Whatever happened to acid rain? - Joseph Goffman

2,604,163 views ・ 2021-04-13

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: It'sme Stareater Gözden geçirme: Gözde Alpçetin
00:07
In 1963, scientists studying Hubbard Brook Experimental Forest in New Hampshire
0
7038
6333
1963 yılında bilim insanları, New Hampshire eyaletindeki
Hubbard Brook Deney Ormanında şaşırtıcı bir keşif yaptılar.
00:13
made a shocking discovery.
1
13371
1917
00:15
Their most recent rainfall samples were nearly 100 times more acidic than usual.
2
15288
6041
En son yağmur numuneleri sıradan yağmurdan neredeyse 100 kat daha asitliydi.
00:21
At these levels, additional downpours of acid rain
3
21371
3917
Bu seviyelerde, asit yağmurunun ek sağanakları
00:25
would destroy the region’s marine and arboreal ecosystems
4
25288
4000
birkaç on yıl içinde bölgenin denizini ve ağaç ekosistemini tahrip edecekti.
00:29
in a matter of decades.
5
29288
1625
00:30
Urgently sharing their findings with fellow researchers,
6
30913
3249
Bulgularını acilen diğer araştırmacılarla paylaşmak
00:34
they were determined to answer two questions:
7
34162
3000
ve iki soruyu cevaplamak için oldukça istekliydiler:
00:37
what was causing this deadly rainfall? And what could be done to stop it?
8
37162
4792
Bu ölümcül yağmura ne neden oluyor ve bunu durdurmak için ne yapılabilir?
00:43
Rain is never just composed of water.
9
43287
3209
Yağmur hiçbir zaman sadece sudan oluşmaz.
00:46
Chemicals and particulates in the atmosphere can be found in every drop,
10
46496
4625
Atmosferdeki kimyasallar ve partiküller her damlada bulunabilir
00:51
and some compounds— like carbon dioxide—
11
51121
2916
ve karbondioksit gibi bazı bileşikler
00:54
make even regular rainfall slightly acidic.
12
54037
3334
düzenli yağışları bile hafif asidik hale getirir.
00:57
But this pales in comparison to the powerful acids produced
13
57871
3958
Ama su, azot ya da kükürt dioksitle etkileşime girdiğinde,
01:01
when water interacts with oxides of nitrogen or sulfur dioxide.
14
61829
5459
üretilen güçlü asitlere kıyasla sönük kalır.
01:07
On the pH scale which measures acidity,
15
67746
2792
Asitlik derecesini ölçen pH ölçeğinde
01:10
each whole number is 10 times more acidic than the one above it.
16
70538
4833
her tam sayı üstündekinden 10 kat daha asidiktir.
01:15
And where normal rain has a pH of roughly 5.4,
17
75371
4042
Normal yağmurun pH değerinin yaklaşık olarak 5.4 olduğu yerde,
01:19
rain that’s interacted with these gases can rank as low as 3.7.
18
79413
5250
bu gazlarla etkileşime giren yağmurun pH değeri 3.7′e kadar düşebilir.
01:24
Oxides of nitrogen and sulfur dioxide can appear naturally
19
84829
4250
Azot oksitler ve kükürt dioksitler volkanik patlamaların
01:29
as a short-lived byproduct of volcanic eruptions or lightning strikes.
20
89079
5084
veya yıldırım çarpmalarının kısa ömürlü yan ürünü olarak doğallıkla görünebilir.
01:34
But power plants, refineries, and vehicles that use fossil fuels
21
94163
4541
Ama enerji santralleri, petrol rafineleri ve fosil yakıt kullanan araçlar
01:38
consistently pump large quantities into the air.
22
98746
3708
havaya devamlı olarak büyük miktarlarda kükürt dioksit, azot oksit pompalarlar.
01:43
These dangerous gases travel with the wind
23
103538
2916
Bu tehlikeli gazlar,
kirliliğin kaynağından yüzlerce kilometre yayılan rüzgarla geziyor.
01:46
spreading hundreds of kilometers from the pollution’s source.
24
106454
3459
01:49
Acting like roaming clouds of destruction,
25
109913
2666
Dolaşan yıkım bulutları gibi davranan onların varlığı,
01:52
their presence dramatically increases the acidity of local precipitation,
26
112579
5167
yerel yağışın asitliğini önemli ölçüde artırır.
01:57
creating acid rain, acid snow, and acid fog.
27
117746
4083
Asit yağmuru, asit karı ve asit sisi oluşturur.
02:02
These all acidify lakes and streams, kill crops and forests,
28
122163
4958
Bunların tümü, gölleri ve nehirleri asitlendirir, ekin ve ormanları öldürür
02:07
and damage soil to inhibit future growth.
29
127121
3083
ve gelecekteki gelişmeyi engellemek için toprağa zarar verir.
02:10
Over time, acid rain can even corrode human structures made of stone or metal.
30
130621
5792
Zamanla, asit yağmuru taş ya da metalle yapılan insan yapılarını bile çürütebilir.
02:17
By the 1970s, scientists in North America and Europe classified acid rain
31
137371
6042
1970′lerde Kuzey Amerika ve Avrupa’daki bilim insanları,
asit yağmurlarını büyük bir çevresel tehdit olarak sınıflandırdı.
02:23
as a major environmental threat.
32
143413
2000
02:25
But despite clear evidence tying the problem to air pollution,
33
145413
3750
Ancak sorunu hava kirliliğine bağlayan açık kanıtlara rağmen,
02:29
companies denied responsibility and cast doubt on the research.
34
149163
4666
şirketler sorumluluğu reddetti ve araştırmaya gölge düşürdü.
02:33
In the United States, corporations lobbied against regulating pollution,
35
153829
4792
ABD’de şirketler kirliliğin düzenlenmesine karşı görüşme yaptılar
02:38
and convinced politicians that such policies
36
158621
2833
ve politikacıları bu tür politikaların enerji maliyetlerini artıracağına
02:41
would raise energy costs and threaten jobs.
37
161454
3209
ve işleri tehdit edeceğine ikna etti.
02:44
These obstacles led the government to delay changes,
38
164663
3208
Bu engeller, hükümetin değişiklikleri geciktirmesine neden oldu
02:47
and mandate further research into the issue.
39
167871
3000
ve konuyla ilgili daha fazla araştırma yapmasını zorunlu kıldı.
02:50
But after a decade of mounting concern, Congress finally took action.
40
170871
4625
Fakat on yıl artan endişeden sonra kongre sonunda harekete geçti.
02:56
Since the bulk of sulfur dioxide emissions came from power plants,
41
176538
3875
Kükürt dioksit emisyonlarının büyük kısmı enerji santrallerinden geldiğinden,
03:00
the government set a limit on the total amount of it
42
180413
2791
hükûmet elektrik enerjisi sektörünün
03:03
the electric power sector could emit each year.
43
183204
3042
her yıl yayabileceği toplam miktara bir sınır koydu.
03:06
Then, they divided the permitted emissions into a fixed number of “allowances”
44
186538
5708
Daha sonra izin verilen emisyonları, her bir elektrik santraline dağıtılan
03:12
distributed to each power plant.
45
192246
2167
sabit sayıda “ödenek”e böldüler.
03:14
A plant could then choose to emit as much sulfur dioxide as they were allowed,
46
194413
5041
Bir santral izin verilen kadar kükürt dioksit salmayı tercih edebilir
03:19
or reduce their emissions and sell their unused allowances to other power plants.
47
199454
6459
ya da emisyonlarını azaltabilir
ve kullanılmayan ödenekleri diğer santrallere satabilir.
03:25
This system, known as “cap and trade,”
48
205913
3125
Bu sistem, güç santrallerine kirliliği tam anlamıyla sınırlarken
03:29
offered power plants the economic flexibility to keep costs low
49
209038
4250
maliyetleri düşük tutmak için ekonomik esneklik sağlayan
″emisyon üst sınırı ve ticareti″ olarak bilinir.
03:33
while strictly limiting pollution.
50
213288
1958
03:35
Many critics called these allowances licenses to pollute,
51
215996
3708
Birçok eleştirmen bu ödenekleri çevreyi kirletmek için lisans olarak adlandırdı
03:39
or said the government was selling clean air.
52
219704
2834
ya da hükûmetin temiz hava sattığını söyledi.
03:42
But since the cap was set to lower five years into the program,
53
222704
4000
Ancak üst sınır, programın beş yılını azaltmak için ayarlandığından
03:46
it forced every utility company to reduce emissions in the long term.
54
226704
4667
her kamu hizmeti şirketini uzun vadede emisyonları azaltmaya zorladı.
03:51
Some plants added desulfurizing scrubbers to their smokestacks,
55
231704
4167
Bazı santraller bacalarına kükürt giderici yıkayıcılar eklediler
03:55
or switched to low-sulfur coal and natural gas.
56
235871
3958
ya da düşük kükürtlü kömüre ve doğal gaza geçtiler.
03:59
Oxides of nitrogen emissions were also reduced
57
239829
3042
Ayrıca azot emisyonlarının oksitleri
04:02
with relatively low-cost technologies.
58
242871
2417
nispeten düşük maliyetli teknolojilerle azaltıldı.
04:05
These advances allowed the power sector to grow
59
245621
3083
Ekipler kirliliği kontrol altında tutarken
04:08
while the cap kept pollution under control.
60
248704
2584
bu tür gelişmeler güç sektörünün gelişmesine izin verdi.
04:11
By 1985, Canada and the European Union adopted their own solutions,
61
251496
5042
1985′e kadar Kanada ve Avrupa Birliği kendi çözümlerini benimsemişti
04:16
and international treaties began circulating
62
256538
3041
ve dünya çapında hava kirliliğini azaltmak için
04:19
to reduce air pollution worldwide.
63
259579
2542
uluslararası tehditler dolaşmaya başladı.
04:23
Today, this science-driven economic policy has largely eliminated acid rain
64
263038
5250
Günümüzde bu bilimsel odaklı ekonomik politika
ABD ve Kanada genelinde asit yağmurunu büyük ölçüde ortadan kaldırdı.
04:28
across the United States and Canada.
65
268288
2125
04:30
And while many ecosystems still need time to recover,
66
270704
3250
Birçok ekosistemin iyileşmesi için hâlâ zamana ihtiyacı olsa da
04:33
scientists have sped up the restoration of other areas
67
273954
3500
bilim insanları asit yağmurları tarafından öldürülen organizmaları
04:37
by reintroducing essential organisms killed off by acid rain.
68
277454
4625
yeniden tanıtarak diğer alanların restorasyonunu hızlandırdı.
04:42
Some countries, like Russia, India, and China
69
282454
2875
Rusya, Hindistan ve Çin gibi bazı ülkeler,
04:45
still rely heavily on high-sulfur coal
70
285329
3042
hâlâ aşırı derecede yüksek kükürtlü kömüre bağlılar
04:48
and continue to struggle with the environmental consequences.
71
288371
3875
ve çevresel sonuçlar ile mücadele etmeye devam ediyorlar.
04:52
However, acid rain’s relatively quick journey from major threat to minor issue
72
292246
5333
Fakat asit yağmurunun büyük tehditten küçük soruna nispeten hızlı yolculuğu,
04:57
is rightly celebrated as a victory for policies that protect the environment.
73
297579
4792
haklı olarak çevreyi koruyan politikaların bir zaferi olarak kutlandı.
05:02
Cap and trade can’t solve every environmental problem.
74
302746
3250
Emisyon üst sınırı ve ticareti her çevresel problemi çözemez.
05:05
But by using scientific consensus to guide policy,
75
305996
3375
Fakat ülkeler çok geç olmadan politikaya yol göstermek için
05:09
adopting efficient technology,
76
309371
1958
bilimsel uzlaşmaya vararak, elverişli teknoloji benimseyerek
05:11
and being unafraid to impose reasonable costs for pollution,
77
311329
3917
ve kirlilik için makul bütçeler uygulamaktan kaçınmayarak
05:15
countries can stop a growing storm of destruction before it’s too late.
78
315246
4042
artan bir facia kasırgasını durdurabilir.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7