An anti-hero of one's own - Tim Adams

İçimizdeki anti-kahraman - Tim Adams

Translator: tom carter Reviewer: Bedirhan Cinar

Çeviri: Esra Çakmak Gözden geçirme: Yunus ASIK

Literary critic Northrop Frye once observed

Edebiyat eleştirmeni Northrop Frye,

that in our primitive days, our literary heroes were -- well, nearly gods,

ilkel zamanlarda edebi kahramanlarımızın tanrılar daha doğrusu tanrımsı olduklarını

and as civilization advanced, they came down the mountain of the gods, so to speak,

gözlemledi ve medeniyet ilerledikçe deyim yerindeyse Olimpos Dağı'ndan inip

and became more human, more flawed, less heroic.

daha insani, daha kusurlu ve daha az destansı oldular.

From the divine heroes like Hercules,

Herkül gibi kutsal kahramanlardan,

down the mountain below the miraculous but mortal heroes such as Beowulf,

Beowulf gibi ölümlü ama mucizevi kahramanlara,

the great leaders such as King Arthur,

Kral Arthur gibi ulu önderlere

and the great but flawed heroes like Macbeth or Othello.

ve Macbeth ya da Othello gibi asil, lâkin kusurlu karakterlere.

Below even the unlikely but eventual heroes such as Harry Potter,

Devamındaysa Harry Potter, Luke Skywalker veya Hiccup gibi

Luke Skywalker, or Hiccup,

beklenilmedik ama nihai kahramanlar var,

until we reach the bottom and meet the anti-hero.

en aşağılara indiğimizdeyse anti-kahraman ile karşılaşıyoruz.

Contrary to the sound, the anti-hero is not the villain, not the antagonist.

Kulağa kötü karakter veyahut rakip gibi gelse de, bu doğru değil.

The anti-hero is actually the main character in some contemporary works of literature.

Çağdaş edebiyat eserlerinin bazılarında anti-kahraman, ana karakter olabiliyor.

Guy Montag in "Fahrenheit 451," Winston Smith in "1984,"

''Fahrenheit 451''deki Guy Montag, ''1984''teki Winston Smith

who unwittingly ends up challenging those in power -- that is,

yani iktidara karşı farkında olmadan meydan okuyanlar; iktidarınsa,

those who abuse their power to brainwash the populace to believe that the ills of society have been eliminated.

halkı güvende hissettirerek beyin yıkayan ve gücü sömüren insanlardan oluşması.

Ideally, those who challenge the establishment should be wise, confident, brave,

Normalde sisteme meydan okuyan kişilerin zeki, özgüvenli, cesur, fiziksel olarak

physically strong, with a type of charisma that inpires followers.

güçlü ve insanları etkileyen bir karizması olmasını bekleriz.

The anti-hero, however, at best demonstrates a few underdeveloped traits,

Anti-kahramansa, en iyi ihtimalle karakterinde bazı noksanlıklar barındırır,

at worst, is totally inept.

en kötü ihtimalleyse tamamen çukura batmıştır.

The story of the anti-hero usually unfolds something like this.

Anti-kahramanın yolculuğu genellikle şu şekilde kendini gösterir:

The anti-hero initially conforms, ignorantly accepting the established views,

Anti-kahraman öncelikle toplum kurallarına körü körüne itaat eder,

a typical, unquestioning, brainwashed member of society.

toplumun sorgulamayan, beyni yıkanmış herhangi bir üyesidir.

The anti-hero struggles to conform, all the while starting to object,

Anti-kahraman normlarla cebelleşmeye başlar

perhaps finding other outsiders with whom to voice his questions,

ve belki de aklındaki soruları paylaşacağı ikinci tekil şahıslar bulur

and naïvely, unwisely, sharing those questions with an authority figure.

ve saf, akılsız bir şekilde bu soruları yetkili kişilerle paylaşır hale gelir.

The anti-hero openly challenges society,

Anti-kahraman göz göre göre topluma meydan okur

and tries to fight against the lies and tactics used to oppress the populace.

ve toplumu bastırmak için kullanılan yalan ve taktiklere karşı savaş ilan eder.

This step, for the anti-hero, is seldom a matter of brave, wise and heroic opposition.

Anti-kahraman için bu adım cesurca, zekice veya kahramanca bir karşı koyma değildir.

Maybe the anti-hero fights and succeeds in destroying the oppressive government,

Anti-kahraman belki de baskıcı hükûmete karşı açtığı yok etme mücadelesinde

with a lot of impossible luck.

savaşıp başarılı olabilir ama şans yanında olmaz.

Perhaps he or she runs away, escapes to fight another day.

Belki mücadeleyi farklı bir güne taşıyarak firar eder.

All too often though, the anti-hero is killed, or brainwashed

Bu yolculuk sıklıkla, anti-kahramanın öldürülmesi ya da kitlenin bir parçası

to return to conformity with the masses.

olmak üzere beyninin yıkanması ile son bulur.

No heroic triumph here, no brave individual standing up against impersonal institutions of a modern world,

Epik zafer göremezsiniz, modern dünyanın anonim kurumlarına karşı cesurca ayaklanan

inspiring others to fight, or resourcefully outwitting and outgunning the massive army of the evil empire.

kitleleri cesaretlendiren ya da şeytan imparatorluğunu alt eden bir kahraman da.

Our storytelling ancestors calmed our fears of powerlessness

Öykücü atalarımız, kamp ateşinin ötesinde geceleyin bizleri bekleyen

by giving us Hercules and other heroes strong enough to fight off the demons and monsters

şeytan ve canavarları alt edecek kadar güçlü olan Herkül ve diğer kahramanları

that we suspected haunted the night beyond our campfires.

anlatarak çaresizlik korkumuzu dindirdiler.

But eventually, we realized the monsters did not lie out there,

Fakat bizler, nihayetinde o canavarların ötede durmadıklarını,

they reside inside of us.

içimizde yaşadıklarını fark ettik.

Beowulf's greatest enemy was mortality.

Beowulf'un en büyük düşmanı fanilikti.

Othello's, jealousy.

Othello'nun kıskançlık.

Hiccup, self-doubt.

Hiccup'ınsa özgüven sorunu.

And in the tales of the ineffectual anti-hero, in the stories of Guy Montag and Winston Smith,

Aciz anti-kahraman hikâyelerinde, Guy Montag ve Winston Smith'in hikâyelerinde,

lie the warnings of contemporary storytellers playing on very primitive fears:

günümüz öykücülerinin uyarılarını, ilkel korkularımıza parmak bastıklarını görürüz:

that we are not strong enough to defeat the monsters.

bizler, canavarları alt edecek kadar güçlü değiliz.

Only this time, not the monsters chased away by the campfire,

Ama bu sefer, kamp ateşinden uzaklaştırılan canavarlar değil,

but the very monsters who built the campfire in the first place.

en başında kamp ateşini bizzat kuran canavarlarız.