The myth of Loki and the deadly mistletoe - Iseult Gillespie

Çeviri: Gözden geçirme: Gözde Alpçetin

Baldur— son of All Father Odin and Queen Frigg,

Tanrıların Tanrısı Odin ve Kraliçe Frigg’in oğlu,

husband of Nanna the Peaceful, and God of truth and light—

Barışçıl Nanna’nın kocası, Doğruluk ve Işık Tanrısı Balder

was the gentlest and most beloved being in all of Asgard.

tüm Asgard’ın en naziği ve en sevileniydi.

In his great hall of Breidablik,

Muhteşem salonu Breidablik'te

Baldur’s soothing presence eased his subject’s woes.

Balder’in huzur veren varlığı, halkının üzüntüsünü yatıştırırdı.

But lately, he was plagued by troubles of his own.

Fakat son zamanlarda, kendi dertleri başına bela olmuştu.

Every night, Baldur had gruesome visions foretelling his own imminent death.

Balder her gece yakında öleceğine dair dehşet verici rüyalar görüyordu.

Determined to protect her son from these grim prophecies,

Kraliçe Frigg, oğlunu bu tüyler ürpertici kehanetlerden korumaya kararlıydı.

Queen Frigg travelled across the nine realms,

Dokuz diyarı gezdi

begging all living things not to harm Baldur.

ve tüm canlılara, Balder’e zarar vermemeleri için yalvardı.

Her grace moved each being she encountered.

Onun yüceliği, karşılaştığı tüm varlıkları etkiledi.

Every animal and element, every plague and plant, every blade and bug

Tüm hayvanlar ve elementler, tüm vebalar ve ağaçlar,

tüm bıçaklar ve böcekler memnuniyetle söz verdiler.

gladly gave their word.

Frigg returned to Breidablik, and threw a great feast to celebrate.

Frigg Breidablik’e dönünce bunu kutlamak için bir ziyafet verdi.

Wine flowed freely, and soon the gods took turns testing Baldur’s immunity.

Şaraplar her yerden akıyordu

ve çok geçmeden tanrılar Balder’in bağışıklığını sırayla test ettiler.

Lurking in the corner, Loki rolled his eyes.

Köşede gizlenen Loki gözlerini devirdi.

The trickster god had never cared for Baldur the Bright,

Hilekâr tanrı Loki, Işık Saçan Balder’i hiçbir zaman umursamamıştı.

and found his new gift profoundly irritating.

Balder’in yeni yeteneğini de son derece rahatsız edici bulmuştu.

Surely there was a flaw in Frigg’s plan.

Şüphesiz Frigg'in planında bir hata vardı.

Taking the form of an old woman,

Loki yaşlı bir kadın kılığına girerek

Loki crept to Frigg’s side and feigned confusion.

Frigg'e yakınlaştı ve karmaşa yarattı.

Why were the gods attacking sweet Baldur, whom they all loved so dearly?

Neden tanrılar herkesin içtenlikle sevdiği değerli Balder’e saldırıyordu?

Frigg told her of the oaths, but the old woman pressed on.

Frigg, verilen kutsal yeminlerden bahsetti

ama yaşlı kadın konuşmaya devam ediyordu:

Surely you didn’t receive a vow from everything, she asked.

“Elbette her şey kutsal yemin etmemiştir” dedi.

Frigg shrugged.

Frigg omuz silkti.

The only being she hadn’t visited was mistletoe.

Ziyaret etmediği tek varlık ökse otuydu.

After all, what god could fear a trifling weed?

Hangi tanrı önemsiz bir ottan korkardı ki?

At this, Loki dashed outside to find a sprig of mistletoe.

Bunun üzerine, Loki bir parça ökse otu bulmak için hızla dışarı koştu.

When he returned, the festivities had grown even rowdier.

Döndüğünde şenlik daha da coşkulu olmaya başlamıştı.

Fakat partideki tüm tanrılar eğlenmiyordu.

But not every god was enjoying the party.

Baldur’s brother Hodur, who was blind and weapon-less, sat dejected.

Balder’in kör ve zararsız kardeşi Hod, hüzünlü bir şekilde oturuyordu.

Seeing his opportunity,

Fırsatı yakalayan hilekâr Loki,

the trickster slyly offered Hodur a chance to participate.

sinsice yaklaşarak Hod’a partiye katılma şansı sundu.

Loki armed him with mistletoe, guided his aim towards his brother,

Loki, ökse otundan yaptığı oku Hod'a verdi

ve ona kardeşi Balder'i nişan aldırarak

and told Hodur to hurl with all his might.

olanca kuvvetiyle bu oku atmasını söyledi.

The mistletoe pierced Baldur’s chest with deadly force.

Ökse otu Balder’in göğsünü ölümcül bir hızla deldi.

The god’s light quickly flickered out, and despair swept over the crowd.

Tanrı Balder’in ışığı hızla söndü ve kalabalığı hüzün sardı.

Dakikalar içinde, dokuz diyar boyunca

Within moments, the impact of Baldur’s death could be felt

across the nine realms.

Balder’in ölümünün etkisi hissedilir olmuştu.

But from the weeping masses, Hermod the Brave stepped forward.

Ağlayan kalabalığın içinden Cesur Hermod belirdi.

The warrior god believed that with the help of Odin’s mighty steed,

Savaşçı tanrı, Odin'in kudretli atıyla

there was no plane he could not reach.

her yere ulaşabileceğine inanıyordu.

He would travel to halls of Hel herself, and bring Baldur home.

Hel’in yeraltı dünyasına gidip Balder’i evine döndürebilirdi.

The god rode for nine days and nine nights,

Tanrı Hermod dokuz gün dokuz gece atıyla yollardaydı.

past halls of corpses and over paths paved with bone.

Cesetlerin yanından, kemiklerle dolu yollardan geçti.

When he finally reached the Queen of the Underworld,

Sonunda yeraltı dünyasının kraliçesine ulaştığında

Hermod begged her to return Baldur to his family.

Balder’i ailesine geri vermesi için ona yalvardı.

Hel considered taking pity, but she wanted to know the extent of the gods’ mourning.

Kraliçe insaf etmeyi düşündü

ama tanrıların ne kadar yas tuttuğunu bilmek istedi.

She agreed to relinquish Baldur’s soul—

Balder’in ruhunu serbest bırakmaya bir şartla razı geldi—

if Hermod could prove that every living thing wept at Baldur’s death.

Hermod'un, yaşayan tüm canlıların

Balder’in ölümüne ağladığını kanıtlayabilmesi gerekiyordu.

Hermod shot back to the land of the living.

Hermod yaşayanların diyarına hızla geri döndü.

He met with every creature that Frigg visited earlier—

Frigg’in daha önce ziyaret ettiği tüm varlıklarla tanıştı

all of which cried for Baldur and begged for his return.

ve bu varlıkların hepsi Balder’in ölümüne ağlayıp

geri dönmesi için yalvardılar.

Meanwhile, Loki watched Hermod’s mission with disdain.

Bu sırada Loki, Hermod’un bu çabasını alaycı bir şekilde izliyordu.

He would not let his work be so easily undone,

Çabalarının boşa gitmesine kolay kolay izin vermezdi

but if he interfered too boldly it might reveal his hand in Baldur’s murder.

fakat bu duruma açıkça müdahale ederse

Balder’in ölümünde parmağı olduğu ortaya çıkabilirdi.

Disguising himself as a ferocious giant, he hid himself at Hermod’s final stop.

Vahşi bir dev kılığına girerek

Hermod'un uğrayacağı son yerde gizlendi.

When the warrior came,

Savaşçı Hermod geldiğinde

the howling wind and craggy rocks each declared their love for Baldur.

uğultulu rüzgarlar ve sarp kayalıklar Balder’e olan sevgilerini beyan ettiler.

But the giant within spewed only contempt for the deceased.

Fakat içeride saklanan dev sadece Balder'e olan nefretini püskürdü.

No matter how much Hermod begged, she would not shed a single tear.

Hermod ne kadar yalvarsa da

dev, tek damla gözyaşı dökmüyordu.

With his last hope dashed, the god began to mourn Baldur a second time.

Son umudu da suya düşünce

tanrı Hermod bir kez daha Balder’in yasını tutmaya başladı.

But an echo from the cave rang out above his sobs.

Fakat mağaradan gelen bir yankı ağlamasını bastırmıştı.

Loki’s twisted cackle was well-known to every Asgardian,

Loki’nin sinir bozucu gülüşünü tüm Asgardlılar bilirdi.

and Hermod realized he’d been tricked.

Hermod kandırıldığını anladı.

As he leapt to accost the trickster,

Hermod hilekârı yakalamak için sıçrayınca

Loki took the form of a salmon and wriggled into the waterfall.

Loki somon balığı şeklini aldı ve şelalenin içine daldı.

His escape was guaranteed, until Thor arrived at the scene.

Thor oraya gelene kadar kaçmayı başarmıştı.

Dragging Loki back to the cave, the gods bound him with a poisonous serpent.

Tanrılar Loki’yi tekrar mağaraya sürüklediler

ve zehirli bir yılanla onu bağladılar.

Here, Loki would remain chained until the end of days—

Loki burada sonsuza kadar zincirli kalacaktı

the serpent dripping venom on his brow as punishment

ve Asgard’ın en parlak ışığını söndürmenin cezası olarak

for dousing Asgard’s brightest light.

bağlandığı yılan yüzüne zehrini akıtacaktı.