Nationalism vs. globalism: the new political divide | Yuval Noah Harari

1,879,837 views ・ 2017-02-21

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gözde Zülal Solak Gözden geçirme: Gunperi Sisman
00:12
Chris Anderson: Hello. Welcome to this TED Dialogues.
0
12708
3754
Chris Anderson: Merhaba. TED Diyalogları'na hoş geldiniz.
00:16
It's the first of a series that's going to be done
1
16486
3587
Bu, güncel politik çalkantılar ile ilgili çekilecek
00:20
in response to the current political upheaval.
2
20097
3312
serinin ilk kısmı.
00:24
I don't know about you;
3
24085
1169
Sizi bilmiyorum ama;
00:25
I've become quite concerned about the growing divisiveness in this country
4
25278
3611
ben bu ülkede ve dünyada gittikçe çoğalan anlaşmazlıktan
00:28
and in the world.
5
28913
1496
oldukça endişelenmeye başladım.
00:30
No one's listening to each other. Right?
6
30433
2360
Kimse birbirini dinlemiyor. Değil mi?
00:33
They aren't.
7
33384
1163
Dinlemiyor.
00:34
I mean, it feels like we need a different kind of conversation,
8
34571
3736
Yani, daha farklı bir sohbet türüne ihtiyacımız varmış gibi geliyor,
00:38
one that's based on -- I don't know, on reason, listening, on understanding,
9
38331
5928
bilemiyorum, belki de daha geniş bir kapsamda mantığa, dinlemeye,
00:44
on a broader context.
10
44283
1667
anlamaya odaklı bir sohbet.
00:46
That's at least what we're going to try in these TED Dialogues,
11
46660
3027
En azından TED Diyalogları'nda bugünden itibaren denemeye
00:49
starting today.
12
49711
1192
çalışacağımız şey bu.
00:50
And we couldn't have anyone with us
13
50927
2626
Ve bu yeni başlangıçta, bir başkası
00:53
who I'd be more excited to kick this off.
14
53577
2809
beni bu kadar heyecanlandıramazdı.
00:56
This is a mind right here that thinks pretty much like no one else
15
56410
3850
Bunu söylemekte acele ediyorum, fakat bu zihin, gezegendeki herkesten
01:00
on the planet, I would hasten to say.
16
60284
1771
farklı düşünen bir zihin.
01:02
I'm serious.
17
62079
1159
Ciddiyim.
01:03
(Yuval Noah Harari laughs)
18
63262
1262
(Yuval Noah Harari gülüyor)
01:04
I'm serious.
19
64548
1164
Ciddiyim.
01:05
He synthesizes history with underlying ideas
20
65736
4938
Tarihi, altında yatan fikirlerle
nefesinizi kesecek biçimde sentezliyor.
01:10
in a way that kind of takes your breath away.
21
70698
2170
01:12
So, some of you will know this book, "Sapiens."
22
72892
3409
Bazılarınız bu kitabı tanıyacaktır, "Sapiens".
01:16
Has anyone here read "Sapiens"?
23
76325
1743
"Sapiens"i okuyan var mı?
01:18
(Applause)
24
78092
1212
(Alkış)
01:19
I mean, I could not put it down.
25
79328
3145
Yani, kitabını elimden bırakamadım.
01:22
The way that he tells the story of mankind
26
82497
3874
İnsanlığın hikâyesini, farklı düşünmemizi
01:26
through big ideas that really make you think differently --
27
86395
3802
sağlayan büyük fikirler aracılığıyla anlatma biçimi --
01:30
it's kind of amazing.
28
90221
1735
adeta inanılmazdı.
01:31
And here's the follow-up,
29
91980
1224
Haftaya ABD'de
01:33
which I think is being published in the US next week.
30
93228
3076
yayınlanacak olan kitabınız da burada.
01:36
YNH: Yeah, next week.
31
96328
1151
YNH: Evet, haftaya.
01:37
CA: "Homo Deus."
32
97503
1174
CA: "Homo Deus".
01:38
Now, this is the history of the next hundred years.
33
98701
3065
Evet, bu da ilerideki yüz yılın tarihi.
01:42
I've had a chance to read it.
34
102341
1850
Okuma şansım oldu.
01:44
It's extremely dramatic,
35
104215
2390
Oldukça etkileyici ve sanırım
01:46
and I daresay, for some people, quite alarming.
36
106629
4265
bazıları için oldukça ürkütücü.
01:51
It's a must-read.
37
111425
1243
Kesinlikle okunmalı.
01:52
And honestly, we couldn't have someone better to help
38
112692
5578
Dürüst olmak gerekirse, şu an dünyada olup bitenler hakkında mantık
01:58
make sense of what on Earth is happening in the world right now.
39
118294
3976
yürütmemize daha fazla yardımcı olacak birisi daha yok.
02:02
So a warm welcome, please, to Yuval Noah Harari.
40
122294
4157
Öyleyse Yuval Noah Harari'ye sıcak bir hoş geldin diyelim lütfen.
02:06
(Applause)
41
126475
3393
(Alkış)
02:14
It's great to be joined by our friends on Facebook and around the Web.
42
134720
3745
Facebook ve Web üzerindeki arkadaşlarla bir araya gelmek muhteşem.
02:18
Hello, Facebook.
43
138489
1577
Merhaba, Facebook.
02:20
And all of you, as I start asking questions of Yuval,
44
140090
3926
Ve hepiniz, ben Yuval'a soru sormaya başladığımda, kendi sorularınızı
02:24
come up with your own questions,
45
144040
1652
oluşturabilirsiniz; mutlaka
02:25
and not necessarily about the political scandal du jour,
46
145716
2647
günümüzün politik skandalları ile ilgili değil, daha
02:28
but about the broader understanding of: Where are we heading?
47
148387
4769
geniş bir açıdan: Nereye gidiyoruz? Bununla ilgili.
02:34
You ready? OK, we're going to go.
48
154337
1766
Hazır mısınız? Başlıyoruz.
02:36
So here we are, Yuval:
49
156127
1275
Evet Yuval, buradayız:
02:37
New York City, 2017, there's a new president in power,
50
157426
3720
New York, 2017, yeni bir başkanımız var
02:41
and shock waves rippling around the world.
51
161170
3121
ve şok dalgaları dünyaya yayılıyor.
02:44
What on Earth is happening?
52
164315
1469
Dünyada neler oluyor?
02:46
YNH: I think the basic thing that happened
53
166935
2246
YNH: Bana kalırsa olup biten, temelde
02:49
is that we have lost our story.
54
169205
2290
hikâyemizi kaybetmiş olmamız.
02:51
Humans think in stories,
55
171964
2467
İnsanlar hikâyelerle düşünür ve
02:54
and we try to make sense of the world by telling stories.
56
174455
3662
hikâyeler anlatarak dünyayı anlamlandırmaya çalışırız.
02:58
And for the last few decades,
57
178141
1417
Geçtiğimiz birkaç yıl için,
02:59
we had a very simple and very attractive story
58
179582
2870
dünyada olup bitene dair çok basit ve
03:02
about what's happening in the world.
59
182476
1749
çok etkileyici bir hikâyemiz var.
03:04
And the story said that, oh, what's happening is
60
184249
3164
Hikâye şunu söylüyor, ah, olup biten şey
03:07
that the economy is being globalized,
61
187437
2616
ekonominin küreselleşmesi,
03:10
politics is being liberalized,
62
190077
2143
politikanın liberalleşmesi
03:12
and the combination of the two will create paradise on Earth,
63
192244
3999
ve bu ikisinin karışımı dünyada cenneti yaratacak
03:16
and we just need to keep on globalizing the economy
64
196267
3099
ve ekonomiyi küreselleştirmeye, politik sistemi liberalleştirmeye
03:19
and liberalizing the political system,
65
199390
1811
devam etmemiz gerekiyor
03:21
and everything will be wonderful.
66
201225
1905
ve her şey muhteşem olacak.
03:23
And 2016 is the moment
67
203154
2732
2016 yılı, çok büyük bir kesimin,
03:25
when a very large segment, even of the Western world,
68
205910
3960
hatta Batı dünyasının bile, bu hikâyeye inanmayı
03:29
stopped believing in this story.
69
209894
2406
bir kenara bıraktığı andır.
03:32
For good or bad reasons -- it doesn't matter.
70
212324
2132
İyi ya da kötü nedenlerle -- bu önemli değil.
03:34
People stopped believing in the story,
71
214480
2221
İnsanlar bu hikâyeye inanmayı bıraktı
03:36
and when you don't have a story, you don't understand what's happening.
72
216725
3776
ve eğer bir hikâyeniz yoksa, neler olup bittiğini anlayamazsınız.
03:41
CA: Part of you believes that that story was actually a very effective story.
73
221032
3967
CA: Bir yanın bu hikâyenin aslında çok etkili bir hikâye olduğuna inanıyor.
03:45
It worked.
74
225023
1194
İşe yaradı.
03:46
YNH: To some extent, yes.
75
226241
1477
YNH: Bir yere kadar, evet.
03:47
According to some measurements,
76
227742
2062
Bazı ölçülere göre, insanoğlunun
03:49
we are now in the best time ever
77
229828
2585
yaşayabileceği en güzel zamanı
03:52
for humankind.
78
232437
1427
yaşıyoruz.
03:53
Today, for the first time in history,
79
233888
2440
Bugün, tarihte bir ilk olarak,
03:56
more people die from eating too much than from eating too little,
80
236352
4413
çok yemekten ölen insanların sayısı, az yemekten ölenlerden daha fazla,
04:00
which is an amazing achievement.
81
240789
1772
bu muhteşem bir başarı.
04:02
(Laughter)
82
242585
2683
(Kahkahalar)
04:05
Also for the first time in history,
83
245292
1701
Ayrıca tarihte bir ilk olarak
04:07
more people die from old age than from infectious diseases,
84
247017
4135
insanlar, bulaşıcı hastalıktan çok, yaşlılıktan ölüyorlar
04:11
and violence is also down.
85
251176
2794
ve şiddet de azaldı.
04:13
For the first time in history,
86
253994
1430
Tarihte bir ilk olarak
04:15
more people commit suicide than are killed by crime and terrorism
87
255448
5331
intihar edenlerin sayısı; cinayet, terör ve savaş yüzünden
04:20
and war put together.
88
260803
1840
ölen insan sayısından daha çok.
04:22
Statistically, you are your own worst enemy.
89
262667
4160
İstatistiksel olarak, siz kendinizin en büyük düşmanısınız.
04:26
At least, of all the people in the world,
90
266851
2006
En azından, dünyadaki tüm insanlar
04:28
you are most likely to be killed by yourself --
91
268881
3122
içerisinde, sizin kendinizi öldürme ihtimaliniz daha yüksek --
04:32
(Laughter)
92
272027
1267
(Kahkahalar)
04:33
which is, again, very good news, compared --
93
273318
3044
bu da yine iyi bir haber --
04:36
(Laughter)
94
276386
1624
(Kahkahalar)
04:38
compared to the level of violence that we saw in previous eras.
95
278034
4301
daha önceki dönemlerde gördüğümüz şiddet derecesine kıyaslarsak.
04:42
CA: But this process of connecting the world
96
282359
2236
CA: Fakat dünyayı bir araya getirme süreci,
04:44
ended up with a large group of people kind of feeling left out,
97
284619
3899
kendisini dışlanmış hisseden büyük bir insan grubuyla sonuçlandı
04:48
and they've reacted.
98
288542
1631
ve onlar da buna tepki verdiler.
04:50
And so we have this bombshell
99
290197
1986
Ayrıca bir de mermimiz var,
04:52
that's sort of ripping through the whole system.
100
292207
2311
sistemin tamamını delip geçen türden bir mermi.
04:54
I mean, what do you make of what's happened?
101
294542
3392
Yani, olan bitenden ne çıkarıyorsun?
04:57
It feels like the old way that people thought of politics,
102
297958
3278
İnsanların politikayı düşünme biçimi eskiymiş gibi,
05:01
the left-right divide, has been blown up and replaced.
103
301260
2856
sağ-sol ayrımı yok edildi ve değiştirildi.
05:04
How should we think of this?
104
304140
1597
Bunu nasıl düşünmeliyiz?
05:05
YNH: Yeah, the old 20th-century political model of left versus right
105
305761
4384
YNH: Evet, 20. yüzyılın sağ-sol politik modeli şu anda
05:10
is now largely irrelevant,
106
310169
1707
oldukça alakasız
05:11
and the real divide today is between global and national,
107
311900
4502
ve bugünkü gerçek ayrım küresel ve ulusal veya küresel
05:16
global or local.
108
316426
1789
ve yerel arasında.
05:18
And you see it again all over the world
109
318239
2857
Ve bunun şu anda tüm dünyada
05:21
that this is now the main struggle.
110
321120
2145
asıl mücadele olduğunu görüyorsunuz.
05:23
We probably need completely new political models
111
323289
3436
Muhtemelen tamamen yeni politik modellere ve tamamen yeni
05:26
and completely new ways of thinking about politics.
112
326749
5060
politik düşünce biçimlerine ihtiyacımız var.
05:32
In essence, what you can say is that we now have global ecology,
113
332319
5530
Esas itibarıyla söyleyebileceğimiz şey, yeni küresel bir ekolojimiz var,
05:37
we have a global economy but we have national politics,
114
337873
3941
küresel bir ekonomimiz var, fakat ulusal politikalarımız var
05:41
and this doesn't work together.
115
341838
1737
ve bu ikisi bir arada işlemiyor.
05:43
This makes the political system ineffective,
116
343599
2226
Bu da politik sistemi etkisiz kılıyor,
05:45
because it has no control over the forces that shape our life.
117
345849
3524
çünkü yaşamımızı şekillendiren güçler üzerinde bir kontrolü yok.
05:49
And you have basically two solutions to this imbalance:
118
349397
3279
Bu dengesizlik için temelde iki çözümümüz var:
05:52
either de-globalize the economy and turn it back into a national economy,
119
352700
4574
Ya ekonomi daha az küreselleştirilecek ve ulusal ekonomiye dönüştürülecek
05:57
or globalize the political system.
120
357298
2168
ya da politik sistem küreselleştirilecek.
06:00
CA: So some, I guess many liberals out there
121
360768
4665
CA: Sanırım çoğu liberal, Trump'ın ve hükûmetinin
06:05
view Trump and his government as kind of irredeemably bad,
122
365457
6436
telafi edilemez biçimde kötü olduğunu düşünüyor, her açıdan
06:11
just awful in every way.
123
371917
2659
berbat olduğunu.
06:14
Do you see any underlying narrative or political philosophy in there
124
374600
6423
Burada, en azından anlamaya değecek bir anlatı ya da politik felsefe
06:21
that is at least worth understanding?
125
381047
1804
görüyor musun?
06:22
How would you articulate that philosophy?
126
382875
2045
Bu felsefeyi nasıl ifade ederdin?
06:24
Is it just the philosophy of nationalism?
127
384944
2299
Bu yalnızca milliyetçilik felsefesi mi?
06:28
YNH: I think the underlying feeling or idea
128
388074
5400
YNH: Bana kalırsa altında yatan his ya da fikir şu;
06:33
is that the political system -- something is broken there.
129
393498
4492
politik sistem -- bir şey bozuk burada.
06:38
It doesn't empower the ordinary person anymore.
130
398014
3770
Artık sıradan insanı güçlendirmiyor.
06:41
It doesn't care so much about the ordinary person anymore,
131
401808
3500
Artık sıradan insanla çok da ilgilenmiyor
06:45
and I think this diagnosis of the political disease is correct.
132
405332
4819
ve bu politik hastalık teşhisinin doğru olduğunu düşünüyorum.
06:50
With regard to the answers, I am far less certain.
133
410175
3359
Cevaplara gelince, daha az eminim.
06:53
I think what we are seeing is the immediate human reaction:
134
413558
3483
Bana kalırsa gördüğümüz şey insanların verdiği ani tepki:
06:57
if something doesn't work, let's go back.
135
417065
2558
Bir şey işe yaramıyorsa, geri dönelim.
06:59
And you see it all over the world,
136
419647
1621
Bunu tüm dünyada görüyorsunuz,
07:01
that people, almost nobody in the political system today,
137
421292
4426
politik sistemdeki insanlar, neredeyse hiç kimse, insanlığın
07:05
has any future-oriented vision of where humankind is going.
138
425742
4193
nereye gittiğine dair geleceğe odaklı bir vizyona sahip değil.
07:09
Almost everywhere, you see retrograde vision:
139
429959
3026
Neredeyse her yerde geriye dönük vizyon görüyorsunuz:
07:13
"Let's make America great again,"
140
433009
2046
"Amerika'yı tekrar mükemmelleştirelim",
07:15
like it was great -- I don't know -- in the '50s, in the '80s, sometime,
141
435079
3429
sanki 50'lerde, 80'lerde mükemmelmiş gibi -- bilmiyorum --
07:18
let's go back there.
142
438532
1170
oraya geri dönelim.
07:19
And you go to Russia a hundred years after Lenin,
143
439726
4721
Lenin'den birkaç yüz yıl sonra Rusya'ya gidiyorsunuz,
07:24
Putin's vision for the future
144
444471
1871
Putin'in gelecek vizyonu da temelde,
07:26
is basically, ah, let's go back to the Tsarist empire.
145
446366
3197
ah, Çar imparatorluğuna geri dönelim.
07:29
And in Israel, where I come from,
146
449587
2392
Ve İsrail'de, geldiğim yerde,
07:32
the hottest political vision of the present is:
147
452003
3252
günümüzün en yeni politik vizyonu şu:
07:35
"Let's build the temple again."
148
455279
1851
"Tapınağı tekrar inşa edelim".
07:37
So let's go back 2,000 years backwards.
149
457154
2978
Yani, 2.000 yıl geriye gidelim.
07:40
So people are thinking sometime in the past we've lost it,
150
460156
4826
İnsanlar geçmişte bir zamanda kaybettiğimizi düşünüyorlar ve
07:45
and sometimes in the past, it's like you've lost your way in the city,
151
465006
3738
geçmişte şehirde yolu kaybetmişsiniz gibi
07:48
and you say OK, let's go back to the point where I felt secure
152
468768
3150
ve tamam diyorsunuz, güvenli hissettiğim yere geri dönüp tekrar
07:51
and start again.
153
471942
1362
başlamalıyım.
07:53
I don't think this can work,
154
473328
1573
Bunun işe yarayacağını sanmıyorum
07:54
but a lot of people, this is their gut instinct.
155
474925
2902
fakat çoğu insan için bu içgüdüsel bir şey.
07:57
CA: But why couldn't it work?
156
477851
1652
CA: Peki neden işe yaramaz?
07:59
"America First" is a very appealing slogan in many ways.
157
479527
3639
"Önce Amerika", birçok açıdan çekici bir slogan.
08:03
Patriotism is, in many ways, a very noble thing.
158
483190
3877
Vatanseverlik, çoğu açıdan, çok asil bir şeydir.
08:07
It's played a role in promoting cooperation
159
487091
2741
Yüksek sayıda insanı işbirliğine teşvik
08:09
among large numbers of people.
160
489856
1590
etmek gibi bir rol oynar.
08:11
Why couldn't you have a world organized in countries,
161
491470
3882
Neden her bir ülkenin kendini öncelikli koyduğu ülkelerin
08:15
all of which put themselves first?
162
495376
2777
örgütlendiği bir dünyaya sahip olmayalım?
08:19
YNH: For many centuries, even thousands of years,
163
499193
3319
YNH: Asırlar boyunca, hatta yüzyıllar boyunca,
08:22
patriotism worked quite well.
164
502536
2762
vatanseverlik işe yaradı.
08:25
Of course, it led to wars an so forth,
165
505322
1879
Tabii ki savaşlara ve birçok şeye neden oldu,
08:27
but we shouldn't focus too much on the bad.
166
507225
2955
fakat kötüye çok da odaklanmamalıyız.
08:30
There are also many, many positive things about patriotism,
167
510204
3542
Vatanseverlikle ilgili birçok pozitif şey de vardır ve
08:33
and the ability to have a large number of people
168
513770
3774
çok sayıda insanın birbirini önemsemesini,
08:37
care about each other,
169
517568
1414
birbirine yakınlık
08:39
sympathize with one another,
170
519006
1606
göstermelerini ve kolektif eylem
08:40
and come together for collective action.
171
520636
3214
için bir araya gelmelerini sağlamak olumlu bir şeydir.
08:43
If you go back to the first nations,
172
523874
2695
İlk uluslara bakarsanız eğer,
08:46
so, thousands of years ago,
173
526593
1825
yani, binlerce yıl öncesine,
08:48
the people who lived along the Yellow River in China --
174
528442
3406
Çin'de Sarı Irmak bölgesinde yaşamış insanlara --
08:51
it was many, many different tribes
175
531872
2443
çok, çok farklı kabileler vardı
08:54
and they all depended on the river for survival and for prosperity,
176
534339
4370
ve hepsi yaşamlarını sürdürmek ve refah için ırmağa bağlı yaşıyordu,
08:58
but all of them also suffered from periodical floods
177
538733
4309
fakat aynı zamanda dönemsel sellere ve dönemsel kuraklığa
09:03
and periodical droughts.
178
543066
1600
maruz kalıyorlardı.
09:04
And no tribe could really do anything about it,
179
544690
3035
Ve hiçbir kabile bir şey yapamıyordu,
09:07
because each of them controlled just a tiny section of the river.
180
547749
4160
çünkü her biri ırmağın ufak bir kısmını kontrol ediyordu.
09:11
And then in a long and complicated process,
181
551933
2764
Sonra, uzun ve karmaşık bir süreçte, kabileler Çin ulusunu
09:14
the tribes coalesced together to form the Chinese nation,
182
554721
3924
kurmak için birleştiler,
09:18
which controlled the entire Yellow River
183
558669
2634
Çin ulusu da Sarı Irmak'ın tamamını kontrol ediyordu
09:21
and had the ability to bring hundreds of thousands of people together
184
561327
5447
ve baraj, kanal inşa edip ırmağı düzenlemek ve
09:26
to build dams and canals and regulate the river
185
566798
4251
sel ve kuraklığı önleyerek refah düzeyini herkes için
09:31
and prevent the worst floods and droughts
186
571073
3187
yükseltmek amacıyla
09:34
and raise the level of prosperity for everybody.
187
574284
3100
yüz binlerce insanı bir araya getiriyordu.
09:37
And this worked in many places around the world.
188
577408
2617
Bu, dünyanın çoğu yerinde işe yaradı.
09:40
But in the 21st century,
189
580049
3126
Fakat 21. yüzyılda teknoloji
09:43
technology is changing all that in a fundamental way.
190
583199
3435
tüm bunları temelden değiştiriyor.
09:46
We are now living -- all people in the world --
191
586658
2714
Şu anda -- dünyadaki tüm insanlar --
09:49
are living alongside the same cyber river,
192
589396
3817
aynı siber ırmağın yanında yaşıyoruz ve
09:53
and no single nation can regulate this river by itself.
193
593237
5606
hiçbir ulus, ırmağı kendi başına düzenleyemiyor.
09:58
We are all living together on a single planet,
194
598867
4043
Hep birlikte, tek bir gezegende yaşıyoruz
10:02
which is threatened by our own actions.
195
602934
2761
ve gezegen bizim eylemlerimizin tehdidi altında.
10:05
And if you don't have some kind of global cooperation,
196
605719
4016
Ve eğer bir tür küresel işbirliğiniz yoksa,
10:09
nationalism is just not on the right level to tackle the problems,
197
609759
5143
konu ister iklim değişikliği olsun, ister teknolojik parçalanma,
10:14
whether it's climate change or whether it's technological disruption.
198
614926
3703
milliyetçilik, sorunlarla mücadele etmek için doğru düzeyde değildir.
10:19
CA: So it was a beautiful idea
199
619581
2191
CA: Yani çoğu eylemin, çoğu sorunun ulusal
10:21
in a world where most of the action, most of the issues,
200
621796
3948
ölçekte yer aldığı bir dünyada
10:25
took place on national scale,
201
625768
2356
bu güzel bir fikirdi,
10:28
but your argument is that the issues that matter most today
202
628148
2798
fakat senin iddian, bugün önem arz eden çoğu meselenin
10:30
no longer take place on a national scale but on a global scale.
203
630970
3144
artık ulusal değil, küresel bir ölçekte yer alması.
10:34
YNH: Exactly. All the major problems of the world today
204
634138
3809
YNH: Kesinlikle. Günümüzde dünyanın
10:37
are global in essence,
205
637971
2389
tüm büyük sorunları özünde küresel
10:40
and they cannot be solved
206
640384
1491
sorunlardır ve
10:41
unless through some kind of global cooperation.
207
641899
3897
küresel işbirliği olmazsa çözülemezler.
10:45
It's not just climate change,
208
645820
1629
Bu, insanların verdiği en belirgin
10:47
which is, like, the most obvious example people give.
209
647473
3404
örnek olarak, yalnızca iklim değişikliği değildir.
10:50
I think more in terms of technological disruption.
210
650901
3078
Ben daha çok teknolojik parçalanma açısından düşünüyorum.
10:54
If you think about, for example, artificial intelligence,
211
654003
3050
Örneğin, yapay zekâyı düşünecek olursanız,
10:57
over the next 20, 30 years
212
657077
2993
önümüzdeki 20, 30 yıl içerisinde
11:00
pushing hundreds of millions of people out of the job market --
213
660094
3884
yüz milyonlarca insan iş piyasasından çıkarılacak --
11:04
this is a problem on a global level.
214
664002
2251
bu küresel düzeyde bir sorun.
11:06
It will disrupt the economy of all the countries.
215
666277
3503
Bu, tüm ülkelerin ekonomisini dağıtacak.
11:09
And similarly, if you think about, say, bioengineering
216
669804
3663
Ve benzer şekilde, örneğin, biyomühendisliği ve bunu yürütmekten
11:13
and people being afraid of conducting,
217
673491
2955
korkan insanları düşünürseniz,
11:16
I don't know, genetic engineering research in humans,
218
676470
2661
bilmiyorum, insanlarda genetik mühendisliği araştırması,
11:19
it won't help if just a single country, let's say the US,
219
679155
5289
bu, tek bir ülke, örneğin ABD, insan üzerinde genetik deneyleri
11:24
outlaws all genetic experiments in humans,
220
684468
3324
yasaklarsa, fakat Çin veya Kuzey Kore bunu
11:27
but China or North Korea continues to do it.
221
687816
3630
yapmaya devam ederse, bu işe yaramaz.
11:31
So the US cannot solve it by itself,
222
691470
2740
Yani ABD bunu tek başına çözemez ve
11:34
and very quickly, the pressure on the US to do the same will be immense
223
694234
4883
ABD üzerinde hemen aynısını yapma baskısı ortaya çıkar,
11:39
because we are talking about high-risk, high-gain technologies.
224
699141
4890
çünkü yüksek riskli, yüksek kazançlı teknolojiden bahsediyoruz.
11:44
If somebody else is doing it, I can't allow myself to remain behind.
225
704055
4708
Eğer birisi yapıyorsa, ben de geride kalmayı göze alamam.
11:48
The only way to have regulations, effective regulations,
226
708787
5688
Kalıtım mühendisliği gibi şeyler üzerinde düzenleme, etkili düzenleme
11:54
on things like genetic engineering,
227
714499
2093
yapmanın tek yolu,
11:56
is to have global regulations.
228
716616
2012
küresel düzenlemelere sahip olmaktır.
11:58
If you just have national regulations, nobody would like to stay behind.
229
718652
5038
Yalnızca ulusal düzenlemelere sahipseniz, kimse geride kalmak istemez.
12:03
CA: So this is really interesting.
230
723714
2008
CA: Bu oldukça ilginç.
12:05
It seems to me that this may be one key
231
725746
1931
Öyle görünüyor ki bu, buradaki
12:07
to provoking at least a constructive conversation
232
727701
3472
farklı taraflar arasında en azından yapıcı bir sohbet yaratmak için
12:11
between the different sides here,
233
731197
1673
bir anahtar olabilir,
12:12
because I think everyone can agree that the start point
234
732894
3142
çünkü bizi olduğumuz yere getiren öfkenin başlangıç
12:16
of a lot of the anger that's propelled us to where we are
235
736060
2697
noktasının, iş kaybıyla ilgili mantıklı endişeler olduğu
12:18
is because of the legitimate concerns about job loss.
236
738781
2748
konusunda herkesin hemfikir olduğunu düşünüyorum.
12:21
Work is gone, a traditional way of life has gone,
237
741553
3641
İş gitti, geleneksel yaşam tarzı gitti ve insanların buna
12:25
and it's no wonder that people are furious about that.
238
745218
3375
öfke duyması şaşılacak bir şey değil.
12:28
And in general, they have blamed globalism, global elites,
239
748617
4552
Ve genel olarak küreselleşmeyi, küresel seçkinleri,
12:33
for doing this to them without asking their permission,
240
753193
2747
bunu onların iznini almadan yapmakla suçladılar
12:35
and that seems like a legitimate complaint.
241
755964
2095
ve bu yerinde bir yakınmaymış gibi görünüyor.
12:38
But what I hear you saying is that -- so a key question is:
242
758083
3309
Fakat senden duyduğum şey şu -- yani ana soru şu:
12:41
What is the real cause of job loss, both now and going forward?
243
761416
5461
Şu anda olan ve devam eden iş kaybının gerçek nedeni nedir?
12:46
To the extent that it's about globalism,
244
766901
2776
Küreselleşmeyle ilgili olduğuna göre,
12:49
then the right response, yes, is to shut down borders
245
769701
4122
buna doğru karşılık, evet, sınırları kapatmak ve insanları
12:53
and keep people out and change trade agreements and so forth.
246
773847
3980
dışarıda tutmak ve ticaret anlaşmalarını değiştirmek ve benzerleri.
12:57
But you're saying, I think,
247
777851
1356
Fakat sen, sanırım, aslında
12:59
that actually the bigger cause of job loss is not going to be that at all.
248
779231
4791
iş kaybının en büyük nedeninin tamamen bu olmayacağını söylüyorsun.
13:04
It's going to originate in technological questions,
249
784046
3714
Teknolojik sorunlardan kaynaklanacağını ve birbirine
13:07
and we have no chance of solving that
250
787784
2012
bağlı bir dünya olarak hareket etmezsek
13:09
unless we operate as a connected world.
251
789820
2095
bunu çözme şansımızın olmadığını söylüyorsun.
13:11
YNH: Yeah, I think that,
252
791939
1519
YNH: Evet, bana kalırsa,
13:13
I don't know about the present, but looking to the future,
253
793482
3241
şimdiki zamanı bilmiyorum, fakat geleceğe bakarsak,
13:16
it's not the Mexicans or Chinese who will take the jobs
254
796747
3077
Pennsylvania'da insanları işlerinden edecek olanlar Meksikalılar
13:19
from the people in Pennsylvania,
255
799848
1567
veya Çinliler değiller,
13:21
it's the robots and algorithms.
256
801439
1743
robotlar ve algoritmalar.
13:23
So unless you plan to build a big wall on the border of California --
257
803206
4184
Yani eğer Kaliforniya sınırına
büyük bir duvar inşa etmeyi planlamıyorsan,
13:27
(Laughter)
258
807414
1134
(Kahkahalar)
13:28
the wall on the border with Mexico is going to be very ineffective.
259
808572
3691
Meksika sınırındaki duvar çok etkisiz kalacak.
13:32
And I was struck when I watched the debates before the election,
260
812287
6348
Ve seçim öncesi tartışmaları izlerken çok şaşırdım,
13:38
I was struck that certainly Trump did not even attempt to frighten people
261
818659
5737
Trump'ın, robotlar sizin işinizi alacak diyerek insanları korkutmaya
13:44
by saying the robots will take your jobs.
262
824420
2576
çalışmamasına çok şaşırdım.
13:47
Now even if it's not true, it doesn't matter.
263
827020
2299
Bu doğru olmasa bile, fark etmez.
13:49
It could have been an extremely effective way of frightening people --
264
829343
3518
Bu, insanları korkutmada aşırı etkili bir yol olabilirdi --
13:52
(Laughter)
265
832885
1001
(Kahkahalar)
13:53
and galvanizing people:
266
833910
1161
ve harekete geçirmede:
13:55
"The robots will take your jobs!"
267
835095
1609
"Robotlar işlerinizi alacak!"
13:56
And nobody used that line.
268
836728
1355
Kimse bu cümleyi kullanmadı.
13:58
And it made me afraid,
269
838107
2692
Ve şundan korktum,
14:00
because it meant that no matter what happens
270
840823
4048
çünkü şu anlama geliyordu, üniversitelerde, laboratuvarlarda
14:04
in universities and laboratories,
271
844895
2146
ve orada ne olursa olsun,
14:07
and there, there is already an intense debate about it,
272
847065
2765
bu konu hakkında yoğun bir tartışma zaten var,
14:09
but in the mainstream political system and among the general public,
273
849854
4094
fakat ana politik sistem ve kamu içerisinde insanlar
14:13
people are just unaware
274
853972
2110
büyük bir teknolojik
14:16
that there could be an immense technological disruption --
275
856106
4510
parçalanma olabileceğinin farkında değiller --
14:20
not in 200 years, but in 10, 20, 30 years --
276
860640
4122
200 yıl içerisinde değil, 10, 20, 30 yıl içerisinde --
14:24
and we have to do something about it now,
277
864786
2570
ve kısmen, 2040, 2050'nin iş piyasasında
14:27
partly because most of what we teach children today in school or in college
278
867380
6276
bugün okullarda çocuklara öğrettiğimiz şeylerin çoğu tamamen alakasız olacağı
14:33
is going to be completely irrelevant to the job market of 2040, 2050.
279
873680
6001
için, şu anda bunun için bir şeyler yapmamız gerekiyor.
14:39
So it's not something we'll need to think about in 2040.
280
879705
3358
Böylece 2040'da düşünmemiz gereken bir şey olmayacak.
14:43
We need to think today what to teach the young people.
281
883087
3593
Genç insanlara ne öğreteceğimizi bugün düşünmemiz gerekiyor.
14:46
CA: Yeah, no, absolutely.
282
886704
2653
CA: Evet, hayır, kesinlikle.
14:50
You've often written about moments in history
283
890415
3917
Genelde tarihte, insanoğlunun bilmeden yeni bir döneme girdiği
14:54
where humankind has ... entered a new era, unintentionally.
284
894356
6859
anlar hakkında yazılar yazıyorsun.
15:01
Decisions have been made, technologies have been developed,
285
901626
2868
Kararlar alındı, teknolojiler gelişti
15:04
and suddenly the world has changed,
286
904518
2371
ve birdenbire dünya değişti,
15:06
possibly in a way that's worse for everyone.
287
906913
2467
muhtemelen herkes için kötü olacak bir şekilde.
15:09
So one of the examples you give in "Sapiens"
288
909404
2075
Ve "Sapiens"de verdiğin örneklerden birisi
15:11
is just the whole agricultural revolution,
289
911503
2091
gerçek bir insan için toprağı sürmek
15:13
which, for an actual person tilling the fields,
290
913618
3554
anlamına gelen tarım devrimiydi,
15:17
they just picked up a 12-hour backbreaking workday
291
917196
3180
ormanda altı saat ve daha ilginç bir yaşam tarzı yerine,
15:20
instead of six hours in the jungle and a much more interesting lifestyle.
292
920400
6248
12 saatlik yorucu bir iş gününü seçtiler.
15:26
(Laughter)
293
926672
1042
(Kahkahalar)
15:27
So are we at another possible phase change here,
294
927738
3189
Peki başka olası bir değişim safhasında mıyız,
15:30
where we kind of sleepwalk into a future that none of us actually wants?
295
930951
4488
hiçbirimizin istemediği bir geleceğe doğru uyur gezer gibi mi gidiyoruz?
15:35
YNH: Yes, very much so.
296
935878
2733
YNH: Evet, kesinlikle.
15:38
During the agricultural revolution,
297
938635
1837
Tarım devrimi esnasında olan şey,
15:40
what happened is that immense technological and economic revolution
298
940496
4420
uçsuz bucaksız teknolojik ve ekonomik devrimin,
15:44
empowered the human collective,
299
944940
2865
insan topluluğunu güçlendirmesiydi,
15:47
but when you look at actual individual lives,
300
947829
2953
fakat gerçek bireysel hayatlara bakarsak,
15:50
the life of a tiny elite became much better,
301
950806
3494
herhangi bir elitin yaşamı çok daha iyi hâle geldi ve
15:54
and the lives of the majority of people became considerably worse.
302
954324
4238
insanların çoğunun yaşamları oldukça kötü hâle geldi.
15:58
And this can happen again in the 21st century.
303
958586
2705
21. yüzyılda bu tekrar olabilir.
16:01
No doubt the new technologies will empower the human collective.
304
961315
4866
Yeni teknolojiler elbette insan topluluğunu güçlendirecektir.
16:06
But we may end up again
305
966205
2720
Fakat bu tekrar ufak bir elitin
16:08
with a tiny elite reaping all the benefits, taking all the fruits,
306
968949
4457
tüm ekini biçmesiyle, tüm meyveleri almasıyla sonuçlanabilir ve
16:13
and the masses of the population finding themselves worse
307
973430
4186
nüfusun çoğunluğu kendisini olduğundan daha beter bir hâlde
16:17
than they were before,
308
977640
1301
bulabilir, yani o elitten
16:18
certainly much worse than this tiny elite.
309
978965
2788
çok daha beter bir hâlde.
16:22
CA: And those elites might not even be human elites.
310
982477
2655
CA: Ve bu elitler insan elitler bile olmayabilir.
16:25
They might be cyborgs or --
311
985156
1757
Robotlar olabilir ya da --
16:26
YNH: Yeah, they could be enhanced super humans.
312
986937
2207
YNH: Evet, gelişmiş süper insanlar olabilir.
16:29
They could be cyborgs.
313
989168
1255
Sayborglar olabilir.
16:30
They could be completely nonorganic elites.
314
990447
2357
Tamamen inorganik elitler olabilir.
16:32
They could even be non-conscious algorithms.
315
992828
2528
Hatta bilinçsiz algoritmalar bile olabilir.
16:35
What we see now in the world is authority shifting away
316
995380
4911
Şu anda dünyada gördüğümüz şey, otoritenin insanlardan
16:40
from humans to algorithms.
317
1000315
2269
algoritmalara geçmesi.
16:42
More and more decisions -- about personal lives,
318
1002608
3524
Kişisel hayatlar, ekonomik meseleler,
16:46
about economic matters, about political matters --
319
1006156
2672
politik meseleler hakkında daha ve daha fazla kararın
16:48
are actually being taken by algorithms.
320
1008852
2479
aslında algoritmalar tarafından alınması.
16:51
If you ask the bank for a loan,
321
1011355
2634
Bankadan kredi isterseniz,
16:54
chances are your fate is decided by an algorithm, not by a human being.
322
1014013
4697
muhtemelen kaderinizi bir algoritma belirliyor, bir insan değil.
16:58
And the general impression is that maybe Homo sapiens just lost it.
323
1018734
6187
Ve genel izlenim, belki de insanların kaybetmiş olmasıdır.
17:04
The world is so complicated, there is so much data,
324
1024945
4560
Dünya çok karmaşık, çok fazla veri var,
17:09
things are changing so fast,
325
1029529
2554
her şey çok hızlı değişiyor,
17:12
that this thing that evolved on the African savanna
326
1032107
3601
mesela Afrika savanında binlerce yıl önce -- belirli bir çevreyle,
17:15
tens of thousands of years ago --
327
1035732
1707
belirli bir bilgi ve veri
17:17
to cope with a particular environment,
328
1037463
3497
diziniyle baş etmek için --
17:20
a particular volume of information and data --
329
1040984
3484
gelişmiş olan bir şey,
17:24
it just can't handle the realities of the 21st century,
330
1044492
4336
21. yüzyılın gerçeklerini kaldıramaz ve
17:28
and the only thing that may be able to handle it
331
1048852
2897
bunu belki de kaldırabilecek olan tek şey
17:31
is big-data algorithms.
332
1051773
2072
büyük veri algoritmaları.
17:33
So no wonder more and more authority is shifting from us to the algorithms.
333
1053869
6181
Yani otoritenin bizden algoritmalara geçmesi şaşırtıcı değil.
17:40
CA: So we're in New York City for the first of a series of TED Dialogues
334
1060677
3849
CA: Pekâlâ, Yuval Harari ile TED Diyalogları serisinin
17:44
with Yuval Harari,
335
1064550
2297
ilkinde, New York'tayız
17:46
and there's a Facebook Live audience out there.
336
1066871
3844
ve orada Facebook Live seyircisi var.
17:50
We're excited to have you with us.
337
1070739
1651
Bizimle olmanız heyecan verici.
17:52
We'll start coming to some of your questions
338
1072414
2102
Birkaç dakika içerisinde sizin ve odadaki
17:54
and questions of people in the room
339
1074540
1714
seyircilerin sorularını
17:56
in just a few minutes,
340
1076278
1165
alacağız, göndermeye
17:57
so have those coming.
341
1077467
1964
devam edin.
17:59
Yuval, if you're going to make the argument
342
1079455
3897
Yuval, eğer bir şekilde olan biten üzerinden yansıtılan,
18:03
that we need to get past nationalism because of the coming technological ...
343
1083376
6135
yaklaşan teknolojik tehlikeden ötürü milliyetçilikten
18:11
danger, in a way,
344
1091038
1841
vazgeçmemiz gerektiğini
18:12
presented by so much of what's happening
345
1092903
1945
iddia edeceksen,
18:14
we've got to have a global conversation about this.
346
1094872
2443
bu konuda küresel bir sohbet etmeliyiz.
18:17
Trouble is, it's hard to get people really believing that, I don't know,
347
1097339
3428
Sorun şu ki, insanları buna gerçekten inandırmak zor, bilmiyorum.
18:20
AI really is an imminent threat, and so forth.
348
1100791
2161
Yapay zekâ bir tehdit olabilir, vesaire.
18:22
The things that people, some people at least,
349
1102976
2726
İnsanların, en azından bazı insanların derhal ve daha çok
18:25
care about much more immediately, perhaps,
350
1105726
2035
ilgi gösterdiği şey, belki de,
18:27
is climate change,
351
1107785
1584
iklim değişikliği,
18:29
perhaps other issues like refugees, nuclear weapons, and so forth.
352
1109393
4893
belki de göçmenler, nükleer silahlar gibi diğer meseleler.
18:34
Would you argue that where we are right now
353
1114310
5046
Bu konuların bir şekilde ele alınması gereken yerin,
18:39
that somehow those issues need to be dialed up?
354
1119380
3549
şu anda bulunduğumuz yer olduğunu iddia eder misin?
18:42
You've talked about climate change,
355
1122953
2160
İklim değişikliğinden bahsettin,
18:45
but Trump has said he doesn't believe in that.
356
1125137
3656
fakat Trump buna inanmadığını söyledi.
18:48
So in a way, your most powerful argument,
357
1128817
2439
Yani bir açıdan, bu senin en güçlü iddian,
18:51
you can't actually use to make this case.
358
1131280
2746
aslında bunu konuşmamalısın.
18:54
YNH: Yeah, I think with climate change,
359
1134050
2186
YNH: Evet, ilk bakışta iklim değişikliğinin
18:56
at first sight, it's quite surprising
360
1136260
3707
çok şaşırtıcı olduğunu düşünüyorum,
18:59
that there is a very close correlation
361
1139991
2504
milliyetçilik ve iklim değişikliği
19:02
between nationalism and climate change.
362
1142519
3322
arasında çok yakın bir ilişki var.
19:05
I mean, almost always, the people who deny climate change are nationalists.
363
1145865
4587
Yani iklim değişikliğini reddedenler neredeyse her zaman milliyetçiler.
19:10
And at first sight, you think: Why?
364
1150476
2081
Ve ilk bakışta düşünüyorsun: Neden?
19:12
What's the connection?
365
1152581
1153
Bağlantı nedir?
19:13
Why don't you have socialists denying climate change?
366
1153758
2786
Sosyalistler neden iklim değişimini reddetmiyor?
19:16
But then, when you think about it, it's obvious --
367
1156568
2351
Ama sonra, düşününce, çok belirgin --
19:18
because nationalism has no solution to climate change.
368
1158943
3744
çünkü milliyetçiliğin, iklim değişikliği için bir çözümü yok.
19:22
If you want to be a nationalist in the 21st century,
369
1162711
3196
21. yüzyılda bir milliyetçi olmak istiyorsanız eğer,
19:25
you have to deny the problem.
370
1165931
1872
sorunu reddetmeniz gerekir.
19:27
If you accept the reality of the problem, then you must accept that, yes,
371
1167827
4487
Sorunun gerçekliğini kabul ederseniz, o zaman dünyada hâlâ
19:32
there is still room in the world for patriotism,
372
1172338
2776
vatanseverlik için, kendi insanlarınıza ve ülkenize karşı
19:35
there is still room in the world for having special loyalties
373
1175138
4151
özel bağlılıklar için yer olduğunu
19:39
and obligations towards your own people, towards your own country.
374
1179313
4634
kabul etmeniz gerekir.
19:43
I don't think anybody is really thinking of abolishing that.
375
1183971
3820
Hiç kimsenin bunu bozmak istediğini düşünmüyorum.
19:47
But in order to confront climate change,
376
1187815
3001
Fakat iklim değişikliğiyle yüzleşmek için,
19:50
we need additional loyalties and commitments
377
1190840
4211
ulusun ötesinde bir düzeyde bağlılık ve özveri
19:55
to a level beyond the nation.
378
1195075
2005
sahibi olmamız gerekiyor.
19:57
And that should not be impossible,
379
1197104
2443
Ve bu imkânsız olmamalı,
19:59
because people can have several layers of loyalty.
380
1199571
3692
çünkü insanlar birkaç bağlılık katmanına sahip olabilirler.
20:03
You can be loyal to your family
381
1203287
2404
Ailenize, topluluğunuza,
20:05
and to your community
382
1205715
1513
ulusunuza bağlı olabilirsiniz,
20:07
and to your nation,
383
1207252
1329
peki öyleyse aynı zamanda
20:08
so why can't you also be loyal to humankind as a whole?
384
1208605
3628
neden tüm insanlığa da bağlı olamıyorsunuz?
20:12
Of course, there are occasions when it becomes difficult,
385
1212257
3399
Tabii ki bunu zor olduğu durumlar da var,
20:15
what to put first,
386
1215680
1783
öncelikli olarak,
20:17
but, you know, life is difficult.
387
1217487
1823
biliyorsunuz, hayat zor.
20:19
Handle it.
388
1219334
1151
Bununla başa çıkın.
20:20
(Laughter)
389
1220509
2644
(Kahkahalar)
20:23
CA: OK, so I would love to get some questions from the audience here.
390
1223177
4498
CA: Pekâlâ, buradaki seyircilerden birkaç soru almak isterim.
20:27
We've got a microphone here.
391
1227699
1918
Burada bir mikrofonumuz var.
20:29
Speak into it, and Facebook, get them coming, too.
392
1229641
3217
Ona konuşun ve Facebook, soruları gönderin.
20:32
Howard Morgan: One of the things that has clearly made a huge difference
393
1232882
3434
Howard Morgan: Bu ülkede ve diğer ülkelerde büyük bir değişim
20:36
in this country and other countries
394
1236340
1786
yaratan şeylerden birisi,
20:38
is the income distribution inequality,
395
1238150
2214
gelir dağılımı eşitsizliği,
20:40
the dramatic change in income distribution in the US
396
1240388
4214
ABD'de ve dünyada 50 yıl öncesine
20:44
from what it was 50 years ago,
397
1244626
1702
göre gelir dağılımında yaşanan
20:46
and around the world.
398
1246352
1151
dramatik değişim.
20:47
Is there anything we can do to affect that?
399
1247527
3143
Bunu değiştirmek için yapabileceğimiz bir şey var mı?
20:50
Because that gets at a lot of the underlying causes.
400
1250694
2841
Çünkü bunun altında yatan birçok sebep var.
20:56
YNH: So far I haven't heard a very good idea about what to do about it,
401
1256103
5314
YNH: Şimdiye dek bununla ilgili çok güzel bir fikir duymadım,
21:01
again, partly because most ideas remain on the national level,
402
1261441
3728
yine, kısmen çoğu fikir ulusal düzeyde kaldığı için ve
21:05
and the problem is global.
403
1265193
1768
problem küresel olduğu için.
21:06
I mean, one idea that we hear quite a lot about now
404
1266985
2978
Yani, şu sıralar sıklıkla duyduğumuz bir fikir,
21:09
is universal basic income.
405
1269987
1832
evrensel temel gelir.
21:11
But this is a problem.
406
1271843
1151
Ama bu bir sorun.
21:13
I mean, I think it's a good start,
407
1273018
1652
Yani, bence iyi bir başlangıç,
21:14
but it's a problematic idea because it's not clear what "universal" is
408
1274694
3722
fakat problemli çünkü "evrenselin" ve "temelin"
21:18
and it's not clear what "basic" is.
409
1278440
1841
ne olduğu açık değil.
21:20
Most people when they speak about universal basic income,
410
1280305
3381
Çoğu insan evrensel temel gelirden bahsettiğinde, aslında
21:23
they actually mean national basic income.
411
1283710
2785
ulusal temel geliri kastediyor.
21:26
But the problem is global.
412
1286519
1744
Fakat sorun küresel.
21:28
Let's say that you have AI and 3D printers taking away millions of jobs
413
1288287
5650
Diyelim ki Bangladeş'te tişört ve ayakkabıları üreten insanlara kadar,
21:33
in Bangladesh,
414
1293961
1156
milyonlarca insanın
21:35
from all the people who make my shirts and my shoes.
415
1295141
3248
işini alan bir yapay zekân ve 3B yazıcın var.
21:38
So what's going to happen?
416
1298413
1306
Peki ne olacak?
21:39
The US government will levy taxes on Google and Apple in California,
417
1299743
6539
ABD devleti Kaliforniya'da Google ve Apple'a vergi koyacak ve bunu,
21:46
and use that to pay basic income to unemployed Bangladeshis?
418
1306306
4581
Bangladeş'teki işsizlere temel gelir ödemek için mi kullanacak?
21:50
If you believe that, you can just as well believe
419
1310911
2636
Buna inanırsan, aynı zamanda Noel Baba'nın
21:53
that Santa Claus will come and solve the problem.
420
1313571
3663
gelip de sorunu çözeceğine de inanabilirsin.
21:57
So unless we have really universal and not national basic income,
421
1317258
5126
Yani eğer ulusal değil de gerçekten evrensel temel gelir
22:02
the deep problems are not going to go away.
422
1322408
3135
edinmezsek, sorunlar da yok olmayacak.
22:05
And also it's not clear what basic is,
423
1325567
2732
Ayrıca temelin ne olduğu açık değil,
22:08
because what are basic human needs?
424
1328323
2633
çünkü, temel insani gereksinimler nelerdir?
22:10
A thousand years ago, just food and shelter was enough.
425
1330980
2810
Bin yıl önce sadece yiyecek ve sığınak yeterliydi.
22:13
But today, people will say education is a basic human need,
426
1333814
3611
Fakat bugün insanlar en temel gereksinimin eğitim olduğunu söylüyorlar,
22:17
it should be part of the package.
427
1337449
1573
paketin bir parçası olabilir.
22:19
But how much? Six years? Twelve years? PhD?
428
1339046
3779
Fakat ne kadar? Altı yıl? On iki yıl? Doktora?
22:22
Similarly, with health care,
429
1342849
1833
Sağlık hizmetleri de benzer şekilde,
22:24
let's say that in 20, 30, 40 years,
430
1344706
2685
diyelim ki 20, 30, 40 yıl içerisinde
22:27
you'll have expensive treatments that can extend human life
431
1347415
3773
insan yaşamını 120 yıla uzatabilen pahalı tedaviler
22:31
to 120, I don't know.
432
1351212
1915
ortaya çıkacak.
22:33
Will this be part of the basket of basic income or not?
433
1353151
5191
Bu da temel gelirin bir parçası olacak mı olmayacak mı?
22:38
It's a very difficult problem,
434
1358366
1429
Bu çok zor bir problem,
22:39
because in a world where people lose their ability to be employed,
435
1359819
6258
çünkü insanların çalışma kabiliyetini kaybettiği bir dünyada
22:46
the only thing they are going to get is this basic income.
436
1366101
3581
alabilecekleri tek şey bu temel gelir.
22:49
So what's part of it is a very, very difficult ethical question.
437
1369706
5127
Yani bu çok, çok zor, etik bir soru.
22:54
CA: There's a bunch of questions on how the world affords it as well,
438
1374857
3304
CA: Dünyanın bunu nasıl karşıladığına dair, kimin ödediğine dair
22:58
who pays.
439
1378185
1160
birçok soru var.
22:59
There's a question here from Facebook from Lisa Larson:
440
1379369
2812
Facebook'ta Lisa Larson'dan bir soru var:
23:02
"How does nationalism in the US now
441
1382205
2575
"ABD'de şu anki milliyetçilik,
23:04
compare to that between World War I and World War II
442
1384804
3415
1. Dünya Savaşı ve 2. Dünya Savaşı arasındaki döneme
23:08
in the last century?"
443
1388243
1421
kıyasla nasıl?"
23:09
YNH: Well the good news, with regard to the dangers of nationalism,
444
1389688
4448
YNH: İyi haber şu ki, milliyetçiliğin tehlikeleri hususunda
23:14
we are in a much better position than a century ago.
445
1394160
3923
bir asır öncekine göre daha iyi bir pozisyondayız.
23:18
A century ago, 1917,
446
1398107
2672
Bir asır önce, 1917'de,
23:20
Europeans were killing each other by the millions.
447
1400803
3133
Avrupalılar birbirlerini milyonlarca kez öldürüyordu.
23:23
In 2016, with Brexit, as far as I remember,
448
1403960
4351
2016'da, Brexit ile, hatırladığım kadarıyla,
23:28
a single person lost their life, an MP who was murdered by some extremist.
449
1408335
5237
sadece bir insan hayatını kaybetti -bir radikal tarafından öldürülen milletvekili.
23:33
Just a single person.
450
1413596
1533
Yalnızca bir insan.
23:35
I mean, if Brexit was about British independence,
451
1415153
2685
Yani, eğer Brexit İngiltere'nin bağımsızlığı demekse,
23:37
this is the most peaceful war of independence in human history.
452
1417862
4751
bu insanlık tarihindeki en barışçıl bağımsızlık savaşıdır.
23:42
And let's say that Scotland will now choose to leave the UK
453
1422637
5789
Diyelim ki İskoçya Brexit'ten sonra İngiltere'den
23:48
after Brexit.
454
1428450
2176
ayrılmayı seçti.
23:50
So in the 18th century,
455
1430650
1984
Yani 18. yüzyılda
23:52
if Scotland wanted -- and the Scots wanted several times --
456
1432658
3232
İskoçya Londra'nın kontrolünü kırmak isteseydi -- ve İskoçlar bunu
23:55
to break out of the control of London,
457
1435914
3533
birkaç kez istedi -- Londra'daki
23:59
the reaction of the government in London was to send an army up north
458
1439471
4298
devletin tepkisi, Edinburgh'u yakıp kül etmek ve dağdaki kabileleri
24:03
to burn down Edinburgh and massacre the highland tribes.
459
1443793
3471
katletmek için kuzeye bir ordu göndermek olurdu.
24:07
My guess is that if, in 2018, the Scots vote for independence,
460
1447288
5556
Tahminim şu ki, İskoçlar 2018 yılında bağımsızlık için oy verirlerse,
24:12
the London government will not send an army up north
461
1452868
3409
Londra hükûmeti Edinburgh'u yakıp kül etmek için kuzeye
24:16
to burn down Edinburgh.
462
1456301
1603
bir ordu göndermeyecek.
24:17
Very few people are now willing to kill or be killed
463
1457928
4267
Şu anda çok az insan İskoçya veya İngiltere bağımsızlığı için
24:22
for Scottish or for British independence.
464
1462219
2722
öldürmek ya da ölmek ister.
24:24
So for all the talk of the rise of nationalism
465
1464965
5020
Yani milliyetçiliğin yükselişi ve 1930'lara, 19. yüzyıla
24:30
and going back to the 1930s,
466
1470009
2243
dönüş konuşması için, en azından
24:32
to the 19th century, in the West at least,
467
1472276
3775
Batı'da, ulusal duyarlılık gücü
24:36
the power of national sentiments today is far, far smaller
468
1476075
6584
bir asır önce olduğundan çok,
24:42
than it was a century ago.
469
1482683
1540
çok daha az.
24:44
CA: Although some people now, you hear publicly worrying
470
1484247
3837
CA: Açıkça duyduğumuz gibi, bazı
24:48
about whether that might be shifting,
471
1488108
2756
insanlar, olayların nasıl gelişeceğine
24:50
that there could actually be outbreaks of violence in the US
472
1490888
3398
bağlı olarak, ABD'de şiddet patlamaları olabileceğinden,
24:54
depending on how things turn out.
473
1494310
2347
böyle bir değişimden korkuyorlar.
24:56
Should we be worried about that,
474
1496681
1539
Korkmalı mıyız, yoksa sence bazı
24:58
or do you really think things have shifted?
475
1498244
2066
şeyler gerçekten değişti mi?
25:00
YNH: No, we should be worried.
476
1500334
1491
YNH: Hayır, korkmalıyız.
25:01
We should be aware of two things.
477
1501849
1625
İki şeyin farkında olmalıyız.
25:03
First of all, don't be hysterical.
478
1503498
1637
Öncelikle, histerik olmamalıyız.
25:05
We are not back in the First World War yet.
479
1505159
3447
Henüz Birinci Dünya Savaşı'na dönmedik.
25:08
But on the other hand, don't be complacent.
480
1508630
2940
Ama aynı zamanda, ilgisiz de olmamalıyız.
25:11
We reached from 1917 to 2017,
481
1511594
5374
1917'den 2017'ye bazı ilahi
25:16
not by some divine miracle,
482
1516992
2182
mucizelerle ulaşmadık, insanların aldığı
25:19
but simply by human decisions,
483
1519198
2024
kararlarla ulaştık ve şu anda
25:21
and if we now start making the wrong decisions,
484
1521246
2663
yanlış kararlar almaya başlarsak, birkaç yıl içerisinde
25:23
we could be back in an analogous situation to 1917
485
1523933
4485
1917'ye benzer bir duruma
25:28
in a few years.
486
1528442
1506
dönebiliriz.
25:29
One of the things I know as a historian
487
1529972
2321
Bir tarih bilimci olarak bildiğim şeylerden
25:32
is that you should never underestimate human stupidity.
488
1532317
3675
birisi, insanın aptallığı hiçbir zaman hafife alınmamalıdır.
25:36
(Laughter)
489
1536016
2883
(Kahkahalar)
25:38
It's one of the most powerful forces in history,
490
1538923
3084
Tarihteki en etkili güçlerden birisi bu,
25:42
human stupidity and human violence.
491
1542031
2327
insan aptallığı ve insan şiddeti.
25:44
Humans do such crazy things for no obvious reason,
492
1544382
4105
İnsanlar böyle çılgınca şeyleri aşikâr nedenlerle yapmıyorlar,
25:48
but again, at the same time,
493
1548511
1710
fakat yine, aynı zamanda,
25:50
another very powerful force in human history is human wisdom.
494
1550245
3604
insan tarihindeki diğer bir etkili güç de insan bilgeliğidir.
25:53
We have both.
495
1553873
1166
Bizde ikisi de var.
25:55
CA: We have with us here moral psychologist Jonathan Haidt,
496
1555063
2902
CA: Ahlak psikologu Jonathan Haidt de bizimle ve
25:57
who I think has a question.
497
1557989
1623
sanırım bir sorusu var.
26:00
Jonathan Haidt: Thanks, Yuval.
498
1560691
1483
Jonathan Haidt: Sağol, Yuval.
26:02
So you seem to be a fan of global governance,
499
1562198
2483
Küresel yönetimin bir hayranıymış gibi görünüyorsun,
26:04
but when you look at the map of the world from Transparency International,
500
1564705
3520
fakat, politik kurumların yozlaşma düzeylerini değerlendiren Uluslararası
26:08
which rates the level of corruption of political institutions,
501
1568249
3328
Şeffaflık Örgütü'nde dünya haritasına baktığında, iyi kurumlara
26:11
it's a vast sea of red with little bits of yellow here and there
502
1571601
3080
sahip olanları temsil eden birkaç sarı haricinde büyük bir
26:14
for those with good institutions.
503
1574705
1605
kırmızı renk denizi görüyoruz.
26:16
So if we were to have some kind of global governance,
504
1576334
2501
Eğer küresel bir tür yönetime sahip olacaksak,
26:18
what makes you think it would end up being more like Denmark
505
1578859
2831
Rusya veya Honduras gibi olmaktan çok Danimarka gibi
26:21
rather than more like Russia or Honduras,
506
1581714
2040
olacağını düşündüren şey nedir ve
26:23
and aren't there alternatives,
507
1583778
1501
CFC'lerle yaptığımız gibi
26:25
such as we did with CFCs?
508
1585303
2086
alternatifler de yok mu?
26:27
There are ways to solve global problems with national governments.
509
1587413
3107
Küresel problemleri ulusal devletlerle çözme yolları vardır.
26:30
What would world government actually look like,
510
1590544
2214
Dünya devleti nasıl bir şey olurdu ve
26:32
and why do you think it would work?
511
1592782
1721
neden işe yarayacağını düşünüyorsun?
26:34
YNH: Well, I don't know what it would look like.
512
1594527
3760
YNH: Neye benzeyebileceğini bilmiyorum.
26:38
Nobody still has a model for that.
513
1598311
3052
Bunun için henüz bir model yok.
26:41
The main reason we need it
514
1601387
2628
Ona ihtiyacımız olmasının ana nedeni,
26:44
is because many of these issues are lose-lose situations.
515
1604039
4294
bu meselelerin çoğunun, iki tarafa da kaybettiren meseleler olması.
26:48
When you have a win-win situation like trade,
516
1608357
2892
Ticaret gibi, bir çift taraflı kazanç durumu olduğunda,
26:51
both sides can benefit from a trade agreement,
517
1611273
2916
bir ticaret anlaşmasından iki taraf da faydalanabilir ve
26:54
then this is something you can work out.
518
1614213
2264
demek ki, bu çalışabileceğiniz bir şeydir.
26:56
Without some kind of global government,
519
1616501
2346
Küresel devlet olmadığında
26:58
national governments each have an interest in doing it.
520
1618871
2854
ulusal devletlerin her biri bunu yapma isteği duyar.
27:01
But when you have a lose-lose situation like with climate change,
521
1621749
3971
Fakat iklim değişikliği gibi, çift taraflı kaybetme durumu olduğunda
27:05
it's much more difficult
522
1625744
1641
kapsayıcı ve gerçek bir otorite
27:07
without some overarching authority, real authority.
523
1627409
4886
olmadığında, durum daha da zor bir hâl alır.
27:12
Now, how to get there and what would it look like,
524
1632319
2762
Pekâlâ, buna nasıl ulaşılır ve neye benzer,
27:15
I don't know.
525
1635105
1360
bilmiyorum.
27:16
And certainly there is no obvious reason
526
1636489
3737
Ve Danimarka'ya benzeyeceğini
27:20
to think that it would look like Denmark,
527
1640250
2280
veya bir demokrasi olacağını düşünmek
27:22
or that it would be a democracy.
528
1642554
1588
için de belirli bir neden yok.
27:24
Most likely it wouldn't.
529
1644166
2586
Muhtemelen olmazdı.
27:26
We don't have workable democratic models
530
1646776
6031
Küresel bir devlette işe yarayacak demokrasi
27:32
for a global government.
531
1652831
2096
modellerimiz yok.
27:34
So maybe it would look more like ancient China
532
1654951
3065
Yani modern Danimarka'dan çok,
27:38
than like modern Denmark.
533
1658040
1699
antik Çin'e benzerdi belki de.
27:39
But still, given the dangers that we are facing,
534
1659763
5223
Fakat yüzleştiğimiz tehlikelere bakacak olursak,
27:45
I think the imperative of having some kind of real ability
535
1665010
5120
küresel düzeyde zor kararlar aracılığıyla bir tür baskı yapma
27:50
to force through difficult decisions on the global level
536
1670154
4128
kabiliyetine sahip olmanın,
27:54
is more important than almost anything else.
537
1674306
4130
diğer şeylerden daha önemli olduğunu düşünüyorum.
27:59
CA: There's a question from Facebook here,
538
1679411
2098
CA: Facebook'tan bir sorumuz var
28:01
and then we'll get the mic to Andrew.
539
1681533
1893
ve sonra mikrofonu Andrew'e vereceğiz.
28:03
So, Kat Hebron on Facebook,
540
1683450
2196
Facebook'ta Kat Hebron,
28:05
calling in from Vail:
541
1685670
1668
Vail'den sesleniyor:
28:07
"How would developed nations manage the millions of climate migrants?"
542
1687362
4211
"Gelişmiş uluslar, milyonlarca iklim göçmenini nasıl yönetirdi?"
28:12
YNH: I don't know.
543
1692638
2154
YNH: Bilmiyorum.
28:14
CA: That's your answer, Kat. (Laughter)
544
1694816
1892
CA: Cevabın bu, Kat. (Kahkaha)
28:16
YNH: And I don't think that they know either.
545
1696732
2146
YNH: Onların da bildiklerini düşünmüyorum.
28:18
They'll just deny the problem, maybe.
546
1698902
1794
Belki de yalnızca sorunu reddederler.
28:20
CA: But immigration, generally, is another example of a problem
547
1700720
3025
CA: Fakat göç, genel olarak, ulus-ulus temelinde
28:23
that's very hard to solve on a nation-by-nation basis.
548
1703769
2573
çözülmesi zor olan diğer bir problem.
28:26
One nation can shut its doors,
549
1706366
1470
Bir ulus kapılarını
28:27
but maybe that stores up problems for the future.
550
1707860
2534
kapatabilir, ama belki gelecek için sorun biriktirir.
28:30
YNH: Yes, I mean -- it's another very good case,
551
1710418
3872
YNH: Evet, yani -- bu diğer güzel bir konu,
28:34
especially because it's so much easier
552
1714314
2229
çünkü günümüzde göç etmek
28:36
to migrate today
553
1716567
1831
Orta Çağ'da veya
28:38
than it was in the Middle Ages or in ancient times.
554
1718422
3689
antik zamanlarda göç etmekten çok daha kolay.
28:42
CA: Yuval, there's a belief among many technologists, certainly,
555
1722135
4463
CA: Yuval, çoğu teknoloji uzmanı arasında bir inanç var, politik kaygıların
28:46
that political concerns are kind of overblown,
556
1726622
2351
abartıldığına, aslında politik liderlerin dünyada
28:48
that actually, political leaders don't have that much influence
557
1728997
3697
çok da etkilerinin olmadığına, bu noktada insanlığın
28:52
in the world,
558
1732718
1166
gerçek kararlılığının
28:53
that the real determination of humanity at this point is by science,
559
1733908
3969
bilim, keşifler, şirketler ve politik liderler hariç diğer birçok şey
28:57
by invention, by companies,
560
1737901
1446
tarafından şekillendirildiğine
28:59
by many things other than political leaders,
561
1739371
4392
inanıyorlar ve aslında liderlerin
29:03
and it's actually very hard for leaders to do much,
562
1743787
2411
bunca şeyi yapmalarının zor olduğunu düşünüyorlar,
29:06
so we're actually worrying about nothing here.
563
1746222
2358
öyleyse biz burada bir hiç için endişeleniyoruz.
29:09
YNH: Well, first, it should be emphasized
564
1749825
2236
YNH: Öncelikle, politik liderlerin iyi bir şey
29:12
that it's true that political leaders' ability to do good is very limited,
565
1752085
4997
yapma kabiliyetlerinin sınırlı olduğu doğru, bunu belirtmeliyiz,
29:17
but their ability to do harm is unlimited.
566
1757106
3043
fakat zarar verme kabiliyetleri sınırsız.
29:20
There is a basic imbalance here.
567
1760173
2600
Burada temel bir dengesizlik var.
29:22
You can still press the button and blow everybody up.
568
1762797
3568
Hâlâ düğmeye basabilir ve herkesi havaya uçurabilirsin.
29:26
You have that kind of ability.
569
1766389
1586
Böyle bir kabiliyetin var.
29:27
But if you want, for example, to reduce inequality,
570
1767999
3569
Fakat örneğin, eğer eşitsizliği azaltmak istiyorsan,
29:31
that's very, very difficult.
571
1771592
1877
bu çok, çok zordur.
29:33
But to start a war,
572
1773493
1396
Fakat savaş başlatmak
29:34
you can still do so very easily.
573
1774913
1851
istiyorsan, bunu yapmak hâlâ çok kolay.
29:36
So there is a built-in imbalance in the political system today
574
1776788
3592
Yani günümüzde politik sistemde yerleşik bir dengesizlik var
29:40
which is very frustrating,
575
1780404
1611
ve bu çok sinir bozucu,
29:42
where you cannot do a lot of good but you can still do a lot of harm.
576
1782039
4901
birçok iyilik yapamamanız fakat hâlâ birçok kötülük yapabilmeniz.
29:46
And this makes the political system still a very big concern.
577
1786964
4144
Bu da politik sistemi hâlâ büyük bir endişe hâline getiriyor.
29:51
CA: So as you look at what's happening today,
578
1791632
2151
CA: Günümüzde olup bitene baktığında ve
29:53
and putting your historian's hat on,
579
1793807
1754
tarih bilimci rolüne girdiğinde,
29:55
do you look back in history at moments when things were going just fine
580
1795585
3526
tarihte her şeyin iyi gittiği ve tek bir liderin ülkesini veya dünyayı
29:59
and an individual leader really took the world or their country backwards?
581
1799135
5333
geriye doğru çektiği anlara bakıyor musun?
30:05
YNH: There are quite a few examples,
582
1805127
2629
YNH: Birkaç örnek var,
30:07
but I should emphasize, it's never an individual leader.
583
1807780
2819
fakat belirtmeliyim, hiçbir zaman tek bir lider değildi.
30:10
I mean, somebody put him there,
584
1810623
1634
Yani, onu oraya birisi koydu
30:12
and somebody allowed him to continue to be there.
585
1812281
3283
ve birileri de orada devam etmesine izin verdi.
30:15
So it's never really just the fault of a single individual.
586
1815588
4083
Yani bu hiçbir zaman tek bir bireyin suçu değildir.
30:19
There are a lot of people behind every such individual.
587
1819695
4613
Bu tür bireylerin arkasında birçok insan vardır.
30:24
CA: Can we have the microphone here, please, to Andrew?
588
1824332
3478
CA: Mikrofonu Andrew'e uzatabilir miyiz lütfen?
30:30
Andrew Solomon: You've talked a lot about the global versus the national,
589
1830952
3564
Andrew Solomon: Küresele karşı ulusal konusundan bahsettiniz,
30:34
but increasingly, it seems to me,
590
1834540
1626
fakat bana kalırsa dünyanın durumu
30:36
the world situation is in the hands of identity groups.
591
1836190
2643
gitgide kimlik gruplarının ellerinde olmaya başlıyor.
30:38
We look at people within the United States
592
1838857
2310
Birleşik Devletler'de IŞİD tarafından işe
30:41
who have been recruited by ISIS.
593
1841191
1627
alınan insanlara bakıyoruz.
30:42
We look at these other groups which have formed
594
1842842
2191
Ulusal sınırların dışına giden fakat hâlâ
30:45
which go outside of national bounds
595
1845057
1962
belirli otoriteleri temsil eden
30:47
but still represent significant authorities.
596
1847043
2161
diğer gruplara bakıyoruz.
30:49
How are they to be integrated into the system,
597
1849228
2428
Bunlar sisteme nasıl entegre oluyorlar
30:51
and how is a diverse set of identities to be made coherent
598
1851680
3713
ve ulusal veya küresel bir liderlik altında çeşitli kimlikler
30:55
under either national or global leadership?
599
1855417
2338
nasıl uyumlu hâle getirilir?
30:59
YNH: Well, the problem of such diverse identities
600
1859200
3221
YNH: Pekâlâ, bu tür çeşitli kimlikler sorunu aynı zamanda
31:02
is a problem from nationalism as well.
601
1862445
2056
milliyetçiliğin de sorunudur.
31:05
Nationalism believes in a single, monolithic identity,
602
1865049
4355
Milliyetçi tek, monolitik bir kimliğe inanır ve özel, en azından
31:09
and exclusive or at least more extreme versions of nationalism
603
1869428
4116
daha aşırı milliyetçilik biçimleri de tek bir kimliğe karşı
31:13
believe in an exclusive loyalty to a single identity.
604
1873568
3569
özel bir bağlılığa inanır.
31:17
And therefore, nationalism has had a lot of problems
605
1877161
2916
Dolayısıyla milliyetçilik, kimliklerini çeşitli gruplar
31:20
with people wanting to divide their identities
606
1880101
2876
arasında bölmeye çalışan insanlarla büyük
31:23
between various groups.
607
1883001
2063
sorunlar yaşamıştır.
31:25
So it's not just a problem, say, for a global vision.
608
1885088
4875
Yani bu yalnızca küresel bir vizyonun problemi değil.
31:30
And I think, again, history shows
609
1890360
3852
Ve bana kalırsa, yine, tarih şunu
31:34
that you shouldn't necessarily think in such exclusive terms.
610
1894236
6127
gösteriyor; mutlaka böyle özel bir açıdan düşünmek zorunda değilsin.
31:40
If you think that there is just a single identity for a person,
611
1900387
3408
Bir insan için tek bir kimlik olduğunu düşünürsen eğer,
31:43
"I am just X, that's it, I can't be several things, I can be just that,"
612
1903819
5040
"Ben yalnızca X'im, hepsi bu, birçok şey olamam, sadece buyum",
31:48
that's the start of the problem.
613
1908883
2096
bu, sorunun başlangıcıdır.
31:51
You have religions, you have nations
614
1911003
2788
Bazen özel bağlılıklar talep eden
31:53
that sometimes demand exclusive loyalty,
615
1913815
3182
dinler ve uluslar var,
31:57
but it's not the only option.
616
1917021
1731
fakat tek seçenek bu değil.
31:58
There are many religions and many nations
617
1918776
2382
Aynı zamanda çeşitli kimliklere sahip
32:01
that enable you to have diverse identities at the same time.
618
1921182
3878
olmanıza müsaade eden birçok din ve ulus da var.
32:05
CA: But is one explanation of what's happened in the last year
619
1925084
4357
CA: Fakat geçen sene olanlar hakkında bir açıklama şu olabilir mi;
32:09
that a group of people have got fed up with, if you like,
620
1929465
5180
bir grup insan, tabiri caizse, liberal elitlerden bıktı,
32:14
the liberal elites, for want of a better term,
621
1934669
3167
nasıl desem, yani çoğu, çoğu kimlik üzerinde
32:17
obsessing over many, many different identities and them feeling,
622
1937860
4373
baskı kuran ve onlara şöyle hissettiren,
32:22
"But what about my identity? I am being completely ignored here.
623
1942257
3859
"Peki benim kimliğim ne olacak? Ben tamamen gözardı ediliyorum.
32:26
And by the way, I thought I was the majority"?
624
1946140
2974
Ayrıca, çoğunluğun ben olduğumu düşünüyordum?"
32:29
And that that's actually sparked a lot of the anger.
625
1949138
2981
Ve bu da aslında öfkeyi tetikledi.
32:32
YNH: Yeah. Identity is always problematic,
626
1952738
3145
YNH: Evet. Kimlik her zaman sorunludur,
32:35
because identity is always based on fictional stories
627
1955907
4310
çünkü kimlik daima, eninde sonunda gerçeklikle çatışan
32:40
that sooner or later collide with reality.
628
1960241
2889
kurgulara dayalıdır.
32:43
Almost all identities,
629
1963710
1518
Neredeyse tüm kimlikler,
32:45
I mean, beyond the level of the basic community
630
1965252
3411
yani, bir düzine insanın temel topluluk düzeyinin
32:48
of a few dozen people,
631
1968687
1469
ötesinde tümü,
32:50
are based on a fictional story.
632
1970180
1929
kurgusal bir hikâyeye dayalıdır.
32:52
They are not the truth.
633
1972133
1641
Gerçek değildirler.
32:53
They are not the reality.
634
1973798
1315
Gerçeklik değildirler.
32:55
It's just a story that people invent and tell one another
635
1975137
3094
Bu yalnızca insanların ürettiği, başkalarına anlattığı ve inanmaya
32:58
and start believing.
636
1978255
1491
başladığı bir hikâyedir.
32:59
And therefore all identities are extremely unstable.
637
1979770
5320
Dolayısıyla tüm kimlikler oldukça değişkendir.
33:05
They are not a biological reality.
638
1985114
2527
Kimlikler biyolojik gerçeklik değildir.
33:07
Sometimes nationalists, for example,
639
1987665
2006
Örneğin milliyetçiler bazen
33:09
think that the nation is a biological entity.
640
1989695
2927
ulusun biyolojik bir oluşum olduğunu düşünürler.
33:12
It's made of the combination of soil and blood,
641
1992646
3613
Toprak ve kan bir araya gelir ve
33:16
creates the nation.
642
1996283
1702
ulusu yaratır.
33:18
But this is just a fictional story.
643
1998009
3092
Fakat bu kurgusal bir hikâyedir.
33:21
CA: Soil and blood kind of makes a gooey mess.
644
2001125
2563
CA: Toprak ve kandan yapış yapış bir karışım olurdu.
33:23
(Laughter)
645
2003712
1822
(Kahkahalar)
33:25
YNH: It does, and also it messes with your mind
646
2005558
3024
YNH: Evet, ayrıca kendinizin de toprak ve kan karışımı olduğunu
33:28
when you think too much that I am a combination of soil and blood.
647
2008606
4784
çok düşünürseniz eğer, kafanızı karıştırır.
33:33
If you look from a biological perspective,
648
2013414
2867
Biyolojik açıdan bakacak olursak,
33:36
obviously none of the nations that exist today
649
2016305
3478
bugün var olan uluslardan hiçbirisi
33:39
existed 5,000 years ago.
650
2019807
2243
5.000 yıl önce yoktu.
33:42
Homo sapiens is a social animal, that's for sure.
651
2022074
3858
İnsanlar sosyal hayvanlardır elbette.
33:45
But for millions of years,
652
2025956
2427
Fakat milyonlarca yıl önce insanlar
33:48
Homo sapiens and our hominid ancestors lived in small communities
653
2028407
4639
ve insan atalarımız, birkaç bireyden oluşan küçük
33:53
of a few dozen individuals.
654
2033070
2329
topluluklarda yaşıyorlardı.
33:55
Everybody knew everybody else.
655
2035423
2127
Herkes birbirini tanıyordu.
33:57
Whereas modern nations are imagined communities,
656
2037574
4021
Modern uluslar, hayali topluluklar olduğuna göre,
34:01
in the sense that I don't even know all these people.
657
2041619
2551
bu durumda, ben bu insanları tanımıyorum.
34:04
I come from a relatively small nation, Israel,
658
2044194
2848
Ben de nispeten küçük bir ulustan geliyorum, İsrail'den
34:07
and of eight million Israelis,
659
2047066
2143
ve sekiz milyon İsrailli var,
34:09
I never met most of them.
660
2049233
1990
çoğuyla tanışmadım bile.
34:11
I will never meet most of them.
661
2051247
2308
Çoğuyla da tanışmayacağım.
34:13
They basically exist here.
662
2053579
2562
Onlar yalnızca burada var.
34:16
CA: But in terms of this identity,
663
2056165
2749
CA: Bu kimlik bağlamında,
34:18
this group who feel left out and perhaps have work taken away,
664
2058938
5437
dışlanmış hisseden ve belki de işleri ellerinden alının bu grup,
34:24
I mean, in "Homo Deus,"
665
2064399
2294
yani "Homo Deus"da aslında
34:26
you actually speak of this group in one sense expanding,
666
2066717
3111
bu grubun genişlediğinden ve tıpkı gerçekten büyük
34:29
that so many people may have their jobs taken away
667
2069852
3622
-- sanırım buna "faydasız sınıf" diyorsun -- ekonomi açısından
34:33
by technology in some way that we could end up with
668
2073498
4380
geleneksel olarak faydasız görülen bir sınıfla
34:37
a really large -- I think you call it a "useless class" --
669
2077902
3171
son bulacağımız gibi, teknoloji dolayısıyla da birçok insanın
34:41
a class where traditionally,
670
2081097
2103
işlerinden olabileceğini
34:43
as viewed by the economy, these people have no use.
671
2083224
2731
söylüyorsun.
34:45
YNH: Yes.
672
2085979
1198
YNH: Evet.
34:47
CA: How likely a possibility is that?
673
2087201
2931
CA: Bu nasıl bir olasılık?
34:50
Is that something we should be terrified about?
674
2090156
2744
Bu, endişe duymamız gereken bir şey mi?
34:52
And can we address it in any way?
675
2092924
2659
Ve buna herhangi bir şekilde hitap edebilir miyiz?
34:55
YNH: We should think about it very carefully.
676
2095607
2247
YNH: Bunu düşünürken çok dikkatli olmalıyız.
34:57
I mean, nobody really knows what the job market will look like
677
2097878
2971
Yani, 2040, 2050'de iş piyasasının nasıl olacağını
35:00
in 2040, 2050.
678
2100873
1690
kimse bilmiyor.
35:02
There is a chance many new jobs will appear,
679
2102587
2708
Yeni işlerin ortaya çıkma şansı var,
35:05
but it's not certain.
680
2105319
1754
fakat bu kesin değil.
35:07
And even if new jobs do appear,
681
2107097
2211
Ve yeni işler ortaya çıksa bile,
35:09
it won't necessarily be easy
682
2109332
1984
kendi kendini süren araçlar
35:11
for a 50-year old unemployed truck driver
683
2111340
2999
yüzünden işsiz kalmış, 50 yaşındaki işsiz
35:14
made unemployed by self-driving vehicles,
684
2114363
3033
bir kamyon şoförü için, bu iş kolay olmayabilir,
35:17
it won't be easy for an unemployed truck driver
685
2117420
3653
işsiz bir kamyon şoförünün kendisini bir sanal dünya tasarımcısı
35:21
to reinvent himself or herself as a designer of virtual worlds.
686
2121097
4786
olarak yeniden şekillendirmesi kolay olmayacaktır.
35:25
Previously, if you look at the trajectory of the industrial revolution,
687
2125907
4182
Önceden, endüstri devriminin gidişatına bakarsanız,
35:30
when machines replaced humans in one type of work,
688
2130113
4157
tek bir işte insanların yerini makineler aldığında,
35:34
the solution usually came from low-skill work
689
2134294
4281
yeni iş alanlarında çözüm genellikle daha az yetenek isteyen
35:38
in new lines of business.
690
2138599
2588
işlerde bulunmuştu.
35:41
So you didn't need any more agricultural workers,
691
2141211
3402
Yani daha fazla tarım işçisine ihtiyaç yoktu, böylece
35:44
so people moved to working in low-skill industrial jobs,
692
2144637
5414
insanlar düşük vasıflı endüstri işlerinden alındılar ve
35:50
and when this was taken away by more and more machines,
693
2150075
3469
daha fazla makine bu işi aldıkça,
35:53
people moved to low-skill service jobs.
694
2153568
2970
insanlar düşük vasıflı servis işlerine geçtiler.
35:56
Now, when people say there will be new jobs in the future,
695
2156562
3360
Şimdi, insanlar gelecekte yeni işler olacağını söylediğinde,
35:59
that humans can do better than AI,
696
2159946
2429
yani insanların yapay zekâdan, yani robotlardan daha
36:02
that humans can do better than robots,
697
2162399
1830
iyisini yapabileceğini söyledikleri
36:04
they usually think about high-skill jobs,
698
2164253
2640
zaman, genelde yüksek vasıflı işleri düşünüyorlar,
36:06
like software engineers designing virtual worlds.
699
2166917
3871
sanal dünyalar tasarlayan yazılım mühendisleri gibi.
36:10
Now, I don't see how an unemployed cashier from Wal-Mart
700
2170812
5394
Şimdi, Wal-Mart'tan çıkmış işsiz bir kasiyerin kendisini
36:16
reinvents herself or himself at 50 as a designer of virtual worlds,
701
2176230
4623
50 yaşında sanal dünya tasarımcısı olarak yeniden nasıl tasarlayacağını
36:20
and certainly I don't see
702
2180877
1471
ve Bangladeşli milyonlarca
36:22
how the millions of unemployed Bangladeshi textile workers
703
2182372
3467
işsiz tekstil çalışanının bunu nasıl yapabileceğini
36:25
will be able to do that.
704
2185863
1611
bilmiyorum.
36:27
I mean, if they are going to do it,
705
2187498
1720
Yani, bunu yapacaklarsa,
36:29
we need to start teaching the Bangladeshis today
706
2189242
3356
Bangladeşlilere bugünden başlayarak yazılım tasarımcısı olmayı
36:32
how to be software designers,
707
2192622
1754
öğretmemiz lazım
36:34
and we are not doing it.
708
2194400
1243
ve bunu yapmıyoruz.
36:35
So what will they do in 20 years?
709
2195667
2491
Peki 20 yıl içerisinde ne yapacaklar?
36:38
CA: So it feels like you're really highlighting a question
710
2198182
3914
CA: Son birkaç aydır beni daha fazla endişelendiren bir sorunun
36:42
that's really been bugging me the last few months more and more.
711
2202120
4183
altını çiziyorsun gerçekten.
36:46
It's almost a hard question to ask in public,
712
2206327
2855
Bu soruyu halka sormak zor, fakat
36:49
but if any mind has some wisdom to offer in it, maybe it's yours,
713
2209206
3391
eğer birisi bunu cevaplayacak zekâya sahipse, belki de sen sahipsindir,
36:52
so I'm going to ask you:
714
2212621
1545
soruyorum:
36:54
What are humans for?
715
2214190
1878
İnsanlar ne için vardır?
36:57
YNH: As far as we know, for nothing.
716
2217052
1934
YNH: Bildiğim kadarıyla, hiçbir şey için.
36:59
(Laughter)
717
2219010
1712
(Kahkahalar)
37:00
I mean, there is no great cosmic drama, some great cosmic plan,
718
2220746
5526
Yani, içerisinde rol alabileceğimiz bir kozmik drama, büyük bir
37:06
that we have a role to play in.
719
2226296
2841
kozmik plan yok.
37:09
And we just need to discover what our role is
720
2229161
3024
Rolümüzü keşfetmeliyiz ve sonrasında
37:12
and then play it to the best of our ability.
721
2232209
2992
o rolü elimizden geldiğince iyi oynamalıyız.
37:15
This has been the story of all religions and ideologies and so forth,
722
2235225
4978
Tüm dinlerin ve ideolojilerin hikâyesi budur, fakat bir bilim adamı
37:20
but as a scientist, the best I can say is this is not true.
723
2240227
3478
olarak söyleyebileceğim en iyi şey, bunun doğru olmadığı.
37:23
There is no universal drama with a role in it for Homo sapiens.
724
2243729
5358
İnsanlara bir rol biçen evrensel bir drama yoktur.
37:29
So --
725
2249111
1681
Yani --
37:30
CA: I'm going to push back on you just for a minute,
726
2250816
2493
CA: Seni bir dakikalığına böleceğim,
37:33
just from your own book,
727
2253333
1194
kitabından bir sözle,
37:34
because in "Homo Deus,"
728
2254551
1324
çünkü "Homo Deus"ta
37:35
you give really one of the most coherent and understandable accounts
729
2255899
5059
duyarlılık, bilinçlilik ve bu sıra dışı insan kabiliyeti
37:40
about sentience, about consciousness,
730
2260982
2232
hakkındaki en mantıklı,
37:43
and that unique sort of human skill.
731
2263238
2958
en anlaşılır açıklamayı veriyorsun.
37:46
You point out that it's different from intelligence,
732
2266220
2493
Bunun zekâdan, makinelerde oluşturduğumuz zekâdan
37:48
the intelligence that we're building in machines,
733
2268737
2334
farklı olduğunu belirtiyorsun ve
37:51
and that there's actually a lot of mystery around it.
734
2271095
3658
bu konuda çok fazla gizem var.
37:54
How can you be sure there's no purpose
735
2274777
3377
Bu duyarlılığın ne olduğunu bile
37:58
when we don't even understand what this sentience thing is?
736
2278178
4051
anlayamazken, bir amacımızın olmadığından nasıl emin olabiliyorsun?
38:02
I mean, in your own thinking, isn't there a chance
737
2282253
2576
Yani, sana göre, insanların evrenin duyarlı nesneleri,
38:04
that what humans are for is to be the universe's sentient things,
738
2284853
4312
neşenin, sevginin, mutluluğun ve umudun merkezi
38:09
to be the centers of joy and love and happiness and hope?
739
2289189
3423
olmaları gibi bir şans yok mu?
38:12
And maybe we can build machines that actually help amplify that,
740
2292636
3035
Ve duyarlı olamayacak olsalar bile,
38:15
even if they're not going to become sentient themselves?
741
2295695
2664
bunu güçlendirebilecek makineler üretemez miyiz?
38:18
Is that crazy?
742
2298383
1151
Bu çılgınca mı?
38:19
I kind of found myself hoping that, reading your book.
743
2299558
3483
Kitabını okurken bunu umut ettim.
38:23
YNH: Well, I certainly think that the most interesting question today in science
744
2303065
3857
YNH: Günümüzde, bilimdeki en ilginç sorunun, bilinçlilik ve akıl
38:26
is the question of consciousness and the mind.
745
2306946
2423
ile ilgili soru olduğunu düşünüyorum.
38:29
We are getting better and better in understanding the brain
746
2309393
3498
Beyni ve zekâyı anlama konusunda gittikçe daha iyiye
38:32
and intelligence,
747
2312915
1260
gidiyoruz,
38:34
but we are not getting much better
748
2314199
2537
fakat akıl ve bilinçliliği anlama
38:36
in understanding the mind and consciousness.
749
2316760
2343
konusunda iyiye gitmiyoruz.
38:39
People often confuse intelligence and consciousness,
750
2319127
3362
İnsanlar genelde zekâ ile bilinçliliği karıştırıyorlar,
38:42
especially in places like Silicon Valley,
751
2322513
2299
özellikle de Silikon Vadisi gibi yerlerde,
38:44
which is understandable, because in humans, they go together.
752
2324836
3757
fakat bu anlaşılır bir şey, çünkü insanda ikisi bir arada işler.
38:48
I mean, intelligence basically is the ability to solve problems.
753
2328617
3579
Yani zekâ temel olarak problemleri çözme becerisidir.
38:52
Consciousness is the ability to feel things,
754
2332220
2542
Bilinçlilik ise bir şeyleri, neşeyi, sıkıntıyı, acıyı,
38:54
to feel joy and sadness and boredom and pain and so forth.
755
2334786
5212
hissetme becerisidir.
39:00
In Homo sapiens and all other mammals as well -- it's not unique to humans --
756
2340022
4039
İnsanlarda ve diğer tüm memelilerde de - bu insanlara özel değil -
39:04
in all mammals and birds and some other animals,
757
2344085
2647
tüm memelilerde ve kuşlarda ve diğer bazı hayvanlarda
39:06
intelligence and consciousness go together.
758
2346756
2650
zekâ ve bilinçlilik bir arada işler.
39:09
We often solve problems by feeling things.
759
2349430
3578
Problemleri genelde bir şeyleri hissederek çözeriz.
39:13
So we tend to confuse them.
760
2353032
1493
Yani karıştırma eğilimimiz var.
39:14
But they are different things.
761
2354549
1465
Fakat bunlar farklı şeyler.
39:16
What's happening today in places like Silicon Valley
762
2356038
3088
Silikon Vadisi gibi yerlerde bugünlerde olan şey,
39:19
is that we are creating artificial intelligence
763
2359150
3626
yapay zekâ yaratıyoruz
39:22
but not artificial consciousness.
764
2362800
1822
fakat yapay bilinçlilik yaratmıyoruz.
39:24
There has been an amazing development in computer intelligence
765
2364646
3380
Son 50 yılda bilgisayar zekâsında muhteşem gelişmeler
39:28
over the last 50 years,
766
2368050
1562
elde edildi
39:29
and exactly zero development in computer consciousness,
767
2369636
4201
ve bilgisayar bilinçliliğinde ise gelişme kesinlikle sıfır
39:33
and there is no indication that computers are going to become conscious
768
2373861
3686
ve yakın bir zamanda bilgisayarların bilinçli hâle geleceğine
39:37
anytime soon.
769
2377571
2531
dair bir belirti de yok.
39:40
So first of all, if there is some cosmic role for consciousness,
770
2380126
5650
Öncelikle, bilinçlilik için bir tür kozmik rol varsa eğer,
39:45
it's not unique to Homo sapiens.
771
2385800
2130
bu insanlara özel değil.
39:47
Cows are conscious, pigs are conscious,
772
2387954
2319
İnekler bilinçli, domuzlar bilinçli,
39:50
chimpanzees are conscious, chickens are conscious,
773
2390297
2833
şempanzeler bilinçli, tavuklar bilinçli,
39:53
so if we go that way, first of all, we need to broaden our horizons
774
2393154
3853
yani böyle gideceksek eğer öncelikle ufkumuzu genişletmeli ve
39:57
and remember very clearly we are not the only sentient beings on Earth,
775
2397031
4725
dünyadaki tek duyarlı varlıkların biz olmadığını hatırlamalıyız
40:01
and when it comes to sentience --
776
2401780
1795
ve duyarlılığa gelince --
40:03
when it comes to intelligence, there is good reason to think
777
2403599
3312
zekâya gelince, diğerlerine kıyasla en zeki olduğumuzu
40:06
we are the most intelligent of the whole bunch.
778
2406935
3296
düşünmemiz için mantıklı nedenler var.
40:10
But when it comes to sentience,
779
2410255
2574
Fakat duyarlılığa gelirsek,
40:12
to say that humans are more sentient than whales,
780
2412853
3158
insanların balinalardan daha duyarlı olduğunu ya da
40:16
or more sentient than baboons or more sentient than cats,
781
2416035
4147
maymunlardan, kedilerden daha duyarlı olduğunu söylemek için
40:20
I see no evidence for that.
782
2420206
2294
herhangi bir kanıt göremiyorum.
40:22
So first step is, you go in that direction, expand.
783
2422524
3607
İlk adım şu, bu yönde gidiyorsan, genişlemelisin.
40:26
And then the second question of what is it for,
784
2426155
3982
İkinci soru ise ne için olduğu,
40:30
I would reverse it
785
2430161
1782
ben bunu tersine çevireceğim
40:31
and I would say that I don't think sentience is for anything.
786
2431967
4236
ve bilinçliliğin herhangi bir şey için olmadığını söyleyeceğim.
40:36
I think we don't need to find our role in the universe.
787
2436227
4172
Bana kalırsa evrendeki rolümüzü bulmamıza gerek yok.
40:40
The really important thing is to liberate ourselves from suffering.
788
2440423
5813
Asıl önemli olan şey kendimizi ıstıraptan kurtarmamız.
40:46
What characterizes sentient beings
789
2446260
2993
Robotlara, taşlara, herhangi bir şeye
40:49
in contrast to robots, to stones,
790
2449277
2720
karşın, duyarlı insanları karakterize
40:52
to whatever,
791
2452021
1183
eden şey,
40:53
is that sentient beings suffer, can suffer,
792
2453228
3791
duyarlı varlıkların ıstırap çekmesi, çekebilmesidir ve
40:57
and what they should focus on
793
2457043
2340
odaklanmaları gereken şey, gizemli bir
40:59
is not finding their place in some mysterious cosmic drama.
794
2459407
4120
kozmik dramada yerlerini bulmak değildir.
41:03
They should focus on understanding what suffering is,
795
2463551
3819
Istırabın ne olduğunu anlamaya, sebebinin ne olduğunu ve ondan
41:07
what causes it and how to be liberated from it.
796
2467394
3359
nasıl kurtulabileceğini anlamaya odaklanmalılar.
41:11
CA: I know this is a big issue for you, and that was very eloquent.
797
2471392
3477
CA: Senin için büyük bir mesele olduğunu biliyorum ve bu çok anlamlıydı.
41:14
We're going to have a blizzard of questions from the audience here,
798
2474893
3414
Buradaki seyircilerden ve belki de Facebook seyircilerimizden
41:18
and maybe from Facebook as well,
799
2478331
1920
ve birkaç yorumdan da
41:20
and maybe some comments as well.
800
2480275
1673
birçok soru alacağız.
41:21
So let's go quick.
801
2481972
1796
Hızlı olalım.
41:23
There's one right here.
802
2483792
1430
Bir tanesi burada.
41:26
Keep your hands held up at the back if you want the mic,
803
2486872
2809
Mikrofon için elinizi kaldırın,
41:29
and we'll get it back to you.
804
2489705
1419
size ulaştıralım.
41:31
Question: In your work, you talk a lot about the fictional stories
805
2491148
3119
Soru: Çalışmanızda, doğru olarak kabul ettiğimiz kurgusal
41:34
that we accept as truth,
806
2494291
1344
hikâyelerden bahsediyorsunuz
41:35
and we live our lives by it.
807
2495659
1717
ve biz onlara göre yaşıyoruz.
41:37
As an individual, knowing that,
808
2497400
2499
Bir birey olarak bunu bilmek, yaşamınızda
41:39
how does it impact the stories that you choose to live your life,
809
2499923
3746
seçtiğiniz hikâyeleri nasıl etkiliyor ve siz de, tıpkı bizler gibi,
41:43
and do you confuse them with the truth, like all of us?
810
2503693
3740
onları doğrularla karıştırıyor musunuz?
41:48
YNH: I try not to.
811
2508066
1211
YNH: Deniyorum.
41:49
I mean, for me, maybe the most important question,
812
2509301
2768
Yani, benim için belki de en önemli soru, hem bilim adamı
41:52
both as a scientist and as a person,
813
2512093
2478
olarak, hem de insan olarak,
41:54
is how to tell the difference between fiction and reality,
814
2514595
3875
kurgu ile gerçeklik arasındaki farkın nasıl anlatılacağıdır,
41:58
because reality is there.
815
2518494
2596
çünkü gerçeklik orada.
42:01
I'm not saying that everything is fiction.
816
2521114
2082
Her şeyin kurgu olduğunu söylemiyorum.
42:03
It's just very difficult for human beings to tell the difference
817
2523220
3052
Yalnızca, insanlar için kurgu ve gerçeklik arasındaki farkı
42:06
between fiction and reality,
818
2526296
1617
söylemek çok zordur ve
42:07
and it has become more and more difficult as history progressed,
819
2527937
4945
tarih ilerledikçe bu daha ve daha zor bir hâl aldı,
42:12
because the fictions that we have created --
820
2532906
2451
çünkü yarattığımız kurgular --
42:15
nations and gods and money and corporations --
821
2535381
3168
uluslar, tanrılar, para ve kurumlar --
42:18
they now control the world.
822
2538573
1510
şu anda dünyayı yönetiyorlar.
42:20
So just to even think,
823
2540107
1177
Yani yalnızca
42:21
"Oh, this is just all fictional entities that we've created,"
824
2541308
3145
"Ah, hepsi yalnızca yarattığımız kurgusal varlıklar"
42:24
is very difficult.
825
2544477
1447
demek çok zor.
42:25
But reality is there.
826
2545948
2280
Ama gerçeklik orada.
42:28
For me the best ...
827
2548863
2005
Benim için en iyi ...
42:30
There are several tests
828
2550892
2123
Kurgu ve gerçeklik arasındaki
42:33
to tell the difference between fiction and reality.
829
2553039
2770
farkı söyleyen birkaç test var.
42:35
The simplest one, the best one that I can say in short,
830
2555833
3426
En basiti, bana kalırsa en iyisi,
42:39
is the test of suffering.
831
2559283
1581
ıstırap testi.
42:40
If it can suffer, it's real.
832
2560888
1553
Istırap çekebiliyorsa gerçektir.
42:43
If it can't suffer, it's not real.
833
2563012
1694
Çekemiyorsa, gerçek değildir.
42:44
A nation cannot suffer.
834
2564730
1465
Bir ulus ıstırap çekemez.
42:46
That's very, very clear.
835
2566219
1570
Bu çok, çok açıktır.
42:47
Even if a nation loses a war,
836
2567813
1938
Bir ulus savaşı kaybetse bile, şöyle
42:49
we say, "Germany suffered a defeat in the First World War,"
837
2569775
4065
deriz, "Almanya Birinci Dünya Savaşı'ndaki kaybıyla ıstırap çekti",
42:53
it's a metaphor.
838
2573864
1165
bu bir metafordur.
42:55
Germany cannot suffer. Germany has no mind.
839
2575053
2557
Almanya ıstırap çekemez. Almanya'nın aklı yoktur.
42:57
Germany has no consciousness.
840
2577634
1653
Almanya'nın bilinci yoktur.
42:59
Germans can suffer, yes, but Germany cannot.
841
2579311
3658
Almanlar ıstırap çekebilir, evet, ama Almanya çekemez.
43:02
Similarly, when a bank goes bust,
842
2582993
2969
Benzer şekilde, bir banka iflas ettiğinde,
43:05
the bank cannot suffer.
843
2585986
1771
banka ıstırap çekemez.
43:07
When the dollar loses its value, the dollar doesn't suffer.
844
2587781
3391
Dolar değerini kaybettiğinde ıstırap çekemez.
43:11
People can suffer. Animals can suffer.
845
2591196
2250
İnsanlar ıstırap çekebilir. Hayvanlar çekebilir.
43:13
This is real.
846
2593470
1156
Bu gerçektir.
43:14
So I would start, if you really want to see reality,
847
2594650
4529
Eğer gerçekliği görmek istiyorsan, şöyle başlamalısın,
43:19
I would go through the door of suffering.
848
2599203
2064
ıstırap kapısından geçmelisin.
43:21
If you can really understand what suffering is,
849
2601291
2954
Istırabın ne olduğunu gerçekten anlayabilirsen, bu sana
43:24
this will give you also the key
850
2604269
2223
gerçekliği anlamanın
43:26
to understand what reality is.
851
2606516
2017
anahtarını da verecektir.
43:28
CA: There's a Facebook question here that connects to this,
852
2608557
2783
CA: Bununla bağlantılı Facebook sorusu var, okuyamadığım
43:31
from someone around the world in a language that I cannot read.
853
2611364
2977
bir dilde, dünyanın bir yerinden geliyor.
43:34
YNH: Oh, it's Hebrew. CA: Hebrew. There you go.
854
2614365
2217
YNH: Ah, bu İbranice. CA: İbranice. Buyrun.
43:36
(Laughter)
855
2616606
1062
(Kahkahalar)
43:37
Can you read the name?
856
2617692
1164
İsmi okuyabiliyor musun?
43:38
YNH: Or Lauterbach Goren.
857
2618880
1875
YNH: Or Lauterbach Goren.
43:40
CA: Well, thank you for writing in.
858
2620779
1844
CA: Pekâlâ, teşekkürler.
43:42
The question is: "Is the post-truth era really a brand-new era,
859
2622647
4555
Soru şu, "Gerçeklik-sonrası dönem gerçekten yeni bir dönem mi,
43:47
or just another climax or moment in a never-ending trend?
860
2627226
4387
yoksa hiç bitmeyen bir modanın diğer bir anı veya doruğu mu?"
43:52
YNH: Personally, I don't connect with this idea of post-truth.
861
2632521
3329
YNH: Kişisel olarak, bu gerçeklik sonrası fikrini benimsemiyorum.
43:55
My basic reaction as a historian is:
862
2635874
2708
Bir tarih bilimci olarak tepkim şu:
43:58
If this is the era of post-truth, when the hell was the era of truth?
863
2638606
3895
Eğer bu, gerçeklik-sonrası dönemse, gerçeklik dönemi ne zamandı ki?
44:02
CA: Right.
864
2642525
1251
CA: Doğru.
44:03
(Laughter)
865
2643800
1320
(Kahkahalar)
44:05
YNH: Was it the 1980s, the 1950s, the Middle Ages?
866
2645144
4683
YNH: 1980'ler mi, 1950'ler mi, yoksa Orta Çağ mı?
44:09
I mean, we have always lived in an era, in a way, of post-truth.
867
2649851
4392
Yani, bir bakıma, her zaman gerçeklik sonrası bir dönemde yaşadık.
44:14
CA: But I'd push back on that,
868
2654703
2311
CA: Burada durduracağım,
44:17
because I think what people are talking about
869
2657038
2670
çünkü sanırım insanlar daha az gazetenin olduğu,
44:19
is that there was a world where you had fewer journalistic outlets,
870
2659732
6960
bazı şeylerin gerçekliğinin geleneklerle kontrol edildiği
44:26
where there were traditions, that things were fact-checked.
871
2666716
3648
bir dünyanın varlığından bahsediyorlar.
44:30
It was incorporated into the charter of those organizations
872
2670388
3945
Bu da doğrunun önemli görüldüğü bu kuruluşların üstünlüğüyle
44:34
that the truth mattered.
873
2674357
2167
birleştiriliyordu.
44:36
So if you believe in a reality,
874
2676548
1749
Yani eğer bir gerçekliğe inanıyorsan
44:38
then what you write is information.
875
2678321
2223
yazdığın şey bilgidir.
44:40
There was a belief that that information should connect to reality in a real way,
876
2680568
3821
Bilginin gerçek anlamda gerçekliğe bağlanabileceği inancı var
44:44
and if you wrote a headline, it was a serious, earnest attempt
877
2684413
2961
ve eğer bir başlık yazıyorsan, bu, gerçekten olmuş bir şeyi
44:47
to reflect something that had actually happened.
878
2687398
2303
yansıtmanın ciddi, içten bir girişimidir.
44:49
And people didn't always get it right.
879
2689725
1851
Bu hep doğru yapılmaz.
44:51
But I think the concern now is you've got
880
2691600
2009
Fakat şu anki endişe sanırım şu;
44:53
a technological system that's incredibly powerful
881
2693633
2318
öyle güçlü bir teknolojik sistem var ki,
44:55
that, for a while at least, massively amplified anything
882
2695975
4170
en azından bir süre, oldukça güçlendirilen herhangi bir şey,
45:00
with no attention paid to whether it connected to reality,
883
2700169
2780
gerçekliğe bağlı olup olmadığına bakılmaksızın,
45:02
only to whether it connected to clicks and attention,
884
2702973
3154
yalnızca tıklamalara ve ilgiye göre var oluyor ve
45:06
and that that was arguably toxic.
885
2706151
1616
bu muhtemelen zehirli bir şey.
45:07
That's a reasonable concern, isn't it?
886
2707791
2436
Bu mantıklı bir endişe, değil mi?
45:10
YNH: Yeah, it is. I mean, the technology changes,
887
2710251
2286
YNH: Evet, öyle. Yani teknoloji değişiyor ve
45:12
and it's now easier to disseminate both truth and fiction and falsehood.
888
2712561
5228
artık hem doğruyu, hem kurguyu ve yanlışı yaymak daha kolay.
45:17
It goes both ways.
889
2717813
2003
İki açıdan da işliyor.
45:19
It's also much easier, though, to spread the truth than it was ever before.
890
2719840
4579
Ancak, doğruyu yaymak, eskisinden çok daha kolay.
45:24
But I don't think there is anything essentially new
891
2724443
3685
Fakat kurguları ve yanlışları yaymak konusunda herhangi bir
45:28
about this disseminating fictions and errors.
892
2728152
4720
yenilik olduğunu düşünmüyorum.
45:32
There is nothing that -- I don't know -- Joseph Goebbels, didn't know
893
2732896
4034
Tüm bu yanlış haberler ve gerçeklik sonrası fikri hakkında
45:36
about all this idea of fake news and post-truth.
894
2736954
5439
-- bilmiyorum -- Joseph Goebbels'in bilmediği bir şey yoktur.
45:42
He famously said that if you repeat a lie often enough,
895
2742417
3718
O şöyle der, bir yalanı yeterince tekrar ederseniz,
45:46
people will think it's the truth,
896
2746159
1821
insanlar onun gerçek olduğunu düşünür
45:48
and the bigger the lie, the better,
897
2748004
2356
ve yalan ne kadar büyükse o kadar iyi,
45:50
because people won't even think that something so big can be a lie.
898
2750384
6023
çünkü insanlar böyle büyük bir şeyin yalan olacağını düşünmeyeceklerdir.
45:56
I think that fake news has been with us for thousands of years.
899
2756431
5658
Yalan haberlerin yüz yıllardır bizimle olduğunu düşünüyorum.
46:02
Just think of the Bible.
900
2762113
1901
İncil'i düşünün.
46:04
(Laughter)
901
2764038
1387
(Kahkahalar)
46:05
CA: But there is a concern
902
2765449
1287
CA: Fakat yalan haberlerin
46:06
that the fake news is associated with tyrannical regimes,
903
2766760
4017
zorba rejimlerle bağlantılı olduğuna dair endişeler var ve
46:10
and when you see an uprise in fake news
904
2770801
2577
yalan haberlerde bir yükseliş gördüğümüzde
46:13
that is a canary in the coal mine that there may be dark times coming.
905
2773402
4722
bu bir felaket habericisi oluyor, karanlık zamanın yaklaştığına dair.
46:19
YNH: Yeah. I mean, the intentional use of fake news is a disturbing sign.
906
2779944
6962
YNH: Evet. Yani, yalan haberin kasti kullanımı rahatsız edici bir işarettir.
46:27
But I'm not saying that it's not bad, I'm just saying that it's not new.
907
2787632
4581
Fakat bunun kötü olmadığını değil, yeni bir şey olmadığını söylüyorum.
46:32
CA: There's a lot of interest on Facebook on this question
908
2792640
2754
CA: Facebook'ta küresel yönetim ve milliyetçilik sorusuna
46:35
about global governance versus nationalism.
909
2795418
5000
büyük ilgi var.
46:41
Question here from Phil Dennis:
910
2801112
1508
Phil Dennis'in sorusu şu:
46:42
"How do we get people, governments, to relinquish power?
911
2802644
3496
"İnsanların ve devletlerin güçten vazgeçmesini nasıl sağlarız?
46:46
Is that -- is that -- actually, the text is so big
912
2806164
3915
Bu bir -- bu bir -- aslında, metin öyle büyük ki
46:50
I can't read the full question.
913
2810103
1540
soruyu tam okuyamıyorum.
46:51
But is that a necessity?
914
2811667
1539
Bu bir gereklilik midir?
46:53
Is it going to take war to get there?
915
2813230
2612
Oraya ulaşmamız için savaş mı gerekli?
46:55
Sorry Phil -- I mangled your question, but I blame the text right here.
916
2815866
3690
Üzgünüm Phil, sorunu bozdum, ama bunun suçlusu metin.
46:59
YNH: One option that some people talk about
917
2819580
2100
YNH: İnsanların konuştuğu bir fikir şu,
47:01
is that only a catastrophe can shake humankind
918
2821704
4739
yalnızca bir facia insanları sarsabilir ve
47:06
and open the path to a real system of global governance,
919
2826467
5264
gerçek bir küresel yönetim sisteminin yolunu açabilir
47:11
and they say that we can't do it before the catastrophe,
920
2831755
4148
ve faciadan önce bunu yapamayacağımızı söylüyorlar,
47:15
but we need to start laying the foundations
921
2835927
2801
fakat temelleri oturtmalıyız ki
47:18
so that when the disaster strikes,
922
2838752
2500
facia geldiğinde
47:21
we can react quickly.
923
2841276
2182
çabuk tepki verebilelim.
47:23
But people will just not have the motivation to do such a thing
924
2843482
4000
Fakat facia öncesinde insanların böyle bir şeyi yapma motivasyonları
47:27
before the disaster strikes.
925
2847506
2012
olmayacak.
47:29
Another thing that I would emphasize
926
2849542
2265
Belirtmek istediğim diğer şey şu;
47:31
is that anybody who is really interested in global governance
927
2851831
5054
küresel yönetime gerçekten ilgi duyan herhangi birisi, bunun
47:36
should always make it very, very clear
928
2856909
2901
yerel kimlikleri ve toplulukları yok etmediğini
47:39
that it doesn't replace or abolish local identities and communities,
929
2859834
6584
veya bozmadığını, bunların tek bir paketin parçaları hâline
47:46
that it should come both as --
930
2866442
2956
geleceğini daima açıkça
47:49
It should be part of a single package.
931
2869422
3307
belirtmesi gereklidir.
47:52
CA: I want to hear more on this,
932
2872753
3378
CA: Bunu dinlemek istiyorum,
47:56
because the very words "global governance"
933
2876155
3053
çünkü "küresel yönetim" kelimeleri
47:59
are almost the epitome of evil in the mindset of a lot of people
934
2879232
4589
şu anda çoğu insanın zihninde neredeyse kötülüğün
48:03
on the alt-right right now.
935
2883845
1326
somut bir örneği.
48:05
It just seems scary, remote, distant, and it has let them down,
936
2885195
2954
Ürkütücü, uzak, belirsiz görünüyor ve bu da morallerini bozuyor
48:08
and so globalists, global governance -- no, go away!
937
2888173
4116
ve küreselciler, küresel yönetim -- hayır, defol git!
48:12
And many view the election as the ultimate poke in the eye
938
2892313
3682
Ve çoğu insan, buna inanlar için seçimleri rahatsız edici bir şey
48:16
to anyone who believes in that.
939
2896019
1478
olarak görüyor.
48:17
So how do we change the narrative
940
2897521
3551
Peki bunun ürkütücü ve uzak
48:21
so that it doesn't seem so scary and remote?
941
2901096
2975
görünmemesi için anlatıyı nasıl değiştirebiliriz?
48:24
Build more on this idea of it being compatible
942
2904095
2744
Bunun yerel kimlikler ve yerel topluluklarla uyumlu
48:26
with local identity, local communities.
943
2906863
2621
olması fikrini geliştirelim.
48:29
YNH: Well, I think again we should start
944
2909508
2600
YNH: Pekâlâ, yine insanların
48:32
really with the biological realities
945
2912132
3132
biyolojik gerçeklikleriyle başlamamız
48:35
of Homo sapiens.
946
2915288
2011
gerektiğini düşünüyorum.
48:37
And biology tells us two things about Homo sapiens
947
2917323
4118
Biyoloji insanlarla ve bu konuyla alakalı bize
48:41
which are very relevant to this issue:
948
2921465
2257
iki şey söylüyor:
48:43
first of all, that we are completely dependent
949
2923746
3029
Birincisi, etrafımızdaki ekolojik sisteme
48:46
on the ecological system around us,
950
2926799
2595
tamamen bağlıyız
48:49
and that today we are talking about a global system.
951
2929418
3459
ve bugün küresel bir sistemden bahsediyoruz.
48:52
You cannot escape that.
952
2932901
1357
Bundan kaçamazsınız.
48:54
And at the same time, biology tells us about Homo sapiens
953
2934282
3622
Biyoloji aynı zamanda insanlarla ilgili şunu söylüyor,
48:57
that we are social animals,
954
2937928
2247
bizler sosyal hayvanlarız,
49:00
but that we are social on a very, very local level.
955
2940199
4637
fakat çok, çok yerel bir düzeyde sosyaliz.
49:04
It's just a simple fact of humanity
956
2944860
3545
Ortalama 150 insandan fazlasıyla
49:08
that we cannot have intimate familiarity
957
2948429
4797
samimiyet kuramıyor oluşumuz da
49:13
with more than about 150 individuals.
958
2953250
3875
insanlığa dair basit bir gerçek.
49:17
The size of the natural group,
959
2957149
4297
Doğal grubun boyutu,
49:21
the natural community of Homo sapiens,
960
2961470
3102
insanların doğal topluluğu,
49:24
is not more than 150 individuals,
961
2964596
3344
150 bireyden fazlası değil
49:27
and everything beyond that is really based on all kinds of imaginary stories
962
2967964
6399
ve bunun ötesindeki her şey hayali hikâye türlerine ve geniş ölçekli
49:34
and large-scale institutions,
963
2974387
2047
kurumlara dayalıdır
49:36
and I think that we can find a way,
964
2976458
4376
ve yine, ikisini bir araya getirmek için
49:40
again, based on a biological understanding of our species,
965
2980858
4570
ve 21. yüzyılda hem küresel düzeye, hem de yerel topluluğa ihtiyacımız
49:45
to weave the two together
966
2985452
2082
olduğunu anlamak için, türümüzün
49:47
and to understand that today in the 21st century,
967
2987558
3076
biyolojik anlayışına dayalı olarak
49:50
we need both the global level and the local community.
968
2990658
5536
bir yol bulabileceğimizi düşünüyorum.
49:56
And I would go even further than that
969
2996218
2017
Bunun da ötesine geçip bunun
49:58
and say that it starts with the body itself.
970
2998259
3323
bedenle başladığını söyleyebilirim.
50:02
The feelings that people today have of alienation and loneliness
971
3002320
4342
İnsanların günümüzde yaşadığı yabancılaşma, yalnızlık ve dünyada
50:06
and not finding their place in the world,
972
3006686
3216
yerini bulamama hisleri, bunlara neden
50:09
I would think that the chief problem is not global capitalism.
973
3009926
5729
olan ana problemin küresel kapitalizm olduğunu düşünmüyorum.
50:16
The chief problem is that over the last hundred years,
974
3016105
3026
Asıl problem, geçtiğimiz yüzyıl boyunca insanların
50:19
people have been becoming disembodied,
975
3019155
3704
bedensiz hâle gelmeleri,
50:22
have been distancing themselves from their body.
976
3022883
3159
kendilerini bedenlerinden uzaklaştırmaları.
50:26
As a hunter-gatherer or even as a peasant,
977
3026066
2896
Bir avcı-toplayıcı olarak veya hatta bir çiftçi olarak yaşamı
50:28
to survive, you need to be constantly in touch
978
3028986
4198
sürdürmeniz için, bedeninizle ve hislerinizle daima
50:33
with your body and with your senses,
979
3033208
2183
temas içinde kalmanız gerekir,
50:35
every moment.
980
3035415
1181
her dakika.
50:36
If you go to the forest to look for mushrooms
981
3036620
2147
Ormana gidip mantar arıyorsanız ve
50:38
and you don't pay attention to what you hear,
982
3038791
2377
duyduklarınıza, kokladıklarınıza, tattıklarınıza
50:41
to what you smell, to what you taste,
983
3041192
1876
dikkat etmezseniz,
50:43
you're dead.
984
3043092
1151
ölürsünüz.
50:44
So you must be very connected.
985
3044267
2151
Yani bağlantılı olmanız gerek.
50:46
In the last hundred years, people are losing their ability
986
3046442
4596
Son yüz yılda insanlar bedenleriyle ve hisleriyle temas hâlinde olma,
50:51
to be in touch with their body and their senses,
987
3051062
2872
duyma, koklama, hissetme becerilerini
50:53
to hear, to smell, to feel.
988
3053958
2186
kaybediyorlar.
50:56
More and more attention goes to screens,
989
3056168
3126
Ekranlara, başka yerlerde neler olup
50:59
to what is happening elsewhere,
990
3059318
1520
bittiğine daha ve daha fazla
51:00
some other time.
991
3060862
1221
dikkat veriliyor.
51:02
This, I think, is the deep reason
992
3062107
2431
Yabancılaşma, yalnızlık ve benzeri
51:04
for the feelings of alienation and loneliness and so forth,
993
3064562
3894
hislerinin asıl nedeninin bu olduğunu düşünüyorum ve
51:08
and therefore part of the solution
994
3068480
2502
dolayısıyla çözüm yalnızca
51:11
is not to bring back some mass nationalism,
995
3071006
4264
kitle-milliyetçiliğini geri getirmek değil,
51:15
but also reconnect with our own bodies,
996
3075294
4124
aynı zamanda bedenlerimize tekrar bağlanmamız
51:19
and if you are back in touch with your body,
997
3079442
3263
ve eğer bedeninizle tekrar temas kurarsanız,
51:22
you will feel much more at home in the world also.
998
3082729
3170
dünyada kendinizi daha çok evinizde hissedersiniz.
51:25
CA: Well, depending on how things go, we may all be back in the forest soon.
999
3085923
3685
CA: Pekâlâ, olayların gidişatına göre yakında hepimiz ormana dönebiliriz.
51:29
We're going to have one more question in the room
1000
3089632
2349
Odadan bir soru ve Facebook'tan da bir
51:32
and one more on Facebook.
1001
3092005
1503
soru alacağız.
51:33
Ama Adi-Dako: Hello. I'm from Ghana, West Africa, and my question is:
1002
3093532
3381
Ama Adi-Dako: Merhaba. Ben Batı Afrika, Ganalıyım. Sorum şu:
51:36
I'm wondering how do you present and justify the idea of global governance
1003
3096937
4602
Küreselleşmenin etkileriyle tarihte haklarını kaybetmiş olan
51:41
to countries that have been historically disenfranchised
1004
3101563
3011
ülkelere karşı küresel yönetim fikrini nasıl sunacağınızı ve
51:44
by the effects of globalization,
1005
3104598
2045
meşrulaştıracağızını merak ediyorum,
51:46
and also, if we're talking about global governance,
1006
3106667
2746
ayrıca, küresel yönetimden bahsediyorsak,
51:49
it sounds to me like it will definitely come from a very Westernized idea
1007
3109437
3624
bu bana "küreselin" nasıl olması gerektiğine dair Batılaştırılmış bir
51:53
of what the "global" is supposed to look like.
1008
3113085
2174
fikirden geliyormuş gibi geliyor.
51:55
So how do we present and justify that idea of global
1009
3115283
3290
Yani Gana, Nijerya, Togo ve bunlar gibi diğer ülkelere
51:58
versus wholly nationalist
1010
3118597
2993
küresel fikrine karşı milliyetçiliği
52:01
to people in countries like Ghana and Nigeria and Togo
1011
3121614
3335
nasıl sunabilir ve
52:04
and other countries like that?
1012
3124973
2176
meşrulaştırabiliriz?
52:07
YNH: I would start by saying that history is extremely unfair,
1013
3127951
6414
YNH: Tarihin oldukça adaletsiz olduğunu söyleyerek başlayacağım
52:14
and that we should realize that.
1014
3134389
3922
ve bunun farkına varmalıyız.
52:18
Many of the countries that suffered most
1015
3138824
3049
Son 200 yılın küreselleşmesi,
52:21
from the last 200 years of globalization
1016
3141897
4139
emperyalizmi ve endüstrileşmesinden
52:26
and imperialism and industrialization
1017
3146060
1960
en çok muzdarip olan ülkelerin çoğu
52:28
are exactly the countries which are also most likely to suffer most
1018
3148044
5710
kesinlikle bir sonraki dalgadan da en çok muzdarip
52:33
from the next wave.
1019
3153778
2789
olacağa benzeyen ülkeler.
52:36
And we should be very, very clear about that.
1020
3156591
3994
Bu konuda çok, çok net olmalıyız.
52:41
If we don't have a global governance,
1021
3161297
3051
Küresel bir yönetimimiz olmazsa ve
52:44
and if we suffer from climate change,
1022
3164372
3203
iklim değişikliğinden, teknolojik
52:47
from technological disruptions,
1023
3167599
2257
parçalanmalardan muzdarip olursak,
52:49
the worst suffering will not be in the US.
1024
3169880
3601
en çok ıstırabı ABD'dekiler çekmeyecek.
52:53
The worst suffering will be in Ghana, will be in Sudan, will be in Syria,
1025
3173505
5096
Istırabı en çok Gana'dakiler, Sudan'dakiler, Suriye'dekiler,
52:58
will be in Bangladesh, will be in those places.
1026
3178625
2737
Bangladeş'tekiler, bu yerlerdeki insanlar çekecek.
53:01
So I think those countries have an even greater incentive
1027
3181386
6036
Yani bu ülkelerin, bir sonraki parçalanma dalgası konusunda,
53:07
to do something about the next wave of disruption,
1028
3187446
4727
ister ekolojik olsun, ister teknolojik, bir şeyler yapmak için
53:12
whether it's ecological or whether it's technological.
1029
3192197
2525
daha fazla cesareti olduğunu düşünüyorum.
53:14
Again, if you think about technological disruption,
1030
3194746
2846
Yine, teknolojik parçalanmayı düşünürsek, eğer yapay zekâ
53:17
so if AI and 3D printers and robots will take the jobs
1031
3197616
4616
ve 3B yazıcılar ve robotlar milyonlarca insanın
53:22
from billions of people,
1032
3202256
2369
işini elinden alırsa,
53:24
I worry far less about the Swedes
1033
3204649
3125
İsviçrelilerden çok Gana'daki veya
53:27
than about the people in Ghana or in Bangladesh.
1034
3207798
3605
Bangladeş'teki insanlar için endişe duyacağım.
53:31
And therefore, because history is so unfair
1035
3211427
5228
Dolayısıyla, tarih adaletsiz olduğu için,
53:36
and the results of a calamity
1036
3216679
4346
bir felaketin sonucu da
53:41
will not be shared equally between everybody,
1037
3221049
2368
herkes tarafından eşitçe paylaşılmayacağı için,
53:43
as usual, the rich will be able to get away
1038
3223441
4433
iklim değişikliğinin en kötü sonuçlarından kaçmanın bir
53:47
from the worst consequences of climate change
1039
3227898
3472
yolunu zenginler bulabilecekken,
53:51
in a way that the poor will not be able to.
1040
3231394
2845
fakirler de bulamayacaklar.
53:55
CA: And here's a great question from Cameron Taylor on Facebook:
1041
3235167
3408
CA: Facebook'ta Cameron Taylor'dan güzel bir soru var:
53:58
"At the end of 'Sapiens,'"
1042
3238599
2121
"'Sapiens'in sonunda şu soruyu
54:00
you said we should be asking the question,
1043
3240744
2063
sormamız gerektiğini söylediniz,
54:02
'What do we want to want?'
1044
3242831
2356
'Ne istemeyi istiyoruz?'
54:05
Well, what do you think we should want to want?"
1045
3245211
2987
Ne istemeyi istememiz gerektiğini düşünüyorsunuz?"
54:08
YNH: I think we should want to want to know the truth,
1046
3248222
3531
YNH: Bence, gerçekliği anlamak için, doğruyu anlamayı
54:11
to understand reality.
1047
3251777
2650
istemeyi istememiz gerekiyor.
54:15
Mostly what we want is to change reality,
1048
3255027
5114
İstediğimiz çoğu şey gerçekliği değiştirmek,
54:20
to fit it to our own desires, to our own wishes,
1049
3260165
3718
onu kendi arzularımıza, dileklerimize uydurmak ve
54:23
and I think we should first want to understand it.
1050
3263907
3720
öncelikle onu anlamamız gerekiyor.
54:27
If you look at the long-term trajectory of history,
1051
3267651
3764
Tarihin uzun süreli yörüngesine bakarsanız, gördüğünüz şey
54:31
what you see is that for thousands of years
1052
3271439
2736
yüzyıllar boyunca bizlerin, insanların dış dünyanın
54:34
we humans have been gaining control of the world outside us
1053
3274199
3336
kontrolünü kazanması ve arzularına göre
54:37
and trying to shape it to fit our own desires.
1054
3277559
3494
şekillendirmeye çalışmasını görürüz.
54:41
And we've gained control of the other animals,
1055
3281077
3188
Diğer hayvanların, nehirlerin, ormanların kontrolünü de
54:44
of the rivers, of the forests,
1056
3284289
1531
elde ettik ve
54:45
and reshaped them completely,
1057
3285844
3493
onları tamamen, yeniden şekillendirdik,
54:49
causing an ecological destruction
1058
3289361
3361
kendimizi tatmin etmeksizin ekolojik
54:52
without making ourselves satisfied.
1059
3292746
3178
bir zarara sebep olduk.
54:55
So the next step is we turn our gaze inwards,
1060
3295948
3802
Bir sonraki adım, içimize dönerek tamam, dış dünyanın
54:59
and we say OK, getting control of the world outside us
1061
3299774
4548
kontrolünü ele geçirmek bizi
55:04
did not really make us satisfied.
1062
3304346
1864
tatmin etmedi demektir.
55:06
Let's now try to gain control of the world inside us.
1063
3306234
2699
Şimdi içimizdeki dünyanın kontrolünü ele geçirelim.
55:08
This is the really big project
1064
3308957
2163
21. yüzyılda bu bilimde, teknolojide
55:11
of science and technology and industry in the 21st century --
1065
3311144
4296
ve endüstride gerçekten büyük bir proje --
55:15
to try and gain control of the world inside us,
1066
3315464
3522
içimizdeki dünyanın kontrolünü ele geçirmeyi denemek ve
55:19
to learn how to engineer and produce bodies and brains and minds.
1067
3319010
4923
nasıl bedenler, beyinler ve zihinler oluşturulacağını, üretileceğini öğrenmek.
55:23
These are likely to be the main products of the 21st century economy.
1068
3323957
4642
Bunlar muhtemelen 21. yüzyılın ekonomisinin ana ürünleri olacak.
55:28
When people think about the future, very often they think in terms,
1069
3328623
3821
İnsanlar geleceği düşündüğünde çok nadiren şöyle düşünüyorlar,
55:32
"Oh, I want to gain control of my body and of my brain."
1070
3332468
3947
"Ah, bedenimin ve beynimin kontrolünü ele geçireceğim."
55:36
And I think that's very dangerous.
1071
3336439
2810
Bunun çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum.
55:39
If we've learned anything from our previous history,
1072
3339273
3266
Bir önceki tarihimizden öğrendiğim bir şey varsa eğer, o da şu;
55:42
it's that yes, we gain the power to manipulate,
1073
3342563
3913
evet, yönlendirme gücü kazanıyoruz, fakat ekolojik sistemin
55:46
but because we didn't really understand the complexity
1074
3346500
2790
karmaşıklığını gerçekten anlamadığımız için,
55:49
of the ecological system,
1075
3349314
1805
şu anda ekolojik bir
55:51
we are now facing an ecological meltdown.
1076
3351143
3690
erimeyle yüzleşiyoruz.
55:54
And if we now try to reengineer the world inside us
1077
3354857
5406
Ve içimizdeki dünyayı da, onu tam olarak anlamadan
56:00
without really understanding it,
1078
3360287
2132
yeniden şekillendirmeye çalışırsak,
56:02
especially without understanding the complexity of our mental system,
1079
3362443
4316
özellikle de ruhsal sistemimizin karmaşıklığını anlamadan,
56:06
we might cause a kind of internal ecological disaster,
1080
3366783
4660
içsel ekolojik bir felakete yol açabiliriz ve içimizde
56:11
and we'll face a kind of mental meltdown inside us.
1081
3371467
3543
ruhsal bir erimeyle karşılaşırız.
56:16
CA: Putting all the pieces together here --
1082
3376090
2442
CA: Parçaları birleştirirsek --
56:18
the current politics, the coming technology,
1083
3378556
2680
mevcut politika, gelişmekte olan teknoloji,
56:21
concerns like the one you've just outlined --
1084
3381260
2150
az önce bahsettiğim türden endişeler --
56:23
I mean, it seems like you yourself are in quite a bleak place
1085
3383434
3095
yani, geleceği düşündüğün zaman sen de oldukça umutsuz
56:26
when you think about the future.
1086
3386553
1621
bir yerdesin gibi görünüyor.
56:28
You're pretty worried about it.
1087
3388198
1582
Oldukça endişeleniyorsun.
56:29
Is that right?
1088
3389804
1192
Doğru mu?
56:31
And if there was one cause for hope, how would you state that?
1089
3391020
6688
Ve umut için bir neden varsa eğer, bunu nasıl ifade ederdin?
56:37
YNH: I focus on the most dangerous possibilities
1090
3397732
4163
YNH: En tehlikeli olasılıklara odaklanmanın nedeni kısmen
56:41
partly because this is like my job or responsibility
1091
3401919
3021
bir tarih bilimci ve sosyal eleştirmen olarak bunun işim veya
56:44
as a historian or social critic.
1092
3404964
1781
sorumluluğum olması.
56:46
I mean, the industry focuses mainly on the positive sides,
1093
3406769
4762
Yani, endüstri genelde pozitif yanlara odaklanır, yani
56:51
so it's the job of historians and philosophers and sociologists
1094
3411555
3361
tüm bu yeni teknolojilerin daha tehlikeli olasılıklarının altını çizmek
56:54
to highlight the more dangerous potential of all these new technologies.
1095
3414940
4441
tarih bilimcilerin, filozofların, sosyologların işidir.
56:59
I don't think any of that is inevitable.
1096
3419405
2483
Bunların kaçınılmaz olduğunu düşünmüyorum.
57:01
Technology is never deterministic.
1097
3421912
3039
Teknoloji asla belirleyici değildir.
57:04
You can use the same technology
1098
3424975
1717
Aynı teknolojiyi çok farklı
57:06
to create very different kinds of societies.
1099
3426716
2991
toplum türleri üretmekte kullanabilirsiniz.
57:09
If you look at the 20th century,
1100
3429731
2038
20. yüzyıla bakarsanız,
57:11
so, the technologies of the Industrial Revolution,
1101
3431793
2781
Endüstri Devrimi'nin teknolojilerine,
57:14
the trains and electricity and all that
1102
3434598
3057
trenler, elektrik ve bunların hepsi
57:17
could be used to create a communist dictatorship
1103
3437679
3052
komünist bir diktatörlük, faşist bir rejim ya da liberal bir
57:20
or a fascist regime or a liberal democracy.
1104
3440755
2805
demokrasi yaratmak için kullanılabilirdi.
57:23
The trains did not tell you what to do with them.
1105
3443584
2528
Trenler size onlarla ne yapacağınızı söylemediler.
57:26
Similarly, now, artificial intelligence and bioengineering and all of that --
1106
3446136
4452
Benzer şekilde, şu anda, yapay zekâ, biyomühendislik ve tüm bunlar --
57:30
they don't predetermine a single outcome.
1107
3450612
3514
tek bir neticeyi önceden belirleyemezler.
57:34
Humanity can rise up to the challenge,
1108
3454706
3177
İnsanlar mücadele edebilir ve
57:37
and the best example we have
1109
3457907
1691
insanların yeni bir teknolojiye
57:39
of humanity rising up to the challenge of a new technology
1110
3459622
3740
karşı ayaklanmalarının en güzel örneği
57:43
is nuclear weapons.
1111
3463386
1723
nükleer silahlar.
57:45
In the late 1940s, '50s,
1112
3465133
3009
1940 ve 50'lerin sonlarında
57:48
many people were convinced
1113
3468166
2139
çoğu insan Soğuk Savaş'ın er ya da geç
57:50
that sooner or later the Cold War will end in a nuclear catastrophe,
1114
3470329
4306
nükleer bir kargaşayla biteceğine ve medeniyetlerini yok edeceğine
57:54
destroying human civilization.
1115
3474659
1775
ikna olmuştu.
57:56
And this did not happen.
1116
3476458
1480
Bu gerçekleşmedi.
57:57
In fact, nuclear weapons prompted humans all over the world
1117
3477962
6420
Nükleer silahlar aslında tüm dünyada insanları, uluslararası
58:04
to change the way that they manage international politics
1118
3484406
4741
politikalarını yönetme biçimlerini değiştirerek şiddeti azaltmaya
58:09
to reduce violence.
1119
3489171
2369
teşvik etti.
58:11
And many countries basically took out war
1120
3491564
3239
Ve birçok ülke, politik araçlarından
58:14
from their political toolkit.
1121
3494827
1874
savaşı çıkardılar.
58:16
They no longer tried to pursue their interests with warfare.
1122
3496725
4270
Artık isteklerini savaşla yürütmüyorlar.
58:21
Not all countries have done so, but many countries have.
1123
3501400
3270
Tüm ülkeler bunu yapmadı, ama çoğu yaptı.
58:24
And this is maybe the most important reason
1124
3504694
3934
Uluslararası şiddetin 1945'ten bu yana çarpıcı bir şekilde
58:28
why international violence declined dramatically since 1945,
1125
3508652
6102
inişe geçmesinin en önemli nedeni bu olabilir ve
58:34
and today, as I said, more people commit suicide
1126
3514778
3338
günümüzde, söylediğim gibi, savaşta ölen insan sayısından çok
58:38
than are killed in war.
1127
3518140
2207
intihar eden insan var.
58:40
So this, I think, gives us a good example
1128
3520371
4829
Bu da sanırım bize insanların
58:45
that even the most frightening technology,
1129
3525224
3842
en korkunç teknoloji olsa bile ayaklanıp
58:49
humans can rise up to the challenge
1130
3529090
2535
bir şeyler yapabileceğinin ve bundan
58:51
and actually some good can come out of it.
1131
3531649
3023
aslında iyi bir şey çıkabileceğinin örneğini veriyor.
58:54
The problem is, we have very little margin for error.
1132
3534696
4287
Sorun, hata için çok az sınırımızın olması.
58:59
If we don't get it right,
1133
3539007
2209
Eğer doğru yapmazsak,
59:01
we might not have a second option to try again.
1134
3541240
3671
tekrar denemek için ikinci bir şansımız olmayabilir.
59:06
CA: That's a very powerful note,
1135
3546157
1567
CA: Bu çok etkileyici bir nottu
59:07
on which I think we should draw this to a conclusion.
1136
3547748
2805
ve sanırım bunu bir sonuca bağlayabiliriz.
59:10
Before I wrap up, I just want to say one thing to people here
1137
3550577
3111
Toparlamadan önce burada ve evrensel TED topluluğunda izleyen
59:13
and to the global TED community watching online, anyone watching online:
1138
3553712
5546
veya çevrim içi izleyen tüm seyircilere şunu söyleyeceğim:
59:19
help us with these dialogues.
1139
3559282
2893
Söyleşilerde bize yardımcı olun.
59:22
If you believe, like we do,
1140
3562199
2550
Bizim gibi, sizler de farklı
59:24
that we need to find a different kind of conversation,
1141
3564773
2980
bir sohbet türü bulmamız gerektiğine her zamankinden daha
59:27
now more than ever, help us do it.
1142
3567777
2233
çok inanırsanız, bize yardımcı olun.
59:30
Reach out to other people,
1143
3570034
2023
Diğer insanlara ulaşın,
59:33
try and have conversations with people you disagree with,
1144
3573089
2740
aynı fikirde olmadığınız insanlarla sohbet etmeyi,
59:35
understand them,
1145
3575853
1183
onları anlamayı,
59:37
pull the pieces together,
1146
3577060
1530
parçaları birleştirmeyi deneyin
59:38
and help us figure out how to take these conversations forward
1147
3578614
3892
ve bu sohbetleri nasıl ileriye taşıyabileceğimizi düşünmemizde
59:42
so we can make a real contribution
1148
3582530
2254
bizlere yardımcı olun, böylece şu anda
59:44
to what's happening in the world right now.
1149
3584808
2745
dünyada olup bitene gerçek bir katkı sağlayabiliriz.
59:47
I think everyone feels more alive,
1150
3587577
3319
Bana kalırsa şu anda herkes
59:50
more concerned, more engaged
1151
3590920
2310
politika konusunda daha canlı,
59:53
with the politics of the moment.
1152
3593254
2529
daha ilgili, daha bağlı hissediyor.
59:55
The stakes do seem quite high,
1153
3595807
2454
Riskler oldukça yüksek görünüyor,
59:58
so help us respond to it in a wise, wise way.
1154
3598285
4512
bu yüzden ona akıllıca bir tepki vermemizde yardımcı olun.
60:02
Yuval Harari, thank you.
1155
3602821
1595
Yuval Harari, teşekkürler.
60:04
(Applause)
1156
3604440
3308
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7