What working parents really need from workplaces | The Way We Work, a TED series

59,885 views ・ 2021-11-08

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber: Leslie Gauthier Reviewer:
0
0
7000
00:00
Every parent is a working parent,
1
121
2586
Çeviri: Gizem Nur Denizer Gözden geçirme: Ebrar Batmaz
Ev dışında bir işi olsun ya da olmasın, her ebeveyn çalışan bir ebeveyndir.
00:02
whether they have a job outside of the home or not.
2
2707
2836
00:05
[The Way We Work]
3
5585
2961
[The Way We Work]
00:10
When Angela shows up at the office,
4
10131
1877
Angela ofise geldiğinde,
00:12
know that Angela has been up for at least three hours,
5
12008
2544
Angela’nın en az üç saattir uyanık olduğunu,
00:14
had her hand covered in human excrement,
6
14552
1919
elinin insan dışkısıyla kaplandığını,
00:16
unwedged a small person
7
16471
1376
çamaşır makinesi ile duvar arasında sıkışan bir miniği kurtardığını,
00:17
who has become lodged in between the washing machine and the wall,
8
17847
3462
00:21
gotten down on her hands and knees and picked up oatmeal off the carpet.
9
21309
3420
dizlerinin üzerine çöküp halıdan yulafı ezmesi topladığını bil.
00:24
Domestic labor,
10
24729
1001
Ev işi,
00:25
which is what parenting is and everything that goes along with parenting,
11
25730
3462
ebeveynlik ve ebeveynlikle gelen her şeydir,
00:29
it’s not just taking care of a child;
12
29192
1793
sadece çocuğa bakmak değil;
00:30
it’s keeping a household running,
13
30985
1585
ev işlerini yolunda tutmaktır,
00:32
washing dishes,
14
32570
1001
bulaşıkları yıkamak, çamaşır yıkamak,
00:33
doing laundry,
15
33571
1001
00:34
it’s keeping the schedule tight.
16
34572
1543
döngüyü sıkı tutmaktır.
00:36
We again assume that that work will be done by a wife who’s at home.
17
36115
4713
Yine varsayıyoruz ki, işleri evde olan kadın tarafından yapılacak.
00:40
The reality has progressed beyond where we’re at policy-wise.
18
40912
5797
Gerçek, politika açımızın ötesine ilerledi.
00:46
Most people need multiple sources of income,
19
46834
3212
Çoğu insan birden çok gelire ihtiyaç duyuyor.
00:50
women want to work outside of the home --
20
50046
2586
Kadınlar ev dışında da çalışmak istiyor.
00:52
we’re still expected to do all of the same things.
21
52632
2878
Hala aynı şeyleri yapmamız bekleniyor.
00:55
And so now we outsource a lot of that parenting work
22
55551
4088
Şimdi ebeveynlik işinde dışarıdan destek alıyoruz,
00:59
to other women,
23
59639
1084
diğer kadınlardan, en çok beyaz olmayan kadınlardan.
01:00
and mainly women of color.
24
60723
1293
01:02
We don’t give it financial, cultural value,
25
62100
3878
Buna finansal, kültürel bir değer vermiyor ve gerçek bir iş olarak görmüyoruz.
01:05
and so we don’t see it as real work.
26
65978
2503
01:08
Care is really the backbone of our society.
27
68689
2169
Özen gerçekten toplumumuzun belkemiği.
01:11
That work is what makes all other work possible.
28
71025
3378
Bu iş diğer işleri mümkün kılandır.
01:14
So how should we support parents in the workplace?
29
74612
2669
Peki, işyerinde ebeveynleri nasıl desteklemeliyiz?
01:17
[Support family leave]
30
77281
1085
[Aile iznine destek]
01:19
There are only two industrialized countries in the entire world
31
79659
4004
Dünyada, ailevi durumlarda kullanılan ücretli izni garantilemeyen
01:23
that don’t guarantee some paid family leave,
32
83663
3670
sadece iki endüstriyelleşmiş ülke var ve Birleşik Devletler bunlardan biri.
01:27
and the United States is one of them.
33
87333
1794
01:29
We should be envying Ghana,
34
89127
2252
Biz Gana’ya,
01:31
Brazil, Turkey, Serbia, Japan,
35
91379
3211
Brezilya’ya, Türkiye’ye, Sırbistan’a, Japonya’ya
01:34
the United Kingdom,
36
94590
1293
Birleşik Krallık’a
01:35
Norway, the Netherlands, Sweden --
37
95883
3295
Norveç’e, Hollanda’ya, İsveç’e imreniyor olmalıyız.
01:39
we’re lagging behind the world on this.
38
99178
3253
Bu konuda dünyanın gerisindeyiz.
01:42
When I say paid family leave,
39
102473
1543
Ücretli aile izni derken,
01:44
I’m not talking about necessarily just newborn maternity leave.
40
104016
4505
ille de yeni doğan annelik izninden bahsetmiyorum.
01:48
That includes paternity leave,
41
108521
1752
Bu babalık iznini içeriyor,
01:50
all genders,
42
110273
1001
tüm cinsiyetleri,
01:51
families that are adopting and welcoming a new child into their home,
43
111274
3253
evlat edinen ve yeni çocuklarını evinde karşılayan aileleri,
01:54
people bringing foster children into their home,
44
114527
2252
üvey evlatlarını evine getiren insanları,
01:56
taking care of aging parents.
45
116779
1418
yaşlanan ailesine bakanları.
01:58
You know, at some point in your life,
46
118406
1960
Biliyorsunuz ki, hayatının bir noktasında,
02:00
someone that you love and care about is going to need help.
47
120366
3754
sevdiğin ve önemsediğin biri yardımına ihtiyaç duyacak.
02:04
You should have the right to take time to take care of them.
48
124120
2836
Onlara zaman ayırmaya hakkın olmalı.
02:06
People do their best work
49
126956
2377
İnsanlar, çalıştıkları insanlar tarafından
02:09
when they feel seen and supported by the people that they work for.
50
129333
4380
görüldüklerinde ve desteklendiklerinde en iyi işlerini yaparlar.
02:14
It’s pretty simple.
51
134046
1168
Bu oldukça basit.
02:15
[Listen to parents]
52
135256
1043
(Ebeveynleri dinle]
02:17
Being a parent is often seen as a weakness in the workplace.
53
137175
3670
Ebeveynlik işyerinde zayıflık gibi görülür.
02:20
You come back and people make a lot of assumptions about you.
54
140887
3211
Geri dönersin ve insanlar hakkında birçok çıkarım yapar.
02:24
You're not invited to go on work trips
55
144182
2669
İş gezilerine davet edilmezsiniz
02:26
because assumptions are made that you don’t want to do that,
56
146851
2836
çünkü bunu yapmak istemediğiniz, ya da yapamayacağınız varsayılıyor.
02:29
or you can’t.
57
149687
1001
02:30
And that can be really disempowering to people,
58
150688
2336
Bu insanlar için güçsüzleştirici olabilir,
02:33
and it’s really discouraging
59
153024
1376
gerçekten cesaret kırıcıdır
02:34
and it makes them --
60
154400
1001
ve onları zaten stresli olan bir dönemde daha da kötü hissettirebilir.
02:35
in a period of time that’s already stressful --
61
155401
3796
02:39
can make you feel even worse.
62
159197
1418
02:40
[Talk to parents]
63
160615
1042
[Ebeveynlerle konuş]
02:42
Asking a coworker about how things are going at home
64
162575
6048
Bir iş arkadaşına işlerin evde
veya çocuğuyla nasıl gittiğini sormak,
02:48
or with their kid,
65
168623
1042
02:49
making people feel like they don’t have to hide that.
66
169665
2586
insanlara saklamak zorunda olmadıklarını hissettirmek.
02:52
“What’s up with your two-year-old?”
67
172251
1710
“2 yaşındaki çocuğundan ne haber?”
02:53
Ask to see a picture of their child.
68
173961
1752
Çocuğunun resmini görmeyi istemek.
02:55
[Be flexible]
69
175713
1043
[Uysal olun]
02:57
For parents, the hours between 5-8pm are really crucial.
70
177632
6047
Ebeveynler için 17-20 arası saatler gerçekten çok önemli.
03:03
It’s sometimes the only time you really have with your kids.
71
183679
2836
Bazen gerçekten çocuklarınızla geçirdiğiniz tek zaman bu.
03:06
You’re often running to pick them up somewhere
72
186515
2211
Sık sık onları bir yerden almak
03:08
or to relieve someone from doing childcare.
73
188726
2044
ya da birini çocuk bakımından kurtarmak için koşarsınız.
03:10
I would much rather send a few emails at 8:30pm than be on a call at 5pm.
74
190853
5506
17′de bir telefon görüşmesi yapmaktansa, 20′de e-posta göndermeyi tercih ederim.
03:16
And so I think emphasizing and creating a culture of work
75
196692
3170
Ben bir iş kültürünü vurgulamayı ve yaratmayı düşünüyorum,
03:19
where it’s the work that gets done,
76
199862
2044
işin yapıldığı bir iş kültürü,
03:21
the work is what matters,
77
201906
2294
önemli olanın iş olduğu, önemli olanın sonuç olduğu,
03:24
the end result is what matters,
78
204200
1501
03:25
as opposed to tracking time in a traditional way,
79
205701
3671
-geleneksel bir şekilde zamanı takip etmenin aksine-
03:29
and opening up the lines of communication around that can be really beneficial.
80
209372
3920
ve bunun etrafındaki iletişim hatlarını açmak gerçekten faydalı olabilir.
03:33
Letting a coworker know that you have their back
81
213417
3087
Bir iş arkadaşını desteklediğinden haberdar etmek,
03:36
if they want to say that 4:45 doesn’t work for them as a meeting time,
82
216504
4504
4:45′in buluşma saati olarak onlara uymadığını söylemek isterlerse,
03:41
that you’ll step in and say that you can’t do it either, right?
83
221008
3212
araya girip senin de yapamayacağını söylersin, değil mi?
03:44
Just something to show solidarity.
84
224220
2044
Sadece dayanışmayı gösterecek bir şey.
03:46
[Oh yeah ... ]
85
226264
1042
[Ah evet ... ]
03:48
One other thing,
86
228224
1001
Bir şey daha,
03:49
as a former breastfeeding mother in an office place --
87
229225
2544
bir ofis yerinde eski bir emziren anne olarak,
03:51
a pumping mother --
88
231769
1043
süt pompalayan anne olarak,
03:52
I should say that if you want to clean out your office fridge every now and then,
89
232812
4421
ofis buzdolabınızı arada sırada temizlemek istiyorsanız,
03:57
that is a really beautiful thing to do for a pumping mother,
90
237233
3587
bunun süt pompalayan bir anne için güzel bir şey olduğunu söylemeliyim
04:00
because I used to do that in my office.
91
240820
2669
çünkü bunu eskiden ofisimde yapardım.
04:03
I would put my little cooler that had breast milk amid like
92
243489
5714
Anne sütü olan küçük soğutucumu
04:09
year-old bottles of salad dressing,
93
249203
2419
bir yıllık salata sosu şişelerinin,
04:11
pad thai that had become petrified,
94
251622
2711
taşlaşmış pad thai’nin, iğrenç şeylerin arasına koyardım.
04:14
just gross stuff.
95
254333
1418
Kimse bunu yapmak zorunda olmamalı, değil mi?
04:16
And no one should have to do that, right?
96
256085
1960
04:18
Again, a very, very small thing
97
258045
1627
Yine birinin hayatında büyük bir fark yaratan çok çok küçük bir şey.
04:19
that makes a big difference in someone’s life.
98
259672
2169
04:21
In striving to be as efficient as possible,
99
261841
2461
Mümkün olduğu kadar verimli, olduğunca başarılı,
04:24
as achieving,
100
264302
1001
04:25
as productive as possible,
101
265303
1292
üretken olmaya çalışırken,
04:26
we’ve drifted away from this notion of care
102
266595
3587
bu bakım ve ebeveynliğin önemli bir iş olduğu fikrinden uzaklaştık.
04:30
and parenting being important work.
103
270182
2753
04:33
But we need to talk about these things
104
273102
2169
Fakat bu şeyler hakkında konuşmalıyız,
04:35
and bring parenting and family life out into the open,
105
275271
4963
ebeveynlik ve aile yaşamını açığa çıkarmalıyız
04:40
because we can't fix problems that we don't see.
106
280234
3712
çünkü görmediğimiz sorunları düzeltemeyiz.
04:44
We can’t fix problems that we don’t talk about.
107
284405
2210
Konuşmazsak sorunları düzeltemeyiz.
04:46
It really doesn’t have to be this hard
108
286699
2419
Bu denli zor olmasına gerek yok,
insanları desteklemek için daha fazlasını yapabiliriz.
04:49
and we can do much more to support people.
109
289118
2211
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7