Why can't you put metal in a microwave? - Aaron Slepkov

845,261 views ・ 2024-02-15

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Buğrahan KAHRAMAN Gözden geçirme: esra kurul
00:07
American engineer Percy Spencer developed World War II RADAR technology
0
7003
5464
Amerikalı mühendis Percy Spencer, İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi uçaklarının
00:12
that helped detect Nazi airplanes—
1
12467
2460
tespitini sağlayan RADAR teknolojisini geliştirdi,
00:15
but it would soon have other surprising applications.
2
15094
3796
ancak yakında, başka şaşırtıcı kullanım alanları da olacaktı.
00:19
One day in 1945, Spencer was standing near a RADAR instrument
3
19182
4838
1945 yılının bir günü Spencer, uçaklardan yansıyabilen
00:24
called a magnetron,
4
24020
1752
yoğun mikrodalgalar üreten
00:25
a device that produced high-intensity microwaves that could reflect off planes.
5
25772
5380
magnetron adı verilen RADAR cihazının yanında duruyordu.
00:31
Suddenly, he noticed that the candy bar in his pocket had melted.
6
31569
4838
Spencer birden cebindeki çikolatanın eridiğini fark etti.
00:36
He exposed other things to the magnetron and, sure enough,
7
36532
3337
Başka nesneleri de Magnetrona maruz bıraktı ve benzer sonuçlar aldı,
00:39
popcorn kernels popped,
8
39869
1793
patlamış mısır taneleri, patladı
00:41
and an egg—well— exploded onto a colleague.
9
41662
3379
ve bir yumurta, adeta meslektaşının üzerine infilak etti.
00:45
Soon after, the first microwave oven became available,
10
45416
3504
Kısa bir süre sonra aynı teknolojiyi kullanarak çalışan
00:48
operating using the very same technology.
11
48920
3086
ilk mikrodalga fırın piyasaya çıktı.
00:52
So, how does it work?
12
52256
1752
Peki, bu fırın nasıl çalışıyor?
00:54
All light energy travels in waves of oscillating electric and magnetic fields.
13
54342
5797
Işık, salınım hâlindeki elektriksel ve manyetik alanlar gibi hareket eder.
01:00
These oscillations span a range of frequencies
14
60306
2878
Bu salınımlar elektromanyetik spektrumu oluşturan
01:03
comprising the electromagnetic spectrum.
15
63184
3295
bir dizi frekansı kapsar.
01:06
The higher the frequency, the more energetic.
16
66646
3003
Frekans ne kadar yüksek olursa salınım da o kadar güçlü olur.
01:09
Gamma rays and X-rays have the highest frequencies;
17
69816
3461
Mikrodalgalar ve radyo dalgaları en düşük frekanslara sahipken,
01:13
microwaves and radio waves, the lowest.
18
73277
2837
gama ve X-ışınları en yüksek frekanslara sahiptir.
01:16
Generally, light’s oscillating electric field exerts forces on charged particles,
19
76364
5172
Işığın salınım yapan elektrik alanı, âdeta bir molekülün içindeki elektronlar gibi
01:21
like the electrons in a molecule.
20
81536
2043
yüklü parçacıklar üzerine kuvvet uygular.
01:23
When light encounters polar molecules, like water,
21
83621
3921
Işık, su gibi polar moleküllerle karşılaştığında,
01:27
it can make them rotate,
22
87542
1751
pozitif ve negatif bölgeleri
01:29
as their positive and negative regions are pushed and pulled in different directions.
23
89293
4672
farklı yönlere doğru itilip çekildiği için bu moleküllerin dönmesine neden olabilir.
01:34
The frequency the light is traveling at
24
94132
2335
Işığın hangi frekansta yayıldığı,
01:36
also determines how it interacts with matter.
25
96467
3212
aynı zamanda madde ile nasıl etkileşime gireceğini de belirler
01:40
Microwaves interact strongly with the water molecules found in most foods.
26
100138
4713
Mikrodalgalar, çoğu yiyecekte bulunan su molekülleri ile güçlü etkileşime girer.
01:44
Essentially, they make the molecules jostle against each other,
27
104851
3670
Aslında, moleküllerin birbirlerine karşı itişip kakışmasını sağlayarak,
01:48
creating frictional heat.
28
108521
1960
sürtünme ısısı oluştururlar.
01:51
Household microwave ovens are fitted with cavity magnetrons.
29
111941
4338
Ev tipi mikrodalga fırınlar boşluklu magnetronlarla donatılmıştır.
01:56
When you activate a microwave oven,
30
116362
2127
Bir mikrodalga fırını açtığınız zaman,
01:58
a heated element within the magnetron ejects electrons,
31
118489
3712
magnetron içindeki ısınmış bir parça elektronlar fırlatır,
02:02
and a strong magnet forces them to spiral outwards.
32
122201
3963
ve güçlü bir mıknatıs da bu elektronları dışa doğru spiral şeklinde dönmeye zorlar.
02:06
As they pass over the magnetron’s metallic cavities,
33
126330
3295
Elektronlar magnetronun metalik boşluklarından geçerken
02:09
the electrons induce an oscillating charge,
34
129625
3003
salınım yapan bir elektrik akımı oluşturarak
02:12
generating a continuous stream of electromagnetic microwaves.
35
132628
4588
sürekli olarak elektromanyetik mikrodalgalar yayarlar.
02:17
A metal pipe directs the microwaves into the main food compartment,
36
137300
4296
Mikrodalgalar metal bir boru ile yiyeceğin olduğu kısma yönlendirilir
02:21
where they bounce off the metal walls
37
141596
1918
ve metal duvarlardan sekerek
02:23
and penetrate a few centimeters into the food inside.
38
143514
3629
bölmede bulunan yiyeceğin içine birkaç santimetre kadar nüfuz eder.
02:28
When the microwaves encounter polar molecules in the food, like water,
39
148394
4379
Mikrodalgalar yiyeceklerdeki su gibi polar moleküllerle karşılaştığında,
02:32
they make them vibrate at high frequencies.
40
152773
2837
bu moleküllerin yüksek frekanslarda titreşmesine neden olur.
02:36
This can have interesting effects depending on the food's composition.
41
156777
4380
Bu durum, yiyeceğin içerdiği malzemeye bağlı olarak ilginç etkilere yol açabilir.
02:41
Oil and sugar absorb fewer microwaves than water,
42
161449
4004
Yağ ve şeker mikrodalgaları sudan daha az emer,
02:45
so if you microwave them alone, not much happens.
43
165453
3462
bu nedenle bunları tek başlarına mikrodalgaya koyarsanız pek bir şey olmaz.
02:49
But when microwaves encounter a marshmallow,
44
169290
3045
Ancak mikrodalgalar bir marshmallow ile karşılaştığında,
02:52
they heat the moisture trapped within its gelatin-sugar matrix,
45
172335
3837
mikrodalgalar jelatin-şeker dokusu içinde hapsolmuş nemi ısıtarak
02:56
making the hot air expand and the marshmallow puff.
46
176172
3879
sıcak havanın genleşmesini ve marşmelovun kabarmasını sağlar.
03:00
Butter is essentially a suspension of water droplets in fat.
47
180468
4463
Tereyağı aslında yağ içine hapsolmuş su damlacıklarından ibarettir.
03:05
When microwaved, the water rapidly vaporizes,
48
185097
3337
Mikrodalgada ısıtıldığında içindeki su hızla buharlaşır
03:08
making the butter melt quickly— and sometimes, a bit violently.
49
188434
4755
ve tereyağının hızlı ve bazen de şiddetli bir şekilde erimesine neden olur.
03:13
So microwaves heat food molecules mechanically, through friction—
50
193689
4129
Yani mikrodalgalar yiyecek moleküllerini sürtünme yoluyla mekanik olarak ısıtır,
03:17
but they don't alter them chemically.
51
197818
2086
ancak kimyasal olarak değiştirmez.
03:20
Soup heated in the microwave is molecularly indistinguishable
52
200071
3879
Mikrodalgada ısıtılan bir çorbanın, ocak veya fırında ısıtılan bir çorbadan
03:23
from soup heated using a stove or oven.
53
203950
2669
moleküler olarak hiçbir farkı yoktur.
03:26
The term “microwave radiation” can be alarming.
54
206827
3504
“Mikrodalga radyasyonu” ifadesi korkutucu olabilir.
03:30
But in physics, radiation simply describes any transfer of energy across a gap.
55
210331
6006
Oysa fizikte radyasyon basitçe enerjinin bir boşluktan aktarımı anlamına gelir.
03:36
High frequency, ionizing radiation may be harmful
56
216796
3879
Yüksek frekanstaki iyonize radyasyon ise zararlı olabilir
03:40
because it can strip electrons from molecules, including DNA.
57
220675
4129
çünkü DNA da dahil olmak üzere moleküllerdeki elektronları koparabilir.
03:45
However, microwaves aren’t energetic enough to alter chemical bonds.
58
225012
4838
Ancak mikrodalgalar kimyasal bağları değiştirecek kadar güçlü değildir.
03:49
And microwave ovens are designed to prevent leakage—
59
229892
3879
Ayrıca mikrodalga fırınlar hem güvenlik hem de verimlilik nedenleriyle
03:53
for safety and efficiency’s sake.
60
233771
2878
mikrodalga sızıntılarını önleyecek şekilde tasarlanmıştır.
03:56
Nonetheless, to totally limit exposure,
61
236816
2878
Ancak radyasyona maruz kalmayı tam anlamıyla sıfırlamak için
03:59
experts recommend simply standing a few feet away when a microwave oven is on.
62
239694
5422
uzmanlar mikrodalga fırın açıkken birkaç metre uzakta durulmasını önermektedir.
04:05
Microwaving metal is dangerous, though, right?
63
245908
3462
Ama mikrodalga fırına metal koymak tehlikelidir, değil mi?
04:09
Well, it depends.
64
249829
1585
Yani, duruma göre değişir.
04:11
Metals are conductors,
65
251414
1501
Metaller iletkendir,
04:12
meaning their electrons are loosely bound to their atoms
66
252915
3128
yani elektronları birbirine zayıf bir şekilde bağlıdır
04:16
and move freely in response to electric fields.
67
256043
3254
ve elektrik alanlarına karşı serbestçe hareket ederler.
04:19
Instead of absorbing microwave radiation,
68
259338
2544
Mikrodalga radyasyonunu absorbe etmek yerine
04:21
the metal’s electrons concentrate on the surface,
69
261882
3087
yüzeyde yoğunlaşan metal elektronları,
04:24
leading to high voltages at sharp edges, corners, and small gaps.
70
264969
4713
keskin kenarlarda, köşelerde ve küçük boşluklarda yüksek gerilimlere yol açar.
04:29
This includes areas between the creases on a sheet of aluminum foil,
71
269724
4212
Bu durum, alüminyum folyonun üzerindeki buruşuklukları,
04:33
the prongs of a fork,
72
273936
1502
bir çatalın ucunu, veya
04:35
or a metal object and the microwave oven’s metal walls.
73
275438
3920
metal bir nesne ile mikrodalga fırının metal duvarları arasındaki alanı içerir.
04:39
Sometimes, voltages get high enough to strip electrons
74
279567
3253
Kimi zaman bu gerilimler, çevredeki hava moleküllerinden
04:42
from the surrounding air molecules.
75
282820
2002
elektron koparacak kadar yükselir.
04:44
This electrically charged gas, or plasma, may then form lightning-like sparks
76
284905
5756
Plazma adı verilen bu elektrik yüklü gaz, şimşek benzeri kıvılcımlar üretebilir
04:50
and grow as it absorbs more microwaves.
77
290661
2795
ve daha fazla mikrodalga absorbe ettikçe büyüyebilir.
04:53
Once the oven is turned off, the plasma dissipates.
78
293539
3837
Fırın kapatıldıktan sonra plazma yok olur.
04:57
But not all metal objects spark in the microwave—
79
297960
3504
Ancak tüm metal nesneler mikrodalgada kıvılcım çıkarmaz
05:01
though they might make things cook a little unevenly.
80
301464
3128
ama yiyeceklerin biraz dengesiz pişmesine neden olabilirler.
05:04
In fact, a lot of microwavable packaging takes advantage of this,
81
304717
4379
Aslında, mikrodalga uyumlu pek çok ambalaj bu durumu lehine kullanarak
05:09
using a thin metal coating to crisp the food’s surface.
82
309305
3795
yiyecek yüzeyini çıtır hale getirmek için ince metal bir kaplama kullanmakta.
05:13
And overall, as long as it doesn't approach the oven's walls,
83
313309
3295
Sonuç olarak, fırının duvarlarına yaklaşmadığı sürece,
05:16
leaving a metal spoon in a microwaving bowl of soup
84
316604
3044
mikrodalgada ısıtılan bir kase çorbanın içinde bırakmak
05:19
should be a pretty uneventful affair.
85
319648
2378
sorun yaratmayacaktır.
05:22
That’s just another neat benefit of cooking with RADAR.
86
322276
4171
Bu da RADAR ile yemek pişirmenin diğer bir faydası.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7