

Paper envelopes lined with bubble wrap can't be recycled.

Kabarcıklı ambalajla kaplı kağıt zarflar geri dönüştürülemez.

Pizza boxes with grease stains can't be recycled.

Yağ lekeli pizza kutuları geri dönüştürülemez.

That memory from seventh grade when I ...

Yedinci sınıftaki o hatıram... Kimi kandırıyorum?

Ah, who am I kidding?

All of seventh grade can't be recycled.

Yedinci sınıf geri dönüştürülemez.

There's even a term for it: aspirational recycling.

Bunun için bir terim bile var:

"İyimser Geridönüşüm"

At first, I thought that's if you went to spin class last week,

İlk başta bunu, geçen hafta spor salonuna gittiyseniz

so it should count for this week too.

bu hafta içinde geçerli olacak bir şey gibi düşündüm.

China used to import a lot of the US's recyclables,

Çin, ABD'nin geri dönüştürülebilir ürünlerinin çoğunu ithal ediyordu

but they stopped accepting foreign garbage in 2018

ama 2018'de kirlilik yasağının bir parçası olarak

as part of a pollution ban.

yabancı çöp kabul etmeyi bıraktılar.

Whatever happened to one country's trash is another country's treasure?

Hani bir ülkenin çöpü diğer bir ülkenin hazinesiydi?

Now, a lot of US recycling goes straight to landfills.

Şimdilerde, ABD geri dönüşümünün çoğu doğrudan çöp sahalarına gidiyor.

The EPA says that only 10 percent of plastic has ever been recycled.

ÇKA, plastiğin yalnızca yüzde 10'unun geri dönüştürüldüğünü söylüyor.

Not that this is about me,

Benimle alakalı olduğundan değil de

but this balloons my anxiety the size of the giant Pacific garbage patch

bu durum, eninde sonunda hepimizin yeni düğün rotası olacak olan

way out in the ocean

okyanustaki dev Pasifik çöplüğü ile ilgili anksiyetemi artırıyor.

where we'll all eventually go for our next destination wedding.

So, if you're American,

Bu yüzden eğer Amerikalıysanız

hound your political representatives to work on this recycling issue,

siyasi temsilcilerinizi bu geri dönüşüm konusu üzerinde çalışmaya teşvik edin

and try to create less waste overall by reusing materials.

ve malzemeleri yeniden kullanarak daha az atık oluşturmaya çalışın.

İşte hayatımda yeniden kullandığım şeyler:

Here's stuff I've been reusing in my life:

plastic bags, salsa jars and old fights with my boyfriend.

plastik çantalar, salsa sosu kavanozları

ve erkek arkadaşımla yaptığım eski kavgalar.

Now, the next time I have to throw out the trash,

Şimdi, bir dahaki sefere çöpü atmam gerektiğinde güvenle sorabilirim:

I can confidently ask:

Hey, can I reuse this loose ball of hair again?

Bu bir yumak saçı yeniden kullanabilir miyim?

Biliyor musun? Muhtemelen kullanabilirim.

And you know what? I probably can.

In fact, I'm going to give it to that old ghost lady as a going away present.

Aslında onu o yaşlı hayalet kadına veda hediyesi olarak vereceğim.

Teşekkürler.

Thank you.