Majora Carter: 3 stories of local eco-entrepreneurship

Eko-Aktivizm'in 3 büyük hikayesi

38,635 views ・ 2011-01-03

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: cansu yaylaoğlu Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:16
So today, I'm going to tell you about some people
0
16260
3000
Bugün,size kendi muhitlerini bırakmamış...
00:19
who didn't move out of their neighborhoods.
1
19260
3000
...bir kaç insandan bahsedeceğim.
00:22
The first one is happening right here in Chicago.
2
22260
3000
İlki,burda Chicago'da geçiyor.
00:25
Brenda Palms-Farber was hired
3
25260
2000
Brenda Palms-Farber,sabıkalıların yeniden topluma...
00:27
to help ex-convicts reenter society
4
27260
3000
...katılmalarına yardım etmek ve tekrar hapse...
00:30
and keep them from going back into prison.
5
30260
2000
...girmelerini engellemek için işe alınmıştı.
00:32
Currently, taxpayers spend
6
32260
2000
Şu anda,mükellefler,bir kişinin...
00:34
about 60,000 dollars per year
7
34260
3000
...tutuklanmasına karşılık...
00:37
sending a person to jail.
8
37260
2000
...yılda yaklaşık 60,000$ ödüyor.
00:39
We know that two-thirds of them are going to go back.
9
39260
2000
Bunların,üçte ikisinin geri geleceğini biliyoruz.
00:41
I find it interesting that, for every one dollar
10
41260
2000
İlginç bulduğum şu ki,okul öncesi eğitim...
00:43
we spend, however, on early childhood education,
11
43260
2000
...için Head Start gibi,ödediğimiz her bir...
00:45
like Head Start,
12
45260
2000
...dolara karşılık...
00:47
we save 17 dollars
13
47260
2000
...ilerde olacak tutuklama...
00:49
on stuff like incarceration in the future.
14
49260
3000
...gibi olaylar için 17$ ödüyoruz...
00:52
Or -- think about it -- that 60,000 dollars
15
52260
2000
Ya da- düşünün, bir kişiyi Harvard'a ...
00:54
is more than what it costs
16
54260
2000
...göndermek için bile...
00:56
to send one person to Harvard as well.
17
56260
2000
...60,000$, değerinden çok fazla.
00:58
But Brenda, not being phased by stuff like that,
18
58260
3000
Fakat Brenda,bu tip şeyleri ayarlamıyor,...
01:01
took a look at her challenge
19
61260
2000
...işine bakıp,...
01:03
and came up
20
63260
2000
...pek de açık olmayan...
01:05
with a not-so-obvious solution:
21
65260
2000
...bir çözüm getiriyor...
01:07
create a business
22
67260
2000
...baldan yapılan cilt bakımı ürünleri...
01:09
that produces skin care products from honey.
23
69260
3000
...imal eden bir firma kurmak.
01:12
Okay, it might be obvious to some of you; it wasn't to me.
24
72260
2000
Tamam,bu fikir bazılarınıza açık gelmiş olabilir,ama bana gelmedi.
01:14
It's the basis of growing a form of social innovation
25
74260
3000
Bu,gerçek potansiyele sahip...
01:17
that has real potential.
26
77260
2000
...bir sosyal değişikliğin oluşmasının temeli.
01:19
She hired seemingly unemployable men and women
27
79260
3000
Anlaşılan O,çalışamayan erkek ve kadınların...
01:22
to care for the bees, harvest the honey
28
82260
2000
...arılara ve toplanan bala özen gösterip,...
01:24
and make value-added products
29
84260
2000
...katma değerli ürünler yapmalarını...
01:26
that they marketed themselves,
30
86260
2000
...ve onları pazarlayıp...
01:28
and that were later sold at Whole Foods.
31
88260
2000
...Whole Foods'da satmaları işini vermişti.
01:30
She combined employment experience and training
32
90260
3000
Öfke yönetimi ve ekip çalışması gibi...
01:33
with life skills they needed,
33
93260
2000
...ihtiyaç duydukları yaşam becerileriyle...
01:35
like anger-management and teamwork,
34
95260
2000
...iş tecrübesi ve eğitimini birleştirdi...
01:37
and also how to talk to future employers
35
97260
3000
...bir de,iş tecrübeleri hakkında...
01:40
about how their experiences
36
100260
2000
...daha sonraki işverenleriyle nasıl konuşacaklarını.
01:42
actually demonstrated the lessons that they had learned
37
102260
2000
Aslında,bu, öğrendikleri dersleri...
01:44
and their eagerness to learn more.
38
104260
2000
...ve daha çok öğrenmek için heveslerini ispatladı.
01:46
Less than four percent
39
106260
2000
Onun bu programından geçen...
01:48
of the folks that went through her program
40
108260
2000
...insanların yüzde dördünden azı..
01:50
actually go back to jail.
41
110260
2000
...aslında cezaevine geri dönecek.
01:52
So these young men and women learned job-readiness
42
112260
3000
Yani,bu genç kadın ve erkekler arıcılık aracılığıyla...
01:55
and life skills through bee keeping
43
115260
2000
...yaşam becerileri ve iş hazırlığını öğrendiler...
01:57
and became productive citizens in the process.
44
117260
3000
...ve zamanla üretken vatandaşlar haline geldiler.
02:00
Talk about a sweet beginning.
45
120260
3000
Şimdi,tatlı bir başlangıçtan bahsedelim.
02:03
Now, I'm going to take you to Los Angeles,
46
123260
2000
Şimdi,sizi Los Ageles'a götüreceğim.
02:05
and lots of people know
47
125260
2000
İnsanların birçoğu L.A 'ın
02:07
that L.A. has its issues.
48
127260
2000
...sorunları olduğunu bilir.
02:09
But I'm going to talk about L.A.'s water issues right now.
49
129260
3000
Fakat,ben Los Angeles'ın su sorunundan bahsedeceğim.
02:12
They have not enough water on most days
50
132260
2000
Çoğu zaman onların yeterli suyu yok...
02:14
and too much to handle when it rains.
51
134260
3000
...ve...
02:17
Currently, 20 percent
52
137260
2000
Şu anda,Kaliforniya'nın enerji tüketiminin...
02:19
of California's energy consumption
53
139260
2000
...yüzde 20'si,daha çok...
02:21
is used to pump water
54
141260
2000
...Güney Kaliforniya'ya su...
02:23
into mostly Southern California.
55
143260
2000
...pompalamak için kullanılıyor.
02:25
Their spending loads, loads,
56
145260
2000
Yağmur yağıp,taşdığında dahi,...
02:27
to channel that rainwater out into the ocean
57
147260
2000
...okyanusun içi ve dışındaki suları kanala...
02:29
when it rains and floods as well.
58
149260
2000
...dökmek için yapılan harcamalar ağırlaşıyor.
02:31
Now Andy Lipkis is working to help
59
151260
2000
Şu anda,Andy Lipkis,bağlayıcı ağaçlar,...
02:33
L.A. cut infrastructure costs
60
153260
2000
...insanlar ve teknolojiyle,daha yaşanılabilir...
02:35
associated with water management and urban heat island --
61
155260
3000
...bir şehir yaratmaya,su denetimi ve şehir ısı adası...
02:38
linking trees, people and technology
62
158260
3000
...ile ilgili altyapı masraflarını kısmaya...
02:41
to create a more livable city.
63
161260
2000
...yardım etmek için çalışıyor.
02:43
All that green stuff actually naturally absorbs storm water,
64
163260
3000
Bütün bu yeşil alanlar aslında,haliyle yağmur suyunu...
02:46
also helps cool our cities.
65
166260
2000
...emiyor,diğer yandan şehirlerimizin serinlemesini sağlıyor.
02:48
Because, come to think about it,
66
168260
2000
Çünkü,bir düşünün,...
02:50
do you really want air-conditioning,
67
170260
2000
gerçekten klima ya da...
02:52
or is it a cooler room that you want?
68
172260
2000
daha serin bir oda istemez misiniz?
02:54
How you get it shouldn't make that much of a difference.
69
174260
3000
Bu kadar farkın olmaması gerektiğini nasıl anlarsınız?
02:57
So a few years ago,
70
177260
2000
Bir kaç yıl önce,L.A şehri...
02:59
L.A. County
71
179260
2000
...şehir okullarını onarmak için...
03:01
decided that they needed to spend 2.5 billion dollars
72
181260
3000
...2.5 milyar dolara ihtiyaçları...
03:04
to repair the city schools.
73
184260
3000
olduğuna karar verdi.
03:07
And Andy and his team discovered
74
187260
2000
Andy ve ekibi,bu okulların etrafını...
03:09
that they were going to spend 200 million of those dollars
75
189260
3000
...asfaltlamak için dolarların 200 milyonunu...
03:12
on asphalt to surround the schools themselves.
76
192260
3000
...harcadıklarını ortaya çıkardı.
03:15
And by presenting a really strong economic case,
77
195260
3000
Ve gercekten güçlü bir ekonomik tablo sunarak,
03:18
they convinced the L.A. government
78
198260
2000
...L.A hükümetini,asfaltın ağaçlarla ve diğer...
03:20
that replacing that asphalt
79
200260
2000
...yeşilliklerle yer değiştirmesini...
03:22
with trees and other greenery,
80
202260
2000
...okulların,bahçıvanlık altyapısına harcadıklarından...
03:24
that the schools themselves would save the system more on energy
81
204260
3000
...daha fazla, enerji sisteminde tasarruf...
03:27
than they spend on horticultural infrastructure.
82
207260
3000
...edeceklerine dair ikna ettiler.
03:31
So ultimately, 20 million square feet of asphalt
83
211260
2000
Yani sonunda,20 milyon ayak kare asfalt...
03:33
was replaced or avoided,
84
213260
2000
...iptal edildi ve ya diğeriyle değiştirildi...
03:35
and electrical consumption for air-conditioning went down,
85
215260
3000
...ve klima için elektrik tüketimi azaldı...
03:38
while employment
86
218260
2000
...sistemde net tasarruf, sonuçlanarak...
03:40
for people to maintain those grounds went up,
87
220260
3000
...fiyatı yükselen arazilerde iş olanağı...
03:43
resulting in a net-savings to the system,
88
223260
2000
...devam etmektedir...
03:45
but also healthier students and schools system employees as well.
89
225260
3000
...ayrıca,sağlıklı öğrenciler ve okul sistemi de çalışanlar arasında.
03:49
Now Judy Bonds
90
229260
2000
...Evet,Judy Bonds...
03:51
is a coal miner's daughter.
91
231260
2000
...bir maden işçisinin kızı.
03:53
Her family has eight generations
92
233260
2000
Ailesinin Whitesville denilen...
03:55
in a town called Whitesville, West Virginia.
93
235260
3000
...West Virginia şehrinde sekiz kuşağı var.
03:58
And if anyone should be clinging
94
238260
2000
Ve eğer şehrin ve kömür...
04:00
to the former glory of the coal mining history,
95
240260
2000
...madenciliğinin o eski ihtişamına bağlı...
04:02
and of the town,
96
242260
2000
...biri varsa...
04:04
it should be Judy.
97
244260
2000
...O,Judy'dir.
04:06
But the way coal is mined right now is different
98
246260
2000
Fakat,şu anda maden çıkarılan yol...
04:08
from the deep mines that her father
99
248260
2000
...büyükbabasının ve babasının indiği...
04:10
and her father's father would go down into
100
250260
2000
...derin madenlerden farklı...
04:12
and that employed essentially thousands and thousands of people.
101
252260
3000
...ve gerçekte bu,binlerce insanı işe aldı.
04:15
Now, two dozen men
102
255260
2000
Şimdi,iki düzine erkek bir dağı...
04:17
can tear down a mountain in several months,
103
257260
2000
...yaklaşık birkaç yıllık maden için...
04:19
and only for about a few years' worth of coal.
104
259260
3000
...birkaç ayda parçalayabiliyor.
04:22
That kind of technology is called "mountaintop removal."
105
262260
3000
Bu tür teknoloji,dağbaşı çıkarması olarak adlandırılır.
04:25
It can make a mountain go from this to this
106
265260
3000
O,bir dağı burdan buraya birkaç...
04:28
in a few short months.
107
268260
2000
...kısa ayda tamamlayabilir.
04:30
Just imagine that the air surrounding these places --
108
270260
2000
Patlayıcı ve maden tortularıyla dolu...
04:32
it's filled with the residue of explosives and coal.
109
272260
3000
...bu havanın,bu alanları kapladığını hayal edin.
04:35
When we visited, it gave some of the people we were with
110
275260
2000
Ziyaret ettikten birkaç saat sonra...
04:37
this strange little cough
111
277260
2000
...yanlız işçilere değil,
04:39
after being only there for just a few hours or so --
112
279260
2000
...hepimize garip...
04:41
not just miners, but everybody.
113
281260
2000
...bir öksürük geldi.
04:43
And Judy saw her landscape being destroyed
114
283260
2000
Judy manzarasının yok edildiğini...
04:45
and her water poisoned.
115
285260
2000
ve suyunun zehirlendiğini gördü.
04:47
And the coal companies just move on
116
287260
2000
Ve,yıllık tatilierindeki işsizliği...
04:49
after the mountain was emptied,
117
289260
2000
...bırakan madenci grupları...
04:51
leaving even more unemployment in their wake.
118
291260
2000
...dağ boşaltıldıktan sonra devam ettiler.
04:53
But she also saw the difference in potential wind energy
119
293260
3000
Judy,bir de,zarar görmemiş bir dağdaki...
04:56
on an intact mountain,
120
296260
2000
...potensiyel rüzgar enerjisindeki farkı gördü...
04:58
and one that was reduced in elevation
121
298260
2000
...farktan birisi,rakımın...
05:00
by over 2,000 feet.
122
300260
2000
...2.000 fit üzerinde azalmasıydı.
05:02
Three years of dirty energy with not many jobs,
123
302260
3000
Kirli enerjinin üç yılında fazla iş yoktu..
05:05
or centuries of clean energy
124
305260
2000
ya da,yüzyılların temiz enerjisinde...
05:07
with the potential for developing expertise and improvements in efficiency
125
307260
3000
...bölge rüzgarından en iyi şekilde yararlanmak...
05:10
based on technical skills,
126
310260
2000
...piyasa bilgisinin gelişimine ve teknik...
05:12
and developing local knowledge
127
312260
2000
...teknik becerilere dayalı verimlilikte uzmanlaşmanın...
05:14
about how to get the most out of that region's wind.
128
314260
2000
...ve ilerlemenin gelişim potansiyeli vardı.
05:16
She calculated the up-front cost
129
316260
2000
O,gider masraflarını ve...
05:18
and the payback over time,
130
318260
2000
... geri ödemelerini hesapladı...
05:20
and it's a net-plus on so many levels
131
320260
2000
...bir çok kademede,yerel,milli...
05:22
for the local, national and global economy.
132
322260
3000
...ve evrensel ekonomi için net bir artış vardı.
05:25
It's a longer payback than mountaintop removal,
133
325260
3000
Bu,dağ başı çıkarmasından daha uzun bir ödemeydi...
05:28
but the wind energy actually pays back forever.
134
328260
3000
...ama rüzgar enerjisi onu sonsuza kadar geri öder.
05:31
Now mountaintop removal pays very little money to the locals,
135
331260
3000
Şu anda dağ başı çıkarması yerlilere çok az para...
05:34
and it gives them a lot of misery.
136
334260
2000
...ödüyor ve bu onlara birçok sıkıntı getiriyor...
05:36
The water is turned into goo.
137
336260
2000
Su,yapışkan bir maddeye dönüştü.
05:38
Most people are still unemployed,
138
338260
2000
Çoğu insan hala işsiz ve bu...
05:40
leading to most of the same kinds of social problems
139
340260
2000
...benzer türde toplum sorunlarına yol açıyor...
05:42
that unemployed people in inner cities also experience --
140
342260
3000
...bir de iç şehirlerdeki işsiz insanlar...
05:45
drug and alcohol abuse,
141
345260
2000
...kötü bir sağlık,genç yaşta hamilelik,aile içi şiddet...
05:47
domestic abuse, teen pregnancy and poor heath, as well.
142
347260
3000
...alkol ve uyuşturucu gibi şeyleri tecrübe ediyorlar.
05:50
Now Judy and I -- I have to say --
143
350260
2000
--söylemeliyim ki--Judy ve ben...
05:52
totally related to each other.
144
352260
2000
...tamamıyla birbirimize benziyoruz.
05:54
Not quite an obvious alliance.
145
354260
2000
Gayet açık bir bağlılık.
05:56
I mean, literally, her hometown is called Whitesville, West Virginia.
146
356260
2000
Demek istediğim,memleketi West Virginia,Whitesville...
05:58
I mean, they are not --
147
358260
2000
...diye anılıyor,yani bir hip hop isminin...
06:00
they ain't competing for the birthplace of hip hop title
148
360260
3000
...doğuşu ya da bunun gibi...
06:03
or anything like that.
149
363260
2000
...şeyler için yarışmıyorlar.
06:05
But the back of my T-shirt, the one that she gave me,
150
365260
3000
Fakat,bana verdiği tişörtün arkasında şöyle...
06:08
says, "Save the endangered hillbillies."
151
368260
3000
...diyor,''Tehlikedeki çiftçileri koru.''
06:13
So homegirls and hillbillies we got it together
152
373260
3000
Yani,mahalleli bir kız ve çiftçiler,biz onu birlikte yaparız.
06:16
and totally understand that this is what it's all about.
153
376260
3000
ve bunun neyle ilgili olduğunu bütünüyle anlarız.
06:19
But just a few months ago,
154
379260
2000
Fakat birkaç ay önce,
06:21
Judy was diagnosed
155
381260
2000
...Judy'ye 3.dereceden...
06:23
with stage-three lung cancer.
156
383260
2000
...akciğer kanseri teşhisi konulmuş.
06:26
Yeah.
157
386260
2000
Evet.
06:28
And it has since moved to her bones and her brain.
158
388260
3000
Ve bu,kemiklerini ve beynini etkilemiş.
06:33
And I just find it so bizarre
159
393260
3000
Aynı şeyden muzdarip olmasını ve...
06:36
that she's suffering from the same thing
160
396260
2000
...aynı hastalığı olan insanları korumak...
06:38
that she tried so hard to protect people from.
161
398260
3000
...için çok çabalamasını bambaşka buluyorum.
06:41
But her dream
162
401260
2000
Fakat onun Coal River...
06:43
of Coal River Mountain Wind
163
403260
2000
...Mountain Wind hayali,...
06:45
is her legacy.
164
405260
2000
...vasiyetidir.
06:47
And she might not
165
407260
3000
Bir daha dağ başını...
06:50
get to see that mountaintop.
166
410260
3000
...göremeyebilir.
06:53
But rather than writing
167
413260
2000
Fakat,bildiri ya da...
06:55
yet some kind of manifesto or something,
168
415260
2000
...başka bir şey yazmaktansa...
06:57
she's leaving behind
169
417260
2000
...gerçekleşecek bir...
06:59
a business plan to make it happen.
170
419260
2000
...iş planının arkasında bırakıyor.
07:01
That's what my homegirl is doing.
171
421260
2000
İşte,mahalleli bir kızın yaptığıdır bu.
07:03
So I'm so proud of that.
172
423260
2000
Öyleki,onunla gurur duyuyorum.
07:05
(Applause)
173
425260
5000
(Alkış)
07:10
But these three people
174
430260
2000
Fakat,bu üç insan...
07:12
don't know each other,
175
432260
2000
...birbirlerini tanımıyor...
07:14
but they do have an awful lot in common.
176
434260
2000
...ama inanılmaz derecede ortak yanları var.
07:16
They're all problem solvers,
177
436260
2000
Onlar,problem çözücüler ve...
07:18
and they're just some of the many examples
178
438260
2000
...şu anda yaptığım işe dair...
07:20
that I really am privileged to see, meet and learn from
179
440260
2000
...öncelikli olarak tanıştığım,gördüğüm...
07:22
in the examples of the work that I do now.
180
442260
2000
ve öğrendiğim çoğu örnekten sadece birkaçı onlar.
07:24
I was really lucky to have them all featured
181
444260
2000
ThePromisedLand.org. olarak adlandırılan...
07:26
on my Corporation for Public Radio radio show
182
446260
2000
...Public Radio programı için,şirketimde,öne çıkan herkese...
07:28
called ThePromisedLand.org.
183
448260
2000
...sahip olduğum için gerçekten çok şanslıydım.
07:30
Now they're all very practical visionaries.
184
450260
2000
Onlar,şimdi gerçekten önsezili insanlar.
07:32
They take a look at the demands that are out there --
185
452260
3000
Güzellik ürünleri,sağlık okulları,elektrik gibi...
07:35
beauty products, healthy schools, electricity --
186
455260
2000
...modası geçen ihtiyaçlara ve para akışının...
07:37
and how the money's flowing to meet those demands.
187
457260
2000
...bu talepleri nasıl karşılayacağına bakıyorlar.
07:39
And when the cheapest solutions
188
459260
2000
Ve,en kalitesiz çözümler...
07:41
involve reducing the number of jobs,
189
461260
2000
...işlerin sayısını azaltmayı kapsıyor...
07:43
you're left with unemployed people,
190
463260
2000
...işsiz bir insan olmaktan çıkıyorsunuz...
07:45
and those people aren't cheap.
191
465260
2000
...bu insanlar,aciz değiller.
07:47
In fact, they make up some of what I call the most expensive citizens,
192
467260
3000
Aslında,en kaliteli vatandaşlar olarak...
07:50
and they include generationally impoverished,
193
470260
2000
...adlandırdıklarımdan bazılarına destek veriyorlar...
07:52
traumatized vets returning from the Middle East,
194
472260
2000
...onlar,hapishaneden çıkıp,Ortadoğu'dan geri dönen...
07:54
people coming out of jail.
195
474260
2000
...kuşak olarak yoksul,travma geçirmiş insanlar.
07:56
And for the veterans in particular,
196
476260
2000
Ve,özellikle gaziler için V.A,2003'den beri,...
07:58
the V.A. said there's a six-fold increase
197
478260
3000
...emektarlara akıl sağlığı ilaçlarında...
08:01
in mental health pharmaceuticals by vets since 2003.
198
481260
3000
...altı kat artış olduğunu açıkladı.
08:04
I think that number's probably going to go up.
199
484260
2000
Bence,sayıları,büyük olasılıkla yükselecek.
08:06
They're not the largest number of people,
200
486260
2000
Onlar,çok sayıda insan değil...
08:08
but they are some of the most expensive --
201
488260
2000
...ama,en masraflı olanlardan bazıları.
08:10
and in terms of the likelihood for domestic abuse, drug and alcohol abuse,
202
490260
3000
Stres sonucu, kötü bir sağlık,aile içi şiddet...
08:13
poor performance by their kids in schools
203
493260
3000
...alkol ve uyuşturucu olasılıkları...
08:16
and also poor health as a result of stress.
204
496260
2000
...okuldaki çocuklar için kötü bir etkendir.
08:18
So these three guys all understand
205
498260
2000
Yani,bu üç kişi,yerel ekonomimiz aracılığıyla...
08:20
how to productively channel dollars
206
500260
2000
...verimli bir şekilde doların nasıl yönlendirileceğini...
08:22
through our local economies
207
502260
2000
...mevcut pazar taleplerininin nasıl karşılanacağını...
08:24
to meet existing market demands,
208
504260
2000
...şu andaki sosyal problemlerimizin nasıl azalacağını...
08:26
reduce the social problems that we have now
209
506260
2000
...ve ilerde çıkacak yeni problemleri nasıl...
08:28
and prevent new problems in the future.
210
508260
3000
...engelleyeceklerini iyi biliyorlar.
08:31
And there are plenty of other examples like that.
211
511260
2000
Ve böyle bir çok örnek var.
08:33
One problem: waste handling and unemployment.
212
513260
3000
Bir sorun:atık işleme ve işsizlik.
08:36
Even when we think or talk about recycling,
213
516260
2000
Geri dönüşüm hakkında düşünsek ya da...
08:38
lots of recyclable stuff ends up getting incinerated or in landfills
214
518260
3000
...konuşsak bile,geri dönüşebilir şeylerin çoğu...
08:41
and leaving many municipalities, diversion rates --
215
521260
3000
...dönüştürülmek için bırakıldıkları derivasyon sınıfları...
08:44
they leave much to be recycled.
216
524260
2000
...ve belediyelerden ayrılıp,çöp sahasında ya da yakılmış olarak bulunuyor.
08:46
And where is this waste handled? Usually in poor communities.
217
526260
3000
Peki nerede bu atık işleme? Genellikle,fakir toplumlarda.
08:49
And we know that eco-industrial business, these kinds of business models --
218
529260
3000
Bir şirketin atığını,diğeri için hammadde olarak kullandığınız...
08:52
there's a model in Europe called the eco-industrial park,
219
532260
3000
...ya da kullanıp,satabileceğiniz ürünler yapmak için...
08:55
where either the waste of one company is the raw material for another,
220
535260
3000
...geri dönüşümlü gereçler kullandığınız...
08:58
or you use recycled materials
221
538260
2000
...Eko-sanayi olarak adlandırılan Avrupa'daki iş modeli gibi,eko-sanayi...
09:00
to make goods that you can actually use and sell.
222
540260
2000
...işletmelerinin olduğunu biliyoruz.
09:02
We can create these local markets and incentives
223
542260
3000
Üretimde hammadde olarak,geri dönüşümlü...
09:05
for recycled materials
224
545260
2000
...gereçlerin kullanılması için...
09:07
to be used as raw materials for manufacturing.
225
547260
2000
...yerel pazarlar ve teşvik tedbirleri yaratabiliriz.
09:09
And in my hometown, we actually tried to do one of these in the Bronx,
226
549260
3000
Benim memleketim Bronx'da,aslında bunlarda birini yapmaya...
09:12
but our mayor decided what he wanted to see
227
552260
3000
...çalışmıştık ama belediye başkanımız aynı nokatada...
09:15
was a jail on that same spot.
228
555260
2000
...bir cezaevi görmek istediğine karar vermişti.
09:17
Fortunately -- because we wanted to create hundreds of jobs --
229
557260
3000
Çünkü --biz yüzlerce iş kurmak istemiştik--...
09:20
but after many years,
230
560260
2000
...fakat seneler sonra,şehir halkı bir cezaevi inşa...
09:22
the city wanted to build a jail.
231
562260
2000
...etmek istedi.Ama bu projeden...
09:24
They've since abandoned that project, thank goodness.
232
564260
3000
...vazgeçtiler,Tanrıya şükür.
09:27
Another problem: unhealthy food systems and unemployment.
233
567260
3000
Başka bir sorun: sağlıksız besin düzeni ve işsizlik.
09:30
Working-class and poor urban Americans
234
570260
2000
Çalışan sınıf ve kent yoksulu Amerikalılar...
09:32
are not benefiting economically
235
572260
2000
...ekonomik olarak şu anki gıda...
09:34
from our current food system.
236
574260
2000
...düzenimizden yarar görmüyorlar.
09:36
It relies too much on transportation,
237
576260
2000
Bu,daha çok,ulaşıma,kimyasal verimliliğe...
09:38
chemical fertilization, big use of water
238
578260
2000
...suyun etkili kullanılmasına ve bir de...
09:40
and also refrigeration.
239
580260
2000
...soğutmaya dayanıyor.
09:42
Mega agricultural operations
240
582260
2000
Çok defa,Mega tarımsal işlemler...
09:44
often are responsible for poisoning our waterways and our land,
241
584260
3000
...su yollarımızın ve toprağımızın zehirlenmesinden sorumlu...
09:47
and it produces this incredibly unhealthy product
242
587260
3000
...ve bize sağlık hizmetlerinde,milyarlara mal olan...
09:50
that costs us billions in healthcare
243
590260
2000
...ve verimliliğini kaybeden,son derece...
09:52
and lost productivity.
244
592260
2000
...sağlıksız, bu ürünleri üretiyor.
09:54
And so we know "urban ag"
245
594260
2000
Ve yılın bu zamanında,kentsel tarımın...
09:56
is a big buzz topic this time of the year,
246
596260
2000
...büyük bir sinyal olduğunu biliyoruz...
09:58
but it's mostly gardening,
247
598260
2000
...yalnız bu daha çok,toplu konutların...
10:00
which has some value in community building -- lots of it --
248
600260
3000
...çoğunda değerli olan bahçecilikle alakalı...
10:03
but it's not in terms of creating jobs
249
603260
2000
...fakat bu,gıda üretimi ve ya...
10:05
or for food production.
250
605260
2000
...iş kurma yönünden bişey değil.
10:07
The numbers just aren't there.
251
607260
2000
Sayıları henüz yok.
10:09
Part of my work now is really laying the groundwork
252
609260
2000
Şu anki işimin parçası,bölgesel tarım...
10:11
to integrate urban ag and rural food systems
253
611260
3000
...gücünü kullanan her şehirde,kentsel büyüme üretiminin...
10:14
to hasten the demise of the 3,000-mile salad
254
614260
3000
...milli bir markasını yaratarak,3,000 mil uzaklıktaki yeşil sebzelerin...
10:17
by creating a national brand of urban-grown produce
255
617260
3000
...transferini hızlandırmak, bölgesel...
10:20
in every city,
256
620260
2000
...gıda düzeni ve kentsel tarımı kaynaştırmak için...
10:22
that uses regional growing power
257
622260
2000
...altyapıyı oluşturmak...
10:24
and augments it with indoor growing facilities,
258
624260
2000
...ve fakir çiftçiler tarafından işletilen,sadece...
10:26
owned and operated by small growers,
259
626260
2000
...tüketicilerin bulunduğu,kapalı tarım...
10:28
where now there are only consumers.
260
628260
2000
...tesislerini çoğaltmaktır.
10:30
This can support seasonal farmers around metro areas
261
630260
3000
Kaybedilen metro alanları çevresindeki...
10:33
who are losing out because they really can't meet
262
633260
2000
...çiftçiler bu fikri destekleyebilir çünkü...
10:35
the year-round demand for produce.
263
635260
3000
...tüm yıl boyunca üretim için taleple karşılaşamıyorlar.
10:38
It's not a competition with rural farm;
264
638260
2000
Bu,bir tarım vergisiyle yarışma değil...
10:40
it's actually reinforcements.
265
640260
2000
...aslında bir destek.
10:42
It allies in a really positive
266
642260
2000
Gerçekten,pozitif lehteyle...
10:44
and economically viable food system.
267
644260
2000
...ekonomik-tutarlı gıda düzenini birleştiriyor.
10:46
The goal is to meet the cities' institutional demands
268
646260
2000
Amaç;hastaneler,yaşlılara ait merkezler,...
10:48
for hospitals,
269
648260
2000
...okullar ve günlük bakım merkezleri...
10:50
senior centers, schools, daycare centers,
270
650260
3000
...için kurumsal ihtiyaç beldeleri kurmak...
10:53
and produce a network of regional jobs, as well.
271
653260
3000
...ve bölgesel meslekler için de bir şebeke oluşturmaktır.
10:56
This is smart infrastructure.
272
656260
2000
Bu,akıllıca bir altyapıdır.
10:58
And how we manage our built environment
273
658260
2000
Ve,yerleşik çevremizi yönetme şeklimiz...
11:00
affects the health and well-being of people every single day.
274
660260
3000
...gün be gün,sağlığı ve insanların refahını etkilemektedir.
11:03
Our municipalities, rural and urban,
275
663260
2000
Köy,kent ve belediyelerimiz,işsizliğin sosyal maliyeti,...
11:05
play the operational course of infrastructure --
276
665260
3000
...kayıp ve tutuklama oranları,çeşitli kamu sağlığı maliyet...
11:08
things like waste disposal, energy demand,
277
668260
3000
...etkileri yanı sıra,atık tasfiyesi...
11:11
as well as social costs of unemployment, drop-out rates, incarceration rates
278
671260
3000
...ve enerji talebi gibi, altyapı...
11:14
and the impacts of various public health costs.
279
674260
3000
...işlerinde işlevsel bir rol oynar.
11:17
Smart infrastructure can provide cost-saving ways
280
677260
3000
Kuvvetli bir altyapı,belediyelerin...
11:20
for municipalities to handle
281
680260
2000
...hem altyapıyla hem de sosyal ihtiyaçlarla...
11:22
both infrastructure and social needs.
282
682260
2000
...başa çıkması için maliyetten tasarruf yolları sağlayabilir.
11:24
And we want to shift the systems
283
684260
2000
Biz,vergi esasının bir parçası olan...
11:26
that open the doors for people who were formerly tax burdens
284
686260
3000
...ve eskiden vergi ödeme yükü bulunan insanlara...
11:29
to become part of the tax base.
285
689260
2000
...kapı açan bu sistemleri değiştirmek istiyoruz.
11:31
And imagine a national business model
286
691260
2000
Yerel ekonomik dengeyi geliştirmek için...
11:33
that creates local jobs and smart infrastructure
287
693260
3000
...kuvvetli bir altyapı ve yerel işyerleri kuran...
11:36
to improve local economic stability.
288
696260
3000
...milli bir iş modeli hayal edin.
11:39
So I'm hoping you can see a little theme here.
289
699260
3000
Küçük bir tema görebildiğinizi umuyorum.
11:42
These examples indicate a trend.
290
702260
2000
Bu örnekler bir eğilimi belirtir.
11:44
I haven't created it, and it's not happening by accident.
291
704260
3000
Bunu ben türetmedim,kazara da olmadı.
11:47
I'm noticing that it's happening all over the country,
292
707260
2000
Şehrin tümünde olduğunu farkettim...
11:49
and the good news is that it's growing.
293
709260
2000
...gelişme gösteriyor,bu iyi bir haber.
11:51
And we all need to be invested in it.
294
711260
2000
Ve hepimiz ona yatırım yapma ihtiyacı duyuyoruz.
11:53
It is an essential pillar to this country's recovery.
295
713260
3000
O,bu ülkenin gelişimi için ana bir direk.
11:56
And I call it "hometown security."
296
716260
3000
Ben onu,''ülke güvencesi''olarak adlandırıyorum.
11:59
The recession has us reeling and fearful,
297
719260
3000
Ekonomik gerileme,baş döndürücü ve korkutucu...
12:02
and there's something in the air these days
298
722260
2000
...bugünlerde havada bir şeyler var..
12:04
that is also very empowering.
299
724260
2000
...üstelik gerçekten yetki verilen bir şeyler.
12:06
It's a realization
300
726260
2000
O,kendi ülkemizin...
12:08
that we are the key
301
728260
2000
...gelişmesinde anahtar olan...
12:10
to our own recovery.
302
730260
2000
...gerçekleşme ilkesidir.
12:12
Now is the time for us to act in our own communities
303
732260
3000
Şimdi,yerel düşündüğümüz ve yerli davrandığımız...
12:15
where we think local and we act local.
304
735260
3000
...toplumlarımızda rol yapma zamanıdır.
12:18
And when we do that, our neighbors --
305
738260
2000
Biz böyle yaparsak,bitişik komşularımız,...
12:20
be they next-door, or in the next state,
306
740260
2000
...devletler,şehirler..
12:22
or in the next country --
307
742260
2000
...güçlükle...
12:24
will be just fine.
308
744260
3000
...iyi olur.
12:27
The sum of the local is the global.
309
747260
3000
Yerelin özü,küreseldir.
12:30
Hometown security means rebuilding our natural defenses,
310
750260
3000
Ülke güvencesi,doğal sistemlerimizi...
12:33
putting people to work,
311
753260
2000
...yenilemek,insanları işe yerleştirmek...
12:35
restoring our natural systems.
312
755260
2000
...ve doğal savunma kaynaklarımızı canlandırma anlamına gelir.
12:37
Hometown security means creating wealth here at home,
313
757260
3000
Ülke güvencesi,deniz aşırı yerleri...
12:40
instead of destroying it overseas.
314
760260
2000
...tahrip etmek yerine ülkede zenginlik...
12:42
Tackling social and environmental problems
315
762260
2000
...yaratmak anlamına gelir...
12:44
at the same time with the same solution
316
764260
3000
...aynı çözümle,sosyal ve çevresel sorunlarla...
12:47
yields great cost savings,
317
767260
2000
...uğraşmak,müthiş maliyet tasarrufu,zengin bir...
12:49
wealth generation and national security.
318
769260
3000
...kuşak ve milli güvenliği sağlar.
12:52
Many great and inspiring solutions
319
772260
2000
Birçok iyi ve ilham veren çözümler...
12:54
have been generated across America.
320
774260
2000
...Amerika karşısında oluşturuldu.
12:56
The challenge for us now
321
776260
2000
Bize karşı,bu meydan okuma...
12:58
is to identify and support countless more.
322
778260
3000
...tanımlanacak ve çokça desteklenecektir.
13:01
Now, hometown security is about taking care of your own,
323
781260
3000
Şimdi,ülke güvencesi;kendinize dikkat etmektir...
13:04
but it's not like the old saying,
324
784260
2000
...ama,eskilerin dediği gibi ''şefkat evde başlar''...
13:06
"charity begins at home."
325
786260
3000
...değildir.
13:09
I recently read a book called "Love Leadership" by John Hope Bryant.
326
789260
3000
Bu aralar,John Hope Bryant'dan ''Aşk Liderliği'' kitabını...
13:12
And it's about leading in a world
327
792260
2000
...okuyorum,kitap;korkunun temelinde yatıyomuş....
13:14
that really does seem to be operating on the basis of fear.
328
794260
3000
...gibi gözüken dünyadaki yönlendirme hakkında.
13:17
And reading that book made me reexamine that theory
329
797260
3000
Ve bu kitabı okumak,beni yeniden sorgulattı...
13:20
because I need to explain what I mean by that.
330
800260
3000
...şöyle açıklama ihtiyacı hissediyorum.
13:23
See, my dad
331
803260
2000
...Bakın,babam...
13:25
was a great, great man in many ways.
332
805260
2000
...her yönden harika bir adamdı.
13:27
He grew up in the segregated South,
333
807260
2000
Gerçekten o kadar zor zamanlarında,...
13:29
escaped lynching and all that
334
809260
2000
...linç edilmekten kaçmış ve...
13:31
during some really hard times,
335
811260
2000
...'Güney'de yalnız başına büyümüştür...
13:33
and he provided a really stable home for me and my siblings
336
813260
3000
...ve zor zamanlar geçirmiş diğer insanlar,...
13:36
and a whole bunch of other people that fell on hard times.
337
816260
3000
...kardeşlerim ve benim için,dayanıklı bir ülke temin etmiştir.
13:40
But, like all of us, he had some problems.
338
820260
3000
Fakat,hepimiz gibi,onun da bazı sorunları vardı.
13:43
(Laughter)
339
823260
2000
(Kahkahalar)
13:45
And his was gambling,
340
825260
2000
Onunki,kumar oynamaktı...
13:47
compulsively.
341
827260
2000
...zorlayıcı olarak.
13:49
To him that phrase, "Charity begins at home,"
342
829260
3000
''Şevkat evde başlar''deyimi,onun için,benim...
13:52
meant that my payday -- or someone else's --
343
832260
3000
...-ve ya başkasının-,maaş gününün,onun şanslı...
13:55
would just happen to coincide with his lucky day.
344
835260
2000
...günüyle çakışması anlamına geliyordu.
13:57
So you need to help him out.
345
837260
2000
Böylece,ona yardımda bulunma ihtiyacı duyuyorsunuz.
13:59
And sometimes I would loan him money
346
839260
2000
Bazen,okuldan sonra ya da yazın kazandığım...
14:01
from my after-school or summer jobs,
347
841260
3000
...parayı ona ödünç veriyordum...
14:04
and he always had the great intention
348
844260
2000
...karşılığını fazlasıyla vermek için...
14:06
of paying me back with interest,
349
846260
2000
...her zaman iyi bir niyeti vardı...
14:08
of course, after he hit it big.
350
848260
2000
...tabiki,çok para kazandıktan sonra.
14:10
And he did sometimes, believe it or not,
351
850260
2000
İnandı ve ya inanmadı ama,ara sıra...
14:12
at a racetrack in Los Angeles --
352
852260
2000
...başarıyordu.Mesela;Los Angeles'daki at yarışında...
14:14
one reason to love L.A. -- back in the 1940s.
353
854260
3000
...--Los Angeles'ı sevmesindeki sebep,1940'lara dayanıyor.
14:17
He made 15,000 dollars cash
354
857260
2000
15,000$ nakit para kazanmış ve büyüdüğü...
14:19
and bought the house that I grew up in.
355
859260
2000
...evi satın almıştı.
14:21
So I'm not that unhappy about that.
356
861260
2000
O konuda,bu yüzden mutsuz değilim.
14:23
But listen, I did feel obligated to him,
357
863260
3000
Dinleyin,kendimi ona karşı zorunlu hissetmiştim...
14:26
and I grew up -- then I grew up.
358
866260
3000
...büyüdüm,büyüdüm...
14:29
And I'm a grown woman now,
359
869260
2000
...şimdi olgun bir kadınım.
14:31
and I have learned a few things along the way.
360
871260
2000
Ve,bu yol boyunca,bir kaç şey öğrendim.
14:33
To me, charity
361
873260
2000
Bana göre,şevkat,çoğu kez,vermek ile ilgili...
14:35
often is just about giving,
362
875260
2000
...çünkü,sürekli yükümlü oluyorsunuz ya da...
14:37
because you're supposed to,
363
877260
2000
...her zaman yaptığınız bir şey..
14:39
or because it's what you've always done,
364
879260
2000
...ya da,sizi incitene kadar...
14:41
or it's about giving until it hurts.
365
881260
3000
...her zaman verici oluyorsunuz.
14:44
I'm about providing the means
366
884260
2000
Ben,gelişecek şeylerin kurulması,başlangıç...
14:46
to build something that will grow
367
886260
2000
...sermayesinin güçlenmesi,gelecek yılda,daha büyük...
14:48
and intensify its original investment
368
888260
3000
...bir bağışa ihtiyaç duyulmaması şartındayım...
14:51
and not just require greater giving next year --
369
891260
2000
...-- adetleri desteklemeyi...
14:53
I'm not trying to feed the habit.
370
893260
2000
...yargılamıyorum -- .
14:55
I spent some years
371
895260
2000
Toplumu ve onu güçlendirmeyi desteklemek...
14:57
watching how good intentions for community empowerment,
372
897260
3000
...için olması gereken toplum güçlendirmesinde...
15:00
that were supposed to be there
373
900260
2000
...iyi planların nasıl olabileceğini izleyerek...
15:02
to support the community and empower it,
374
902260
3000
...bir kaç yıl geçirdim...
15:05
actually left people
375
905260
2000
...aslında terkedilen insanlar,daha kötü...
15:07
in the same, if not worse, position that they were in before.
376
907260
3000
...değilse,eskisinden daha iyi durumda oluyorlar.
15:10
And over the past 20 years,
377
910260
2000
Geçen bu 20 senede,insancıl dolar miktarlarımızı...
15:12
we've spent record amounts of philanthropic dollars
378
912260
2000
...en çok,hala devam eden,eğitimsel sonuçlara...
15:14
on social problems,
379
914260
2000
...yanlış beslenme,tutuklama,obezite...
15:16
yet educational outcomes,
380
916260
2000
...şeker hastalığı,gelir eşitsizliği...
15:18
malnutrition, incarceration,
381
918260
2000
...gibi sosyal sorunlara harcadık...
15:20
obesity, diabetes, income disparity,
382
920260
2000
...ama,bunlar,bazı istisnaların dışında kalıyor...
15:22
they've all gone up with some exceptions --
383
922260
3000
...özellikle,yoksulluk çeken...
15:25
in particular, infant mortality
384
925260
3000
...insanlar arasındaki...
15:28
among people in poverty --
385
928260
2000
...bebek ölümlerinin...
15:30
but it's a great world that we're bringing them into as well.
386
930260
3000
...fakat,onları getirdiğimiz dünya dahi çok büyük.
15:34
And I know a little bit about these issues,
387
934260
2000
...Bu konular hakkında çok az şey biliyorum...
15:36
because, for many years, I spent a long time
388
936260
3000
...çünkü,senelerdir,kar amacı gütmeyen...
15:39
in the non-profit industrial complex,
389
939260
2000
...bir endüstri kompleksinde vakit harcadım.
15:41
and I'm a recovering executive director,
390
941260
2000
Ve net iki senedir,yetkili müdürlüğünü...
15:43
two years clean.
391
943260
2000
...geri kazanıyorum.
15:45
(Laughter)
392
945260
2000
(Kahkahalar)
15:47
But during that time, I realized that it was about projects
393
947260
3000
Fakat,o zaman zarfında,toplumumuz için...
15:50
and developing them on the local level
394
950260
2000
...doğru şeyler yapacak,yerel düzeyde onları geliştirecek...
15:52
that really was going to do the right thing for our communities.
395
952260
3000
...bir proje olduğunun farkına vardım.
15:55
But I really did struggle for financial support.
396
955260
3000
Fakat,maddi destek için gerçekten uğraştım.
15:58
The greater our success,
397
958260
2000
Büyük bir başarımız;kurumlardan...
16:00
the less money came in from foundations.
398
960260
2000
...sağlanan para çok az.
16:02
And I tell you, being on the TED stage
399
962260
2000
TED sahnesinde olmak ve aynı yıl...
16:04
and winning a MacArthur in the same exact year
400
964260
2000
...içinde MacArthur'u kazanmak,bana...
16:06
gave everyone the impression that I had arrived.
401
966260
3000
...herkese ulaşmışım hissini verdi.
16:09
And by the time I'd moved on,
402
969260
2000
Doğrusu,yenilenmeden önce...
16:11
I was actually covering a third
403
971260
2000
...ücretlerle ilgili bir konuşmayla beraber...
16:13
of my agency's budget deficit with speaking fees.
404
973260
3000
...acentamın bütçe açığının üçüncüsünü kapıyordum.
16:16
And I think because early on, frankly,
405
976260
2000
Ve,açıkçası,başlangıçta,programlarımın...
16:18
my programs were just a little bit ahead of their time.
406
978260
2000
...zamanın biraz ilerisinde olduğunu düşünüyordum.
16:20
But since then,
407
980260
2000
Fakat,o andan itibaren,bir TED2006 konuşmasında...
16:22
the park that was just a dump and was featured at a TED2006 Talk
408
982260
3000
...öne çıkan ve sadece atık alanı olan bu park...
16:25
became this little thing.
409
985260
3000
...cici bir şey haline geldi.
16:28
But I did in fact get married in it.
410
988260
2000
Hatta burada..
16:30
Over here.
411
990260
2000
..evlendim.
16:32
There goes my dog who led me to the park in my wedding.
412
992260
3000
Düğünümde,beni parka sürükleyen bir köpeğim vardı.
16:38
The South Bronx Greenway
413
998260
2000
Üstelik,Güney Bronx Greenway,2006'da...
16:40
was also just a drawing on the stage back in 2006.
414
1000260
3000
...ortamın gerisinde kalıyordu.
16:43
Since then, we got
415
1003260
2000
O zamandan beri,burayı gelip almak için...
16:45
about 50 million dollars in stimulus package money
416
1005260
2000
...canlandırma paketine...
16:47
to come and get here.
417
1007260
2000
...yaklaşık 50 milyon dolar verdik.
16:49
And we love this, because I love construction now,
418
1009260
2000
Biz,burayı seviyoruz çünkü inşaatını seviyorum...
16:51
because we're watching these things actually happen.
419
1011260
2000
...çünkü biz gerçekten bu olanları izliyoruz.
16:53
So I want everyone to understand
420
1013260
2000
Şöyle ki,herkesin şefkati,girişime...
16:55
the critical importance
421
1015260
2000
...dönüştürmedeki,kritik önemi...
16:57
of shifting charity into enterprise.
422
1017260
3000
...anlamasını istiyorum.
17:00
I started my firm to help communities across the country
423
1020260
3000
Ben,şirketime,insanların yaşam standartıyla ilgili...
17:03
realize their own potential
424
1023260
2000
...herşeyi gerçekleştirmek için gücünü eyleme...
17:05
to improve everything about the quality of life for their people.
425
1025260
3000
...dönüştüren bu ülkedeki toplululuklara yardım etmekle başladım.
17:08
Hometown security
426
1028260
2000
Ülke güvencesi,sıradaki...
17:10
is next on my to-do list.
427
1030260
2000
...yapılacaklar listemde.
17:12
What we need are people who see the value
428
1032260
2000
Her zamanki gibi,ticaretin sosyal...
17:14
in investing in these types of local enterprises,
429
1034260
3000
...maliyetinin artmasının yanı sıra,
17:17
who will partner with folks like me
430
1037260
2000
...gelişme eğilimlerini ve bölge adaptasyonunu belirleyecek...
17:19
to identify the growth trends and climate adaptation
431
1039260
3000
...benim gibi kişilerle ortaklık yapacak...
17:22
as well as understand the growing social costs
432
1042260
3000
...bu tür yerel girişim yatırımlarında değerlendirme...
17:25
of business as usual.
433
1045260
2000
...yapabilecek kişilere ihtiyacımız var.
17:27
We need to work together
434
1047260
2000
Toprağımızı,şebeke sistemlerimizi...
17:29
to embrace and repair our land,
435
1049260
2000
...kendimizi onarmak ve...
17:31
repair our power systems
436
1051260
2000
...benimsemek için birlikte...
17:33
and repair ourselves.
437
1053260
2000
...çalışmaya ihtiyacımızı var.
17:35
It's time to stop building
438
1055260
2000
Ortak başarısızlığımız için,başka vergiler...
17:37
the shopping malls, the prisons,
439
1057260
2000
...alışveriş merkezleri,cezaevleri...
17:39
the stadiums
440
1059260
2000
...ve statlar inşa...
17:41
and other tributes to all of our collective failures.
441
1061260
3000
...etmeyi kesme zamanıdır.
17:45
It is time that we start building
442
1065260
2000
Bu,ümit ve olasılıklar için yaşayan anıtlar...
17:47
living monuments to hope and possibility.
443
1067260
3000
...dikmeye başlayacağımız bir zamandır.
17:50
Thank you very much.
444
1070260
2000
Çok teşekkür ederim.
17:52
(Applause)
445
1072260
2000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7