Debbie Millman: How symbols and brands shape our humanity | TED

169,875 views ・ 2020-03-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gülsüm Öztürk Gözden geçirme: Can Boysan
00:13
Thirteen point eight billion years ago,
0
13595
4253
On üç virgül sekiz milyar yıl önce,
00:17
the universe as we know it began with a big bang,
1
17872
3803
bildiğimiz gibi evren büyük bir patlama ile başladı
00:21
and everything that we know and are and are made of was created.
2
21699
5917
ve bildiğimiz, olduğumuz ve oluştuğumuz her şey yaratıldı.
00:29
Fifty thousand years ago,
3
29301
2230
Elli bin yıl önce,
00:31
our brains underwent a major genetic mutation,
4
31555
3722
beynimiz büyük bir genetik mutasyona uğradı
00:35
which resulted in the biological reorganization of the brain.
5
35301
4495
ve bu da beynin biyolojik olarak yeniden düzenlenmesine yol açtı.
00:40
Some scientists call this "The Big Brain Bang."
6
40494
4637
Bazı bilim insanları buna "Büyük Beyin Patlaması" diyor.
00:45
Others call it "The Great Leap Forward,"
7
45887
3131
Diğerleri buna "Büyük İleri Atılım" diyor,
00:49
which I prefer.
8
49042
1154
ki benim tercihim bu.
00:50
It's so much more poetic.
9
50220
1428
Çok daha şiirsel.
00:52
This is when Homo sapiens began to evolve into the modern species that we are today.
10
52290
6317
Bu, insanoğlunun bugünkü modern türlerimize dönüşmeye başladığı zamandır.
00:59
The Great Leap Forward activated most of our modern abilities:
11
59778
4731
Büyük İleri Atılım, modern yeteneklerimizin çoğunu aktifleştirdi:
01:04
abstract thought, planning,
12
64533
2536
soyut düşünce, planlama,
01:08
cooking, competitive labor,
13
68124
2363
yemek pişirme, rekabetçi emek,
01:10
language, art, music
14
70511
3063
dil, sanat, müzik
01:13
and self-decoration.
15
73598
1481
ve kendini süslemek.
01:15
After the Great Leap Forward,
16
75591
1633
Büyük İleri Atılım'dan sonra,
01:17
there was an explosion of stone toolmaking,
17
77248
4336
taş alet yapımında bir patlama oldu,
01:21
more sophisticated weaponry
18
81608
2427
01:24
and, 32,000 years ago,
19
84059
3143
ve 32 bin yıl önce,
01:27
the creation of our first sophisticated mark-making on the cave walls of Lascaux.
20
87226
6720
Lascaux'un mağara duvarlarında ilk sofistike marka yapımımızın yaratılması.
01:35
It's not a coincidence that we've gone from documenting our reality
21
95183
4379
Lascaux'un mağara duvarlarındaki gerçekliğimizi
01:39
on the cave walls of Lascaux
22
99586
2447
Facebook duvarlarına belgelemeye varmamız
01:42
to the walls of Facebook.
23
102057
2786
bir tesadüf değil.
01:45
And, in a very meta experience,
24
105311
3097
Ve gayet meta bir deneyimde,
01:48
you can now a book a trip to see the walls of Lascaux
25
108432
4566
şimdi Lascaux'un duvarlarını Facebook duvarlarında görmek için
01:53
on the walls of Facebook.
26
113022
1902
bir gezi planlayabilirsiniz.
01:56
Approximately 10,000 years ago,
27
116114
2823
Yaklaşık 10 bin yıl önce,
01:58
men and women began to array themselves with makeup.
28
118962
4841
erkekler ve kadınlar makyajla süslenmeye başladılar.
02:04
They started to self-decorate.
29
124048
1891
Kendilerini süslemeye başladılar.
02:06
But this wasn't for seductive purposes; this was for religious convictions.
30
126233
5693
Ama bu baştan çıkarıcı amaçlar için değildi; dini inançlar içindi.
02:11
We wanted to be more beautiful, purer, cleaner
31
131951
4122
Daha güzel, daha saf, daha temiz ve bizim istediğimizden
02:16
in the eyes of something or someone
32
136098
3059
daha fazla güce sahip olduğuna
02:19
that we believed had more power than we did.
33
139182
2619
inandığımız birisinin gözüne girmek istedik.
02:22
There is no culture
34
142585
1848
İnsanlık tarihinde,
02:25
in recorded human history
35
145276
2457
şu anda "din" olarak adlandırdığımız
02:27
that has not practiced some form of organized worship,
36
147757
4899
bir çeşit organize ibadeti uygulamayan bir kültür yoktur.
02:32
which we now call "religion."
37
152680
2784
02:36
Six thousand years ago, in an effort to unite people,
38
156308
4162
Altı bin yıl önce, insanları birleştirmek,
02:40
our ancestors began to design telegraphic symbols to represent beliefs
39
160494
6520
inançları temsil etmek ve bağlantıları tanımlamak için
atalarımız telgraf sembolleri tasarlamaya başladılar.
02:47
and to identify affiliations.
40
167038
2389
02:49
These symbols connected like-minded people,
41
169950
3812
Bu semboller, benzer düşünen insanları birbirine bağladı
02:53
and they are all extraordinary.
42
173786
2030
ve hepsi olağanüstü.
02:56
These affiliations allowed us to feel safer and more secure in groups,
43
176400
4806
Bu bağlantılar gruplarda daha güvenli ve daha güvende hissetmemizi sağladı
03:01
and the sharing created consensus around what the symbols represented.
44
181230
5694
ve paylaşım, sembollerin temsil ettikleri şeyler konusunda fikir birliği yarattı.
03:06
With these marks, you knew where you fit in,
45
186948
3202
Bu işaretlerle, hem kalabalığın içindeki insanlar,
03:10
both for the people that were in the in crowd
46
190174
3186
hem de en önemlisi dışlananlar için
03:13
and those, as importantly, that were excluded.
47
193384
3677
nereye uyduğunuzu biliyordunuz.
03:17
These symbols were created in what I consider to be a very bottom-up manner:
48
197085
6228
Bu semboller düşündüğüm şekilde aşağıdan yukarıya doğru yaratıldı:
03:23
they were made by people for people
49
203337
3071
insanlar tarafından insanlar için yapıldı
03:26
and then shared for free among people
50
206432
3590
ve daha sonra atfettikleri daha yüksek gücü onurlandırmak için
03:30
to honor the higher power that they ascribed to.
51
210046
3502
insanlar arasında ücretsiz olarak paylaşıldı.
03:34
What's ironic is that the higher power actually had nothing to do with this.
52
214232
5138
İronik olan, daha yüksek gücün aslında bununla hiçbir ilgisi olmamasıdır.
03:40
These early affiliations,
53
220721
2061
Bu erken bağlantılar,
03:42
they often shared identical characteristics,
54
222806
3040
genellikle aynı özellikleri paylaştılar,
03:45
which is rather baffling
55
225870
1880
tüm dünyada ne kadar dağınık olduğumuz göz önüne alındığında
03:47
given how scattered we were all over the planet.
56
227774
3489
oldukça şaşırtıcı.
03:51
We constructed similar rituals, practices and behaviors
57
231287
4041
Dünyanın neresinde olursak olalım,
03:55
no matter where we were anywhere on the globe.
58
235352
5107
benzer ritüeller, uygulamalar ve davranışlar oluşturduk.
04:00
We constructed rituals to create symbolic logos.
59
240483
5642
Sembolik logolar oluşturmak için ritüeller oluşturduk.
04:06
We built environments for worship.
60
246149
2465
İbadet için ortamlar inşa ettik.
04:08
We developed strict rules on how to engage with each other
61
248638
4193
Birbirimizle yemek, saç, doğum, ölüm,
04:12
with food, with hair,
62
252855
2230
evlilik ve üreme ile
04:15
with birth, with death,
63
255109
1935
nasıl etkileşim kuracağımız konusunda
04:17
with marriage and procreation.
64
257068
2370
katı kurallar geliştirdik.
04:19
Some of the symbols have eerie commonalities.
65
259968
3961
Bazı semboller ürkütücü şekilde ortak özelliklere sahip.
04:24
The hand of God shows up over and over and over again.
66
264315
5527
Tanrı'nın eli tekrar tekrar ortaya çıkıyor.
04:30
It shows up as the hamsa hand in Mesopotamia.
67
270210
3581
Mezopotamya'da "Hamsa" ile ortaya çıkıyor.
04:33
It shows us as the hand of Fatima in Islam.
68
273815
3419
Bize İslamda Fatima'nın elini gösteriyor.
04:37
It shows up as the hand of Miriam in Judaism.
69
277258
3582
Yahudilikte Meryem'in eli olarak ortaya çıkıyor.
04:40
Now, when we didn't agree on what our beliefs and behaviors were
70
280864
5705
Başkalarına ilişkin inanç ve davranışlarımızın ne olduğu konusunda
04:46
in regards to others,
71
286593
1214
hemfikir olmadığımızda
04:47
if we felt that somebody else's were incorrect,
72
287831
4287
başkasınınkinin yanlış olduğunu hissettiğimizde
04:52
we began to fight,
73
292142
2008
savaşmaya başladık
04:54
and many of our first wars were religious.
74
294174
3071
ve ilk savaşlarımızın çoğu dinseldi.
04:57
Our flags were used on the battlefield
75
297269
2311
Ssavaş alanındaki bayraklarımız,
04:59
to signify which side of the battlefield we belonged to,
76
299604
4270
hangi savaş alanına ait olduğumuzu belirtmek için kullanıldı
05:03
because that was the only way to be able to tell friend from foe.
77
303898
4274
çünkü düşmanı dosttan ayırmanın tek yolu buydu.
05:08
We all looked alike.
78
308196
1834
Hepimiz birbirimize benziyorduk.
05:10
And now our flags are on mass-manufactured uniforms
79
310054
5080
Ve şimdi bayraklarımız seri olarak üretmekte olduğumuz
05:15
that we are making.
80
315158
1563
üniformaların üzerinde.
05:16
Logos on products to identify a maker came next,
81
316745
3010
Bir üreticiyi tanımlamak için ürün logoları geldi
05:19
and brands were given legal recognition on January 1, 1876,
82
319779
6484
ve Markalar Tescil Yasası'nın gelişiyle
05:26
with the advent of the Trademarks Registration Act.
83
326287
2791
markalar 1 Ocak 1876'da yasal olarak tanındı.
05:29
The first trademarked brand was Bass Ale,
84
329102
4464
İlk tescilli marka Bass Ale idi
05:33
and I kind of wonder what that says about our humanity
85
333590
3944
ve onun, ilk tescilli markanın alkollü bir içecek olmasının
05:37
that first trademarked brand was an alcoholic beverage.
86
337558
4243
insanlığımız hakkında söylediklerini merak ediyorum.
05:42
Now, here is what I consider to be
87
342808
2007
Markalı ürün yerleştirmenin
05:44
the first case of branded product placement.
88
344839
3741
ilk örneği olarak gördüğüm şey burada.
05:48
There are bottles of Bass Ale behind me
89
348604
4309
Bu arkamdaki çok ünlü resimde
05:52
with the logo accurately presented here
90
352937
2573
Édouard Manet tarafından
05:55
in this very famous painting in 1882 by Édouard Manet.
91
355534
5405
1882'de doğru bir şekilde sunulan logo ile Bass Ale şişeleri var.
06:01
One of the most widely recognized logos in the world today
92
361719
5853
Bugün dünyada en çok tanınan logolardan biri,
06:07
is the Nike swoosh,
93
367596
1692
1971'de tanıtılan
06:09
which was introduced in 1971.
94
369312
3421
Nike swoosh'tur.
06:12
Carolyn Davidson, a graphic design student,
95
372757
2598
Bir grafik tasarım öğrencisi olan Carolyn Davidson,
06:15
originally created the logo for 35 dollars.
96
375379
4994
logoyu başlangıçta 35 dolara yarattı.
06:21
Upon seeing it, Nike CEO Phil Knight stated,
97
381396
5369
Onu gördükten sonra Nike CEO'su Phil Knight,
06:26
"I don't love it
98
386789
1698
"Beğenmedim ama belki zamanla severim," dedi.
06:28
but maybe it will grow on me."
99
388511
3399
06:31
Maybe it will grow on me.
100
391934
2078
Belki zamanla severim.
06:34
But why is the swoosh so popular?
101
394621
2337
Ama swoosh neden bu kadar popüler?
06:36
Why is the swoosh so popular?
102
396982
1824
Swoosh neden bu kadar popüler?
06:38
Is it the mark?
103
398830
1609
Markadan mı?
06:41
Or is the marketing?
104
401200
1794
Yoksa pazarlamadan mı?
06:43
And what can we make of the fact
105
403961
3100
Nike swoosh'un, Newport logosu'nun
06:47
that the Nike swoosh seems to be
106
407085
4221
baş aşağına dönüşmüş şekli gibi
06:51
the Newport logo upside down
107
411330
3899
veya Capital One logosu gibi mi göründüğü
06:56
or the Capital One logo on its side?
108
416459
3283
gerçeğinden ne anlam çıkartabiliriz?
07:00
That is not the only logo with a shared identity.
109
420570
3595
Paylaşılan kimliğe sahip tek logo bu değil.
07:06
This next logo is a logo that has a shared identity
110
426347
5618
Sonraki logo, tamamen farklı anlamlarla paylaşılan
07:11
with wholly different meanings.
111
431989
2547
ve kimliğe sahip bir logo.
07:15
As a Jewish person,
112
435108
1565
Yahudi bir insan olarak
07:16
I believe that this logo,
113
436697
2794
inanıyorum ki bu logo,
07:19
this swastika,
114
439515
2050
bu gamalı haç,
07:21
is the most heinous logo of all time.
115
441589
3191
tüm zamanların en iğrenç logosu.
07:25
But it actually has a rather surprising trajectory.
116
445448
3547
Ama aslında oldukça şaşırtıcı bir eğriye sahip.
07:29
The word "swastika" originally comes from
117
449453
3703
"Gamalı haç" kelimesi aslında,
07:33
the ancient Sanskrit word "svastika,"
118
453180
4007
eski Sanskritçe "svastika" kelimesinden gelmektedir,
07:37
which actually means "good fortune,"
119
457211
2425
bu da aslında "iyi talih",
07:39
"luck" and "well-being."
120
459660
2385
"şans" ve "esenlik" anlamına gelmektedir.
07:42
In the early 1900s, before it was appropriated by Hitler,
121
462701
4771
1900'lerin başında, Hitler tarafından tahsis edilmeden önce
07:47
it was used by Coca-Cola
122
467496
2997
Coca-Cola tarafından
07:50
on a good luck bottle opener.
123
470517
2622
iyi şans için şişe açacağı üzerinde kullanıldı.
07:53
The American Biscuit Company prominently registered the mark
124
473163
4424
American Biscuit Company, markayı belirgin bir şekilde tescil etti
07:57
and put it on boxes of cookies.
125
477611
2214
ve bisküvi kutularına koydu.
07:59
The US Playing Card Company registered the mark in 1921
126
479849
4360
US Playing Card Company, 1921'de Fortune Playing Cards için
08:04
for Fortune Playing Cards.
127
484233
2106
markayı tescil etti.
08:06
The Boy Scouts used the mark on shoes in 1910,
128
486363
4607
İzciler, 1910'da markayı ayakkabılarında kullandı
08:10
and the symbol was also featured on cigar labels, boxtops, road signs
129
490994
6612
ve sembol puro etiketlerinde, kutuların üstlerinde, yol işaretlerinde,
08:17
and even poker chips.
130
497630
1905
hatta poker fişlerinde bile yer aldı.
08:19
Even the Jain made use of the logo along with a hand of God
131
499559
5356
Jain bile binlerce yıl önce
bu logoyu Tanrı'nın eliyle birlikte kullandı.
08:24
many millennia ago.
132
504939
1798
08:27
These marks were identical,
133
507372
2168
Bu işaretler aynıydı,
08:29
but with use as a Nazi symbol,
134
509564
2176
ancak Nazi sembolü olarak kullanıldığında
08:31
the impact became very, very different.
135
511764
2947
etki çok ama çok farklı oldu.
08:35
The hand of God,
136
515322
1968
Tanrı'nın eli,
08:37
the Nike swoosh
137
517314
2006
Nike swoosh
08:39
and the swastika:
138
519344
1921
ve gamalı haç.
08:41
they all demonstrate how we've been manufacturing meaning with visual language
139
521289
5678
Hepsi binlerce yıldır görsel dil ile
08:46
over millennia.
140
526991
1782
nasıl anlam ürettiğimizi gösteriyor.
08:49
It's a behavior that's almost as old as we are.
141
529524
2807
Neredeyse bizim kadar eski bir davranış.
08:53
Today, in the United States,
142
533039
2347
Bugün, Amerika Birleşik Devletleri'nde
08:55
there are over 116,000 malls,
143
535410
5099
116 binden fazla alışveriş merkezi var
09:00
and they all look pretty much the same.
144
540533
2970
ve hepsi hemen hemen aynı görünüyor.
09:03
There are more than 40,000 supermarkets,
145
543527
3713
40 binden fazla süpermarket var
09:07
and they each have over 40,000 items.
146
547264
4035
ve her birinde 40 binden fazla ürün var.
09:11
If you went shopping for bottled water,
147
551323
2308
Şişe suyu almak için alışverişe gittiyseniz
09:13
you'd have over 80 options to choose from.
148
553655
3580
seçebileceğiniz 80'den fazla ürün olurdu.
09:17
Since their launch in 1912,
149
557259
3059
1912'deki lansmanından bu yana,
09:20
you could choose from over 100 flavors and variants of Oreo cookies.
150
560342
6423
100'den fazla Oreo bisküvi çeşidi arasından seçim yapabilirsiniz.
09:27
Now, is this a good thing
151
567495
2751
Bu iyi bir şey mi,
09:30
or is it a bad thing?
152
570270
1407
yoksa kötü bir şey mi?
09:33
Is a plethora of choice necessary in a free market?
153
573050
3415
Serbest bir pazarda çok sayıda seçenek gerekli mi?
09:36
I believe it is both a good and bad thing,
154
576967
3514
Bence bu hem iyi hem de kötü,
09:40
as humans are both good and bad,
155
580505
2367
nasıl insanlar da hem iyi hem de kötü ise
09:42
and we're the ones creating and using and buying these brands.
156
582896
4688
ve bu markaları yaratan, kullanan ve satın alanlar da biziz.
09:47
However, I think that the question
157
587608
2485
Ancak bu davranışın iyi mi kötü mü olduğu sorusunun
09:50
of whether this behavior is good or bad is actually secondary
158
590117
5622
ikinci sırada olduğunu düşünüyorum.
09:55
to understanding why --
159
595763
1921
Aslında ilk önce sorulması gereken,
09:58
why we behave this way in the first place.
160
598545
4469
neden bu şekilde davrandığımız.
10:04
Here's the thing:
161
604552
1167
Mesele şu:
10:06
every one of our mass-marketed products
162
606917
2699
kitlesel pazarlanan ürünlerimizin her biri
10:09
are what I consider to be top-down brands.
163
609640
3704
yukarıdan aşağı marka olarak gördüğüm şey.
10:13
They're still created by people,
164
613368
2768
Hâlâ insanlar tarafından yaratılıyorlar
10:16
but they are owned, operated, manufactured, advertised,
165
616160
4814
ama şirket tarafından sahip olunuyor, işletiliyor, tanıtılıyor,
10:20
designed, promoted and distributed by the corporation
166
620998
3627
tasarlanıyor, organize ediliyor ve dağıtılıyorlar
10:24
and pushed down and sold to the consumer for financial gain.
167
624649
4785
ve finansal kazanç için aşağı itiliyor ve tüketiciye satılıyorlar.
10:29
These corporations have a responsibility to a P and L
168
629458
3328
Bu şirketler YG beklentisiyle P ve L'ye karşı sorumluluk taşırlar,
10:32
with an expectation of an ROI
169
632810
2437
P ve G ise
10:35
and have names like P and G and AT and T and J and J.
170
635271
6138
AT ve T ve J ve J gibi isimlere sahiptirler.
10:42
And that's pretty much the way it's been for the last couple of hundred years:
171
642715
4871
Ve bu son birkaç yüz yıldır olduğu gibi, şirket tarafından kontrol edilen
10:47
a top-down model controlled by the corporation.
172
647610
3671
yukarıdan aşağıya bir model.
10:52
Until 2011.
173
652641
3005
2011'e kadar böyleydi.
10:56
That's when we began to see evidence
174
656264
3557
İşte o zaman gerçek, önemli
10:59
of real, significant, far-reaching change.
175
659845
4568
ve geniş kapsamlı değişimin kanıtlarını görmeye başladık.
11:04
The Arab Spring and Occupy Wall Street
176
664437
3117
Arap Baharı ile Wall Street'i işgal et,
11:07
proved how the internet could amplify messages
177
667578
3603
internetin mesajları nasıl güçlendirebileceğini
11:11
and connect like-minded people
178
671205
2353
ve değişime ilham vermek için güçlü inançları olan
11:13
with powerful beliefs to inspire change.
179
673582
2994
benzer düşünen insanları nasıl birleştirebileceğini kanıtladı.
11:16
We witnessed a cultural shift via social media
180
676600
3367
#MeToo ve #BlackLivesMatter gibi etiketlerde
11:19
with hashtags like #MeToo and #BlackLivesMatter.
181
679991
4034
sosyal medya aracılığıyla kültürel bir değişime tanık olduk.
11:24
In its wake, the discipline of branding
182
684721
2821
Ardından, markalaşma disiplini
11:27
has transformed more in the last 10 years
183
687566
4250
son 10 yılda son 10 binden daha fazla dönüşüm geçirdi
11:31
than it has in the last 10,000,
184
691840
4081
11:35
and for the first time in modern history,
185
695945
3197
ve modern tarihte ilk kez
11:39
the most popular, influential brands
186
699166
2681
popüler ve etkili markalar
11:41
are not brands being pushed down by the corporation.
187
701871
4298
şirket tarafından aşağıya doğru itilen markalar değil.
11:46
They are brands being pushed up by the people, for the people,
188
706193
4595
Bunlar, dünyayı değiştirip daha iyi bir yer haline getirmek amacıyla
11:50
for the sole purpose of changing the world and making it a better place.
189
710812
5011
insanlar tarafından, insanlar için yukarı itilen markalar.
11:55
Our greatest innovations aren't brands providing a different form
190
715847
4483
En büyük yeniliklerimiz,
favori atıştırmalıklarımızdan farklı bir şekil veya tat sunan markalar değildir.
12:00
or a different flavor of our favorite snack.
191
720354
2622
12:03
Our greatest innovations are the creation of brands
192
723000
3886
En büyük yeniliklerimiz, hayatımızda fark yaratabilecek
12:06
that can make a difference in our lives
193
726910
2074
ve yaşamak istediğimiz dünyayı yansıtacak
12:09
and reflect the kind of world that we want to live in.
194
729008
3354
markaların yaratılmasıdır.
12:12
In November of 2016,
195
732900
2463
Kasım 2016'da
12:15
Krista Suh, Jayna Zweiman and Kat Coyle
196
735387
2783
Krista Suh, Jayna Zweiman ve Kat Coyle
12:18
created a hat to be worn at the Women's March in Washington, DC.
197
738194
5171
Washington DC'deki Kadın Yürüyüşü'nde giyilecek bir şapka yarattılar.
12:23
(Applause)
198
743389
2201
(Alkışlar)
12:26
This was the day after the presidential inauguration.
199
746653
3456
Bu, başkanın göreve başlama töreninin ertesi günü oldu.
12:30
Two months later, on January 21, 2017,
200
750133
4606
İki ay sonra, 21 Ocak 2017'de,
12:34
millions of people all over the world wore handmade pink pussyhats
201
754763
6121
tüm dünyada milyonlarca insan, Kadın Yürüyüşü'nü desteklemek için
12:40
in support of the Women's March all over the world.
202
760908
3091
el yapımı "pink pussyhat" giydi.
12:44
The hat was not created for any financial benefit.
203
764967
3114
Bu şapka herhangi bir finansal kâr için yapılmadı.
12:48
Like our religious symbols created thousands of years ago,
204
768105
3862
Binlerce yıl önce yaratılan dini sembollerimiz gibi
12:51
the hat was created by the people, for the people
205
771991
2997
bu şapka da insanlar tarafından insanlar için yaratıldı,
12:55
to serve what I believe is the highest benefit of branding:
206
775012
5927
markanın en büyük faydası olduğuna inandığım şeye hizmet etti;
13:00
to unite people in the communication
207
780963
2463
insanları paylaşılan ideallerin iletişiminde birleştirmek.
13:03
of shared ideals.
208
783450
1255
13:06
The pink pussyhat became a mark for a movement.
209
786002
3230
"Pink Pussyhat" bir hareketin işareti oldu.
13:09
In a very short time, two months,
210
789256
3889
Çok kısa sürede, iki ay içinde,
13:13
it became universally recognizable.
211
793169
2828
evrensel olarak tanınır hale geldi.
13:16
It connected an audience in an unprecedented way.
212
796642
3414
Bir kitleyi benzeri görülmemiş bir şekilde bağladı.
13:21
It is a brand,
213
801042
1935
Bu bir marka
13:23
but it is more than that.
214
803001
1733
ama bundan daha fazlası var.
13:25
Today, the pink pussyhat is proof positive
215
805414
3142
Bugün "Pink Pussyhat" markanın sadece kapitalizmin aracı olmadığının kanıtıdır.
13:28
that branding is not just a tool of capitalism.
216
808580
3495
13:33
Branding is the profound manifestation of the human spirit.
217
813162
3904
Markalaşma, insan ruhunun derin tezahürüdür.
13:37
The condition of branding has always reflected the condition of our culture.
218
817957
6967
Marka bilinci oluşturma koşulu, kültürümüzün durumunu hep yansıtmıştır.
13:45
It is our responsibility
219
825699
2087
Demokratik güç markasının sağladığı
13:47
to continue to leverage the democratic power branding provides,
220
827810
4981
kaldıraçtan yararlanmaya devam etmek bizim sorumluluğumuzdur
13:52
and it is our responsibility
221
832815
1919
ve yaşamak istediğimiz dünyayı yansıtan
13:55
to design a culture that reflects
222
835654
2066
ve onurlandıran
13:58
and honors
223
838911
1396
bir kültür tasarlamak da
14:01
the kind of world we want to live in.
224
841317
1873
bizim sorumluluğumuzdur.
14:03
Thank you.
225
843741
1165
Teşekkür ederim.
14:04
(Applause)
226
844930
3319
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7