The Exhilarating Peace of Freediving | Guillaume Néry | TED Talks

274,978 views ・ 2016-01-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: kutay dimitoka Gözden geçirme: Dilan Timucin
00:13
(Video) Announcer: 10 seconds.
0
13908
1885
(Video) Sunucu: 10 saniye
00:19
Five, four, three, two, one.
1
19000
4880
Beş, dört, üç, iki, bir
00:23
Official top.
2
23904
1317
Resmi zirve.
00:25
Plus one, two, three, four, five
3
25245
4809
Artı bir, iki, üç, dört, beş
00:30
six, seven, eight, nine, ten.
4
30078
4123
altı, yedi, sekiz, dokuz, on
00:38
Guillaume Néry, France.
5
38153
2024
Guillaume Nery, Fransa
00:40
Constant weight, 123 meters,
6
40201
3640
Sabit ağırlık, 123 metre,
00:43
three minutes and 25 seconds.
7
43865
2258
üç dakika yirmi beş saniye
00:46
National record attempt.
8
46147
2194
Ulusal rekor denemesi
01:19
70 meters.
9
79834
1341
70 metre
01:32
[123 meters]
10
92056
2063
[123 metre]
02:21
(Applause)
11
141166
2958
(Alkışlar)
02:24
(Video) Judge: White card. Guillaume Néry! National record!
12
144148
4075
(Video) Yargıç: Beyaz kart Guillaume Nery! Ulusal rekor
02:29
Guillaume Néry: Thank you.
13
149745
1246
Guillaume Nery: Teşekkürler
02:31
(Applause)
14
151015
3033
(Alkışlar)
02:34
Thank you very much, thanks for the warm welcome.
15
154840
2554
Çok teşekkürler, Bu candan karşılama için teşekkürler
02:37
That dive you just watched is a journey --
16
157418
3204
İzlediğiniz dalış sadece bir yolculuktur,
02:40
a journey between two breaths.
17
160646
2214
İki nefes arasındaki bir yolculuk.
02:43
A journey that takes place between two breaths --
18
163367
2295
Bir yolculuk ki iki nefes arasında gerçekleşir.
02:45
the last one before diving into the water,
19
165686
2254
Suya dalmadan önce son bir nefes
02:47
and the first one, coming back to the surface.
20
167964
2830
ve yüzeye döndüğünüzde ki ilk nefesiniz.
02:51
That dive is a journey to the very limits of human possibility,
21
171394
4374
Dalış insan olasılığının sınırlarına yakın bir yolculuktur,
02:55
a journey into the unknown.
22
175792
1936
bilinmeyene bir yolculuk.
02:58
But it's also, and above all, an inner journey,
23
178315
3531
Fakat aynı zamanda ve her şeyin üzerinde içsel bir yolculuktur,
03:01
where a number of things happen,
24
181870
2394
ki orada fiziksel ve yanısıra zihinsel
03:04
physiologically as well as mentally.
25
184288
2329
birkaç şey olur.
03:06
And that's why I'm here today,
26
186641
2016
Bugün burada bulunmamın nedeni budur,
03:08
to share my journey with you and to take you along with me.
27
188681
3333
yolculuğuma sizi dahil etmek ve benimle birlikte sizi oraya götürmek.
03:12
So, we start with the last breath.
28
192038
2465
Öğleyse son nefes ile başlayalım.
03:15
(Breathing in)
29
195987
3075
(Nefes alma)
03:29
(Breathing out)
30
209279
1840
(Nefes verme)
03:31
As you noticed, that last breath in is slow, deep and intense.
31
211143
4443
Fark ettiğiniz gibi, alınan son nefes yavaş, derin ve yoğundur.
03:35
It ends with a special technique called the carp,
32
215610
2556
O "carp" adı verilen özel bir teknikle sonlandırılır
03:38
which allows me to store one to two extra liters of air in my lungs
33
218190
3641
ki bu bir, iki litre ekstra havanın sıkıştırılarak ciğerlerimde depolanmasına
03:41
by compressing it.
34
221855
2113
olanak sağlar.
03:43
When I leave the surface, I have about 10 liters of air in my lungs.
35
223992
4595
Yüzeyden ayrıldığımda, ciğerlerimde yaklaşık 10 litre hava vardır.
03:49
As soon as I leave the surface the first mechanism kicks in:
36
229539
3521
Yüzeyden ayrılır ayrılmaz dalışın ilk mekanizması başlar:
03:53
the diving reflex.
37
233084
1436
dalış refleksi.
03:54
The first thing the diving reflex does is make your heart rate drop.
38
234544
4884
Dalış refleksindeki ilk şey, kalp atışlarınızı düşürmesidir.
03:59
My heart beat will drop from about 60-70 per minute
39
239452
2833
Kalp atışım yaklaşık dakikada 60-70' den
04:02
to about 30-40 beats per minute
40
242309
1780
dakikada 30-40 atıma
04:04
in a matter of seconds; almost immediately.
41
244113
2921
saniyeler içerisinde düşecektir.
04:07
Next, the diving reflex causes peripheral vasoconstriction,
42
247058
3089
İkincisi, kan damarlarının daralmasına neden olur,
04:10
which means that the blood flow will leave the body's extremities
43
250171
4170
bunun anlamı kan akışı en önemli organları beslemek için
04:14
to feed the most important organs:
44
254365
3344
vücudun kol ve bacaklarını terkedecektir.
04:18
the lungs, the heart and the brain.
45
258382
3421
Ciğerler, kalp ve beyin.
04:22
This mechanism is innate.
46
262602
3484
Bu mekanizma başladığında,
04:26
I cannot control it.
47
266110
1416
onu kontrol edemem.
04:27
If you go underwater, even if you've never done it before,
48
267550
2792
Su altına girdiğinizde, daha önce hiç girmemiş olsanız bile,
04:30
you'll experience the exact same effects.
49
270366
2345
kesinlikle aynı etkileri deneyimleyeceksiniz.
04:32
All human beings share this characteristic.
50
272735
3623
Tüm insanlık bu karakteristiği paylaşır.
04:36
And what's extraordinary
51
276382
1926
Ve sıradışı olan,
04:38
is that we share this instinct with marine mammals --
52
278332
3517
bu içgüdüyü deniz memelileri ile paylaşırız.
04:41
all marine mammals: dolphins, whales, sea lions, etc.
53
281873
3658
tüm deniz memeleri: yunuslar, balinalar, deniz aslanları, vb
04:45
When they dive deep into the ocean, these mechanisms become activated,
54
285555
4596
Okyanusların dibine daldığınızda bu mekanizmalar daha da büyük ölçekte
04:50
but to a greater extent.
55
290175
1333
aktif hale gelecektir.
04:51
And, of course, it works much better for them.
56
291532
2523
Ve elbette, bu mekanizma onlar için daha da iyi çalışır.
04:55
It's absolutely fascinating.
57
295970
1394
Kesinlikle büyüleyicidir.
04:57
Right as I leave the surface,
58
297388
1426
Yüzeyi terkeder iken,
04:58
nature gives me a push in the right direction,
59
298838
2309
doğa doğru yöne doğru bana bir itme verir,
05:01
allowing me to descend with confidence.
60
301171
2392
benim güvenli bir şekilde aşağı inişime izin verir.
05:03
So as I dive deeper into the blue,
61
303587
2016
Maviye doğru daha da daldığımda,
05:05
the pressure slowly starts to squeeze my lungs.
62
305627
3992
basınç yavaşça ciğerlerimi sıkmaya başlar.
05:10
And since it's the amount of air in my lungs that makes me float,
63
310338
3251
Ve ciğerlerimdeki hava miktarı beni yüzeye doğru ittiğinden,
05:13
the farther down I go, the more pressure there is on my lungs,
64
313613
2928
daha da derine indiğimde, ciğerlerim üzerindeki basınç artar,
05:16
the less air they contain and the easier it is for my body to fall.
65
316565
3603
ciğerlerimdeki hava azalır ve bu vücudumun düşmesini kolaylaştırır,
05:20
And at one point, around 35 or 40 meters down,
66
320192
2803
ve yaklaşık 35 veya 40 metre aşağıdaki bir noktada,
05:23
I don't even need to swim.
67
323019
2689
yüzmeme bile gerek kalmaz.
05:26
My body is dense and heavy enough to fall into the depths by itself,
68
326468
4771
Vücudum kendi kendine derinlere düşmek için yeterli derecede yoğun ve ağırdır.
05:31
and I enter what's called the free fall phase.
69
331263
2595
"Serbest düşüş fazı" olarak anlandırılan faza girerim.
05:33
The free fall phase is the best part of the dive.
70
333882
2722
Serbest düşüş fazı dalışın en iyi parçasıdır.
05:36
It's the reason I still dive.
71
336628
1878
Benim hala dalmamın da nedenidir.
05:38
Because it feels like you're being pulled down
72
338530
3960
Herhangi bir şey yapmanıza gerek kalmadan,
05:43
and you don't need to do anything.
73
343401
1697
aşağıya çekiliyormuş gibi hissettirir.
05:45
I can go from 35 meters to 123 meters without making a single movement.
74
345122
3894
35 metreden 123 metreye tek bir hareket yapmaksızın gidebilirim.
Derinlikler tarafından çekilmeme izin veririm
05:49
I let myself be pulled by the depths,
75
349040
1942
ve suyun altında uçuyormuş gibi hissederim.
05:51
and it feels like I'm flying underwater.
76
351006
1938
05:52
It's truly an amazing feeling -- an extraordinary feeling of freedom.
77
352968
3983
Gerçekten sıra dışı harika bir özgürlük hissidir.
05:56
And so I slowly continue sliding to the bottom.
78
356975
2983
Ve öylece aşağıya doğru yavaşça devam ederim.
05:59
40 meters down,
79
359982
1280
40 metre aşağı,
06:01
50 meters down,
80
361286
1297
50 metre aşağı,
06:02
and between 50 and 60 meters, a second physiological response kicks in.
81
362607
4227
ve 50 ile 60 metre arasında, ikinci bir fiziksel tepki başlar.
06:07
My lungs reach residual volume,
82
367702
2516
Ciğerlerim kalan hacime ulaşır,
06:10
below which they're not supposed to be compressed, in theory.
83
370242
4939
ki bunun altında teoride sıkıştırılmış olması gereken birşey yoktur.
06:15
And this second response is called blood shift,
84
375205
3526
Ve ikinci tepkime kan kayması olarak isimlendirilir,
06:18
or "pulmonary erection" in French.
85
378755
2603
veya Fransızcası "Akciğer ereksiyonu" dur.
Ben "kan kaymasını" tercih ediyorum.
06:22
I prefer "blood shift."
86
382236
1309
06:23
(Laughter)
87
383569
1157
(Gülüşler)
06:24
So blood shift -- how does it work?
88
384750
2745
Öğleyse kan kayması, Nasıl çalışıyor?
06:27
The capillaries in the lungs become engorged with blood --
89
387519
4574
Akciğerlerimizdeki kılcal damarlar kan emişi nedeniyle
06:32
which is caused by the suction --
90
392117
1593
tıkalı hale gelir,
06:33
so the lungs can harden
91
393734
1711
böylece akciğerler sertleşebilir
06:35
and protect the whole chest cavity from being crushed.
92
395469
2672
ve tüm göğüs boşluğunu ezilmeden koruyabilir.
06:38
It prevents the two walls of the lungs from collapsing,
93
398165
3903
Akciğerlerin iki duvarını çökmeden korur,
birbirlerine yapışmasından ve içe göçmeden.
06:42
from sticking together and caving in.
94
402092
1962
06:44
Thanks to this phenomenon, which we also share with marine mammals,
95
404078
3889
Deniz memelileri ile paylaştığımız bu doğal olaya teşekkürler
06:47
I'm able to continue with my dive.
96
407991
1703
Bu sayede dalışıma devam edebilirim.
06:49
60, 70 meters down, I keep falling, faster and faster,
97
409718
3576
60, 70 metre aşağıda, basınç vücudumu gitgide daha çok ezdiğinden
06:53
because the pressure is crushing my body more and more.
98
413318
2912
daha da hızlı düşmeye devam ederim,
06:56
Below 80 meters,
99
416254
1523
80 metrenin altında,
06:58
the pressure becomes a lot stronger,
100
418355
2015
basınç çok daha güçlü hale gelir,
07:00
and I start to feel it physically.
101
420394
2071
ve onu fiziksel olarak hissetmeye başlarım.
07:02
I really start to feel the suffocation.
102
422489
2005
Gerçekten boğulmayı hissetmeye başlarım.
07:04
You can see what it looks like -- not pretty at all.
103
424518
2460
Neye benzediğini görüyorsunuz, pek sevimli değil.
07:07
The diaphragm is completely collapsed, the rib cage is squeezed in,
104
427002
4238
Diyafram tamamen kapanmış, göğüs kafesi ezilmiştir,
07:11
and mentally, there is something going on as well.
105
431824
2483
ve zihinsel olarak da, devam eden birşeyler vardır.
07:14
You may be thinking, "This doesn't look enjoyable.
106
434331
2767
"Bu eğlenceli gözükmüyor, Bunu nasıl yapıyorsunuz ?"
07:17
How do you do it?"
107
437122
1299
diye düşünüyorsunuzdur.
07:18
If I relied on my earthly reflexes --
108
438445
1801
Eğer yeryüzü reflekslerime güvenirsem--
07:20
what do we do above water when there's a problem?
109
440270
3463
Suyun üstünde bir problem olduğunda ne yaparız ?
07:23
We resist, we go against it.
110
443757
2209
Biz direniriz, ona karşı gideriz.
07:25
We fight.
111
445990
1343
Savaşırız.
07:27
Underwater, that doesn't work.
112
447357
1532
Suyun altında, bu işe yaramaz.
07:28
If you try that underwater, you might tear your lungs,
113
448913
2592
Bunları su altında denerseniz, ciğerlerinizi yırtabilirsiniz,
07:31
spit up blood, develop an edema
114
451529
1566
kan türkürür, ödem gelişir
07:33
and you'll have to stop diving for a good amount of time.
115
453119
3135
ve bir süre sonra da dalışı sonlandırmak zorunda kalırsınız.
07:36
So what you need to do, mentally, is to tell yourself
116
456278
3174
Öyleyse yapılması gereken, zihinde, kendi kendinize söylemek.
07:39
that nature and the elements are stronger than you.
117
459476
2770
Doğa ve elementler benden daha güçlüdür.
07:42
And so I let the water crush me.
118
462270
2626
Ve bu nedenlerle, suyun beni ezmesine izin veririm.
07:44
I accept the pressure and go with it.
119
464920
2848
Basıncı ve onunla gitmeyi kabul ederim.
07:48
At this point, my body receives this information,
120
468481
2344
Bu noktada, vücudum bu bilgiyi alır,
07:50
and my lungs start relaxing.
121
470849
1858
ve akciğerlerim rahatlar.
07:52
I relinquish all control, and relax completely.
122
472731
3143
Tüm kontrolü bırakırım ve tamamen rahatlarım.
07:55
The pressure starts crushing me, and it doesn't feel bad at all.
123
475898
3850
Basınç beni ezmeye başlar, ve o hiçde kötü hissettirmez.
07:59
I even feel like I'm in a cocoon, protected.
124
479772
3310
Hatta bir koza içinde olduğumu, korunduğumu hissederim.
08:03
And the dive continues.
125
483106
2572
Ve dalış devam eder.
08:05
80, 85 meters down,
126
485702
1698
80, 85 metre aşağıda,
08:07
90,
127
487424
1219
90,
08:08
100.
128
488667
1183
100.
08:09
100 meters -- the magic number.
129
489874
2586
100 metre -- sihirli bir sayı.
Her sporda, o sihirli bir sayıdır.
08:13
In every sport, it's a magic number.
130
493024
1862
08:14
For swimmers and athletes and also for us, free divers,
131
494910
2830
Yüzücüler ve atletler ve ayrıca bizim, serbest dalıcılar için,
08:17
it's a number everyone dreams of.
132
497764
1646
O herkesin hayalindeki bir sayıdır.
08:19
Everyone wishes one day to be able to get to 100 meters.
133
499434
3398
Herkes bir gün 100 metreye ulaşabilmeyi diler.
08:22
And it's a symbolic number for us,
134
502856
1785
Ve o bizim için sembolik bir sayıdır,
08:24
because in the 1970s, doctors and physiologists did their math,
135
504665
3867
çünkü 1970' lerde, doktorlar ve fizyolojistler hesaplamalar yaptılar,
08:28
and predicted that the human body would not be able to go below 100 meters.
136
508556
5309
ve insan vücudunun 100 metrenin altına inemeyeceğini öngördüler.
08:33
Below that, they said, the human body would implode.
137
513889
2856
Onlar bunun altında, insan vücudunun içe patlayacağını söylediler.
08:36
And then the Frenchman, Jacques Mayol --
138
516769
2112
Ve ardından bir Fransız, Jacques Mayol--
08:38
you all know him as the hero in "The Big Blue" --
139
518905
2293
onu "Büyük Mavi"' deki kahraman olarak biliyorsunuz
08:41
came along and dived down to 100 meters.
140
521222
3253
ortaya çıktı ve 100 metrenin altına daldı.
08:44
He even reached 105 meters.
141
524499
1565
105 metreye bile ulaştı.
08:46
At that time, he was doing "no limits."
142
526088
1896
O dönem, "sınırsız"a dalış yapıyordu.
08:48
He'd use weights to descend faster and come back up with a balloon,
143
528008
3349
Hızlı inmek için ağırlık ve geri gelmek için balon kullanırdı,
08:51
just like in the movie.
144
531381
1172
"Büyük Mavi" filmindeki gibi.
08:52
Today, we go down 200 meters in no limit free diving.
145
532577
2578
Bugün, sınırsız serbest dalışta 200 metreye iniyoruz.
08:55
I can do 123 meters by simply using muscle strength.
146
535179
2856
Ben sadece kas gücümü kullanarak 123 metreyi yapabiliyorum.
08:58
And in a way, it's all thanks to him, because he challenged known facts,
147
538059
3731
Bunlar onun sayesinde gerçekleşti, çünkü o kabul edilmiş fikirleri yıktı.
09:01
and with a sweep of his hand, got rid of the theoretical beliefs
148
541814
4367
onun elinin bir süpürüşüyle, teorik inançlardan ve kendi kendimize
09:06
and all the mental limits that we like to impose on ourselves.
149
546205
3401
empoze ettiğimiz tüm zihinsel sınırlardan kurtulduk.
09:09
He showed us that the human body has an infinite ability to adapt.
150
549630
3616
Bize vücudumuzun sonsuz bir adaptasyon kabiliyetine sahip olduğunu gösterdi.
09:13
So I carry on with my dive.
151
553270
1719
Bu sayede dalışıma devam ediyorum.
09:15
105, 110, 115.
152
555013
2134
105,110,115.
09:17
The bottom is getting closer.
153
557171
1770
Dip gittikçe yaklaşıyor.
09:18
120,
154
558965
1476
120,
09:20
123 meters.
155
560465
1190
123 metre.
09:21
I'm at the bottom.
156
561679
1279
Ben dipteyim.
09:22
And now, I'd like to ask you to join me and put yourself in my place.
157
562982
3610
Şimdi, sizden bana katılmanızı istiyorum ve kendinizi benim yerime koyunuz.
09:26
Close your eyes.
158
566616
1635
Gözlerinizi kapatınız.
09:28
Imagine you get to 123 meters.
159
568752
2769
123 metreye ulaştığınızı hayal edin.
09:33
The surface is far, far away.
160
573541
2584
Yüzey çok çok uzakta.
09:36
You're alone.
161
576720
1456
Yalnız başınasınız.
09:39
There's hardly any light.
162
579864
1757
Nerdeyse hiç ışık yok.
09:42
It's cold --
163
582324
1255
Soğuk--
09:43
freezing cold.
164
583603
1357
dondurucu bir soğuk.
09:44
The pressure is crushing you completely --
165
584984
2053
Basınç sizi yüzeyden 13 kat daha fazla
09:47
13 times stronger than on the surface.
166
587061
2086
güçlü bir şekilde tamamen eziyor--
09:50
And I know what you're thinking:
167
590214
1909
Ve sizin ne düşündüğünüzü biliyorum:
09:52
"This is horrible.
168
592147
1949
"Bu korkunç.
09:54
What the hell am I doing here?
169
594120
1856
Burada ne işim var ?
09:56
He's insane."
170
596000
1690
O çıldırmış."
09:58
But no.
171
598484
1166
Fakat hayır.
10:00
That's not what I think when I'm down there.
172
600031
2260
Ben aşağıda iken düşündüğüm bu değil.
10:02
When I'm at the bottom, I feel good.
173
602315
1725
Ben dipteyken, iyi hissederim.
10:04
I get this extraordinary feeling of well-being.
174
604064
2257
Sıradışı bir esenlik hissi alırım.
10:06
Maybe it's because I've completely released all tensions
175
606345
2889
Belki de nedeni, tüm gerilimleri tamamen bırakmam
10:09
and let myself go.
176
609258
1721
ve gitmeme izin vermemdir.
10:11
I feel great, without the need to breathe.
177
611003
3461
Nefes alma ihtiyacı olmadan kendimi harika hissederim.
10:17
Although, you'd agree, I should be worried.
178
617238
3960
Endişeli olmam gerektiği konusunda sizinle hemfikir olsam da
10:21
I feel like a tiny dot, a little drop of water,
179
621999
2323
küçüçük bir nokta gibi hissederim, küçük bir damla gibi
10:24
floating in the middle of the ocean.
180
624346
1850
okyanusun ortasında yüzen.
10:26
And each time, I picture the same image.
181
626220
2635
Ve her seferinde, aklıma bu görüntü gelir
10:29
[The Pale Blue Dot]
182
629736
2309
[Soluk mavi nokta]
10:32
It's that small dot the arrow is pointing to.
183
632473
2454
Okun işaret ettiği küçük bir noktadır.
10:34
Do you know what it is?
184
634951
1522
Bunun ne olduğunu biliyor musunuz ?
10:37
It's planet Earth.
185
637480
1390
O Dünya gezegenidir.
10:39
Planet Earth, photographed by the Voyager probe,
186
639478
2661
Voyager sondası tarafından 4 milyar kilometre uzaktan
10:42
from 4 billion kilometers away.
187
642163
2152
fotoğraflanan Dünya gezegeni.
10:44
And it shows that our home is that small dot over there,
188
644339
4096
Ve evimizin oradan küçük bir nokta olduğunu gösterir,
10:48
floating in the middle of nothing.
189
648459
1643
hiçbir şeyin ortasında yüzen.
10:50
That's how I feel
190
650126
1921
Bu dipte 123 metredeyken
10:52
when I'm at the bottom, at 123 meters.
191
652071
2151
hissettiğimdir.
10:54
I feel like a small dot,
192
654246
1715
Küçük bir nokta gibi hissederim,
10:55
a speck of dust, stardust,
193
655985
2555
bir toz zerresi, yıldız tozu,
10:58
floating in the middle of the cosmos,
194
658564
2215
kainatın ortasında yüzen,
11:00
in the middle of nothing, in the immensity of space.
195
660803
2444
hiçliğin ortasında, uzayın sınırsızlığında.
11:03
It's a fascinating sensation,
196
663271
1441
Harika bir histir,
11:04
because when I look up, down, left, right, in front, behind,
197
664736
4055
yukarı aşağı, sağa sola, önüme arkama baktığımda
11:08
I see the same thing: the infinite deep blue.
198
668815
3191
aynı şeyi görürüm: sonsuz derin mavi.
11:12
Nowhere else on Earth you can experience this --
199
672030
3016
Bunu tecrübe edeceğiniz Dünya üzerinde hiçbir yer yoktur--
11:15
looking all around you, and seeing the same thing.
200
675070
3563
sizin tüm çevrenize bakarım ve aynı şeyleri görürüm.
11:18
It's extraordinary.
201
678657
1250
Bu sıradışıdır.
11:20
And at that moment,
202
680562
1440
Ve bu anda,
11:22
I still get that feeling each time, building up inside of me --
203
682026
3001
içimde alçakgönüllülüğün yükseldiği
11:25
the feeling of humility.
204
685051
2522
hissini her seferinde hala alırım.
11:28
Looking at this picture, I feel very humble --
205
688875
2906
Bu resime bakarken, çok mütevazi hissederim--
11:31
just like when I'm all the way down at the bottom --
206
691805
2531
sadece dipte tüm yol olduğumda
11:34
because I'm nothing,
207
694360
1277
çünkü ben hiçbir şeyim,
11:35
I'm a little speck of nothingness lost in all of time and space.
208
695661
3325
Zaman ve uzay boşluğunda kaybolmuş hiçliğin küçük bir noktasıyım.
11:39
And it still is absolutely fascinating.
209
699652
2317
Ve o hala kesinlikle büyüleyicidir.
11:42
I decide to go back to the surface, because this is not where I belong.
210
702660
3803
Ben yüzeye geri dönme kararını alırım, çünkü bu benim ait olduğum yer değildir.
11:46
I belong up there, on the surface.
211
706487
2229
Ben yukarıda yüzeyin üzerine aidim.
11:48
So I start heading back up.
212
708740
2177
Öğle ise geri dönüşe başlarım.
11:52
I get something of a shock
213
712018
4251
Yukarı çıkışa karar verdiğim o andan itibaren,
11:56
at the very moment when I decide to go up.
214
716293
2463
sarsıcı bir şeyleri algılarım.
11:58
First, because it takes a huge effort to tear yourself away from the bottom.
215
718780
3907
Birincisi, dipten kendinizi kurtarmak çok büyük bir çaba gerektirir.
12:02
It pulled you down on the way in,
216
722711
2480
O sizi yoldayken aşağıya doğru çekti,
12:05
and will do the same on the way up.
217
725215
1883
ve aynısını yukarı çıkarken de yapacak.
12:07
You have to swim twice as hard.
218
727122
1815
Bu yüzden 2 kat daha fazla yüzmek zorundasınız.
12:10
Then, I'm hit with another phenomenon known as narcosis.
219
730480
3028
Ardından, başka bir fenomen ile çarpışırım: vurgun
12:13
I don't know if you've heard of that.
220
733522
1772
Bu fenomeni biliyorsunuzdur belki.
12:15
It's called nitrogen narcosis.
221
735318
2127
Derinlik sarhoşluğu olarak da isimlendirilir.
12:17
It's something that happens to scuba divers,
222
737469
2137
Bu, tüplü dalıcılara olan bir şeydir,
12:19
but it can happen to free divers.
223
739630
1619
fakat serbest dalışçılara da olabilir.
12:21
It's caused by nitrogen dissolving in the blood,
224
741273
3529
Kanda eriyen nitrojen nedeniyle oluşan vurgun,
12:24
which causes confusion
225
744826
1894
bilinçli ve bilinçsiz zihnimiz arasında
12:26
between the conscious and unconscious mind.
226
746744
2603
karışıklığa neden olur.
12:30
A flurry of thoughts goes spinning through your head.
227
750212
4207
Telaşlı düşünceler kafanızın içerisinde döner durur.
12:34
You can't control them, and you shouldn't try to --
228
754443
2996
Onları kontrol edemezsiniz, ve ayrıca denememelisinizdir de
12:37
you have to let it happen.
229
757463
1584
Olmasına izin vermelisiniz.
12:39
The more you try to control it, the harder it is to manage.
230
759071
3707
Ne kadar kontrol etmeye çalışırsan, kontrolü o kadar zorlaştır.
12:43
Then, a third thing happens:
231
763223
1468
Ardından, üçüncü şey olur:
12:44
the desire to breathe.
232
764715
1269
nefes alma arzusu.
12:46
I'm not a fish, I'm a human being,
233
766008
2310
Ben bir balık değilim, bir insan varlığıyım,
12:48
and the desire to breathe reminds me of that fact.
234
768342
3521
ve nefes alma arzusu bana bu gerçeği hatırlatır.
12:51
Around 60, 70 meters,
235
771887
1864
Yaklaşık 60, 70 metrelerde,
12:55
you start to feel the need to breathe.
236
775551
2253
Nefes ihtiyacını hissetmeye başlarsınız.
12:59
And with everything else that's going on,
237
779650
2436
Ve diğer süren şeylerle birlikte,
13:02
you can very easily lose your ground
238
782110
2937
kolayca konumuzunu kaybedebilirsiniz
13:05
and start to panic.
239
785071
1539
ve panik başlar.
13:07
When that happens, you think, "Where's the surface?
240
787871
2421
Bu olduğunda, düşünürsünüz, "Yüzey neresi ?
13:10
I want to go up. I want to breathe now."
241
790316
1935
yukarı çıkmak, şu anda nefes almak istiyorum."
13:12
You should not do that.
242
792275
1632
Bunu yapmamalısınız.
13:13
Never look up to the surface --
243
793931
1834
Asla yukarı, yüzeye doğru bakmamalısınız
13:15
not with your eyes, or your mind.
244
795789
2629
ne gözleriniz ne de zihniniz ile.
13:19
You should never picture yourself up there.
245
799161
2729
Asla kendinizi yukarıda hayal etmemelisiniz.
13:21
You have to stay in the present.
246
801914
1638
O anda kalmak zorundasınız.
13:23
I look at the rope right in front of me, leading me back to the surface.
247
803576
4822
Tam önümdeki beni yüzeye götürmeye kılavuzluk eden ipe bakarım.
13:28
And I focus on that, on the present moment.
248
808834
2510
Ve ona o anda odaklanırım.
13:31
Because if I think about the surface, I panic.
249
811829
2176
Eğer yüzey hakkında düşünürsem, ben paniklerim.
13:34
And if I panic, it's over.
250
814029
1689
Ve ben paniklersem, her şey biter.
13:36
Time goes faster this way.
251
816925
2211
Zaman bu şekilde hızlı bir şekilde gider.
13:39
And at 30 meters: deliverance.
252
819160
2095
Ve 30 metrede: kurtuluş.
13:41
I'm not alone any more.
253
821279
1404
Artık yalnız değilim.
13:42
The safety divers, my guardian angels, join me.
254
822707
3399
Koruyucu dalgıçlar, koruyucu meleklerim, bana eşlik ederler.
13:46
They leave the surface, we meet at 30 meters,
255
826130
2323
Yüzeyi bırakırlar, 30 metrede buluşuruz,
13:48
and they escort me for the final few meters,
256
828477
2154
ve potansiyel problemlerin ortaya çıkabileceği
13:50
where potential problems could arise.
257
830655
2676
son birkaç metre için bana eşlik ederler.
13:53
Every time I see them, I think to myself,
258
833881
2345
Onları gördüğümde her zaman, kendi kendime düşünürüm,
13:57
"It's thanks to you."
259
837253
1588
"Sizin sayenizde."
13:58
It's thanks to them, my team, that I'm here.
260
838865
2096
Onlar sayesinde ben buradayım, ekibim sayesinde.
14:00
It brings back the sense of humility.
261
840985
2181
O tevazu hissini geri getirir.
14:03
Without my team, without all the people around me,
262
843611
3445
Takımım olmadan, çevremdeki insanlar olmadan,
14:07
the adventure into the deep would be impossible.
263
847080
2355
derinliklerdeki bu macera imkansız olurdu.
14:09
A journey into the deep is above all a group effort.
264
849459
3228
Derinliklere doğru yolculuk, bir ekip işidir öncelikle.
Bu nedenle bu yolculuğu onlarla tamamladığım için mutluyum,
14:13
So I'm happy to finish my journey with them,
265
853359
2258
14:15
because I wouldn't be here if it weren't for them.
266
855641
2494
Çünkü onlar sayesinde ben buradayım.
14:18
20 meters, 10 meters,
267
858159
1591
20 metre, 10 metre,
14:19
my lungs slowly return to their normal volume.
268
859774
2247
Ciğerlerim yavaşça normal hacimlerine dönüyorlar.
14:22
Buoyancy pushes me up to the surface.
269
862045
2347
Kaldırma kuvveti beni yüzeye doğru itiyor.
14:24
Five meters below the surface, I start to breathe out,
270
864416
3548
Yüzeyin 5 metre altında, nefes vermeye başlarım,
14:27
so that as soon as I get to the surface all I do is breathe in.
271
867988
3265
ki bu sayede yüzeye ulaşır ulaşmaz ben nefes alabileyim.
14:31
And so I arrive at the surface.
272
871277
1965
Ve yüzeye varırım.
14:33
(Breathing in)
273
873544
2925
(Nefes alışlar)
14:39
Air floods into my lungs.
274
879667
1994
Ciğerlerim hava ile dolar.
14:41
It's like being born again, a relief.
275
881685
2388
O yeniden doğuş gibidir, bir rahatlamadır.
14:44
It feels good.
276
884896
1155
İyi hissettirir.
14:46
Though the journey was extraordinary,
277
886075
1866
Yolculuk sıradışı olsa bile,
14:47
I do need to feel those small oxygen molecules fueling my body.
278
887965
3952
Bu küçük oksijen moleküllerinin vücudumu doldurduğunu hissetmeye ihtiyacım var.
14:52
It's an extraordinary sensation, but at the same time it's traumatizing.
279
892385
3585
Bu sıradışı bir histir, fakat aynı zamanda travmatikdir.
14:55
It's a shock to the system, as you can you imagine.
280
895994
2397
Hayal edebileceğiniz gibi, sistem için bir şoktur.
14:58
I go from complete darkness to the light of day,
281
898415
2773
Tamamen karanlıktan gün ışığına giderim,
15:01
from the near-silence of the depths to the commotion up top.
282
901212
4222
derinliklerin sessizliğinden yüzeyin karmaşasına.
15:06
In terms of touch, I go from the soft, velvety feeling of the water,
283
906388
4533
dokunma açısından, suyun kadifemsi yumuşaklığından
15:10
to air rubbing across my face.
284
910945
2302
yüzümü yalayan rüzgara.
15:13
In terms of smell,
285
913271
2977
Koku açısından,
15:16
there is air rushing into my lungs.
286
916272
2636
ciğerlerimde hızla akan hava vardır.
15:18
And in return, my lungs open up.
287
918932
2412
Ve dönüşte, benim ciğerlerim açılır.
15:21
They were completely squashed just 90 seconds ago,
288
921368
2543
Sadece 90 saniye önce tamamen sıkışmışlardı,
15:23
and now, they've opened up again.
289
923935
1688
ve şimdi, tekrar açıldılar.
15:25
So all of this affects quite a lot of things.
290
925647
3836
Yani tüm bu etkiler oldukça fazla şeylerdir.
15:29
I need a few seconds to come back,
291
929507
2320
Tekrar "aklımı başında" hissetmek için
15:31
and to feel "all there" again.
292
931851
1579
birkaç saniyeye ihtiyacım var.
15:33
But that needs to happen quickly,
293
933454
1582
Fakat hızlıca olması gerekiyor,
15:35
because the judges are there to verify my performance;
294
935060
3112
çünkü yargıçlar benim performansımı onaylamak için varlar;
15:38
I need to show them I'm in perfect physical condition.
295
938196
2585
Onlara fiziksel durumumun iyi olduğunu göstermeliyim.
15:40
You saw in the video, I was doing a so-called exit protocol.
296
940805
2852
Videoda gördünüz, çıkış protokolü denilen şeyi yapıyordum.
15:43
Once at the surface, I have 15 seconds to take off my nose clip,
297
943681
4163
Yüzeyde iken, burun kıskacımı çıkarmak, "Ben iyiyim" demek
15:48
give this signal and say (English) "I am OK."
298
948684
2881
ve işaretle göstermek için 15 saniyem var.
15:51
Plus, you need to be bilingual.
299
951989
1498
Ayrıca ikinci diliniz olması gerekiyor.
15:53
(Laughter)
300
953511
1442
(Gülüşler)
15:54
On top of everything --
301
954977
1166
Yüzeydeki her şey
15:56
that's not very nice.
302
956167
1269
çok güzel değil.
15:58
Once the protocol is completed, the judges show me a white card,
303
958897
3651
Protokol tamamlandığında, yargıçlar bana bir beyaz kart gösterirler,
16:02
and that's when the joy starts.
304
962572
1597
ve o anda sevinç başlar.
16:04
I can finally celebrate what has just happened.
305
964501
2700
Sonunda ne olduysa kutlayabilirim.
16:07
So, the journey I've just described to you
306
967976
2278
Size tariflediğim bu yolculuk
16:10
is a more extreme version of free diving.
307
970278
3173
serbest dalışın uç noktalardaki bir versiyonudur.
16:13
Luckily, it's far from just that.
308
973921
2191
Dalış bu kadar değil, bu kadarlık olmaktan çok uzak.
16:16
For the past few years,
309
976136
1207
Üç yıldan beri,
16:17
I've been trying to show another side of free diving,
310
977367
2687
serbest dalışın başka bir tarafını göstermeye çalıştım
16:20
because the media mainly talks about competitions and records.
311
980078
3107
çünkü medya daha çok rekorlar ve yarışmalardan bahseder.
16:23
But free diving is more than just that.
312
983209
1881
Serbest dalış bundan daha fazlasıdır.
16:25
It's about being at ease in the water.
313
985114
1928
Suyun içerisinde rahat olmakla ilgilidir.
16:27
It's extremely beautiful, very poetic and artistic.
314
987066
2984
O çok güzeldir, şiirseldir ve sanatsaldır.
16:30
So my wife and I decided to film it
315
990074
2064
B yüzden Eşim ve film çekmeye ve
16:32
and try to show another side of it,
316
992162
2526
dalışın diğer yüzünü göstermeye karar verdik,
16:35
mostly to make people want to go into the water.
317
995284
2444
Sizde istek uyandıracak, suyun içine götürtecek.
16:38
Let me show you some images to finish my story.
318
998089
4495
Hikayemi bitirirken size bazı resimler göstermeme izin verin.
16:43
It's a mix of beautiful underwater photos.
319
1003854
2182
Harika su altı fotoğraflarının bir karışımıdır.
16:46
(Music)
320
1006060
1152
(Müzik)
16:47
I'd like you to know that if one day you try to stop breathing,
321
1007236
5059
Bilmenizi isterim ki eğer bir gün nefes almamayı denerseniz,
16:52
you'll realize that when you stop breathing,
322
1012319
2296
Nefesinizi tuttuğunuzda farkedeceksiniz ki
16:54
you stop thinking, too.
323
1014639
2087
Düşünmeniz de duracaktır.
16:57
It calms your mind.
324
1017355
1792
Bu zihninizi yatıştıracaktır.
16:59
Today, in the 21st century, we're under so much pressure.
325
1019934
3286
Bugün, 21. yüzyılda, Çok fazla basınç altındayız.
17:03
Our minds are overworked, we think at a million miles an hour,
326
1023244
3027
Zihinlerimiz çok fazla çalışıyor, saatte on binlerce şey düşünüyoruz,
17:06
we're always stressed.
327
1026295
1880
her zaman stresliyiz.
17:08
Being able to free dive lets you, just for a moment,
328
1028199
3004
Serbest dalış yapabilmeniz, bir an için,
zihninizin rahatlamasına izin verecektir.
17:11
relax your mind.
329
1031227
1475
17:13
Holding your breath underwater
330
1033362
1992
Su altında nefesinizi tutmanız,
17:15
means giving yourself the chance to experience weightlessness.
331
1035378
3996
kendinize ağırlıksızlığı deneyimleme şansını verilmesi anlamına gelir.
17:19
It means being underwater, floating,
332
1039398
2954
Suyun altında olmak, yüzmek
17:22
with your body completely relaxed, letting go of all your tensions.
333
1042376
3823
Vücudun tamamen gevşemesi tüm gerginliklerin yok olması.
17:26
This is our plight in the 21st century:
334
1046223
1879
Bizim 21. yüzyıldaki durumumuz:
17:28
our backs hurt, our necks hurt, everything hurts,
335
1048126
2317
sırt ağrısı, boyun ağrısı, her yerimiz ağrıyor
17:30
because we're stressed and tense all the time.
336
1050467
2209
Çünkü biz stresliyiz ve her zaman gerginiz.
17:32
But when you're in the water,
337
1052700
1429
Suyun içine girdiğinizde,
17:34
you let yourself float, as if you were in space.
338
1054153
2590
tıpkı uzaydaymış gibi yüzmenize izin verirsiniz.
17:37
You let yourself go completely.
339
1057151
1684
Tamamen gevşemenize izin verirsiniz.
17:38
It's an extraordinary feeling.
340
1058859
1493
Olağanüstü bir duygudur.
17:40
You can finally get in touch with your body, mind and spirit.
341
1060376
5657
Sonunda bedeninizle, zihninizle ve r uhunuzla bağlantıya geçebilirsiniz.
17:46
Everything feels better, all at once.
342
1066476
2038
Her şey bir anda huzurlu gelecektir.
17:49
Learning how to free dive is also about learning to breathe correctly.
343
1069952
4195
Serbest dalış öğrenmek doğru nefes almayı da öğretir.
17:54
We breathe with our first breath at birth, up until our last one.
344
1074718
4458
Doğumumuz da başlayan ilk soluk, son soluğa kadar devam eder.
17:59
Breathing gives rhythm to our lives.
345
1079200
3554
Soluk alıp vermek hayatımıza ritim verir.
18:02
Learning how to breathe better is learning how to live better.
346
1082778
3349
Daha iyi nefes almayı öğrenmek, daha iyi nasıl yaşanırı öğrenmektir.
18:06
Holding your breath in the sea, not necessarily at 100 meters,
347
1086746
3135
Suyun içerisinde nefesinizi tutmak, 100 metrede gerekli değildir,
18:09
but maybe at two or three,
348
1089905
1275
fakat belki iki veya üçde,
18:11
putting on your goggles, a pair of flippers,
349
1091204
2066
maskenizi takıp, paletlerinizi giymeniz
18:13
means you can go see another world,
350
1093294
1696
başka bir dünyayı görmeye gitmek gibidir,
18:15
another universe, completely magical.
351
1095014
2058
başka evren, tamamen sihirli.
18:17
You can see little fish, seaweed, the flora and fauna,
352
1097096
3405
Küçük balıkları, yosunları, bitki örtüsünü ve hayvanları görecek,
18:20
you can watch it all discreetly,
353
1100525
2318
hepsini ihtiyatla izleyebileceksiniz,
18:22
sliding underwater, looking around, and coming back to the surface,
354
1102867
3286
suyun altında kaymak, çevreye bakmak ve tekrar yüzeye çıkmak
18:26
leaving no trace.
355
1106177
1507
hiçbir iz bırakmadan.
18:28
It's an amazing feeling to become one with nature like that.
356
1108096
4056
Doğa ile bir olmak harika bir duygudur.
18:33
And if I may say one more thing,
357
1113219
2472
Ve eğer bir şey daha söyler isem,
18:36
holding your breath, being in the water, finding this underwater world --
358
1116509
5167
nefesinizi tutmak, su altıda olmak, su altı dünyasını bulmak--
18:41
it's all about connecting with yourself.
359
1121700
1969
kendinizle tekrar bağlantı kurmaktır.
18:43
You heard me talk a lot about the body's memory
360
1123693
4293
Sunumda gördünüz, milyonlarca yıllık denizlerdeki kökenimizin
vücudumuzdaki hafızası hakkında, çok fazla konuşmamı duydunuz.
18:48
that dates back millions of years, to our marine origins.
361
1128621
2901
18:51
The day you get back into the water,
362
1131546
2666
Suya döndüğünüz gün,
18:54
when you hold your breath for a few seconds,
363
1134236
2491
birkaç saniyeliğine nefesinizi tuttuğunuzda,
18:56
you will reconnect with those origins.
364
1136751
2920
bu kökenlerle tekrar bağlantı kuracaksınız.
19:00
And I guarantee
365
1140243
1519
Ve garanti ederim
19:01
it's absolute magic.
366
1141786
1341
Bu kesinlikle sihirdir.
19:03
I encourage you to try it out.
367
1143151
1453
Bunu denemenizi öneriyorum.
19:04
Thank you.
368
1144628
1166
Teşekkürler.
19:05
(Applause)
369
1145818
3721
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7