How do you build a sacred space? | Siamak Hariri

167,395 views ・ 2017-05-12

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gözde Zülal Solak Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:12
The school of architecture that I studied at some 30 years ago
0
12645
4330
30 yıl önce çalıştığım mimarlık okulu, büyük bir mimar olan
00:16
happened to be across the street from the wonderful art gallery
1
16999
3839
Louis Kahn tarafından tasarlanan muhteşem bir sanat galerisinin
00:20
designed by the great architect Louis Kahn.
2
20862
3188
karşı sokağındaydı.
00:24
I love the building, and I used to visit it quite often.
3
24977
3713
Binayı seviyordum ve sık sık ziyaret ediyordum.
00:28
One day,
4
28714
1531
Bir gün,
00:30
I saw the security guard run his hand across the concrete wall.
5
30269
5095
güvenlik görevlisinin, elini beton duvarda gezdirdiğini gördüm.
00:36
And it was the way he did it,
6
36852
1732
Ve bunu yapma biçimi,
00:38
the expression on his face --
7
38608
1734
yüzündeki ifade --
00:41
something touched me.
8
41254
2623
bir şey beni etkiledi.
00:43
I could see that the security guard was moved by the building
9
43901
4525
Binanın, güvenlik görevlisini duygulandırdığını görebiliyordum
00:49
and that architecture has that capacity
10
49511
4138
ve bu mimarinin insanı duygulandırma
00:53
to move you.
11
53673
1162
kapasitesi vardı.
00:55
I could see it, and I remember thinking,
12
55349
2427
Görebiliyordum ve şöyle düşündüğümü hatırlıyorum,
00:57
"Wow. How does architecture do that?"
13
57800
4225
"Vay be. Mimari bunu nasıl yapabilir?"
01:03
At school, I was learning to design,
14
63175
4176
Okulda tasarım öğreniyordum,
01:07
but here -- here was a reaction of the heart.
15
67375
3062
fakat burada -- kalpten gelen bir tepki oluşuyordu.
01:11
And it touched me to the core.
16
71779
3284
Özüme kadar duygulanmıştım.
01:17
You know, you aspire for beauty,
17
77349
4447
Bilirsiniz; duygusallık için,
01:23
for sensuousness, for atmosphere, the emotional response.
18
83130
5112
atmosfer için, duygusal karşılık için güzelliği arzularız.
01:29
That's the realm of the ineffable
19
89550
2532
Anlatılamayan ve ölçülemez olanın
01:32
and the immeasurable.
20
92106
1771
dünyası budur.
01:33
And that's what you live for:
21
93901
2142
Ve şunun için yaşarsınız:
01:36
a chance to try.
22
96791
1636
Bir deneme şansı.
01:39
So in 2003, there was an open call for designs
23
99678
3477
2003 yılında, Güney Amerika'daki Bahá'í Tapınağı
01:43
for the Bahá'í Temple for South America.
24
103179
2122
tasarımları için bir açık çağrı yapıldı.
01:45
This was the first temple in all of South America.
25
105325
2998
Bu, Güney Amerika'nın ilk tapınağıydı.
01:48
It's a continental temple,
26
108347
1884
Bir kıta tapınağı,
01:50
a hugely important milestone for the Bahá'í community,
27
110255
3179
Bahá'í topluluğu için oldukça önemli bir dönüm noktası,
01:53
because this would be the last of the continental temples
28
113458
4232
çünkü bu, son kıta tapınağı olabilir ve tüm dünyada
01:57
and would open the door for national and local temples to be built
29
117714
3556
ulusal ve yerel tapınakların inşa edilmesi için
02:01
around the world.
30
121294
1325
kapıları açabilir.
02:02
And the brief was deceptively simple
31
122643
3550
Ve talimat din tarihine göre,
02:06
and unique in the annals of religion:
32
126217
3649
aldatıcı bir sadeliğe ve sıra dışılığa sahip:
02:10
a circular room, nine sides, nine entrances, nine paths,
33
130882
4982
Dairesel bir oda, dokuz kenar, dokuz giriş, dokuz yol,
02:17
allowing you to come to the temple from all directions,
34
137856
5482
tapınağa her yönden gidebilmenizi sağlıyor,
02:23
nine symbolizing completeness,
35
143362
2934
dokuz sayısı bütünlüğü ve mükemmelliği
02:26
perfection.
36
146320
1240
temsil ediyor.
02:28
No pulpit, no sermons,
37
148346
3514
Bahá'í inancında rahip olmadığı için
02:31
as there are no clergy in the Bahá'í faith.
38
151884
2336
vaiz kürsüsü ve vaaz yok.
02:34
And in a world which is putting up walls,
39
154830
4105
Duvarlar inşa eden bir dünyada,
02:38
the design needed to express in form
40
158959
3448
tasarım, biçimsel olarak tam tersini
02:42
the very opposite.
41
162431
1285
ifade etmelidir.
02:44
It had to be open, welcoming
42
164899
3948
Açık olmalıdır, tüm inançlardan,
02:48
to people of all faiths, walks of life, backgrounds,
43
168871
4544
tüm arka planlardan insanları veya inancı olmayan
02:53
or no faith at all;
44
173439
1985
insanları kabul etmelidir;
02:56
a new form of sacred space
45
176163
3289
faydalanacak hiçbir biçimin veya
02:59
with no pattern
46
179476
2014
modelin olmadığı, yeni bir
03:02
or models to draw from.
47
182474
2524
kutsal alan biçimi.
03:06
It was like designing one of the first churches for Christianity
48
186148
3858
Hristiyanlık için ilk kiliselerden birisini veya İslam için ilk camilerden
03:10
or one of the first mosques for Islam.
49
190030
2682
birisini tasarlamak gibiydi.
03:13
So we live in a secular world.
50
193869
4586
Dünyevi bir dünyada yaşıyoruz.
03:20
How do you design sacred space today?
51
200399
5043
Günümüzde kutsal alan nasıl tasarlanır?
03:26
And how do you even define what's sacred today?
52
206118
4541
Bugün kutsalı nasıl tanımlıyoruz?
03:32
I stumbled across this beautiful quote from the Bahá'í writings,
53
212823
4974
Bahá'í yazıtlarından güzel bir alıntıya denk geldim ve
03:37
and it speaks to prayer.
54
217821
1808
duaya hitap ediyor.
03:41
It says that if you reach out in prayer,
55
221252
2109
Diyor ki, elinizi duaya uzatırsanız
03:44
and if your prayer is answered -- which is already very interesting --
56
224751
3744
ve eğer duanız cevaplanırsa -- bu zaten çok ilginçtir --
03:48
that the pillars of your heart will become ashine.
57
228519
4430
o zaman, kalbinizin sütunları ışıldayacaktır.
03:54
And I loved this idea of the inner and the outer,
58
234116
2700
Ben bu içsel ve dışsal fikrini çok sevdim,
03:57
like when you see someone and you say, "That person is radiant."
59
237768
5350
tıpkı birisini gördüğünüzde "Bu insan ışık saçıyor." demeniz gibi.
04:03
And I was thinking, "My gosh, how could we make something
60
243999
5032
Ben de şöyle düşünüyordum; "Aman tanrım, bir bina yaratıyorsun
04:09
architectural out of that,
61
249055
2063
ve ışıkla canlanıyor, böyle bir
04:11
where you create a building
62
251142
4205
şey üzerinden mimari
04:15
and it becomes alive with light?
63
255371
2788
bir şeyi nasıl oluşturabiliyoruz?
04:19
Like alabaster, if you kiss it with light, it becomes alive.
64
259342
4018
Tıpkı su mermeri gibi, eğer ışıkla öpersek, canlanıyor.
04:23
And I drew this sketch,
65
263384
2142
Ben de bu taslağı çizdim;
04:25
something with two layers, translucent
66
265550
3361
iki katmanlı, yarı saydam,
04:28
with structure in between capturing light.
67
268935
2757
ortasında da ışık alan bir yapı.
04:32
Maybe a pure form, a single form of emanation
68
272466
5961
Belki de salt bir form, tamamen kubbe olduğunu
04:38
that you could imagine
69
278451
2421
hayal edebileceğiniz, tek bir
04:40
would be all dome
70
280896
3504
çıkıntı biçimi ve yaptığımız her şey,
04:44
and everything we kept making was looking too much like an egg.
71
284424
3471
yumurtaya çok benziyordu.
04:47
(Laughter)
72
287919
1610
(Gülüşmeler)
04:49
A blob.
73
289553
1223
Bir su damlası.
04:51
So you search.
74
291526
1218
Araştırıyorsunuz.
04:53
You all know this crazy search, letting the process take you,
75
293349
4503
Hepiniz biliyorsunuz, bu çılgınca araştırma, sürecin sizi içine çekmesi
04:57
and you live for the surprises.
76
297876
1624
ve sürprizler için yaşamanız.
04:59
And I remember quite by accident
77
299524
2226
Tesadüfen, ışıkta hareket eden
05:01
I saw this little video of a plant moving in light,
78
301774
5372
bir bitkinin kısa videosunu gördüğümü hatırlıyorum ve
05:07
and it made me think of movement,
79
307170
3663
beni hareket, ulaşma hakkında
05:10
reach,
80
310857
1172
düşündürmüştü,
05:12
this idea that the temple could have reach,
81
312053
2316
bu tapınak ulaşabilirdi,
05:14
like this reach for the divine.
82
314393
1772
tıpkı kutsallığa ulaşmak gibi.
05:17
You can imagine also
83
317227
1825
Ayrıca bir daire içindeki
05:19
that movement within a circle could mean movement and stillness,
84
319076
4895
hareketin, hareket ve sabitlik anlamına gelebileceğini düşünebilirsiniz,
05:23
like the cosmos,
85
323995
1991
tıpkı evren gibi,
05:26
something you see in many places.
86
326010
2644
çoğu yerde görebileceğiniz bir şey.
05:29
(Laughter)
87
329705
2402
(Gülüşmeler)
05:32
But rotation was not enough,
88
332131
3315
Fakat dönüş yetersizdi,
05:36
because we needed a form.
89
336668
2184
çünkü bir biçime ihtiyacımız vardı.
05:38
In the Bahá'í writings, it talks about
90
338876
2266
Bahá'í yazıtlarında, tapınakların mükemmel olduğu kadar,
05:41
the temples being as perfect as is humanly possible,
91
341166
4862
olabildiğince de insancıl olması gerektiği yazar ve
05:46
and we kept thinking, well, what is perfection?
92
346052
2577
biz de düşünüp dururuz; mükemmellik nedir?
05:48
And I remember I stumbled into this image of this Japanese basket
93
348653
4344
Bu Japon sepeti fotoğrafına rastladığımı hatırlıyorum ve
05:53
and thinking our Western notions of perfection need to be challenged,
94
353021
4001
Batısal mükemmellik kavramlarımızın
gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum,
05:57
that this wonderful silhouette of this basket, this wonkiness,
95
357046
4723
çünkü bu sepetin muhteşem gölgesi, bu dengesizlik ve
06:01
and that it has the kind of dimple of what you might imagine a shoulder
96
361793
5648
bir omuz veya elmacık kemiği olarak hayal edebileceğiniz
06:07
or the cheekbone,
97
367465
1507
bir çeşit çukur
06:08
and that kind of organic form.
98
368996
2133
ve bu organik biçim.
06:11
And so we drew and made models,
99
371873
2813
Bizler de modeller çizip oluşturduk,
06:14
these lines that merge at the top,
100
374710
3215
bu çizgiler, yumuşak çizgiler en tepede buluşuyor,
06:17
soft lines,
101
377949
1338
perde gibi
06:20
which became like drapery
102
380307
2941
bir hâle geliyor ve yarı saydam
06:23
and translucent veils and folding,
103
383272
3497
örtüler ve kıvrımlar
06:26
and the idea of not only folding but torquing --
104
386793
4090
ve yalnızca kıvırmak değil, ayrıca döndürme fikri --
06:30
you remember the plant and the way it was reaching.
105
390907
3004
bitkiyi ve ulaşma biçimini hatırlıyorsunuz.
06:34
And this started to become an interesting form,
106
394737
3639
Bu ilginç bir biçim almaya başladı,
06:38
carving the base, making the entrances.
107
398400
2687
tabanı oymak, girişleri yapmak.
06:41
And then we ended up with this.
108
401796
2123
Bu şekilde sonuçlandı.
06:43
This is this temple with two layers,
109
403943
3597
Bu, iki katmanlı, dokuz ışıldayan
06:47
nine luminous veils,
110
407564
2493
peçeli, şekillendirilmiş ışıklı,
06:50
embodied light,
111
410081
1475
tıpkı parlayan örtü gibi
06:51
soft-flowing lines
112
411580
1947
yumuşak dalgalı
06:53
like luminescent drapery.
113
413551
2163
hatları olan tapınak.
06:55
180 submissions were received from 80 countries,
114
415738
4069
80 ülkeden 180 teklif alındı
06:59
and this was selected.
115
419831
2007
ve bu seçildi.
07:01
So we went to the next stage of how to build it.
116
421862
5187
Sonraki adıma, bunu nasıl inşa edeceğimize geçtik.
07:07
We had submitted alabaster.
117
427851
2854
Su mermeri sunmuştuk.
07:11
But alabaster was too soft,
118
431935
2530
Fakat su mermeri çok yumuşaktı
07:14
and we were experimenting, many experiments with materials,
119
434489
3476
ve biz birçok materyalle birçok deney yapıyor ve
07:17
trying to think how we could have this kind of shimmer,
120
437989
3366
bu tür bir pırıltıyı nasıl elde edeceğimizi düşünüyorduk,
07:22
and we ended up with borosilicate.
121
442412
3024
sonunda borosilikata karar verdik.
07:25
And borosilicate glass, as you know, is very strong,
122
445460
3576
Bildiğiniz gibi, borosilikat cam çok güçlüdür ve
07:29
and if you break borosilicate rods just so and melt them
123
449060
5226
borosilikat çubukları bir şekilde kırıp onları doğru
07:34
at just the right temperature,
124
454310
2304
derecede erittiğimizde,
07:36
we ended up with this new material,
125
456638
1768
ortaya bu yeni materyal çıkar,
07:38
this new cast glass which took us about two years to make.
126
458430
4214
elde etmesi iki yılımızı alan bu yeni cam dökümü.
07:43
And it had this quality that we loved,
127
463578
2303
Onda bizim sevdiğimiz bu nitelik vardı,
07:45
this idea of the embodied light,
128
465905
2039
yani şekillendirilmiş ışık fikri,
07:48
but on the inside, we wanted something with a soft light,
129
468976
4330
fakat iç kısmında, tıpkı bir ceketin iç çizgileri gibi, yumuşak
07:53
like the inner lining of a jacket.
130
473330
2611
ışık içeren bir şeyler istiyorduk.
07:55
On the outside you have protection, but on the inside you touch it.
131
475965
3898
Dış kısmında koruma var, fakat iç kısmında ona dokunuyorsunuz.
08:00
So we found this tiny vein in a huge quarry in Portugal
132
480625
5815
Biz de Portekiz'de devasa bir taş ocağında bu minik oluğu bulduk,
08:06
with this beautiful stone,
133
486464
3283
bu güzel taşla birlikte
08:09
which the owner had kept for seven generations in his family,
134
489771
5010
ve sahibi bunu, doğru projeyi bekleyerek, yedi nesilden beri
08:14
waiting for the right project, if you can believe it.
135
494805
2861
bekletiyordu, eğer buna inanabilirseniz.
08:19
Look at this material, it's beautiful.
136
499697
2092
Şu materyale bakın, çok güzel.
08:21
And the way it lights up; it has that translucent quality.
137
501813
3338
Parlama biçiminde yarı saydam bir niteliğe sahip.
08:26
So here you see the structure.
138
506224
2212
Burada yapıyı görüyorsunuz.
08:28
It lets the light through.
139
508993
1580
Işığı içeriye alıyor.
08:31
And looking down,
140
511329
3662
Yukarıdan baktığınızda
08:35
the nine wings are bound,
141
515015
2272
dokuz kanat yapısal açıdan bağlılar,
08:37
structurally but symbolically strong,
142
517311
3540
sembolik olarak da güçlüler,
08:40
a great symbol of unity:
143
520875
2375
bu muhteşem bir birlik sembolü:
08:44
pure geometry, a perfect circle,
144
524373
3073
saf geometri, muhteşem bir daire,
08:47
30 meters in section and in plan,
145
527470
4386
alt bölümde ve planda 30 metre,
08:51
perfectly symmetrical,
146
531880
1780
oldukça simetrik,
08:53
like the idea of sacredness and geometry.
147
533684
2977
tıpkı kutsallık ve geometri fikri gibi.
08:57
And here you see the building going up,
148
537812
3156
Burada binanın uzanışını görüyorsunuz,
09:00
2,000 steel nodes,
149
540992
2287
2.000 adet çelik düğüm,
09:03
9,000 pieces of steel,
150
543303
3023
9.000 parça çelik,
09:07
7,800 stone pieces,
151
547017
2788
7.800 taş parçası,
09:09
10,000 cast glass pieces, all individual shapes,
152
549829
4532
10.000 cam dökümü parçası, hepsi bireysel şekiller,
09:14
the entire superstructure all described,
153
554385
3033
üst yapı tamamen tanımlandı,
09:17
engineered, fabricated with aerospace technology,
154
557442
4491
tasarlandı, uzay teknolojisiyle üretildi, makineden makineye
09:21
prefabricated machine to machine,
155
561957
3187
mekanik olarak
09:25
robotically,
156
565168
1864
imal edildi,
09:27
a huge team effort, you can imagine,
157
567056
2277
hayal edebiliyorsunuz, devasa, yüzlerce
09:29
of literally hundreds,
158
569357
1944
kişiden oluşan bir takım eforu ve
09:31
and within three percent of our $30 million budget
159
571325
4728
2006'da belirlenmiş 30 milyon dolarlık bütçemizin
09:36
set in 2006.
160
576077
2283
yüzde üçü.
09:38
(Applause)
161
578384
1647
(Alkışlar)
09:41
Nine wings bound together
162
581901
5092
Dokuz kanat birbirine bağlı,
09:47
forming a nine-pointed star,
163
587017
2171
dokuz köşeli bir yıldız oluşturuyor ve
09:50
and the star shape moving in space,
164
590760
3630
yıldız şekli alanda hareket ederek
09:55
tracking the sun.
165
595187
1478
güneşi takip ediyor.
10:07
So here it is.
166
607582
1440
İşte burada.
10:09
Audience: Wow!
167
609046
1773
Seyirci: Vay be!
10:11
(Applause)
168
611621
5322
(Alkışlar)
10:19
Hopefully, a befitting response to that beautiful quote,
169
619806
4416
Neyse ki, şu güzel alıntıya; "cevap verilmiş bir dua"ya
10:25
"a prayer answered,"
170
625206
2136
yaraşır bir cevap,
10:27
open in all directions,
171
627366
2330
her yöne açık,
10:30
capturing the blue light of dawn,
172
630593
2393
şafağın mavi rengini,
10:34
tent-like white light of day,
173
634053
3683
günün çadıra benzeyen beyaz rengini,
10:37
the gold light of the afternoon,
174
637760
2918
akşamın altın sarısı rengini yakalıyor
10:40
and of course, at night, the reversal:
175
640702
2782
ve elbette, geceleri, tam tersi:
10:45
sensuous,
176
645302
1318
Duyumsal,
10:48
catching the light in all kinds of mysterious ways.
177
648191
3473
ışığı tüm gizemli biçimlerde yakalıyor.
10:53
And the site: it's interesting; 14 years ago when we made the submission,
178
653403
5611
Konum ise: İlginç; 14 yıl önce başvuruyu yaptığımızda
10:59
we showed the temple set against the Andes.
179
659038
2110
tapınağı Andes'e karşı konumlandırmıştık.
11:01
We didn't have the Andes as our site,
180
661172
2710
Konumumuzda Andes yoktu,
11:05
but after nine years, that's exactly where we ended up,
181
665525
3036
fakat dokuz yıl sonra kendimizi tam olarak orada bulduk,
11:10
the lines of the temple set against nothing but pure nature,
182
670347
3464
tapınağın çizgileri yalnızca saf doğaya karşı duruyordu
11:13
and you turn around and you get nothing but the city below you,
183
673835
5139
ve döndüğünüzde ise altınızda şehri görüyordunuz;
11:18
and inside, a view in all directions,
184
678998
4688
içeride ise tüm yönlerden bir görüş,
11:24
radiating gardens
185
684925
2631
tüm çardaklarda
11:27
from each of the alcoves,
186
687580
1943
ışıldayan bahçeler,
11:31
radiating paths.
187
691277
1574
ışıldayan yollar.
11:35
Last October, the opening ceremonies --
188
695970
3594
Geçen Ekim'de, açılış törenleri --
11:40
a beautiful, sacred event,
189
700666
3005
güzel, kutsal bir etkinlik,
11:44
5,000 people from 80 countries,
190
704451
3027
80 ülkeden 5.000 kişi,
11:47
a continuous river of visitors,
191
707502
3913
ziyaretçi akını, Güney Amerika'nın
11:51
indigenous people from all over South America,
192
711439
3470
tamamından gelen yerli insanlar, kimisi köylerini daha önce
11:54
some who had never left their villages.
193
714933
2615
hiç terk etmemiş olanlar.
11:59
And of course, that this temple belongs to people,
194
719103
4498
Elbette bu tapınak insanlara ait, birçok kültürün,
12:03
the collective, of many cultures and walks of life,
195
723625
5435
yaşam biçiminin, birçok inancın kolektif bir hâli
12:09
many beliefs,
196
729084
1416
ve benim için
12:10
and for me, what's most important is what it feels like on the inside;
197
730524
4613
en önemlisi, içeride insana hissettirdiği şey,
12:15
that it feel intimate,
198
735161
2826
samimi, kutsal
12:18
sacred,
199
738011
1755
hissettiriyor
12:19
and that everyone is welcome.
200
739790
2380
ve herkese açık.
12:22
And if even a few who come
201
742194
4619
Eğer ki, oraya gelen birkaç insan
12:26
have the same reaction as that security guard,
202
746837
3713
o güvenlik görevlisiyle aynı tepkiyi verebilirse,
12:31
then it truly would be their temple.
203
751704
4390
o zaman bu, gerçekten onların tapınağı olur.
12:37
And I would love that.
204
757062
1601
Ve ben bunu çok isterim.
12:38
Thank you.
205
758687
1174
Teşekkürler.
12:39
(Applause)
206
759885
5097
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7