What color is Tuesday? Exploring synesthesia - Richard E. Cytowic

1,798,762 views ・ 2013-06-10

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Andrea McDonough Reviewer: Jessica Ruby
0
0
7000
Çeviri: Yunus ASIK Gözden geçirme: Mehmet Şeker
00:14
Imagine a world
1
14504
1243
Siyah renkli basılmış olsa dahi
00:15
in which you see numbers and letters as colored
2
15747
2145
rakamlar ve harfleri renkli görebildiğiniz
00:17
even though they're printed in black,
3
17892
1858
bir dünya hayal edin.
00:19
in which music or voices trigger a swirl
4
19750
2083
Müziğin ya da seslerin
00:21
of moving, colored shapes,
5
21833
2089
renkli hareketli şekilleri,
00:23
in which words and names fill your mouth
6
23922
1936
içinde kelimelerin ve isimlerin alışık olmayan tadlarıyla
00:25
with unusual flavors.
7
25858
1734
ağzını doldurduğunu.
00:27
Jail tastes like cold, hard bacon
8
27592
2845
Hapishane soğuk, sert pastırma tadında
00:30
while Derek tastes like earwax.
9
30437
2686
Derek ise kulak kiri gibi.
00:34
Welcome to synesthesia,
10
34091
1716
Nörolojik fenomen, Sineztezi'ye
00:35
the neurological phenomenon
11
35807
1265
hoş geldiniz.
00:37
that couples two or more senses in 4% of the population.
12
37072
3960
Sineztezi, nüfusun %4'ünde iki ya da daha fazla duyuyu eşleştirir.
00:41
A synesthete might not only hear my voice,
13
41032
2473
Bir sineztezik sadece sesimi duymaz,
00:43
but also see it,
14
43505
908
aynı zamanda görür de,
00:44
taste it,
15
44413
507
00:44
or feel it as a physical touch.
16
44920
2635
tadını bilir
ya da fiziksel bir dokunuş gibi hisseder.
00:48
Sharing the same root with anesthesia,
17
48771
2294
Duyusuzluk anlamına gelen anestezi ile
00:51
meaning no sensation,
18
51065
1335
aynı kökleri paylaştığından,
00:52
synesthesia means joined sensation.
19
52400
2752
sineztezi bir araya gelmiş duyular demektir.
00:55
Having one type, such as colored hearing,
20
55152
2294
Renkli duyu gibi bir türüne sahip olmak,
00:57
gives you a 50% chance of having a second,
21
57446
2253
%50 ihtimalle ikinci bir şans türü verir,
00:59
third,
22
59699
417
hatta üçüncü
01:00
or fourth type.
23
60116
1493
ya da dördüncü tür.
01:03
One in 90 among us experience graphemes,
24
63702
3062
Aramızda 90 kişiden biri grafem deneyimlidir,
01:06
the written elements of language,
25
66764
1548
dilin yazılı elemanları,
01:08
like letters,
26
68312
663
01:08
numerals,
27
68975
459
harfler,
rakamlar
01:09
and punctuation marks,
28
69434
1363
ve imla işaretleri gibi
01:10
as saturated with color.
29
70797
2053
renkle doludur.
01:12
Some even have gender or personality.
30
72850
2463
Hatta bazılarının cinsiyeti ya da kişiliği vardır.
01:15
For Gail, 3 is athletic and sporty,
31
75313
4189
Gail için 3, atletik ve sporcudur,
01:19
9 is a vain, elitist girl.
32
79502
2817
9, gösterişli, seçkin bir genç kız.
01:22
By contrast, the sound units of language,
33
82319
2375
Tersine, dilin sesli birimleri
01:24
or phonemes,
34
84694
1252
ya da ses birimleri,
01:25
trigger synestetic tastes.
35
85946
1917
sentetik tatları tetikler.
01:27
For James, college tastes like sausage,
36
87863
2506
James için kolej, sosis tadındadır,
01:30
as does message and similar words
37
90369
2042
"-aj" ile biten mesaj
01:32
with the -age ending.
38
92411
1795
ve benzer kelimelerde olduğu gibi.
01:35
Synesthesia is a trait, like having blue eyes,
39
95699
2843
Sineztezi bir bozukluktan ziyade,
gözlerin mavi olması gibi kişisel bir özelliktir,
01:38
rather than a disorder
40
98542
1583
01:40
because there's nothing wrong.
41
100125
1629
çünkü yanlış olan bir şey yoktur.
01:41
In fact, all the extra hooks
42
101754
1350
Aslında, tüm ekstra kancalar
01:43
endow synesthetes with superior memories.
43
103104
2893
üstün anılarla sinezteziyi bahşeder.
01:45
For example, a girl runs into someone she met long ago.
44
105997
3312
Örneğin, bir kız uzun zaman önce gördüğü biriyle karşılaşır
01:49
"Let's see, she had a green name.
45
109309
2037
"Hadi bakalım, kızın yeşil bir adı vardı.
01:51
D's are green:
46
111346
964
D'li isimler yeşildir:
01:52
Debra,
47
112310
537
01:52
Darby,
48
112847
382
Debra,
01:53
Dorothy,
49
113229
417
01:53
Denise.
50
113646
500
Darby,
Dorothy,
01:54
Yes! Her name is Denise!"
51
114146
2774
Denise.
Evet! Onun adı Denise!"
01:56
Once established in childhood,
52
116920
1439
Çocuklukta bir kez kurulan eşleşmeler
01:58
pairings remain fixed for life.
53
118359
2377
hayat boyunca sabit kalır.
02:00
Synesthetes inherit a biological propensity
54
120736
2518
Sinteztezikler, beyin sinirlerinin bağlantılarında,
02:03
for hyperconnecting brain neurons,
55
123254
2028
biyolojik bir eğilimi miras almışlardır.
02:05
but then must be exposed to cultural artifacts,
56
125282
2735
Fakat sonra kültürel eserler,
02:08
such as calendars,
57
128017
853
02:08
food names,
58
128870
666
takvimler,
yemek adları
02:09
and alphabets.
59
129536
1709
ve abc gibi şeylere
maruz kalmaları gerekmiştir.
02:11
The amazing thing is that a single nucleotide change
60
131245
2588
İnanılmaz olan, birinin DNA dizisindeki
02:13
in the sequence of one's DNA alters perception.
61
133833
3545
tek bir nükleotid değişikliğinin algıyı değiştirmesidir.
02:17
In this way, synesthesia provides a path
62
137378
2415
Bu sayede, sineztezi iki insanın,
02:19
to understanding subjective differences,
63
139793
2256
nasıl aynı şeyi farklı gördüğüne ilişkin öznel farklılıkları anlamamızda
02:22
how two people can see the same thing differently.
64
142049
3336
bize bir yol gösterir.
02:25
Take Sean, who prefers blue tasting food,
65
145385
2587
Sean'e bakalım, o mavi tadındaki yiyecekleri tercih eder,
02:27
such as milk, oranges, and spinach.
66
147972
2331
süt, portakal ve ıspanak gibi.
02:30
The gene heightens normally occurring connections
67
150303
2388
Gen, onun ön lobundaki tad alma alanıyla
02:32
between the taste area in his frontal lobe
68
152691
2248
daha gerideki renk alanı arasındaki
02:34
and the color area further back.
69
154939
2542
normalde oluşan bağlantıları arttırır.
02:37
But suppose in someone else
70
157481
1788
Ama başka birinde bu genin duyusuz
02:39
that the gene acted in non-sensory areas.
71
159269
2414
alanlarda harekete geçtiğini düşünün.
02:41
You would then have the ability to link
72
161683
1896
O zaman görünüşte ilgisiz şeyler arasında
02:43
seemingly unrelated things,
73
163579
2193
bağlantı kurabilme yeteneğiniz olurdu,
02:45
which is the definition of metaphor,
74
165772
2176
ki bu da metafor'un tanımıdır:
02:47
seeing the similar in the dissimilar.
75
167948
2839
Benzemeyen şeyler arasındaki benzerlikleri görmek.
02:50
Not surprisingly, synesthesia is more common
76
170787
2210
Bekleneceği gibi sinestezi metaforlar yaratma konusunda
02:52
in artists who excel at making metaphors,
77
172997
2377
uzmanlaşmış sanatçılar arasında daha yaygındır,
02:55
like novelist Vladimir Nabokov,
78
175374
2167
örneğin romancı Vladimir Nabokov,
02:57
painter David Hockney,
79
177541
1752
ressam David Hockney
02:59
and composers Billy Joel
80
179293
1400
ve besteci Billy Joel
03:00
and Lady Gaga.
81
180693
1526
ve Lady Gaga gibi.
03:04
But why do the rest of us non-synesthetes
82
184142
1860
Fakat neden geri kalanımız sinestezik olmayan
03:06
understand metaphors like "sharp cheese"
83
186002
2581
"keskin peynir" veya "tatlı insan"
03:08
or "sweet person"?
84
188583
2049
benzeri metaforları anlıyoruz?
03:10
It so happens that sight,
85
190632
1377
Öyle ki görüntü,
ses
03:12
sound,
86
192009
333
03:12
and movement
87
192342
549
03:12
already map to one another so closely,
88
192891
2409
ve hareketin bile
birbiriyle o kadar yakından eşleşmesi,
kuklaların konuştuğuna dair
03:15
that even bad ventriloquists convince us
89
195300
2432
kötü vantrilogların bile bizi ikna etmesi
03:17
that the dummy is talking.
90
197732
1914
o kadar sık karşımıza çıkıyor.
03:19
Movies, likewise, can convince us
91
199646
1832
Filmler, benzer şekilde bizi ikna edebilir,
03:21
that the sound is coming from the actors' mouths
92
201478
2048
seslerin çevredeki hoparlörler yerine
03:23
rather than surrounding speakers.
93
203526
2168
aktörlerin ağızlarından çıktığı gibi.
03:25
So, inwardly, we're all synesthetes,
94
205694
2753
Yani içsel olarak hepimiz sinezteziğiz,
03:28
outwardly unaware of the perceptual couplings
95
208447
2002
her zaman olmakta olan dışsal algılama
03:30
happening all the time.
96
210449
2084
eşlemelerinden bihaberiz.
03:32
Cross-talk in the brain is the rule,
97
212533
2215
Beyindeki yan sesler kuraldır,
03:34
not the exception.
98
214748
1687
istisna değil.
03:37
And that sounds like a sweet deal to me!
99
217643
3367
Bu da kulağıma tatlı bir anlaşma gibi geliyor.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7