The myth of Loki’s monstrous children - Iseult Gillespie

Çeviri: Zeynep Nazlı Kolkıran Gözden geçirme: Elza Elif Mehdiyev

Odin, the king of Asgard, was plagued by nightmares.

Asgard Kralı Odin, gördüğü kabuslardan dolayı

bir türlü rahata eremiyormuş.

Three fearsome figures haunted his dreams:

Üç korkunç varlık rüyalarından çıkmıyormuş:

a massive, writhing shadow;

Kocaman kıvrılan bir gölge,

a shambling, rotting corpse;

yalpalayarak yürüyen ve çürüyen bir ceset

and worst of all, a monstrous beast with a deadly bite.

ve en kötüsü ölümcül ısırığa sahip devasa bir yaratık.

Night after night, the creatures besieged the king.

Yaratıklar, geceler boyu kralın etrafını sarıyormuş.

And although their true forms were unknown to him,

Kral, bu yaratıkların gerçek biçimlerini bilmese de

he could tell they were related to Asgard’s most persistent problem:

Asgard’ın ısrarcı sorunu Loki ile alakalı olduklarını söyleyebilirmiş.

Loki.

Despite having settled down with his wife and sons,

Eşi ve oğullarıyla bir yuva kurmuş olmasına rağmen

Loki had been sneaking off to visit the giantess Angrboda.

Loki, gizlice kaçıp dişi dev Angrboda’yı ziyaret edermiş.

And when the king learned this affair had produced three children,

Bu ilişkinin üç çocuk dünyaya getirdiğini öğrenince

he was filled with unease.

kralın içi endişeyle doluvermiş.

Odin summoned Thor and Tyr, two of his bravest warriors,

Odin, en cesur savaşçılarından ikisi Thor ve Tyr’i Jotunheim’i

to travel to Jotunheim to capture Loki’s secret children.

Loki’nin gizli çocuklarını yakalamaları için çağırmış.

Upon arriving at Angrboda’s home,

İkili, Angrboda’nın evine ulaşır ulaşmaz

the pair were immediately accosted by Loki's first child,

Loki’nin ilk çocuğu Jörmungandr adındaki bir yılan tarafından

a serpent named Jörmungandr.

rahatsız edilmişler.

The God of Thunder dodged the snake’s venom

Yıldırım Tanrısı, yılanın zehrinden kaçarak

and swiftly bound him to a pine tree.

yaratığı bir çam ağacına hızlıca bağlamış.

The second child, Hel, appeared as a glowing young woman from the right

İkinci çocuk Hel, sağ taraftan güzel bir genç kadın gibi gözükse de

and a moldering corpse from the left.

sol taraftan çürüyen bir cesetmiş.

Her flesh flaked onto the ground as she silently submitted to her captors.

Kendisini esir alanlara sessizce itaat ederken

eti yere pul pul dökülüyormuş.

Finally, the third child leapt at Tyr.

Son olarak üçüncü çocuk, Tyr’a doğru sıçramış.

The small wolf was fierce but harmless.

Küçük kurt hiddetli olsa da zararsızmış.

Tyr playfully cuffed its claws and stowed the cub in his pocket.

Tyr yavruyu şakacıktan kelepçeleyip cebine koymuş.

Back in Asgard, the warriors presented their prisoners

Savaşçılar Asgard’ın yanına döndüğünde

and fearful recognition seized Odin's heart.

tutsakları görmesiyle Odin korkuya kapıldı.

Though these three were meager reflections of his dark dreams,

Bu üçü kâbuslarının küçük birer yansımaları olsa da

the king was determined to dispose of them before his visions came true.

kral öngörüleri doğru çıkmadan önce

onları ortadan kaldırmakta kararlıymış.

First, he banished Jörmungandr to the sea at the edge of the world.

İlk olarak Jörmungandr’ı dünyanın bir ucundaki denize sürgün etmiş.

Then he sent Hel deep below the earth to join her fellow corpses.

Ardından Hel’i diğer cesetlerin yanına, yerin derinliklerine yollamış.

But the wolf, named Fenrir, presented a challenge.

Ama Fenrir adındaki kurt, sorun teşkil ediyormuş.

He’d already grown strong enough to threaten the gods,

Tanrıları tehdit edecek kadar güçlendiği için

so Odin took a more patient approach.

Odin daha sabırlı bir tutum sergilemiş.

For months, he supervised the creature, watching Fenrir grow

Aylarca yaratığı gözlemleyip Fenrir’in bir yavrudan kurda,

from a cub to a wolf to a beast who spoke with the voice of a God.

oradan da bir tanrının dilinden konuşan bir canavara dönüşmesini izlemiş.

Tyr visited frequently and found Fenrir to be strong and clever.

Tyr, Fenrir’i sık sık ziyaret etmiş ve onu güçlü ve zeki bulmuş.

But as their bond deepened, Odin's fear only grew.

Ama aralarındaki bağ güçlendikçe Odin daha da endişelenmiş.

One day, Odin forged his heaviest chains

Bir gün Odin en ağır zincirlerini dövmüş

and hauled them to Fenrir with a challenge.

ve Fenrir’in önüne taşıyarak ona meydan okumuş.

He would bind the wolf to test his growing strength.

Giderek artan gücünü sınamak için kurdu bağlayacakmış.

Fenrir eagerly accepted the challenge and splintered the metal like old wood.

Fenrir meydan okumayı hevesle kabul etmiş

ve metali eskimiş odun gibi parçalamış.

Odin returned to the forge, crafting shackles that no man could lift alone.

Odin demirci ocağına dönmüş

ve kimsenin tek başına kaldıramayacağı zincirler yapmış.

These sturdy chains gave Fenrir pause.

Fenrir bu sağlam zincirleri görünce duraksamış.

But with an encouraging wink from Tyr, he accepted the challenge.

Ama Tyr’ın göz kırpmasıyla cesaretlenip meydan okumayı kabul etmiş.

The beast strained for a moment and then shattered his restraints

Canavar bir an için zorlanmış ve sonrasında zincirlerini

into a thousand pieces.

bin parçaya ayırmış.

Desperate, Odin sought help from the most skilled makers of all:

Umutsuzluğa kapılan Odin, en hünerli üreticilerden yardım istemiş:

the Dwarves.

Cücelerden.

Rather than metal, they sought the rarest ingredients;

Metal yerine en nadide malzemeleri aramışlar;

from feline footsteps and fish breath

Kedi ayak izleri ve balık nefesinden

to the sinews of mountains and mighty bears.

dağların ve kudretli ayıların sinirlerine kadar.

With these, the Dwarves crafted Gleipnir,

Cüceler bunlarla Gleipnir’i üretmiş.

an unbreakable chain in the guise of fine thread.

İnce iplik görünümünde kırılmaz bir zincirmiş.

When Odin challenged Fenrir a third time, the wolf laughed.

Odin Fenrir’e üçüncü kez meydan okuyunca kurt kahkaha atmış.

But as he examined the thread more closely,

Ama ipliği biraz daha yakından incelediğinde

Fenrir sensed Odin’s trickery and began to feel some fear himself.

Fenrir Odin’in hilesini sezmiş ve biraz korkmaya başlamış.

Fenrir struck a deal.

Fenrir bir anlaşma yapmış.

He would accept the challenge,

Meydan okumayı kabul edecekmiş

but only if a god kept their hand in his mouth throughout.

ama karşılığında bir tanrı elini ağzının arasında tutacakmış.

With a heavy heart, Tyr volunteered.

Tyr kalbi buruk bir şekilde gönüllü olmuş.

The gods bound the wolf and as he strained Gleipnir only grew tighter.

Tanrılar kurdu bağlamış ve o zorladıkça Gleipnir daha da sıkılaşmış.

Fenrir felt the agony of betrayal—

Fenrir ihanetin ızdırabını çekmiş.

not only from Odin, but from his reluctant friend.

Sadece Odin değil, isteksiz arkadaşı da ona sırt çevirmiş.

With a howl of fury, he bit through Tyr’s wrist

Hiddetli bir ulumayla Tyr’ın bileğini koparmış

and vowed to destroy Odin for tricking him.

ve onu kandıran Odin’i yok etmeye ant içmiş.

Watching his nightmare come to life,

Kâbusunun gerçekleştiğini gören Odin,

Odin thrust Tyr’s blade between Fenrir jaws,

Tyr’ın kılıcını Fenrir’in çenesinin arasına saplamış

releasing a torrent of saliva that became a furious river.

ve kurdun ağzından akan tükürük seli azgın bir nehre dönüşmüş.

While the beast was not dead, he was bound,

Canavar ölmese de mahkûm edilmiş

and Odin celebrated his victory over fate.

ve Odin kadere karşı kazandığı zaferi kutlamış.

But in truth, his actions had only sealed his doom.

Ama aslında yaptıkları yalnızca sonunu getirecekmiş.

Beneath the waves, Jörmungandr grew to encircle the world.

Dalgaların altındaki Jörmungandr büyüyerek dünyayı çevrelemiş.

Hel rose to rule the dead as queen of the Underworld.

Hel yükselerek Ölüler Diyarı’nın kraliçesi olarak hüküm sürmüş.

And every day, Fenrir strained a little more against his chains,

Ve Fenrir her geçen gün zincirlerini biraz daha zorlayarak

inching ever closer to his bloody revenge.

kanlı intikamına bir adım daha yaklaşmış.