Is DNA the future of data storage? - Leo Bear-McGuinness

396,162 views ・ 2017-10-09

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:07
Let's say there's a disaster that sends humanity back to the Stone Age.
0
7183
5143
İnsanlığı taş devrine geri götüren bir felaket olduğunu varsayalım.
00:12
Can our knowledge and history survive?
1
12326
3078
Bilgi ve tarihimiz korunabilir miydi?
00:15
The printed page will decompose.
2
15404
2009
Basılı sayfalar çürür.
00:17
Hard drive storage will deteriorate.
3
17413
2341
Bilgisayar depoları bozulur.
00:19
Even stones will eventually crumble.
4
19754
3140
Hatta taşlar bile kırılmaya başlar.
00:22
But we might have something inside us that can outlast these physical limitations:
5
22894
5360
Ancak bu fiziksel kısıtlamalardan kurtulacak bir şeye sahibiz:
00:28
deoxyribonucleic acid.
6
28254
2630
deoksiribonükleik asit.
00:30
DNA already stores our biological information.
7
30884
3850
DNA zaten biyolojik bilgilerimizi kaydediyor.
00:34
From eye color to skin tone, it programs our entire bodies.
8
34734
5120
Göz renginden cilt tonuna tüm bedenimizi programlıyor.
00:39
DNA is made of four organic bases:
9
39854
2900
DNA dört organik temelden oluşur:
00:42
adenine,
10
42754
911
adenin,
00:43
guanine,
11
43665
724
guanin,
00:44
cytosine,
12
44389
806
sitosin
00:45
and thymine,
13
45195
1371
ve timin
00:46
or A, G, C, and T.
14
46566
2800
veya kısaca A, G, C ve T.
00:49
The specific sequence of these bases into groups of three, known as codons,
15
49366
4719
Bu temellerin codonlar denilen üçlü belirli gruplara ayrılması
00:54
gives our cells instructions to make each of the proteins in our bodies.
16
54085
5460
vücudumuzda her proteinin yapılması için hücrelerimize talimat verir.
00:59
But this code can be used for other things, too,
17
59545
2940
Ancak bu kod başka şeyler için de kullanılabilir,
01:02
like secret messages.
18
62485
2251
gizli mesajlar gibi.
01:04
In 1999, scientists in New York created an alphabet
19
64736
3960
1999'da New York'taki bilim insanları muhtemel her bir 64 kodonun
01:08
in which each of the 64 possible DNA codons
20
68696
3940
belli bir harf, sayı veya dilbilimsel sembole
01:12
substituted for a specific letter, number, or grammar symbol.
21
72636
5511
denk gelmesini sağlayacak bir alfabe oluşturdular.
01:18
They spliced a 22-character message into a long strand of DNA
22
78147
5139
Uzun bir DNA sarmalına 22 karakterli bir mesaj iliştirdiler
01:23
and surrounded it with specific genetic markers.
23
83286
3720
ve bunu genetik belirleyicilerle çevrelediler.
01:27
They then hid the DNA over a period in a type-written letter
24
87006
4621
Bu DNA'yı bir süre bilgisayarda yazılmış bir mektubun içine sakladılar
01:31
with only a small smudge to give the location away.
25
91627
4120
ve yerinin anlaşılması için belli belirsiz bir işaret bıraktılar.
01:35
They mailed the letter back to themselves.
26
95747
2330
Bu mektubu kendilerine geri postaladılar.
01:38
Then they examined the letter looking for the DNA strand.
27
98077
3601
DNA sarmalını bulmak için mektubu incelediler.
01:41
Once the DNA strand was located, they found the genetic markers.
28
101678
3879
DNA sarmalının yerini bulunca genetik belirleyicileri de buldular.
01:45
Then, they sequenced the DNA and successfully decoded the message.
29
105557
4842
Sonra DNA'yı sıralayıp başarıyla mesajı deşifre ettiler.
01:50
It soon became obvious that DNA cryptography
30
110399
2688
DNA kriptografisine basit bir yazıdan
01:53
could code for much more than simple text.
31
113087
3791
çok daha fazlasının kodlanabileceği bilinen bir gerçek oldu.
01:56
By translating the 1's and 0's of binary code into DNA codons,
32
116878
4741
DNA kodonlarına 1 ve 0'lı ikili kodlar çevrilerek
02:01
digital data could be programmed into synthetic DNA,
33
121619
3999
dijital veriler sentetik DNA'ya programlanabilir,
02:05
then decoded back into its original form.
34
125618
3843
sonra da orijinal hâline deşifre edilebilir.
02:09
In 2012, UK scientists encoded 739 kilobytes of computer files
35
129461
5697
2012'de İngiliz bilim insanları 739 KB bilgisayar dosyasını
02:15
into DNA strands,
36
135158
2218
DNA sarmallarına kodladılar,
02:17
including all 154 Shakespeare sonnets
37
137376
3631
Shakespeare'in 154 soneti,
02:21
and an excerpt from Martin Luther King's "I Have a Dream" speech.
38
141007
4012
Martin Luther King'in ''I Have a Dream'' konuşması da buna dâhildi.
02:25
And four years later, researchers at Microsoft and the University of Washington
39
145019
4660
Dört yıl sonra Microsoft ve Washington Üniversitesi araştırmacıları
02:29
broke that record.
40
149679
2401
bu rekoru kırdı.
02:32
They used binary coding to capture a whopping 200 megabytes of data,
41
152080
5510
Çift kodlamayla 200 MB veriyi depolamayı başardılar,
02:37
including the Universal Declaration of Human Rights
42
157590
2911
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
02:40
and a high-def OK Go music video,
43
160501
3169
ve yüksek kalite OK Go müzik videosu
02:43
all in strings of DNA.
44
163670
2700
DNA sarmalları içindeydi.
02:46
As far as storage capacity goes,
45
166370
2581
Depolama kapasitesine gelince,
02:48
DNA stands out because of the surprising amount of information it can hold
46
168951
4409
DNA öne çıkıyor çünkü çok küçük bir alana
02:53
in so little space.
47
173360
2281
inanılmaz çok bilgi sığıyor.
02:55
The current theoretical limit of DNA'S storage capacity is so high
48
175641
4150
DNA depolama kapasitesinin mevcut teorik limiti o kadar yüksek ki
02:59
that you could fit 100 million HD movies on a pencil eraser.
49
179791
5450
100 milyon HD filmi bir silgi içine sığdırabilirsiniz.
03:05
It's even conceivable that one day we could fit all of the information
50
185241
4081
Hatta internet ortamındaki tüm bilgilerin bir gün bu şekilde
03:09
currently on the Internet
51
189322
1479
ayakkabı kutusu kadar bir alana
03:10
into the space of a shoe box.
52
190801
2921
depolanabileceği düşünülüyor.
03:13
Also, computers and the magnetic tape and discs that their information is stored on
53
193722
5169
Ayrıca bilgi depolanan bilgisayarlar, manyetik bantlar ve diskler
03:18
only last for a few decades, at most, before degrading and becoming unreliable.
54
198891
7129
en fazla birkaç yüz yıl dayanıyor, sonrasında işe yaramaz hâle geliyor.
03:26
Meanwhile, DNA has a half-life of 500 years,
55
206020
4433
DNA ise 500 yıl yarı ömre sahip,
03:30
meaning that's how long it takes for half of its bonds to break.
56
210453
4220
yani bağlarının yarısı bu süre zarfında kırılmaya başlıyor.
03:34
And if left in a cold and dark environment,
57
214673
3220
Soğuk ve karanlık bir çevrede saklanırsa
03:37
DNA could potentially last for hundreds of thousands of years.
58
217893
5428
DNA muhtemelen yüz binlerce yıl korunabilir.
03:43
And if that isn't long enough,
59
223321
1603
Bu süre de yeterli değilse
03:44
scientists experimented with having synthetic DNA auto-reproduce.
60
224924
5829
bilim insanları sentetik DNA'nın çoğalması üzerinde deney yaptılar.
03:50
After creating their own strands of DNA
61
230753
2360
Bir çocuk şarkısının sözlerini gösteren
03:53
that spelled out the lyrics to the children's song "It's a Small World,"
62
233113
3741
kendi DNA sarmallarını yarattıktan sonra,
03:56
they placed them into the genome of a microbe nicknamed Conan the Bacterium.
63
236854
5836
Bakteri Conan takma adlı bir mikrobun genomuna yerleştirdiler.
04:02
Conan belongs to a species which can survive in a vacuum,
64
242690
4104
Conan, hava ve su olmadan 6 yıl yaşayabilen
04:06
or without water, for six years,
65
246794
2600
bir türe ait,
04:09
or come out unscathed after being exposed to a dose of radiation
66
249394
4780
normalde insanı öldürebilecek radyasyon düzeyinin
04:14
1,000 times that which would kill a human.
67
254174
4689
1.000 katına maruz kalsa da sağ kalıyor.
04:18
According to the experiment,
68
258863
1251
Deneye göre,
04:20
the bacterium was able to reproduce at least 100 generations without data loss.
69
260114
6900
bu bakteri veri kaybı olmadan en az 100 jenerasyon boyunca yaşayabilir.
04:27
Theoretically, if the organism had redundant copies of the information
70
267014
4300
Teorik olarak, organizma otomatik olarak hataları düzeltmek için kullanabilecek
04:31
that could be used to automatically correct mistakes,
71
271314
3011
bilgilerin gereksiz kopyalarını yapmışsa
04:34
the information could stay preserved even longer.
72
274325
4561
bu bilgi daha uzun süre bile korunabilir.
04:38
So one day, you might be able to create a living, growing, knowledge archive
73
278886
5069
Bir gün kendi bahçenizde yaşayan, büyüyen
04:43
in your own backyard,
74
283955
2350
bir bilgi arşivi yaratabilirsiniz
04:46
and its seeds might carry your family's history,
75
286305
2701
ve bu arşiv içinde ailenizin hayatını,
04:49
a detailed breakdown of the world's political upheavals,
76
289006
3469
dünyadaki politik değişimlerin detaylarını
04:52
or the sum of humanity's knowledge into forests and across continents.
77
292475
6172
veya insanların ormanlar ve kıtalar arası bilgilerini içerebilir.
04:58
Perhaps even into the far reaches of space.
78
298647
3700
Hatta bu bilgiler uzayın uzak noktalarına bile erişebilir.
05:02
Though we might one day disappear, perhaps our legacy can still live on,
79
302347
4421
Bir gün yok olma ihtimalimiz olsa da kültürel mirasımız yaşayabilir,
05:06
if anyone would think to find it.
80
306768
2659
tabii biri bulmayı akıl ederse.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7