The new American Dream | Courtney Martin

252,682 views ・ 2016-09-28

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gözde Zülal Solak Gözden geçirme: Yunus ASIK
00:12
I'm a journalist,
0
12680
1411
Ben bir gazeteciyim,
00:14
so I like to look for the untold stories,
1
14115
2551
bu yüzden anlatılmamış hikâyeler,
00:16
the lives that quietly play out under the scream of headlines.
2
16690
3706
manşet çığlıkları altında sessizce tükenen yaşamlar aramayı seviyorum.
00:20
I've also been going about the business of putting down roots,
3
20977
3457
Ayrıca bir süredir bir yere kök salmak,
00:24
choosing a partner, making babies.
4
24458
2304
bir eş seçmek ve çocuk yapmak da ilgimi çekiyor.
00:27
So for the last few years,
5
27206
2231
Yani son birkaç yıldır,
00:29
I've been trying to understand
6
29461
1463
hem ahlaki hem de felsefi
00:30
what constitutes the 21st-century good life,
7
30948
3448
şeylerden etkilendiğim için, hem de çaresizce bir cevap arayışında
olduğum için; 21. yüzyılda güzel yaşamı
00:35
both because I'm fascinated by the moral and philosophical implications,
8
35085
4610
00:39
but also because I'm in desperate need of answers myself.
9
39719
3080
oluşturan şeyin ne olduğunu anlamaya çalışıyorum.
00:43
We live in tenuous times.
10
43641
2292
Çok sağlıksız bir dönemde yaşıyoruz.
00:46
In fact, for the first time in American history,
11
46402
3185
Aslında, Amerikan tarihinde bir ilk olarak,
00:49
the majority of parents do not think that their kids will be better off
12
49611
4120
ailelerin çoğu, çocuklarının gelecekte daha iyi durumda
00:53
than they were.
13
53755
1432
olacaklarını düşünmüyorlar.
00:55
This is true of rich and poor, men and women.
14
55211
3278
Fakiri, zengini, kadını, erkeği böyle düşünüyor.
00:59
Now, some of you might hear this and feel sad.
15
59000
2565
Bazılarınız bunu duyduğuna üzülebilir.
01:01
After all, America is deeply invested
16
61589
2992
Nihayetinde Amerika, her neslin
01:04
in this idea of economic transcendence,
17
64605
2879
bir önceki nesilden bir adım önde olacağı,
01:07
that every generation kind of leapfrogs the one before it,
18
67508
3560
daha çok kazanıp, daha çok satın alıp, daha iyi durumda olacağını belirten
01:11
earning more, buying more, being more.
19
71092
3698
ekonomik üstünlük fikrine derinden bağlı.
01:15
We've exported this dream all over the world,
20
75299
2158
Bu rüyayı dünyanın dört bir yanına ulaştırdık,
01:17
so kids in Brazil and China and even Kenya
21
77481
2909
Brezilyalı, Çinli ve hatta Kenyalı çocuklar bile
01:20
inherit our insatiable expectation
22
80414
2369
bizim daha fazlasına duyduğumuz açgözlü beklentiyi
01:23
for more.
23
83195
1159
genlerinde taşıyor.
01:25
But when I read this historic poll for the first time,
24
85063
3057
Fakat bu tarihi anketin sonuçlarını ilk öğrendiğimde,
01:28
it didn't actually make me feel sad.
25
88144
1973
çok da üzüldüğümü söyleyemem.
01:30
It felt like a provocation.
26
90593
1746
Daha çok, bir kışkırtı gibi geldi.
01:33
"Better off" -- based on whose standards?
27
93181
2833
Kime göre -- "daha iyi"?
01:37
Is "better off" finding a secure job
28
97030
2083
"Daha iyi" olmak, hayatın sonuna
01:39
that you can count on for the rest of your life?
29
99137
2491
dek dayanabileceğimiz, güvenli bir iş bulmak mıdır?
01:42
Those are nearly extinct.
30
102027
1737
Bunlar neredeyse sona erdi.
01:43
People move jobs, on average, every 4.7 years,
31
103788
3997
İnsanlar, ortalama her 4,7 yılda bir iş değiştiriyor
01:47
and it's estimated that by 2020,
32
107809
1961
ve 2020'ye kadar Amerikalıların neredeyse
01:49
nearly half of Americans will be freelancers.
33
109794
2856
yarısının, serbest çalışacağı tahmin ediliyor.
01:53
OK, so is better off just a number?
34
113523
2951
Peki, o zaman daha iyi olmak, sadece bir rakam mı?
01:56
Is it about earning as much as you possibly can?
35
116498
2967
Olabildiğince para kazanmak mı?
02:00
By that singular measurement, we are failing.
36
120060
3232
Yalnızca bu ölçümlemeyi yaparak, başarısız oluyoruz.
02:03
Median per capita income has been flat since about 2000,
37
123316
4197
Kişi başına düşen gelirin orta değeri, neredeyse 2000 yılından beri sabit,
02:07
adjusted for inflation.
38
127537
1562
enflasyona göre ayarlanmış olarak.
02:10
All right, so is better off getting a big house with a white picket fence?
39
130005
4229
Pekâlâ, o zaman "daha iyi" olmak, pembe panjurlu bir ev almak mı demek?
02:14
Less of us are doing that.
40
134710
1437
Pek azımız bunu yapıyor.
02:16
Nearly five million people lost their homes in the Great Recession,
41
136718
3656
Büyük Ekonomik Durgunluk'ta neredeyse beş milyon insan evlerini kaybetti ve
02:20
and even more of us sobered up about the lengths we were willing to go --
42
140398
4374
hatta çoğumuz, ulaşmak istediğimiz mesafeler konusunda kendimize geldik --
02:24
or be tricked into going, in many predatory cases --
43
144796
2747
ya da çoğu yağmacılık durumunda, oyuna geldik -- ve bu,
02:27
to hold that deed.
44
147567
1507
o işi sürdürmek içindi.
02:29
Home-ownership rates are at their lowest since 1995.
45
149575
3683
Ev sahibi olma oranları, 1995'ten beri en düşük derecede.
02:34
All right, so we're not finding steady employment,
46
154117
3348
Pekâlâ, istikrarlı bir istihdam bulamıyoruz,
02:37
we're not earning as much money,
47
157489
1733
çok para kazanmıyoruz ve
02:39
and we're not living in big fancy houses.
48
159246
2412
büyük, süslü evlerde yaşamıyoruz.
02:42
Toll the funeral bells
49
162372
1715
Amerika'yı mükemmelleştiren her şey
02:44
for everything that made America great.
50
164111
2569
için cenaze çanları çalıyor.
02:48
But,
51
168147
1152
Fakat,
02:49
are those the best measurements of a country's greatness,
52
169767
3906
bir ülkenin mükemmelliği ve iyi bir yaşam için bu ölçüler,
02:53
of a life well lived?
53
173697
1501
en iyi ölçüler mi?
02:55
What I think makes America great is its spirit of reinvention.
54
175870
3585
Amerika'yı muhteşem yapanın, yeniden icat etme ruhu olduğunu düşünüyorum.
03:00
In the wake of the Great Recession,
55
180034
1718
Büyük Ekonomik Durgunluğun ardından
03:01
more and more Americans are redefining what "better off" really means.
56
181776
4157
daha fazla Amerikalı, "daha iyi" olmanın gerçekten ne demek olduğunu tanımlıyor.
03:06
Turns out, it has more to do with community and creativity
57
186412
3986
Görünen o ki, bunun dolarlar ve sentlerden çok, iletişim ve yaratıcılıkla
03:10
than dollars and cents.
58
190422
1685
ilgisi var.
03:12
Now, let me be very clear:
59
192917
2039
Daha açık konuşayım:
03:15
the 14.8 percent of Americans living in poverty need money,
60
195480
5193
Yoksullukla yaşayan Amerikalıların yüzde 14,8'inin paraya ihtiyacı var,
03:20
plain and simple.
61
200697
1380
bu kadar basit.
03:22
And all of us need policies that protect us from exploitation
62
202101
3661
Ayrıca bizleri, işverenlerin ve mali kurumların suistimalinden
03:25
by employers and financial institutions.
63
205786
3201
koruyacak yasalara ihtiyacımız var.
03:29
Nothing that follows is meant to suggest that the gap between rich and poor
64
209011
4651
Yürürlükteki hiçbir şey, zengin ve fakir arasındaki uçurumun son derece
03:33
is anything but profoundly immoral.
65
213686
3371
ahlak dışı olduğunu göstermiyor.
03:38
But,
66
218224
1305
Ancak,
03:39
too often we let the conversation stop there.
67
219553
2639
konuyu genelde burada kapatıyoruz.
03:42
We talk about poverty as if it were a monolithic experience;
68
222804
3725
Fakirlikten, tekil bir tecrübeymiş gibi bahsediyoruz ve fakir insanlardan da,
03:46
about the poor as if they were solely victims.
69
226553
2747
onlar yalnızca birer kurbanmış gibi bahsediyoruz.
03:50
Part of what I've learned in my research and reporting
70
230126
2857
Araştırmalarım ve haberciliğim bana, iyi yaşama sanatının
03:53
is that the art of living well
71
233007
2406
genellikle en zayıf olanlar tarafından
03:55
is often practiced most masterfully
72
235437
2988
ustaca icra edildiğini
03:58
by the most vulnerable.
73
238449
2106
öğretti.
04:02
Now, if necessity is the mother of invention,
74
242253
2492
Yani, gereksinim, buluşları ortaya çıkarıyorsa eğer,
04:04
I've come to believe
75
244769
1698
zannediyorum ki,
04:06
that recession can be the father of consciousness.
76
246491
3817
durgunluk da bilinçliliği ortaya çıkarabilir.
04:10
It confronts us with profound questions,
77
250879
2838
Bu, karşımıza derin sorular çıkarıyor,
04:13
questions we might be too lazy or distracted to ask
78
253741
3143
rahat zamanlarda sormaya üşeneceğimiz ya da sormaktan
04:16
in times of relative comfort.
79
256908
1673
kaçınacağımız sorular.
04:19
How should we work?
80
259047
1563
Nasıl çalışmalıyız?
04:20
How should we live?
81
260634
1313
Nasıl yaşamalıyız?
04:22
All of us, whether we realize it or not,
82
262766
2239
Hepimiz, fark etsek de etmesek de,
04:25
seek answers to these questions,
83
265029
1572
kulaklarımıza fısıldayan
04:26
with our ancestors kind of whispering in our ears.
84
266625
3165
atalarımızla birlikte, bu soruların cevaplarını arıyoruz.
04:31
My great-grandfather was a drunk in Detroit,
85
271020
4123
Büyük dedem Detroit'te bir sarhoştu,
04:35
who sometimes managed to hold down a factory job.
86
275167
2563
bazen bir fabrika işini yürütmeyi başarabiliyordu.
04:38
He had, as unbelievable as it might sound,
87
278611
2916
Kulaklarınıza inanamayacaksınız ama, tek bir kadından,
04:41
21 children,
88
281551
1871
büyük-büyük annemden,
04:43
with one woman, my great-grandmother,
89
283446
2382
21 çocuğu vardı ve büyük-büyük annem
04:45
who died at 47 years old of ovarian cancer.
90
285852
3400
47 yaşında yumurtalık kanserinden öldü.
04:49
Now, I'm pregnant with my second child,
91
289945
1935
Şimdi ben ikinci çocuğuma hamileyim ve
04:51
and I cannot even fathom what she must have gone through.
92
291904
4574
onun ne yaşadığını anlamakta güçlük çekiyorum.
04:56
And if you're trying to do the math -- there were six sets of twins.
93
296502
3586
Hesabını yapacak olursak -- altı tane ikizi vardı.
05:00
So my grandfather, their son,
94
300810
2738
Böylece, onların oğlu olan büyükbabam,
05:03
became a traveling salesman,
95
303572
1699
seyahat eden bir satıcı oldu ve ani
05:05
and he lived boom and bust.
96
305295
1495
yükseliş ve düşüşlerle yaşadı.
05:06
So my dad grew up answering the door for debt collectors
97
306814
3686
Babam da, alacaklılara kapıyı açıp
05:10
and pretending his parents weren't home.
98
310524
1995
ailesi evde yokmuş gibi davranarak büyüdü.
05:12
He actually took his braces off himself with pliers in the garage,
99
312979
4180
Babası, dişçiye gitmek için parasının olmadığını söylediği zaman,
05:17
when his father admitted he didn't have money
100
317183
2159
garajdaki penseyle kendi kendine
05:19
to go back to the orthodontist.
101
319366
1674
diş tellerini çıkardı.
05:21
So my dad, unsurprisingly,
102
321778
2771
Babam da, beklenildiği gibi,
05:24
became a bankruptcy lawyer.
103
324573
2068
iflas avukatı oldu.
05:26
Couldn't write this in a novel, right?
104
326665
2048
Bunu bir romanda anlatamazdı, değil mi?
05:29
He was obsessed with providing a secure foundation
105
329236
3281
Bana ve erkek kardeşime güvenli bir dayanak sağlama
05:32
for my brother and I.
106
332541
1346
takıntısı vardı.
05:34
So I ask these questions by way of a few generations of struggle.
107
334521
3747
Bu soruları, birkaç nesillik mücadele vasıtasıyla soruyorum.
05:38
My parents made sure that I grew up on a kind of steady ground
108
338895
3057
Ailem benim, bir insanın sorgulamasına, risk almasına ve
05:41
that allows one to question and risk and leap.
109
341976
3317
sıçramasına izin veren, istikrarlı bir zeminde büyümemi sağladı.
05:45
And ironically, and probably sometimes to their frustration,
110
345909
3314
İronik olarak ve bazen de, muhtemelen hayal kırıklıkları nedeniyle,
05:49
it is their steadfast commitment to security
111
349247
3284
güvenliğin değerini ya da 21. yy'da tarihsel olarak tanımladığımız
05:52
that allows me to question its value,
112
352555
2465
şekilde değerini sorgulamama izin veren şey,
05:55
or at least its value as we've historically defined it
113
355044
2978
ailemin güvenliğe karşı sabit bir
05:58
in the 21st century.
114
358046
1713
bağlılık göstermesiydi.
06:00
So let's dig into this first question:
115
360870
1984
Öyleyse ilk soruya gelelim:
06:03
How should we work?
116
363267
1781
Nasıl çalışmalıyız?
06:06
We should work like our mothers.
117
366397
2611
Annelerimiz gibi çalışmalıyız.
06:09
That's right -- we've spent decades
118
369754
2139
Evet -- yüzyıllarca, şirket adamları
06:11
trying to fit women into a work world built for company men.
119
371917
4030
için inşa edilmiş bir iş dünyasına kadınları oturtabilmek için uğraştık.
06:16
And many have done backbends to fit in,
120
376358
1890
Çoğu, uyum sağlamak için taklalar attı
06:18
but others have carved a more unconventional path,
121
378272
2625
fakat diğerleri daha alışılmadık bir yol seçti ve
06:21
creating a patchwork of meaning and money
122
381652
2199
sevdiklerinin ihtiyacı olan şeyleri yapabilmek
06:23
with enough flexibility to do what they need to do
123
383875
2721
için gereken esneklikle, anlam ve para üzerinden
06:26
for those that they love.
124
386620
1666
bir kırk yama yarattılar.
06:28
My mom called it "just making it work."
125
388993
2166
Annem buna "yürütmek" derdi.
06:31
Today I hear life coaches call it "a portfolio career."
126
391574
3469
Bugün yaşam koçları ona "bir portföy kariyeri" diyorlar.
06:35
Whatever you call it,
127
395956
1659
Ne derseniz deyin,
06:37
more and more men are craving these whole, if not harried, lives.
128
397639
5069
gitgide daha fazla erkek, eğer rahatsız değilse, bu bütün yaşamı arzuluyor.
06:43
They're waking up to their desire and duty to be present fathers and sons.
129
403332
4358
Her gün, baba ve oğul olma arzusu ve görevleriyle uyanıyorlar.
06:48
Now, artist Ann Hamilton has said,
130
408547
2437
Sanatçı Ann Hamilton'ın da dediği gibi,
06:51
"Labor is a way of knowing."
131
411008
2515
"İş, bir bilme biçimidir".
06:54
Labor is a way of knowing.
132
414458
1288
İş, bir bilme biçimidir.
06:55
In other words, what we work on
133
415770
2008
Yani, dünyayı anlama biçimimizi,
06:57
is what we understand about the world.
134
417802
2503
üzerinde çalıştığımız şey belirler.
07:01
If this is true, and I think it is,
135
421043
2199
Eğer bu doğruysa, ki bence doğru,
07:03
then women who have disproportionately cared for the little ones
136
423266
3572
o zaman, dengesizlik içinde küçük, hasta ve yaşlı insanlarla ilgilenmiş
07:06
and the sick ones and the aging ones,
137
426862
1977
kadınlar, yine aynı dengesizlikle,
07:08
have disproportionately benefited
138
428863
2932
bilmenin en derin biçiminden
07:11
from the most profound kind of knowing there is:
139
431819
3530
faydalandılar, yani:
07:15
knowing the human condition.
140
435373
2145
İnsanlık hâlini bilmekten.
07:18
By prioritizing care,
141
438442
2152
Erkekler, ilgiye öncelik vererek,
07:20
men are, in a sense, staking their claim
142
440618
2576
bir bakıma, insanın varoluşunun tamamında
07:23
to the full range of human existence.
143
443218
2903
hak iddia ediyorlar.
07:27
Now, this means the nine-to-five no longer works for anyone.
144
447097
3136
Bu da, dokuza beş çalışmanın artık hiç kimseye yaramaması demek.
07:30
Punch clocks are becoming obsolete, as are career ladders.
145
450685
2826
İş çizelgeleri, tıpkı kariyer liderleri gibi, eskiyor.
07:33
Whole industries are being born and dying every day.
146
453535
3068
Her gün bir endüstri doğuyor ve ölüyor.
07:36
It's all nonlinear from here.
147
456627
1931
Hiçbiri doğrusal değil.
07:39
So we need to stop asking kids,
148
459090
2012
Yani, çocuklara artık "büyüyünce
07:41
"What do you want to be when you grow up?"
149
461126
2056
ne olacaksın?" diye sormayı bırakmalıyız
07:43
and start asking them, "How do you want to be when you grow up?"
150
463206
3304
ve onlara "büyüyünce nasıl olmak istiyorsun?" diye sormalıyız.
07:47
Their work will constantly change.
151
467247
1899
İşleri sürekli değişecek.
07:49
The common denominator is them.
152
469170
1975
Onlar, ortak payda.
07:51
So the more they understand their gifts
153
471504
1941
Yani, kabiliyetlerini anlayıp ideal
07:53
and create crews of ideal collaborators,
154
473469
2455
ortaklıklar için takımlar yarattıkça,
07:55
the better off they will be.
155
475948
1840
daha iyi durumda olacaklar.
07:58
The challenge ahead is to reinvent the social safety net
156
478717
2663
Gelecekteki görev, gitgide büyüyen bu ekonomiye
08:01
to fit this increasingly fragmented economy.
157
481404
2937
uyum sağlamak için, sosyal güvenlik ağını yeniden icat etmek.
08:04
We need portable health benefits.
158
484365
1859
Bize, portatif sağlık yardımları lazım.
08:06
We need policies that reflect that everyone deserves to be vulnerable
159
486248
3609
Herkesin hassas olmayı hak ettiğini yansıtan ya da hassas insanlar muhtaç
08:09
or care for vulnerable others,
160
489881
1498
kalmadan onlarla ilgilenen
08:11
without becoming destitute.
161
491403
1608
yasalara ihtiyacımız var.
08:13
We need to seriously consider a universal basic income.
162
493035
2648
Evrensel bir gelir, ciddi olarak değerlendirilmelidir.
08:15
We need to reinvent labor organizing.
163
495707
2197
İşçi örgütlenmesi yeniden düzenlenmeli.
08:18
The promise of a work world that is structured to actually fit
164
498682
3866
Eve ekmek parası getirmek gibi eski bir fikrin değil, ancak gerçekten
08:22
our 21st century values,
165
502572
1900
21.yy'a uyacak biçimde inşa edilmiş bir
08:24
not some archaic idea about bringing home the bacon,
166
504496
2937
iş dünyası sözünün uzun zaman önce
08:27
is long overdue --
167
507457
2190
vadesi doldu --
08:29
just ask your mother.
168
509671
1383
annenize sorun.
08:31
Now, how about the second question:
169
511877
1702
Şimdi, ikinci soruya ne dersiniz:
08:33
How should we live?
170
513603
1229
Nasıl yaşamalıyız?
08:35
We should live
171
515737
1746
Göçmen atalarımız gibi
08:37
like our immigrant ancestors.
172
517507
2072
yaşamalıyız.
08:41
When they came to America,
173
521174
1437
Amerika'ya geldiklerinde,
08:42
they often shared apartments, survival tactics, child care --
174
522635
4230
odaları, hayatta kalma taktiklerini, çocuk bakımını paylaştılar --
08:46
always knew how to fill one more belly,
175
526889
2006
ne kadar az yemekleri de olsa, daima
08:48
no matter how small the food available.
176
528919
2260
bir karın daha doyurmayı bildiler.
08:51
But they were told that success meant leaving the village behind
177
531770
3566
Fakat onlara başarının, köyü terk edip
08:55
and pursuing that iconic symbol of the American Dream,
178
535360
3052
simgesel Amerikan Rüyası sembolünü ve beyaz bahçe çitini takip
08:58
the white picket fence.
179
538436
1476
etmek olduğu söylendi.
09:00
And even today, we see a white picket fence
180
540460
2024
Günümüzde bile, beyaz bahçe çiti gördüğümüz
09:02
and we think success, self-possession.
181
542508
2373
zaman, başarıyı ve iradeyi düşünüyoruz.
09:04
But when you strip away the sentimentality,
182
544905
2231
Fakat duygusallığı bırakırsak, onun
09:07
what it really does is divides us.
183
547160
2376
yaptığı şey aslında bizi ayırmak.
09:10
Many Americans are rejecting the white picket fence
184
550140
2573
Çoğu Amerikalı, beyaz bahçe çitini ve içerisindeki,
09:12
and the kind of highly privatized life that happened within it,
185
552737
3315
oldukça özelleştirilmiş türden yaşamı reddediyor ve bunun yerine
09:16
and reclaiming village life,
186
556076
1790
dayanışma isteğiyle,
09:17
reclaiming interdependence instead.
187
557890
2580
köy yaşamına dönüyor.
09:21
Fifty million of us, for example,
188
561311
1603
Örneğin, elli milyonumuz kuşaklar
09:22
live in intergenerational households.
189
562938
2675
arası evlerde yaşıyor.
09:26
This number exploded with the Great Recession,
190
566018
2728
Bu rakam, Büyük Ekonomik Durgunluk ile patlama yaptı,
09:28
but it turns out people actually like living this way.
191
568770
2638
ama insanların böyle yaşamayı sevdiği aşikâr.
09:31
Two-thirds of those who are living with multiple generations under one roof
192
571432
3848
Bir çatı altında birkaç nesille yaşayan insanların üçte ikisi, bunun
09:35
say it's improved their relationships.
193
575304
2369
ilişkilerini geliştirdiğini söylüyor.
09:38
Some people are choosing to share homes not with family,
194
578145
2824
Bazı insanlar evlerini aileleriyle değil, günlük çevrenin
09:40
but with other people who understand the health and economic benefits
195
580993
3360
sağlık ve ekonomiyle ilgili faydalarını anlayan insanlarla
09:44
of daily community.
196
584377
1681
paylaşmayı seçiyorlar.
09:46
CoAbode, an online platform for single moms looking to share homes
197
586082
3634
Tek yaşayan annelerin, evlerini diğer annelerle paylaşmasını sağlayan bir
09:49
with other single moms,
198
589740
1363
platform olan CoAbode'un,
09:51
has 50,000 users.
199
591127
1991
50.000 kullanıcısı var.
09:53
And people over 65 are especially prone
200
593761
2637
Özellikle 65 yaş üstü insanlar da bu alternatif yaşam
09:56
to be looking for these alternative living arrangements.
201
596422
3149
düzenlemelerini aramaya çok yatkınlar.
10:00
They understand that their quality of life
202
600074
2499
Hayat standartlarının, yalnızlık ve dayanışmadan
10:02
depends on a mix of solitude and solidarity.
203
602597
4249
oluşan bir karışımına bağlı olduğunu anlıyorlar.
10:07
Which is true of all of us when you think about it,
204
607727
2493
Düşündüğümüz zaman, genç ya da yaşlı,
10:10
young and old alike.
205
610244
1364
bu hepimiz için doğru.
10:11
For too long, we've pretended that happiness is a king in his castle.
206
611632
4031
Uzun süredir mutluluk, kalede bir kralmış gibi davrandık.
10:16
But all the research proves otherwise.
207
616306
2171
Fakat araştırmalar tam tersini gösteriyor.
10:19
It shows that the healthiest, happiest and even safest --
208
619006
3003
Araştırmalar -- iklim değişikliği afetleri, suç, hepsi
10:22
in terms of both climate change disaster, in terms of crime, all of that --
209
622033
6074
açısından -- en sağlıklı, en mutlu ve hatta en güvenli insanların,
10:28
are Americans who live lives intertwined with their neighbors.
210
628131
3832
komşularıyla iç içe yaşayan Amerikalılar olduğunu gösteriyor.
10:32
Now, I've experienced this firsthand.
211
632661
1897
Ben bunu şahsen tecrübe ettim.
10:35
For the last few years, I've been living in a cohousing community.
212
635076
3192
Son birkaç yıldır, ortak konutlu bir toplulukta yaşıyorum.
10:38
It's 1.5 acres of persimmon trees,
213
638292
3609
6,07 dönüm içerisinde hurma ağaçları,
10:41
this prolific blackberry bush that snakes around a community garden,
214
641925
3752
bir bahçenin etrafını saran bu üretken böğürtlen çalılığı var ve
10:45
all smack-dab, by the way, in the middle of urban Oakland.
215
645701
3213
ayrıca, Oakland şehrinin tam ortasında, merkezinde.
10:49
The nine units are all built to be different,
216
649447
2119
Dokuz daire de birbirinden farklı şekillerde,
10:51
different sizes, different shapes,
217
651590
1649
boyutları ve biçimleri farklı
10:53
but they're meant to be as green as possible.
218
653263
2114
fakat olabildiğince yeşiller.
10:55
So big, shiny black solar cells on our roof
219
655401
2143
Çatılardaki büyük, parlak siyah güneş
10:57
mean our electricity bill rarely exceeds
220
657568
1934
hücreleri ile, elektrik faturalarımız
10:59
more than five bucks in a month.
221
659526
1618
nadiren 5 doları geçiyor.
11:01
The 25 of us who live there are all different ages and political persuasions
222
661787
3811
Burada yaşayan 25 kişiden her birinin yaşları, politik inançları ve
11:05
and professions,
223
665622
1158
meslekleri farklı ve
11:06
and we live in homes that have everything a typical home would have.
224
666804
3278
tipik bir evde olan her şeyin olduğu evlerde yaşıyoruz.
11:10
But additionally,
225
670106
1154
Ek olarak,
11:11
we share an industrial-sized kitchen and eating area,
226
671284
2516
sanayi boyutunda bir mutfak ve yemek alanını paylaşıyor,
11:13
where we have common meals twice a week.
227
673824
2065
haftada iki kez yemek yiyoruz.
11:15
Now, people, when I tell them I live like this,
228
675913
2239
İnsanlara böyle yaşadığımı söylediğimde, genelde
11:18
often have one of two extreme reactions.
229
678176
1906
iki aşırı tepki alıyorum.
11:20
Either they say, "Why doesn't everyone live like this?"
230
680106
2649
Ya, "Neden herkes böyle yaşamıyor?" diyorlar
11:22
Or they say, "That sounds totally horrifying.
231
682779
2728
ya da "Kulağa korkunç geliyor. Bunu asla
11:25
I would never want to do that."
232
685531
1499
yapmak istemezdim" diyorlar.
11:27
So let me reassure you: there is a sacred respect for privacy among us,
233
687054
5147
Sizi rahatlatayım: Aramızda, büyük bir mahremiyet saygısı var fakat
11:32
but also a commitment to what we call "radical hospitality" --
234
692614
4317
aynı zamanda, "radikal konukseverlik" adı verilen şeye de bağlıyız --
11:37
not the kind advertised by the Four Seasons,
235
697535
2423
bu, Four Seasons'ın reklamını yaptığı türden değil;
11:40
but the kind that says that every single person is worthy of kindness,
236
700704
5627
her bir insanın iyiliğe layık olduğunu belirten türden,
11:46
full stop, end of sentence.
237
706355
1758
nokta, cümlenin sonu.
11:49
The biggest surprise for me of living in a community like this?
238
709129
3477
Böyle bir toplulukta yaşarken beni en çok şaşırtan şey ne miydi?
11:53
You share all the domestic labor -- the repairing, the cooking, the weeding --
239
713335
3751
Tüm ev işlerini -- hazırlamayı, pişirmeyi, ayıklamayı -- paylaşıyorsunuz fakat
11:57
but you also share the emotional labor.
240
717110
2063
ayrıca duygusal bir işi paylaşıyorsunuz.
11:59
Rather than depending only on the idealized family unit
241
719573
3023
Duygusal ihtiyaçlarınızı karşılamak için, idealleştirilmiş aile
12:02
to get all of your emotional needs met,
242
722620
1868
birimine bağlı kalmaktansa; burada
12:04
you have two dozen other people that you can go to
243
724512
2409
işte geçirdiğiniz zor bir günü anlatmak veya kötü
12:06
to talk about a hard day at work
244
726945
1836
davranan bir öğretmen problemini çözmek
12:08
or troubleshoot how to handle an abusive teacher.
245
728805
2685
için gidebileceğiniz iki düzine insan var.
12:12
Teenagers in our community will often go to an adult that is not their parent
246
732038
5564
Topluluğumuzdaki gençler, bir tavsiye almak için genelde ailesinden olmayan bir
12:17
to ask for advice.
247
737626
1259
büyüğe gidiyorlar.
12:19
It's what bell hooks called "revolutionary parenting,"
248
739310
3519
Bu, Bell hooks'un "devrimsel ebeveynlik" dediği şey;
12:22
this humble acknowledgment
249
742853
1798
çocukların etrafında imrenebileceği
12:24
that kids are healthier when they have a wider range of adults
250
744675
3096
ve güvenebileceği fazla sayıda yetişkin olduğu zaman, çocukların
12:27
to emulate and count on.
251
747795
1840
daha sağlıklı oldukları düşüncesi.
12:30
Turns out, adults are healthier, too.
252
750451
2601
Görünen o ki, yetişkinler de daha sağlıklı oluyor.
12:33
It's a lot of pressure,
253
753568
1588
Beyaz bahçe çitinin ardında o
12:35
trying to be that perfect family behind that white picket fence.
254
755180
3904
mükemmel aile olmaya çalışmak, büyük bir baskı.
12:40
The "new better off," as I've come to call it,
255
760290
2344
"Yeni, daha iyi durum" adını verdiğim şey,
12:42
is less about investing in the perfect family
256
762658
2956
mükemmel aile yatırımıyla daha az ilgili, fakat
12:45
and more about investing in the imperfect village,
257
765638
3485
daha çok, kusurlu bir köye yatırım yapmakla ilgili;
12:49
whether that's relatives living under one roof,
258
769147
2226
bu ister bir çatı altında yaşayan akrabalar,
12:51
a cohousing community like mine,
259
771397
1840
benimki gibi ortak bir topluluk olsun,
12:53
or just a bunch of neighbors who pledge to really know
260
773261
2930
ister birbirlerini gerçekten tanıyan ve birbirlerine sahip
12:56
and look out for one another.
261
776215
1506
çıkan komşular olsun.
12:58
It's good common sense, right?
262
778134
1869
Güzel bir sağduyu, değil mi?
13:00
And yet, money has often made us dumb
263
780466
2807
Hâl böyleyken, para bizleri, el uzatmak konusunda
13:03
about reaching out.
264
783297
1365
aptallaştırdı.
13:05
The most reliable wealth
265
785575
2033
En güvenli zenginlik,
13:07
is found in relationship.
266
787632
2559
ilişkilerde bulunur.
13:11
The new better off is not an individual prospect at all.
267
791511
3220
Yeni daha iyi durum, asla kişisel bir beklenti değildir.
13:15
In fact, if you're a failure or you think you're a failure,
268
795384
3069
Aslında, başarısızsanız ya da öyle olduğunuzu düşünüyorsanız,
13:18
I've got some good news for you:
269
798477
1611
size iyi haberlerim var:
13:20
you might be a success by standards you have not yet honored.
270
800112
3790
Henüz itibar etmediğiniz standartlarla başarılı olabilirsiniz.
13:24
Maybe you're a mediocre earner but a masterful father.
271
804404
3406
Kazanç konusunda belki vasatsınız, ama belki de babalıkta ustasınız.
13:28
Maybe you can't afford your dream home,
272
808477
1882
Belki hayalinizdeki evi alamıyorsunuz,
13:30
but you throw legendary neighborhood parties.
273
810383
2706
ama efsanevi komşu partileri veriyorsunuz.
13:34
If you're a textbook success,
274
814462
1764
Eğer okul kitaplarında başarılıysanız
13:36
the implications of what I'm saying could be more grim for you.
275
816250
3491
söylediğim şeyler size sıkıcı gelebilir.
13:40
You might be a failure by standards you hold dear
276
820344
3341
Değer verdiğiniz standartlara göre başarısız olabilirsiniz,
13:43
but that the world doesn't reward.
277
823709
2402
ancak dünya sizi ödüllendirmez.
13:46
Only you can know.
278
826719
1400
Yalnızca siz bilebilirsiniz.
13:49
I know that I am not a tribute
279
829310
3216
Ben, herkese rahatlık sağlayacak kadar
13:52
to my great-grandmother,
280
832550
1486
para kazanmadığım sürece,
13:54
who lived such a short and brutish life,
281
834060
2669
kısa ve yabani bir hayat yaşamış olan
13:56
if I earn enough money to afford every creature comfort.
282
836753
3163
büyük-büyük annem için övgüye değer birisi olmadığımı biliyorum.
14:00
You can't buy your way out of suffering or into meaning.
283
840614
3129
Istırap çekerek ya da anlam çıkararak, yaşamı satın alamazsınız.
14:03
There is no home big enough
284
843767
1734
Onun katlandığı acıları silmeye
14:05
to erase the pain that she must have endured.
285
845525
3022
yetecek kadar büyük bir ev yok.
14:09
I am a tribute to her
286
849435
1250
Olabildiğince bağlı ve
14:10
if I live a life as connected and courageous as possible.
287
850709
4447
cesur bir hayat yaşarsam, onun için övgü kaynağı olurum.
14:16
In the midst of such widespread uncertainty,
288
856256
3001
Böyle geniş bir belirsizliğin ortasında,
14:19
we may, in fact, be insecure.
289
859281
2213
gerçekten, güvensiz olabiliriz.
14:22
But we can let that insecurity make us brittle
290
862334
2526
Ama bu güvensizliğin bizi kırmasına veya yumuşatmasına
14:25
or supple.
291
865216
1159
izin verebiliriz.
14:26
We can turn inward, lose faith in the power of institutions to change --
292
866859
5007
İçimize dönüp kurumların değişim güçlerine olan inancımızı -- hatta
14:31
even lose faith in ourselves.
293
871890
1914
kendimize inancımızı -- kaybedebiliriz.
14:34
Or we can turn outward,
294
874332
1404
Ya da dışa dönerek temas,
iletişim kurma ve yaratma yeteneklerimize olan inancımızı geliştirebiliriz.
14:36
cultivate faith in our ability to reach out, to connect, to create.
295
876300
5085
14:43
Turns out, the biggest danger
296
883063
2394
Görünen o ki, Amerikan Rüyası'nda başarısız
olmak, en büyük tehlike değil.
14:46
is not failing to achieve the American Dream.
297
886020
2858
14:49
The biggest danger is achieving a dream
298
889624
2438
Asıl büyük tehlike, inanmadığınız bir
14:52
that you don't actually believe in.
299
892086
2363
rüyayı gerçekleştirmeniz.
14:55
So don't do that.
300
895362
1230
Bunu yapmayın.
14:57
Do the harder, more interesting thing,
301
897046
2642
Her gün yaptığınız şeylerin, sevginizi ve
14:59
which is to compose a life where what you do every single day,
302
899712
4048
becerilerinizi ve enerjinizi adadığınız insanların, inandığınız şeylere
15:03
the people you give your best love and ingenuity and energy to,
303
903784
3678
olabildiğince yaklaşabildiği bir yaşam oluşturarak,
15:07
aligns as closely as possible with what you believe.
304
907486
3010
daha zor ve daha ilginç olanı yapın.
15:11
That, not something as mundane as making money,
305
911010
3405
Bu, para kazanmak kadar sıradan değildir ve atalarınız için de bir
15:14
is a tribute to your ancestors.
306
914439
1969
övgü kaynağıdır.
15:16
That is the beautiful struggle.
307
916432
3611
En güzel mücadele budur.
15:20
Thank you.
308
920861
1191
Teşekkürler.
15:22
(Applause)
309
922076
9179
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7