Let’s Make the World Wild Again | Kristine McDivitt Tompkins | TED

106,043 views ・ 2020-06-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber: Ivana Korom Reviewer: Krystian Aparta
0
0
7000
Çeviri: Murat Mutlu Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:12
My siblings and I grew up on our great-grandfather's farm
1
12881
3992
Kardeşlerim ve ben California'da büyük büyükbabamızın çiftliğinde büyüdük.
00:16
in California.
2
16897
1150
00:18
It was a landscape of our family and our home.
3
18825
3278
O, ailemizin ve evimizin bir tabiatıydı.
00:22
When it was clear that nobody in our generation
4
22490
2674
Bizim neslimizdeki kimsenin
00:25
wanted to take on the heavy burden of ranching,
5
25188
2921
ağır çiftçilik yükünü üstlenmek istemediği açıkça görünüyorken
00:28
the ranch was sold to a neighbor.
6
28133
2200
çiftlik bir komşumuza satıldı.
00:30
The anchor of our lives was cut,
7
30696
3199
Hayatımızın çapası kesilmişti
00:33
and we felt adrift in the absence of that land.
8
33919
3597
ve arazinin yokluğunda başıboş hissettik.
00:38
For the first time, I came to understand
9
38125
4467
İlk kez
değerli bir şeyin onun varlığıyla değil de
00:42
that something valuable can be best understood
10
42616
3415
yokluğuyla en iyi şekilde anlaşılabileceğini anladım.
00:46
not by its presence,
11
46055
2998
00:49
but by its absence.
12
49077
1587
00:52
It was impossible to know then
13
52387
1735
O zamanlar
00:54
just how powerful the absence of those things we love
14
54146
4661
sevdiğimiz şeylerin yokluğunun
00:58
would have an impact far into my future.
15
58831
4117
geleceğimde ne kadar etkili olacağını bilmek imkansızdı.
01:03
For 23 years, my working life was with Yvon Chouinard.
16
63527
4032
23 yıl boyunca çalışma hayatım Yvon Chouinard'la geçti.
Ventura'daki demiryolu raylarının yakınındaki teneke bir kulübede
01:08
I started when he was designing and manufacturing
17
68139
2682
01:10
technical rock and ice climbing equipment
18
70845
1970
kaya ve buz tırmanış ekipmanı tasarlayıp üretiyorken
01:12
in a tin shed near the railroad tracks in Ventura.
19
72839
3230
onunla çalışmaya başladım.
01:16
And when Yvon decided to start making clothes for climbers
20
76093
3198
Yvon dağcılar için kıyafet yapmaya karar verdiğinde
01:19
and call this business Patagonia,
21
79315
2913
ve bu işi Patagonia olarak adlandırınca
01:22
I became one of the first six employees,
22
82252
2960
ilk altı çalışandan biri oldum,
01:25
later becoming CEO
23
85236
1913
daha sonra CEO oldum
01:27
and helping build a company
24
87173
2388
ve sadece bir slogandan daha fazlası olan
01:29
where creating the best products and doing good by the world
25
89585
4048
en iyi ürünlerin üretildiği ve dünyaya yararı dokunan
01:33
was more than just a tagline.
26
93657
1933
bir şirket kurmaya yardım ettim.
01:36
Doug Tompkins, who would become my husband years later,
27
96198
4952
Yıllar sonra kocam olacak Doug Tompkins
01:41
was an old friend and climbing companion of Yvon's
28
101174
3840
Yvon'un eski bir arkadaşı ve tırmanış refakatçisiydi
01:45
and also an entrepreneur.
29
105038
2285
ve ayrıca bir girişimciydi.
01:47
He cofounded The North Face and Esprit company.
30
107919
3333
The North Face ve Esprit şirketini kurdu.
01:51
All three of these businesses
31
111276
2055
Bu işletmelerin üçü de
01:53
were created by people who had grown up through the '60s,
32
113355
3532
60'lı yıllarda büyüyen insanlar tarafından yaratıldı
01:56
shaped by the civil rights, antiwar, feminist and peace movements.
33
116911
4872
ve sivil haklar, savaş karşıtı, feminist ve barış hareketleriyle şekillendi.
02:01
And those values were picked up in those years
34
121807
4191
Bu değerler o yıllarda gelişti
02:06
and carried throughout the values of these companies.
35
126022
3873
ve şirketlerin itibarları sayesinde başarı kazandı.
02:09
By the end of the 1980s,
36
129919
1587
1980'lerin sonunda
02:11
Doug decided to leave business altogether
37
131530
2857
Doug işten tamamen ayrılmaya karar verdi
02:14
and commit the last third of his life to what he called
38
134411
3539
ve hayatının son üçte birini "gezegende yaşamak için kirasını ödemek"
02:17
"paying his rent for living on the planet."
39
137974
2381
olarak adlandırdığı şeye bağlıyor.
02:20
At nearly the same time, when I hit 40,
40
140379
3547
O sırada 40 yaşıma geldiğimde
02:23
I was ready to do something completely new with my life.
41
143950
3416
hayatımda tamamen yeni bir şeyler yapmaya hazırdım.
02:27
The day after retiring from the Patagonia company,
42
147676
3667
Patagonia şirketinden emekli olduktan sonraki gün
02:31
I flew 6,000 miles to Patagonia the place
43
151367
5087
Patagonya'ya gitmek için yaklaşık 10 bin km uçtum
02:36
and joined Doug as he started what was the first conservation project
44
156478
5798
ve hayatının üçte birine ilk kez sahip çıkma projesine başladığında
02:42
of that third of his life.
45
162300
1733
Doug'a katıldım.
02:44
There we were, refugees from the corporate world,
46
164371
3371
Kurumsal dünyadan mülteciler olarak oradaydık.
02:47
holed up in a cabin on the coast in southern Chile,
47
167766
2952
Binlerce yıl boyunca alerce ağaçların yaşayabileceği
02:50
surrounded by primaeval rainforest
48
170742
2325
ilkel yağmur ormanları ile çevrili
02:53
where alerce trees can live for thousands of years.
49
173091
3349
Güney Şili kıyısındaki bir kulübede inzivaya çekildik.
02:56
We were in the middle of a great wilderness
50
176464
2529
Fairbanks, Alaska ve Cape Horn arasındaki
02:59
that forms one of the only two gaps in the Pan-American highway,
51
179017
4183
Pan-Amerikan karayolunda sadece iki boşluktan birini oluşturan
03:03
between Fairbanks, Alaska, and Cape Horn.
52
183224
2928
büyük bir vahşi doğanın ortasındaydık.
03:06
A radical change to our daily lives
53
186176
2290
Günlük yaşamlarımızda radikal bir değişiklik
03:08
spurred on as we had begun to recognize
54
188490
2778
güzelliğin ve çeşitliliğin hemen hemen her yerde nasıl yok edildiğini
03:11
how beauty and diversity were being destroyed
55
191292
3079
fark etmeye başlamamızı sağladı.
03:14
pretty much everywhere.
56
194395
1484
03:15
The last wild protected places on earth
57
195903
3468
Dünyada korunan son vahşi yerler
03:19
were still wild
58
199395
1199
hâlâ vahşiler
03:20
mostly because the relentless front lines of development
59
200618
4094
çünkü gelişimin acımasız cephe hattı
03:24
simply hadn't arrived there yet.
60
204736
2237
henüz oraya varamamıştı.
03:26
Doug and I were in one of the most remote parts on earth,
61
206997
3239
Doug ve ben yeryüzünün en ücra köşelerinden birindeydik
03:30
and still around the edges of Pumalín Park,
62
210260
3158
ve hâlâ Pumalín Parkı'nın kenarlarında
03:33
our first conservation effort,
63
213442
2254
ilk koruma çabamız olan bu yerde
03:35
industrial aquaculture was growing like a malignancy.
64
215720
3853
endüstriyel su ürünleri yetiştiriciliği habis gibi büyüyordu.
03:39
Before too long, other threats arrived to the Patagonia region.
65
219886
4056
Çok uzun zaman önce Patagonya'ya başka tehditler de geldi.
03:43
Gold mining, dam projects on pristine rivers
66
223966
4025
Altın madenciliği, bozulmamış nehirlerde baraj projeleri
03:48
and other growing conflicts.
67
228015
2031
ve diğer büyüyen çatışmalar.
03:50
The vibration of stampeding economic growth worldwide
68
230070
5580
Dünya genelinde ekonomik büyümenin damgalanmış titreşimi
03:55
could be heard even in the highest latitudes of the Southern Cone.
69
235674
4746
Güney Koni'nin en yüksek enlemlerinde bile duyulabilir.
04:01
I know that progress is viewed, generally, in very positive terms,
70
241262
5117
Gelişmenin genel olarak çok olumlu koşullarla anıldığını biliyorum,
04:06
as some sort of hopeful evolution.
71
246403
2699
bir tür umutlu evrim gibi.
04:10
But from where we sat,
72
250339
1667
Ama oturduğumuz yerden
04:12
we saw the dark side of industrial growth.
73
252030
2800
endüstriyel büyümenin karanlık tarafını gördük.
04:15
And when industrial worldviews are applied to natural systems
74
255292
4722
Ve endüstriyel dünya görüşleri tüm yaşamı destekleyen
04:20
that support all life,
75
260038
2555
doğal sistemlere uygulandığında
04:22
we begin to treat the Earth
76
262617
2587
Dünya'yı ihtiyacımız olan her şeyi ürettiğini düşündüğümüz
04:25
as a factory that produces all the things that we think we need.
77
265228
4467
bir fabrika olarak görmeye başlarız.
04:30
As we're all painfully aware,
78
270958
3119
Hepimiz acılarla farkında olduğumuz için
04:34
the consequences of that worldview are destructive to human welfare,
79
274101
5293
bu dünya görüşünün sonuçları insan refahı,
04:39
our climate systems and to wildlife.
80
279418
2615
iklim sistemlerimiz ve vahşi yaşam için yıkıcıdır.
04:43
Doug called it the price of progress.
81
283167
3309
Doug bunu gelişmenin bedeli olarak adlandırdı.
04:46
That's how we saw things,
82
286500
1619
İşleri bu şekilde gördük
04:48
and we wanted to be a part of the resistance,
83
288143
2868
ve tüm bu eğilimlere karşı çıkarak
04:51
pushing up against all of those trends.
84
291035
2784
direnişin bir parçası olmak istedik.
04:53
The idea of buying private land and then donating it
85
293843
2889
Özel arazi alma ve daha sonrasında
millî parklar oluşturmak için bağış yapma fikri
04:56
to create national parks
86
296756
1992
04:58
isn't really new.
87
298772
1459
gerçekten yeni değil.
05:00
Anyone who has ever enjoyed the views of Teton National Park in Wyoming
88
300255
5338
Wyoming'deki Teton Millî Parkı'nın manzarasını seyreden
05:05
or camped in Acadia National Park in Maine
89
305617
3206
veya Maine Acadia Millî Parkı'nda kamp yapan herkes
05:08
has benefited from this big idea.
90
308847
2957
bu büyük fikirden faydalandı.
05:12
Through our family foundation,
91
312339
1587
Aile vakfımız sayesinde
05:13
we began to acquire wildlife habitat in Chile and Argentina.
92
313950
4397
Şili ve Arjantin'de doğal yaşam alanı oluşturmaya başladık.
05:19
Being believers in conservation biology,
93
319141
2532
Koruma biyolojisine inananlar olarak
05:21
we were going for big, wild and connected.
94
321697
3612
büyük, vahşi ve bağlantılı olacaktık.
05:26
Areas that were pristine, in some cases,
95
326085
2675
Yeniden doğal olmaya ihtiyacı olan diğerlerinin
05:28
and others that would need time to heal,
96
328784
2714
ve bazı durumlardaki el değmemiş alanların
05:31
that needed to be rewild.
97
331522
2381
iyileşmek için zamana ihtiyacı olacaktı.
05:33
Eventually, we bought more than two million acres
98
333927
3158
Sonunda gönüllü satıcılardan
iki milyon dönümden fazla arazi satın aldık,
05:37
from willing sellers,
99
337109
1611
05:38
assembling them into privately managed protected areas,
100
338744
4396
bunları özel idareli koruma alanlarıyla birleştirirken
05:43
while building park infrastructure as camp grounds and trails
101
343164
5206
kamp zemini için park altyapısı ve gelecekte herkesin kullanması için
05:48
for future use by the general public.
102
348394
2730
yürüyüş parkurları inşa ettik.
05:51
All were welcome.
103
351148
1150
Hepsi hoş karşılandı.
05:52
Our goal was to donate all of this land in the form of new national parks.
104
352879
4888
Amacımız bu arazinin tamamını yeni millî parklar şeklinde bağışlamaktı.
05:58
You might describe this as a kind of capitalist jujitsu move.
105
358395
5937
Bunu bir tür kapitalist jujitsu hareketi olarak tanımlayabilirsiniz.
06:05
We deployed private wealth from our business lives
106
365101
3904
İş hayatımızdan özel servetler ortaya koyduk
06:10
and deployed it to protect nature
107
370632
3834
ve bunu küresel ekonominin elinde doğanın harabeye çevrilmesini
06:14
from being devoured by the hand of the global economy.
108
374490
5436
korumak için yaptık.
06:19
It sounded good,
109
379950
1334
Kulağa hoş geliyordu
06:21
but in the early '90s in Chile,
110
381308
2229
fakat 90'ların başında Şili'de
06:23
where wildlands philanthropy, which is what we called it,
111
383561
3508
vahşi hayat hayırseverliği olarak adlandırdığımız şey
06:27
was completely unknown,
112
387093
2285
tamamen bilinmiyordu.
06:29
we faced tremendous suspicion,
113
389402
3159
Büyük bir şüphe
06:32
and from many quarters, downright hostility.
114
392585
3143
ve birçok alanda doğrudan düşmanlıkla karşılaştık.
06:36
Over time, largely by doing what we said we were doing,
115
396101
4095
Zamanla söylediğimiz şeyleri yaparak
06:40
we began to win people over.
116
400220
1867
insanları kazanmaya başladık.
06:42
Over the last 27 years,
117
402577
2008
Son 27 yılda,
06:44
we've permanently protected nearly 15 million acres
118
404609
4228
yaklaşık 15 milyon dönümü kalıcı olarak koruduk;
06:48
of temperate rainforest,
119
408861
2357
ılıman yağmur ormanlarını,
06:51
Patagonian step grasslands,
120
411242
2381
Patagonya step otlaklarını,
06:53
coastal areas,
121
413647
1627
kıyı bölgelerini,
06:55
freshwater wetlands,
122
415298
1793
tatlı su alanlarını.
06:57
and created 13 new national parks.
123
417115
3009
On üç yeni millî park oluşturduk.
07:00
All comprised of our land donations
124
420148
2389
Hepsi toprak bağışlarımızdan oluşuyordu
07:02
and federal lands adjoining those territories.
125
422561
4102
ve federal araziler bu bölgelerle birleşiyordu.
07:07
After Doug's death following a kayaking accident
126
427378
3153
Doug'un dört yıl önceki bir kano kazasındaki ölümünden sonra
07:10
four years ago,
127
430555
1857
07:12
the power of absence hit home again.
128
432436
3492
yokluğun gücü yuvayı tekrar vurdu.
07:15
But we at Tompkins Conservation leaned in to our loss
129
435952
5134
Ama Tompkins Conservation olarak kaybımızı başka bir şeye yönelttik
07:21
and accelerated our efforts.
130
441110
2342
ve çabalarımızı hızlandırdık.
07:23
Among them, in 2018,
131
443476
2262
Bunlar arasında, 2018'de
07:25
creating new marine national parks covering roughly 25 million acres
132
445762
5760
Güney Atlantik Okyanusu'nda yaklaşık 25 milyon dönümlük
07:31
in the southern Atlantic Ocean.
133
451546
2055
yeni deniz millî parkları yaptık.
07:33
No commercial fishing or extraction of any kind.
134
453625
3722
Ticari balıkçılık veya herhangi bir ürün çıkartmak yok.
07:37
In 2019, we finalized the largest private land gift in history,
135
457919
5548
2019 yılında Şili'deki son milyon dönümlük koruma alanımız hükûmete geçtiğinde
07:43
when our last million acres of conservation land in Chile
136
463491
3873
tarihin en büyük özel arazi armağanını sonuçlandırdık.
07:47
passed to the government.
137
467388
1745
07:49
A public-private partnership
138
469157
2682
Kamu-özel sektör ortaklığı
07:51
that created five new national parks and expanded three others.
139
471863
4222
beş yeni milli park oluşturdu ve üç parkı daha genişletti.
07:56
This ended up being an area larger than Switzerland.
140
476109
4262
Bu, İsviçre'den daha büyük bir alan hâline geldi.
08:00
All of our projects are the results of partnerships.
141
480395
3825
Tüm projelerimiz ortaklıkların sonucu.
08:04
First and foremost with the governments of Chile and Argentina.
142
484244
4126
İlk ve başta gelen hükûmetler Şili ve Arjantin'di.
08:08
And this requires leadership
143
488768
2174
Bu ülkelerinin mücevherlerini korumanın değerini anlayan liderlik gerektirir;
08:10
who understands the value of protecting the jewels of their countries,
144
490966
4135
08:15
not just for today, but long into the future.
145
495125
3087
sadece bugün için değil gelecek için de.
08:19
Partnerships with like-minded conservation philanthropists as well
146
499548
4516
Hemfikir olduğumuz koruma hayırseverleriyle olan ortaklıklar da
08:24
played a role in everything we've done.
147
504088
2833
başardığımız her şeyde rol oynadı.
08:26
Fifteen years ago,
148
506945
1492
On beş yıl önce
08:28
we asked ourselves,
149
508461
1402
kendimize sorduk,
08:29
"Beyond protecting landscape,
150
509887
2420
"Tabiatı korumanın ötesinde
08:32
what do we really have to do to create fully functioning ecosystems?"
151
512331
5627
bütün yanlarıyla işleyen ekosistemler oluşturmak için ne yapmamız gerekiyor?"
08:38
And we began to ask ourselves, wherever we were working,
152
518268
3952
Nerede çalışırsak çalışalım kendimize sormaya başladık,
08:42
who's missing,
153
522244
1150
kim kayıp,
08:44
what species had disappeared
154
524133
2087
hangi türler kayboldu
08:47
or whose numbers were low and fragile.
155
527441
3484
veya hangi türlerin sayıları düşük ve tehlikede.
08:51
We also had to ask,
156
531235
1762
Ayrıca sormak zorundaydık,
08:53
"How do we eliminate the very reason
157
533021
2366
"Bu türlerin en başta soyu tükenmiş olma nedenini
08:55
that these species went extinct in the first place?"
158
535411
2952
nasıl ortadan kaldırabiliriz?"
08:58
What seems so obvious now
159
538387
2293
Şu an apaçık görünen şey
09:00
was a complete thunderbolt for us.
160
540704
4358
bizim için tam bir yıldırım oldu.
09:06
And it changed the nature of everything we do,
161
546387
5269
Ve yaptığımız her şeyin tamamen doğasını değiştirdi.
09:11
completely.
162
551680
1150
09:13
Unless all the members of the community are present and flourishing,
163
553220
4658
Topluluğun tüm üyeleri mevcut olmadıkça ve gelişmedikçe
09:17
it's impossible for us to leave behind fully functioning ecosystems.
164
557902
4865
bütün yanlarıyla işleyen ekosistemleri geride bırakmak bizim için imkânsız.
09:23
Since then, we've successfully reintroduced several native species
165
563204
4486
O zamandan beri, birkaç yerli türü
09:27
to the Iberá Wetlands:
166
567714
1873
Iberá Sulak Alanları'na yeniden kazandırdık:
09:29
giant anteaters,
167
569611
1754
dev karıncayiyenler,
09:31
pampas deer,
168
571389
1381
pampa geyiği,
09:32
peccaries
169
572794
1269
pekariler
09:34
and finally, one of the most difficult, the green-winged macaws,
170
574087
5966
ve en zoru 100 yıldan fazla bir süredir bu ekosistemde kaybolan
09:40
who've gone missing for over 100 years in that ecosystem.
171
580077
4659
yeşil kanatlı makaw papağanları.
09:44
And today, they're back, flying free, dispensing seeds,
172
584760
4198
Ve bugün geri döndüler, özgürce uçuyorlar, tohum dağıtıyorlar,
09:48
playing out their lives as they should be.
173
588982
3072
hayatlarını olması gerektiği gibi yaşıyorlar.
09:52
The capstone of these efforts in Iberá
174
592078
2535
İberá'daki bu çabaların son dokunuşu
09:54
is to return the apex carnivores to their rightful place.
175
594637
4083
tepe etoburlarını meşru yerlerine geri döndürmektir.
09:58
Jaguars on the land, giant otters in the water.
176
598744
3467
Karada jaguarlar, suda dev su samurları.
10:02
Several years of trial and error produced young cubs
177
602235
4858
Yıllarca süren deneme yanılma ile ortaya çıkan yavrular
10:07
who will be released
178
607117
2532
yarım asırdan fazla bir sürede
10:09
for the first time in over half a century
179
609673
3103
ilk kez Iberá sulak alanlarına salınacak.
10:12
into Iberá wetlands,
180
612800
1634
10:14
and now, the 1.7-million-acre Iberá Park will provide enough space
181
614458
5833
Şimdi de 1,7 milyon dönümlük Iberá Park'ı komşu çiftliklerle
10:20
for recovering jaguar populations with low risk of conflict
182
620315
4468
mücadele riski düşük olan jaguar popülasyonlarını kurtarmak için
10:24
with neighboring ranchers.
183
624807
2270
yeterli alan sağlayacak.
10:27
Our rewilding projects in Chile
184
627101
2579
Şili'deki doğallaştırma projelerimiz
10:29
are gaining ground on low numbers of several key species
185
629704
3552
Patagonya bölgesindeki çok sayıdaki önemli türün
10:33
in the Patagonia region.
186
633280
1564
zeminini oluşturuyor.
10:34
The huemul deer that is truly nearly extinct,
187
634868
3738
Neredeyse nesli tükenmiş olan huemul geyiğinin
10:38
the lesser rheas
188
638630
1430
az sayıdaki amerikan deve kuşunun
10:40
and building the puma and fox populations back up.
189
640084
5317
ve puma ve tilki popülasyonlarını yeniden artırmak istiyoruz.
10:45
You know, the power of the absent can't help us
190
645782
4436
Yokluğun gücü nostaljiye veya umutsuzluğa yol açarsa
10:51
if it just leads to nostalgia or despair.
191
651599
3325
bize yardım edemez.
10:57
To the contrary,
192
657025
1357
Aksine
10:59
it's only useful if it motivates us
193
659485
2837
sadece bizi kaybolanı geri getirmek için
11:02
toward working to bring back what's gone missing.
194
662346
4313
motive ediyorsa yararlı olur.
11:07
Of course, the first step in rewilding
195
667349
2556
Doğallaşmanın ilk adımı
11:09
is to be able to imagine that it's possible in the first place.
196
669929
3618
ilk etapta mümkün olanı hayal edebilmek.
11:13
That wildlife abundance recorded in journals
197
673571
4506
Dergilerde yer alan vahşi yaşam bolluğu
11:18
aren't just stories from some old dusty books.
198
678101
4008
sadece bazı eski ve tozlu kitaplardan hikâyeler değildir.
11:23
Can you imagine that?
199
683529
1749
Bunu hayal edebiliyor musunuz?
11:26
Do you believe the world could be more beautiful,
200
686994
5460
Dünyanın daha güzel olabileceğine,
11:32
more equitable?
201
692478
1401
daha adaletli olabileceğine inanıyor musunuz?
11:35
I do.
202
695375
1150
Ben inanıyorum.
11:36
Because I've seen it.
203
696982
1400
Çünkü ben bunu gördüm.
11:38
Here's an example.
204
698800
1412
İşte bir örnek.
11:40
When we purchased one of the largest ranches
205
700236
2413
2004 yılında Şili ve Patagonya'daki
11:42
in Chile and Patagonia, in 2004,
206
702673
3250
en büyük çiftliklerden birini satın aldığımızda
11:45
it looked like this.
207
705947
1311
böyle görünüyordu.
11:47
For a century, this land had been overgrazed by livestock,
208
707282
3824
Bir yüzyıl boyunca bu arazi hayvancılık nedeniyle aşırı derecede kullanılmıştı,
11:51
like most grasslands around the world.
209
711130
2659
dünyadaki çoğu otlak alan gibi.
11:53
Soil erosion was rampant,
210
713813
2392
Toprak erozyonu çok yaygındı,
11:56
hundreds of miles of fencing
211
716229
2834
yüzlerce kilometrelik çit duvarı
11:59
kept wildlife and its flow corralled.
212
719087
5547
vahşi yaşamı korudu ve akışı ağıla alındı.
12:04
And that was with the little wildlife that was left.
213
724658
3002
Küçük bir vahşi alan geriye kaldı.
12:07
The local mountain lions and foxes had been persecuted for decades,
214
727684
4396
Yerel dağ aslanları ve tilkiler onlarca yıl zulüm gördü
12:12
leaving their numbers very low.
215
732104
2080
ve sayıları düşük kaldı.
12:14
Today, those lands are the 763,000-acre Patagonian National Park,
216
734208
5447
Bugün bu topraklar 763.000 dönümlük Patagonya Ulusal Parkı oldu
12:19
and it looks like this.
217
739679
1610
ve böyle görünüyor.
12:21
And Arcelio, the former gaucho,
218
741313
2279
Ve Arcelio
12:23
whose job was to first find and kill mountain lions in the years past,
219
743616
6223
işi yıllar önce dağ aslanlarını bulmak ve öldürmek olan eski çoban Arcelio'da
12:29
today is the head tracker for the park's wildlife team,
220
749863
5000
bugün parkın vahşi yaşam ekibinin baş katılımcısı
12:34
and his story captures the imagination of people around the world.
221
754887
4945
ve hikayesi dünyadaki insanların hayal gücünü büyülüyor.
12:40
What is possible.
222
760350
1150
Ne mümkün.
12:42
I share these thoughts and images with you not for self-congratulations,
223
762096
6062
Bu düşünceleri ve görüntüleri sizinle tebrik etmeniz için değil
12:48
but to make a simple point
224
768182
2149
basit bir noktaya değinmek
12:50
and propose an urgent challenge.
225
770355
2133
ve acil bir meydan okuma için paylaşıyorum.
12:53
If the question is survival,
226
773109
2159
Soru eğer
12:55
survival of life's diversity and human dignity
227
775292
4484
yaşam çeşitliliğinin ve insan itibarının hayatta kalması
12:59
and healthy human communities,
228
779800
3452
ve sağlıklı insan toplulukları ise
13:03
then the answer must include rewilding the Earth.
229
783276
3061
o zaman cevap Dünya'yı yeniden doğallaştırmayı içermelidir.
13:07
As much and as quickly as possible.
230
787903
2862
Mümkün olduğunca çabuk.
13:12
Everyone has a role to play in this,
231
792038
3317
Herkesin bu konuda alması gereken bir rol var
13:16
but especially those of us with privilege,
232
796125
4094
ama özellikle ayrıcalığımız
13:20
with political power,
233
800243
3517
siyasi güç ile,
13:23
wealth,
234
803784
1150
zenginlik ile,
13:26
where, let's face it, for better, for worse,
235
806442
4357
gerçekçi olalım, iyi günde kötü günde,
13:30
that's where the chess game of our future is played out.
236
810823
3524
geleceğimizin satranç oyununun bitirildiği yer ile.
13:35
And this gets to the core of the question.
237
815664
2391
Bu, sorunun temeline iner.
13:38
Are we prepared to do what it takes to change the end of this story?
238
818910
3915
Bu hikayenin sonunu değiştirmek için gerekenleri yapmaya hazır mıyız?
13:43
The changes the world has made in the past few months
239
823600
2977
COVID-19'un yayılmasını durdurmak için
13:46
to stop the spread of COVID-19
240
826601
2548
dünyanın son birkaç ayda yaptığı değişiklikler
13:49
are so promising to me,
241
829173
1872
bana çok umut vaat ediyor
13:51
because it shows we can join forces under desperate circumstances.
242
831069
5119
çünkü umutsuz durumlar altında güç birliği yapabileceğeimizi gösteriyor.
13:56
What we're going through now could be a precursor
243
836506
5309
Şimdi yaşadığımız şey iklim krizinin bir sonucu olarak
14:01
to the broader potential damage as a result of the climate crisis.
244
841839
5635
daha geniş potansiyel hasarın öncüsü olabilir.
14:08
But without warning,
245
848561
1675
Ama uyarısız dahi
14:10
globally, we're learning to work together in ways we could never have imagined.
246
850260
5222
küresel çapta hayal edemediğimiz şekilde birlikte çalışmayı öğreniyoruz.
14:15
Having watched young people from around the world
247
855506
2857
Dünyanın dört bir yanında suçluluğumuzu hatırlatmak
14:18
rising up and going out into the streets
248
858387
2698
ve durgunluğumuzu cezalandırmak için
14:21
to remind us of our culpability and chastising us for our inaction
249
861109
5408
isyan eden ve sokaklara dökülen gençleri izlemiş olmak
14:26
are the ones who really inspire me.
250
866541
2492
bana gerçekten ilham veriyor.
14:29
I know, you've heard all of this before.
251
869057
2881
Daha önce bütün bunları duydunuz.
14:31
But if there was ever a moment to awaken to the reality
252
871962
4028
Fakat her şeyin diğer her şeyle bağlantılı olduğu gerçeğine
14:36
that everything is connected to everything else,
253
876014
4476
uyanmak için bir an olsa
14:40
it's right now.
254
880514
1150
o şu an olur.
14:41
Every human life is affected by the actions
255
881998
3365
Her insan hayatı dünyadaki diğer tüm insan yaşamlarının
14:45
of every other human life around the globe.
256
885387
3119
eylemlerinden etkilenir.
14:48
And the fate of humanity is tied to the health of the planet.
257
888530
4864
Ve insanlığın kaderi gezegenin sağlığına bağlı.
14:55
We have a common destiny.
258
895072
1833
Ortak bir kaderimiz var.
14:56
We can flourish
259
896929
1762
Gelişebiliriz
14:58
or we can suffer ...
260
898715
1384
ya da acı çekebiliriz...
15:01
But we're going to be doing it together.
261
901580
2417
Ama bunu birlikte yapacağız.
15:04
So here's the truth.
262
904490
1619
İşte gerçek bu.
15:06
We're so far past the point when individual action is an elective.
263
906133
4862
Bireysel eylemin seçime bağlı olduğu noktayı çoktan geçtik.
15:11
In my opinion, it's a moral imperative
264
911530
3658
Bence her birimizin
yaşam döngüsündeki yerimizi yeniden canlandırmak için
15:15
that every single one of us
265
915212
2460
15:17
steps up to reimagine our place in the circle of life.
266
917696
4302
adım atması ahlâki bir zorunluluk.
15:22
Not in the center, but as part of the whole.
267
922022
3476
Merkezde değil bütünün bir parçası olarak.
15:25
We need to remember
268
925522
1777
Hatırlamamız gerek,
15:27
that what we do reflects who we choose to be.
269
927323
3067
yaptıklarımız, kim olmayı seçtiğimizi yansıtır.
15:30
Let's create a civilization
270
930895
2381
Tüm yaşamın içsel değerini onurlandıran
15:33
that honors the intrinsic value of all life.
271
933300
3785
bir medeniyet yaratalım.
15:37
No matter who you are,
272
937909
2032
Kim olursanız olun,
15:39
no matter what you have to work with,
273
939965
2928
ne ile çalışmak zorunda olursanız olun,
15:42
get out of bed every single morning,
274
942917
3206
her sabah yataktan kalkın
15:46
and do something that has nothing to do with yourself,
275
946147
3973
sevdiğiniz şeyleri yapmaktan ziyade
15:50
but rather having everything to do with those things you love.
276
950144
5451
kendinizle ilgisi olmayan bir şey yapın.
15:56
With those things you know to be true.
277
956366
2924
Doğru olduğunuzu bildiğiniz şeylerle.
15:59
Be someone who imagines human progress
278
959314
3708
İnsan gelişimini hayal eden biri olun,
16:03
to be something that moves us toward wholeness.
279
963046
3229
bizi bütünlüğe taşıyan bir şey olun.
16:06
Toward health.
280
966608
1150
Sağlığa doğru.
16:08
Toward human dignity.
281
968473
1635
İnsan itibarına doğru.
16:11
And always,
282
971013
2103
Ve her zaman
16:13
and forever,
283
973140
2032
ve sonsuza dek
16:15
wild beauty.
284
975196
1325
vahşi güzelliktir.
16:18
Thank you.
285
978365
1150
Teşekkürler.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7