Art That Lets You Talk Back to NSA Spies | Mathias Jud | TED Talks

74,404 views ・ 2015-11-20

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Laura Messner Gözden geçirme: Yunus ASIK
00:12
A year ago, we were invited by the Swiss Embassy in Berlin
0
12999
3342
Bir yıl önce sanat projelerimizi sunmak için Berlin'deki
00:16
to present our art projects.
1
16365
2023
İsviçre Büyükelçiliği'ne davet edildik.
00:18
We are used to invitations, but this invitation really thrilled us.
2
18999
4134
Davetlere alışkınız ama bu bizi cidden heyecanlandırdı.
00:23
The Swiss Embassy in Berlin is special.
3
23586
2841
Berlin'deki İsviçre Büyükelçiliği özel bir yer.
00:26
It is the only old building in the government district
4
26451
2968
II. Dünya Savaşı sırasında yok edilmemiş
00:29
that was not destroyed during the Second World War,
5
29443
2956
hükümet bölgesindeki tek eski bina ve
00:32
and it sits right next to the Federal Chancellery.
6
32423
2768
Federal Rektörlük'ün hemen sağında yer alır.
00:35
No one is closer to Chancellor Merkel than the Swiss diplomats.
7
35723
4116
Kimse Şansölye Merkel'e İsviçreli diplomatlar kadar yakın değildir.
00:39
(Laughter)
8
39863
1976
(Gülüşmeler)
00:42
The government district in Berlin also contains the Reichstag --
9
42656
3819
Berlin'deki hükümet bölgesinde Reichstag -Almanya'nın parlamentosu-
00:46
Germany's parliament -- and the Brandenburg Gate,
10
46499
2811
ve Brandenburg Kapısı da var,
00:49
and right next to the gate there are other embassies,
11
49334
2941
kapının hemen yanında diğer büyükelçilikler var,
00:52
in particular the US and the British Embassy.
12
52299
3397
özellikle ABD ve İngiliz Büyükelçiliği.
00:56
Although Germany is an advanced democracy,
13
56657
3216
Almanya'da gelişmiş bir demokrasi olsa da,
00:59
citizens are limited in their constitutional rights
14
59897
2961
vatandaşlar hükümet bölgesinde,
01:02
in its government district.
15
62882
1393
anayasal hakları konusunda sınırlıdır.
01:04
The right of assembly and the right to demonstrate are restricted there.
16
64299
4387
Orada toplanma ve gösteri yapma hakkı sınırlı.
01:09
And this is interesting from an artistic point of view.
17
69607
3668
Bu durum sanatsal bir bakış açısından bakılınca ilginç.
01:13
The opportunities to exercise participation and to express oneself
18
73299
4712
Katılım ve kendini ifade etme fırsatları,
01:18
are always bound to a certain order
19
78035
2240
her zaman belirli bir düzende ve
01:20
and always subject to a specific regulation.
20
80299
3475
her zaman belli bir düzenlemeye tabidir.
01:23
With an awareness of the dependencies of these regulations,
21
83798
4759
Bu düzenlemelerin farkındalığıyla
01:28
we can gain a new perspective.
22
88581
2694
yeni bir bakış açısı kazanabiliriz.
01:31
The given terms and conditions shape our perception, our actions
23
91299
4654
Şartlar ve durumlar; algımızı, hareketlerimizi
ve hayatlarımızı etkiler.
01:35
and our lives.
24
95977
1587
01:38
And this is crucial in another context.
25
98168
3107
Bu farklı bir bağlamda çok önemli.
01:41
Over the last couple of years,
26
101299
1478
Geçtiğimiz yıllarda, öğrendik ki
01:42
we learned that from the roofs of the US and the British Embassy,
27
102801
4474
ABD ve İngiliz Büyükelçiliklerinin çatılarından
01:47
the secret services have been listening to the entire district,
28
107299
4737
gizli polis teşkilatları, Angela Merkel'in cep telefonu da dahil
01:52
including the mobile phone of Angela Merkel.
29
112060
2696
tüm bölgeyi dinliyormuş.
Birleşik Krallık Hükümet İletişim Karargahı (GCHQ) antenleri,
01:55
The antennas of the British GCHQ are hidden in a white cylindrical radome,
30
115299
4976
beyaz silindirik bir radarda saklıyken Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA)
02:00
while the listening post of the American NSA
31
120299
3017
02:03
is covered by radio transparent screens.
32
123340
2959
dinleme istasyonu, telsiz saydam ekranlarla kaplıdır.
02:07
But how to address these hidden and disguised forces?
33
127342
2933
Peki bu saklı ve maskelenmiş güçlere nasıl seslenebiliriz?
02:10
With my colleague, Christoph Wachter,
34
130903
2372
Meslektaşım Christoph Wachter ile
02:13
we accepted the invitation of the Swiss Embassy.
35
133299
2603
İsviçre Büyükelçiliği'nin davetini kabul ettik.
02:16
And we used this opportunity to exploit the specific situation.
36
136783
4103
Bu fırsatı belirli durumdan faydalanmak için kullandık.
02:22
If people are spying on us, it stands to reason
37
142508
3142
İnsanlar bizi gözetliyorsa şüphesiz ki,
02:25
that they have to listen to what we are saying.
38
145674
2601
her dediğimizi dinlemek zorundalar.
02:28
(Laughter)
39
148299
3976
(Gülüşmeler)
02:32
On the roof of the Swiss Embassy, we installed a series of antennas.
40
152299
4000
İsviçre Büyükelçiliği'nin çatısına bir dizi anten yerleştirdik.
02:38
They weren't as sophisticated as those used by the Americans and the British.
41
158729
4254
Amerikalıların ya da İngilizlerin kullandığı kadar sofistike değildi.
02:43
(Laughter)
42
163007
1267
(Gülüşmeler)
02:44
They were makeshift can antennas,
43
164298
1723
Geçici tenekeden antenlerdi,
02:46
not camouflaged but totally obvious and visible.
44
166045
2989
gizli değildi ama tamamıyla açık ve görünürdü.
02:50
The Academy of Arts joined the project,
45
170299
2495
Güzel Sanatlar Akademisi projeye katıldı,
02:52
and so we built another large antenna on their rooftop,
46
172818
3690
böylece çatılarına başka büyük bir anten inşa ettik,
02:56
exactly between the listening posts of the NSA and the GCHQ.
47
176532
4018
tam olarak NSA ve GHCQ'nun dinleme istasyonunun ortasına.
03:00
(Laughter)
48
180574
1856
(Gülüşmeler)
03:02
Never have we been observed in such detail while building an art installation.
49
182454
4821
Sanatsal bir donanım inşa ederken hiç böylesine detaylı gözlenmemiştik.
03:07
A helicopter circled over our heads
50
187299
2252
Helikopterin biri başımızın üstünde döndü,
03:09
with a camera registering each and every move we made,
51
189575
3230
attığımız her bir adımı kaydeden bir kamera ile hem de.
03:12
and on the roof of the US Embassy, security officers patrolled.
52
192829
3210
ABD Büyükelçiliği'nin çatısında, güvenlik elemanları kol geziyordu.
03:17
Although the government district is governed by a strict police order,
53
197499
5189
Hükümet bölgesi katı polis emriyle yönetilse de,
03:22
there are no specific laws relating to digital communication.
54
202712
4159
dijital iletişime ilişkin kesin yasalar yok.
03:27
Our installation was therefore perfectly legal,
55
207548
3483
Bu yüzden donanımımız tamamen yasaldı ve
03:31
and the Swiss Ambassador informed Chancellor Merkel about it.
56
211055
3197
İsviçre Büyükelçisi, Şansölye Merkel'e bundan bahsetti.
03:35
We named the project "Can You Hear Me?"
57
215101
2879
Projeye "Beni Duyabiliyor Musun?" adını verdik.
03:38
(Laughter)
58
218004
1976
(Gülüşmeler)
03:40
The antennas created an open and free Wi-Fi communication network
59
220805
4261
Antenler, açık ve ücretsiz Wi-Fi iletişim ağı yarattı.
03:45
in which anyone who wanted to would be able to participate
60
225090
3185
Wİ-Fİ uyumlu aygıtı olan herkes, bağlanabilir ve
03:48
using any Wi-Fi-enabled device without any hindrance,
61
228299
3112
03:51
and be able to send messages
62
231435
1921
frekansları dinleyenlere veri gönderebilir.
03:53
to those listening on the frequencies that were being intercepted.
63
233380
4080
(Gülüşmeler)
03:58
Text messages, voice chat, file sharing --
64
238510
2495
Yazılı ve sesli mesajlar, dosya paylaşımları ve
04:01
anything could be sent anonymously.
65
241029
2649
her şey anonim olarak gönderilebilir.
04:04
And people did communicate.
66
244852
2423
İnsanlar bağlandılar ve
15.000'den fazla veri gönderdiler.
04:07
Over 15,000 messages were sent.
67
247299
2976
04:10
Here are some examples.
68
250299
1752
İşte birkaç örnek
"Selam herkese, selam Berlin, selam NSA, selam GCHQ."
04:13
"Hello world, hello Berlin, hello NSA, hello GCHQ."
69
253299
4512
"NSA ajanları doğru işi yapıyorlar! İhbara devam!"
04:19
"NSA Agents, Do the Right Thing! Blow the whistle!"
70
259208
4091
04:24
"This is the NSA. In God we trust. All others we track!!!!!"
71
264884
3704
"İşte NSA, Tanrı'ya inanıyoruz, diğer herkesi gözetliyoruz!!!!!"
04:28
(Laughter)
72
268612
2252
(Gülüşmeler)
" #@nonymous sizi gözetliyor #NSA #GCHQ- teşkilatınızdanız.
04:32
"#@nonymous is watching #NSA #GCHQ - we are part of your organizations.
73
272233
4042
04:36
# expect us. We will #shutdown"
74
276299
2000
"Bekleyin bizi, işinize son vereceğiz."
"İşte NSA'nın zayıf noktası: açık şebekeler."
04:39
"This is the NSA's Achilles heel. Open Networks."
75
279483
3460
04:42
"Agents, what twisted story of yourself will you tell your grandchildren?"
76
282967
4738
"Hey ajanlar, hangi yalan hikayenizi torunlarınıza anlatacaksınız?"
"@NSA komşularım çok gürültülü, lütfen bir drone saldırısı gerçekleştirin."
04:48
"@NSA My neighbors are noisy. Please send a drone strike."
77
288454
4416
04:52
(Laughter)
78
292894
2452
(Gülüşmeler)
04:56
"Make Love, Not cyberwar."
79
296529
2311
"Siber savaş yapmayın, sevişin."
04:59
We invited the embassies and the government departments
80
299602
2673
Bu açık şebekeye katılmaları için
büyükelçilik ve devlet dairelerini davet ettik
05:02
to participate in the open network, too,
81
302299
2806
ve davetimizi kabul edip bizi şaşırttılar.
05:05
and to our surprise, they did.
82
305129
1913
Şebekeye yeni dosyalar gönderildi,
05:07
Files appeared on the network, including classified documents
83
307066
2920
hatta meclis soruşturma komisyonunun sızmış gizli dosyaları bile.
05:10
leaked from the parliamentary investigation commission,
84
310010
2618
05:12
which highlights that the free exchange and discussion of vital information
85
312652
3690
Bu olay, önemli bilginin paylaşılması ve tartışılmasının,
milletvekilleri için bile gitgide zorlaştığının örneğidir.
05:16
is starting to become difficult, even for members of a parliament.
86
316366
4340
05:21
We also organized guided tours to experience and sound out
87
321746
3322
Rehberli turlar düzenledik ve
bu güç topluluğunu yerinde görüp işleyişini anlamaya çalıştık.
05:25
the power constellations on-site.
88
325092
2050
Turla büyükelçiliklerin etrafındaki kontrollü yerleri gezerken
05:27
The tours visited the restricted zones around the embassies,
89
327166
3337
05:30
and we discussed the potential and the highlights of communication.
90
330527
4399
iletişimin gücünü ve önemini tartıştık.
Eğer iletişimin sınırlarının ve kurallarının farkına varırsak
05:36
If we become aware of the constellation,
91
336299
4179
05:40
the terms and conditions of communication,
92
340502
2796
05:43
it not only broadens our horizon,
93
343322
2331
sadece ufkumuzu genişletmekle kalmaz,
05:45
it allows us to look behind the regulations that limit our worldview,
94
345677
3872
aynı zamanda hayat görüşümüzü,
05:49
our specific social, political or aesthetic conventions.
95
349573
4126
kendimize özel sosyal, politik ve güzellik anlayışımızı
sınırlayan kuralların farkına varırız.
05:54
Let's look at an actual example.
96
354461
1953
Şimdi güncel bir örneği ele alalım.
05:57
The fate of people living in the makeshift settlements
97
357383
3087
Paris'in banliyölerinde,
geçici yerleşimlerde yaşayan insanların hayatları
06:00
on the outskirts of Paris
98
360494
1727
06:02
is hidden and faded from view.
99
362245
2164
ötekileştirilmiş ve unutulmakta.
06:05
It's a vicious circle.
100
365299
1459
Bu tehlikeli bir tekerrür.
06:07
It's not poverty, not racism, not exclusion that are new.
101
367299
3252
Sefalet, ırkçılık ve dışlanma alışık olduğumuz şeyler.
06:10
What is new is how these realities are hidden
102
370575
3518
Alışık olmadığımız, bu gerçeklerin nasıl saklanıldığı
06:14
and how people are made invisible
103
374117
1628
ve insanların nasıl görünmezleştirildiği.
06:15
in an age of global and overwhelming communication and exchange.
104
375769
4096
Hem de küresel ve etkin bir iletişim ve paylaşım çağında.
06:20
Such makeshift settlements are considered illegal,
105
380595
2835
Geçici yerleşimler, yasadışı kabul edilmekte
06:23
and therefore those living in them don't have a chance
106
383454
3272
ve bu yüzden, orada yaşayanlar
seslerini duyurma haklarına sahip değiller.
06:26
of making their voices heard.
107
386750
1801
06:28
On the contrary, every time they appear, every time they risk becoming visible,
108
388575
5426
Her ne zaman öne çıksalar ve
seslerini duyurmak için kendilerini tehlikeye atsalar
06:34
merely gives grounds for further persecution,
109
394025
2710
zulme, ötekileştirilmeye
06:36
expulsion and suppression.
110
396759
2009
ve bastırılmaya maruz kaldılar.
06:38
What interested us was how we could come to know this hidden side.
111
398792
5204
Bizim ilgimizi çekense bu saklı tarafı nasıl fark edebileceğimizdi.
Bir arayüzey araştırdık ve bulduk.
06:44
We were searching for an interface and we found one.
112
404020
3389
06:47
It's not a digital interface, but a physical one: it's a hotel.
113
407433
4263
Dijital değil fiziksel bir arayüz: Bir otel.
Projeye, "Hotel Gelem" ismini verdik.
06:51
We named the project "Hotel Gelem."
114
411720
2515
06:54
Together with Roma families, we created several Hotel Gelems in Europe,
115
414783
3833
Roman ailelerle birlikte, Avrupa'da birkaç Hotel Gelem kurduk.
06:58
for example, in Freiburg in Germany, in Montreuil near Paris,
116
418640
2959
Örneğin, Almanya'da Freiburg'da, Paris'in yakınında Montreuil'de
07:01
and also in the Balkans.
117
421623
1652
ve aynı zamanda Balkanlar'da.
07:03
These are real hotels.
118
423299
1361
Bunlar gerçek oteller.
07:04
People can stay there.
119
424684
1591
İnsanlar konaklayabilir.
07:06
But they aren't a commercial enterprise.
120
426299
1976
Ancak ticari bir kuruluş değiller.
07:08
They are a symbol.
121
428299
1482
Onlar bir sembol.
07:10
You can go online and ask for a personal invitation
122
430575
3652
İnternetten başvurup birkaç günlüğüne konaklamaya
07:14
to come and live for a few days in the Hotel Gelem, in their homes,
123
434251
4386
Hotel Gelem'de yaşayan Roman ailelerle,
07:18
eating, working and living with the Roma families.
124
438661
3492
yemeğe ve çalışmaya gidebilirsiniz.
07:22
Here, the Roma families are not the travelers;
125
442748
3167
Burada, Roman aileler yolcu değiller,
07:25
the visitors are.
126
445939
1295
misafirler yolcu.
07:27
Here, the Roma families are not a minority;
127
447584
3055
Burada, Roman aileler azınlık değiller,
07:30
the visitors are.
128
450663
1294
misafirler azınlık.
07:33
The point is not to make judgments,
129
453833
3969
Amacımız yargılamak değil, üstesinden gelinemez gözüken
07:37
but rather to find out about the context that determines
130
457826
2754
farkları oluşturan durumları anlamaya çalışmak.
07:40
these disparate and seemingly insurmountable contradictions.
131
460604
3199
07:44
In the world of globalization,
132
464299
2240
Küreselleşen dünyamızda,
07:46
the continents are drifting closer to each other.
133
466563
2712
kıtalar gitgide birbirlerine yaklaşmakta.
Kültürler, mallar ve toplumlar sürekli bir paylaşım içinde.
07:49
Cultures, goods and people are in permanent exchange,
134
469299
2524
07:51
but at the same time, the gap between the world of the privileged
135
471847
3254
Ancak aynı zamanda, ayrıcalıklı insanlar ve
07:55
and the world of the excluded is growing.
136
475125
2848
dışlanmışlar arasındaki farklar artmakta.
07:59
We were recently in Australia.
137
479591
1684
Geçenlerde Avustralya'daydık.
08:01
For us, it was no problem to enter the country.
138
481299
2601
Ülkeye giriş yapabilmek, bizim için bir sorun değildi.
08:03
We have European passports, visas and air tickets.
139
483924
2682
Avrupa pasaportlarımız, vizelerimiz ve uçak biletlerimiz var.
08:07
But asylum seekers who arrive by boat in Australia
140
487059
3702
Ancak Avustralya'ya botla gelen mülteciler,
08:10
are deported or taken to prison.
141
490785
2036
ya sürgün ediliyor ya da hapse atılıyorlar.
08:13
The interception of the boats
142
493299
1475
Botların alıkonulması ve
08:14
and the disappearance of the people into the detention system
143
494798
3081
ve insanların gözaltı merkezlerinde kaybolması
08:17
are veiled by the Australian authorities.
144
497903
2643
Avustralyalı yetkililerce saklanıyor.
08:21
These procedures are declared to be secret military operations.
145
501062
3944
Bu prosedürlerin, gizli askeri işlemler olduğu belirtildi.
08:25
After dramatic escapes from crisis zones and war zones,
146
505768
3144
Felaketten ve savaştan zar zor kaçmış
08:28
men, women and children are detained by Australia without trial,
147
508936
4111
erkekler, kadınlar ve çocuklar,
Avustralya tarafından yargılanmasız gözaltına alınmakta,
08:33
sometimes for years.
148
513071
1973
bazen yıllar boyunca.
08:37
During our stay, however,
149
517036
2096
Bulunduğumuz süre boyunca,
08:39
we managed to reach out and work with asylum seekers who were imprisoned,
150
519156
4119
el uzatmaya çalışıp hapse atılmış mültecilerle çalıştık.
08:43
despite strict screening and isolation.
151
523299
2202
Hem de tecrit ve dikkatli gözlenmeye rağmen.
08:46
From these contexts was born an installation in the art space
152
526057
4109
Bu bağlamdan, Brisbane'daki Queensland University of Technology'de
08:50
of the Queensland University of Technology in Brisbane.
153
530190
3085
bir sanat sergisi oluşturduk.
Görünüşte çok basit bir sergiydi.
08:54
On the face of it, it was a very simple installation.
154
534635
3055
08:58
On the floor, a stylized compass gave the direction
155
538182
3405
Zemindeki pusula sizi, yanında mesafesi ve ismi yazan
09:01
to each immigration detention center,
156
541611
2008
09:03
accompanied by the distance and the name of the immigration facility.
157
543643
4632
her bir mülteci kampına yönlendiriyor.
09:08
But the exhibition step came in the form of connectivity.
158
548299
3976
Ancak sergi kısmı, daha çok iletişimden oluşuyor.
09:12
Above every floor marking, there was a headset.
159
552642
3633
Her yer işaretinin üstünde bir kulaklık var,
09:16
Visitors were offered the opportunity to talk directly to a refugee
160
556299
4616
Ziyaretçiler, belirli bir merkezde
gözaltına alınmış veya
09:20
who was or had been imprisoned
161
560939
2336
tutuklanmış mültecilerle
09:23
in a specific detention facility
162
563299
2188
kişisel olarak konuşabilme fırsatını buldular.
09:25
and engage in a personal conversation.
163
565511
2421
09:28
In the protected context of the art exhibition,
164
568916
2866
Serginin, yetkililerce gözlenmesine rağmen
09:31
asylum seekers felt free to talk about themselves,
165
571806
2627
mülteciler, kendileri hakkında konuşmaktan çekinmediler.
09:34
their story and their situation, without fear of consequences.
166
574457
3690
Kendi hikayelerini ve durumlarını
olası sonuçlardan korkmadan anlattılar.
09:38
Visitors immersed themselves in long conversations
167
578694
3012
Ziyaretçiler, kendilerini uzun konuşmalarda kaybettiler.
09:41
about families torn apart, about dramatic escapes from war zones,
168
581730
3753
Parçalanmış aileler,
savaş bölgelerinden trajik kaçışlar,
09:45
about suicide attempts,
169
585507
1612
intihar girişimleri,
09:47
about the fate of children in detention.
170
587143
2610
gözaltında çocukların gelecekleri hakkında konuşuldu.
09:50
Emotions ran deep. Many wept.
171
590618
1984
Çok duygulu anlardı. Birçok kişi ağladı.
09:52
Several revisited the exhibition.
172
592626
2382
Bazıları, sergiyi tekrar ziyaret etti.
09:55
It was a powerful experience.
173
595032
2340
Çok etkileyici bir deneyimdi.
09:58
Europe is now facing a stream of migrants.
174
598459
4272
Avrupa şu an, mülteci akmıyla karşı karşıya.
10:03
The situation for the asylum seekers is made worse by contradictory policies
175
603413
3862
Mülteciler için durum, tutarsız politikalar ve
10:07
and the temptation of militarized responses.
176
607299
3295
şiddet kullanımıyla daha da zorlaştırılıyor.
10:11
We have also established communication systems
177
611299
2690
İsviçre ve Yunanistan'daki mülteci kampları için de
10:14
in remote refugee centers in Switzerland and Greece.
178
614013
3068
iletişim sistemleri oluşturduk.
10:17
They are all about providing basic information -- weather forecasts,
179
617622
3231
Bunlar hava durumu, hukuki bilgiler ve yol gösterme gibi
10:20
legal information, guidance.
180
620877
1874
temel bilgiler sağlamak amaçlı.
10:23
But they are significant.
181
623163
1691
Ancak bunlar yine de önemli.
10:25
Information on the Internet
182
625211
1318
Tehlikeli yolculuklarda hayat kurtarabilecek bilgiler,
10:26
that could ensure survival along dangerous routes
183
626553
2730
internette yasaklanmakta.
10:29
is being censored,
184
629307
1393
10:30
and the provision of such information is becoming increasingly criminalized.
185
630724
4687
Böyle bilgiler sağlamak da suç kabul edilmekte.
10:36
This brings us back to our network and to the antennas
186
636601
3050
Bu bizi, Berlin'deki İsviçre Büyükelçiliği'nin çatısındaki
10:39
on the roof of the Swiss Embassy in Berlin
187
639675
2230
iletişim ağı ve antenlere
10:41
and the "Can You Hear Me?" project.
188
641929
2074
ve "Beni Duyabiliyor Musun?" projesine götürüyor.
10:44
We should not take it for granted to be boundlessly connected.
189
644725
3210
Kendimizi, birbirimize sınırsızca
bağlanmış olarak varsaymayalım.
10:47
We should start making our own connections,
190
647959
2033
Kendi bağlantılarımızı kurmaya başlamalıyız.
10:50
fighting for this idea of an equal and globally interconnected world.
191
650016
4500
Eşit ve küresel olarak bağlanmış bir dünya
düşüncesi uğruna savaşmalıyız.
10:54
This is essential to overcome our speechlessness
192
654540
2735
Bu, kendi sessizliğimizi
ve karşıt politik güçlerin oluşturduğu bölücülüğü aşmak için gerekli.
10:57
and the separation provoked by rival political forces.
193
657299
3120
11:00
It is only in truly exposing ourselves
194
660839
3191
Ancak iletişimin, dönüştürücü ve bağlayıcı gücünü
11:04
to the transformative power of this experience
195
664054
2866
kendimiz oluşturduğumuz zaman,
11:06
that we can overcome prejudice and exclusion.
196
666944
3331
önyargının ve ötekileştirmenin üstesinden gelebiliriz.
11:10
Thank you.
197
670299
1154
Teşekkür ederim.
11:11
(Applause)
198
671477
5334
(Alkış)
11:16
Bruno Giussani: Thank you, Mathias.
199
676835
1687
Bruno Guissani: Teşekkür ederim Mathias.
11:18
The other half of your artistic duo is also here.
200
678546
2325
Sanatsal ikilinin diğer üyesi de burada.
11:20
Christoph Wachter, come onstage.
201
680895
1637
Christoph Wachter, sahneye gel.
11:22
(Applause)
202
682556
5358
(Alkış)
11:27
First, tell me just a detail:
203
687938
1405
Öncelikle, bir ayrıntıdan bahsedeyim:
11:29
the name of the hotel is not a random name.
204
689367
2079
otelin ismi rastgele seçilmiş bir isim değil.
11:31
Gelem means something specific in the Roma language.
205
691470
3261
Gelem, Rumence'de özel bir anlama sahip.
11:34
Mathias Jud: Yes, "Gelem, Gelem" is the title of the Romani hymn,
206
694755
4818
Mathias Jud: Evet, "Gelem Gelem" Romanya milli marşının ismi.
11:39
the official, and it means "I went a long way."
207
699597
2678
Anlamıysa "Uzun bir yol gittim."
11:42
BG: That's just to add the detail to your talk.
208
702980
2219
BG: Sadece konuşmana detay eklemek için söylüyorum.
11:45
But you two traveled to the island of Lesbos
209
705223
2684
İkiniz, Midilli adasına seyahat ettiniz ve
11:47
very recently, you're just back a couple of days ago,
210
707931
2691
birkaç gün önce döndünüz.
11:50
in Greece, where thousands of refugees are arriving
211
710646
2408
Son aylarda binlerce mültecinin gittiği Yunanistan'da,
11:53
and have been arriving over the last few months.
212
713078
2288
11:55
What did you see there and what did you do there?
213
715390
2442
nelere tanıklık ettiniz ve ne yaptınız?
11:57
Christoph Wachter: Well, Lesbos is one of the Greek islands close to Turkey,
214
717856
3801
Christoph Wachter: Midilli, Türkiye'ye yakın Yunan adalarından biri ve
12:01
and during our stay,
215
721681
1395
oradaki kalışımız boyunca,
12:03
many asylum seekers arrived by boat on overcrowded dinghies,
216
723100
5421
birçok mülteci, botlarla ve çok kalabalık sandallarla ulaştılar.
12:08
and after landing, they were left completely on their own.
217
728545
3659
Karaya bastıktan sonra kendi başlarına bırakıldılar.
12:12
They are denied many services.
218
732228
3791
Birçok hizmetten mahrum ediliyorlar.
12:16
For example, they are not allowed to buy a bus ticket
219
736043
2494
Örneğin, otobüs bileti almaya veya
12:18
or to rent a hotel room,
220
738561
1405
otel odası kiralamaya izin verilmiyor.
12:19
so many families literally sleep in the streets.
221
739990
4686
Bu yüzden birçok aile sokaklarda yatıp kalkıyor.
12:24
And we installed networks there to allow basic communication,
222
744700
4636
Biz, iletişim sağlaması için şebekeler kurduk.
12:29
because I think, I believe,
223
749360
2103
Çünkü ben inanıyorum ki
12:31
it's not only that we have to speak about the refugees,
224
751487
5439
sadece mülteciler hakkında konuşmakla kalmamalıyız,
12:36
I think we need to start talking to them.
225
756950
3325
onlarla konuşmaya başlamalıyız.
12:40
And by doing so, we can realize that it is about human beings,
226
760655
3620
Böylece, sorunun insanlar, hayatları ve
yaşam savaşları hakkında olduğunu anlayacağız.
12:44
about their lives and their struggle to survive.
227
764299
2763
BG: Aynı zamanda onların da konuşmalarını sağlayarak.
12:47
BG: And allow them to talk as well.
228
767086
1910
BG: Christoph, TED'e geldiğin için teşekkürler.
12:49
Christoph, thank you for coming to TED.
229
769020
1915
12:50
Mathias, thank you for coming to TED and sharing your story.
230
770959
3018
BG: Mathias, TED'e gelip hikâyeni paylaştığın için teşekkürler.
(Alkışlar)
12:54
(Applause)
231
774001
2131
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7