No one should die because they live too far from a doctor | Raj Panjabi

90,791 views ・ 2017-06-22

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Gunperi Sisman
00:12
I want to share with you something my father taught me:
0
12760
3478
Sizinle babamın benimle paylaştığı bir şeyi paylaşmak istiyorum:
00:17
no condition is permanent.
1
17141
2397
Hiçbir durum kalıcı değildir.
00:21
It's a lesson he shared with me again and again,
2
21103
2884
Bu benimle tekrar tekrar paylaştığı bir dersti,
00:24
and I learned it to be true the hard way.
3
24011
3547
ve ben de bunun doğru olduğunu en zor şekilde öğrendim.
00:28
Here I am in my fourth-grade class.
4
28410
2917
Burada dördüncü sınıftayım.
00:31
This is my yearbook picture taken in my class in school
5
31351
3734
Bu okul yıllığındaki resmim
Monrovia, Liberya'da okulumdaki sınıfımda çekildi.
00:35
in Monrovia, Liberia.
6
35109
1712
00:37
My parents migrated from India to West Africa in the 1970s,
7
37334
4401
Annem ve babam Hindistan'dan Batı Afrika'ya 1970'lerde göç etmişlerdi,
00:41
and I had the privilege of growing up there.
8
41759
2448
ben de Liberya'da büyüme şansını yakalamıştım.
00:45
I was nine years old,
9
45592
1150
Dokuz yaşındaydım,
00:46
I loved kicking around a soccer ball,
10
46766
1762
futbol oynamayı çok seviyordum
00:48
and I was a total math and science geek.
11
48552
2247
ve tam bir matematik ve fen kurduydum.
00:50
I was living the kind of life that, really, any child would dream of.
12
50823
4228
Tüm çocukların hayal ettiği türden bir yaşam sürüyordum.
00:57
But no condition is permanent.
13
57100
2626
Ama hiçbir durum kalıcı değildir.
01:00
On Christmas Eve in 1989,
14
60166
2923
1989 Noel arifesinde
01:03
civil war erupted in Liberia.
15
63113
2531
Liberya'da iç savaş çıktı.
01:06
The war started in the rural countryside,
16
66902
1954
Savaş köylerde başladı
01:08
and within months, rebel armies had marched towards our hometown.
17
68880
3707
ve birkaç ay içinde asi orduları mahallemize kadar geldiler.
01:12
My school shut down,
18
72611
1670
Okulum kapandı
01:14
and when the rebel armies captured the only international airport,
19
74305
3472
ve asi orduları tek uluslarası hava limanını ele geçirince
01:17
people started panicking and fleeing.
20
77801
2485
insanlar paniğe kapılıp kaçmaya başladı.
01:21
My mom came knocking one morning and said, "Raj, pack your things --
21
81570
3358
Annem bir gün sabah kapımı çalıp
''Raj, eşyalarını topla, gitmeliyiz'' dedi.
01:24
we have to go."
22
84952
1289
01:26
We were rushed to the center of town,
23
86815
2229
Şehir merkezine koştuk
01:29
and there on a tarmac, we were split into two lines.
24
89068
4173
ve tarlanın üstünde iki sıraya dizildik.
01:34
I stood with my family in one line,
25
94453
2493
Ailemle bir sırada durdum
01:36
and we were stuffed into the cargo hatch
26
96970
2400
ve sonra bir kurtarma uçağının
01:39
of a rescue plane.
27
99394
1181
kargosuna sıkıştırıldık.
01:41
And there on a bench, I was sitting with my heart racing.
28
101194
2887
Orada öylece otururken kalbim hızla çarpıyordu.
01:44
As I looked out the open hatch,
29
104105
2419
Açık kargo kapısından dışarı baktığımda
01:46
I saw hundreds of Liberians in another line,
30
106548
2839
diğer sırada yüzlerce Liberyalıyı
çocukları sırtlarına bağlı bir şekilde dururken gördüm.
01:49
children strapped to their backs.
31
109411
1936
01:52
When they tried to jump in with us,
32
112334
2846
Bizimle uçağa girmeye çalıştıklarında
01:55
I watched soldiers restrain them.
33
115204
2359
askerlerin onları durduruşunu izledim.
01:58
They were not allowed to flee.
34
118511
1713
Onların kaçmalarına izin yoktu.
02:00
We were the lucky ones.
35
120997
1442
Biz şanslı olanlardık.
02:03
We lost what we had,
36
123165
1756
Sahip olduğumuz her şeyi kaybettik
02:04
but we resettled in America,
37
124945
2412
fakat Amerika'da yeniden bir düzen kurduk,
02:07
and as immigrants, we benefitted from the community of supporters
38
127381
3131
mülteciler olarak bize destek olan
02:10
that rallied around us.
39
130536
1338
birçok topluluktan faydalandık.
02:13
They took my family into their home,
40
133752
1803
Ailemi kendi evlerine aldılar,
02:15
they mentored me.
41
135579
1327
beni eğittiler.
02:17
And they helped my dad start a clothing shop.
42
137916
2143
Babama bir kumaş dükkanı açmasında yardım ettiler.
02:20
I'd visit my father on weekends as a teenager
43
140083
2369
Gençken haftasonları babamı ziyaret edip
02:22
to help him sell sneakers and jeans.
44
142476
2454
ayakkabı ve kot pantolon satmasında yardım ederdim.
02:24
And every time business would get bad,
45
144954
2333
Ne zaman işler kötü olsa
02:27
he'd remind me of that mantra:
46
147311
2483
bana hep aynı mantrayı hatırlatırdı:
02:29
no condition is permanent.
47
149818
1925
Hiçbir durum kalıcı değildir.
02:32
That mantra and my parents' persistence and that community of supporters
48
152613
4429
Bu mantra ve ailemin sabrı ve ayrıca destekleyici topluluklar
02:37
made it possible for me to go through college
49
157066
2325
üniversiteye gitmemi mümkün kıldı
02:39
and eventually to medical school.
50
159415
1717
ve sonra tıp fakültesini bitirmemi.
02:42
I'd once had my hopes crushed in a war,
51
162185
2739
Savaşta tüm hayallerimi kaybetmiştim
02:45
but because of them,
52
165857
1268
ama onlar sayesinde,
02:47
I had a chance to pursue my dream to become a doctor.
53
167149
2865
doktor olma hayalimi gerçekleştirme şansım olmuştu.
02:50
My condition had changed.
54
170866
2089
Durumum değişmişti.
02:54
It had been 15 years since I escaped that airfield,
55
174609
2637
O hava alanından kaçışın üstünden 15 yıl geçmiş olsa da
02:57
but the memory of those two lines had not escaped my mind.
56
177270
2769
iki ayrı sıranın varlığı hiç aklımdan çıkmamıştı.
03:00
I was a medical student in my mid-20s,
57
180063
2520
20'li yaşlarımın ortasında tıp öğrencisiyken
03:02
and I wanted to go back
58
182607
1234
geri dönüp
03:03
to see if I could serve the people we'd left behind.
59
183865
2870
geride bıraktığımız insanlara hizmet etmeyi düşündüm.
03:07
But when I got back,
60
187605
1150
Ama geri döndüğümde
03:08
what I found was utter destruction.
61
188779
1827
bulduğum şey büyük bir yıkımdı.
03:10
The war had left us with just 51 doctors
62
190630
2121
Savaş dört milyon nüfuslu ülkede
03:12
to serve a country of four million people.
63
192775
2438
sadece 51 doktor bırakmıştı.
03:15
It would be like the city of San Francisco having just 10 doctors.
64
195237
3483
Bu San Francisco'da yalnızca 10 doktorun olması gibi bir şey.
03:19
So if you got sick in the city where those few doctors remain,
65
199229
3075
Eğer o doktorların bulunduğu şehirlerden birindeyseniz
03:22
you might stand a chance.
66
202328
1449
bir şansınız olabilir.
03:23
But if you got sick in the remote, rural rainforest communities,
67
203801
3866
Ancak, uzakta yağmur ormanları içindeki topluluklardaysanız,
03:27
where you could be days from the nearest clinic --
68
207691
2365
en yakın klinikten günlerce uzakta yaşıyorsanız --
03:30
I was seeing my patients die from conditions no one should die from,
69
210080
3741
hastalarımın kimsenin ölmemesi gereken nedenlerden öldüğünü görüyordum,
03:33
all because they were getting to me too late.
70
213845
2143
sadece bana gelmekte geç kaldıkları için.
03:36
Imagine you have a two-year-old who wakes up one morning with a fever,
71
216012
3422
İki yaşındaki çocuğunuzun bir sabah ateşle uyanmasıyla
03:39
and you realize she could have malaria,
72
219458
2404
sıtmaya yakalanmış olabileceğini düşünün,
03:41
and you know the only way to get her the medicine she needs
73
221886
3001
ve ona ihtiyacı olan ilaçları almak için
03:44
would be to take her to the riverbed,
74
224911
1853
onu nehir ağzına götürmeniz gerektiğini,
03:46
get in a canoe, paddle to the other side
75
226788
2075
bir kanoya binip karşıya kürek çektiğinizi,
03:48
and then walk for up to two days through the forest
76
228887
2615
ve ormanın içinde iki gün boyunca yürüyerek
03:51
just to reach the nearest clinic.
77
231526
1807
kliniğe vardığınızı düşünün.
03:53
One billion people live in the world's most remote communities,
78
233977
3119
Bir milyar insan dünyanın en uzak topluluklarında yaşıyor
03:57
and despite the advances we've made in modern medicine and technology,
79
237120
3645
ve modern tıp ve teknolojideki tüm gelişmelere rağmen
04:00
our innovations are not reaching the last mile.
80
240789
2699
icatlarımız o son mile ulaşamıyor.
04:03
These communities have been left behind,
81
243512
1961
Bu topluluklar geride bırakılıyor
04:05
because they've been thought too hard to reach
82
245497
2199
çünkü onlara erişimin ve hizmet etmenin
04:07
and too difficult to serve.
83
247720
1550
çok zor olduğu düşünülüyor.
04:10
Illness is universal;
84
250102
1687
Hastalık evrenselken
04:11
access to care is not.
85
251813
2205
tedaviye erişim değil.
04:14
And realizing this lit a fire in my soul.
86
254042
2562
Bunu fark etmek ruhumda bir ateş yaktı.
04:16
No one should die because they live too far from a doctor or clinic.
87
256628
4258
Hiç kimse bir klinikten veya doktordan uzak yaşadığı için ölmemeli.
04:20
No condition should be permanent.
88
260910
2445
Hiçbir durum kalıcı olmamalı.
04:25
And help in this case didn't come from the outside,
89
265181
2643
Bu durumda yardım dışardan gelmedi,
04:27
it actually came from within.
90
267848
1653
aksine içerden geldi.
04:29
It came from the communities themselves.
91
269525
2001
Toplulukların kendilerinden.
04:31
Meet Musu.
92
271998
1359
Musu'yla tanışın.
04:33
Way out in rural Liberia,
93
273381
1385
Liberya'nın uzak köşelerinde
04:34
where most girls have not had a chance to finish primary school,
94
274790
4169
kızların ilkokulu bitirme şanslarının olmadığı bir yerde,
04:38
Musu had been persistent.
95
278983
1523
Musu ısrarlıydı.
04:41
At the age of 18, she completed high school,
96
281913
2321
18 yaşında liseyı bitirdi
04:44
and she came back to her community.
97
284258
1826
ve topluluğuna geri döndü.
04:46
She saw that none of the children were getting treatment
98
286558
2672
Çocukların tedavi görmeleri gereken hastalıkları için
04:49
for the diseases they needed treatment for --
99
289254
2127
tedavi göremediklerini fark etti;
04:51
deadly diseases, like malaria and pneumonia.
100
291405
2320
sıtma ve zatüre gibi ölümcül hastalıklar.
04:53
So she signed up to be a volunteer.
101
293749
2117
Bu yüzden gönüllü olmaya karar verdi.
04:57
There are millions of volunteers like Musu in rural parts around our world,
102
297659
3641
Musu gibi milyonlarca gönüllülerden dünyamızın en ücra köşelerinde var
05:01
and we got to thinking --
103
301324
1773
ve bu da bizim düşünmeye itti.
05:03
community members like Musu could actually help us solve a puzzle.
104
303121
3484
Musu gibi bireyler bu yapbozu çözmemizi sağlayabilirdi.
05:07
Our health care system is structured in such a way
105
307923
2677
Sağlık sistemimiz hastalıkların teşhis ve tedavisinin
05:10
that the work of diagnosing disease and prescribing medicines
106
310624
3708
sadece benim gibi doktorlar ve hemşireler tarafından
05:14
is limited to a team of nurses and doctors like me.
107
314356
3108
yapılması üzerine kurulu.
05:18
But nurses and doctors are concentrated in cities,
108
318238
2645
Ama doktorlar ve hemşireler daha çok şehirlerdeler
05:20
so rural communities like Musu's have been left behind.
109
320907
3336
ve Musu'nun topluluğu gibi olan topluluklar geride kalıyor.
05:24
So we started asking some questions:
110
324722
1755
Bu yüzden sorular sormaya başladık:
05:26
What if we could reorganize the medical care system?
111
326501
2533
Sağlık sistemini yeniden düzenlesek nasıl olurdu?
05:29
What if we could have community members like Musu
112
329058
2918
Musu gibi topluluk bireylerini
05:32
be a part or even be the center of our medical team?
113
332000
3277
sağlık ekiplerimizin bir parçası hatta merkezi yapsak?
05:35
What if Musu could help us bring health care from clinics in cities
114
335301
3925
Musu sağlık hizmetlerini şehirdeki kliniklerden
05:39
to the doorsteps of her neighbors?
115
339250
2124
komşularının kapılarına getirmemize yardım etse?
05:42
Musu was 48 when I met her.
116
342961
2095
Musu'yla tanıştığımda 48 yaşındaydı.
05:45
And despite her amazing talent and grit,
117
345836
3053
İnanılmaz yeteneklerine rağmen
05:48
she hadn't had a paying job in 30 years.
118
348913
3201
30 yıldır paralı bir işte çalışmamıştı.
05:53
So what if technology could support her?
119
353283
2386
Peki ya teknoloji onu destekleyebilse?
05:56
What if we could invest in her with real training,
120
356204
4294
Kendisine gerçek bir eğitim yatırımı yapsak,
06:00
equip her with real medicines,
121
360522
2280
onu gerçek ilaçlarla donatsak
06:03
and have her have a real job?
122
363648
3226
ve ona gerçek bir iş versek?
06:08
Well, in 2007, I was trying to answer these questions,
123
368224
4464
2007'de bu soruları cevaplamaya çalışıyordum,
06:12
and my wife and I were getting married that year.
124
372712
2573
o yıl eşimle evleniyorduk.
06:15
We asked our relatives to forgo the wedding registry gifts
125
375920
4493
Akrabalarımızadan hediye almak yerine
06:20
and instead donate some money
126
380437
1550
para yardımı yapmalarını istedik.
06:22
so we could have some start-up money to launch a nonprofit.
127
382011
3241
böylece bir vakıf kuracak kadar bir birikimimiz olabilecekti.
06:25
I promise you, I'm a lot more romantic than that.
128
385938
2437
İnanın bundan çok daha romantık biriyim.
06:28
(Laughter)
129
388399
1150
(Kahkahalar)
06:29
We ended up raising $6,000,
130
389983
2393
6.000 Dolar topladık,
06:32
teamed up with some Liberians and Americans
131
392400
2128
Liberya ve Amerikalılarla bir takım kurduk
06:34
and launched a nonprofit called Last Mile Health.
132
394552
2738
ve Last Mile Health isimli bir vakıf kurduk.
06:37
Our goal is to bring a health worker within reach of everyone, everywhere.
133
397314
4903
Hedefimiz herkesin her yerde ulaşabileceği sağlık çalışanları istihdam etmek.
06:42
We designed a three-step process --
134
402241
1934
Üç adımlı bir süreç tasarladık:
06:44
train, equip and pay --
135
404199
1464
eğit, donat ve öde.
06:45
to invest more deeply in volunteers like Musu
136
405687
3357
Böylece Musu gibi gönüllülerimize daha çok yatırım yapıp
06:49
to become paraprofessionals,
137
409068
1599
profesyonel olmalarını sağlayabiliriz;
06:50
to become community health workers.
138
410691
2174
yani toplum sağlık çalışanı olmalarını.
06:52
First we trained Musu to prevent, diagnose and treat
139
412889
4557
Önce Musu'yu köyündeki aileleri etkileyen 10 hastalığa karşı
06:57
the top 10 diseases afflicting families in her village.
140
417470
3709
önlem, teşhis ve tedavi konusunda eğittik.
07:01
A nurse supervisor visited her every month to coach her.
141
421723
3254
Bir hemşire her ay onu ziyaret ederek ona koçluk yaptı .
07:05
We equipped her with modern medical technology,
142
425703
2541
Sonra onu modern teknolojiyle donattık,
07:08
like this $1 malaria rapid test,
143
428268
3370
bu 1 dolarlık hızlı sıtma testi gibi
07:11
and put it in a backpack full of medicines like this
144
431662
3729
ve bu gördüğünüz sırt çantasına zatüre gibi enfeksiyonları
07:15
to treat infections like pneumonia,
145
435415
2357
tedavi eden ilaçlar yerleştirdik
07:18
and crucially,
146
438410
1567
ve en önemlisi
07:20
a smartphone, to help her track and report on epidemics.
147
440001
4288
salgın takip ve raporlaması için bir akıllı telefon verdik.
07:25
Last, we recognized the dignity in Musu's work.
148
445160
3097
Son olarak Musu'nun çalışmalarının önemini belirttik.
07:28
With the Liberian government, we created a contract,
149
448281
2433
Liberya hükümetiyle bir sözleşme yaptık,
07:30
paid her
150
450738
1286
ona maaş bağladık,
07:32
and gave her the chance to have a real job.
151
452048
2093
ve gerçek bir iş sahibi olma şansını verdik.
07:34
And she's amazing.
152
454165
1169
Musu harika biri.
07:35
Musu has learned over 30 medical skills,
153
455358
3486
30'u aşkın tıbbi yeti sahibi oldu,
07:38
from screening children for malnutrition,
154
458868
2759
beslenme sorunu olan çocukları inceledi,
07:41
to assessing the cause of a child's cough with a smartphone,
155
461651
3473
akıllı telefonuyla bir çocuğun niçin öksürdüğünü anlamaya çalıştı,
07:45
to supporting people with HIV
156
465148
3121
HIV pozitif insanları destekledi
07:48
and providing follow-up care to patients who've lost their limbs.
157
468293
3797
ve uzuvlarını kaybetmiş hastaların takip ve tedavisini yaptı.
07:53
Working as part of our team,
158
473785
2085
Ekibimizin bir parçası olarak
07:55
working as paraprofessionals,
159
475894
1525
yarı profesyonel kapasitede
07:57
community health workers can help ensure
160
477443
2229
toplum sağlık çalışanları
07:59
that a lot of what your family doctor would do
161
479696
2297
aile hekiminizin yapacağı pek çok işi yapabiliyor,
08:02
reaches the places that most family doctors could never go.
162
482017
3820
çoğu aile hekiminin hiç gitmeyeceği yerlere ulaşıyorlar.
08:05
One of my favorite things to do is to care for patients
163
485861
2941
Yapmayı en sevdiğim şeylerden biri toplum sağlık ekibiyle
08:08
with community health workers.
164
488826
1449
hastaları tedavi etmek.
08:10
So last year I was visiting A.B.,
165
490299
2313
Geçen yıl A.B.'yi ziyaret ediyordum,
08:12
and like Musu, A.B. had had a chance to go to school.
166
492636
3639
Musu gibi onun da okula gitme şansı olmamıştı.
08:16
He was in middle school, in the eighth grade,
167
496299
3077
Ailesi vefat ettiğinde
08:19
when his parents died.
168
499400
1266
sekinizci sınıftaydı.
08:20
He became an orphan and had to drop out.
169
500690
2566
Yetim kalınca okulu bırakmak zorunda kaldı.
08:24
Last year, we hired and trained A.B. as a community health worker.
170
504739
4408
Geçen yıl A.B.'yi toplum sağlık çalışanı olarak işe aldık ve eğitim verdik.
08:30
And while he was making door to door house calls,
171
510035
2866
Evden eve giderken
08:32
he met this young boy named Prince,
172
512925
2223
Prince adında bu çocukla tanıştı,
08:35
whose mother had had trouble breastfeeding him,
173
515172
3273
annesi emzirirken sorunlar yaşamıştı,
08:38
and by the age of six months, Prince had started to waste away.
174
518469
3212
altı aylık olduğunda Prince aşırı zayıflamaya başladı.
08:41
A.B. had just been taught how to use this color-coded measuring tape
175
521705
3609
A.B. renk kodlu bu ölçüm bantlarını nasıl kullanacağını öğrenmişti,
08:45
that wraps around the upper arm of a child to diagnose malnutrition.
176
525338
3546
yetersiz beslenme teşhisi için kolun üst kısmına sarılıyordu.
08:48
A.B. noticed that Prince was in the red zone,
177
528908
2391
Nitekim A.B. onun kırmızı alanda olduğunu fark etti,
08:51
which meant he had to be hospitalized.
178
531323
1891
hastaneye yatması gerekiyordu.
08:53
So A.B. took Prince and his mother to the river,
179
533238
2642
A.B., çocuk ve annesini nehre götürdü,
08:55
got in a canoe
180
535904
1167
bir kayığa bindiler
08:57
and paddled for four hours to get to the hospital.
181
537095
2660
ve hastaneye gitmek için dört saat kürek çektiler.
08:59
Later, after Prince was discharged,
182
539779
2205
Sonra Prince taburcu oldu,
09:02
A.B. taught mom how to feed baby a food supplement.
183
542802
4096
A.B. anneye takviye gıdaları nasıl kullanacağını öğretti.
09:07
A few months ago,
184
547683
2039
Birkaç ay önce,
09:09
A.B. took me to visit Prince, and he's a chubby little guy.
185
549746
3216
A.B. beni Prince'i görmeye götrüdü, şimdi balık etli bir çocuk.
09:12
(Laughter)
186
552986
1131
(Kahkahalar)
09:14
He's meeting his milestones, he's pulled himself up to a stand,
187
554141
3172
Gerektiği şekilde büyüyor, güçlendi, ayakları üstünde durabiliyor
09:17
and is even starting to say a few words.
188
557337
1957
ve hatta konuşmaya da başladı.
09:19
I'm so inspired by these community health workers.
189
559318
2499
Bu toplum sağlık çalışanları bana çok ilham veriyor.
09:21
I often ask them why they do what they do,
190
561841
2288
Bunu niçin yaptıklarını soruyorum,
09:24
and when I asked A.B.,
191
564153
1734
AB'ye bu soruyu sorduğumda
09:26
he said, "Doc, since I dropped out of school, this is the first time
192
566774
3975
bana dedi ki: ''Okulu bıraktığımdan beri
09:30
I'm having a chance to hold a pen to write.
193
570773
2379
ilk defa kalem tutup yazma şansı edindim.
09:33
My brain is getting fresh."
194
573856
2270
Beynim yenileniyor.''
09:37
The stories of A.B. and Musu have taught me something fundamental
195
577924
3678
A.B. ve Musu'nun hikayeleri bana insan olmak konusunda
09:41
about being human.
196
581626
1308
çok önemli şeyler öğretti.
09:44
Our will to serve others
197
584096
2056
Hizmet etme isteğimiz
09:47
can actually help us transform our own conditions.
198
587249
3376
kendi koşullarımızı da değiştirmemize yardım edebilir.
09:51
I was so moved by how powerful the will to serve our neighbors can be
199
591532
4094
Birkaç yıl önce küresel bir felaket yaşandığında komşularımıza
09:55
a few years ago,
200
595650
1298
yardım etme isteğinin
09:57
when we faced a global catastrophe.
201
597824
2003
gücü karşısında çok etkilendim.
10:00
In December 2013,
202
600480
1702
Aralık 2013 tarihinde,
10:02
something happened in the rainforests across the border from us in Guinea.
203
602206
3575
Ginea sınırında yağmur ormanlarında bir şeyler oldu.
10:05
A toddler named Emile fell sick with vomiting, fever and diarrhea.
204
605805
4600
Emile isminde küçük bir çocuk hastalandı; ateşli ve ishaldi, kusuyordu da.
10:10
He lived in an area where the roads were sparse
205
610429
2309
Yolların yetersiz olduğu bir bölgede yaşıyordu
10:12
and there had been massive shortages of health workers.
206
612762
2906
ve sağlık çalışanları konusunda ciddi bir azalma vardı.
10:16
Emile died,
207
616652
1156
Emile hayatını kaybetti
10:17
and a few weeks later his sister died,
208
617832
1857
ve birkaç hafta sonra kızkardeşi,
10:19
and a few weeks later his mother died.
209
619713
1920
birkaç hafta sonra da annesi öldü.
10:21
And this disease would spread from one community to another.
210
621657
3175
Bu hastalık bir topluluktan diğerine yayılan cinstendi.
10:24
And it wasn't until three months later
211
624856
2025
Dünyanın bunu Ebola olarak tanıması için
10:26
that the world recognized this as Ebola.
212
626905
2782
üç ay geçmesi gerekti.
10:30
When every minute counted, we had already lost months,
213
630124
2698
Her dakika önemliyken aylar kaybetmiştik.
10:32
and by then the virus had spread like wildfire all across West Africa,
214
632846
3453
o zamana kadar da virüs Batı Afrika boyunca hızla yayıldı,
10:36
and eventually to other parts of the world.
215
636323
2026
sonra da dünyanın diğer bölgelerine.
10:38
Businesses shut down, airlines started canceling routes.
216
638373
3298
İşletmeler kapandı, havayolu şirketleri seferlerini iptal etti.
10:41
At the height of the crisis,
217
641695
1416
Kriz zirvedeyken
10:43
when we were told that 1.4 million people could be infected,
218
643135
4445
bize 1.4 milyon insanın virüsü kapmış olabileceği söylendi.
10:47
when we were told that most of them would die,
219
647604
3503
Bize çoğunun öleceği söylendiğinde
10:51
when we had nearly lost all hope,
220
651131
2414
neredeyse umudumuzu kaybetmiştik.
10:55
I remember standing with a group of health workers
221
655498
2872
Bir grup sağlık çalışanıyla
10:58
in the rainforest where an outbreak had just happened.
222
658394
2758
salgının başladığı yağmur ormanında durduğumu hatırlıyorum.
11:01
We were helping train and equip them to put on the masks,
223
661176
2989
Maske takmaları ve talimatlara uymaları için yardım ediyorduk,
11:04
the gloves and the gowns that they needed
224
664189
2040
virüsten korunmaları için gereken
11:06
to keep themselves safe from the virus
225
666253
1995
eldiven ve giysileri temin ediyorduk,
11:08
while they were serving their patients.
226
668272
2308
onlar da hastalarına yardım ediyordu.
11:10
I remember the fear in their eyes.
227
670604
2301
Gözlerindeki korkuyu hatırlıyorum.
11:14
And I remember staying up at night, terrified if I'd made the right call
228
674312
4586
Onları sahada tutarak doğru bir karar verip vermediğim korkusuyla
11:20
to keep them in the field.
229
680339
1389
geceleri uyuyamazdım.
11:22
When Ebola threatened to bring humanity to its knees,
230
682577
3885
Ebola insanlığı bu denli tehdit ettiğinde
11:27
Liberia's community health workers didn't surrender to fear.
231
687316
3073
Liberya toplum sağlık çalışanları korkuya teslim olmadı.
11:31
They did what they had always done:
232
691599
2328
Her zaman yaptıkları gibi
11:33
they answered the call to serve their neighbors.
233
693951
2954
komşularına yardım etme çağrısına cevap vermişlerdi.
11:37
Community members across Liberia learned the symptoms of Ebola,
234
697406
3768
Liberya boyunca topluluk üyeleri Ebola semptomlarını öğrendi,
11:41
teamed up with nurses and doctors to go door-to-door to find the sick
235
701198
3553
hemşire ve doktorlarla kapı kapı dolaşarak hastaları bulup
11:44
and get them into care.
236
704775
1556
onları tedavi altına aldılar.
11:46
They tracked thousands of people who had been exposed to the virus
237
706355
3410
Virüse yakalanmış binlerce insanı bulmayı başardılar
11:49
and helped break the chain of transmission.
238
709789
2423
ve bulaşmasını önlediler.
11:52
Some ten thousand community health workers risked their own lives
239
712236
3310
On bin kadar toplum sağlık çalışanı hayatlarını riske atarak
11:55
to help hunt down this virus and stop it in its tracks.
240
715570
3208
virüsün kaynağını bulup kendi yerinde hastalığı durdurdular.
11:59
(Applause)
241
719347
5885
(Alkışlar)
12:06
Today, Ebola has come under control in West Africa,
242
726516
3510
Bugün Ebola Batı Afrika'da kontrol altında
12:10
and we've learned a few things.
243
730050
1621
ve biz de bundan bazı şeyler öğrendik.
12:12
We've learned that blind spots in rural health care
244
732169
2598
Kırsal sağlık sisteminde göz ardı edilen hususların
12:14
can lead to hot spots of disease,
245
734791
1798
hastalıkların artışına neden olduğunu
12:16
and that places all of us at greater risk.
246
736613
2416
ve hepimizi büyük risk altında olduğunu öğrendik.
12:19
We've learned that the most efficient emergency system
247
739522
2692
En etkili acil durum sisteminin
12:22
is actually an everyday system,
248
742238
2028
her gün uygulanan sistemler olduğunu,
12:24
and that system has to reach all communities,
249
744290
2726
Emile'in kırsal toplumu dahil bu sistemin tüm toplumlara
12:27
including rural communities like Emile's.
250
747040
2275
ulaşması gerektiğini öğrendik.
12:30
And most of all,
251
750360
1151
En önemlisi,
12:31
we've learned from the courage of Liberia's community health workers
252
751535
3461
Liberya toplum sağlık çalışanlarının cesaretinden şunu öğrendik:
12:35
that we as people are not defined by the conditions we face,
253
755020
3721
insanlar ne kadar çaresiz görünseler de
12:38
no matter how hopeless they seem.
254
758765
2064
başlarına gelenlerle tanımlanmamalı.
12:41
We're defined by how we respond to them.
255
761960
2132
Bizi tanımlayan şey, durumumuza nasıl cevap verdiğimiz.
12:46
For the past 15 years,
256
766120
2051
Son 15 yıldır,
12:49
I've seen the power of this idea
257
769069
2003
Bu fikirden doğan gücün
12:51
to transform everyday citizens into community health workers --
258
771096
4097
sıradan vatandaşları nasıl sağlık çalışanlarına dönüştürdüğünü --
12:55
into everyday heroes.
259
775217
1863
onları kahraman yaptığını gördüm.
12:57
And I've seen it play out everywhere,
260
777944
1802
Bunun her yerde işe yaradığını gördüm.
12:59
from the forest communities of West Africa,
261
779770
2058
Batı Afrika'nın orman topluluklarından
13:01
to the rural fishing villages of Alaska.
262
781852
2245
Alaska'nın kırsal balık avlama köylerine kadar.
13:04
It's true,
263
784799
1150
Doğru,
13:05
these community health workers aren't doing neurosurgery,
264
785973
3049
bu toplum sağlık çalışanları beyin ameliyatı yapmıyorlar
13:09
but they're making it possible
265
789046
1492
ama herkesin her yerde
13:10
to bring health care within reach of everyone everywhere.
266
790562
3072
sağlık erişimi olmasını mümkün kılıyorlar.
13:15
So now what?
267
795465
1217
Peki ya şimdi?
13:17
Well, we know that there are still millions of people dying
268
797632
3764
Dünyanın kırsal kesimlerinde halâ milyonlarca insanın
13:21
from preventable causes
269
801420
1749
önlenebilir sebeplerden
13:23
in rural communities around the world.
270
803193
1875
hayatını kaybettiğini biliyoruz.
13:25
And we know that the great majority of these deaths are happening
271
805092
3841
Bu ölümlerin büyük bölümünün
13:28
in these 75 blue-shaded countries.
272
808957
2323
bu 75 maviyle taralı ülkede gerçekleştiğini biliyoruz.
13:31
What we also know
273
811669
1151
Şunu da biliyoruz ki
13:32
is that if we trained an army of community health workers
274
812844
3443
bir toplum sağlık çalışanları ordusuna
13:36
to learn even just 30 lifesaving skills,
275
816311
3333
sadece 30 hayat kurtarma yetisi kazandırarak
13:40
we could save the lives of nearly 30 million people by 2030.
276
820328
4116
2030 yılına dek yaklaşık 30 milyon insanın hayatını kurtarabiliriz.
13:45
Thirty services could save 30 million lives by 2030.
277
825472
4645
30 hizmet, 2030'a kadar 30 milyon hayat kurtarabilir.
13:50
That's not just a blueprint --
278
830141
1743
Bu yalnızca bir tasarı değil -
13:51
we're proving this can be done.
279
831908
1795
bunun olabileceğini kanıtlıyoruz.
13:53
In Liberia,
280
833727
1160
Liberya'da
13:54
the Liberian government is training thousands of workers like A.B. and Musu
281
834911
4265
Liberya hükûmeti Ebola sonrasında A.B. ve Musu gibi binlerce çalışanı
13:59
after Ebola,
282
839200
1158
ülkedeki tüm çocuk ve ailelere
14:00
to bring health care to every child and family in the country.
283
840382
3477
sağlık yardımı ulaştırmak için eğitiyor.
14:03
And we've been honored to work with them,
284
843883
2031
Onlarla çalıştığımız için onur duyuyoruz,
14:05
and are now teaming up with a number of organizations
285
845938
2508
şimdi de diğer ülkelerde çalışan
14:08
that are working across other countries
286
848470
2222
birçok organizasyonla ortaklık kurarak
14:10
to try to help them do the same thing.
287
850716
2023
aynı şeyi gerçekleştrmeye çalışıyoruz.
14:13
If we could help these countries scale,
288
853825
2690
Bu ülkelerin bunu yapmasına yardım edersek
14:17
we could save millions of lives,
289
857370
1632
milyonlarca hayat kurtarabiliriz,
14:19
and at the same time,
290
859026
1356
aynı zamanda
14:20
we could create millions of jobs.
291
860406
1781
milyonlarca iş de yaratabiliriz.
14:23
We simply can't do that, though, without technology.
292
863695
2922
Tabii bunu teknoloji olmadan yapamayız.
14:27
People are worried that technology is going to steal our jobs,
293
867106
3088
İnsanlar teknolojinin işimizi elimizden alacağını düşünüyor
14:30
but when it comes to community health workers,
294
870218
2199
ama toplum sağlık çalışanları için
14:32
technology has actually been vital for creating jobs.
295
872441
3256
teknoloji iş yaratma konusunda çok önemli.
14:35
Without technology -- without this smartphone,
296
875721
2416
Teknoloji olmadan, bu akıllı telefon olmadan
14:38
without this rapid test --
297
878161
2722
bu hızlı test imkanı olmadan -
14:41
it would have been impossible for us to be able to employ A.B. and Musu.
298
881780
4533
A.B. ve Musu'yu görevlendirmemiz imkansız olurdu.
14:47
And I think it's time for technology to help us train,
299
887284
2682
Teknolojinin eğitimimize yardım etme,
14:49
to help us train people faster and better than ever before.
300
889990
3540
bizi hiç olmadığımız kadar hızlı ve daha iyi eğitme zamanı geldi.
14:54
As a doctor,
301
894398
1150
Doktor olarak
14:55
I use technology to stay up-to-date and keep certified.
302
895572
3491
teknolojiyi güncel bilgileri edinmede ve yetkili kalmada kullanıyorum.
14:59
I use smartphones, I use apps, I use online courses.
303
899087
2695
Akıllı telefon, uygulama ve online kurslar kullanıyorum.
15:01
But when A.B. wants to learn,
304
901806
2212
A.B. öğrenmek için
15:04
he's got to jump back in that canoe
305
904042
2095
o kayığa atlayıp
15:06
and get to the training center.
306
906972
1640
eğitim merkezine gelmek zorunda.
15:08
And when Musu shows up for training,
307
908636
2192
Musu derse geldğinde
15:11
her instructors are stuck using flip charts and markers.
308
911530
3605
öğretmenleri kağıt tahta ve kalemler kullanmak zorunda.
15:15
Why shouldn't they have the same access to learn as I do?
309
915967
4533
Neden benim sahip olduğum erişime onlar da sahip olmasın?
15:22
If we truly want community health workers to master those lifesaving skills
310
922204
3628
Toplum sağlık çalışanlarının bu hayat kurtarma yetilerini
15:25
and even more,
311
925856
1252
gerçekten öğrenmelerini istiyorsak
15:27
we've got to change this old-school model of education.
312
927918
3254
eski tip eğitim sistemini değiştirmek zorundayız.
15:32
Tech can truly be a game changer here.
313
932102
1898
Burada değişimi yaratacak olan teknoloji.
15:34
I've been in awe of the digital education revolution
314
934024
3545
Dijital eğitim devrimi beni şaşırtıyor.
15:37
that the likes of Khan Academy and edX have been leading.
315
937593
3160
Khan Academy ve edX'in geldiği noktaya bir bakın.
15:41
And I've been thinking that it's time;
316
941861
2493
Ben de zamanı geldi diye düşünüyorum;
15:44
it's time for a collision
317
944378
1391
artık dijital eğitim devrimi
15:45
between the digital education revolution
318
945793
2311
ve toplum sağlık devriminin
15:48
and the community health revolution.
319
948128
2150
iç içe geçmesinin zamanı geldi.
15:51
And so, this brings me to my TED Prize wish.
320
951303
3220
Bu da beni TED Ödülü dileğime getiriyor.
15:55
I wish --
321
955579
1801
Dilerim ki-
15:57
I wish that you would help us recruit
322
957404
2206
Dilerim dünyanın gördüğü
15:59
the largest army of community health workers the world has ever known
323
959634
3928
en geniş çaplı toplum sağlık çalışanı ordusunu oluşturmamıza,
16:03
by creating the Community Health Academy,
324
963888
2825
Toplumsal Sağlık Akademisini kurarak
16:06
a global platform to train, connect and empower.
325
966737
3205
küresel bir platformda eğitim ve güçlenmemize yardım edersiniz.
16:10
(Applause)
326
970617
1166
(Alkışlar)
16:11
Thank you.
327
971808
1162
Teşekkür ederim.
16:12
(Applause)
328
972995
3602
(Alkışlar)
16:16
Thank you.
329
976621
1158
Teşekkürler.
16:19
Here's the idea:
330
979636
1544
Fikir şu:
16:21
we'll create and curate
331
981204
2070
En iyi dijital eğitim kaynaklarını
16:23
the best in digital education resources.
332
983886
3875
yaratacağız ve kuracağız.
16:28
We will bring those to community health workers around the world,
333
988622
4635
Bu toplum sağlık çalışanlarını dünyanın her yerine getireceğiz,
16:33
including A.B. and Musu.
334
993281
1253
A.B. ve Musu dahil.
16:34
They'll get video lessons on giving kids vaccines
335
994558
2802
Çocuklara aşı yapmayı öğreten videolar,
16:37
and have online courses on spotting the next outbreak,
336
997384
3213
bir salgını önceden anlamalarını sağlayacak online dersler olacak
16:40
so they're not stuck using flip charts.
337
1000621
1883
ve kağıt tahtalarla yetinmeyecekler.
16:42
We'll help these countries accredit these workers,
338
1002528
3836
Ülkelerin bu çalışanları tanımasına yardım edeceğiz,
16:46
so that they're not stuck remaining an under-recognized, undervalued group,
339
1006388
4707
böylece tanınmayan, değeri bilinmeyen bir grup olmaktan çıkıp
16:51
but become a renowned, empowered profession,
340
1011119
2737
güçlü ve takdir edilen bir meslek erbabı olacaklar,
16:53
just like nurses and doctors.
341
1013880
1761
tıpkı doktor ve hemşireler gibi.
16:57
And we'll create a network of companies and entrepreneurs
342
1017226
3323
Hayat kurtaran yenilikler getirmiş şirket ve girişimcilerden oluşan
17:00
who've created innovations that can save lives
343
1020573
2276
bir ağ oluşturacağız ve Musu gibi çalışanlarla
17:02
and help them connect to workers like Musu,
344
1022873
2380
bağlantı kurmasını sağlayacağız,
17:05
so she can help better serve her community.
345
1025277
2575
böylece topluluğuna daha iyi yardım edebilecek.
17:08
And we'll work tirelessly to persuade governments
346
1028779
3206
Bıkmadan hükümetlerle çalışmaya devam ederek toplum sağlık çalışanlarını
17:12
to make community health workers a cornerstone of their health care plans.
347
1032009
3982
sağlık sistemlerinin önemli bir parçası yapmalarını sağlayacağız.
17:17
We plan to test and prototype the academy in Liberia
348
1037554
3789
Akademiyi Liberya ve diğer birkaç ülkede
denemek ve pilot olarak uygulamak istiyoruz.
17:21
and a few other partner countries,
349
1041367
1872
17:23
and then we plan to take it global,
350
1043263
1787
Sonra Kuzey Amerika dahil
17:25
including to rural North America.
351
1045074
2223
küresel bir hâle getireceğiz.
17:27
With the power of this platform,
352
1047923
1590
Bu platformun yardımıyla
17:29
we believe countries can be more persuaded
353
1049537
2562
ülkelerin bir sağlık evriminin
17:32
that a health care revolution really is possible.
354
1052123
3325
gerçekten mümkün olduğuna inanacağını düşünüyoruz.
17:36
My dream is that this academy will contribute to the training
355
1056290
4088
Hayalim bu akademinin yüz binlerce toplum sağlık çalışanının
17:40
of hundreds of thousands of community members
356
1060402
2212
eğitimine katkıda bulunarak
17:42
to help bring health care to their neighbors --
357
1062638
2899
sağlık yardımını komşularına götürmesi -
17:45
the hundreds of millions of them
358
1065561
1610
yüz milyonlarcası
17:47
that live in the world's most remote communities,
359
1067195
2621
dünyanın en ücra yerlerinde yaşıyorlar,
17:50
from the forest communities of West Africa,
360
1070605
2081
Batı Afrika'nın yağmur topluluklarından
17:52
to the fishing villages of rural Alaska;
361
1072710
2140
Alaska'nın balık avlama köylerine kadar;
17:54
from the hilltops of Appalachia, to the mountains of Afghanistan.
362
1074874
4062
Appalachia tepelerinden, Afganistan'ın dağlarına kadar.
17:58
If this vision is aligned with yours,
363
1078960
2690
Bu vizyon size de hitap ediyorsa
18:01
head to communityhealthacademy.org,
364
1081674
3221
communityhealthacademy.org adresini ziyaret edin
18:05
and join this revolution.
365
1085560
1680
ve bu devrime katılın.
18:08
Let us know if you or your organization or someone you know could help us
366
1088356
4653
Organizasyonunuz veya tanıdığınız birilerinin yardımı olabilirse bildirin,
18:13
as we try to build this academy over the next year.
367
1093033
3231
biz de önümüzdeki yıl içinde bu akademiyi kurmakla uğraşalım.
18:17
Now, as I look out into this room,
368
1097394
1956
Şimdi salona bir göz attığımda
18:20
I realize that our journeys are not self-made;
369
1100130
2706
hayat mücadelemizin bireysel değil
18:22
they're shaped by others.
370
1102860
1509
başkalarıyla şekillendiğini görüyorum
18:24
And there have been so many here that have been part of this cause.
371
1104393
3843
Bu amacın bir parçası olan çok kişi var.
18:28
We're so honored to be part of this community,
372
1108260
3210
Bu topluluğun bir parçası olduğumuz için büyük onur duyuyoruz,
18:31
and a community that's willing to take on a cause
373
1111494
2683
böylesine cesur bir amaca katkı koymaya
18:34
as audacious as this one,
374
1114201
1368
gönüllü bir topluluk,
18:35
so I wanted to offer, as I end,
375
1115593
2075
o yüzden ben de hissettiklerimi
18:37
a reflection.
376
1117692
1222
paylaşmak istiyorum.
18:39
I think a lot more about what my father taught me.
377
1119806
2987
Babamın bana öğrettiği şeyi çok daha sık düşünüyorum.
18:43
These days, I too have become a dad.
378
1123546
2201
Bu günlerde ben de baba oldum.
18:45
I have two sons,
379
1125771
2016
İki oğlum var,
18:47
and my wife and I just learned that she's pregnant with our third child.
380
1127811
3988
eşimin üçüncü çocuğumuza hamile olduğunu yeni öğrendik.
18:51
(Applause)
381
1131823
1008
18:52
Thank you.
382
1132855
1067
(Alkışlar)
18:53
(Applause)
383
1133946
1551
Teşekkür ederim.
(Alkışlar)
18:55
I was recently caring for a woman in Liberia
384
1135876
2828
Yakın zamanda Liberya'da bir kadın hastaya bakıyordum,
18:58
who, like my wife, was in her third pregnancy.
385
1138728
2725
benim eşim gibi üçüncü hamileliğini geçirmekteydi.
19:02
But unlike my wife,
386
1142191
1709
Ancak eşimden farklı olarak
19:04
had had no prenatal care with her first two babies.
387
1144778
2999
ilk iki çocuğu için doğum öncesi bir hizmet almamıştı.
19:09
She lived in an isolated community in the forest that had gone for 100 years
388
1149369
4392
Ormanda izole olmuş ve hiçbir sağlık hizmeti olmadan 100 yıl geçirmiş
19:13
without any health care
389
1153785
1389
bir toplulukta yaşıyordu.
19:16
until ...
390
1156333
1628
Ta ki...
19:17
until last year when a nurse trained her neighbors
391
1157985
3383
geçen sene bir hemşire komşularını toplum sağlık çalışanları
19:21
to become community health workers.
392
1161392
1711
olmaları için eğitene kadar.
19:23
So here I was,
393
1163127
1292
Ben de ordaydım,
19:24
seeing this patient who was in her second trimester,
394
1164443
4240
Hamileliğinin ilk 3 ayını doldurmuş bu hastayı gördüm,
19:28
and I pulled out the ultrasound to check on the baby,
395
1168707
3272
ultrason aletiyle bebeğine baktım,
19:32
and she started telling us stories about her first two kids,
396
1172003
3539
bize ilk iki çocuğuyla ilgili hikayeler anlatmaya başladı,
19:35
and I had the ultrasound probe on her belly,
397
1175566
3198
ultrasonu karnında basılı tutmuştum,
19:38
and she just stopped mid-sentence.
398
1178788
2268
lafını yarıda kesti.
19:43
She turned to me and she said,
399
1183041
1541
Bana döndü ve şöyle dedi:
19:44
"Doc, what's that sound?"
400
1184606
2294
''Doktor, bu ses ne?''
19:49
It was the first time she'd ever heard her baby's heartbeat.
401
1189191
3178
Bir bebeğin kalbini ilk defa duymuştu.
19:53
And her eyes lit up in the same way my wife's eyes and my own eyes lit up
402
1193931
5060
Gözleri tıpkı benim ve eşimin bebeğimizin kalp atışını duyduğumuzda
19:59
when we heard our baby's heartbeat.
403
1199015
2135
olduğu gibi ışıkla parladı.
20:03
For all of human history,
404
1203364
2153
İnsan tarihi boyunca
20:05
illness has been universal and access to care has not.
405
1205541
4532
hastalıklar evrensel iken tedaviye erişim değildi.
20:10
But as a wise man once told me:
406
1210097
1886
Ancak çok erdemli bir adamın bana dediği gibi
20:13
no condition is permanent.
407
1213510
2488
hiçbir durum kalıcı değildir.
20:17
It's time.
408
1217311
1228
Artık zaman geldi.
20:18
It's time for us to go as far as it takes
409
1218563
2323
Artık bu durumu değiştirmek için
20:20
to change this condition together.
410
1220910
2092
ne kadar gitmemiz gerekiyorsa gitmeliyiz.
20:23
Thank you.
411
1223514
1154
Teşekkür ederim.
20:24
(Applause)
412
1224692
4467
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7