Larry Brilliant: The case for informed optimism

Larry Brilliant iyimserliği savunuyor

33,050 views ・ 2007-12-07

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Filiz Topçam Gözden geçirme: Ahmet Yükseltürk
00:16
I'm going to try to give you a view of the world as I see it,
0
16160
6000
Şimdi size gördüğüm dünyadan, karşılaştığımız problemlerden
00:22
the problems and the opportunities that we face,
1
22160
4000
ve fırsatlardan bir manzara sunacağım; ardından da tüm bunların karşısında
00:26
and then ask the question if we should be optimistic or pessimistic.
2
26160
4000
iyimser mi yoksa kötümser mi olmamız gerektiği sorusunu soracağım.
00:30
And then I'll let you in on a secret, which is why I am an incurable optimist.
3
30160
6000
Sonra da, iflah olmaz bir iyimser olmamın sebebi olan sırrımı sizlerle paylaşacağım.
00:36
Let me start off showing you an Al Gore movie that you may have seen before.
4
36160
6000
İlk önce size daha önce gördüğünüzü tahmin ettiğim bir Al Gore filmini göstermek istiyorum.
00:42
Now, you've all seen "Inconvenient Truth." This is a little more inconvenient.
5
42160
6000
“Uygunsuz Gerçek” belgeselini hepiniz izlemişsinizdir ama şimdi izleyecekleriniz biraz daha uygunsuz.
00:51
(Video): Man: ... extremely dangerous questions.
6
51160
2000
(Video): Adam: ... aşırı tehlikeli sorular.
00:53
Because, with our present knowledge, we have no idea what would happen.
7
53160
4000
Çünkü şu anda elimizde olan bilgilerle neler olacağını bilmemiz imkansız.
00:57
Even now, man may be unwittingly changing the world's climate
8
57160
4000
Şimdi bile medeniyetin sebep olduğu atıklarla dünyanın iklimini
01:01
through the waste products of his civilization.
9
61160
3000
bilmeden değiştiriyor olabiliriz.
01:04
Due to our release, through factories and automobiles every year,
10
64160
3000
Fabrikalar ve otomobiller nedeniyle atmosfere bıraktığımız
01:07
of more than six billion tons of carbon dioxide --
11
67160
3000
altı milyar tondan fazla karbondioksit, güneşten gelen ısının
01:10
which helps air absorb heat from the sun --
12
70160
3000
hava tarafından emilmesine yardımcı oluyor.
01:13
our atmosphere seems to be getting warmer.
13
73160
3000
Böylelikle atmosferimiz gittikçe ısınıyor.
01:16
This is bad?
14
76160
2000
Bu kötü bir şey mi?
01:18
Well, it's been calculated a few degrees' rise in the earth's temperature would
15
78160
4000
Yapılan hesaplamalara göre dünya ısısındaki birkaç derecelik artış, kutuplardaki
01:22
melt the polar ice caps.
16
82160
2000
buzulların erimesine neden oluyor.
01:32
And if this happens, an inland sea would fill a good portion of the Mississippi Valley.
17
92160
5000
Böyle bir şey gerçekleşirse Mississippi Vadisi’nin büyük bir bölümü iç denize dönüşecek
01:37
Tourists in glass-bottomed boats would be viewing the drowned towers of Miami
18
97160
4000
Cam tabanlı teknelerle tura çıkan turistler, tropik denizin 45 metre altında
01:41
through 150 feet of tropical water.
19
101160
4000
Miami kulelerini görebilecekler.
01:45
For, in weather, we're not only dealing with forces of a far greater variety
20
105160
5000
Hava söz konusu olduğunda sadece atom fizikçilerinin uğraştıkları kuvvet sayısından çok daha fazlası ile uğraşmıyorsunuz,
01:50
than even the atomic physicist encounters, but with life itself.
21
110160
4000
aynı zamanda hayatın kendisiyle karşı karşıyasınız.
01:54
Larry Brilliant: Should we feel good, or should we feel bad
22
114160
4000
Larry Brilliant: Elli sene önceden beri farkında olduğumuz bilgilere karşın bu kadar
01:58
that 50 years of foreknowledge accomplished so little?
23
118160
6000
az şey başarmış olmaktan sevinç mi duymalıyız, yoksa üzüntü mü?
02:04
Well, it depends, really, on what your goals are.
24
124160
3000
Aslında bu, hedeflerinizin ne olduğuna bağlıdır.
02:07
And I think, as my goals, I always go back to Gandhi's talisman.
25
127160
7000
Ben de ne zaman hedeflerimi düşünsem Gandi’nin sözleri aklıma gelir.
02:14
When Mahatma Gandhi was asked,
26
134160
2000
Mahatma Gandi’ye, "Bir sonraki adımınızın
02:16
"How do you know if the next act that you are about to do is the right one
27
136160
6000
doğru mu yanlış mı olduğunu nasıl bilirsiniz?” diye sorduklarında,
02:22
or the wrong one?" he said, "Consider the face of the poorest,
28
142160
6000
"Gördüğünüz en fakir, en zayıf insanın
02:28
most vulnerable human being that you ever chanced upon,
29
148160
6000
yüzünü düşünün ve kendinize, yapacağınız şeyin
02:34
and ask yourself if the act that you contemplate will be of benefit to that person.
30
154160
6000
bu insana faydası olup olmadığını sorun. Eğer faydası olacaksa yapın.
02:40
And if it will be, it's the right thing to do, and if not, rethink it."
31
160160
6000
Olmayacaksa bir daha düşünün."
02:46
For those of us in this room, it's not just the poorest and the most vulnerable individual,
32
166160
5000
Bu odada olan bizler için söz konusu olan sadece en zayıf, en fakir kişi değil,
02:51
it's the community, it's the culture, it's the world itself.
33
171160
5000
bütün toplumdur; yani dünyanın kendisidir.
02:56
And the trends for those who are at the periphery of our society,
34
176160
5000
Ve de toplumumuzun dış çeperini oluşturan bu kimseler için,
03:01
who are the poorest and the most vulnerable,
35
181160
3000
en fakir ve en zayıflar,
03:04
the trends give rise to a great case for pessimism.
36
184160
6000
trendler karamsar olmamızı söylüyor.
03:10
But there's also a wonderful case for optimism.
37
190160
3000
Ama aynı zamanda iyimserlik için de pek çok sebep var.
03:13
Let's review them both. First of all, the megatrends.
38
193160
6000
Gelin her ikisini de gözden geçirelim. İlk olarak megatrendlere bir bakalım.
03:19
There's two degrees, or three degrees of climate change baked into the system.
39
199160
7000
İklim değişikliğinin sisteme olan etkisi iki ya da üç aşamalı olacaktır.
03:26
It will cause rising seas. It will cause saline deposited into wells and into lands.
40
206160
8000
Deniz yüksekliğinin artmasına, kuyularda ve toprakta tuz birikmesine neden olacak.
03:34
It will disproportionately harm the poorest and the most vulnerable,
41
214160
4000
Hızla artan nüfusla birlikte, en fakir ve en zayıflara orantısız
03:38
as will the increasing rise of population.
42
218160
5000
biçimde zarar verecektir.
03:43
Even though we've dodged Paul Ehrlich's population bomb,
43
223160
3000
Her ne kadar Paul Ehrlich’in nüfus bombası teorisinden paçayı sıyırdıysak
03:46
and we will not see 20 billion people in this decade, as he had forecast,
44
226160
6000
ve bu on yıl içerisinde nüfusun yirmi milyara dayandığını görmeyeceksek de,
03:52
we eat as if we were 20 billion.
45
232160
3000
sanki nüfusumuz yirmi milyarmışçasına yemeye devam ediyoruz.
03:55
And we consume so much that again, a rise of 6.5 billion to 9.5 billion
46
235160
9000
Üstelik öyle fazla tüketiyoruz ki torunlarımızın zamanında altı buçuk milyardan
04:04
in our grandchildren's lifetime will disproportionately hurt
47
244160
4000
dokuz buçuk milyara dayanacak nüfus da yine orantısız şekilde
04:08
the poorest and the most vulnerable.
48
248160
4000
en fakir ve en zayıflara zarar verecektir.
04:12
That's why they migrate to cities.
49
252160
4000
Şehirlere akın etmelerinin nedeni de bu.
04:16
That's why in June of this year, we passed, as a species, 51 percent of us living in cities,
50
256160
6000
O yüzden bu yılın Haziran ayından itibaren insan nüfusunun yüzde elli biri
04:22
and bustees, and slums, and shantytowns.
51
262160
5000
şehirlerde ve gecekondularda yaşıyor.
04:27
The rural areas are no longer producing as much food as they did.
52
267160
4000
Kırsal alanlar eskisi kadar yiyecek üretemiyor.
04:31
The green revolution never reached Africa.
53
271160
3000
Yeşil devrim Afrika'ya hiç uğramadı.
04:34
And with desertification, sandstorms, the Gobi Desert, the Ogaden,
54
274160
7000
Çölleşmenin, kum fırtınalarının, Gobi Çölü’nün, Ogaden’in
04:41
we are finding increasing difficulty of a hectare
55
281160
4000
bulunduğu bir dünyada, on beş sene önce ürettiğimiz
04:45
to produce as many calories as it did even 15 years ago.
56
285160
5000
kadar gıda üreteceğimiz bir hektarlık araziyi bulmak gitgide zorlaşıyor.
04:50
So humans are turning more towards animal consumption.
57
290160
5000
Bu nedenle insanlar hayvan tüketimine yönelmeye başlıyor.
04:55
In Africa last year, Africans ate 600 million wild animals,
58
295160
5000
Geçen sene Afrika’da altı yüz milyon vahşi hayvan ve
05:00
and consumed two billion kilograms of bush meat.
59
300160
5000
iki milyar kilo vahşi hayvan eti tüketildi.
05:05
And every kilogram of bush meat contained hundreds of thousands of novel viruses
60
305160
6000
Bu vahşi hayvan etlerinin her kilogramında kayıtlara geçmemiş,
05:11
that have never been charted, the genomic sequences of which we don't know.
61
311160
6000
gen haritası çıkarılmamış binlerce virüs bulunuyor.
05:17
Their fitness for creating pandemics we are unaware of,
62
317160
5000
Bu virüslerin salgın hastalık oluşturma riski tam olarak bilinmese de
05:22
but we are ripe for zoonotic-borne, emerging communicable diseases.
63
322160
8000
hayvanlardan insanlara geçen bulaşıcı hastalıklara davetiye çıkardığı kesin.
05:30
Increasingly, I would say explosive growth of technology.
64
330160
4000
Teknoloji inanılmaz bir hızla gelişiyor.
05:34
Most of us are the beneficiaries of that growth. But it has a dark side
65
334160
7000
Çoğumuz bu gelişmenin faydasını görüyoruz. Ama bu teknolojinin aynı zamanda
05:41
-- in bioweapons, and in technology that puts us on a collision course
66
341160
5000
bir de biyolojik silahları üreten, her türlü öfke, nefret ve marjinalleşme hissinin
05:46
to magnify any anger, hatred or feeling of marginalization.
67
346160
8000
katlanarak artmasına neden olan karanlık bir tarafı da var.
05:54
And in fact, with increasing globalization --
68
354160
4000
Ve aslında kaybedenlerin daha çok kaybettiği,
05:58
for which there are big winners and even bigger losers
69
358160
4000
kazananlarınsa daha çok kazandığı artan bu küreselleşmeyle,
06:02
-- today the world is more diverse and unfair than perhaps it has ever been in history.
70
362160
8000
dünya tarihte daha önce hiç olmadığı kadar çatışma ve adaletsizliğe tanık oluyor.
06:10
One percent of us own 40 percent of all the goods and services.
71
370160
7000
Nüfusumuzun yüzde biri, dünya üzerindeki tüm mal ve hizmetlerin yüzde kırkına sahip.
06:17
What will happen if the billion people today who live on less than one dollar a day
72
377160
7000
Bugün günde bir dolardan az bir parayla yaşamaya çalışan bir milyar insan,
06:24
rise to three billion in the next 30 years?
73
384160
5000
önümüzdeki otuz yıl içerisinde üç milyar olursa ne olacak?
06:29
The one percent will own even more than 40 percent of all the world's goods
74
389160
5000
Başta söylediğim yüzde birlik kısım dünyadaki mal ve hizmetlerin yüzde kırkından
06:34
and services. Not because they've grown richer,
75
394160
4000
bile fazlasına sahip olur. Daha da zenginleştikleri için değil,
06:38
but because the rest of the world has grown increasingly poorer.
76
398160
5000
dünyanın geri kalanı gitgide daha da fakirleştiği için.
06:43
Last week, Bill Clinton at the TED Awards said,
77
403160
2000
Geçen hafta yapılan TED Ödülleri töreninde Bill Clinton şunları söyledi:
06:45
"This situation is unprecedented, unequal, unfair and unstable."
78
405160
7000
"Bu durum eşi benzeri görülmemiş, eşitlikten uzak, adaletsiz ve istikrarsız bir durumdur."
06:52
So there's lots of reason for pessimism.
79
412160
3000
İşte bu yüzden karamsar olmak için pek çok sebep var.
06:55
Darfur is, at its origin, a resource war.
80
415160
7000
Darfur Krizi, aslında bir kaynak çatışmasıydı.
07:02
Last year, there were 85,000 riots in China,
81
422160
5000
Geçen yıl, Çin’de polis ya da asker müdahalesi
07:07
230 a day, that required police or military intervention.
82
427160
5000
gerektiren 85.000 isyan gerçekleşti,
07:12
Most of them were about resources.
83
432160
3000
ki bu da günde 230 isyan demektir ve bunların büyük çoğunluğu kaynaklarla ilgiliydi.
07:15
We are facing an unprecedented number, scale of disasters.
84
435160
5000
Daha önce hiç karşılaşmadığımız sayıda felaketle karşı karşıyayız.
07:20
Some are weather-related, human-rights related, epidemics.
85
440160
5000
Bu felaketlerin kimisi iklimle, kimisi insan haklarıyla ilgili ve salgınlar.
07:25
And the newly emerging diseases may make H5N1 and bird flu
86
445160
6000
Yeni ortaya çıkan hastalıklar, H5N1 ve kuş gribinin ileride
07:31
a quaint forerunner of things to come. It's a destabilized world.
87
451160
8000
karşılaşacaklarımızın habercisi. İstikrarsız bir dünyada yaşıyoruz
07:39
And unlike destabilized world in the past, it will be broadcast to you on YouTube,
88
459160
5000
ama geçmiştekinden farklı olarak bu seferki istikrarsızlığı YouTube’dan,
07:44
you will see it on digital television and on your cell phones.
89
464160
4000
dijital televizyonlarımız ya da cep telefonlarımızdan izleyebiliyoruz.
07:48
What will that lead to?
90
468160
2000
Bunun sonu nereye varıyor?
07:50
For some, it will lead to anger, religious and sectarian violence and terrorism.
91
470160
7000
Kimilerine göre öfkeye, dini ve bağnaz bir şiddete, teröre varacak.
07:57
For others, withdrawal, nihilism, materialism.
92
477160
9000
Diğerlerine göre ise her şeyden vazgeçmeye, nihilizme ve materyalizme.
08:06
For us, where does it take us, as social activists and entrepreneurs?
93
486160
5000
Peki, sosyal aktivistler ve girişimciler olarak bu bizi nasıl etkiliyor?
08:11
As we look at these trends, do we become despondent, or will we become energized?
94
491160
9000
Trendlere baktığımızda umutsuzluğa mı kapılıyoruz yoksa harekete mi geçiyoruz?
08:20
Let's look at one case, the case of Bangladesh.
95
500160
5000
Gelin tek bir vakaya, Bangladeş’e bakalım.
08:25
First, even if carbon dioxide emissions stopped today,
96
505160
5000
İlk olarak şunu söylemeliyim; karbondioksit salınımı bugün dursa bile
08:30
global warming would continue.
97
510160
3000
küresel ısınma yine de devam eder.
08:33
And even with global warming -- if you can see these blue lines,
98
513160
4000
Şu mavi çizgileri görebiliyor musunuz? Bu noktalı çizgiler, sera gazı salınımının
08:37
the dotted line shows that even if emissions of greenhouse gasses stopped today,
99
517160
9000
bugün sona ermesi durumunda bile önümüzdeki birkaç on yılda deniz
08:46
the next decades will see rising sea levels.
100
526160
5000
seviyelerinin artmaya devam edeceğini gösteriyor.
08:51
A minimum of 20 to 30 inches of increase in sea levels is the best case
101
531160
7000
En iyi ihtimalle denizler en az 50 ila 80 cm yükselecektir
08:58
that we can hope for, and it could be 10 times that.
102
538160
4000
ama yükseklik bunun on katı da olabilir.
09:02
What will that do to Bangladesh? Let's take a look.
103
542160
3000
Böyle bir yükselme Bangladeş’e ne yapar? Gelin bakalım.
09:05
So here's Bangladesh.
104
545160
7000
Şurası Bangladeş.
09:12
70 percent of Bangladesh is at less than five feet above sea level.
105
552160
7000
Bangladeş’in yüzde yetmişlik bir kısmı deniz seviyesinden en az bir buçuk metre yükseklikte kalıyor.
09:19
Let's go up and take a look at the Himalayas.
106
559160
2000
Gelin şimdi de Himalayalara bir göz atalım.
09:21
And we'll watch as global warming makes them melt. More water comes down,
107
561160
5000
Küresel ısınmanın buradaki buzulları erittiğini göreceğiz. Bu alanlara akın edecek
09:26
the deforested areas, here in the Tarai, will be unable to absorb the effluent,
108
566160
6000
sular Tarai’de bulunan bu ormansız alanlar tarafından bertaraf edilemez,
09:32
because trees are like straws that suck up the extra seasonal water.
109
572160
6000
çünkü ağaçlar kamış gibidir, mevsim geçişlerinde artan suyu emerler.
09:38
Now we're looking down south, through the Kali Gandaki.
110
578160
3000
Şimdi de güneydeki Kali Gandaki’ye bakalım.
09:41
Many of you, I think, have probably trekked here.
111
581160
3000
Birçoğunuz burada yürüyüş yapmışsınızdır.
09:44
And we're going to cruise down and take a look at Bangladesh
112
584160
5000
Buradan aşağı inip Bangladeş’e baktığımızda kuzeyden gelen suların
09:49
and see what the impact will be of twin increases in water
113
589160
6000
ve güneyde yükselen denizin arasında ülkenin
09:55
coming from the north, and in the seas rising from the south.
114
595160
6000
iki artışa birden sahne olduğunu görebiliriz.
10:01
Looking at the five major rivers that feed Bangladesh.
115
601160
4000
Bangladeş’i besleyen beş büyük nehre bakalım.
10:05
And now let's look from the south, looking up, and let's see this in relief.
116
605160
6000
Şimdi de güneyden bakıp teselli olmaya çalışalım.
10:11
A minimum of 20 to 40 inches of increase in seas,
117
611160
6000
Denizlerde oluşacak en az 0,5 ila 1 metrelik yükselme
10:17
coupled with increasing flows from the Himalayas. And take a look at this.
118
617160
9000
ile Himalayalardan gelecek akıntıların birleşmesine bakın.
10:26
As many as 100 million refugees from Bangladesh could be expected to migrate
119
626160
9000
100 milyon kadar mültecinin Bangladeş’ten Hindistan’a
10:35
into India and into China.
120
635160
4000
ya da Çin’e göç etmesi söz konusu.
10:39
This is the difficulty that one country faces.
121
639160
5000
Bu daha sadece bir ülkenin karşılaşacağı sorun.
10:44
But if you look at the globe, all around the earth, wherever there is low-lying area,
122
644160
8000
Ama dünyanın tamamına baktığınızda, deniz seviyesinin altında bulunan,
10:52
populated areas near the water,
123
652160
3000
deniz kenarına kurulmuş yoğun nüfuslu olan yerlerde yaşama şeklimizi
10:55
you will find increase in sea level that will challenge our way of life.
124
655160
4000
derinden etkileyecek şekilde denizlerin yükseldiğini göreceksiniz.
10:59
Sub-Saharan Africa, and even our own San Francisco Bay Area.
125
659160
7000
Sahra Çölü’nün güney kısmı, hatta bizim San Francisco Körfezi bile.
11:06
We're all in this together.
126
666160
3000
Hepimiz bu tehlikeyle karşı karşıyayız.
11:09
This is not something that happens far away to people that we don't know.
127
669160
4000
Gördükleriniz çok uzaklarda bilmediğimiz insanların başına gelen bir şey değil.
11:13
Global warming is something that happens to all of us, all at once.
128
673160
6000
Küresel ısınma hepimizin başına aynı anda gelen bir gerçek.
11:19
As are these newly emerging communicable diseases,
129
679160
4000
20 sene önce adını bile duymadığınız, yeni ortaya çıkan
11:23
names that you hadn't heard 20 years ago: ebola, lhasa fever, monkey pox.
130
683160
5000
bu bulaşıcı hastalıklar da öyle: ebola, lhasa gribi, maymun çiçeği.
11:28
With the erosion of the green belt separating animals from humans,
131
688160
5000
İnsanları hayvanlardan ayıran yeşil şeridin erozyona uğraması nedeniyle
11:33
we live in each other's viral environment.
132
693160
3000
bu iki tür aynı viral çevreyi paylaşır hale gelmiştir.
11:36
Do you remember, 20 years ago, no one had ever heard of West Nile fever?
133
696160
4000
Kimsenin Batı Nil Virüsü diye bir şeyden haberdar olmadığı 20 sene öncesini hatırlıyor musunuz?
11:40
And then we watched, as one case arrived on the East Coast of the United States
134
700160
4000
Virüs Amerika Birleşik Devletleri’nin doğu sahilinde tek bir vaka olarak ortaya çıkmış
11:44
and it marched every year, westwardly.
135
704160
4000
ve her geçen sene daha da batıya doğru ilerlemişti.
11:48
Do you remember no one had heard of ebola
136
708160
3000
Afrika’nın merkezinde her sene yüzlerce insanın
11:51
until we heard of hundreds of people dying in Central Africa from it?
137
711160
4000
öldüğünü duymadan önce ebola diye bir hastalığın adını duymuş olanınız var mı?
11:55
It's just the beginning, unfortunately.
138
715160
2000
Ne yazık ki bu sadece başlangıç.
11:57
There have been 30 novel emerging communicable diseases
139
717160
7000
Son otuz senede hayvanlarda başlayıp insanlara bulaşan
12:04
that begin in animals that have jumped species in the last 30 years.
140
724160
7000
30 yeni hastalık ortaya çıktı.
12:11
It's more than enough reason for pessimism.
141
731160
3000
Tüm bunlar karamsar olmak için yeter de artar bile.
12:14
But now let's look at the case for optimism. (Laughter)
142
734160
5000
Pekâlâ, gelin şimdi de iyimser olmak için elimizde olan sebeplere bir göz atalım. (Gülüşmeler)
12:19
Enough of the bad news. Human beings have always risen to the challenge.
143
739160
5000
Bu kadar kötü haber yeter. İnsanoğlu daima zorlukların üstesinden gelmiştir.
12:24
You just need to look at the list of Nobel laureates to remind ourselves.
144
744160
6000
Bunu kendimize hatırlatmak için Nobel ödülü sahiplerine bakmamız yeterli.
12:30
We've been here before, paralyzed by fear, paralyzed into inaction,
145
750160
6000
Biz korku içinde kalakalmış ne yapacağımızı bilmezken bazıları,
12:36
when some -- probably one of you in this room -- jumped into the breach
146
756160
6000
-- büyük ihtimalle bugün bu odada olanlardan bazıları -- nükleer tehlikeye karşı
12:42
and created an organization like Physicians for Social Responsibility,
147
762160
5000
savaşan Sosyal Sorumlu Doktorlar, afet yardımına
12:47
which fought against the nuclear threat,
148
767160
3000
karşı inancımızı geri kazanmamızı sağlayan
12:50
Medicins Sans Frontieres, that renewed our commitment to disaster relief,
149
770160
6000
Sınır Tanımayan Doktorlar gibi dernekler,
12:56
Mohamed ElBaradei, and the tremendous hope and optimism that he
150
776160
4000
Muhammed ElBaradei'nin hepimize getirdiği inanılmaz umut ve iyimserlik,
13:00
brought all of us, and our own Muhammad Yunus.
151
780160
4000
Muhammed Yunus gibi isimler imdadımıza koştu.
13:04
We've seen the eradication of smallpox.
152
784160
4000
Çiçek hastalığının nasıl kökünün kazındığını hepimiz gördük.
13:08
We may see the eradication of polio this year.
153
788160
3000
Bu sene de çocuk felcinin kökünün kazındığını görebiliriz.
13:11
Last year, there were only 2,000 cases in the world.
154
791160
4000
Geçen sene dünyada sadece 2000 çocuk felci vakası oldu.
13:15
We may see the eradication of guinea worm next year --
155
795160
4000
Gelecek sene de Gine kurdu hastalığından kurtulduğumuzu görebiliriz.
13:19
there are only 35,000 cases left in the world.
156
799160
2000
Dünyada sadece 35.000 Gine kurdu vakası bulunuyor,
13:21
20 years ago, there were three and a half million.
157
801160
4000
oysa bundan 20 sene önce üç buçuk milyon kadardı.
13:25
And we've seen a new disease, not like the 30 novel emerging communicable diseases.
158
805160
7000
Bir hastalık daha ortaya çıktı, üstelik bu yeni ortaya çıkan 30 bulaşıcı hastalıktan farklı.
13:32
This disease is called sudden wealth syndrome. (Laughter)
159
812160
6000
Bu hastalığın adı Ani Servet Sendromu. (Gülüşmeler)
13:38
It's an amazing phenomenon.
160
818160
3000
Bu inanılmaz bir fenomen.
13:41
All throughout the technology world, we're seeing young people bitten by this
161
821160
4000
Yaşadığımız bu teknoloji dünyasında birçok genç insan Ani Servet Sendromunun
13:45
disease of sudden wealth syndrome.
162
825160
4000
pençesine düşmüş durumda.
13:49
But they're using their wealth in a way that their forefathers never did.
163
829160
6000
Ama bu hastalar servetlerini atalarının hiç kullanmadığı bir şekilde kullanıyorlar.
13:55
They're not waiting until they die to create foundations.
164
835160
4000
Adlarına vakıflar kurulması için ölmeyi beklemiyor,
13:59
They're actively guiding their money, their resources, their hearts, their commitments,
165
839160
5000
aktif olarak paralarına, kaynaklarına, inançlarına ve sorumluluklarına yön veriyor,
14:04
to make the world a better place.
166
844160
2000
böylelikle dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye çabalıyorlar.
14:06
Certainly, nothing can give you more optimism than that.
167
846160
3000
Şüphesiz insana bundan daha fazla umut verecek bir şey bulunamaz.
14:09
More reasons to be optimistic:
168
849160
3000
İyimser olmak için bundan başka nedenleriniz de var.
14:12
in the '60s, and I am a creature of the '60s, there was a movement.
169
852160
5000
Ben 60’lı yılların bir ürünüyüm ve 60’lı yıllarda gerçekleşen önemli bir hareket vardı.
14:17
We all felt that we were part of it, that a better world was right around the corner,
170
857160
4000
Hepimiz bu hareketin bir parçasıydık. Daha iyi bir dünyanın bir adım ötede olduğuna,
14:21
that we were watching the birth of a world free of hatred and violence and prejudice.
171
861160
6000
nefretten, şiddetten ve önyargıdan bağımsız bir dünyanın doğuşuna şahit olacağımıza inanıyorduk.
14:27
Today, there's another kind of movement. It's a movement to save the earth.
172
867160
5000
Günümüzde bundan çok daha farklı bir hareketin içindeyiz. Bu da dünyayı kurtarma hareketi.
14:32
It's just beginning.
173
872160
2000
Ve bu sadece bir başlangıç.
14:34
Five weeks ago, a group of activists from the business community gathered together
174
874160
7000
Beş hafta önce iş dünyasından bir grup aktivist, Teksas’ta bulunan
14:41
to stop a Texas utility from building nine coal-fired electrical plants
175
881160
6000
bir tesisin kuracağı ve çevreyi büyük tehlike altına sokacak,
14:47
that would have contributed to destroying the environment.
176
887160
5000
kömür yakıtlı dokuz adet elektrik santralinin inşaatını durdurmak için biraraya geldi.
14:52
Six months ago, a group of business activists gathered together to join with the
177
892160
6000
Altı ay önce yine iş dünyasından bir grup aktivist, ekoloji tarihinde büyük sonuçlar
14:58
Republican governor in California to pass AB 32,
178
898160
4000
verecek en önemli yasalardan biri olan AB 32 sayılı yasanın
15:02
the most far-reaching legislation in environmental history.
179
902160
5000
kabulü için Kaliforniya’nın Cumhuriyetçi Valisine destek verdi.
15:07
Al Gore made presentations in the House and the Senate as an expert witness.
180
907160
9000
Al Gore Beyaz Saray’da ve Parlamento’da bilirkişi olarak sunumlar yaptı,
15:16
Can you imagine? (Laughter)
181
916160
3000
buna inanabiliyor musunuz? (Gülüşmeler)
15:19
We're seeing an entente cordiale between science and religion that five years ago
182
919160
6000
Artık bilim ve din arasında beş sene önce gözlerimle görsem inanmayacağım
15:25
I would not have believed, as the evangelical community
183
925160
4000
bir dostluk anlaşması söz konusu. Protestan toplumu
15:29
has understood the desperate situation of global warming.
184
929160
6000
küresel ısınmanın yarattığı vahim durumu anlamaya başladı.
15:35
And now 4,000 churches have joined the environmental movement.
185
935160
5000
4000 kilise bu çevre hareketine katıldı.
15:40
It is something to be greatly optimistic about.
186
940160
4000
Bu da iyimser olmak için harika bir sebep.
15:44
The European 20-20-20 plan is an amazing breakthrough,
187
944160
6000
Avrupa’nın benimsediği 20–20–20 planı,
15:50
something that should make all of us feel that hope is on the horizon.
188
950160
5000
hepimiz için umut ışığı olabilecek muhteşem bir atılım.
15:55
And on April 14th, there will be Step Up Day, where there will be a thousand
189
955160
5000
Küresel ısınmayı durdurmak için hazırlanan yasayı
16:00
individual mobilized social activist movements in the United States on protest
190
960160
7000
desteklemek için 14 Nisan’da bin ayrı sosyal aktivist grup
16:07
against legislation -- pushing for legislation to stop global warming.
191
967160
6000
Amerika'da harekete geçecek.
16:13
And on July 7th, around the world, I learned only yesterday,
192
973160
4000
Ve dün öğrendiğime göre 7 Temmuz’da dünyanın dört bir yanında
16:17
there will be global Live Earth concerts.
193
977160
4000
Live Earth konserleri gerçekleştirilecek.
16:21
And you can feel this optimistic move to save the earth in the air.
194
981160
6000
Havadaki dünyayı kurtarma hissini veren iyimserlik kokusunu almamak mümkün değil.
16:27
Now, that doesn't mean that people understand that global warming
195
987160
4000
Tabi bütün bunlar, insanların küresel ısınmanın en çok fakir ve zayıflara
16:31
hurts the poorest and the weakest the most.
196
991160
4000
zarar verdiği gerçeğini kavradığı anlamına gelmiyor.
16:35
That means that people are beginning the first step,
197
995160
2000
Sadece insanların ilk adımı attıklarını, yani kendi çıkarını
16:37
which is acting out of their own self-interest.
198
997160
3000
düşündüğü için harekete geçtiğini gösteriyor.
16:40
But I am seeing in the major funders, in CARE, Rockefeller,
199
1000160
4000
Ama CARE, Rockefeller, Rockefeller Brothers Fund,
16:44
Rockefeller Brothers Fund, Hewlett, Mercy Corps, you guys, Google,
200
1004160
5000
Hewlett, Mercy Corps gibi fon şirketlerine, sizlere, Google’a ve
16:49
so many other organizations, a beginning of understanding that we need
201
1009160
5000
diğer birçok kuruma bakıyorum ve sadece küresel ısınmaya karşı
16:54
to work not just on primary prevention of global warming,
202
1014160
3000
temel bir korunma gereksinimini anlamakla kalmadığımızı,
16:57
but on the secondary prevention of the consequences of global warming
203
1017160
5000
aynı zamanda küresel ısınmanın en fakir ve en zayıflar üzerindeki sonuçlarından da
17:02
on the poorest and the most vulnerable.
204
1022160
5000
korunmamız gerektiğini anladığımızı görüyorum.
17:07
But for me, I have another reason to be an incurable optimist.
205
1027160
5000
Ama bana gelince; benim iflah olmaz bir iyimser olmamın başka bir sebebi daha var.
17:12
And you've heard so many inspiring stories here, and I heard so many last night
206
1032160
6000
Burada ilham verici birçok konuşma dinlediniz. Ben de dün gece bir sürüsünü dinledim ve
17:18
that I thought I would share a little bit of mine.
207
1038160
3000
bugün de kendime ait bir hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
17:21
My background is not exactly conventional medical training.
208
1041160
4000
Benim profesyonel geçmişim pek de geleneksel bir tıp eğitimi içermiyor.
17:25
And I lived in a Himalayan monastery, and I studied with a very wise teacher,
209
1045160
5000
Himalayalardaki bir manastırda yaşamış, bilge bir öğretmenden eğitim almıştım.
17:30
who kicked me out of the monastery one day and told me that it was my destiny --
210
1050160
5000
Öğretmenim beni bir gün manastırdan kovmuş, bunun da benim kaderim olduğunu söylemişti,
17:35
it felt like Yoda -- it is your destiny to go to work for WHO
211
1055160
6000
Yoda’ya benziyordu. Bana “Kaderinde Dünya Sağlık Örgütü ile çalışmak
17:41
and to help eradicate smallpox,
212
1061160
2000
ve çiçek hastalığını ortadan kaldırmak var.”
17:43
at a time when there was no smallpox program.
213
1063160
4000
dediğinde daha ortada çiçek virüsü programı bile yoktu.
17:47
It should make you optimistic that smallpox no longer exists
214
1067160
4000
Çiçek hastalığının ortadan kaldırılmış olması size umut vermeli,
17:51
because it was the worst disease in history.
215
1071160
4000
çünkü bu hastalık dünya tarihinin en korkunç hastalığıydı.
17:55
In the last century -- that's the one that was seven years ago --
216
1075160
6000
Geçen yüzyılda, -- yani daha yedi sene önce sona eren yüzyılda --
18:01
half a billion people died from smallpox:
217
1081160
2000
çiçek hastalığından yarım milyar insan hayatını kaybetti.
18:03
more than all the wars in history,
218
1083160
3000
Bu sayı dünya tarihindeki tüm savaşların,
18:06
more than any other infectious disease in the history of the world.
219
1086160
5000
tüm bulaşıcı hastalıkların aldığı candan daha fazladır.
18:11
In the Summer of Love, in 1967, two million people, children, died of smallpox.
220
1091160
7000
1967’deki Aşk Yazı’nda iki milyon insan çiçek hastalığından öldü.
18:18
It's not ancient history.
221
1098160
3000
Yani tarihin derinliklerinde kalmış bir konu değil.
18:21
When you read the biblical plague of boils, that was smallpox.
222
1101160
5000
İncil’de okuduğunuz çıban salgını çiçek hastalığıdır.
18:26
Pharaoh Ramses the Fifth, whose picture is here, died of smallpox.
223
1106160
7000
Resmini gördüğünüz Firavun Beşinci Ramses’in ölüm sebebi çiçek hastalığıdır.
18:33
To eradicate smallpox, we had to gather the largest United Nations army in history.
224
1113160
6000
Çiçek hastalığını yenebilmek için tarihteki en büyük Birleşmiş Milletler ordusu toplandı.
18:39
We visited every house in India, searching for smallpox -- 120 million houses,
225
1119160
6000
Çiçek virüsünü bulmak için Hindistan’da iki yıl boyunca, ayda bir kere
18:45
once every month, for nearly two years.
226
1125160
4000
120 milyon evi ziyaret ettik.
18:49
In a cruel reversal, after we had almost conquered smallpox --
227
1129160
3000
Ama çiçek hastalığını yendiğimizi sandığımız anda talihimiz yine gülmedi.
18:52
and this is what you must learn as a social entrepreneur, the realm of the final inch.
228
1132160
6000
Sosyal bir girişimci olarak öğrenmeniz gereken şeylerden biri de kalan son bölgedir.
18:58
When we had almost eradicated smallpox, it came back again,
229
1138160
4000
Çiçek hastalığından tam da kurtulduğumuzu sandığımız anda virüs geri geldi.
19:02
because the company town of Tatanagar drew laborers,
230
1142160
5000
Çünkü Tatanagar kentindeki şirket işçileri çekmeye başladı,
19:07
who could come there and get employment.
231
1147160
3000
oraya gelip çalışacaklardı.
19:10
And they caught smallpox in the one remaining place that had smallpox,
232
1150160
4000
Bu işçiler çiçek virüsünün hayatta kaldığı dünya üzerindeki tek yere gidip,
19:14
and they went home to die.
233
1154160
2000
çiçek hastalığı kaptıktan sonra ölmek için evlerine döndüler.
19:16
And when they did, they took smallpox to 10 other countries
234
1156160
4000
Ve bu dönüş sırasında başka on ülkeye daha hastalığı taşıyıp
19:20
and reignited the epidemic.
235
1160160
2000
salgının yeniden alevlenmesine neden oldular.
19:22
And we had to start all over again.
236
1162160
4000
İşte bu sebeple her şeye baştan başlamak zorunda kaldık.
19:26
But, in the end, we succeeded, and the last case of smallpox:
237
1166160
7000
Ama sonuç olarak başardık. Bangladeş Barisal’da
19:33
this little girl, Rahima Banu -- Barisal, in Bangladesh --
238
1173160
7000
son çiçek hastalığı vakası olan Rahima Banu
19:40
when she coughed or breathed, and the last virus of smallpox left her lungs
239
1180160
7000
öksürdükten ya da nefes verdikten sonra son virüs akciğerleri terk edip
19:47
and fell on the dirt and the sun killed that last virus,
240
1187160
6000
yere düşünce ve güneş bu virüsü öldürdüğünde,
19:53
thus ended a chain of transmission of history's greatest horror.
241
1193160
8000
dünya tarihinin en büyük korkusu da sona ermiş oldu.
20:01
How can that not make you optimistic?
242
1201160
6000
Böyle bir hikaye nasıl olur da insanı daha iyimser yapmaz?
20:07
A disease which killed hundreds of thousands in India, and blinded half of
243
1207160
6000
Hindistan’da yüz binlerce insanın ölümüne ve Hindistan'daki körlerin
20:13
all of those who were made blind in India, ended.
244
1213160
5000
yarısının kör olmasına neden olan bir hastalık sona erdi.
20:18
And most importantly for us here in this room, a bond was created.
245
1218160
7000
En önemlisi de bugün bu odada biraraya gelen bizler arasında bir bağ kuruldu.
20:25
Doctors, health workers, from 30 different countries,
246
1225160
3000
30 farklı ülkeden gelen, her ırktan ve
20:28
of every race, every religion, every color, worked together,
247
1228160
5000
her dinden doktorlar ve sağlık çalışanları
20:33
fought alongside each other,
248
1233160
3000
birleşip birbirine karşı değil,
20:36
fought against a common enemy, didn't fight against each other.
249
1236160
5000
ortak bir düşmana karşı savaştılar.
20:41
How can that not make you feel optimistic for the future?
250
1241160
5000
Tüm bunlar geleceğe iyimser bakmanızı sağlamaz da ne yapar?
20:46
Thank you very much.
251
1246160
2000
Teşekkür ederim.
20:48
(Applause)
252
1248160
4000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7