The myth of Loki and the master builder - Alex Gendler

Çeviri: Rumeysa Durmaz Gözden geçirme: Gözde Alpçetin

Asgard, a realm of wonders, was where the Norse Gods made their home.

Harikalar diyarı Asgard İskandinav Tanrılarının eviydi.

There Odin’s great hall of Valhalla towered above the mountains

Odin'in Valhalla salonu orada dağların üstüne kadar yükseldi.

and Bifrost, the rainbow bridge, anchored itself.

Gökkuşağı köprüsü Bifrost orada temellerini attı.

But though their domain was magnificent,

Tanrıların yaşadığı yer harikuladeydi

it stood undefended from the giants and trolls of Jotunheim,

ama Jotunheim'in tanrılardan nefret eden

ve onları yok etmek isteyen troll ve devlerine karşı korumasızdı.

who despised the gods and sought to destroy them.

One day when Thor, strongest of the gods, was off fighting these foes,

Bir gün en güçlü tanrı Thor, bu düşmanlarla savaşırken

a stranger appeared, riding a powerful gray horse.

güçlü gri bir at süren yabancı biri belirdi.

The visitor made the gods an astonishing offer.

Bu ziyaretçi tanrılara şaşırtıcı bir teklif sundu.

He would build them the greatest wall they’d ever seen,

Görülebilecek en büyük duvarı inşa edicekti.

higher than any giant could climb and stronger than any troll could break.

Devlerin tırmanamayacağı kadar yüksek, trollerin kıramayacağı kadar güçlü.

All he asked in return was the beautiful goddess Freya’s hand in marriage—

Karşılığında ise tanrıça Freya'yla evlenmeyi

along with the sun and moon from the sky.

ve güneş ile ayı istedi.

Tanrılar teklifini reddetti ve onu göndereceklerdi.

The gods balked at this request and were ready to send him away.

But the trickster Loki concocted a devious plan.

Fakat Loki sinsi bir plan yaptı.

He told the gods they should accept the stranger’s offer,

Tanrılara, teklifi kabul etmelerini

but set such strict conditions that he would fail to complete the wall in time.

ama duvarı zamanında tamamlayamasın diye çok zor şartlar koşmalarını söyledi.

That way, they would lose nothing, while getting most of the wall built for free.

Böylece, hem bir şey kaybetmeyecek hem de duvarın çoğunu bedavaya getireceklerdi.

Freya didn’t like this idea at all,

Freya bu fikri hiç beğenmedi

but Odin and the other gods were convinced

ama Odin ve diğer tanrılar ikna oldu

and came to an agreement with the builder.

ve anlaşmayı kabul ettiler.

He would only have one winter to complete the wall.

Duvarı bitirmek için sadece bir kışı vardı

If any part was unfinished by the first day of summer,

ve yaza kadar bitirmezse

he would receive no payment.

karşılığında hiçbir şey alamayacaktı.

And he could have no help from any other people.

Başkalarından da yardım alması yasaktı.

The gods sealed the deal with solemn oaths

Tanrılar anlaşma üzerine yemin ettiler

and swore the mason would come to no harm in Asgard.

ve duvarcının Asgard'da başına hiçbir şey gelmeyeceğine söz verdiler.

In the morning, the stranger began to dig the foundations at an astonishing speed,

Sabah, yabancı çok hızlı bir şekilde duvar için temel kazmaya başladı

and at nightfall he set off towards the mountains to obtain the building stones.

akşam olunca da taş toplamak için dağlara gitti.

But it was only the next morning, when they saw him returning,

Fakat sonraki sabah onu dönerken görünce

that the gods began to worry.

tanrılar endişelenmeye başladılar.

As agreed, no other people were helping the mason.

Anlaşıldığı gibi kimse duvarcıya yardım etmiyordu.

But his horse Svadilfari was hauling a load of stones so massive

Fakat atı Svadilfari o kadar büyük taşlar taşıyordu ki

it left trenches in the ground behind them.

geçtiği yerlerde çukur açılıyordu.

Winter came and went.

Kış geldi ve geçti.

The stranger kept building, Svadilfari kept hauling,

Yabancı inşa etmeye, Svadilfari yük taşımaya devam etti.

and neither snow nor rain could slow their progress.

Ne kar ne yağmur işlerini yavaşlattı.

With only three days left until summer, the wall stood high and impenetrable,

Yazın gelmesine 3 gün kala duvar upuzun ve aşılamaz hâldeydi.

with only the gate left to be built.

Sadece kapısının inşaası kalmıştı.

Horrified, the gods realized that not only would they lose

Tanrılar dehşete düştüler.

Hem bereket tanrıçası Freya'yı kaybedeceklerdi

their fertility goddess forever,

but without the sun and moon the world would be plunged into eternal darkness.

hem de güneşsiz ve aysız dünyaları sonsuz karanlığa bürünecekti.

They wondered why they’d made such a foolish wager—

Neden bu kadar saçma bir iddiaya girdiklerine anlam veremediler.

and then remembered Loki and his terrible advice.

Sonra Loki'nin verdiği berbat tavsiyeyi hatırladılar.

Suddenly, Loki didn’t feel so clever.

Loki eskisi kadar zeki hissetmiyordu artık.

All of his fellow gods threatened him with an unimaginably painful death

Eğer Loki duvarcıyı engelleyecek bir yol bulmazsa

tanrıların her biri ayrı bir acılı ölümle onu tehdit ettiler.

if he didn’t find some way to prevent the builder from getting his payment.

So Loki promised to take care of the situation, and dashed away.

Loki bu durumu halledeceğine söz verdi ve orayı terk etti.

Outside, night had fallen,

Gece oldu

and the builder prepared to set off to retrieve the final load of stones.

ve duvarcı son taşlarını almaya hazırlanıyordu.

But just as he called Svadilfari to him, a mare appeared in the field.

Tam Svadilfari'yi yanına çağırdığında bir kısrak belirdi.

She was so beautiful that Svadilfari ignored his master

O kadar güzeldi ki Svadilfari efendisini umursamadı

and broke free of his reins.

ve dizginlerini kopardı.

The mason tried to catch him,

Duvarcı onu yakalamaya çalıştı

but the mare ran deep into the woods and Svadilfari followed.

ama kısrak ormanın derinliklerine gitti, Svadilfari de onu takip etti.

The stranger was furious.

Yabancı çok sinirlendi.

He knew that the gods were behind this and confronted them:

Bu işin arkasında tanrıların oluğunu biliyordu ve onlarla yüzleşti

no longer as a mild-mannered mason,

ama bu sefer mülayim bir duvarcı olarak değil,

but in his true form as a terrifying mountain giant.

gerçek hâli olan korkutucu bir dağ devi olarak.

This was a big mistake.

Bu, çok büyük bir hataydı.

Thor had just returned to Asgard,

Thor daha yeni Asgard'a dönmüştü.

and now that the gods knew a giant was in their midst,

Tanrılar artık aralarında bir devin olduğunu öğrenince

they disregarded their oaths.

yeminlerini bozdular.

The only payment the builder would receive—

Duvarcının aldığı tek ödeme

and the last thing he would ever see—

ve gördüğü en son şey

was the swing of Thor’s mighty hammer Mjolnir.

Thor'un muazzam çekici Mjöllnir'in darbesi oldu.

As they set the final stones into the wall, the gods celebrated their victory.

Duvarın son taşlarını koyarken, tanrılar zaferlerinin tadını çıkardılar.

Loki was not among them, however.

Loki ortalıkta yoktu ama.

Several months would pass before he finally returned,

Birkaç ay sonra geri döndü.

followed by a beautiful gray foal with eight legs.

Yanında sekiz ayaklı güzel gri bir tayla birlikte.

The foal would grow into a magnificent steed named Sleipnir

Bu tay büyüdükçe Sleipnir adında görkemli bir ata dönüştü.

and become Odin’s mount, a horse that could outrun the wind itself.

Rüzgarı bile delip geçebilen bu at Odin'in bineği oldu.

But exactly where he had come from was something Loki preferred not to discuss.

Fakat Loki, bu atın tam olarak nereden geldiğini söylemek istemiyordu.