The language of being human | Poet Ali

221,702 views ・ 2020-05-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Özgür Takmaz Gözden geçirme: Nihal Aksakal
00:12
Poet Ali: Hi. Audience: Hi.
0
12925
1289
Şair Ali: Merhaba. Seyirci: Merhaba.
00:14
PA: I want to ask you guys a question. How many languages do you speak?
1
14804
3352
ŞA: Sizlere bir soru sormak istiyorum. Kaç dili konuşabiliyorsunuz?
00:18
This is not a rhetorical question.
2
18160
1661
Bu retorik bir soru değil.
00:20
I actually want you to think of a number.
3
20362
1955
Gerçekten bir sayı düşünmenizi istiyorum.
00:22
For some of you, it's pretty easy.
4
22317
1643
Bazılarınız için bu oldukça kolay.
00:23
Inside your head, you're like, "It's one. You're speaking it, buddy. I'm done."
5
23960
3735
"Sadece bir tane. Şu an onu konuşuyorsun zaten dostum."
00:27
Others of you maybe are wondering
6
27719
1631
Bazılarınız ise şöyle düşünebilir:
00:29
if the language an ex-boyfriend or ex-girlfriend taught you,
7
29350
2851
Eğer eski sevgilimden öğrendiklerimi de sayarsak
00:32
where you learned all the cusswords,
8
32201
1727
yani bütün o küfürleri de sayarsak
00:33
if it counts -- go ahead and count it.
9
33928
1829
Eğer sayılıyorsa -- Buyrun, sayın.
00:35
When I asked myself the question, I came up with four,
10
35757
2531
Soruyu kendime sorduğumda, dört sayısına ulaştım.
00:38
arguably five, if I've been drinking.
11
38288
1977
Eğer içmişsem beş de diyebiliriz.
00:41
(Laughter)
12
41343
1108
(Gülüşmeler)
00:42
(In Italian: With a little bit of wine I can speak Italian.)
13
42475
2854
(İtalyanca: Biraz şarapla İtalyanca da konuşabilirim)
00:45
(Applause)
14
45329
1762
(Alkışlar)
00:47
Cheers!
15
47115
1409
Teşekkürler!
00:48
But on closer examination, I came up with 83 -- 83 languages,
16
48548
3363
Ama yakından bakınca, 83 dil buldum,
00:51
and I got tired and I stopped counting.
17
51935
1987
sonra yoruldum ve saymayı bıraktım.
00:53
And it forced me to revisit this definition that we have of language.
18
53946
3600
Bu beni dilin tarifine yeniden bakmaya yöneltti.
00:57
The first entry said,
19
57570
1207
İlk girdi şöyle diyordu,
00:58
"The method of human communication, either spoken or written,
20
58801
2878
"sözcüklerin yapısal ve geleneksel kullanımından oluşan
01:01
consisting of the use of words in a structured or conventional way."
21
61703
3624
sözel ya da yazılı insan iletişim yöntemi."
01:05
The definition at the bottom refers to specialized fields,
22
65351
3073
Alttaki tanımlar özelleşmiş alanları içeriyordu,
01:08
like medicine, science, tech.
23
68448
2058
tıp gibi, bilim ve teknoloji gibi.
01:10
We know they have their own vernacular,
24
70530
1862
Bu dalların kendi dilleri var, kendi argoları var.
01:12
their own jargon.
25
72416
1169
01:13
But what most interested me was that definition right in the center there:
26
73609
3498
Ama en çok dikkatimi çeken tam ortadaki tanımdı:
01:17
"the system of communication used by a particular community or country."
27
77131
4586
"Belli bir topluluk ya da ülke tarafından konuşulan iletişim sistemi"
01:21
And I'm not interested in altering this definition.
28
81741
3003
Ben bu tanımı değiştirmekle ilgilenmiyorum.
01:24
I'm interested in applying it to everything we do,
29
84768
3265
Yaptığımız her şeye uygulamak istiyorum,
01:28
because I believe that we speak far more languages than we realize.
30
88057
3395
çünkü inanıyorum ki sandığımızdan daha fazla dil konuşuyoruz.
01:31
And for the rest of our time together,
31
91476
2096
Birlikte geçireceğimiz süre boyunca,
01:33
I'm going to attempt to speak in one language
32
93596
2158
sadece bir dilde konuşmaya çalışacağım.
01:35
that is native to every single human being in this room.
33
95778
3463
Bu salondaki her bir insanın anadili olan bir dilden.
01:39
But that changes things a little bit,
34
99265
1768
Ama bu işleri biraz değiştirecek,
01:41
because then it's no longer a presentation.
35
101057
3378
çünkü artık bir sunum olmayacak.
01:44
It becomes a conversation,
36
104459
1979
Bir konuşma olacak
01:46
and in any conversation,
37
106462
1420
ve her konuşmada olduğu gibi,
01:47
there must be some sort of interaction.
38
107906
2465
bir çeşit etkileşim olacak.
01:50
And for any interaction to happen,
39
110395
2257
Herhangi bir etkileşimde
01:52
there has to be a degree of willingness on both parties.
40
112676
3997
her iki tarafında istekli olması gerekir.
01:57
And I think if we just are willing, we will see the magic that can happen
41
117268
3584
İnanıyorum ki eğer istekli olursak,
sihrin oluşumunu görebileceğiz.
02:00
with just a little bit of willingness.
42
120876
1837
02:02
So I've chosen a relatively low-risk common denominator
43
122737
5037
Bu yüzden eğer istekli olursak ölçmemize yardım edebilecek,
02:07
that can kind of gauge if we're all willing.
44
127798
2742
göreceli düşük riskli ortak bir payda seçtim.
02:10
If you're happy and you know it, clap your hands.
45
130564
2299
Eğer mutluysanız ve farkındaysanız, alkışlayın.
02:12
(Claps)
46
132887
1093
(Alkışlar)
02:14
Now you're talking!
47
134004
2519
İşte şimdi oldu!
02:16
(In Spanish: For all the people who speak Spanish,
48
136547
2567
(İspanyolca: İspanyolca konuşabilenler,
02:19
please stand up.
49
139144
1794
lütfen ayağa kalkın
02:22
And look at a person sitting to your side
50
142575
3669
ve yanınızda oturan kişiye bakıp
02:26
and start laughing.)
51
146268
1937
gülmeye başlayın.)
02:28
(Laughter)
52
148229
3323
(Gülüşmeler)
02:31
Thank you so much. Please be seated.
53
151552
2151
Teşekkürler. Oturabilirsiniz.
02:33
Now, if that felt a little bit awkward,
54
153727
2098
Eğer bu biraz garip geldiyse,
02:35
I promise there was no joke being had at your expense.
55
155849
3617
sizi temin ederim, sizi şaka malzemesi yapmadık.
02:39
I simply asked the Spanish-speaking audience to stand up,
56
159490
4283
Sadece İspanyolca konuşabilenlerin ayağa kalkmasını
02:43
look at a person that was sitting close to them and laugh.
57
163797
4016
ve yanlarında oturan kişiye bakıp gülmesini istedim.
02:47
And I know that wasn't nice, and I'm sorry,
58
167837
2677
Bunun hoş olmadığını biliyorum ve üzgünüm
02:50
but in that moment,
59
170538
1603
ama o anda,
02:53
some of us felt something.
60
173211
1831
bazılarımız bir şey hissetti.
02:55
You see, we're often aware of what language does
61
175066
2283
Çoğu zaman dilin ne işe yaradığının farkındayız,
02:57
when we speak somebody's language,
62
177373
1661
birinin dilini konuştuğumuzda
02:59
what it does to connect, what it does to bind.
63
179058
2145
bizi birleştirir, bağlar.
03:01
But we often forget what it does when you can't speak that language,
64
181227
3210
Ama o dili konuşamadığımızda ne yaptığını unutuyoruz.
03:04
what it does to isolate, what it does to exclude.
65
184461
2704
izole etmek için ne yapar, dışlamak için ne yapar,
03:07
And I want us to hold on as we journey through
66
187189
2460
Bu dil yolculuğunda, kısa dil yürüyüşümüzde
03:09
our little walk of languages here.
67
189673
3583
bir arada olmamızı istiyorum.
03:13
(In Farsi: I'd like to translate the idea of "taarof.")
68
193280
3108
(Farsça)
03:16
I said in Farsi, "I'd like to translate
69
196412
1905
Farsça dedim ki, "İran kültüründeki "toruf" fikrini
03:18
this idea of 'taarof' in the Persian culture,"
70
198341
2616
tercüme etmek istiyorum."
03:20
which, really -- it has no equivalent in the English lexicon.
71
200981
3781
Aslında İngilizce sözlüklerde eş değeri yok.
03:24
The best definition would be something like an extreme grace
72
204786
2852
En iyi tanımlama aşırı lütuf
03:27
or an extreme humility.
73
207662
1330
ya da aşırı tevazu olabilir.
03:29
But that doesn't quite get the job done.
74
209016
1911
Ama bu tam işimizi görmez.
03:30
So I'll give you an example.
75
210951
1336
O yüzden size bir örnek vereceğim.
03:32
If two gentlemen were walking by each other,
76
212311
2046
Eğer iki beyefendi yolda karşılaşırsa
03:34
it'd be very common for the first one to say,
77
214357
2322
birinin şöyle demesi çok olasıdır.
03:36
(In Farsi: I am indebted to you),
78
216679
1607
(Farsça)
03:38
which means, "I am indebted to you."
79
218300
1729
"Sana minnettarım." demek.
03:40
The other gentlemen would respond back,
80
220343
1859
Diğer beyefendi cevap verir,
03:42
(In Farsi: I open my shirt for you)
81
222202
1823
(Farsça)
03:44
which means, "I open my shirt for you."
82
224045
2127
"Senin için gömleğimi açarım."
03:46
The first guy would respond back,
83
226724
1867
İlki cevap verir,
03:48
(In Farsi: I am your servant)
84
228615
1405
(Farsça)
03:50
which means, "I am your servant."
85
230020
1729
"Hizmetkarınım."
03:51
And then the second guy would respond back to him,
86
231773
2366
İkincisi şöyle der,
03:54
(In Farsi: I am the dirt beneath your feet)
87
234163
2067
(Farsça)
03:56
which literally means, "I am the dirt beneath your feet."
88
236230
2674
Kelimesi kelimesine "Ayaklarının altındaki tozum."
03:58
(Laughter)
89
238904
1089
(Gülüşmeler)
04:00
Here's an exhibit for you guys, in case you didn't get the picture.
90
240017
3222
Eğer hala anlamadıysanız alın size bir örnek.
04:03
(Laughter)
91
243263
1088
(Gülüşmeler)
04:04
And I share that with you, because
92
244375
2369
Bunu sizinle paylaşıyorum çünkü
04:06
with new languages come new concepts that didn't exist before.
93
246768
4527
yeni bir dil ile daha önce olmayan yeni kavramlar gelir.
04:11
And the other thing is,
94
251319
1158
Başka bir şey de
04:12
sometimes we think language is about understanding the meaning of a word,
95
252501
3954
bazen dili kelimelerin anlamından ibaret zannederiz,
04:16
but I believe language is about making a word meaningful for yourself.
96
256479
4096
ama bence dil kelimeyi kendiniz için anlamlı yapmak demektir.
04:21
If I were to flash this series of words on the screen,
97
261194
2854
Eğer bir dizi kelimeyi ekrana yansıtırsam
04:24
some of you, you'd know exactly what it is right away.
98
264072
3067
bazılarınız ne olduğunu hemen bilebilir.
04:27
Others of you, you might struggle a little bit.
99
267163
2382
Diğer bazılarınız biraz zorlanabilir.
04:29
And I could probably draw a pretty clear-cut line
100
269569
2486
Muhtemelen 35 yaş civarına bir çizgi çekebilirim.
04:32
right around the age of 35 and older, 35 and younger.
101
272079
4435
Daha gençler ve daha yaşlılar.
04:36
And for those of us that are in the know,
102
276538
2099
Bilenler bilir,
04:38
we know that's text-speak, or SMS language.
103
278661
2774
bu mesaj, diğer ismiyle SMS dili.
04:41
It's a series of characters meant to convey the most amount of meaning
104
281459
3809
En az karakter kullanarak en çok anlam iletmeyi sağlayan
04:45
with the least amount of characters,
105
285292
1988
bir dizi harften oluşur.
04:47
which sounds pretty similar to our definition of languages:
106
287304
2770
Dil tanımımıza yakın bir şey.
04:50
"system of communication used by a community."
107
290098
2815
"Bir topluluk tarafından kullanılan iletişim sistemi."
04:52
Now, anyone who's ever got into an argument via text
108
292937
3387
Şimdi, metin yoluyla bir tartışmaya giren herkes
04:56
can make a case for how it's maybe not the best method of communication,
109
296348
5242
bunun nasıl en iyi iletişim yöntemi olmadığını savunabilir,
05:01
but what if I told you that what you saw earlier
110
301614
2266
ama az önce gördüğünüz şeyin modern bir aşk mektubu
05:03
was a modern-day love letter?
111
303904
2130
olduğunu söylesem ne olur?
05:06
If you follow along:
112
306058
1572
Takip edebilirseniz:
05:07
"For the time being, I love you lots,
113
307654
2403
"Şu an için, seni çok seviyorum,
05:10
because you positively bring out all the best in me,
114
310081
2530
çünkü içimdeki en iyiyi ortaya çıkarıyorsun
05:12
and I laugh out loud, in other words, let's me know what's up.
115
312635
3040
ve kahkahalarla gülüyorum, başka bir deyişle, ne var ne yok?
05:15
'Cause you are a cutie in my opinion, and as far as I know to see you,
116
315699
3316
Çünkü bence sen çok tatlısın ve seni görmek
eğer sen de başkasıyla birlikte değilsen beni mutlu ediyor.
05:19
if you're not seeing someone, would make happy.
117
319039
2846
05:21
For your information, I'll be right there forever.
118
321909
2914
Bilgin olsun, sonsuza dek burada olacağım.
05:24
In any case, keep in touch, no response necessary,
119
324847
2393
Her durumda, bağlantıyı koparma, cevaba gerek yok,
05:27
all my best wishes, don't know, don't care if anyone sees this.
120
327264
3010
en iyi dileklerimle, biri bunu görür mü bilmiyorum ve umrumda da değil.
05:30
Don't go there, see you later, bye for now, hugs and kisses,
121
330298
2835
Görüşürüz, şimdilik hoşçakal, kucak ve öpücükler,
05:33
you only live once."
122
333157
1609
sadece bir kez yaşarsın."
05:34
(Applause)
123
334790
2537
(Alkışlar)
05:37
Kind of a modern-day Romeo or Juliet.
124
337351
3379
Çağdaş bir Romeo ya da Juliet gibi.
05:41
In that moment, if you laughed,
125
341384
1797
Eğer güldüyseniz,
05:43
you spoke another language that needs no explanation: laughter.
126
343205
3195
açıklamaya gerek olmayan bir dil daha biliyorsunuzdur: kahkaha.
05:46
It's one of the most common languages in the world.
127
346424
2596
Bu dünyada en çok konuşulan dillerdendir.
05:49
We don't have to explain it to each other, it's just something we all feel,
128
349044
3578
Bunu birbirimize açıklamamıza gerek yok, bu hepimizin hissetiği bir şey,
05:52
and that's why things like laughter and things like music are so prevalent,
129
352646
3676
bu yüzden kahkaha gibi, müzik gibi şeyler sık görülür,
05:56
because they seem to somehow transcend explanation
130
356346
3169
çünkü bir şekilde açıklamanın ötesindedirler
05:59
and convey a profound amount of meaning.
131
359539
2425
ve çok derin anlam iletirler.
06:03
Every language we learn is a portal
132
363014
2692
Öğrendiğimiz her dil bir kapıdır,
06:05
by which we can access another language.
133
365730
2631
içinden geçerek başka bir dile ulaşırız.
06:08
The more you know, the more you can speak.
134
368385
2929
Daha çok bilirseniz daha çok konuşursunuz.
06:11
And it's something common that we all do.
135
371338
1954
Bu hepimizin ortak noktasıdır.
06:13
We take any new concept, and we filter it through
136
373316
2858
Yeni bir kavramı alırız
bunu içimizdeki mevcut gerçeklik erişiminde filtreleriz.
06:16
an already existing access of reality within us.
137
376198
3842
06:20
And that's why languages are so important,
138
380064
2209
Bu yüzden diller çok önemlidir,
06:22
because they give us access to new worlds,
139
382297
2660
çünkü sadece yeni insanlara değil,
06:24
not just people.
140
384981
1278
yeni dünyalara erişmemizi sağlar.
06:26
It's not just about seeing or hearing, it's about feeling, experiencing, sharing.
141
386283
4204
Sadece görmek ya da duymakla değil.
Hissetmek, deneyimlemek, paylaşmakla ilgili.
06:30
And despite these languages that we've covered,
142
390511
2199
Tüm bu bahsettiğimiz dillere rağmen
06:32
I really don't think we've covered
143
392714
1634
en derin dillerden birinden
06:34
one of the most profound languages,
144
394348
1618
henüz bahsetmedik:
06:35
and that's the language of experience.
145
395966
1961
Deneyimin dilinden.
06:38
That's why when you're talking with someone,
146
398157
2047
Bu yüzden biriyle konuşursunuz,
06:40
if they've shared something you've shared, you don't need to explain it much.
147
400204
3643
eğer sizin paylaştığınızı paylaşırsa, açıklamanıza gerek kalmaz.
06:43
Or that's why, when you're sharing a story and you finish,
148
403867
2740
Bu yüzden bir hikaye anlattığınızda
06:46
and the people you're talking to don't quite get it,
149
406607
2438
sonunda insanlar gülmezse
ilk söylediğimiz şey
06:49
the first thing we all say is,
150
409045
1562
06:51
"Guess you had to be there."
151
411147
2112
"Orada olman lazımdı" olur.
06:53
I guess you had to be here this week to know what this is about.
152
413295
3801
Bunun neyle ilgili olduğunu anlamak için bu hafta burada olmanız lazımdı.
06:57
It's kind of hard to explain, isn't it?
153
417120
2292
Anlatması zor değil mi?
06:59
And for the sake of our research, I'm going to close by asking
154
419436
2941
Araştırmamız uğruna son bir şey isteyeceğim,
07:02
that you participate one more time in this language of experience.
155
422401
3114
bu deneyim diline son bir kez daha katılımanız.
07:05
I'm going to filter through some languages,
156
425539
2030
Bazı dillere değinip geçeceğim,
07:07
and if I'm speaking your language,
157
427593
2043
eğer sizin dilinizi konuşuyorsam,
07:09
I'm going to ask that you just stand and you stay standing.
158
429660
2806
sizden ayağa kalkmanızı ve öyle kalmanızı istiyorum.
07:12
You don't need to ask permission,
159
432490
1589
İzin istemenize gerek yok,
07:14
just let me know that you see me,
160
434103
1609
sadece beni gördüğünüzü bileyim yeter,
07:15
and I can also see you
161
435736
1936
ben de sizi görebileyim,
07:17
if you speak this language of experience.
162
437696
2512
tabi eğer bu deneyim dilini konuşuyorsanız.
07:21
Do you speak this language?
163
441870
2243
Şu dili konuşabiliyor musunuz?
07:25
When I was growing up in primary school,
164
445346
2467
İlkokuldayken,
07:27
at the end of the year, we would have these parties,
165
447837
2478
sene sonunda kutlama olurdu,
07:30
and we'd vote on whether we wanted to celebrate at an amusement park
166
450339
3454
havuzda mı, lunaparkta mı kutlamak istediğimizi belirlemek için
07:33
or a water park.
167
453817
1453
oy kullanırdık.
07:35
And I would really hope the party wasn't at a water park,
168
455294
2703
Ben içten içe havuz olmamasını umut ederdim.
07:38
because then I'd have to be in a bathing suit.
169
458021
2211
Çünkü öyle olursa mayo giymek zorunda kalırdım.
07:41
I don't know about you, but sometimes when I approach a dressing room,
170
461383
3374
Sizi bilmem ama ben soyunma odasına yaklaşınca
07:44
my sweat glands start activating on their own,
171
464781
2203
ter bezlerim kendi kendine çalışmaya başlar,
çünkü mayonun üzerimde, mankende durduğu gibi
07:47
because I know the garment is not going to look on me
172
467008
2508
07:49
like it did on that mannequin.
173
469540
1583
durmayacağını biliyor olurum.
07:51
Or how about this?
174
471147
1152
Peki ya bu?
07:52
When I would go to family functions or family gatherings,
175
472323
3044
Aile merasimlerine, toplantılarına gittiğimde
her ikinci tabağı istediğimde-
07:55
every time I wanted a second plate --
176
475391
2002
07:58
and I usually did --
177
478222
1285
ve genelde isterdim-
07:59
(Laughter)
178
479531
1004
08:00
it was a whole exercise in cost-benefit analysis,
179
480559
3696
hepsi maliyet-fayda analizi çalışmasıydı,
08:04
my relatives looking at me like,
180
484279
1768
akrabalarım bana bakarak
08:06
"I don't know. Do you really need that? Looks like you're doing OK there, bud."
181
486071
4103
"Gerçekten mi, ihtiyacın var mı? Sanki böyle iyi gibisin dostum." derlerdi.
08:10
Did my cheeks have a big "Pinch me" sign that I didn't see?
182
490198
3788
Yanaklarımda benim görmediğim "Çimdikle" yazısı mı var?
08:14
And if you're squirming or you're laughing or you stood up,
183
494010
3250
Eğer kıvranıyorsanız ya da gülüyorsanız, ya da ayağa kalktıysanız,
08:17
or you're beginning to stand,
184
497284
1404
ya da kalkmak üzereseniz,
08:18
you're speaking the language that I endearingly call
185
498712
2462
benim "şişko çocuk olarak büyümek" dediğim
08:21
"the language of growing up a fat kid."
186
501198
1918
dili konuşabiliyorsunuz.
08:24
And any body-image issue is a dialect of that language.
187
504074
4219
Herhangi bir beden imajı sorunu bu dilin bir lehçesidir.
08:28
I want you to stay standing.
188
508977
1366
Ayakta durmanızı rica ediyorum.
08:30
Again, if I'm speaking your language, please go ahead and stand.
189
510367
3246
Eğer sizin dilinizi konuşuyorsam lütfen ayağa kalkın.
08:34
Imagine two bills in my hand.
190
514648
1910
Elimde iki fatura hayal edin.
08:37
One is the phone bill,
191
517130
2371
Birisi telefon faturası
08:39
and one is the electric bill.
192
519525
1759
diğeri elektrik faturası.
08:42
Eeny, meeny, miny, mo, pay one off, let the other one go,
193
522430
3484
O piti piti. Birini öde, diğerini unut.
08:45
which means, "I might not have enough to pay both at the current moment."
194
525938
4247
"İkisini ödemek için yeterli param yok." demek.
08:50
You've got to be resourceful. You've got to figure it out.
195
530669
3070
Becerikli olmalısınız, bir yolunu bulmalısınız.
08:53
And if you're standing, you know the language of barely making ends meet,
196
533763
3772
Eğer ayaktaysanız iki yakayı bir araya zar zor getirme dilini konuşuyorsunuz:
08:57
of financial struggle.
197
537559
1572
Finansal mücadele dilini.
08:59
And if you've been lucky enough to speak that language,
198
539806
3331
Eğer bu dili konuşacak kadar şanslıysanız,
09:03
you understand that there is no motivator of greatness like deficiency.
199
543161
4302
bilirsiniz ki yokluk kadar iyi bir motivasyon yoktur.
09:07
Not having resources, not having looks, not having finances
200
547487
4566
Yeteneğiniz, güzelliğiniz, paranız yoksa
09:12
can often be the barren soil
201
552077
1597
çorak topraklardasınız,
09:13
from which the most productive seeds are painstakingly plowed and harvested.
202
553698
5405
en üretken tohumların binbir zorlukla hasat edildiği topraklarda.
09:19
I'm going to ask if you speak this language.
203
559982
2218
Size sorduğum şu dili konuşuyorsanız,
09:23
The second you recognize it, feel free to stand.
204
563604
2561
anladığınız anda ayağa kalkın lütfen.
09:28
When we heard the diagnosis,
205
568159
4029
Tanıyı duyduğumuzda,
09:33
I thought, "Not that word.
206
573600
1415
"O kelime olmasın." dedim.
09:36
Anything but that word.
207
576269
1613
O hariç herhangi bir kelime olabilir.
09:37
I hate that word."
208
577906
1398
O kelimeden nefret ediyorum.
09:40
And then you ask a series of questions:
209
580638
2010
Sonra bir sürü soru sorarsınız:
09:43
"Are you sure?"
210
583297
1185
"Emin misiniz?"
09:45
"Has it spread?"
211
585633
1388
"Yayılmış mı?"
09:47
"How long?"
212
587988
1161
"Ne kadar?"
09:49
"Doctor, how long?"
213
589173
1293
"Doktor, ne kadar?"
09:51
And a series of answers determines a person's life.
214
591237
3584
ve bir dizi cevap kişinin hayatını belirler.
09:56
And when my dad was hungry, we'd all rush to the dinner table to eat,
215
596230
3425
Babam aç olduğunda, yemek masasına hücum ederdik,
09:59
because that's what we did before.
216
599679
1665
çünkü hep öyle yapmıştık.
10:01
We ate together, so we were going to continue doing that.
217
601368
2736
Beraber yerdik, bu yüzden de öyle yapmaya devam edecektik.
10:04
And I didn't understand why we were losing this battle,
218
604947
2597
Bu savaşı neden kaybettiğimizi hiç anlayamadım,
10:07
because I was taught if you fight and if you have the right spirit,
219
607568
3185
çünkü bana öğrettiklerine göre eğer savaşırsan ve doğru ruh halindeysen
10:10
you're supposed to win.
220
610777
1406
kazanman gerekir.
10:12
And we weren't winning.
221
612207
1295
Ama biz kazanamıyorduk.
10:14
For any of you that stood up,
222
614657
1392
Ayağa kalkanlarınız,
10:16
you know very well that I'm speaking the language
223
616073
2396
konuştuğum bu dili çok iyi biliyor:
10:18
of watching a loved one battle cancer.
224
618493
2606
sevdiğiniz birini kanserle savaşırken izlemek.
10:21
(Applause)
225
621123
4057
(Alkışlar)
10:26
Any terminal illness is a derivative of that language.
226
626445
3972
Her ölümcül hastalık bu dilin bir lehçesidir.
10:31
I'm going to speak one last language.
227
631655
1961
Son bir dil konuşmak istiyorum.
10:39
Oh -- no, no, I'm listening.
228
639843
1393
Yo, yo, dinliyorum.
10:42
Yeah, yeah, yeah, no no, no no, me and you, right here, yup.
229
642264
3066
Hı, hı, yo, yo, sen ve ben.
10:45
(Laughter)
230
645354
1658
(Kahkahalar)
10:47
No, I'm with ya. I'm with ya!
231
647036
2128
Seninleyim. seninleyim.
10:49
(Laughter)
232
649188
1753
(Gülüşmeler)
10:50
Or, imagine the lights are all off and a blue light is just shining in your face
233
650965
3780
Karanlıkta yatarken yüzünüze
mavi ışık vurduğunu hayal edin.
10:54
as you're laying on the bed.
234
654769
1732
10:56
And I know some of you, like me,
235
656525
1564
Benim gibi bazılarınız,
10:58
have dropped that phone right on your face.
236
658113
2073
telefonu suratına düşürdü.
11:00
(Laughter)
237
660210
2203
(Kahkahalar)
11:03
Or this one, right?
238
663174
1704
Ya da bu, değil mi?
11:06
Passenger seat freaking out, like, "Can you watch the road?"
239
666060
3399
Yan koltuarktaki korkuyla sorar, "Yola bakar mısın?"
11:09
And for anybody that stood up,
240
669483
2446
Ayağa kalkanlar
11:11
you speak the language that I like to call "the language of disconnection."
241
671953
4764
benim "kopukluk dili" dediğim dili konuşuyorsunuz.
11:17
It's been called the language of connection,
242
677987
2827
Bağlantı dili olarak adlandırılıyordu
11:20
but I like to call it the language of disconnection.
243
680838
2463
ama ben kopukluk demeyi tercih ediyorum.
11:23
I don't mean disconnection, I mean disconnection,
244
683325
2673
Bağlanma demiyorum, kopukluk diyorum,
11:26
human disconnection,
245
686022
1283
insan kopukluğu,
11:27
disconnected from each other,
246
687329
2471
birbirimizden kopukluğumuz,
11:29
from where we are, from our own thoughts,
247
689824
2498
olduğumuz yerden, düşüncelerimizden,
11:32
so we can occupy another space.
248
692346
2092
sırf başka bir yerde olmak için.
11:36
If you're not standing,
249
696930
1567
Eğer ayakta değilseniz
11:40
you probably know what it's like to feel left out.
250
700901
2394
muhtemelen dışlanmak nedir biliyorsunuz.
11:44
(Laughter)
251
704382
2951
(Kahkahalar)
11:47
(Applause)
252
707357
2854
(Alkışlar)
11:50
You probably -- you know what it's like when everybody's a part of something,
253
710235
5085
Nasıldır bilirsiniz, herkes bir şeyin parçasıyken
siz değilsinizdir.
11:57
and you're not.
254
717260
1666
11:58
You know what it's like being the minority.
255
718950
2093
Azınlık olmanın ne olduğunu bilirsiniz.
12:01
And now that I'm speaking your language,
256
721401
1955
Şimdi sizin dilinizi konuşuyorum.
12:03
I'm going to ask you to stand,
257
723356
1426
Ayağa kalkmanızı isteyeceğim,
12:04
since we're speaking the same language.
258
724782
1860
çünkü aynı dili konuşuyoruz.
12:06
Because I believe that language of being the minority
259
726715
2471
Çünkü inanıyorum ki azınlık dili
12:09
is one of the most important languages you can ever speak in your life,
260
729186
3378
hayatınızda konuşabileceğiniz en önemli dillerden biri,
12:12
because how you feel in that position of compromise
261
732564
2397
çünkü bu aciz durumda nasıl hissettiğiniz
12:14
will directly determine how you act in that position of power.
262
734968
3246
güçlü olduğunuzda nasıl davranacağınızı belirler.
12:19
Thank you for participating.
263
739937
1429
Katılımınız için teşekkürler.
12:21
If you'd take a seat, I want to speak one last language.
264
741390
2637
Oturabilirseniz eğer, son bir dil daha konuşmak istiyorum.
12:24
(Applause)
265
744051
2023
(Alkışlar)
12:29
This one, you don't need to stand.
266
749449
1658
Bunun için ayağa kalkmanıza gerek yok.
12:31
I just want to see if you recognize it.
267
751131
2603
Sadece anladığınızı bilmek istiyorum.
12:35
Most the girls in the world are complainin' about it.
268
755783
2709
Dünyadaki bütün kızlar bundan şikayetçi.
12:39
Most the poems in the world been written about it.
269
759279
2871
Dünyadaki bütün şairler hakkında yazdı.
12:42
Most the music on the radio be hittin' about it, kickin' about it,
270
762174
3109
Radyodaki bütün şarkılar onun ritmini tutuyor,
onu tıngırdatıyor.
12:45
or rippin' about it.
271
765283
1174
12:46
Most the verses in the game people spittin' about it,
272
766655
2473
İnsanlar bütün şakalarda onu fısıldıyor,
12:49
most the songs in the world, people talkin' about it.
273
769128
2633
Dünyadaki bütün şarkılar onu söylüyor.
12:51
Most the broken hearts I know are walkin' without it,
274
771959
2859
Kırılmış bütün kalpler onsuz yürüyor,
12:54
started to doubt it,
275
774842
1264
ondan şüphe ediyor,
12:56
or lost without it.
276
776130
1394
onsuz kendini kaybolmuş hissediyor.
12:58
Most the shadows in the dark have forgotten about it.
277
778166
2689
Karanlıktaki gölgeler onu unuttu.
13:00
Everybody in the world would be trippin' without it.
278
780879
2436
Onsuz herkes yalpalıyor.
13:03
Every boy and every girl will be dead without it,
279
783319
2321
Her oğlan ve her kız onsuz ölür,
13:05
struggle without it, nothing without it.
280
785704
2130
bocalar, hiç olurlar.
13:08
Most the pages that are filled are filled about it.
281
788735
2419
Sayfaların çoğu onunla doldurulmuştur.
13:11
["It" = Love]
282
791154
1000
13:12
The tears that are spilled are spilled about it.
283
792154
2857
Akıtılan damlalar onun için akıtılmıştır.
13:15
The people that have felt it are real about it.
284
795035
2485
Onu hisseden insanlar sahicidir.
13:17
A life without it, you'd be lost.
285
797544
2388
Onsuz bir hayatta kaybolursunuz.
13:19
When I'm in it and I feel it, I be shoutin' about it.
286
799956
2498
Ben içindeyim ve hissediyorum. Onu haykırıyorum.
13:22
Everybody in the whole world knowin' about it.
287
802478
2160
Dünyadaki herkes onu biliyor.
13:24
I'm hurt and broke down and be flowin' about it,
288
804662
2294
İncindim ve kırıldım, onunla sürükleniyorum,
13:26
goin' about it wrong 'cause I didn't allow it.
289
806980
2202
hakkında yanılıyorum, çünkü izin vermiyorum.
["O" = Sevgi]
13:29
Can the wound or scar heal without it?
290
809206
1848
Onsuz yaralar iyileşir mi?
13:31
Can't the way that you feel be concealed about it?
291
811078
2845
Hissettikleriniz gizlenemez mi?
13:33
Everybody has their own ideal about it,
292
813947
2988
Herkesin onunla ilgili kendi ideali var,
13:36
dream about it,
293
816959
1443
kendi hayali var,
13:38
appeal about it.
294
818426
1390
kendi yakarışı var.
13:40
So what's the deal about it?
295
820382
1916
Peki nedir bu?
13:42
Are you 'bout it to know that life is a dream
296
822322
2170
Onsuz hayatın bir hayal olduğunu
13:44
and unreal without it?
297
824516
1473
ve gerçek olmadığına katılır mısınız?
13:46
But I'm just a writer.
298
826013
1524
Ama ben sadece bir yazarım.
13:47
What can I reveal about it?
299
827561
1531
Onunla ilgili ne ifşa edebilirim?
13:49
Why is it that the most spoken-about language in the world
300
829830
4589
Dünyada en çok konuşulan dil nasıl olur da
13:54
is the one we have the toughest time speaking or expressing?
301
834443
3799
konuşması ve ifade etmesi en zor dil olur?
13:58
No matter how many books, how many seminars,
302
838266
2082
Kaç tane kitap, kaç tane seminer,
14:00
how many life-coaching sessions we go to,
303
840372
2530
kaç yaşam koçu seansı olursa olsun,
14:02
we just can't get enough of it.
304
842926
1603
asla yeterince alamayız.
14:05
And I ask you now:
305
845610
1164
Şimdi size soruyorum:
14:06
Is that number that you had at the beginning, has that changed?
306
846798
3022
Başta kafanızda olan sayı değişti mi?
14:10
And I challenge you, when you see someone,
307
850476
2057
Size meydan okuyorum.
14:12
to ask yourself:
308
852557
1251
Birini gördüğünüzde kendinize şunu sorun:
14:15
What languages do we share?
309
855407
2073
Hangi dilleri paylaşıyoruz?
14:17
And if you don't come up with anything,
310
857504
1900
Eğer hiç bir şey bulamazsanız
14:19
ask yourself: What languages could we share?
311
859428
2424
şunu sorun: Hangi dilleri paylaşabiliriz?
14:21
And if you still don't come up with anything,
312
861876
2179
Hala bir şey bulamazsanız
14:24
ask yourself: What languages can I learn?
313
864817
2358
şunu sorun: Hangi dilleri öğrenebilirim?
14:28
And now matter how inconsequential
314
868315
2792
Şu an ne kadar gereksiz
14:31
or insignificant that conversation seems at the moment,
315
871131
4548
ya da önemsiz görünürse görünsün
14:35
I promise you it will serve you in the future.
316
875703
2547
gelecekte size yardımcı olacağına söz veriyorum.
14:39
My name is Poet Ali. Thank you.
317
879238
2109
Benim adım Şair Ali. Teşekkürler.
14:41
(Applause)
318
881371
6706
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7