How to transform sinking cities into landscapes that fight floods | Kotchakorn Voraakhom

121,199 views ・ 2019-02-11

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ceren Demir Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
At this very moment,
0
13318
2770
Tam da şu anda
00:16
with every breath we take,
1
16112
2899
aldığımız her nefeste,
00:19
major delta cities across the globe are sinking,
2
19035
4923
dünya genelindeki New York, Londra,
00:23
including New York, London,
3
23982
2692
Tokyo, Şangay, New Orleans
00:26
Tokyo, Shanghai, New Orleans,
4
26698
3646
ve kendi şehrim Bangkok gibi
00:30
and as well as my city, Bangkok.
5
30368
3021
büyük delta şehirleri sulara gömülüyor.
00:35
Here is the usual version of climate change.
6
35017
3992
Burada iklim değişikliğinin olağan versiyonunu görüyorsunuz.
00:40
This is mine.
7
40602
1428
Bu benimki.
00:42
Nothing much,
8
42594
1150
Pek bir şey değil,
00:43
just a crocodile on the street.
9
43768
1844
yalnızca sokakta bir timsah.
00:45
(Laughter)
10
45636
1518
(Kahkahalar)
00:47
This is an urgent impact of climate change:
11
47178
3321
Bu, iklim değişikliğinin kaçınılmaz bir etkisi:
00:50
over sinking cities.
12
50523
1832
sulara gömülen şehirlerimiz.
00:54
Here, you can see the urbanization of Bangkok,
13
54292
4057
Burada Bangkok'un şehirleşmesini görebilirsiniz,
00:58
growing in every direction,
14
58373
3028
her yöne doğru büyüyen,
01:01
shifting from porous, agricultural land --
15
61425
3550
gözenekli tarım alanlarıyla birlikte
01:05
the land that can breathe and absorb water --
16
65894
3267
nefes alabilen ve suyu emen toprakların yerini
01:09
to a concrete jungle.
17
69185
2261
beton ormanlar aldı.
01:13
This is what parts of it look like after 30 minutes of rainfall.
18
73717
4505
30 dakikalık yağışın ardından bazı kesimler böyle görünmektedir.
01:18
And every time it rains,
19
78733
1820
Her yağmur yağdığında,
01:20
I wish my car could turn into a boat.
20
80577
2909
arabamın bir sandala dönmesini diliyorum.
01:24
This land has no room for water.
21
84721
2457
Bu topraklarda suya yer yok.
01:27
It has lost its absorbent capacity.
22
87789
3730
Emicilik özelliğini kaybetti.
01:34
The reality of Bangkok's metropolitan region
23
94170
3712
Bangkok büyükşehrinin gerçekleri,
01:37
is a city of 15 million people
24
97906
5122
çamurlu bir nehir deltasında yaşayan, çalışan, işe gidip gelen
01:43
living, working and commuting on top of a shifting, muddy river delta.
25
103052
5682
15 milyon insanın yaşadığı bir şehir olmasıdır.
01:49
Bangkok is sinking more than one centimeter per year,
26
109883
5076
Bangkok, yılda bir santimetreden fazla suya gömülüyor.
01:54
which is four times faster than the rate of predicted sea level rise.
27
114983
6966
Bu, tahmin edilen deniz seviyesi yükselmesinden daha hızlı.
02:02
And we could be below sea level by 2030,
28
122855
5411
2030 yılına kadar deniz seviyesinin altına inebiliriz ki
02:08
which will be here too soon.
29
128290
1840
bu tarih çok yakında gelecek.
02:12
There is no coincidence that I am here as a landscape architect.
30
132946
6095
Burada peyzaj mimarı olarak bulunmam tesadüf değil.
02:19
As a child, I grew up in a row house
31
139638
3776
Çocukluğum, yoğun bir trafiğin olduğu
02:23
next to the busy road always filled with traffic.
32
143438
3581
işlek bir yolun yanında yer alan sıra evlerde geçti.
02:28
In front of my house, there was a concrete parking lot,
33
148602
4207
Evimin önünde, betondan bir otopark vardı
02:32
and that was my playground.
34
152833
2165
ve burası benim oyun alanımdı.
02:36
The only living creature I would find,
35
156190
4373
Bulabildiğim ve eğlenebildiğim tek canlı,
02:40
and had fun with,
36
160587
1670
beton kaldırımın çatlağında
02:42
were these sneaky little plants trying to grow through the crack
37
162281
5251
büyümeye çalışan,
02:47
of the concrete pavement.
38
167556
1498
küçük sinsi bitkilerdi.
02:49
My favorite game with friends
39
169943
2420
Arkadaşlarımla en sevdiğim oyun,
02:52
was to dig a bigger and bigger hole through this crack
40
172387
6408
bu küçük bitkinin
02:58
to let this little plant creep out --
41
178819
2794
daha rahat büyümesi için,
03:01
sneak out more and more.
42
181637
2005
daha da büyük delikler kazmaktı.
03:05
And yes, landscape architecture
43
185535
3366
Ve evet, peyzaj mimarlığı bana
03:08
gives me the opportunity to continue my cracking ambition --
44
188925
5087
betondan doğaya dönmek için çatlak açma sevdama
03:14
(Laughter)
45
194036
1484
(Kahkahalar)
03:15
to connect this concrete land back to nature.
46
195544
4335
devam etme fırsatı verdi.
03:22
Before, Thais -- my people --
47
202053
3227
Önceden, Taylandlılar -benim halkım-
03:25
we were adapted to the cycle of the wet and dry season,
48
205304
5878
ıslak ve kuru mevsimin döngüsüne uyum sağlardık
03:31
and you could call us amphibious.
49
211206
3714
ve bize yüzergezer diyebilirdiniz.
03:34
(Laughter)
50
214944
1001
(Kahkahalar)
03:35
We lived both on land and on water.
51
215969
2276
Hem karada hem de denizde yaşıyorduk.
03:38
We were adapted to both.
52
218841
2413
İkisine de uyum sağlamıştık.
03:42
And flooding was a happy event, when the water fertilized our land.
53
222166
5153
Sel, suyun topraklarımızı döllediği, mutlu bir olaydı.
03:49
But now, flooding means ...
54
229115
1704
Fakat şimdi sel,
03:52
disaster.
55
232493
1150
felaket demektir.
03:54
In 2011,
56
234654
1683
2011'de, Tayland tarihindeki
03:56
Thailand was hit by the most damaging and the most expensive flood disaster
57
236361
6746
en tehlikeli ve en pahalıya mal olan sel felaketiyle
04:03
in our history.
58
243131
1251
karşı karşıya kaldı.
04:05
Flooding has turned central Thailand into an enormous lake.
59
245094
3968
Sel, Orta Tayland'ı devasa bir göle çevirdi.
04:10
Here, you can see the scale of the flood in the center of the image,
60
250659
5257
Burada, görüntünün merkezinde selin büyüklüğünü,
04:15
to the scale of Bangkok, outlined in yellow.
61
255940
2722
sarı ile gösterilen Bangkok'un büyüklüğüne göre görebilirsiniz.
04:20
The water was overflowing from the north,
62
260401
2465
Su, birkaç il üstünden kendine yol açarak
04:22
making its way across several provinces.
63
262890
3010
kuzeyden taşıyordu.
04:28
Millions of my people,
64
268681
3366
Ben ve ailem dahil olmak üzere
04:32
including me and my family,
65
272071
3240
milyonlarca insan,
04:35
were displaced and homeless.
66
275335
2611
yersiz ve yurtsuz kaldı.
04:39
Some had to escape the city.
67
279300
2018
Bazı insanlar şehirden kaçmak zorunda kaldı.
04:42
Many were terrified of losing their home and their belongings,
68
282259
4940
Birçoğu, evlerini ve eşyalarını kaybetmekten korkuyordu.
04:47
so they stayed back in the flood with no electricity and clean water.
69
287223
5615
Bu yüzden selde elektriksiz ve temiz susuz kaldılar.
04:55
For me, this flood reflects clearly
70
295392
2577
Benim için bu sel açık bir şekilde gösteriyor ki
04:57
that our modern infrastructure,
71
297993
3371
modern altyapılarımız
05:02
and especially our notion of fighting flood with concrete,
72
302597
5119
ve özellikle sel ile betonla mücadele etmek
05:07
had made us so extremely vulnerable to the climate uncertainty.
73
307740
5777
bizi iklim belirsizliğine karşı aşırı derecede savunmasız kıldı.
05:15
But in the heart of this disaster,
74
315758
3600
Fakat, bu felaketin ortasında,
05:19
I found my calling.
75
319382
1358
amacımı buldum.
05:21
I cannot just sit and wait as my city continues to sink.
76
321477
4212
Şehrim batmaya devam ederken hiçbir şey yapmadan duramam.
05:27
The city needed me,
77
327171
1970
Şehrin bana ihtiyacı vardı
05:29
and I had the ability to fix this problem.
78
329165
4035
ve ben bu sorunu çözecek beceriye sahiptim.
05:34
Six years ago,
79
334949
1444
Altı sene evvel
05:37
I started my project.
80
337574
1912
projeme başladım.
05:39
My teams and I won the design competition for Chulalongkorn Centenary Park.
81
339510
6349
Ekiplerimle ben Chulalongkorn Yüzyıl Parkı için tasarım projesini kazandık.
05:46
This was the big, bold mission of the first university in Thailand
82
346810
5738
Bu Tayland'daki ilk üniversitenin,
05:52
for celebrating its hundredth anniversary
83
352572
4025
yüzüncü yılını kutlamak için
05:56
by giving this piece of land as a public park to our city.
84
356621
5133
bir alanı şehrimize park olarak verdiği, büyük, cesur girişimiydi.
06:03
Having a park sounds very normal to many other cities,
85
363493
5347
Bir parka sahip olmak çoğu şehirde kulağa oldukça normal gelir
06:08
but not in Bangkok,
86
368864
3128
ama Asya'nın megakentleri arasında
06:12
which has one of the lowest public green space per capita
87
372016
5885
kişi başı en düşük yeşil alanın düştüğü
06:17
among megacities in Asia.
88
377925
2204
şehirlerden biri olan Bangkok'ta değil.
06:21
Our project's become the first new public park
89
381833
4831
Projemiz, neredeyse otuz yıl içinde
06:26
in almost 30 years.
90
386688
2550
ilk yeni kamusal park oldu.
06:29
The 11-acre park --
91
389712
2437
44.515 metrekarelik park,
06:32
a big green crack at the heart of Bangkok --
92
392173
4085
Bangkok'un kalbinde yer alan büyük, yeşil çatlak,
06:36
opened just last year.
93
396282
1750
daha geçen sene açıldı.
06:38
(Applause and cheers)
94
398950
1265
(Alkış ve tezahürat)
06:40
Thank you.
95
400239
1195
Teşekkür ederim.
06:41
(Applause)
96
401458
4088
(Alkış)
06:45
For four years, we have pushed through countless meetings
97
405570
4913
Dört yıl boyunca sayısız toplantıda
06:50
to convince and never give up to convincing
98
410507
3564
bu parkın sadece güzelleştirme veya rekreasyon için olmadığını,
06:54
that this park isn't just for beautification or recreation:
99
414095
5612
aynı zamanda şehrin suyla başa çıkmasına
06:59
it must help the city deal with water,
100
419731
2693
ve iklim değişikliğiyle mücadele etmesine yardımcı olması gerektiği
07:02
it must help the city confront climate change.
101
422448
2976
konusunda ikna etmekten vazgeçmedik.
07:05
And here is how it works.
102
425991
1624
Şöyle işliyor.
07:08
Bangkok is a flat city,
103
428488
2271
Bangkok düz bir şehir,
07:10
so we harnessed the power of gravity by inclining the whole park
104
430783
4976
dolayısıyla biz de yerçekiminin gücünü kullanmak için tüm parkı
07:15
to collect every drop of rain.
105
435783
2563
her yağmur damlasını toplaması için eğimli yaptık.
07:20
The gravity force pulls down the runoff from the highest point
106
440490
3539
Yerçekimi akışı ne yüksek olduğu noktadan
07:24
to the lowest point.
107
444053
1554
en düşük noktaya taşıyor.
07:26
This park has three main elements that work as one system.
108
446551
4551
Parkın tek bir sistem olarak çalışan üç temel unsuru var.
07:31
The first -- the green roof.
109
451854
1749
İlki, eko-çatı.
07:34
This is the biggest green roof in Thailand,
110
454594
3154
Bu, altındaki yağmursuyu tankları ve müze ile
07:37
with the rainwater tanks and museum underneath.
111
457772
3565
Tayland'daki en büyük eko-çatı.
07:42
In the dry season,
112
462880
1381
Kuru mevsimde,
07:44
the collected rain can be used to water the park for up to a month.
113
464285
5490
toplanan yağmursuyu parkı bir ay boyunca sulamak için kullanılabilir.
07:51
The runoff on the green roof then falls through wetlands
114
471313
3420
Eko-çatıdaki akış,
07:55
with the native water plants that can help filter
115
475646
3756
yerli su bitkileriyle sulak alanlardan geçerek
suyun filtrelenip temizlenmesine yardımcı olur.
07:59
and help clean water.
116
479426
1635
08:02
And at the lower end,
117
482223
1826
Alt tarafta,
08:04
the retention pond collects all of the water.
118
484073
4293
bekletme havuzu tüm suyu toplar.
08:09
At this pond, there are water bikes.
119
489466
3548
Bu havuzda su bisikletleri var.
08:13
People can pedal and help clean water.
120
493604
4078
İnsanlar pedallayıp suyun temizlenmesine yardımcı olabilirler.
08:18
Their exercise becomes an active part of the park water system.
121
498260
5765
Egzersizleri park su sisteminin aktif bir parçasını oluşturur.
08:25
When life gives you a flood,
122
505698
1921
Hayat size sel verdiğinde
08:27
you have fun with the water.
123
507643
1877
suyla eğlenmeye bakarsınız.
08:29
(Laughter)
124
509544
1749
(Gülüşmeler)
08:32
Centenary Park gives room for people and room for water,
125
512608
4342
Yüzyıl Parkı, insanlar ve su için alan veriyor
08:36
which is exactly what we and our cities need.
126
516974
3514
ki bu da tam olarak şehirlerimizin ihtiyaç duyduğu şey.
08:43
This is an amphibious design.
127
523114
3924
Bu yüzergezer bir tasarım.
08:47
This park is not about getting rid of flood.
128
527466
2870
Bu parkın amacı selden kurtulmak değil.
08:50
It's about creating a way to live with it.
129
530753
3210
Selle birlikte yaşamak için bir yol bulmak üzerine.
08:54
And not a single drop of rain is wasted in this park.
130
534741
4453
Bu parkta hiçbir yağmur damlası ziyan edilmez.
09:00
This park can hold and collect a million gallons of water.
131
540133
6002
Bu park milyonlarca litre su toplayıp depolayabilir.
09:08
(Applause)
132
548873
1150
(Alkış)
09:10
Thank you.
133
550047
1190
Teşekkür ederim.
09:11
(Applause)
134
551261
4058
(Alkış)
09:15
Every given project, for me, is an opportunity
135
555343
3864
Benim için her verilen proje,
09:19
to create more green cracks through this concrete jungle
136
559231
4080
peyzaj mimarisini kullanarak
09:24
by using landscape architecture as a solution,
137
564441
4461
beton ormanda daha fazla yeşil çatlak oluşturmak için bir fırsat.
09:28
like turning this concrete roof into an urban farm,
138
568926
5115
Mesela bu beton çatıyı yağmuru emen,
09:34
which can help absorb rain;
139
574065
2999
kentsel ısı adasını azaltan
09:37
reduce urban heat island
140
577088
2160
ve şehrin ortasında gıda yetiştiren
09:39
and grow food in the middle of the city;
141
579272
2404
bir şehir çiftliğine dönüştürmek;
09:43
reuse the abandoned concrete structure
142
583112
3572
terk edilmiş beton yapıyı
09:46
to become a green pedestrian bridge;
143
586708
3253
yeşil bir yaya köprüsüne dönüştürmek
09:50
and another flood-proof park at Thammasat University,
144
590923
5017
ve Thammasat Ünivesitesi'ndeki
09:55
which nearly completes the biggest green roof on an academic campus yet
145
595964
5816
Güneydoğu Asya'nın bir akademik kampüste en büyük eko-çatısı
10:01
in Southeast Asia.
146
601804
1622
olmak üzere olan sele dayanıklı park.
10:06
Severe flooding is our new normal,
147
606807
4559
Aşırı sel bizim yeni normalimiz
10:11
putting the southeast Asian region --
148
611390
3916
ki bu güneydoğu Asya bölgesini,
10:15
the region with the most coastline --
149
615330
3287
en çok kıyıya sahip bölgeyi
10:18
at extreme risk.
150
618641
1688
aşırı riske sokuyor.
10:22
Creating a park is just one solution.
151
622039
3089
Bir park yaratmak sadece çözümlerden biri.
10:26
The awareness of climate change
152
626685
1634
İklim değişikliği farkındalığı,
10:28
means we, in every profession we are involved,
153
628343
6212
bizim, dahil olduğumuz her meslekte,
10:34
are increasingly obligated to understand the climate risk
154
634579
5011
iklim riskini anlamak ve her ne üzerinde çalışıyorsak
10:39
and put whatever we are working on as part of the solution.
155
639614
5637
çözümün parçası olarak sunmak sorumluluğunda olmamız demek.
10:46
Because if our cities continue
156
646386
4516
Çünkü şehirlerimiz
10:50
the way they are now,
157
650926
1746
bu şekilde devam ederse
10:53
a similar catastrophe will happen again ...
158
653854
3325
benzer bir felaket
10:57
and again.
159
657964
1488
tekrar ve tekrar yaşanacak.
11:01
Creating a solution in these sinking cities
160
661531
3248
Bu batan şehirlerde bir çözüm üretmek
11:04
is like making the impossible possible.
161
664803
5626
imkansızı mümkün kılmak gibi.
11:11
And for that,
162
671909
1150
Bu yüzden,
11:14
I would like to share one word that I always keep in mind,
163
674070
5568
sizinle her zaman aklımda bulunan bir kelimeyi paylaşmak istiyorum:
11:19
that is, "tangjai."
164
679662
2615
"tangjai".
11:23
The literal translation for "tang" is "to firmly stand,"
165
683968
6182
"Tang"ın tam çevirisi "kararlı durmak"tır
11:31
and "jai" means "heart."
166
691942
3137
ve "jai" "kalp" anlamına gelir.
11:36
Firmly stand your heart at your goal.
167
696723
3405
Kalbini kararlı bir şekilde hedefinde tut.
11:41
In Thai language, when you commit to do something,
168
701325
4614
Tay dilinde, bir şey yapmayı vadettiğinde
11:45
you put tangjai in front of your word,
169
705963
3133
sözünün önüne tangjai eklersin,
11:49
so your heart will be in your action.
170
709120
3965
böylece kalbin eyleminin içinde olur.
11:54
No matter how rough the path,
171
714023
2200
Yol ne kadar zorlu,
11:56
how big the crack,
172
716247
1983
çatlak ne kadar büyük olsa da
11:58
you push through to your goal,
173
718254
1865
hedefin için uğraşırsın
12:00
because that's where your heart is.
174
720143
2494
çünkü kalbin oradadır.
12:04
And yes, Thailand is home.
175
724720
2817
Evet, Tayland evdir.
12:10
This land is my only home,
176
730107
2073
Bu toprak benim tek evimdir
12:13
and that's where I firmly stand my heart.
177
733648
5178
ve kalbimle kararlı durduğum yer orasıdır.
12:19
Where do you stand yours?
178
739637
1659
Sizinki nerede duruyor?
12:21
Thank you.
179
741954
1151
Teşekkür ederim.
12:23
(Applause)
180
743129
1017
(Alkış)
12:24
Thank you.
181
744170
1151
Teşekkür ederim.
12:25
Kòp kun ka.
182
745345
1151
Kòp kun ka.
12:26
(Applause and cheers)
183
746520
3218
(Alkış ve tezahürat)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7