The secret to scientific discoveries? Making mistakes | Phil Plait

119,537 views ・ 2019-04-11

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Meltem Erdoğan Gözden geçirme: Gözde Alpçetin
00:12
Now, people have a lot of misconceptions about science --
0
12626
2767
Günümüzde insanlar, bilimin nasıl işlediği
ve tam olarak ne olduğu konusunda pek çok yanılgıya sahipler.
00:15
about how it works and what it is.
1
15417
2351
00:17
A big one is that science is just a big old pile of facts.
2
17792
3434
En büyük yanılgılardan biri,
bilimin sadece gerçeklerden oluşan bir yığın olduğu.
00:21
But that's not true -- that's not even the goal of science.
3
21250
3000
Fakat bu, doğru değil -- bu, bilimin hedeflediği bir şey bile değil.
00:25
Science is a process.
4
25208
2185
Bilim bir süreçtir.
00:27
It's a way of thinking.
5
27417
2184
Bir düşünme biçimidir.
Gerçekleri toplamak, bunun sadece bir parçasıdır ama amaç bu değil.
00:29
Gathering facts is just a piece of it, but it's not the goal.
6
29625
2893
00:32
The ultimate goal of science is to understand objective reality
7
32542
4767
Bilimin en temel amacı, objektif gerçekliği anlamaktır,
00:37
the best way we know how,
8
37333
1435
yani neyin nasıl gerçekleştiğini bilme şeklimiz
00:38
and that's based on evidence.
9
38792
2517
ve bu da kanıtlara dayalıdır.
00:41
The problem here is that people are flawed.
10
41333
2685
Buradaki sorun, insanların kusurlu olması.
00:44
We can be fooled --
11
44042
1309
Bizi kandırmak mümkün,
00:45
we're really good at fooling ourselves.
12
45375
2309
kendimizi kandırmakta da oldukça iyiyiz.
00:47
And so baked into this process is a way of minimizing our own bias.
13
47708
4500
Bu sürecin ayrılmaz parçası da ön yargılarımızı en aza indirgemek.
00:52
So sort of boiled down more than is probably useful,
14
52833
3601
Daha da öze inmek, muhtemelen işe yarayacaktır.
00:56
here's how this works.
15
56458
1292
Şöyle anlatayım:
00:58
If you want to do some science,
16
58625
1643
Bilimle ilgilenmek istiyorsanız
01:00
what you want to do is you want to observe something ...
17
60292
2642
yapmak istediğiniz şey aslında bir şeyleri gözlemlemektir...
01:02
say, "The sky is blue. Hey, I wonder why?"
18
62958
3018
Diyelim ki "Gök mavi. Acaba neden?"
01:06
You question it.
19
66000
1393
Bunu sorguluyorsunuz.
01:07
The next thing you do is you come up with an idea that may explain it:
20
67417
3309
Yapacağınız ikinci şey, buna açıklama getirecek bir fikir üretmek,
01:10
a hypothesis.
21
70750
1268
yani bir hipotez.
01:12
Well, you know what? Oceans are blue.
22
72042
1892
Bakın ne diyeceğim, okyanuslar mavi.
01:13
Maybe the sky is reflecting the colors from the ocean.
23
73958
2959
Belki de gökyüzü okyanusun rengini yansıtıyordur?
01:17
Great, but now you have to test it
24
77917
2017
Güzel ama şimdi bunu test etmeniz lazım
01:19
so you predict what that might mean.
25
79958
2643
ki bunun ne anlama geldiğini tahmin edebilesiniz.
01:22
Your prediction would be,
26
82625
1268
Tahmininiz şu olsun:
01:23
"Well, if the sky is reflecting the ocean color,
27
83917
2309
"Gökyüzü okyanusun rengini yansıtıyorsa
01:26
it will be bluer on the coasts
28
86250
2018
ülkenin orta kesimine nazaran
01:28
than it will be in the middle of the country."
29
88292
2434
kıyı kesimlerde gökyüzünün rengi daha mavi olur."
01:30
OK, that's fair enough,
30
90750
1559
Tamam, buraya kadar mantıklı
01:32
but you've got to test that prediction
31
92333
1851
fakat bu tahmini test etmelisiniz.
01:34
so you get on a plane, you leave Denver on a nice gray day,
32
94208
3768
Bir uçağa atlayıp bulutlu bir günde Denver'den yola çıkıyorsunuz,
01:38
you fly to LA, you look up and the sky is gloriously blue.
33
98000
3601
Los Angeles'e varıyorsunuz, bakıyorsunuz ki gökyüzü muhteşem bir mavi.
01:41
Hooray, your thesis is proven.
34
101625
2125
Yaşasın! Teziniz kanıtlandı.
01:44
But is it really? No.
35
104542
1892
Peki, gerçekten kanıtlandı mı? Hayır.
01:46
You've made one observation.
36
106458
1726
Tek bir gözlemde bulundunuz.
01:48
You need to think about your hypothesis, think about how to test it
37
108208
3185
Hipotezinize kafa yormalı, bunu nasıl test edeceğinizi düşünmeli
01:51
and do more than just one.
38
111417
1642
ve birden fazla test yapmalısınız.
01:53
Maybe you could go to a different part of the country
39
113083
2560
Belki ülkenin farklı bir bölgesine
01:55
or a different part of the year
40
115667
1517
ya da farklı bir iklime gidip
01:57
and see what the weather's like then.
41
117208
2060
oradaki havayı görmelisiniz.
01:59
Another good idea is to talk to other people.
42
119292
2684
Bir başka iyi fikir, insanlarla konuşmak olacaktır.
02:02
They have different ideas, different perspectives,
43
122000
2601
Onların da farklı fikirleri, farklı bakış açıları var;
02:04
and they can help you.
44
124625
1226
size yardım edebilirler.
02:05
This is what we call peer review.
45
125875
2393
Buna akran denetimi diyoruz.
02:08
And in fact that will probably also save you a lot of money and a lot of time,
46
128292
3684
Aslına bakarsanız bu yöntem size çokça para ve zaman tasarrufu sağlar,
sadece havayı görmek için kıyı kıyı gezmek zorunda kalmazsınız.
02:12
flying coast-to-coast just to check the weather.
47
132000
2292
02:15
Now, what happens if your hypothesis does a decent job but not a perfect job?
48
135542
6267
Peki ya hipoteziniz düzgün işliyorsa fakat mükemmel değilse ne olacak?
02:21
Well, that's OK,
49
141833
1268
Bu da kabul edilebilir,
02:23
because what you can do is you can modify it a little bit
50
143125
2809
zira bu noktada hipotezi biraz elden geçirebilirsiniz,
02:25
and then go through this whole process again --
51
145958
2393
sonra da aynı süreci baştan uygularsınız --
02:28
make predictions, test them --
52
148375
1893
tahmin yürütme, test etme --
02:30
and as you do that over and over again, you will hone this idea.
53
150292
3059
ve siz bu süreci tekrarlarken fikriniz özüne ulaşarak iyileşir.
02:33
And if it gets good enough,
54
153375
1393
Yeteri kadar iyileşirse
02:34
it may be accepted by the scientific community,
55
154792
2351
bilim camiası da fikrinizi kabul edebilir;
02:37
at least provisionally,
56
157167
1267
en azından geçici bir süre ne olup bittiğine dair
02:38
as a good explanation of what's going on,
57
158458
2935
iyi bir açıklama olarak kabul edilebilir,
02:41
at least until a better idea
58
161417
2017
en azından daha iyi bir fikir
02:43
or some contradictory evidence comes along.
59
163458
2167
ya da zıt yönde bir kanıt ortaya çıkana kadar.
02:47
Now, part of this process is admitting when you're wrong.
60
167292
3750
İşin bu kısmında, yanılınca bunu kabul etmeniz gerekli.
02:51
And that can be really, really hard.
61
171792
2333
Bu da zor, hem de çok zor olabiliyor.
02:54
Science has its strengths and weaknesses
62
174708
2185
Bilimin de güçlü ve zayıf kasları vardır
02:56
and they depend on this.
63
176917
2184
ve bu da kabullenmeye bağlıdır.
02:59
One of the strengths of science is that it's done by people,
64
179125
3226
Bilimin güçlü yanlarından biri, insanlar tarafından yapılması
03:02
and it's proven itself to do a really good job.
65
182375
2226
ve kendi kendini kanıtlaması.
03:04
We understand the universe pretty well because of science.
66
184625
2768
Bilim sayesinde evreni oldukça iyi biçimde kavrayabiliyoruz.
03:07
One of science's weaknesses is that it's done by people,
67
187417
3517
Bilimin zayıf yönlerinden biri ise, yine insanlar tarafından yapılması,
03:10
and we bring a lot of baggage along with us when we investigate things.
68
190958
4268
bir şeyleri araştırırken işe sırtımızda yüklerle giriyoruz.
03:15
We are egotistical,
69
195250
2018
Egoistiz,
03:17
we are stubborn, we're superstitious,
70
197292
2517
inatçıyız ve batıl inançlıyız,
03:19
we're tribal, we're humans --
71
199833
2310
kabile halindeyiz, insanız --
03:22
these are all human traits and scientists are humans.
72
202167
3434
bunların hepsi insanın özellikleri ve bilimle uğraşanlar da insan.
03:25
And so we have to be aware of that when we're studying science
73
205625
4476
Dolayısıyla bilimle ilgilenirken ve tezlerimizi geliştirmeye çabalarken
03:30
and when we're trying to develop our theses.
74
210125
2458
bunun farkında olmalıyız.
03:33
But part of this whole thing,
75
213333
2435
Fakat bütün bunların,
03:35
part of this scientific process,
76
215792
1642
bilimsel sürecin,
03:37
part of the scientific method,
77
217458
2101
bilimsel yöntemlerin
03:39
is admitting when you're wrong.
78
219583
1959
bir parçası da hatalıysanız bunu kabul etmektir.
03:42
I know, I've been there.
79
222458
2018
Biliyorum, benim de başıma geldi.
03:44
Many years ago I was working on Hubble Space Telescope,
80
224500
2643
Yıllar yıllar önce, Hubble Uzay Teleskobu'nda çalışıyordum
03:47
and a scientist I worked with came to me with some data,
81
227167
3809
ve birlikte çalıştığım bir bilim insanı elinde veriyle geldi
ve dedi ki "Sanırım burada bir başka yıldız etrafında dönen
03:51
and he said, "I think there may be a picture
82
231000
3059
03:54
of a planet orbiting another star in this data."
83
234083
2875
bir gezegenin görüntüsü olabilir."
03:58
We had not had any pictures taken of planets orbiting other stars yet,
84
238417
4184
Henüz elimizde başka yıldızların etrafında dönen gezegenlerin görüntüsü yoktu.
04:02
so if this were true,
85
242625
2184
Bu yüzden eğer doğruysa bu ilk görüntü olacaktı
04:04
then this would be the first one
86
244833
1643
04:06
and we would be the ones who found it.
87
246500
2059
ve bunu yakalayanlar biz olacaktık.
04:08
That's a big deal.
88
248583
1768
Yani mevzu çok büyüktü.
04:10
I was very excited,
89
250375
1726
Çok heyecanlandım,
04:12
so I just dug right into this data.
90
252125
2393
hemen veri yığınına gömüldüm.
04:14
I spent a long time trying to figure out if this thing were a planet or not.
91
254542
3916
Bu şeyin bir gezegen olup olmadığını anlamak için çok zaman harcadım.
04:19
The problem is planets are faint and stars are bright,
92
259125
3434
Sorun şu ki gezegenler soluk olur ve yıldızlar da parlak,
04:22
so trying to get the signal out of this data
93
262583
2101
dolayısıyla bu veriden bir şey çıkarmak
04:24
was like trying to hear a whisper in a heavy metal concert --
94
264708
3601
heavy metal konserinde bir fısıltıyı duymaya çalışmak gibiydi,
04:28
it was really hard.
95
268333
1434
gerçekten çok zordu.
04:29
I tried everything I could,
96
269791
2310
Elimden gelen her yolu denedim
04:32
but after a month of working on this,
97
272125
2643
fakat verinin üzerinde bir ay çalıştıktan sonra
04:34
I came to a realization ... couldn't do it.
98
274792
2934
şunu anladım: Olmuyor.
04:37
I had to give up.
99
277750
1309
Peşini bırakmam lazım.
Diğer bilim insanına şunu demem gerekti:
04:39
And I had to tell this other scientist,
100
279083
2060
"Veriler çok dağınık.
04:41
"The data's too messy.
101
281167
1267
04:42
We can't say whether this is a planet or not."
102
282458
2726
Bunun bir gezegen olup olmadığını söyleyemeyiz."
04:45
And that was hard.
103
285208
1935
Bunu yapmak da zordu.
04:47
Then later on we got follow-up observations with Hubble,
104
287167
2809
Sonra Hubble ile bu süreci takip eden gözlemler yaptık
04:50
and it showed that it wasn't a planet.
105
290000
2726
ve gördük ki o şey bir gezegen değilmiş.
04:52
It was a background star or galaxy, something like that.
106
292750
2708
Arka plandaki bir yıldız ya da galaksi gibi bir şeymiş.
04:56
Well, not to get too technical, but that sucked.
107
296375
2726
Çok teknik detaya girmek istemiyorum ama kısacası çuvalladık.
04:59
(Laughter)
108
299125
1018
(Gülüşmeler)
05:00
I was really unhappy about this.
109
300167
2500
Bu, beni epey mutsuz etmişti.
05:03
But that's part of it.
110
303917
1267
Ama işin içinde bu da var.
05:05
You have to say, "Look, you know, we can't do this with the data we have."
111
305208
3976
Şunu da demeniz lazım: "Bu işi elimizdeki verilerle yapamayız."
05:09
And then I had to face up to the fact
112
309208
1810
Daha sonra takip eden verilerin bile
05:11
that even the follow-up data showed we were wrong.
113
311042
2375
yanılgımızı gösterdiği gerçeğiyle yüzleştim.
05:15
Emotionally I was pretty unhappy.
114
315125
3083
Duygusal olarak çok mutsuzdum.
05:18
But if a scientist is doing their job correctly,
115
318958
2601
Fakat bir bilim insanı işini gerektiği gibi yapıyorsa
05:21
being wrong is not so bad
116
321583
2685
yanılmak o kadar da kötü değil
05:24
because that means there's still more stuff out there --
117
324292
2642
çünkü bu yapacak daha çok iş olduğunu gösterir,
05:26
more things to figure out.
118
326958
1518
anlaşılmamış çok şey var demektir.
05:28
Scientists don't love being wrong but we love puzzles,
119
328500
3851
Bilim insanları haksız olmayı sevmezler ama yapboz oynamaya bayılırlar
05:32
and the universe is the biggest puzzle of them all.
120
332375
2958
ve evren de onlar için en büyük yapboz.
05:36
Now having said that,
121
336042
1476
Unutmamak gerekir ki
05:37
if you have a piece and it doesn't fit no matter how you move it,
122
337542
3559
elinizdeki parça uymuyorsa ne kadar çabalarsanız çabalayın,
05:41
jamming it in harder isn't going to help.
123
341125
3101
tıkıştırmak işe yaramayacak.
05:44
There's going to be a time when you have to let go of your idea
124
344250
3226
Eğer büyük resmi görmek istiyorsanız
05:47
if you want to understand the bigger picture.
125
347500
2726
fikrinizden vazgeçmeniz gereken bir an gelecek.
05:50
The price of doing science is admitting when you're wrong,
126
350250
3434
Bilimle uğraşmanın bedeli, yanıldığınızda bunu kabul etmektir
05:53
but the payoff is the best there is:
127
353708
2935
fakat bunun mükafatı da şu:
05:56
knowledge and understanding.
128
356667
2309
bilgi ve kavrayış.
05:59
And I can give you a thousand examples of this in science,
129
359000
2809
Bilimde buna dair size binlerce örnek verebilirim
06:01
but there's one I really like.
130
361833
1476
fakat aralarında birini çok seviyorum.
06:03
It has to do with astronomy,
131
363333
1393
Astronomiyle alakalı,
06:04
and it was a question that had been plaguing astronomers
132
364750
2643
gök bilimcileri uğraştıran bir soruydu,
06:07
literally for centuries.
133
367417
1517
hem de yüzyıllardır.
06:08
When you look at the Sun, it seems special.
134
368958
2060
Güneş'e baktığınızda özel görünür.
06:11
It is the brightest object in the sky,
135
371042
2851
Gökyüzündeki en parlak yıldızdır
06:13
but having studied astronomy, physics, chemistry, thermodynamics for centuries,
136
373917
5059
ama astronomi, fizik, kimya, termodinamik alanlarında yüzyıllardır çalışan bizler,
06:19
we learned something very important about it.
137
379000
2143
Güneş hakkında çok önemli bir şey öğrendik.
06:21
It's not that special.
138
381167
1267
O kadar da özel değil.
06:22
It's a star just like millions of other stars.
139
382458
2935
Diğer milyonlarca yıldızdan sadece bir tanesi.
06:25
But that raises an interesting question.
140
385417
2434
Fakat bu durum da ilginç bir soruya yol açar.
06:27
If the Sun is a star
141
387875
1893
Eğer Güneş bir yıldızsa
06:29
and the Sun has planets,
142
389792
2226
ve Güneş'in de gezegenleri varsa
06:32
do these other stars have planets?
143
392042
2208
diğer yıldızların da gezegenleri var mı?
06:34
Well, like I said with my own failure in the "planet" I was looking for,
144
394917
3476
Sözde gezegeni araştırdığım hikayeyi anlatırken belirttiğim gibi
06:38
finding them is super hard,
145
398417
1767
onları bulmak aşırı zor
fakat bilim insanları genelde çok zeki insanlardır,
06:40
but scientists tend to be pretty clever people
146
400208
2893
onlar da bu süreçte birçok teknik deniyor ve yıldızları gözlemlemeye başlıyorlar.
06:43
and they used a lot of different techniques
147
403125
2101
06:45
and started observing stars.
148
405250
1393
06:46
And over the decades
149
406667
1267
Yıllar geçiyor
06:47
they started finding some things that were pretty interesting,
150
407958
2935
ve tespit edebildikleri ince ve belirsiz şeyin üzerinde
06:50
right on the thin, hairy edge of what they were able to detect.
151
410917
2994
son derece ilginç şeyler bulmaya başlıyorlar.
06:53
But time and again, it was shown to be wrong.
152
413935
2095
Fakat geçen zaman onlara yanıldıklarını gösteriyor.
06:56
That all changed in 1991.
153
416875
2268
Bu durum 1991 yılında değişti.
06:59
A couple of astronomers --
154
419167
1976
Bir grup gök bilimci,
07:01
Alexander Lyne -- Andrew Lyne, pardon me --
155
421167
2142
Alexander Lyne -- pardon, Andrew Lyne --
07:03
and Matthew Bailes,
156
423333
1268
ve Matthew Bailes'in
07:04
had a huge announcement.
157
424625
1476
verecekleri büyük bir haber vardı.
07:06
They had found a planet orbiting another star.
158
426125
3184
Bir başka yıldızın etrafında dönen bir gezegen bulmuşlardı.
07:09
And not just any star, but a pulsar,
159
429333
2810
Üstelik sıradan bir yıldız değildi,
bu bir pulsardı ve bu yıldız kalıntısı geçmişte patlamıştı.
07:12
and this is the remnant of a star that has previously exploded.
160
432167
4184
07:16
It's blasting out radiation.
161
436375
2101
Radyasyon yayıyordu.
07:18
This is the last place in the universe you would expect to find a planet,
162
438500
4559
Burası, evrende bir gezegen bulmayı umut edeceğiniz son yerdi
fakat bu pulsar üzerinde düzenli bir çalışma yürüttüler
07:23
but they had very methodically looked at this pulsar,
163
443083
2476
07:25
and they detected the gravitational tug of this planet as it orbited the pulsar.
164
445583
4851
ve pulsarın etrafında dönerken
bu gezegenin yer çekimsel kuvvetini tespit ettiler.
07:30
It looked really good.
165
450458
1560
Eldeki bilgi sağlam görünüyordu.
07:32
The first planet orbiting another star had been found ...
166
452042
3601
Bir başka yıldızın etrafında dönen ilk gezegen bulunmuştu...
07:35
except not so much.
167
455667
2434
yani kısmen.
07:38
(Laughter)
168
458125
1018
(Gülüşmeler)
07:39
After they made the announcement,
169
459167
1601
Açıklamayı yapıldıktan sonra
07:40
a bunch of other astronomers commented on it,
170
460792
2101
birtakım gök bilimci yorumlarda bulundu,
07:42
and so they went back and looked at their data
171
462917
2226
keşfedenler de verileri tekrar incelediler
ve fark ettiler ki son derece utanç verici bir hata yapmışlar.
07:45
and realized they had made a very embarrassing mistake.
172
465167
2767
07:47
They had not accounted for some very subtle characteristics
173
467958
3060
Dünya'nın Güneş etrafındaki hareketinin
bazı incelikli özelliklerini hesaba katmamışlardı,
07:51
of the Earth's motion around the Sun,
174
471042
2184
07:53
which affected how they measured this planet going around the pulsar.
175
473250
3851
bu da pulsarın etrafında dönen gezegene dair ölçümlerini etkiledi.
07:57
And it turns out that when they did account for it correctly,
176
477125
3226
Sonrasında hesaplamayı doğru yaptıklarında gördüler ki...
08:00
poof -- their planet disappeared.
177
480375
1976
Puf! Gezegenleri gitmiş.
08:02
It wasn't real.
178
482375
1250
Gerçek değilmiş.
08:04
So Andrew Lyne had a very formidable task.
179
484458
2851
Andrew Lyne'in görevi oldukça zordu.
08:07
He had to admit this.
180
487333
2185
Bu gerçeği kabul etmek zorundaydı.
08:09
So in 1992 at the American Astronomical Society meeting,
181
489542
4059
Gezegenimizdeki en kapsamlı gök bilim buluşmalarından biri olan
08:13
which is one of the largest gatherings of astronomers on the planet,
182
493625
3226
Amerikan Astronomi Topluluğu'nun 1992'deki toplantısında
08:16
he stood up and announced that he had made a mistake
183
496875
4018
ayağa kalktı ve bir yanlış yaptığını,
08:20
and that the planet did not exist.
184
500917
2267
o gezegenin aslında var olmadığını duyurdu.
08:23
And what happened next --
185
503208
2435
Peki, sonra ne oldu?
08:25
oh, I love this --
186
505667
1309
Ah, bu kısmı çok seviyorum,
08:27
what happened next was wonderful.
187
507000
1583
sonra olan şey muazzamdı.
08:29
He got an ovation.
188
509500
1934
Onu alkış yağmuruna tuttular.
08:31
The astronomers weren't angry at him;
189
511458
2643
Gök bilimciler ona kızmamışlardı,
onu yerden yere vurma niyetleri yoktu.
08:34
they didn't want to chastise him.
190
514125
1601
08:35
They praised him for his honesty and his integrity.
191
515750
3101
Dürüstlüğü ve doğruluğu için onu takdir ettiler.
08:38
I love that!
192
518875
1268
Bayıldım!
Bilimle uğraşanlar da insan sonuçta.
08:40
Scientists are people.
193
520167
1267
08:41
(Laughter)
194
521458
1018
(Gülüşmeler)
08:42
And it gets better!
195
522500
1309
Sonrası daha da iyi!
08:43
(Laughter)
196
523833
1143
(Gülüşmeler)
08:45
Lyne steps off the podium.
197
525000
1476
Sonra Lyne podyuma çıkıyor.
08:46
The next guy to come up is a man named Aleksander Wolszczan
198
526500
3143
Ondan sonra Aleksander Wolszczan adında bir kişi sahneye çıkıyor.
08:49
He takes the microphone and says,
199
529667
1976
Mikrofonu eline alıyor ve şunu diyor:
08:51
"Yeah, so Lyne's team didn't find a pulsar planet,
200
531667
3476
"Evet, Lyne'ın ekibi bir pulsar gezegeni bulamadı
08:55
but my team found not just one
201
535167
2684
ama benim ekibim
farklı bir pulsar yörüngesinde dönen bir değil, iki tane gezegen buldu.
08:57
but two planets orbiting a different pulsar.
202
537875
2768
09:00
We knew about the problem that Lyne had,
203
540667
2059
Lyne'in baş ettiği sorunu biliyorduk,
09:02
we checked for it, and yeah, ours are real."
204
542750
3434
ona göre kontroller yaptık ve evet, bizim gezegenler gerçek."
09:06
And it turns out he was right.
205
546208
2101
Ardından haklı olduğu ortaya çıktı.
09:08
And in fact, a few months later,
206
548333
1643
Aslında, sadece birkaç ay sonra
09:10
they found a third planet orbiting this pulsar
207
550000
2434
bu pulsarın etrafında dönen üçüncü bir gezegen daha buldular
09:12
and it was the first exoplanet system ever found --
208
552458
4393
ve bu, bizim dışımızda keşfedilen ilk sistemdi,
09:16
what we call alien worlds -- exoplanets.
209
556875
2667
yani güneş sistemi dışındaki ilk gezegenler.
09:20
That to me is just wonderful.
210
560375
2976
Bence bu muhteşem bir şey.
09:23
At that point the floodgates were opened.
211
563375
2601
Sonrası çorap söküğü gibi geldi.
09:26
In 1995 a planet was found around a star more like the Sun,
212
566000
5434
1995 yılında Güneş'e benzer bir yıldız etrafında dönen bir gezegen daha bulundu,
09:31
and then we found another and another.
213
571458
2685
sonra bir tane daha, başka bir tane daha.
09:34
This is an image of an actual planet orbiting an actual star.
214
574167
3916
Bu, gerçek bir yıldız etrafında dönen gerçek bir gezegenin görüntüsü.
09:39
We kept getting better at it.
215
579042
1434
Bu işte daha da iyiye gittik.
09:40
We started finding them by the bucketload.
216
580500
2226
Böyle tonlarca gezegen bulmaya başladık.
09:42
We started finding thousands of them.
217
582750
2101
Binlercesini bulduk.
09:44
We built observatories specifically designed to look for them.
218
584875
3476
Özellikle böyle sistemleri aramak üzere tasarlanmış gözlemevleri kurduk.
09:48
And now we know of thousands of them.
219
588375
1809
Bugün ise binlercesinden haberdarız.
09:50
We even know of planetary systems.
220
590208
2685
Gezegen sistemlerden bile haberdarız.
09:52
That is actual data, animated, showing four planets orbiting another star.
221
592917
4750
Bu gerçek ve hareketli veri bir yıldızın etrafında dönen dört gezegeni gösteriyor.
09:58
This is incredible. Think about that.
222
598375
2226
Bu, inanılmaz. Bir düşünün.
10:00
For all of human history,
223
600625
1851
İnsanlık tarihi boyunca,
10:02
you could count all the known planets in the universe on two hands --
224
602500
4518
evrende bilinen gezegenleri iki elinizle sayabilirdiniz.
10:07
nine -- eight?
225
607042
1517
Dokuz, yok sekiz?
10:08
Nine? Eight -- eight.
226
608583
1310
Dokuz mu? Hayır, hayır sekiz.
10:09
(Laughter)
227
609917
3226
(Gülüşmeler)
10:13
Eh.
228
613167
1267
Yani...
10:14
(Laughter)
229
614458
1060
(Gülüşmeler)
10:15
But now we know they're everywhere.
230
615542
2351
Ama sonuçta biliyoruz ki her yerdeler.
10:17
Every star --
231
617917
1267
Her bir yıldız --
10:19
for every star you see in the sky there could be three, five, ten planets.
232
619208
3560
gökyüzünde görülen her bir yıldızın etrafında üç, beş, on gezegen olabilir.
10:22
The sky is filled with them.
233
622792
1666
Gökyüzü bunlarla dolu.
10:26
We think that planets may outnumber stars in the galaxy.
234
626375
2976
Galaksideki gezegen sayısının yıldızlardan fazla olduğunu düşünüyoruz.
10:29
This is a profound statement,
235
629375
2476
Bu, çok büyük ve derin bir ifade
10:31
and it was made because of science.
236
631875
1934
ve bilim sayesinde böyle konuşabiliyoruz.
10:33
And it wasn't made just because of science and the observatories and the data;
237
633833
3685
Sadece bilim sayesinde de değil, gözlem evleri ve veriler sayesinde de,
10:37
it was made because of the scientists who built the observatories,
238
637542
3142
aynı zamanda o gözlem evlerini inşa eden,
10:40
who took the data,
239
640708
1268
veri toplayan,
hata yapan ve hatalarını kabul eden
10:42
who made the mistakes and admitted them
240
642000
1858
10:43
and then let other scientists build on their mistakes
241
643882
3219
ve bu hatalarla doğrunun bulunmasını sağlayan bilim insanları sayesinde,
10:47
so that they could do what they do
242
647125
1976
böylece ellerinden geleni yaparak
10:49
and figure out where our place is in the universe.
243
649125
2958
evrendeki yerimizi anlamamızı sağlıyorlar.
10:53
That is how you find the truth.
244
653542
3017
İşte, gerçeği böyle bulursunuz.
10:56
Science is at its best when it dares to be human.
245
656583
3792
Bilimin ideali, insanlığa meydan okuyan halidir.
11:01
Thank you.
246
661250
1268
Teşekkürler.
11:02
(Applause and cheers)
247
662542
3208
(Alkış ve tebrikler)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7