Graham Hawkes: Fly the seas on a submarine with wings

Graham Hawkes okyanus içinden uçuyor

132,316 views ・ 2008-11-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: osman oguz ahsen Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:18
I think the future of this planet depends on humans,
0
18330
4000
Bence bu gezegenin geleceği insanlara bağlı,
00:22
not technology, and we already have the knowledge --
1
22330
3000
teknolojiye değil ve bilgi birikimimiz halihazırda var.
00:25
we’re kind of at the endgame with knowledge.
2
25330
3000
Bilgide işin sonuna doğru yaklaştık
00:28
But we’re nowhere near the endgame
3
28330
1000
fakat algılamamıza gelince
00:29
when it comes to our perception.
4
29330
2000
işin sonuna çok uzağız.
00:31
We still have one foot in the dark ages.
5
31330
4000
Hala bir ağağımız karanlık çağlarda.
00:35
And when you listen to some of the presentations here --
6
35330
3000
Buradaki sunumları dinlediğinizde
00:38
and the extraordinary range of human capability, our understandings --
7
38330
8000
ve insanın olağanüstü yetenek ve anlayışını
00:46
and then you contrast it with the fact
8
46330
3000
gördüğünüzde bu gezegeni hala "Dünya" diye
00:49
we still call this planet, "Earth:" it’s pretty extraordinary --
9
49330
4000
adlandırmamıza karşı oluyorsunuz. Inanılmaz bir şey.
00:53
we have one foot in the dark ages.
10
53330
2000
Bir ağağımız karanlık çağlarda.
00:55
Just quickly: Aristotle, his thing was, "It’s not flat, stupid, it’s round."
11
55330
8000
Hızlıca, Aristotle, onun şeyi, bu düz değil aptal yuvarlak.
01:03
Galileo -- he had the Inquisition, so he had to be a little bit more polite --
12
63330
5000
Galile'nin başında Engizisyon vardı o yüzden o biraz daha kibar olmalıydı.
01:08
his was, "It’s not in the middle, you know."
13
68330
5000
O, biliyorsunuz, ortada değildi.
01:13
And Hawkes: "it’s not earth, stupid, it’s ocean."
14
73330
5000
Ve Hawkes, Bu yer değil, aptal, bu okyanus.
01:18
This is an ocean planet.
15
78330
2000
Bu bir okyanus gezegeni.
01:20
T.S. Eliot really said it for me --
16
80330
2000
T S Elliott bunu benim için söyledi --
01:22
and this should give you goose bumps:
17
82330
2000
be bu sizin tüylerinizi diken diken etmeli:
01:24
"we shall not cease from exploration
18
84330
2000
"Araştırmayı kesmemeliyiz,
01:26
and the end of our exploring shall be to return
19
86330
3000
ve araştırmamızın sonu başladığımız yer olmalı
01:29
where we started and know the place for the first time."
20
89330
4000
ve o yerin ne olduğunu ilk defa anlamalıyız.
01:33
And the next lines are, "Through the unknown remembered gate,
21
93330
4000
Diğer satırlar, "Bilinmeyen kapını arkasında,
01:37
where the last of earth discovered
22
97330
2000
son kara parçasının bulunduğu yerde,
01:39
is that which is the beginning."
23
99330
4000
başladığımız yer var."
01:43
So I have one message.
24
103330
3000
Bir tek mesajım var.
01:46
It seems to me that we’re all pointed in the wrong direction.
25
106330
5000
Bana öyle geliyor ki hepimiz yanlış yöne yöneltilmişiz.
01:51
For the rocketeers in the audience:
26
111330
3000
Seyircilerin içindeki roket uzmanları için,
01:54
I love what you’re doing, I admire the guts,
27
114330
3000
yaptığınız şeye gıpta ediyorum, cesaretinizi
01:57
I admire the courage -- but your rockets
28
117330
1000
takdir ediyorum fakat
01:58
are pointed in the wrong goddamn direction.
29
118330
3000
roketleriniz yanlış tarafa yöneltilmiş.
02:01
(Laughter)
30
121330
4000
(Gülüşmeler)
02:05
And it’s all a question of perspective.
31
125330
2000
Ve her şeyin özü bakış açısı.
02:07
Let me try and tell you --
32
127330
2000
Size anlatmaya çalışayım.
02:09
I don’t mean to insult you, but look,
33
129330
3000
Size hakaret etmiş olmak istemiyorum,
02:12
if I -- and I’m not doing this for real
34
132330
2000
eğer -- ve bunu gerçek olarak yapmayacağım
02:14
because it would be an insult,
35
134330
1000
çükü öyle olsaydı hakaret sayılabilirdi,
02:15
so I’m going to pretend, and it softens the blow --
36
135330
2000
bu yüzden gerçekmiş gibi yapacağım, ve bu işi hafifletiyor.
02:17
I’m going to tell you what you’re thinking.
37
137330
2000
Size ne düşündüğünüzü söyleyeceğim.
02:19
If I held up a square that was one foot square and the color of earth,
38
139330
4000
Bir ayak genişliğinde yerin renginde olan bir kare olsadı elimde,
02:23
and I held up another square that was the root two square --
39
143330
6000
ve diğer elimde kök iki ayak genişliğinde bir kare olsaydı,
02:29
so it’s 1.5 times bigger -- and was the color of the oceans;
40
149330
4000
yani bir buçuk kat daha büyük, ve rengi de okyanus rengi olsaydı,
02:33
and I said, what is the relative value of these two things?
41
153330
3000
ve size deseydim ki bunların hangisinin değeri daha büyük?
02:36
Well, it’s the relative importance.
42
156330
1000
Yani, birbirlerine göre değerleri.
02:37
You would say -- yeah, yeah, yeah, we all know this;
43
157330
3000
Ve siz tabii ki bildiğimiz şeyi söyleyecektiniz.
02:40
water covers twice the area of the planet than dry land.
44
160330
5000
Su karadan iki kat daha fazla alan kaplıyor.
02:45
But it’s a question of perception,
45
165330
1000
Fakat önemli olan algılama.
02:46
and if that’s what you’re thinking,
46
166330
2000
Ve eğer düşündüğünüz buysa,
02:48
if that’s what you think I mean when I say,
47
168330
2000
ve ben bu adı dünya olan okyanusla kaplı
02:50
"This is an ocean planet stupidly called 'Earth.'"
48
170330
3000
bir gezegen deyince düşündüğünüz şey buysa,
02:53
If you think that that’s the relative importance,
49
173330
3000
Bağıl önemin bu olduğunu düşünüyorsanız,
02:56
two to one, you’re wrong by a factor of ten.
50
176330
4000
ikiye bir, o zaman 10 kat gibi bir oranla yanılıyorsunuz.
03:00
Now, you’re not as thick as two short planks,
51
180330
2000
Şimdi, siz iki tane kısa tahta parçası kadar kalın değilsiniz,
03:02
but you sound like it when you say "Earth,"
52
182330
3000
fakat "Dünya" dediğinizde bu şekilde gözüküyor,
03:05
because that demonstration, if I turned around this way --
53
185330
5000
bu gösteri yüzünden, bu şekilde döndürünce
03:10
that earth plane would be as thin as paper.
54
190330
6000
yer düzlemi bir kağıt kadar ince oluyor.
03:16
It’s a thin film, two-dimensional existence.
55
196330
3000
Bu ince bir şerit, 2 boyutlu bir şey.
03:19
The ocean representation would have a depth to it.
56
199330
3000
Okyanus gösteriminde bir de derinlik olacak.
03:22
And if you hefted those two things
57
202330
2000
Ve bu iki şeyi tartınca
03:24
you might find that the relative scale of those is 20 to 1.
58
204330
5000
göreceksiniz ki bunların birbirlerine göre ağırlıkları 20'ye 1.
03:29
It turns out that something more than
59
209330
3000
Sonuç şu ki dünyadaki yaşamın
03:32
94 percent of life on earth is aquatic.
60
212330
4000
yüzde 94'ten fazlası sıvı şeklinde.
03:36
That means that us terrestrials occupy a minority.
61
216330
5000
Bu demek oluyor ki biz karasallar sadece bir azınlığız.
03:41
The problem we have in believing that
62
221330
2000
Bizim sorunumuz
03:43
is -- you just have to give up this notion
63
223330
2000
dünyanın sadece bizim için yaratıldığı
03:45
that this Earth was created for us.
64
225330
2000
görüşünden vaz geçmemiz lazım.
03:47
Because it’s a problem we have.
65
227330
2000
Çünkü bu sahip olduğumuz bir sorun.
03:49
If this is an ocean planet
66
229330
2000
Eğer bu bir okyanus gezegeniyse
03:51
and we only have a small minority of this planet,
67
231330
4000
ve biz sadece küçük bir azınlıksak
03:55
it just interferes with a lot of what humanity thinks.
68
235330
5000
bu insanoğlunun düşündüğü bir çok şeye müdahele ediyor.
04:00
Okay. Let me criticize this thing.
69
240330
3000
Tamam, bu şeyi eleştirmeme izin verin.
04:03
I’m not talking about James Cameron --
70
243330
2000
James Cameron hakkında konuşmuyorum,
04:05
although I could, but I won’t.
71
245330
2000
bunu yapabilirim ama yapmıyorum.
04:07
You really do have to go and see his latest film,
72
247330
2000
Onun son filmini kesin görmelisiniz,
04:09
"Aliens of the Deep." It’s incredible.
73
249330
3000
adı Aliens of the Deep. Inanılmaz.
04:12
It features two of these deep rovers,
74
252330
2000
Iki tane derin avareyi konu alıyor,
04:14
and I can criticize them because these sweet things are mine.
75
254330
4000
ve bunu eleştiriyorum çünkü bu şeker şeyler benim.
04:18
This, I think, represents one of the most beautiful
76
258330
2000
Bu bence yapılmış en iyi
04:20
classic submersibles built.
77
260330
3000
denizaltılardan birini temsil ediyor.
04:23
If you look at that sub, you’ll see a sphere.
78
263330
4000
Denizaltıya bakarsanız bir küre göreceksiniz.
04:27
This is an acryclic sphere.
79
267330
1000
Yuvarlak olmayan bir küre.
04:28
It generates all of the buoyancy,
80
268330
2000
Suya batmamayı sağlıyor,
04:30
all of the payload for the craft,
81
270330
2000
ve gemi için bütün yük,
04:32
and the batteries are down here hanging underneath,
82
272330
2000
ve bataryalar aşağıdan sarkıyor,
04:34
exactly like a balloon.
83
274330
2000
bir balon gibi.
04:36
This is the envelope, and this is the gondola, the payload.
84
276330
4000
Bu mektup ve gondol, yani yük.
04:40
Also coming up later for criticism are these massive lights.
85
280330
5000
Diğer bir eleştiri noktası bu devasa ışıklar.
04:45
And this one actually carries two great manipulators.
86
285330
3000
Bu aslında iki tane büyük manipülator taşıyor.
04:48
It actually is a very good working sub --
87
288330
2000
Aslında çok iyi bir çalışan denizaltı,
04:50
that’s what it was designed for.
88
290330
3000
ve bu sebeple üretildi zaten.
04:53
The problem with it is --
89
293330
2000
Fakat bundaki problem şu ki
04:55
and the reason I will never build another one like it --
90
295330
2000
böyle bir şeyi bir daha yapamayacağımın sebebi de bu,
04:57
is that this is a product of two-dimensional thinking.
91
297330
5000
bu 2 boyutlu düşünmenin eseri.
05:02
It’s what we humans do when we go in the ocean as engineers;
92
302330
3000
Bu mühendis olarak okyanusa gidince biz insanların yaptığı.
05:05
we take all our terrestrial hang-ups,
93
305330
3000
Bütün karaya ait korkularımızı,
05:08
all our constraints -- importantly,
94
308330
2000
bütün sınırlamalarımızı ve daha önemlisi
05:10
these two-dimensional constraints that we have,
95
310330
3000
bu iki boyutlu sınırlamalarımız,
05:13
and they’re so constrained we don’t even understand it --
96
313330
3000
o kadar sınırlı ki ne olduğunu bile anlamıyoruz,
05:16
and we take them underwater.
97
316330
2000
ve bütün bunları su altına götürüyoruz.
05:18
You notice that Jim Cameron is sitting in a seat.
98
318330
4000
Jim Cameron'un koltukta oturduğunu fark ediyorsunuz.
05:22
A seat works in a two-dimensional world,
99
322330
2000
Koltuk iki boyutlu bir dünyada yer çekiminin
05:24
where gravity blasts down on that seat, OK?
100
324330
5000
onu bastırmasıyla işe yarar, değil mi?
05:29
And in a two-dimensional world,
101
329330
2000
Ve iki boyutlu bir dünyada
05:31
we do know about the third dimension
102
331330
1000
üçüncü boyuttan haberimiz var
05:32
but we don’t use it because to go up
103
332330
2000
ama onu kullanmıyoruz çünkü
05:34
requires an awful lot of energy against gravity.
104
334330
3000
üçüncü boyuta çıkmak yer çekimine karşı inanılmaz bir güç ister.
05:37
And then our mothers tell us,
105
337330
1000
Ve sonra annemiz bize,
05:38
"Careful you don’t fall down" -- because you’ll fall over.
106
338330
4000
dikkatli ol, yere düşme yoksa devrilirsin, diyor.
05:42
Now, go into the real atmosphere of this planet.
107
342330
5000
Şimdi bu gezegendeki gerçek atmosfere gidin.
05:47
This planet has an inner atmosphere of water;
108
347330
4000
Bu gezegeniz sudan oluşan bir iç atmosferi var.
05:51
it’s its inner atmosphere. It has two atmospheres --
109
351330
2000
Bu onun iç atmosferi. Iki tane atmosferi var.
05:53
a lesser, outer gaseous atmosphere, a lighter one.
110
353330
4000
Daha küçük, dıştaki bir atmosfer daha, daha hafif bir şey.
05:57
Most of life on earth is in that inner atmosphere.
111
357330
4000
Dünyadaki yaşamın çoğu bu iç atmosferde.
06:01
And that life enjoys a three-dimensional existence,
112
361330
3000
Bu bu yaşam bize uzak olan
06:04
which is alien to us.
113
364330
3000
üç boyutlu bir yaşam sunuyor.
06:07
Fish do not sit in seats.
114
367330
4000
Balıklar koltuklarda oturmuyorlar.
06:11
(Laughter)
115
371330
1000
(Gülüşmeler)
06:12
They don’t. Their mothers don’t say to little baby fish,
116
372330
6000
Yapmıyorlar. Onların anneleri, küçük balık
06:18
"Careful you don’t fall over."
117
378330
2000
dikkatli ol, devrilme demiyor.
06:20
They don’t fall over. They don’t fall.
118
380330
3000
Devrilmiyorlar, düşmüyorlar.
06:23
They live in a three-dimensional world
119
383330
1000
Bu tarafa gitme ile, şu tarafa
06:24
where there is no difference in energy
120
384330
2000
ya da şu tarafa gitmenin enerji yönünden
06:26
between going this way, that way, that way or that way.
121
386330
3000
bir farkı olmadığı 3 boyutlu bir dünyada yaşıyorlar.
06:29
It’s truly a three-dimensional space.
122
389330
2000
Bu gerçek bir 3 boyutlu dünya.
06:31
And we’re only just beginning to grasp it.
123
391330
2000
Ve biz yeni yeni anlamaya başlıyoruz.
06:33
I don’t know of any other submersible,
124
393330
3000
Başka bir denizaltı ya da
06:36
or even remote, that just takes advantage
125
396330
4000
başka bir şey bilmiyorum ki bunun 3 boyutlu
06:40
that this is a three-dimensional space.
126
400330
3000
bir dünya olduğunu kullansın.
06:43
This is the way we should be going into the oceans.
127
403330
2000
Okyanuslara bu şekilde gitmeliyiz.
06:45
This is a three-dimensional machine.
128
405330
3000
Bu üç boyutlu bir araç
06:48
What we need to do is go down into the ocean with the freedom of the animals,
129
408330
3000
Yapmamız gereken hayvanlardaki özgürlükle
06:51
and move in this three-dimensional space.
130
411330
2000
okyanusta aşağılara inip bu 3 boyutlu dünyada hareket etmek.
06:53
OK, this is good stuff.
131
413330
1000
Tamam, bunlar iyi şeyler.
06:54
This is man’s first attempt at flying underwater.
132
414330
3000
Bu insanın ilk sualtında uçma denemesi.
06:57
Right now, I’m just coming down on this gorgeous, big, giant manta ray.
133
417330
6000
Şu anda bu büyük tropik balığa doğru gidiyorum.
07:03
She has twice the wingspan that I do.
134
423330
3000
Kanat genişliği benim iki katım kadar.
07:06
There I’m coming; she sees me.
135
426330
2000
Burada ben gidiyorum, beni görüyor.
07:08
And just notice how she rolls under and turns;
136
428330
4000
Nasıl yuvarlanıp döndüğüne dikkat edin.
07:12
she doesn’t sit there and try and blow air into a tank
137
432330
2000
Orada oturup tanka hava üflemeye çalışmıyor
07:14
and kind of flow up or sink down -- she just rolls.
138
434330
4000
ya da yükselmeye ya da alçalmaya çalışmıyor sadece yuvarlanıyor.
07:18
And the craft that I’m in --
139
438330
2000
Içinde bulunduğum ara. --
07:20
this hasn’t been shown before.
140
440330
2000
bu daha önce gösterilmedi.
07:22
Chris asked us to show stuff that hasn’t been shown before.
141
442330
3000
Chris bize daha önce gösterilmeyen bu şeyleri göstermemizi söyledi.
07:25
I wanted you to notice
142
445330
1000
Sizden fark etmenizi istediğim
07:26
that she actually turned to come back up.
143
446330
3000
o aslında geri gelmek için arkasını döndü.
07:29
There I am; I see her coming back,
144
449330
3000
Burada ben, onun geri geldiğini görüyorum
07:32
coming up underneath me.
145
452330
2000
benim altıma geliyor.
07:34
I put reverse thrust and I try and pull gently down.
146
454330
3000
Geri itme uyguluyoum ve onu yavaşca aşağıya çekiyorum.
07:37
I’m trying to do everything very gently.
147
457330
2000
Her şeyi yavaş ve nazikçe yapmaya çalışıyorum.
07:39
We spent about three hours together and she’s beginning to trust me.
148
459330
3000
Yaklaşık 3 saat geçirdik ve artık bana güvenmeye başladı.
07:42
And this ballet is controlled by this lady here.
149
462330
4000
Ve balerin de şu bayan tarafından kontrol ediliyor.
07:46
She gets about that close and then she pulls away.
150
466330
3000
Yaklaşık bu kadar yakınına gidiyor ve sonra uzaklaşıyor.
07:49
So now I try and go after her, but I’m practicing flying.
151
469330
6000
Şimdi ben onnu arkasından gitmeye çalışıyorum ama uçmayı deniyorum aslında.
07:55
This is the first flying machine. This was the first prototype.
152
475330
4000
Bu ilk uçan araç. Ilk prototip.
07:59
This was a fly by wire. It has wings.
153
479330
5000
Kablodan sinek. Kanatları var.
08:04
There’re no silly buoyancy tanks --
154
484330
2000
Komik suya batmayan tanklar yok.
08:06
it’s permanently, positively buoyant.
155
486330
3000
Sürekli olarak suya batmıyor.
08:09
And then by moving through the water
156
489330
1000
Suyun içinden giderek
08:10
it’s able to take that control.
157
490330
2000
kontrolu elde tutabiliyor.
08:12
Now, look at that; look, it’s -- she just blew me away.
158
492330
3000
Şuna bakın. Beni uzağa püskürttü.
08:15
She just rolled right away from underneath.
159
495330
4000
Aşağıdan yukarı doğru yuvarlandı
08:19
Really that’s the only real dive I’ve ever made in this machine.
160
499330
6000
ve bu benim makinanın içinde ilk gerçek dalışım.
08:25
It took 10 years to build.
161
505330
3000
Yapması 10 yıl sürdü.
08:28
But this lady here taught me, hah, taught me so much.
162
508330
6000
Fakat bu bayan bana çok şey öğretti.
08:34
We just learned so much in three hours in the water there.
163
514330
4000
Suyun içinde bu üç saatte çok şey öğrendik.
08:38
I just had to go and build another machine.
164
518330
2000
Hemen gidip bir araç daha yapmalıyım.
08:40
But look here. Instead of blowing tanks
165
520330
2000
Fakat şuraya bakın. Tankları ateşleme ve
08:42
and coming up slowly without thinking about it,
166
522330
2000
düşünmeden yavaşca yukarı çıkma yerine
08:44
it’s a little bit of back pressure,
167
524330
2000
biraz geri itme
08:46
and that sub just comes straight back up out of the water.
168
526330
3000
ve sualtı hemen su üzerin çıkıyor.
08:49
This is an internal Sony camera. Thank you, Sony.
169
529330
6000
Bu bir Sony kamerası. Teşekkürler Sony.
08:55
I don’t really look that ugly,
170
535330
2000
Aslında bu kadar çirkin görünmüyorum
08:57
but the camera is so close that it’s just distorted.
171
537330
3000
ama kamera o kadar yakın ki görüntü bozuk.
09:00
Now, there she goes, right overhead.
172
540330
2000
Işte gidiyor, hemen yıkarıdan.
09:02
This is a wide-angle camera.
173
542330
1000
Bu bir geniş açı kamerası.
09:03
She’s just a few inches off the top of my head.
174
543330
4000
Kafamın bir kaç inç üzerinde.
09:07
"Aah, ha, oh, he just crossed over the top of my head about,
175
547330
7000
" Aah, ha, oh, hemen kafamın üzerinden geçti,
09:14
oh, I don’t know, just so close."
176
554330
5000
oh, bilmiyorum, çok yakındı."
09:19
I come back up, not for air.
177
559330
1000
Yukarı çıktım, hava almak için değil.
09:20
"This is an incredible encounter with a manta. I’m speechless.
178
560330
6000
"Bu tropik balıkla inanılmaz bir karşılaşma. Dilim tutuldu.
09:26
We’ve been just feet apart. I’m going back down now."
179
566330
3000
Sadece bir kaç metre mesafe vardı aramızda. Şimdi tekrar aşağıya gidiyorum."
09:29
Okay, can we cut that? Lights back up please.
180
569330
3000
Tamam, kesebilir miyiz? Işıkları tekrar açalım lütfen.
09:32
(Applause)
181
572330
5000
(Alkışlar)
09:37
Trying to fly and keep up with that animal --
182
577330
3000
Uçmaya ve o hayvana yetişmeye çalışmak,
09:40
it wasn’t the lack of maneuverability that we had.
183
580330
4000
manevra yetilerimizden değil de şanslı
09:44
It was the fact she was going so slow.
184
584330
2000
olduğumuz nokta çok yavaş gitmesi.
09:46
I actually designed that to move faster through the water
185
586330
4000
Aslında bunun suda daha hızlı gidebilecek şekilde dizayn ettim.
09:50
because I thought that was the thing
186
590330
1000
Çünkü bence yapmılması gereken
09:51
that we needed to do: to move fast and get range.
187
591330
3000
hızlı hareket edip mesafe kat etmek.
09:54
But after that encounter I really did want to go back with that animal and dance.
188
594330
4000
Fakat o karşılaşmadan sonra geri o hayvanla gidip dans etmek istemedim.
09:58
She wanted to dance.
189
598330
3000
O dans etmek istedi.
10:01
And so what we needed to do was increase the wing area
190
601330
3000
Bu yüzden yapmamız gereken kanatları biraz daha büyütüp
10:04
so that we just had more grip, develop higher forces.
191
604330
4000
daha fazla tutunma ve daha fazla güç oluşturmalıyız.
10:08
So the sub that was outside last year -- this is the one.
192
608330
3000
Sonuçta geçen sene dışarıda olan sualtu, işte bu.
10:11
You see the larger wing area here.
193
611330
4000
Daha büyük kanatları görüyorsunuz.
10:15
Also, clearly, it was such a powerful thing,
194
615330
2000
Görüldüğü gibi o kadar güçlü bir şey ki
10:17
we wanted to try and bring other people
195
617330
1000
daha fazla insanı almak istiyorduk
10:18
but we couldn't figure out how to do it.
196
618330
2000
ve bunun nasıl yapacağımızı keşfettik.
10:20
So we opened the world’s first flight school.
197
620330
2000
Ve dünyanın ilk uçuş okulunu açtık.
10:22
The rational for the world’s first flight school
198
622330
3000
Dünyanın ilk uçuş okulunu açmamızın amacı
10:25
goes something like: when the coastguards come up to me and say --
199
625330
3000
şu, sahil koruma ekipleri bana gelip şöyle diyorlar --
10:28
they used to leave us alone when we were diving
200
628330
3000
bu küçük küresel şeyleri batırırken
10:31
these goofy little spherical things,
201
631330
2000
bizi yalnız bırakırlardı.
10:33
but when we started flying around
202
633330
1000
Fakat sualtı jetleri ile uçmaya başladığımızda
10:34
in underwater jet fighters they got a little nervous --
203
634330
3000
biraz tedirgin olmaya başladılar.
10:37
they would come up and say,
204
637330
4000
Ve sonra bize gelip
10:41
"Do you have a license for that?"
205
641330
3000
buna lisansınız var mı dediler?
10:44
And then I’d put my sunglasses on, the beard
206
644330
2000
Sonra ben de güneş gözlüklerimi taktım
10:46
that would all sprout out, and I would say,
207
646330
2000
ve dedim ki
10:48
"I don’t need no stinking license."
208
648330
3000
lisansa filan ihtiyacım yok.
10:51
(Laughter)
209
651330
3000
(Gülüşmeler)
10:54
"I write these stinking license," which I do.
210
654330
3000
Bu lisanları ben yazıyorum.
10:57
So Bob Gelfond's around here --
211
657330
2000
Buradaki Bob Gelfons'lar --
10:59
but somebody in the audience here has license number 20.
212
659330
4000
Fakat dinleyicilerden birinin 20 numaralı lisansı var.
11:03
They’re one of the first subsea aviators.
213
663330
3000
Onlar ilk su altı pilotları.
11:06
So we’ve run two flight schools.
214
666330
3000
Iki tane uçuş okulumuz var.
11:09
Where the hell that goes, I don’t know, but it’s a lot of fun.
215
669330
5000
Bu nereye gidiyor bilmiyorum ama eğlenceli.
11:14
What comes next in 30 seconds? I can’t tell you.
216
674330
5000
30 saniye sonra ne olacak? söyleyemem?
11:19
But the patent for underwater flight --
217
679330
3000
Fakat sualtı uçuşu için
11:22
Karen and I, we were looking at it,
218
682330
2000
ben ve Karen patenti almak üzereyiz.
11:24
some business partners wanted us to patent it --
219
684330
2000
Bazı iş ortaklarımız patentlememizi istedi.
11:26
we weren’t sure about that.
220
686330
1000
Emin değildik bundan.
11:27
We’ve decided we’re just going to let that go.
221
687330
2000
Boş vermeye kara verdik.
11:29
It just seems wrong to try and patent --
222
689330
3000
Patent almaya çalışmak mantıksız gözüküyor--
11:32
(Applause)
223
692330
1000
(Alkışlar)
11:33
-- the freedom for underwater flight.
224
693330
2000
-- sualtında uçma özgürlüğü.
11:35
So anybody who wants to copy us
225
695330
1000
Yani bizi kopyalamak isteyen varsa
11:36
and come and join us, go for it.
226
696330
3000
gelsin ve bize katılsın.
11:39
The other thing is that we’ve got much lower costs.
227
699330
5000
Diğer bir şey de masrafları çok düşürdük.
11:44
We developed some other technology
228
704330
1000
Örümcek optiği adlı yeni bir teknoloji
11:45
called spider optics, and Craig Ventner asked me
229
705330
4000
geliştirdik ve Craig Bentner
11:49
to make an announcement here this morning:
230
709330
2000
bana bu sabah burada açıklamamı istedi.
11:51
we’re going to be building a beautiful, little,
231
711330
2000
Bu sualtının güzel, küçük bir versiyonunu
11:53
small version of this -- unmanned, super deep --
232
713330
3000
insansız çalışır halde yapacağız
11:56
for his boat to go and get back some deep sea DNA stuff.
233
716330
5000
ve sualtına yollayıp biraz DNA parçası toplayacağız.
12:01
(Applause)
234
721330
3000
(Alkışlar)
12:04
Thank you.
235
724330
1000
Teşekkür ederim.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7