Uber's plan to get more people into fewer cars | Travis Kalanick

261,500 views ・ 2016-03-25

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Eren Gokce Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:12
Today I wanted to -- well, this morning --
0
12680
3224
Bugün istedim ki -- yani bu sabah --
00:15
I want to talk about the future of human-driven transportation;
1
15929
4991
gelecekteki insan güdümlü ulaşım hakkında konuşmak istiyorum;
00:21
about how we can cut congestion, pollution and parking
2
21560
5320
daha az arabaya daha çok insan alarak sıkışıklığı, kirliliği
00:27
by getting more people into fewer cars;
3
27640
3320
ve araba parklarını nasıl azaltabileceğimizi
00:31
and how we can do it with the technology that's in our pockets.
4
31840
5320
ve ceplerimizdeki teknolojiyle bunu nasıl yapabileceğimizi.
00:37
And yes, I'm talking about smartphones ...
5
37840
2856
Ve evet, akıllı telefonlardan bahsediyorum,
00:40
not self-driving cars.
6
40720
1400
sürücüsüz arabalardan değil.
00:43
But to get started we've got to go back over 100 years.
7
43120
5080
Ancak başlangıç olarak 100 seneden fazla geriye gitmemiz lazım.
00:48
Because it turns out there was an Uber way before Uber.
8
48800
5480
Çünkü öyle görünüyor ki, Uber'den önce bir Uber vardı.
00:55
And if it had survived,
9
55480
1856
Eğer ki yaşasaydı,
00:57
the future of transportation would probably already be here.
10
57360
4160
geleceğin ulaşımı muhtemelen çoktan burada olurdu.
01:03
So let me introduce you to the jitney.
11
63480
2920
O zaman sizi "jitney" (dolmuş) ile tanıştırayım.
01:06
In 1914 it was created or invented by a guy named LP Draper.
12
66960
5480
1914'te LP Draper adında bir adam tarafından yaratıldı veya icat edildi.
01:12
He was a car salesman from LA, and he had an idea.
13
72880
3255
Kendisi LA'de bir araba satıcısıydı ve bir fikri vardı.
01:16
Well, he was cruising around downtown Los Angeles,
14
76160
2496
Benim memleketim olan Los Angeles şehir merkezinde
01:18
my hometown,
15
78680
1376
arabayla dolaşıyordu
01:20
and he saw trolleys
16
80080
1336
ve gitmek istedikleri yere
01:21
with long lines of people trying to get to where they wanted to go.
17
81440
3640
gitmeye çalışan insanların olduğu uzun kuyrukları olan tramvaylar gördü.
01:26
He said, well, why don't I just put a sign on my car
18
86400
3296
Şöyle dedi: Neden arabama insanları gitmek istedikleri yere
01:29
that takes people wherever they want to go for a jitney --
19
89720
2936
bir jitney'le -- beş sentin argosu -- götürmek için
01:32
that was slang for a nickel.
20
92680
1360
bir levha koymuyorum.
01:34
And so people jumped on board,
21
94880
1800
Böylece insanlar arabaya binmeye başladı
01:37
and not just in Los Angeles but across the country.
22
97280
2960
ve sadece Los Angeles'ta değil, bütün ülkede.
01:40
And within one year,
23
100680
1216
Bir yıl içinde,
01:41
by 1915,
24
101920
1680
1915 itibariyle
01:44
there were 50,000 rides per day in Seattle,
25
104200
2840
Seattle'da günde 50.000 yolculuk,
01:47
45,000 rides per day in Kansas
26
107520
3456
Kansas'ta günde 45.000 yolculuk
01:51
and 150,000 rides per day in Los Angeles.
27
111000
3696
ve Los Angeles'ta günde 150.000 yolculuk vardı.
01:54
To give you some perspective,
28
114720
1760
Size biraz perspektif sunmak için,
01:57
Uber in Los Angeles
29
117360
1720
Uber bugün Los Angeles'ta
01:59
is doing 157,000 rides per day, today ...
30
119760
4920
günde 157.000 yolculuk gerçekleştiriyor.
02:05
100 years later.
31
125280
1280
100 sene sonra.
02:09
And so these are the trolley guys,
32
129560
1720
İşte bunlar tramvaycılar,
02:11
the existing transportation monopoly at the time.
33
131680
2736
o zamanki mevcut ulaşım monopolisi.
02:14
They were clearly not happy about the jitney juggernaut.
34
134440
3976
Açıkçası jitney'in gücünden pek memnun değillerdi.
02:18
And so they got to work
35
138440
2015
Bu yüzden işe koyulup
02:20
and they went to cities across the country
36
140479
2617
ülkenin dört bir yanında şehirlere gittiler
02:23
and got regulations put in place to slow down the growth of the jitney.
37
143120
4800
ve jitney'in büyümesini engellemek için düzenlemeler koydurdular.
02:28
And there were all kinds of regulations.
38
148520
2496
Ve her türde düzenleme vardı.
02:31
There were licenses -- often they were pricey.
39
151040
2256
Lisanslar vardı -- çoğunlukla çok pahalıydı.
02:33
In some cities,
40
153320
1416
Bazı şehirlerde,
02:34
if you were a jitney driver,
41
154760
1376
eğer bir jitney sürücüsüyseniz,
02:36
you were required to be in the jitney for 16 hours a day.
42
156160
4200
jitney'in içinde günde 16 saat bulunmanız gerekiyordu.
02:40
In other cities,
43
160880
1376
Diğer şehirlerde ise
02:42
they required two jitney drivers for one jitney.
44
162280
2800
bir jitney için iki jitney sürücüsünü mecbur kılmışlardı.
02:45
But there was a really interesting regulation
45
165760
2256
Ancak gerçekten ilginç bir düzenleme vardı,
02:48
which was they had to put a backseat light --
46
168040
2880
ki arka koltuğa ışık koymaları gerekiyordu --
02:51
install it in every Jitney --
47
171920
1896
her jitney'e koymaları --
02:53
to stop a new pernicious innovation which they called spooning.
48
173840
3936
"spooning" (kaşıklama) adını verdikleri yeni, tehlikeli inovasyonu durdurmak için.
02:57
(Laughter)
49
177800
1216
(Gülüşmeler)
02:59
All right. So what happened?
50
179040
2176
Tamam. O zaman ne oldu?
03:01
Well, within a year this thing had taken off.
51
181240
3096
Bir yıl içinde bu şey aldı başını gitti.
03:04
But the jitney, by 1919, was regulated completely out of existence.
52
184360
5840
Ama 1919 yılında jitney tamamen yok olmak üzere düzenlendi.
03:10
That's unfortunate ...
53
190880
1200
Bu şanssızlık...
03:13
because, well, when you can't share a car, then you have to own one.
54
193200
4496
Çünkü eğer arabayı paylaşamazsanız, ona sahip olmak zorundasınız.
03:17
And car ownership skyrocketed
55
197720
2016
Araba mülkiyeti tavan yaptı
03:19
and it's no wonder that by 2007,
56
199760
3536
ve 2007 itibariyle Birleşik Devletler'de
03:23
there was a car for every man, woman and child in the United States.
57
203320
3560
her erkek, kadın ve çocuğun bir arabasının olması garip değil.
03:27
And that phenomenon had gone global.
58
207480
2160
Ve bu olgu küreselleşti.
03:30
In China by 2011,
59
210280
2480
2011'de Çin'de
03:33
there were more car sales happening in China than in the US.
60
213480
3440
ABD'den daha fazla araba satışı gerçekleşti.
03:37
Now, all this private ownership of course had a public cost.
61
217400
3856
Elbette bütün bu özel mülkiyetin toplumsal maliyeti bulunuyordu.
03:41
In the US, we spend 7 billion hours a year,
62
221280
4856
ABD'de yılda 7 milyar saati
03:46
wasted, sitting in traffic.
63
226160
1960
trafikte boş oturarak harcıyoruz.
03:48
160 billion dollars in lost productivity,
64
228760
2960
160 milyar dolar verim kaybı
03:52
of course also sitting in traffic,
65
232240
1736
elbette trafikte oturarak oluyor
03:54
and one-fifth of all of our carbon footprint
66
234000
3936
ve bütün karbon ayak izimizin beşte biri
03:57
is spewed out in the air by those cars that we're sitting in.
67
237960
3160
içinde oturduğumuz o arabalardan havaya veriliyor.
04:02
Now, that's only four percent of our problem though.
68
242240
2976
Ancak bu sorunumuzun sadece yüzde 4'ü.
04:05
Because if you have to own a car
69
245240
2216
Çünkü eğer arabanız olması gerekiyorsa,
04:07
then that means 96 percent of the time your car is sitting idle.
70
247480
3440
bu arabanızın zamanın yüzde 96'sında atıl kaldığı anlamına geliyor.
04:11
And so, up to 30 percent of our land and our space
71
251360
4216
Bu yüzden arazilerimizin ve alanlarımızın neredeyse yüzde 30'unu
04:15
is used storing these hunks of steel.
72
255600
3296
bu büyük çelik parçaları depolamak için kullanıyoruz.
04:18
We even have skyscrapers built for cars.
73
258920
4936
Arabalar için inşa edilen gökdelenler bile var.
04:23
That's the world we live in today.
74
263880
1920
Bugün içinde yaşadığımız dünya bu.
04:27
Now, cities have been dealing with this problem for decades.
75
267720
3080
Şehirler bu sorunla onlarca yıldır uğraşıyor.
04:31
It's called mass transit.
76
271399
1656
Buna toplu ulaşım adı veriliyor.
04:33
And even in a city like New York City,
77
273079
2537
Dünyadaki en kalabalık şehirlerden biri
04:35
one of the most densely populated in the world
78
275640
2216
ve dünyadaki en sofistike toplu taşım
04:37
and one of the most sophisticated mass transit systems in the world,
79
277880
3656
sistemlerinden birine sahip olan New York şehrinde bile,
04:41
there are still 2.5 million cars that go over those bridges every day.
80
281560
6360
hâlâ her gün o köprülerden 2,5 milyon araba gidiyor.
04:48
Why is that?
81
288480
1200
Peki neden?
04:50
Well, it's because mass transit hasn't yet figured out
82
290440
4040
Çünkü herkesin kapısının önüne giden
04:55
how to get to everybody's doorstep.
83
295320
2640
bir toplu taşım henüz icat olmadı.
04:58
And so back in San Francisco, where I live,
84
298920
2576
O zaman tekrar yaşadığım şehir olan San Francisco'ya dönersek,
05:01
the situation's much worse,
85
301520
1336
durum daha da vahim,
05:02
in fact, much worse around the world.
86
302880
2600
aslında dünyanın diğer yerlerinde daha da vahim.
05:06
And so the beginning of Uber in 2010 was --
87
306000
3456
Bu yüzden 2010'da Uber'in başlaması --
05:09
well, we just wanted to push a button and get a ride.
88
309480
2496
sadece bir düğmeye basıp arabaya binmek istedik.
05:12
We didn't have any grand ambitions.
89
312000
2296
Büyük hırslarımız yoktu.
05:14
But it just turned out
90
314320
1336
Sadece pek çok insanın da,
05:15
that lots of people wanted to push a button and get a ride,
91
315680
2896
bir düğmeye basarak arabaya binmek istediği ortaya çıktı
05:18
and ultimately what we started to see was a lot of duplicate rides.
92
318600
4560
ve sonuç olarak görmeye başladığımız şey, bir sürü ikinci yolculuklardı.
05:24
We saw a lot of people
93
324360
1776
Bir sürü aslında aynı yere giden
05:26
pushing the same button at the same time
94
326160
3016
insanın aynı anda,
05:29
going essentially to the same place.
95
329200
2456
aynı düğmeye bastığını gördük.
05:31
And so we started thinking about,
96
331680
1576
Ve nasıl bu iki yolculuğu
05:33
well, how do we make those two trips and turn them into one.
97
333280
3680
bir yolculuğa çevirebiliriz diye düşünmeye başladık.
05:37
Because if we did, that ride would be a lot cheaper --
98
337840
3336
Çünkü eğer yaparsak, yolculuk çok daha ucuz olacaktı --
05:41
up to 50 percent cheaper --
99
341200
1480
neredeyse yüzde 50 daha ucuz --
05:43
and of course for the city
100
343160
1256
ve elbette şehirler için
05:44
you've got a lot more people and a lot fewer cars.
101
344440
3056
çok daha fazla insan ve çok daha az araba var.
05:47
And so the big question for us was:
102
347520
2376
Bundan dolayı bizim için büyük soru şuydu:
05:49
would it work?
103
349920
1296
İşe yarayacak mı?
05:51
Could you have a cheaper ride
104
351240
3376
İnsanların paylaşmak isteyecekleri kadar
05:54
cheap enough that people would be willing to share it?
105
354640
2840
ucuz bir yolculuğunuz olabilir mi?
05:58
And the answer, fortunately, is a resounding yes.
106
358360
3240
Ve cevap şanslıyız ki içten bir evet.
06:02
In San Francisco,
107
362080
1696
San Francisco'da
06:03
before uberPOOL, we had --
108
363800
2656
uberPOOL'dan önce, biz --
06:06
well, everybody would take their car wherever the heck they wanted.
109
366480
3376
herkes arabasını canının istediği yere götürürdü.
06:09
And the bright colors is where we have the most cars.
110
369880
2520
Parlak renkler en çok arabanın olduğu yerler.
06:12
And once we introduced uberPOOL,
111
372880
2136
uberPOOL'u piyasaya çıkardıktan sonra,
06:15
well, you see there's not as many bright colors.
112
375040
2280
görüyorsunuz ki o kadar fazla parlak renk yok.
06:18
More people getting around the city in fewer cars,
113
378400
3936
Daha fazla insan daha az arabayla şehirde dolaşarak
06:22
taking cars off the road.
114
382360
2056
yollarda arabaları azaltıyor.
06:24
It looks like uberPOOL is working.
115
384440
1920
Öyle görünüyor ki uberPOOL işe yarıyor.
06:27
And so we rolled it out in Los Angeles
116
387240
2440
Böylece Los Angeles'ta sekiz ay önce
06:30
eight months ago.
117
390640
1400
bunu başlattık.
06:32
And since then, we've taken 7.9 million miles off the roads
118
392560
5040
O zamandan beri, gidilen yolu 7,9 milyon mil azalttık
06:38
and we've taken 1.4 thousand metric tons of CO2 out of the air.
119
398120
6360
ve havada 1,4 bin metrik ton karbondioksidi düşürdük.
06:45
But the part that I'm really --
120
405400
1816
Ama gerçekten bu kısım --
06:47
(Applause)
121
407240
2600
(Alkış)
06:51
But my favorite statistic --
122
411520
2456
Ama benim en sevdiğim istatistik --
unutmayın ben LA'liyim,
06:54
remember, I'm from LA,
123
414000
1256
06:55
I spent years of my life
124
415280
1256
direksiyonun ardında oturarak
06:56
sitting behind the wheel, going, "How do we fix this?" --
125
416560
3336
"Bunu nasıl düzeltebiliriz?" diye yıllarımı geçirdim --
06:59
my favorite part is that eight months later,
126
419920
3736
en sevdiğim kısımsa, sekiz ay sonra
07:03
we have added 100,000 new people that are carpooling every week.
127
423680
6040
her hafta araba paylaşımına 100.000 yeni insan ekledik.
07:10
Now, in China everything is supersized,
128
430200
2840
Şimdi Çin'de her şey süper büyüklükte
07:13
and so we're doing 15 million uberPOOL trips per month,
129
433720
4376
ve ayda 15 milyon uberPOOL yolculuğu yapıyoruz,
07:18
that's 500,000 per day.
130
438120
2056
bu günde 500.000 eder.
07:20
And of course we're seeing that exponential growth happen.
131
440200
2976
Tabii ki bunun katlanarak artışını görüyoruz.
07:23
In fact, we're seeing it in LA, too.
132
443200
2096
Aslında LA'de de bunu görüyoruz.
07:25
And when I talk to my team, we don't talk about,
133
445320
2376
Ekibimle konuştuğumda, şöyle konuşmuyoruz,
07:27
"Hey, well, 100,000 people carpooling every week and we're done."
134
447720
6360
"Hey, haftada 100.000 insan araba paylaşıyor, işimiz bitti."
07:34
How do we get that to a million?
135
454400
1680
Bunu nasıl bir milyon yaparız?
07:36
And in China, well, that could be several million.
136
456680
2360
Çin'de ise bu birkaç milyon olabilir.
07:39
And so uberPOOL is a very great solution for urban carpooling.
137
459800
6136
Yani uberPOOL şehirde araba paylaşımı için harika bir çözüm.
07:45
But what about the suburbs?
138
465960
1936
Peki ya banliyöler?
07:47
This is the street where I grew up in Los Angeles,
139
467920
2376
Burası Los Angeles'ta büyüdüğüm sokak,
07:50
it's actually a suburb called Northridge, California,
140
470320
2516
aslında Northridge, Kaliforniya adı verilen bir banliyö
07:52
and, well --
141
472850
1286
ve peki --
07:54
look, those mailboxes, they kind of just go on forever.
142
474160
3600
bakın bu posta kutuları sanki sonsuza dek gidiyor.
07:58
And every morning at about the same time,
143
478600
2400
Her sabah yaklaşık aynı saatte
08:01
cars roll of out their driveway,
144
481840
1896
garaj yolundan arabalar çıkar,
08:03
most of them, one person in the car,
145
483760
2760
çoğu arabada bir kişi vardır
08:07
and they go to work, they go to their place of work.
146
487960
3616
ve işe giderler, iş yerlerine giderler.
08:11
So the question for us is:
147
491600
1256
Yani bizim için soru şu:
08:12
well, how do we turn
148
492880
1240
Bütün bu işe giden
08:15
all of these commuter cars --
149
495320
1816
arabaları nasıl dönüştürürüz --
08:17
and literally there's tens of millions of them --
150
497160
3280
ve sahiden onlarca milyon varlar --
08:21
how do we turn all these commuter cars into shared cars?
151
501080
3080
bütün bu işe giden arabaları nasıl paylaşılan arabalara dönüştürürüz?
08:25
Well, we have something for this that we recently launched called uberCOMMUTE.
152
505040
4240
Bunun için yakınlarda başlattığımız uberCOMMUTE adı verilen şey var.
08:29
You get up in the morning, get ready for work, get your coffee,
153
509640
2953
Sabah kalkıyor, işe gitmek için hazırlanıyor, kahvenizi alıyor,
08:32
go to your car
154
512617
1279
arabanıza gidiyor,
08:33
and you light up the Uber app,
155
513920
2016
Uber uygulamasını açıyorsunuz
08:35
and all of a sudden,
156
515960
1496
ve birden
08:37
you become an Uber driver.
157
517480
1720
Uber sürücü oluveriyorsunuz.
08:40
And we'll match you up with one of your neighbors
158
520360
2376
İşinize giderken komşularınızdan biriyle
08:42
on your way to work
159
522760
1200
sizi eşleştiriyoruz
08:44
and it's a really great thing.
160
524679
1681
ve bu gerçekten harika bir şey.
08:47
There's just one hitch ...
161
527000
2280
Sadece bir aksaklık var...
08:50
it's called regulation.
162
530080
1920
Düzenleme adı veriliyor.
08:52
So 54 cents a mile, what is that?
163
532440
2215
Yani mil başına 54 sent. Nedir bu?
08:54
Well, that is what the US government
164
534679
2057
ABD hükümetinin araba mülkiyeti için
08:56
has determined that the cost of owning a car is per mile.
165
536760
4160
mil başına belirlediği maliyet bu.
09:01
You can pick up anybody in the United States
166
541720
2976
Birleşik Devletler'de herhangi bir kişiyi alıp
09:04
and take them wherever they want to go at a moment's notice,
167
544720
3576
istedikleri an arzu ettikleri yere götürebilirsiniz,
09:08
for 54 cents a mile or less.
168
548320
2496
mil başına 54 sente veya daha azına.
09:10
But if you charge 60 cents a mile, you're a criminal.
169
550840
3320
Ama eğer mil başına 60 sent alırsanız, suçlu olursunuz.
09:14
But what if for 60 cents a mile
170
554960
2096
Ama eğer mil başına 60 sente,
09:17
we could get half a million more people carpooling in Los Angeles?
171
557080
4576
Los Angeles'ta yarım milyon daha fazla insana araba paylaştırabilsek ne olurdu?
09:21
And what if at 60 cents a mile
172
561680
2536
Peki mil başına 60 sente,
09:24
we could get 50 million people carpooling in the United States?
173
564240
4160
Birleşik Devletler'de 50 milyon insana araba paylaştırabilsek ne olurdu?
09:28
If we could,
174
568960
1256
Eğer yapabilsek,
09:30
it's obviously something we should do.
175
570240
1920
belli ki yapmamız gereken bir şey.
09:33
And so it goes back to the lesson of the jitney.
176
573120
2480
Sonuçta jitney hikâyesindeki derse dönüyor.
09:36
If by 1915 this thing was taking off,
177
576320
3736
Eğer 1915'te bu olay devam etseydi,
09:40
imagine without the regulations that happened,
178
580080
3496
olan düzenlemelerin olmadığını düşünün,
09:43
if that thing could just keep going.
179
583600
1720
eğer bu olay devam etseydi.
09:46
How would our cities be different today?
180
586160
2856
Bugün şehirlerimiz ne kadar farklı olurdu?
09:49
Would we have parks in the place of parking lots?
181
589040
3696
Araba parkları yerine parklarımız olur muydu?
09:52
Well, we lost that chance.
182
592760
1896
O şansı kaybettik.
09:54
But technology has given us another opportunity.
183
594680
3056
Ancak teknoloji bize yeniden imkân verdi.
09:57
Now, I'm as excited as anybody else about self-driving cars
184
597760
4200
Sürücüsüz arabalar hakkında herkes kadar heyecanlıyım,
10:02
but do we have to really wait five, 10 or even 20 years
185
602960
4416
ama yeni şehirlerimizi gerçeğe dönüştürmek için
10:07
to make our new cities a reality?
186
607400
3320
gerçekten 5, 10 veya 20 sene beklememiz gerekli mi?
10:11
With the technology in our pockets today,
187
611400
2976
Bugün ceplerimizdeki teknolojiyle
10:14
and a little smart regulation,
188
614400
1800
ve küçük akıllı bir düzenlemeyle,
10:16
we can turn every car into a shared car,
189
616920
3480
her arabayı paylaşılan bir arabaya dönüştürebiliriz
10:21
and we can reclaim our cities starting today.
190
621360
3680
ve bugünden itibaren şehirlerimizin yeniden iadesini isteyebiliriz.
10:25
Thank you.
191
625560
1216
Teşekkürler.
10:26
(Applause)
192
626800
3080
(Alkış)
10:35
Chris Anderson: Travis, thank you.
193
635916
1620
Chris Anderson: Travis, teşekkürler.
10:37
Travis Kalanick: Thank you.
194
637560
1286
Travis Kalanick: Teşekkürler.
10:38
CA: You know -- I mean the company you've built is absolutely astounding.
195
638870
4546
CA: Biliyorsun -- Yani kurduğun şirket kesinlikle müthiş.
10:43
You only just talked about a small part of it here --
196
643440
2856
Burada sadece küçük bir bölümünden bahsettin --
10:46
a powerful part --
197
646320
1216
güçlü bir bölüm --
10:47
the idea of turning cars into public transport like that,
198
647560
2696
arabaları bunun gibi toplu taşıma dönüştürme fikri
10:50
it's cool.
199
650280
1216
harika.
10:51
But I've got a couple other questions
200
651520
1816
Ancak birkaç sorum daha var,
10:53
because I know they're out there on people's minds.
201
653360
2416
çünkü insanların akıllarında bunların var olduğunu biliyorum.
10:55
So first of all, last week I think it was,
202
655800
2336
Öncelikle geçen haftaydı sanırım,
10:58
I switched on my phone and tried to book an Uber
203
658160
2816
telefonumu açıp Uber randevusu ayarlamaya çalıştım
11:01
and I couldn't find the app.
204
661000
2056
ve uygulamayı bulamadım.
11:03
You had this very radical, very bold, brave redesign.
205
663080
4416
Çok radikal, çok gözüpek, cesur bir yeniden tasarımın var.
11:07
TK: Sure.
206
667520
1416
TK: Elbette.
11:08
CA: How did it go?
207
668960
1216
CA: Nasıl gitti?
11:10
Did you notice other people not finding the app that day?
208
670200
2696
O gün insanların uygulamayı bulamadığını fark ettin mi?
11:12
Are you going to win people over for this redesign?
209
672920
2696
Bu yeniden tasarımla insanların kalbini kazanacak mısın?
11:15
TK: Well, first I should probably just say,
210
675640
2056
TK: Önce yalnızca muhtemelen şunu söylemeliyim,
11:17
well, what we were trying to accomplish.
211
677720
2176
yani neyi başarmak istediğimizi.
11:19
And I think if you know a little bit about our history,
212
679920
2896
Bence eğer biraz tarihimizi biliyorsan,
11:22
it makes a lot more sense.
213
682840
1936
bu çok mantıklı gelir.
11:24
Which is, when we first got started,
214
684800
2216
Yani ilk başladığımızda,
11:27
it was just black cars.
215
687040
1376
sadece siyah arabalar vardı.
11:28
It was literally you push a button and get an S-Class.
216
688440
2656
Cidden bir düğmeye basıp S-Sınfı alıyordunuz.
11:31
And so what we did
217
691120
1616
Yani yaptığımız şey, diyebilirim ki
11:32
was almost what I would call an immature version of a luxury brand
218
692760
5336
lüks bir arabadaki bir arma gibi görünen, lüks bir markanın
11:38
that looked like a badge on a luxury car.
219
698120
2856
olgunlaşmamış bir versiyonu gibiydi.
11:41
And as we've gone worldwide
220
701000
1816
Dünyaya yayıldıkça
11:42
and gone from S-Classes to auto rickshaws in India,
221
702840
4336
ve S-Sınıfları'ndan Hindistan'da çekçek arabalara doğru gittikçe,
11:47
it became something that was important for us
222
707200
2136
bizim için önemli olan şey,
11:49
to be more accessible,
223
709360
2376
daha ulaşılır olmak,
11:51
to be more hyperlocal,
224
711760
1536
daha hiperlokal olmak,
11:53
to be about the cities we were in
225
713320
2336
bulunduğumuz şehirlerle ilgili olmaktı
11:55
and that's what you see with the patterns and colors.
226
715680
2496
ve bunu şekiller ve renklerle görürsünüz.
11:58
And to be more iconic,
227
718200
1256
Ve daha sembolik olmak için,
11:59
because a U doesn't mean anything in Sanskrit,
228
719480
2616
çünkü Sanskritçe'de U'nun bir anlamı yok
12:02
and a U doesn't mean anything in Mandarin.
229
722120
2456
ve Mandarin'de U'nun bir anlamı yok.
12:04
And so that was a little bit what it was about.
230
724600
2216
İşte bunun anlamı biraz da bu.
12:06
Now, when you first roll out something like that,
231
726840
2896
İlk kez böyle bir şey çıkardığınızda,
12:09
I mean, your hands are sweating,
232
729760
1536
yani elleriniz terler,
12:11
you've got --
233
731320
1216
şu vardır --
12:12
you know, you're a little worried.
234
732560
1656
bilirsiniz, biraz endişelisinizdir.
12:14
What we saw is a lot of people --
235
734240
1616
Gördüğümüz şey birçok insan --
12:15
actually, at the beginning, we saw a lot more people opening the app
236
735880
3296
aslında başlangıçta birçok insanın uygulamayı açtığını gördük,
12:19
because they were curious what they would find when they opened it.
237
739200
3143
çünkü açtıklarında ortaya çıkacak şeyi merak ediyorlardı.
12:23
And our numbers were slightly up from what we expected.
238
743600
3640
Rakamlarımız beklediğimizin biraz üzerindeydi.
12:28
CA: OK, that's cool.
239
748440
1256
CA: Tamam, bu harika.
12:29
Now, so you, yourself, are something of an enigma, I would say.
240
749720
4816
Yani sen şahsen biraz muammasın bence.
12:34
Your supporters and investors, who have been with you the whole way,
241
754560
4776
Yol boyunca seninle olan destekçilerin ve yatırımcıların
12:39
believe that the only chance
242
759360
1376
taksi endüstrisi ve benzerine
12:40
of sort of taking on the powerful, entrenched interests
243
760760
3216
bir anlamda güçlü, sağlam ilgi duymanın
12:44
of taxi industry and so forth,
244
764000
2096
tek yolunun,
12:46
is to have someone who is a fierce, relentless competitor,
245
766120
3656
ateşli, durmak bilmeyen bir rakibe sahip olmak olduğuna inanıyor
12:49
which you've certainly proved to be.
246
769800
1720
ki sen bunu kesinlikle ispatladın.
12:52
Some people feel you've almost taken that culture too far,
247
772040
3336
Bazı insanlar bu kültürü neredeyse fazla ileri götürdüğüne inanıyor
12:55
and you know -- like a year or two ago
248
775400
1976
ve biliyorsun -- bir veya iki yıl önce
12:57
there was a huge controversy where a lot of women got upset.
249
777400
3816
birçok kadının mutsuz olduğu bir tartışma vardı.
13:01
How did it feel like inside the company during that period?
250
781240
4936
O süreçte şirket içinde ne hissettiniz?
13:06
Did you notice a loss of business?
251
786200
2176
İşlerde azalma hissettin mi?
13:08
Did you learn anything from that?
252
788400
2536
Bundan bir şey öğrendin mi?
13:10
TK: Well, look, I think --
253
790960
1256
TK: Bak, bence --
13:12
I've been an entrepreneur since I've been in high school
254
792240
2616
liseden beri bir girişimciyim
13:14
and you have --
255
794880
2816
ve sende olan --
13:17
In various different ways an entrepreneur will see hard times
256
797720
3496
Pek çok farklı şekilde bir girişimci zor zamanlar görecektir
13:21
and for us,
257
801240
1256
ve bizim için
13:22
it was about a year and a half ago,
258
802520
2056
bir buçuk sene önceydi,
13:24
and for us it was hard times, too.
259
804600
1720
bizim için de zor zamanlardı.
13:27
Now, inside, we felt like --
260
807000
2080
Şimdi içeride şöyle hissettik --
13:30
I guess at the end of the day
261
810120
1416
Sanırım sonuçta
13:31
we felt like we were good people doing good work,
262
811560
4256
iyi iş yapan iyi insanlar olduğumuzu hissettik,
13:35
but on the outside that wasn't evident.
263
815840
2000
ama dışarıdan bu belli olmuyordu.
13:38
And so there was a lot that we had to do
264
818520
2616
Yani yapmamız gereken pek çok şey vardı,
13:41
to sort of --
265
821160
1856
bir nevi --
13:43
We'd gone from a very small company --
266
823040
1856
Çok küçük bir şirketten --
13:44
I mean if you go literally two and a half years ago,
267
824920
3096
yani cidden iki buçuk sene öncesine giderseniz,
13:48
our company was 400 people,
268
828040
2136
şirketimiz 400 kişiydi
13:50
and today it's 6,500.
269
830200
2080
ve bugün ise 6.500.
13:52
And so when you go through that growth,
270
832880
1896
Yani bu büyümeyi geçirince,
13:54
you have to sort of cement your cultural values
271
834800
3016
kültürel değerlerinizi bir anlamda pekiştirmek
13:57
and talk about them all of the time.
272
837840
1800
ve durmadan bahsetmek zorundasınız.
14:00
And make sure that people are constantly checking
273
840200
3176
İnsanların şöyle diyerek durmadan kontrol ettiğine
14:03
to say, "Are we good people doing good work?"
274
843400
2496
emin olmalısınız, "İyi iş yapan iyi insanlar mıyız?"
14:05
And if you check those boxes,
275
845920
1656
Eğer o kutuları işaretlerseniz,
14:07
the next part of that is making sure you're telling your story.
276
847600
3000
bunun bir sonraki kısmı hikâyenizi anlattığınıza emin olmanızdır.
14:11
And I think we learned a lot of lessons
277
851360
1936
Bence bir sürü ders aldık,
14:13
but I think at the end of it we came out stronger.
278
853320
3176
ama bence sonuçta daha da güçlendik.
14:16
But it was certainly a difficult period.
279
856520
2520
Ama kesinlikle zor bir süreçti.
14:20
CA: It seems to me, everywhere you turn,
280
860151
1905
CA: Bana öyle geliyor ki nereye dönsen,
14:22
you're facing people who occasionally give you a hard time.
281
862080
3736
sana ara sıra zorluk çıkaran insanlarla karşı karşıya geliyorsun.
14:25
Some Uber drivers in New York and elsewhere
282
865840
2776
New York ve başka yerlerde bazı Uber sürücüleri
14:28
are mad as hell now because you changed the fees
283
868640
2256
şimdi felaket kızgın, çünkü ücretleri değiştirdin
14:30
and they can barely -- they claim -- barely afford the deal anymore.
284
870920
3880
ve artık zorla -- öyle iddia ediyorlar -- artık işi zorla kotarıyorlar.
14:35
How --
285
875800
1416
Nasıl --
14:37
You know, you said that you started this originally --
286
877240
3296
Biliyorsun bunu aslen senin başlattığını söyledin --
14:40
just the coolness of pressing a button and summoning a ride.
287
880560
3256
sadece bir düğmeye basıp bir arabayı çağırmanın güzelliği.
14:43
This thing's taken off,
288
883840
1256
Bu olay devam etti,
14:45
you're affecting the whole global economy, basically, at this point.
289
885120
3216
bu noktada aslında tüm küresel ekonomiyi etkiliyorsun.
14:48
You're being forced to be, whether you want it or not,
290
888360
3296
İstesen de, istemesen de, dünyayı değiştiren
14:51
a kind of global visionary who's changing the world.
291
891680
2456
bir nevi küresel bir vizyoner olmaya zorlanıyorsun.
14:54
I mean -- who are you?
292
894160
1656
Yani, sen kimsin?
14:55
Do you want that?
293
895840
1216
Bunu istiyor musun?
14:57
Are you ready to go with that and be what that takes?
294
897080
3776
Bunu alıp getireceklerine hazır mısın?
15:00
TK: Well, there's a few things packed in that question, so --
295
900880
3336
TK: Bu soruda gizli birkaç şey var, yani --
15:04
(Laughter)
296
904240
1776
(Gülüşmeler)
15:06
First is on the pricing side --
297
906040
3496
İlki fiyatlama kısmında --
15:09
I mean, keep in mind, right?
298
909560
1616
Yani aklında olması lazım, değil mi?
15:11
UberX, when we first started,
299
911200
1896
İlk başladığında UberX,
15:13
was literally 10 or 15 percent cheaper than our black car product.
300
913120
3800
siyah araba ürünümüzden cidden yüzde 10 ila 15 daha ucuzdu.
15:17
It's now
301
917400
1240
Şimdi
15:19
in many cities, half the price of a taxi.
302
919520
3080
pek çok şehirde taksinin yarı fiyatı.
15:23
And we have all the data to show
303
923320
2136
Sürücülerin saat başına kazandıklarının,
15:25
that the divers are making more per hour than they would as taxi drivers.
304
925480
4176
taksi sürücüsü olarak kazanacaklarından daha fazla
olduğuna dair tüm verilerimiz mevcut.
15:29
What happens is when the price goes down,
305
929680
3016
Olan şey şu ki fiyat aşağı indiğinde,
15:32
people are more likely to take Uber
306
932720
2536
insanların gün içinde normaldekinden
15:35
at different times of the day than they otherwise would have,
307
935280
2858
daha farklı zamanlarda Uber kullanma ihtimalleri
15:38
and they're more likely to use it in places they wouldn't have before.
308
938162
3294
ve daha önce kullanmadıkları yerlerde kullanma ihtimalleri oluyor.
15:41
And what that means for a driver is wherever he or she drops somebody off,
309
941480
4136
Bunun bir sürücü için anlamı ise, ne zaman birini bıraksa,
15:45
they're much more likely to get a pickup and get back in.
310
945640
3256
daha fazla alma ve geri dönme ihtimalleri var.
15:48
And so what that means is more trips per hour,
311
948920
2536
Bu da saat başına daha çok yolculuk,
15:51
more minutes of the hour where they're productive
312
951480
2416
saatte üretken oldukları daha fazla dakika demek
15:53
and actually, earnings come up.
313
953920
1896
ve gerçekten kazanç yükseliyor.
15:55
And we have cities where we've done literally five or six price cuts
314
955840
4056
Cidden beş veya altı kez fiyat düşürdüğümüz şehirler var
15:59
and have seen those price cuts go up over time.
315
959920
2776
ve zamanla bu fiyat düşüşlerinin arttığını gördük.
16:02
So even in New York --
316
962720
1536
New York da dahi --
16:04
We have a blog post we call "4 Septembers" --
317
964280
2976
"4 Eylüller" adını verdiğimiz bir blog yazımız var --
16:07
compare the earnings
318
967280
1216
Her Eylül'deki kazançlar
16:08
September after September after September.
319
968520
2136
karşılaştırılıyor.
16:10
Same month every year.
320
970680
1240
Her sene aynı ay.
16:12
And we see the earnings going up over time
321
972760
2736
Ve fiyatlar düştükçe kazancın zamanla
16:15
as the price comes down.
322
975520
2696
arttığını görüyoruz.
16:18
And there's a perfect price point -- you can't go down forever.
323
978240
3296
Mükemmel bir fiyat noktası var -- sonsuza dek aşağı indiremezsiniz.
16:21
And in those places where we bring the price down
324
981560
2336
Fiyatları indirdiğimiz ama kazançların
16:23
but we don't see those earnings pop,
325
983920
1736
artmadığını gördüğümüz yerlerde,
16:25
we bring the prices back up.
326
985680
1376
fiyatları tekrar artırıyoruz.
16:27
So that addresses that first part.
327
987080
2136
Yani bu kadarı ilk kısmı ele alıyor.
16:29
And then the enigma and all of this --
328
989240
3656
Ve sonra muamma ve diğer hepsi --
16:32
I mean, the kind of entrepreneur I am
329
992920
2616
Yani ben zor sorunları çözmekten
16:35
is one that gets really excited about solving hard problems.
330
995560
3560
gerçekten heyecan duyan türden bir girişimciyim.
16:39
And the way I like to describe it is it's kind of like a math professor.
331
999600
3840
Bunu tanımlama şeklim, biraz bir matematik profesörü gibi.
16:44
You know? If a math professor doesn't have hard problems to solve,
332
1004080
3456
Bilirsiniz, eğer bir matematik profesörünün çözecek zor bir sorusu yoksa,
16:47
that's a really sad math professor.
333
1007560
2040
o gerçekten üzgün bir matematik profesörüdür.
16:50
And so at Uber we like the hard problems
334
1010600
4176
Biz Uber'de zor soruları seviyoruz,
16:54
and we like getting excited about those and solving them.
335
1014800
4216
onlara karşı heyecan duymayı ve çözmeyi seviyoruz.
16:59
But we don't want just any math problem,
336
1019040
1936
Ama herhangi bir matematik sorusu istemiyoruz,
17:01
we want the hardest ones that we can possibly find,
337
1021000
2416
bulabileceğimiz en zor soruları istiyoruz
17:03
and we want the one that if you solve it,
338
1023440
1976
ve eğer çözerseniz biraz içinde
17:05
there's a little bit of a wow factor.
339
1025440
1800
şaşırtma faktörü olanı istiyoruz.
17:08
CA: In a couple years' time --
340
1028040
1456
CA: Birkaç yıl içinde --
17:09
say five years' time, I don't know when --
341
1029520
2000
diyelim beş yıl içinde, ne zaman bilmiyorum --
17:11
you roll out your incredible self-driving cars,
342
1031544
3192
inanılmaz sürücüsüz arabalarını çıkartacaksın,
17:14
at probably a lower cost than you currently pay for an Uber ride.
343
1034760
4496
şu an bir Uber yolculuğu için ödenenden muhtemelen daha az bir fiyata.
17:19
What do you say to your army of a million drivers plus at that time?
344
1039280
5096
O zaman bir milyon sürücü ordusuna ne dersin?
17:24
TK: Explain that again -- at which time?
345
1044400
1896
TK: Tekrar söyle -- ne zaman?
17:26
CA: At the time when self-driving cars are coming --
346
1046319
2457
CA: Sürücüsüz arabalar çıktığı zaman --
17:28
TK: Sure, sure, sure. Sorry, I missed that.
347
1048800
2456
TK: Elbette, tabii, tabii. Pardon, onu kaçırdım.
17:31
CA: What do you say to a driver?
348
1051280
1655
CA: Sürücüye ne dersin?
17:32
TK: Well, look, I think the first part is it's going to take --
349
1052960
2975
TK: Bakın, bence ilk başta şöyle olacak --
17:35
it's likely going to take a lot longer
350
1055960
1856
Bence reklamların veya medyanın
17:37
than I think some of the hype or media might expect.
351
1057839
3297
beklediğinden çok daha fazla zaman alması muhtemel.
17:41
That's part one.
352
1061160
1216
Bu ilk kısım.
17:42
Part two is it's going to also take --
353
1062400
2216
İkinci kısım, aynı zamanda alacağı şey --
17:44
there's going to be a long transition.
354
1064640
1856
uzun bir geçiş dönemi olacak.
17:46
These cars will work in certain places and not in others.
355
1066520
4216
Bu arabalar belli yerlerde çalışacak, diğer yerlerde çalışmayacak.
17:50
For us it's an interesting challenge, right?
356
1070760
3176
Bizim için ilginç bir sorun, değil mi?
17:53
Because, well --
357
1073960
1680
Çünkü --
17:56
Google's been investing in this since 2007,
358
1076280
3216
Google buna 2007'den beri yatırım yapıyor,
17:59
Tesla's going to be doing it, Apple's going to be doing it,
359
1079520
2816
Tesla bunu yapacak, Apple bunu yapacak,
18:02
the manufacturers are going to be doing it.
360
1082360
2056
imalatçılar bunu yapacaklar.
18:04
This is a world that's going to exist, and for good reason.
361
1084440
3160
Bu var olacak bir dünya ve iyi bir sebeple.
18:08
A million people die a year in cars.
362
1088040
2896
Yılda bir milyon insan arabalarda ölüyor.
18:10
And we already looked at the billions or even trillions of hours worldwide
363
1090960
3536
Dünya çapında insanların öfkeli, endişeli şekilde sürerken içinde oturarak
18:14
that people are spending sitting in them, driving frustrated, anxious.
364
1094520
4256
harcadıkları milyarlarca ve hatta trilyonlarca saate zaten baktık.
18:18
And think about the quality of life that improves
365
1098800
3936
İnsanlara zamanlarını geri verdiğinizde
18:22
when you give people their time back
366
1102760
2936
ve o kadar endişe dolu olmadıklarında
18:25
and it's not so anxiety-ridden.
367
1105720
1576
hayat kalitelerinin artışını bir düşünün.
18:27
So I think there's a lot of good.
368
1107320
2416
Bence pek çok iyilik mevcut.
18:29
And so the way we think about it is that it's a challenge,
369
1109760
2856
Bunun bir zorluk olduğunu düşünüyoruz,
18:32
but one for optimistic leadership,
370
1112640
2456
ama iyimser bir liderlik için,
18:35
Where instead of resisting --
371
1115120
2816
direnme yerine --
18:37
resisting technology,
372
1117960
1216
teknolojiye direnme,
18:39
maybe like the taxi industry, or the trolley industry --
373
1119200
2800
belki taksi endüstrisi veya tramvay endüstrisi gibi --
18:43
we have to embrace it or be a part of the future.
374
1123640
3616
onu kucaklamalı ve geleceğin bir parçası olmalıyız.
18:47
But how do we optimistically lead through it?
375
1127280
2136
Ama nasıl iyimser olarak bunu yöneteceğiz?
18:49
Are there ways to partner with cities?
376
1129440
1936
Şehirlerle ortak olmanın bir yolu var mı?
18:51
Are there ways to have education systems, vocational training, etc.,
377
1131400
3736
Bu geçiş dönemi için eğitim sistemleri,
18:55
for that transition period.
378
1135160
1416
meslek eğitimleri vb. var mı?
18:56
It will take a lot longer than I think we all expect,
379
1136600
2496
Bence hepimizin beklediğinden çok daha uzun zaman alacak,
18:59
especially that transition period.
380
1139120
1656
özellikle de geçiş dönemi.
19:00
But it is a world that's going to exist,
381
1140800
2416
Ama bu var olacak bir dünya
19:03
and it is going to be a better world.
382
1143240
2000
ve daha iyi bir dünya olacak.
19:06
CA: Travis, what you're building is absolutely incredible
383
1146000
2776
CA: Travis, inşa ettiğin şey kesinlikle müthiş
19:08
and I'm hugely grateful to you for coming to TED and sharing so openly.
384
1148800
3336
ve TED'e gelip böylesine açıkça paylaştığın için sana çok minnettarım.
19:12
Thank you so much. TK: Thank you very much.
385
1152160
2056
Çok teşekkür ederim. TK: Çok teşekkür ederim.
19:14
(Applause)
386
1154240
3480
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7