The era of personal DNA testing is here | Sebastian Kraves

95,067 views ・ 2016-10-13

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Isil Malatyali Gözden geçirme: Yunus ASIK
00:13
Imagine that you're a pig farmer.
0
13111
2492
Bir domuz çiftçisi olduğunuzu hayal edin.
00:16
You live on a small farm in the Philippines.
1
16232
2845
Filipinler'de, küçük bir çiftlikte yaşıyorsunuz.
00:19
Your animals are your family's sole source of income --
2
19101
3659
Hayvanlarınız ailenizin tek geçim kaynağı--
00:22
as long as they're healthy.
3
22784
1901
tabii sağlıklı oldukları sürece.
00:24
You know that any day,
4
24709
1370
Bir gün, domuzlarınızdan
00:26
one of your pigs can catch the flu,
5
26103
2220
birinin hastalanabileceğinin, domuz gribi olabileceğinin
00:28
the swine flu.
6
28347
1347
farkındasınız.
00:29
Living in tight quarters, one pig coughing and sneezing
7
29718
3271
Küçük bir alan içinde, bir domuzun öksürmesi ve hapşırması
00:33
may soon lead to the next pig coughing and sneezing,
8
33013
2940
kısa sürede bir diğerine geçebilir ve
00:35
until an outbreak of swine flu has taken over your farm.
9
35977
3375
bir salgın tüm çiftliğinizi yok edebilir.
00:39
If it's a bad enough virus,
10
39841
1689
Bu tüm sürünüzü göz açıp
00:41
the health of your herd may be gone in the blink of an eye.
11
41554
3172
kapayıncaya kadar telef etmeye yetecek güçlü bir virüs.
00:45
If you called in a veterinarian,
12
45256
1644
Veteriner çağırırsanız,
00:46
he or she would visit your farm and take samples
13
46924
2483
çiftliğinize gelip domuzlarınızın
00:49
from your pigs' noses and mouths.
14
49431
1824
ağız ve burunlarından örnekler alır.
00:51
But then they would have to drive back into the city
15
51279
2827
Ancak daha sonra bu örnekleri şehirdeki merkez
00:54
to test those samples in their central lab.
16
54130
2799
laboratuvarlarına götürüp test etmek zorundadırlar.
00:57
Two weeks later, you'd hear back the results.
17
57556
2603
İki hafta sonra sonuçları alırsınız.
01:00
Two weeks may be just enough time for infection to spread
18
60601
4086
İki haftada salgın yayılıp
01:04
and take away your way of life.
19
64711
2088
hayatınızı alt üst edebilir.
01:07
But it doesn't have to be that way.
20
67616
1771
Ancak böyle olması gerekmiyor.
01:09
Today, farmers can take those samples themselves.
21
69411
3257
Bugün çiftçiler bu örnekleri kendileri alabiliyorlar.
01:12
They can jump right into the pen and swab their pigs' noses and mouths
22
72692
3747
Ağıla girip domuzlarının ağız ve burunlarından
01:16
with a little filter paper,
23
76463
1801
küçük bir kâğıt filtre ile örnek alıp
01:18
place that little filter paper in a tiny tube,
24
78288
3213
bu filtre kâğıdı, domuzların ağız ve
01:21
and mix it with some chemicals that will extract genetic material
25
81525
3881
burunlarından genetik materyali alacak kimyasalların bulunduğu
01:25
from their pigs' noses and mouths.
26
85430
1913
tüp içerisine yerleştirebiliyorlar.
01:27
And without leaving their farms,
27
87367
1925
Çiftliklerini terk etmeden
01:29
they take a drop of that genetic material
28
89316
2298
bu genetik materyalin bir damlasını alıp
01:31
and put it into a little analyzer smaller than a shoebox,
29
91638
3791
ayakkabı kutusundan daha küçük bir analiz cihazına koyarak
01:35
program it to detect DNA or RNA from the swine flu virus,
30
95872
4601
domuz gribinin DNA ya da RNA'sını tespit edecek şekilde programlayıp
01:40
and within one hour get back the results, visualize the results.
31
100497
4158
sonuçları da bir saat içerisinde alabiliyorlar.
01:45
This reality is possible
32
105247
1956
Bu gerçeklik mümkün, çünkü
01:47
because today we're living in the era of personal DNA technology.
33
107227
3921
kişisel DNA teknolojisi çağındayız.
01:51
Every one of us can actually test DNA ourselves.
34
111172
3702
Herbirimiz kendi DNA'mızı test edebiliriz.
01:55
DNA is the fundamental molecule the carries genetic instructions
35
115448
3739
DNA yaşamı inşa etmeye yarayan genetik yönergeleri taşımak için
01:59
that help build the living world.
36
119211
2040
gerekli temel bir moleküldür.
02:02
Humans have DNA.
37
122052
1254
İnsanların DNA'sı vardır.
02:03
Pigs have DNA.
38
123814
1572
Domuzların DNA'sı vardır.
02:05
Even bacteria and some viruses have DNA too.
39
125410
3494
Bakterilerin ve bazı virüslerin bile DNA'sı vardır.
02:08
The genetic instructions encoded in DNA inform how our bodies develop,
40
128928
4224
DNA içerisindeki genetik kodlar vücudumuzun gelişme, büyüme,
02:13
grow, function.
41
133176
1708
işlevlerini belirler.
02:14
And in many cases, that same information can trigger disease.
42
134908
3617
Birçok durumda da aynı kodlar hastalıkları tetikleyebilir.
02:18
Your genetic information
43
138915
1771
Genetik bilgileriniz
02:20
is strung into a long and twisted molecule, the DNA double helix,
44
140710
3690
baştan sona, üç milyarın üzerinde harften oluşan
02:24
that has over three billion letters,
45
144424
2448
uzun ve burgulu bir moleküle DNA çift helezonuna
02:26
beginning to end.
46
146896
1564
dizilidir.
02:28
But the lines that carry meaningful information
47
148484
3220
Ancak anlamlı bilgiyi taşıyan sıralar
02:31
are usually very short --
48
151728
1565
genelde oldukça kısadır--
02:33
a few dozen to several thousand letters long.
49
153317
3022
birkaç düzine ile birkaç bin arasında harf uzunluğunda.
02:36
So when we're looking to answer a question based on DNA,
50
156363
3147
Yani DNA ile ilgili bir soruyu yanıtlamak gerektiğinde
02:39
we actually don't need to read
51
159534
1933
tüm bu üç milyar
02:41
all those three billion letters, typically.
52
161491
2469
harfi okumak zorunda değiliz.
02:43
That would be like getting hungry at night
53
163984
2237
Bu gece çok acıktığınızda
02:46
and having to flip through the whole phone book
54
166245
2390
en yakın pizzacıyı bulmak için
02:48
from cover to cover,
55
168659
1255
tüm telefon rehberinizi
02:49
pausing at every line,
56
169938
1575
sayfa sayfa, her satırda durarak
02:51
just to find the nearest pizza joint.
57
171537
1985
çevirmeye benzer.
02:53
(Laughter)
58
173546
1152
(Gülüşmeler)
02:54
Luckily, three decades ago,
59
174722
2537
Neyse ki otuz yıl önce
02:57
humans started to invent tools
60
177283
1928
insanlar genetik bilginin
02:59
that can find any specific line of genetic information.
61
179235
3507
gerekli satırlarını bulmaya yarayan araçlar keşfettiler.
03:02
These DNA machines are wonderful.
62
182766
2189
Bu DNA makinaları harika.
03:04
They can find any line in DNA.
63
184979
2729
DNA içerisinde her satırı bulabilirler.
03:07
But once they find it,
64
187732
1304
Bir kere bulduklarında da,
03:09
that DNA is still tiny, and surrounded by so much other DNA,
65
189060
5451
DNA hâlen minik ve birçok diğer DNA'lar ile çevrelenmiştir,
03:14
that what these machines then do is copy the target gene,
66
194535
4642
bu makinaların yaptıkları da hedef geni kopyalamak ve
03:19
and one copy piles on top of another,
67
199201
2241
bir kopyanın diğeri üzerine
03:21
millions and millions and millions of copies,
68
201466
2165
yığılarak milyonlarca kopya yaparak
03:23
until that gene stands out against the rest;
69
203655
2986
bu genin diğerlerine karşı belirgin hâle gelmesini ve
03:26
until we can visualize it,
70
206665
2183
görebilmemizi, yorumlamamızı
03:28
interpret it, read it, understand it,
71
208872
2543
okumamızı, anlamamızı ve cevabı
03:31
until we can answer:
72
211439
1278
bulmamızı sağlayana kadar:
03:32
Does my pig have the flu?
73
212741
2107
Domuzlarım hasta mı?
03:35
Or other questions buried in our own DNA:
74
215914
3497
Ya da DNA'larımızdaki diğer cevapları:
03:39
Am I at risk of cancer?
75
219435
1912
Kanser olma riskim var mı?
03:42
Am I of Irish descent?
76
222505
1699
İrlanda soyundan mıyım?
03:44
Is that child my son?
77
224623
2190
Bu çocuk bana mı ait?
03:47
(Laughter)
78
227672
2174
(Gülüşmeler)
03:50
This ability to make copies of DNA, as simple as it sounds,
79
230537
4674
DNA kopyaları yapabilmek
03:55
has transformed our world.
80
235235
1291
dünyamızı değiştirdi.
03:56
Scientists use it every day to detect and address disease,
81
236550
5012
Bilim adamları bunu her gün hastalıkları teşhis ve tedavi etmek,
04:01
to create innovative medicines,
82
241586
2488
yeni ilaçlar bulmak,
04:04
to modify foods,
83
244098
2036
gıdaları değiştirmek,
04:06
to assess whether our food is safe to eat
84
246158
1976
gıdaların güvenliğini değerlendirmek
04:08
or whether it's contaminated with deadly bacteria.
85
248158
3396
ya da ölümcül bakteri içerip içermediğini konrol için kullanıyorlar.
04:11
Even judges use the output of these machines in court
86
251578
2844
Hatta hâkimler bile mahkemede bu makineler ile DNA
04:14
to decide whether someone is innocent or guilty based on DNA evidence.
87
254446
4574
delillerine göre birisinin suçlu ya da masum olduğuna karar veriyorlar.
04:19
The inventor of this DNA-copying technique
88
259044
2413
Bu DNA kopyalama tekniğinin mucidi
04:21
was awarded the Nobel Prize in Chemistry in 1993.
89
261481
3804
1993 yılında Kimya alanında Nobel ödülü kazandı.
04:25
But for 30 years,
90
265831
1152
Ancak 30 yıldır,
04:27
the power of genetic analysis has been confined to the ivory tower,
91
267007
3833
genetik analizin gücü ya fildişi kulelere ya da doktoralı kodaman
04:30
or bigwig PhD scientist work.
92
270864
2840
bilim adamlarına hapsedildi.
04:34
Well, several companies around the world
93
274333
2102
Dünya genelinde birçok firma,
04:36
are working on making this same technology accessible
94
276459
3848
aynı teknolojiyi sizler için, hayvan yetiştiricileri için
04:40
to everyday people like the pig farmer,
95
280331
3031
ulaşılabilir yapmaya
04:43
like you.
96
283386
1349
çalışıyorlar.
04:44
I cofounded one of these companies.
97
284759
2584
Ben bu firmalardan biriyle çalıştım.
04:47
Three years ago,
98
287367
1151
Üç yıl önce
04:48
together with a fellow biologist and friend of mine,
99
288542
2987
aynı zamanda arkadaşım olan biyolog Zeke Alvarez Saavedra ile
04:51
Zeke Alvarez Saavedra,
100
291553
1580
herkesin kullanabileceği
04:53
we decided to make personal DNA machines
101
293157
2615
DNA makineleri yapmaya
04:55
that anyone could use.
102
295796
1717
karar verdik.
04:57
Our goal was to bring DNA science to more people in new places.
103
297957
3578
Amacımız DNA bilimini yeni yerlerde daha çok kişiye ulaştırmaktı.
05:01
We started working in our basements.
104
301892
2161
Bodrum katımızda çalışmaya başladık.
05:04
We had a simple question:
105
304077
2053
Basit bir sorumuz vardı:
05:06
What could the world look like
106
306154
1751
Herkes DNA analiz edebilseydi,
05:07
if everyone could analyze DNA?
107
307929
2427
dünya nasıl bir yer olurdu?
05:10
We were curious,
108
310380
1262
1980 yılında
05:12
as curious as you would have been if I had shown you this picture in 1980.
109
312142
4926
bu resmi görseydiniz sizlerin de merak edebileceğiniz kadar merak içindeydik.
05:17
(Laughter)
110
317092
1285
(Gülüşmeler)
05:18
You would have thought, "Wow!
111
318401
1791
''Vay! Şimdi Glenda teyzemi
05:20
I can now call my Aunt Glenda from the car
112
320216
2603
arabadan arayıp doğum gününü
05:22
and wish her a happy birthday.
113
322843
1886
kutlayabilirim.
05:24
I can call anyone, anytime.
114
324753
1975
İstediğimi istediğim zaman arayabilirim.
05:27
This is the future!"
115
327055
1620
Bu gelecek!'' diye düşünürdünüz.
05:29
Little did you know,
116
329801
1456
Bu telefona dokunarak
05:31
you would tap on that phone to make dinner reservations
117
331281
2605
Glenda teyzenizle beraber kutlama yemeği için
05:33
for you and Aunt Glenda to celebrate together.
118
333910
2424
rezervasyon yapabileceğinizi düşünemezdiniz bile.
05:36
With another tap, you'd be ordering her gift.
119
336358
2530
Başka bir dokunuşla hediye siparişi verebileceğinizi.
05:38
And yet one more tap,
120
338912
1482
Hatta bir başka dokunuşla
05:40
and you'd be "liking" Auntie Glenda on Facebook.
121
340418
2312
Glenda Teyze'yi Facebook'ta beğenebileceğinizi.
05:42
And all of this, while sitting on the toilet.
122
342754
2344
Tüm bunları da tuvalette bile yapabileceğinizi.
05:45
(Laughter)
123
345122
2174
(Gülüşmeler)
05:47
It is notoriously hard to predict where new technology might take us.
124
347320
5263
Teknolojinin bizi götürebileceği yerleri tahmin etmek zor.
05:52
And the same is true for personal DNA technology today.
125
352607
4409
Aynısı bugün DNA teknolojisi için de geçerli.
05:57
For example, I could never have imagined
126
357040
3069
Örneğin ben asla bir mantar çiftçisinin,
06:00
that a truffle farmer, of all people,
127
360133
2521
tüm insanların kişisel DNA makinası
06:02
would use personal DNA machines.
128
362678
2089
kullanabileceğini hayal edemezdim.
06:05
Dr. Paul Thomas grows truffles for a living.
129
365267
3291
Dr. Paul Thomas hayatını mantar yetiştirerek kazanıyor.
06:08
We see him pictured here,
130
368582
1707
Bu resimde onu elinde
06:10
holding the first UK-cultivated truffle in his hands, on one of his farms.
131
370313
5096
İngiltere'de ilk defa yetiştirilen trüf mantarı ile görüyoruz.
06:16
Truffles are this delicacy
132
376179
1496
Trüfler yaşayan ağaçların
06:17
that stems from a fungus growing on the roots of living trees.
133
377699
4063
köklerinde yetişen bir mantardan türeyecek hassasiyettedirler.
06:21
And it's a rare fungus.
134
381786
1627
Bu nadir bir mantardır.
06:23
Some species may fetch 3,000, 7,000, or more dollars per kilogram.
135
383437
5312
Bazı türlerinin kilogramına 3.000, 7.000 dolardan fazlasına kadar alıcı çıkabilir.
06:29
I learned from Paul
136
389968
1393
Paul'den öğrendiğime göre
06:31
that the stakes for a truffle farmer can be really high.
137
391385
2887
trüf mantarı yetiştiricilerinin riskleri çok yüksek olabilir.
06:34
When he sources new truffles to grow on his farms,
138
394296
3214
Yetiştirmek için kullandığı yeni trüf kültürleri
06:37
he's exposed to the threat of knockoffs --
139
397534
2528
gerçeğinden ayırt edilemeyen sahte kültürler olabilir.
06:40
truffles that look and feel like the real thing,
140
400086
3456
Bunlar aynı gerçek gibi gözükürler ancak
06:43
but they're of lower quality.
141
403566
1502
daha düşük kalitededirler.
06:45
But even to a trained eye like Paul's,
142
405092
2429
Paul kadar deneyimli gözler bile
06:47
even when looked at under a microscope,
143
407545
2082
mikroskop ile baksalar dahi
06:49
these truffles can pass for authentic.
144
409651
2151
bunları orijinal sanabilirler.
06:51
So in order to grow the highest quality truffles,
145
411826
3926
Böylece tüm dünyada şeflerin almak için savaşacağı
06:55
the ones that chefs all over the world will fight over,
146
415776
3239
en iyi kalitede trüfleri yetiştirmek için
06:59
Paul has to use DNA analysis.
147
419039
2860
Paul DNA analizi kullanmalıydı.
07:02
Isn't that mind-blowing?
148
422594
1746
Bu akıl almaz bir şey, değil mi?
07:04
I bet you will never look at that black truffle risotto again
149
424364
3300
Eminim o siyah trüflü risottoya bir daha asla genlerini
07:07
without thinking of its genes.
150
427688
1670
düşünmeden bakamayacaksınız.
07:09
(Laughter)
151
429382
1550
(Gülüşmeler)
07:11
But personal DNA machines can also save human lives.
152
431710
4105
Kişisel DNA makineleri hayat da kurtarabilir.
07:17
Professor Ian Goodfellow is a virologist at the University of Cambridge.
153
437045
4520
Profesör Ian Goodfellow Cambridge Üniversitesi'nde bir virolog.
07:21
Last year he traveled to Sierra Leone.
154
441589
2321
Geçen yıl Sierra Leone'ya seyahat etti.
07:24
When the Ebola outbreak broke out in Western Africa,
155
444267
3922
Batı Afrika Ebola salgını yayılırken
07:28
he quickly realized that doctors there lacked the basic tools
156
448213
3812
doktorların hastalığı teşhis ve mücadele için gerekli olan ekipmanları
07:32
to detect and combat disease.
157
452049
1658
olmadığını hemen fark etti.
07:34
Results could take up to a week to come back --
158
454216
3034
Sonuçların alınması bir haftayı bulabiliyordu--
07:37
that's way too long for the patients and the families who are suffering.
159
457274
4859
bu da hastalığa yakalanalar ve aileleri için oldukça uzun bir süreydi.
07:42
Ian decided to move his lab into Makeni, Sierra Leone.
160
462157
4494
Ian, laboratuvarını Makeni, Sierra Leone'a taşımaya karar verdi.
07:47
Here we see Ian Goodfellow
161
467194
2125
Burada Ian Goodfellow'u görüyoruz,
07:49
moving over 10 tons of equipment into a pop-up tent
162
469343
4068
bir virüsü ve dizilişi 24 saat içerisinde
07:53
that he would equip to detect and diagnose the virus
163
473435
3676
tespit ve teşhis edebilecek 10 ton ekipmanı portatif
07:57
and sequence it within 24 hours.
164
477135
2726
bir çadır içerisine taşıyor.
08:00
But here's a surprise:
165
480250
1779
Ancak sürpriz şurada;
08:02
the same equipment that Ian could use at his lab in the UK
166
482053
4122
Ian'ın İngiltere'deki laboratuvarında Ebola'yı ve dizimini teşhis için
08:06
to sequence and diagnose Ebola,
167
486199
2591
kullandığı aynı ekipman
08:08
just wouldn't work under these conditions.
168
488814
2133
bu koşullar altında çalışmıyor.
08:10
We're talking 35 Celsius heat and over 90 percent humidity here.
169
490971
4734
Burada 35 derece sıcaklık ve yüzde 90'ın üzerinde nemden söz ediyoruz.
08:16
But instead, Ian could use personal DNA machines
170
496153
2884
Ancak bunun yerine Ian, klima önüne koyabileceği
08:19
small enough to be placed in front of the air-conditioning unit
171
499061
3350
yeterince küçük kişisel DNA makinaları kullanarak
08:22
to keep sequencing the virus
172
502435
1931
virüsün dizilimine ve
08:24
and keep saving lives.
173
504390
1575
hayat kurtamaya devam edebilirdi.
08:25
This may seem like an extreme place for DNA analysis,
174
505989
3037
Bu DNA dizilimi için sıradışı bir yer gibi gözüküyor ama
08:29
but let's move on to an even more extreme environment:
175
509050
3776
daha sıradışı bir yerdeki bir olaya bakalım:
08:32
outer space.
176
512850
1315
Uzay boşluğu.
08:34
Let's talk about DNA analysis in space.
177
514633
2302
Uzaydaki DNA analizi hakkında konuşalım.
08:37
When astronauts live aboard the International Space Station,
178
517657
3120
Astronotlar, Uluslararası Uzay İstasyonu'na geldiklerinde
08:40
they're orbiting the planet 250 miles high.
179
520801
3623
gezegenden 250 mil yüksekte yörüngedeydiler.
08:44
They're traveling at 17,000 miles per hour.
180
524448
2802
Saate 17.000 mil (27.500 km) hızla seyahat ediyorlardı.
08:47
Picture that --
181
527274
1158
Düşünün--
08:48
you're seeing 15 sunsets and sunrises every day.
182
528456
3875
her gün 15 gün batımı ve gün doğumu görüyorsunuz.
08:52
You're also living in microgravity,
183
532817
1872
Aynı zamanda yerçekimsiz ortamda
08:54
floating.
184
534713
1168
yaşıyorsunuz.
08:55
And under these conditions, our bodies can do funky things.
185
535905
3162
Bu koşullar altında vücudumuz çılgınca şeyler yapabilir.
08:59
One of these things is that our immune systems get suppressed,
186
539091
4742
Bunlardan biri bağışıklık sisteminin
09:03
making astronauts more prone to infection.
187
543857
2595
bastırılarak astronotların hastalıklara daha yatkın hâle gelmesidir.
09:07
A 16-year-old girl,
188
547856
1913
New York'lu 16 yaşındaki
09:09
a high school student from New York, Anna-Sophia Boguraev,
189
549793
3831
bir lise öğrencisi, Anna-Sophia Boguraev,
09:13
wondered whether changes to the DNA of astronauts
190
553648
2869
astranotların DNA'larındaki değişimlerin bu bağışıklık
09:16
could be related to this immune suppression,
191
556541
2423
baskılanması ile ilgisini araştırdı ve
09:18
and through a science competition called "Genes In Space,"
192
558988
3369
''Uzayda Genler'' isimli bir bilim yarışmasında
09:22
Anna-Sophia designed an experiment to test this hypothesis
193
562381
3907
Uluslararası Uzay İstasyonu'nda kişisel DNA makinasını götürerek
09:26
using a personal DNA machine aboard the International Space Station.
194
566312
4156
bu hipotezi test etmek için bir deney tasarladı.
09:31
Here we see Anna-Sophia on April 8, 2016, in Cape Canaveral,
195
571463
5699
Burada Anna-Sophia'nın 8 Nisan 2016'da Cape Canaveral
09:37
watching her experiment launch to the International Space Station.
196
577186
4063
Uluslararası Uzay İstasyonu'nda deneyini izlerken görmekteyiz.
09:41
That cloud of smoke is the rocket
197
581273
2531
Buradaki duman bulutu,
09:43
that brought Anna-Sophia's experiment to the International Space Station,
198
583828
4695
Anna-Sophia'nın deneyini Uluslararası Uzay İstasyonu'na
09:48
where, three days later,
199
588547
1929
üç gün sonra,
09:50
astronaut Tim Peake carried out her experiment --
200
590500
3748
yerçekimsiz ortamda taşıyan astronot Tim Peake'in
09:54
in microgravity.
201
594272
1222
roketidir.
09:56
Personal DNA machines are now aboard the International Space Station,
202
596175
3756
Kişisel DNA makinaları artık Uluslararası Uzay İstasyonu'nda
09:59
where they can help monitor living conditions
203
599955
2587
yaşam koşullarını izleyecek ve
10:02
and protect the lives of astronauts.
204
602566
2094
astronotların hayatını koruyabilecekler.
10:05
A 16-year-old designing a DNA experiment
205
605938
3841
Astronotların hayatını kurtarmak üzere
10:09
to protect the lives of astronauts
206
609803
1913
deney tasarlayan 16 yaşındaki
10:11
may seem like a rarity, the mark of a child genius.
207
611740
3562
bir lise öğrencisi nadir bir olay, bir çocuk deha gibi görülebilir.
10:15
Well, to me, it signals something bigger:
208
615784
2570
Benim için bu daha büyük bir şeyin habercisidir:
10:18
that DNA technology is finally within the reach of every one of you.
209
618378
5153
Bu da DNA teknolojisin artık herkes tarafından ulaşılabilir olduğudur.
10:24
A few years ago,
210
624999
1707
Birkaç yıl önce,
10:26
a college student armed with a personal computer
211
626730
3183
kişisel bilgisayarı olan bir üniversite öğrencisi
10:29
could code an app,
212
629937
1151
app (uygulama) yazabiliyordu,
10:31
an app that is now a social network with more than one billion users.
213
631112
4376
milyarlarca kullanıcıyı birbirine bağlayan bir sosyal ağ applikasyonu.
10:35
Could we be moving into a world
214
635933
1960
Her evde kişisel bir DNA makinasının
10:37
of one personal DNA machine in every home?
215
637917
3271
olduğu bir dünyaya mı gidiyoruz?
10:41
I know families who are already living in this reality.
216
641966
3381
Halihazırda bu gerçeklik ile yaşayan aileler tanıyorum.
10:45
The Daniels family, for example,
217
645767
1898
Mesela Daniels ailesi,
10:47
set up a DNA lab in the basement of their suburban Chicago home.
218
647689
4846
Şikago'daki evlerinin bodrum katında bir DNA laboratuvarı kurdular.
10:52
This is not a family made of PhD scientists.
219
652904
3203
Bu ailede bilim adamı yok.
10:56
This is a family like any other.
220
656656
2110
Bu aile herhangi bir aile gibi.
10:58
They just like to spend time together doing fun, creative things.
221
658790
4055
Onlar, sadece eğlenceli yaratıcı şeyler yaparak vakit geçirmeyi seviyorlardı.
11:02
By day, Brian is an executive at a private equity firm.
222
662869
3863
Brian gündüzleri bir özel sermaye şirketi yöneticisiydi.
11:07
At night and on weekends, he experiments with DNA
223
667137
2905
Akşamları ve hafta sonları, yedi ve dokuz yaşındaki oğullarıyla
11:10
alongside his kids, ages seven and nine,
224
670066
2897
yaşayan dünyayı keşfetme aracı olarak
11:12
as a way to explore the living world.
225
672987
2104
DNA deneyleri yapıyordu.
11:15
Last time I called them,
226
675480
1674
Onları en son aradığımda,
11:17
they were checking out homegrown produce from the backyard garden.
227
677178
3888
arka bahçeden ev yapımı bir ürünü kontrol ediyorlardı.
11:21
They were testing tomatoes that they had picked,
228
681090
2297
Topladıkları domateslerin
11:23
taking the flesh of their skin, putting it in a test tube,
229
683411
2780
kabuklarını soyup bir deney tüpüne koyup
11:26
mixing it with chemicals to extract DNA
230
686215
2082
DNA oluşturmak için kimyasallar ile
11:28
and then using their home DNA copier
231
688321
3478
karıştırararak evdeki DNA kopyalayıcısıyla
11:31
to test those tomatoes for genetically engineered traits.
232
691823
3923
bu domateslerin genetik olarak işlenmiş özelliklerini test ediyorlardı.
11:36
For the Daniels family,
233
696883
1527
Daniels ailesi için,
11:38
the personal DNA machine is like the chemistry set
234
698434
2899
kişisel DNA makinası 21. yüzyıl için
11:41
for the 21st century.
235
701357
1327
bir kimya seti gibiydi.
11:43
Most of us may not yet be diagnosing genetic conditions
236
703375
3862
Birçoğumuz hâlen genetik koşulları mutfakta
11:47
in our kitchen sinks
237
707261
1346
teşhis edemiyoruz ya da
11:49
or doing at-home paternity testing.
238
709123
2218
evde babalık testi yapamıyoruz.
11:51
(Laughter)
239
711365
1025
(Gülüşmeler)
11:52
But we've definitely reached a point in history
240
712414
2220
Ancak şu an herkesin mutfağında
11:54
where every one of you could actually get hands-on with DNA
241
714658
5809
DNA ile çalışabileceği bir
12:00
in your kitchen.
242
720491
1431
noktaya ulaştık.
12:01
You could copy, paste and analyze DNA
243
721946
3187
DNA'yı kopyalayabilir, yapıştırabilir,
12:05
and extract meaningful information from it.
244
725157
2531
analiz edebilir ve anlamlı bir bilgi çıkarabilir.
12:08
And it's at times like this that profound transformation
245
728394
2857
Bunlar böyle sağlam geçişlerin
12:11
is bound to happen;
246
731275
1599
yaşandığı zamanlar;
12:12
moments when a transformative, powerful technology
247
732898
3252
daha önce fildişi kulelere hapsedilmiş dönüştürücü
12:16
that was before limited to a select few in the ivory tower,
248
736174
3622
güçlü teknolojilerin
12:19
finally becomes within the reach of every one of us,
249
739820
3473
nihayet öğrencilerden çiftçilere kadar hepimizin
12:23
from farmers to schoolchildren.
250
743951
2191
ulaşabileceği noktaya gelmesidir.
12:26
Think about the moment
251
746772
1167
Telefonların duvarlarda
12:27
when phones stopped being plugged into the wall by cords,
252
747963
3877
kablolar ile hapsolmaktan ya da
12:31
or when computers left the mainframe
253
751864
2295
bilgisayarların kasalarından kurtularak
12:34
and entered your home or your office.
254
754183
2613
evinize ya da ofisinize girdiği zamanları düşünün.
12:37
The ripples of the personal DNA revolution
255
757574
2823
Kişisel DNA devriminin etkilerini
12:40
may be hard to predict,
256
760421
1527
tahmin etmek güç olabilir,
12:41
but one thing is certain:
257
761972
1617
ama bir şey kesin:
12:43
revolutions don't go backwards,
258
763613
2392
Devrimler geriye gitmez ve
12:46
and DNA technology is already spreading faster than our imagination.
259
766029
4265
DNA teknolojisi şu anda bile düşünebileceğimizden daha hızlı yayılıyor.
12:50
So if you're curious,
260
770318
1899
Yani eğer merakınız varsa,
12:52
get up close and personal with DNA -- today.
261
772241
3215
DNA teknolojisi ile yakından tanışın--bugün.
12:55
It is in our DNA to be curious.
262
775480
2591
Meraklı olmak DNA'mızda var.
12:58
(Laughter)
263
778095
1015
(Gülüşmeler)
12:59
Thank you.
264
779134
1160
Teşekkürler.
13:00
(Applause)
265
780318
3314
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7