What kids can teach adults about asking for help | YeYoon Kim

39,362 views ・ 2020-10-28

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber: Leslie Gauthier Reviewer: Krystian Aparta
0
0
7000
Çeviri: Nihal Aksakal Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:13
What can we learn from children about being better humans?
1
13646
3260
Daha iyi bir insan olmak hakkında çocuklardan ne öğrenebiliriz?
00:16
They're fiercely loyal to their friends,
2
16930
1906
Arkadaşlarına oldukça sadıklar,
00:18
fast to defend, quick to apologize
3
18860
1942
savunmada, özür dilemede ve affetmede hızlılar.
00:20
and swift to forgive.
4
20826
1447
00:22
But as a past kindergarten teacher --
5
22297
1925
Ama eski bir anaokulu öğretmeni olarak
00:24
always a kindergarten teacher at heart --
6
24246
2020
- kalbimde her zaman bir anaokulu öğretmeni olarak -
00:26
I want to share with you
7
26290
1249
yardım istemekle ilgili onlardan aldığım
00:27
a surprising lesson I learned from them about being asked for help.
8
27563
3810
şaşırtıcı bir dersi sizinle paylaşmak isterim.
00:31
I love human behaviors --
9
31397
1537
İnsan davranışlarını seviyorum,
00:32
how we act differently in different situations and environments --
10
32958
3390
farklı durum ve ortamlarda nasıl farklı davrandığımızı
00:36
and these cute five-year-olds with their adorable cheeks
11
36372
2723
ve tatlı, beş yaşında, harika yanaklı,
00:39
and the perfect height to give warm, morning hugs to
12
39119
2681
sıcak, sabah kucaklamaları vermek için muhteşem boy uzunluğuna sahip
00:41
and almost a competitive love for high fives,
13
41824
2490
ve bir beşlik için neredeyse rekabetçi bu çocuklar çok ilginçler.
00:44
were so interesting.
14
44338
1298
00:46
My first class was called a Mars class.
15
46131
2198
İlk sınıfımın adı Mars sınıfıydı.
00:48
I had 10 students,
16
48855
1247
On öğrencim vardı ve her biri karakter doluydu.
00:50
and each were so full of character.
17
50126
2349
00:52
But there was this one kid I'll never forget.
18
52499
2450
Ama asla unutmayacağım bir çocuk vardı.
00:54
Let's call him Sam.
19
54973
1784
Ona Sam diyelim.
00:57
Sam behaved like he forgot he was only five.
20
57398
2706
Sam sadece beş yaşında olduğunu unutmuş gibi davranırdı.
01:00
He was so independent.
21
60555
1614
Çok özgürdü.
01:02
Not only did he know how to tie his own shoelaces,
22
62193
2614
Sadece kendi ayakkabı bağcıklarını nasıl bağlayacağını değil,
01:04
but he knew how to tie other kids' shoelaces too.
23
64831
2623
diğer çocukların bağcıklarını nasıl bağlayacağını da biliyordu.
01:07
He also never took home a dirty thermos,
24
67825
2494
Aynı zamanda eve asla kirli termos götürmezdi
01:10
because he would clean it after his lunch.
25
70343
2354
çünkü yemekten sonra onu temizlerdi.
01:12
And if something happened and he needed a change of clothes,
26
72721
2987
Eğer kıyafetlerini değiştirmesi gerekse
01:15
he would do so very quietly and discreetly by himself.
27
75732
3086
çok sessiz ve gizli bir şekilde kendisi yapardı.
01:19
He didn't ask for help much himself,
28
79190
2227
Çok fazla yardım istemezdi
01:21
but he was the one that his classmates went to for help --
29
81441
2912
ama sınıf arkadaşlarının yardımına yetişen ilk kişiydi.
01:24
help on things like,
30
84377
1151
Çok acı olduğu için kimçilerini bitirmeleri gibi konularda yardım ederdi.
01:25
can he help them finish their kimchi? Because it's too spicy.
31
85552
2858
01:28
He didn't like showing any type of affection to teachers
32
88933
2621
Öğretmenlere karşı herhangi bir sevgi göstermeyi sevmezdi
01:31
and came across as "the cool kid."
33
91578
2324
ve ''havalı çocuk'' olarak gelirdi.
01:33
If you gave him a good-morning hug,
34
93926
1668
Eğer ona sabah kucaklaması verdiyseniz gözlerini devirir
01:35
he would roll his eyes
35
95618
1246
01:36
and make a funny face as to show discontent,
36
96888
2236
ve memnuniyetsizliğini göstermek için komik yüz ifadeleri yapardı
01:39
but also stand there and wait if he didn't get his morning hug.
37
99148
3278
ama eğer sabah kucağı almamışsa orada da durup beklerdi.
01:42
He was so smart and reliable
38
102902
1725
O kadar akıllı ve güvenilirdi ki ben bile beş yaşında olduğunu unuturdum.
01:44
that even I would forget that he was only five.
39
104651
2340
01:47
As a novice teacher,
40
107415
1151
Yeni bir öğretmen olarak
01:48
I spent a lot of time observing
41
108590
1540
daha deneyimli öğretmenlerin kendi öğrencileriyle
01:50
how more experienced teachers interacted with their students.
42
110154
3198
nasıl etkileşim kurduğunu gözlemleyerek çok zaman geçirdim.
01:53
And I noticed something very peculiar.
43
113376
1886
Tuhaf bir şey fark ettim:
01:55
Oftentimes when kids fall,
44
115740
1771
Sıklıkla çocuklar düştüğü zaman hemen ağlamaya başlamazlar.
01:57
they don't start crying immediately.
45
117535
2025
01:59
They would stand up, puzzled,
46
119584
1959
Şaşkın bir şekilde ayağa kalkarlar,
02:01
as if trying to make up their mind --
47
121567
1835
karar vermeye çalışıyormuş gibi görünürler,
02:03
you know, "What just happened?"
48
123426
1477
''Az önce ne oldu?''
02:04
"Is this a big enough deal for me to cry?
49
124927
2011
''Bu ağlamam için yeterince büyük bir olay mı?
02:06
Does this hurt? What's going on?"
50
126962
2319
Acıyor mu? Neler oluyor?''
02:09
Usually kids will be OK until they lock eyes with an adult:
51
129305
3655
Genellikle bir yetişkinle göz göze gelene kadar çocuklar iyi olacaktır,
02:12
one that they trust and know can do something for them.
52
132984
2789
güvendikleri ve onlar için bir şey yapabilecek biri.
02:16
Eyes lock, and then, they burst out in tears.
53
136260
3322
Gözler kitlenir ve sonra gözyaşlarına boğulurlar.
02:19
When I noticed this, I so wanted it to happen to me,
54
139606
3016
Bunu fark ettiğim zaman bana da böyle olmasını istedim
02:22
because to me, that meant that you had earned a kid's trust
55
142646
3175
çünkü bana göre bu, bir çocuğun güvenini kazandınız demekti
02:25
and had proven that you're capable to help them with anything.
56
145845
3033
ve onlara herhangi bir şeyde yardım edebileceğiniz kanıtlanmıştı.
02:28
You were a hero to them.
57
148902
1513
Onlar için bir kahramandınız.
Diğer öğretmenleri izlemekle haftalar geçirdim,
02:31
Weeks went by of me just watching other teachers
58
151118
2624
02:33
have kids run to them in tears,
59
153766
1612
çocuklar onlara gözyaşları ile koşardı ve ben kıskançlıkla izlerdim.
02:35
and I'd watch in jealousy.
60
155402
1777
02:37
Oh, was I jealous.
61
157203
1257
Çok kıskandım.
02:38
I mean, of course I didn't want the kids to fall,
62
158484
2585
Demek istediğim tabii ki çocukların düşmesini istemedim,
02:41
but I really wanted that moment of validation
63
161093
2342
ama o onaylanma anını istedim, bir çocuğun ona yardım edebilecek kişi
02:43
that yes, I had earned a kid's trust enough to be the one to help them.
64
163459
3736
olduğuma dair yeterli güveni kazandığım anı.
02:47
Then, it finally happened.
65
167817
1730
Sonra sonunda gerçekleşti.
02:49
It was a beautiful day.
66
169571
1469
Güzel bir gündü.
02:51
It was during recess at the indoor playground.
67
171064
2907
Kapalı oyun alanında teneffüs sırasındaydı.
02:53
The kids were playing
68
173995
1256
Çocuklar oynuyordu
02:55
and I was getting some things laminated --
69
175275
2000
ve bense bazı şeyleri yan kapıdaki öğretmenler odasında üste üste koyuyordum,
02:57
because teachers are forever laminating stuff --
70
177299
2262
çünkü öğretmenler sonsuza kadar bir şeyleri üst üste koyuyor,
02:59
in the teacher's room next door.
71
179585
1830
03:01
Then I heard a kid yell, "Teacher, teacher, Sam fell down."
72
181439
3642
Sonra bir çocuğun bağırdığını duydum, ''Öğretmenim, öğretmenim, Sam düştü.''
03:05
So I went out to peak,
73
185515
1602
Dışarı çıktım, Sam'i aradım
03:07
looked around for Sam,
74
187141
1244
03:08
and there he was, looking very puzzled,
75
188409
2661
ve işte oradaydı, çok şaşkın görünüyordu,
03:11
as if he was trying to add double digits.
76
191094
2582
sanki çift haneli rakamları toplamaya çalışıyormuş gibi.
03:13
Then he looked at me,
77
193700
1370
Sonra bana baktı, gözlerimiz kilitlendi ve oldu.
03:15
our eyes locked,
78
195094
1522
03:16
and then it happened.
79
196640
1644
03:18
His lower lip started to tremble
80
198308
1937
Alt dudağı titremeye başladı
03:20
and his tiny eyes started to fill with tears.
81
200269
2849
ve küçük gözleri yaşlarla dolmaya başladı.
03:23
Then he burst out in tears running towards me,
82
203142
2651
Sonra bana koşarak gözyaşlarına boğuldu ve muhteşemdi.
03:25
and it was glorious.
83
205817
1167
03:27
I'll never forget that moment.
84
207008
1849
O anı asla unutmayacağım.
03:28
He let me give him a big hug to help him calm down,
85
208881
3503
Onu sakinleştirmek için büyük bir kucak vermeme izin verdi
03:32
and it turns out that yes, he did trip over his own two feet
86
212408
2900
ve iki ayağına takılıp düştüğü ortaya çıktı
03:35
so there was no one other than the floor to reprimand.
87
215332
2812
yani yerden başka azarlanacak kimse yoktu.
03:38
We checked to make sure that he wasn't hurt
88
218168
2006
İncinmediğine emin olmak için onu kontrol ettik
03:40
and he overcame that with not even a bruise.
89
220198
2326
ve tek bir morluk olmadan üstesinden geldi.
03:42
It was in that moment, oddly --
90
222548
1958
Garip bir şekilde işte o andı,
03:44
it didn't feel like I was there to help Sam,
91
224530
2307
orada Sam'e yardım etmek için olduğumu hissetmedim
03:46
but rather he was giving me this gift,
92
226861
2447
ama bunun yerine o bana bu hediyeyi veriyordu,
03:49
this opportunity to help him.
93
229332
2110
ona yardım etme imkanını.
03:51
And it's something very weird that I struggle putting down in words.
94
231466
3397
Bu kelimelere dökmekte zorlandığım çok garip bir şey.
03:54
With his vulnerability
95
234887
1168
Zayıflığı ile bana bir şey yapabilecekmişim gibi
03:56
in coming to me for help as if I could do something about it,
96
236079
3404
yardım için gelmesinin
03:59
you would think that gives me the power,
97
239507
2267
bana güç verdiğini düşünebilirsiniz ama o an tam tersiydi
04:01
but in that moment,
98
241798
1184
04:03
no, it was quite the opposite,
99
243006
1866
04:04
and the power shifted even more so to him.
100
244896
2226
ve güç daha da ona kaydı.
04:07
Being asked for help is a privilege:
101
247710
2348
Yardımının istenmesi bir ayrıcalık,
04:10
a gift for you to do something for someone,
102
250082
2432
birine bir şey yapabilmek için bir hediye,
04:12
especially when it's coming from their place of vulnerability.
103
252538
3520
özellikle onların kırılganlığından kaynaklanıyorsa.
04:16
With everything I learned from kindergarten,
104
256082
2048
Anaokulunda öğrendiğim her şey ile
04:18
or in "teaching" kindergarten,
105
258154
1961
veya anaokulunda ''öğreterek'' öğrendiklerimle
04:20
I went to conquer other things in life.
106
260139
1867
dünyada diğer şeyleri keşfetmeye gittim.
04:22
Fast-forward nine years,
107
262508
1321
Dokuz yıl sonra,
04:23
and I landed in an association for project management professionals
108
263853
3548
Yoğun olarak gönüllülerle çalışan bir pozisyonda
04:27
in a role that works extensively with volunteers.
109
267425
2880
proje yönetimi uzmanları için kurulmuş bir derneğe girdim.
04:30
Working with volunteers is a wonderful experience,
110
270329
3135
Gönüllülerle çalışmak harika bir deneyim
04:33
but there are some things I wish had a been warned about,
111
273488
2667
ama keşke uyarılsaydım dediğim bazı şeyler var,
04:36
like how to set boundaries.
112
276179
1832
mesela nasıl sınır konulacağı.
04:38
It's very easy to fall into the rabbit hole
113
278416
2239
''Çünkü onlar gönüllüler.'' denilen tavşan deliğine
04:40
of "because they're volunteers."
114
280679
2238
düşmek çok kolay.
04:43
Late night calls?
115
283274
1271
Gece aramaları mı?
04:44
Yes, because they're volunteers and have day jobs.
116
284569
2880
Evet, çünkü onlar gönüllü ve gün boyu çalışıyorlar.
04:47
Business trips that are almost exclusively only on weekends?
117
287473
3453
İş gezileri yoğunlukla sadece hafta sonları mı?
04:50
Yes, because they're volunteers and have day jobs.
118
290950
2790
Evet, çünkü onlar gönüllüler ve gün boyu çalışıyorlar.
Kendi sırtımı sıvazlamak gibi olmasın ama işimde oldukça iyiyim.
04:54
Not to pat myself on the back,
119
294309
1459
04:55
but I got quite good at my job.
120
295792
1786
04:57
I was thriving off of the relationships I was building.
121
297602
2576
Kurduğum ilişkileri geliştiriyordum.
05:00
And the best way I knew how to judge whether I had earned someone's trust
122
300601
3835
Birinin güvenini kazanıp kazanmadığımı test etmenin en iyi yolu
05:04
was if they would come and ask me for help.
123
304460
2327
bana gelip yardım istemeleriydi.
05:06
I loved it.
124
306811
1195
Bunu sevmiştim.
Her zaman yıl sonu molası verirdik
05:08
Every time we did year-end retreats
125
308030
1714
05:09
and we talked about what we wanted to be in the next year,
126
309768
2716
ve bir sonraki sene için ne olmak istediğimizi konuşurduk.
05:12
my keywords were always "help" or "helpful."
127
312508
2276
Benim anahtar kelimelerim hep ''yardım'' veya ''yardımsever''di.
05:14
The problem was that I wasn't being just helpful.
128
314808
2618
Problem sadece yardımsever olmam değildi.
05:17
Over time, I put more and more pressure on myself
129
317805
2583
Zamanla üzerime, her zaman meşgul olmak
05:20
to always be busy
130
320412
1320
ve iyi bir iş çıkarmak için
05:21
and to always do a good job.
131
321756
1958
daha da çok baskı bindirdim.
05:23
Soon my self-worth became associated with my performance at work,
132
323738
4017
Çok geçmeden kendi değerim işteki performansımla ilgili hale geldi
05:27
which is basically a recipe for disaster.
133
327779
2374
ki bu genellikle bir felaket tarifi demek.
05:30
But don't worry, because I had the best coping mechanism,
134
330177
3143
Ama endişelenmeyin, çünkü en iyi savunma mekanizmasına sahiptim,
05:33
which was denial,
135
333344
1691
ki bu da inkar etmekti,
05:35
distraction with even more work
136
335059
1478
daha çok işle dikkat dağıtmak
05:36
and drinking --
137
336561
1407
ve içmekti--
05:37
and lots of it.
138
337992
1345
ve daha da fazlası.
05:39
I was so busy being helpful and independent
139
339361
2606
Yardımsever, özgür
05:41
and being a great Sam
140
341991
1363
ve harika Sam olmakla o kadar meşguldüm ki
05:43
that I forgot how to ask for help when I needed it.
141
343378
2781
ihtiyacım olduğunda nasıl yardım istendiğini unuttum.
05:46
All I had to do was ask,
142
346183
1831
Tek yapmam gereken sormaktı
05:48
and if I truly believed that asking for help was a gift,
143
348038
2943
ve yardım istemenin gerçekten hediye olduğuna inanıyorsam
05:51
then I should have been doing it more, right?
144
351005
2174
o zaman ben de daha sık yapmalıydım, değil mi?
05:53
Well, we don't always practice what we preach,
145
353565
2158
Öğütlediğimiz şeyi her zaman uygulamıyoruz
05:55
but about two years ago,
146
355747
1177
ama iki yıl önce
05:56
I was slapped with a big, fat reminder.
147
356948
2345
büyük şişko bir hatırlatmayla tokatlandım.
05:59
To say that I was burned-out at the time was an understatement,
148
359317
3458
Tükendiğimi söylemek o zaman yetersiz bir ifadeydi
06:02
but thanks to my coping mechanism, drinking,
149
362799
2223
ama savunma mekanizmam yani içmek sayesinde,
06:05
it looked like I was just having a great time.
150
365046
2432
harika vakit geçiriyormuşum gibi görünüyordu.
06:07
But one day,
151
367910
1249
Ama bir gün,
06:09
just like Sam in the playground,
152
369183
1803
aynı parktaki Sam gibi
06:11
I tripped over my own two feet.
153
371010
1939
kendi ayaklarıma takıldım.
06:13
I blacked out
154
373691
1246
Bayıldım
06:14
and woke up with a big cut on my foot from broken pieces of glass,
155
374961
3355
ve ayağımda kırık cam parçalarından oluşan kocaman bir kesikle uyandım,
06:18
eyes swollen from crying
156
378340
1726
ağlamaktan şişmiş gözlerle
06:20
and a voice so hoarse that I'd most likely been wailing.
157
380090
3148
ve çok kısılmış bir sesle muhtemelen feryat ediyordum.
06:24
I don't have much recollection of what actually happened,
158
384171
2668
Gerçekte ne olduğuyla ilgili pek fazla anım yok
06:26
but I remember feeling frustrated, sad and afraid.
159
386863
2894
ama kızgın, üzgün ve korkmuş hissettiğimi hatırlıyorum.
06:30
Now you've known me for only about 10 minutes,
160
390596
2157
Şimdi beni neredeyse 10 dakikadır tanıyorsunuz
06:32
but you can probably tell that this was really not like me,
161
392777
2816
ama bunun gerçekten bana benzemedğini söyleyebilirsiniz
06:35
so when I came to my senses about what had happened,
162
395617
2682
yani ne olduğu ile ilgili aklım başıma geldiğinde şoktaydım.
06:38
I was in shock.
163
398323
1217
06:40
There was no other way of saying it other than that I needed help,
164
400216
3140
Yardıma ihtiyacım olduğunu söylemekten başka bir yol yoktu,
06:43
both in the sense of I needed some type of therapy help,
165
403380
2812
bir tür terapi yardımı
ama aynı zamanda bu durumdan çıkmamı sağlayacak bir yardım olabilirdi.
06:46
but also help in getting out of that situation.
166
406216
2701
06:48
It was one of the lowest moments of my life,
167
408941
2057
Hayatımın dibine vurduğum anlardan biriydi
06:51
and even in that moment,
168
411022
1448
ve o anda bile
06:52
my mind was running at hyperspeed into problem-solving mode.
169
412494
3064
beynim sorun çözme modunda hiper hızda çalışıyordu.
06:56
What do I do with this?
170
416210
1561
Bu konuda ne yapmalıyım?
06:57
If I don't fix this, then I'm even more of a disappointment.
171
417795
3243
Eğer bunu düzeltmezsem daha çok hayal kırıklığına uğrayacağım.
07:01
If I don't resolve this, then I'm even more of a failure.
172
421062
2829
Eğer bunu çözmezsem o zaman daha da başarısız olacağım.
07:04
Those are things that were running through my mind,
173
424521
2381
Bunlar o zaman kafamda dönen düşüncelerdi
07:06
and it didn't even occur to me that I could ask for help.
174
426926
2884
ve yardım isteyebileceğim aklıma bile gelmedi.
07:10
I was surrounded by so many people who cared for me and wanted to help,
175
430456
3435
Çevrem beni önemseyen ve yardım etmek isteyen
07:13
but I just couldn't see them.
176
433915
2865
çokça insanla çevriliydi ama onları göremiyordum.
07:16
Until finally, my good friend had to literally hold me by my shoulders
177
436804
4501
Sonunda yakın arkadaşım beni omuzlarımdan tutup
yardım istemeye zorlamak zorunda kaldı.
07:21
and force me to ask for help.
178
441329
2054
07:24
"Can you do this?"
179
444049
1560
''Bunu yapabilir misin?''
07:25
"No."
180
445633
1294
''Hayır.''
07:26
"Do you need help?"
181
446951
1232
''Yardıma ihtiyacın var mı?''
07:28
"Yes."
182
448601
1244
''Evet.''
07:29
"Can I help you?"
183
449869
1803
''Sana yardım edebilir miyim?''
07:31
"Yes."
184
451696
1170
''Evet.''
07:32
"Can I get others that love and care for you to help you too?"
185
452890
3382
''Seni seven ve önemseyenleri sana yardım etmeleri için getirebilir miyim?''
07:36
"Yes."
186
456610
1150
''Evet.''
07:38
That was my grown-up version of locking eyes with my teacher.
187
458349
2895
Bu benim öğretmenimle gözlerimin kitlendiği yetişkin versiyonumdu.
07:41
And just like that,
188
461268
1158
Tam o anda,
07:42
as soon as I said, "Yes, you may help me,"
189
462450
2226
''Evet, bana yardım edebilirsin,'' der demez
07:44
I felt a tingling of hope
190
464700
1511
ümit karıncalanmalarını
07:46
and some sort of control coming back.
191
466235
2065
ve bir şekilde konrolü geri almayı hissettim.
07:48
And if you think about it,
192
468324
1371
Bunu düşündüğümüzde
07:49
isn't it so weird we spend all of childhood
193
469719
2256
tüm çocukluğumuzu yardım isteyerek geçirip
07:51
being so good at asking for help
194
471999
1810
ve kendine güvenen insanlar olarak
07:53
and are expected to grow up to be these self-reliant human beings
195
473833
3232
büyümemiz beklentisi çok garip değil mi
ve bu konuda o kadar uzmanlaşıyoruz ki
07:57
and we get so good at it
196
477089
1552
07:58
that we have to be reminded that it's OK to ask for help?
197
478665
3202
yardım istemenin normal olduğu konusunda uyarılmamız gerekiyor.
08:02
Later, that moment helped me realize so many things.
198
482305
2698
Sonra, o an bir çok şeyi fark etmem konusunda bana çok yardımcı oldu.
08:05
I'm always so happy to help others and I love it.
199
485625
2632
Diğerlerine yardım etmekten çok mutluyum ve bunu seviyorum.
08:08
Why wouldn't others be willing to help me?
200
488281
2302
Neden diğerleri bana yardım etmek istemesin ki?
08:10
And more importantly,
201
490607
1581
Daha da önemlisi,
08:12
why wouldn't I want others to feel the happiness and joy
202
492212
2665
neden diğerlerinin dünyadaki Sam'lere yardım etmekten gelen mutluluğu
08:14
that comes from helping the Sams of the world?
203
494901
2214
tatmasını istemeyeyim ki?
08:17
We all want to be the best Sams in life:
204
497944
2195
Hepimiz hayatta en iyi Sam'ler olmak isteriz,
08:20
to be strong, independent and self-reliant,
205
500163
2827
güçlü, özgür olmak ve kendimize güvenmek isteriz
08:23
but we don't always have to be.
206
503014
2224
ama her zaman olmak zorunda değiliz.
08:25
So let's start asking for help more often,
207
505262
2310
Daha çok yardım istemeye başlayalım
08:27
because helping Sams is a privilege and a gift.
208
507596
2990
çünkü Sam'lere yardım etmek bir ayrıcalık ve armağan.
08:31
Thank you.
209
511417
1150
Teşekkür ederim.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7