SpaceX's plan to fly you across the globe in 30 minutes | Gwynne Shotwell

1,692,780 views ・ 2018-05-14

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:14
Chris Anderson: So two months ago, something crazy happened.
0
14801
2817
Chris Anderson: İki ay önce inanılmaz bir şey oldu.
00:17
Can you talk us through this, because this caught so many people's attention?
1
17643
3626
Bunu biraz anlatır mısın? Çünkü çok fazla insanın dikkatini çekti.
00:21
Gwynne Shotwell: I'll stay quiet for the beginning,
2
21294
2388
Gwynne Shotwell: İlk kısımda sessiz kalayım,
00:23
and then I'll start talking.
3
23707
1341
sonra anlatmaya başlayacağım.
00:25
(Video) Voices: Five, four, three, two, one.
4
25073
4339
(Video) Sesler: Beş, dört, üç, iki, bir.
00:29
(Cheering)
5
29436
2120
(Tezahüratlar)
00:31
Woman: Liftoff. Go Falcon Heavy.
6
31580
2736
Kalkış. Falcon Heavy havada.
00:34
GS: So this was such an important moment for SpaceX.
7
34930
3262
GS: Bu SpaceX için çok önemli bir andı.
00:38
With the Falcon 9 and now the Falcon Heavy,
8
38216
2756
Falcon 9'un yanısıra şimdi Falcon Heavy de var,
00:40
we can launch into orbit
9
40996
2715
daha önce oluşturulmuş
00:43
any payload that has previously been conceived or is conceived right now.
10
43735
4872
veya şu an oluşturulan her türlü yükü yörüngeye yerleştirebiliriz.
00:48
We've got a couple of launches of Falcon Heavy later this year,
11
48631
2953
Bu yıl iki Falcon Heavy kalkışı daha gerçekleştireceğiz,
00:51
so this had to go right.
12
51608
1656
o yüzden yolunda gitmesi iyi oldu.
00:53
It was the first time we flew it,
13
53288
2358
Aracın ilk uçusuydu
00:55
and the star of the show, of course,
14
55670
1799
ve bu gösterinin yıldızı da
00:57
brother and sister side boosters landing.
15
57493
2524
iki kardeş aracın birlikte iniş yapması oldu.
01:00
I was excited.
16
60041
1151
Heyecanlanmıştım.
01:01
(Laughter)
17
61216
1603
(Kahkahalar)
01:02
Thanking my team.
18
62843
1151
Ekibime teşekkür ederken.
01:04
By the way, there's maybe a thousand people
19
64018
2048
Bu arada sanırım etrafımda
01:06
standing around me right there.
20
66090
1619
bin kişi falan var.
01:08
And Starman.
21
68682
1150
Ve Starman.
01:10
Starman did not steal the show, though --
22
70357
1953
Starman gösterinin odağı olmadı ama,
01:12
the boosters did.
23
72334
1246
kardeş araçlar oldu.
01:13
CA: (Laughter)
24
73604
1011
CA: (Kahkahalar)
01:14
CA: There had to be some payload -- why not put a Tesla into space?
25
74639
3317
CA: Biraz yük olması gerekiyordu. Neden uzaya Tesla gönderilmesin ki?
01:17
GS: Exactly. It was perfect.
26
77980
1953
GS: Kesinlikle. Kusursuzdu.
01:19
CA: Gwynne, let's wind the clock back.
27
79957
2465
GA: Gwynne, biraz geriye gidelim.
01:22
I mean, how did you end up an engineer and President of SpaceX?
28
82446
4344
Nasıl oldu da bir mühendis ve SpaceX'in başkanı oldun?
01:26
Were you supernerdy as a girl?
29
86814
2269
Genç kızken çok mu çalışkandın?
01:29
GS: I don't think I was nerdy,
30
89107
1498
GS: Öyle olduğumu sanmıyorum
01:30
but I was definitely doing the things that the girls weren't doing.
31
90629
3316
ama kesinlikle diğer kızların yaptığı şeyleri yapmıyordum.
01:33
I asked my mom, who was an artist, when I was in third grade,
32
93969
3012
Ressam anneme üçüncü sınıftayken bir araba nasıl çalışıyor
01:37
how a car worked,
33
97005
1241
diye sormuştum,
01:38
so she had no idea so she gave me a book, and I read it,
34
98270
3690
onun da hiçbir fikri yoktu, bana okumam için bir kitap verdi,
01:41
and sure enough, my first job out of my mechanical engineering degree
35
101984
4173
makine mühendisliği okuduktan sonra da ilk işim
01:46
was with Chrysler Motors in the automotive industry.
36
106181
3472
otomotiv endüstrisinde Chrysler Motors'daydı.
01:49
But I actually got into engineering not because of that book
37
109677
2886
Ancak ben mühendislik işine o kitap sayesinde değil,
01:52
but because my mom took me to a Society of Women Engineers event,
38
112587
3084
annemin beni bir Kadın Mühendisler Topluluğu etkinliğine götürmesi
01:55
and I fell in love with the mechanical engineer that spoke.
39
115695
2781
ve benim konuşan makine mühendisine aşık olmamla girdim.
01:58
She was doing really critical work,
40
118500
1793
Gerçekten önemli bir iş yapıyordu
02:00
and I loved her suit.
41
120317
2042
ve takımına bayılmıştım.
02:02
(Laughter)
42
122383
1001
(Kahkahalar)
02:03
And that's what a 15-year-old girl connects with.
43
123408
2309
15 yaşında genç kızlar bu tür şeylerle bağ kurar.
02:05
And I used to shy away from telling that story,
44
125741
2474
Bunu anlatmaya utanırdım
02:08
but if that's what caused me to be an engineer --
45
128239
2286
ama beni mühendis yapan şey buysa...
02:10
hey, I think we should talk about that.
46
130549
1858
bence bundan konuşmamız lazım.
02:12
CA: Sixteen years ago, you became employee number seven at SpaceX,
47
132431
5876
CA: On altı yıl önce SpaceX'te yedi numaralı çalışan oldun
02:18
and then over the next years,
48
138331
1802
ve sonraki yıllarda
02:20
you somehow built a multi-billion-dollar relationship with NASA,
49
140157
5352
NASA'yla milyar dolarlık bir ilişki kurdun,
02:25
despite the fact that SpaceX's first three launches blew up.
50
145533
3825
üstelik SpaceX'in ilk üç roket atışı başarısız olmuştu.
02:29
I mean, how on earth did you do that?
51
149382
1876
Nasıl oldu da bunu başardın?
02:31
GS: So actually, selling rockets is all about relationships
52
151282
3880
GS: Aslında roket satmak tamamen ilişkiler
02:35
and making a connection with these customers.
53
155186
2634
ve bu müşterilerle bir bağlantı kurmakla ilgili.
02:37
When you don't have a rocket to sell,
54
157844
1817
Satacak bir roketiniz olmadığında
02:39
what's really important is selling your team,
55
159685
2126
gerçekten önemli olan takımınızı satmak,
02:41
selling the business savvy of your CEO --
56
161835
2168
CEO'nuzun işletme bilgisini satmak,
02:44
that's not really hard to sell these days --
57
164027
2366
ki bu da günümüzde çok zor değil --
02:46
and basically, making sure that any technical issue that they have
58
166417
3264
ve temel olarak her tür teknik sorun ve tereddütlerine
02:49
or any concern, you can address right away.
59
169705
2119
vakit kaybetmeden cevap vermek.
02:51
So I think it was helpful for me to be an engineer.
60
171848
3412
Sanırım mühendis olmamın bu konuda yardımı oldu.
02:55
I think it was helpful to my role of running sales for Elon.
61
175284
3571
Elon için satış işini yapmamda yardımı oldu.
02:58
CA: And currently, a big focus of the company
62
178879
2405
CA: Şu sıralar şirketin odak noktalarından biri
03:01
is, I guess, kind of a race with Boeing
63
181308
2235
sanırım yörüngeye insan götürmek konusunda
03:03
to be the first to provide the service to NASA
64
183567
3317
NASA'ya bu hizmeti ilk veren olabilmek için
03:06
of actually putting humans into orbit.
65
186908
4278
Boeing'le bir yarış içine girmek.
03:12
Safety considerations obviously come to the fore, here.
66
192702
3233
Güvenlik tedbirleri bariz şekilde önem kazandı.
03:15
How are you sleeping?
67
195959
2523
Uykun nasıl peki?
03:18
GS: I actually sleep really well. I'm a good sleeper, that's my best thing.
68
198506
3973
GS: Aslında oldukça iyi uyurum. İyi uyku en iyi olduğum konu.
03:22
But I think the days leading up to our flying crew
69
202503
4237
Fakat uçuş ekibimizle ilgili günler yaklaştıkça
03:26
will probably be a little sleepless.
70
206764
1912
muhtemelen biraz uykusuz kalacağım.
03:28
But really, fundamentally, safety comes in the design
71
208700
3376
Temelde güvenlik, insaların içinde uçuyor olacakları
03:32
of the system that you're going to fly people on,
72
212100
2286
sistemin tasarımında oluyor,
03:34
and so we've been working for years,
73
214410
1939
yıllardır bunun üzerinde çalışıyoruz,
03:36
actually, almost a decade, on this technology.
74
216373
2385
neredeyse bu teknoloji üzerinde 10 yıldır çalışıyoruz.
03:38
We're taking the Dragon cargo spaceship
75
218782
2232
Dragon kargo uzay gemisini
03:41
and we're upgrading it to be able to carry crew.
76
221038
2738
ekibi taşıyabilecek şekilde yeniliyoruz.
03:43
And as I said, we've been engineering in these safety systems
77
223800
4023
Dediğim gibi uzun zamandır bu güvenlik sistemleri
03:47
for quite some time.
78
227847
1588
üzerinde çalışıyoruz.
03:49
CA: So isn't it that there's one system that actually allows instant escape
79
229459
4356
CA: Sorun olduğu zaman anında kaçışı mümkün kılacak
03:53
if there's a problem.
80
233839
1182
bir sistem mi bu?
03:55
GS: That's right. It's called the launch escape system.
81
235045
2612
GS: Doğru. Kalkış kaçış sistemi deniyor.
03:57
CA: I think we have that. Let's show that.
82
237681
2000
CA: Bunu bir gösterelim.
03:59
GS: We've got a video of a test that we ran in 2015.
83
239705
2451
GS: 2015 yılında yaptığımız bir testten bir video.
04:03
So this simulated having a really bad day on the pad.
84
243062
4106
Bu, atış rampasında kötü bir güne sebep oldu.
04:07
Basically, you want the capsule to get out of Dodge.
85
247192
2699
Kapsülün Dodge'dan çıkmasını istiyorsunuz.
04:09
You want it to get away from the rocket
86
249915
2008
Altında kötü bir gün geçiren roketten
04:11
that had a bad day right below it.
87
251947
2753
uzaklaşmasını istiyorsunuz.
04:14
This is if there was an issue on the pad.
88
254724
2028
Tabii rampada bir sorun varsa.
04:16
We also will be doing another demonstration later this year
89
256776
2762
Yılın ilerleyen zamanlarında uçuş sırasında
04:19
on if we have an issue with the rocket during flight.
90
259562
3119
rokette sorun olmasıyla alakalı bir demo daha yapacağız.
04:23
CA: And those rockets have another potential function as well, eventually.
91
263228
4183
CA: Bu roketlerin potansiyel bir işlevi daha var.
04:27
GS: Yeah, so the launch escape system for Dragon is pretty unique.
92
267435
3307
GS: Evet. Dragon'un kalkış kaçış sistemi oldukça eşsiz.
04:30
It's an integrated launch escape system.
93
270766
1905
Entegre bir kaçış sistemi.
04:32
It's basically a pusher,
94
272695
1278
Bir itekleyici var,
04:33
so the propellant system and the thrusters are integrated into the capsule,
95
273997
4336
itici sistem ve fırlatıcılar kapsülün içinde entegre
04:38
and so if it detects a rocket problem, it pushes the capsule away.
96
278357
4107
ve rokette sorun olduğu anlaşılırsa kapsülü dışarı atıyor.
04:42
Capsule safety systems in the past have been like tractor pullers,
97
282488
3801
Geçmişteki kapsül güvenlik sistemleri traktör çekicileri gibiydi
04:46
and the reason we didn't want to do that
98
286313
1976
ve bunu yapmak istemeyişimizin nedeni
04:48
is that puller needs to come off before you can safely reenter that capsule,
99
288313
3651
kapsülü yeniden devreye sokmadan önce çekicinin çıkmasının gerekmesi,
04:51
so we wanted to eliminate, in design, that possibility of failure.
100
291988
4473
o yüzden de tasarımda başarısızlık ihtimalini kaldırmak istedik.
04:57
CA: I mean, SpaceX has made the regular reusability of rockets
101
297084
4429
CA: Yani SpaceX roketlerin düzenli yeniden kullanılabilirliğini
05:01
seem almost routine,
102
301537
2165
adeta rutin gösteriyor,
05:03
which means you've done something
103
303726
1652
bu da şu anlama geliyor ki
05:05
that no national space program, for example,
104
305402
2660
başka hiçbir milli uzay programının
05:08
has been able to achieve.
105
308086
2012
başaramadığı bir şey yaptınız.
05:10
How was that possible?
106
310122
1634
Bu nasıl mümkün oldu?
05:12
GS: I think there's a couple of things --
107
312423
2706
GS: Bence birkaç şey var --
05:15
there's a million things, actually --
108
315153
2063
aslında milyonlarca şey
05:17
that have allowed SpaceX to be successful.
109
317240
2920
SpaceX'in başarılı olmasında rol oynadı.
05:20
The first is that we're kind of standing on the shoulders of giants. Right?
110
320184
3642
İlki şu ki biz devlerin omuzlarında duruyoruz.
05:23
We got to look at the rocket industry and the developments to date,
111
323850
4556
Bugüne kadarki roket endüstrisi ve gelişmelere bakmamız
05:28
and we got to pick the best ideas,
112
328430
2427
ve en iyi fikirleri seçerek
05:30
leverage them.
113
330881
1807
onlardan fayda sağlamamız gerekti.
05:32
We also didn't have technology that we had to include
114
332712
4027
Ayrıca araçlarımızdaki sistemlere dâhil edeceğimiz
05:36
in our vehicle systems.
115
336763
1416
teknolojiye sahip değildik.
05:38
So we didn't have to design around legacy components
116
338203
3832
O yüzden çok güvenilir olmayan veya bir hayli pahalı
05:42
that maybe weren't the most reliable or were particularly expensive,
117
342059
3191
donanımlar üzerinden tasarım yapmak zorunda kalmadık,
05:45
so we really were able to let physics drive the design of these systems.
118
345274
4060
bu sistemlerin tasarımına fiziğin yön vermesini sağlayabildik.
05:49
CA: I mean, there are other programs started from scratch.
119
349358
2715
CA: Sıfırdan yapılan başka programlar da var.
05:52
That last phrase you said there, you let physics drive the design,
120
352097
3348
Söylediğin son şey, fiziğin tasarıma yön vermesi,
05:55
what's an example of that?
121
355469
2372
buna bir örnek verebilir misin?
05:57
GS: There's hundreds of examples, actually, of that,
122
357865
3119
GS: Bunun aslında yüzlerce örneği var,
06:01
but basically, we got to construct the vehicle design
123
361008
4380
ama temel olarak araç tasarımını gerçekten sadece boş bir kağıttan
06:05
from, really, a clean sheet of paper,
124
365412
2064
başlayarak oluşturduk
06:07
and we got to make decisions that we wanted to make.
125
367500
3856
ve vermek istediğimiz kararları verdik.
06:11
The tank architecture -- it's a common dome design.
126
371380
2769
Tank mimarisi, yaygın bir dom tasarımı.
06:14
Basically it's like two beer cans stacked together,
127
374173
2571
Tıpkı birbirine bağlanmış iki kutu bira gibi,
06:16
one full of liquid oxygen,
128
376768
1610
biri likit oksijenle dolu,
06:18
one full of RP,
129
378402
2119
diğeri roket petrolüyle
06:20
and that basically saved weight.
130
380545
2634
ve ağırlıktan kâr etmiş olduk.
06:23
It allowed us to basically take more payload for the same design.
131
383203
4644
Aynı tasarım için daha fazla yük almamızı sağladı.
06:27
One of the other elements of the vehicle that we're flying right now
132
387871
3395
Şu an uçurduğumuz aracımızın diğer elementlerinden biri
06:31
is we do use densified liquid oxygen and densified RP,
133
391290
3336
yoğunlaştırılmış likit oksijen ve roket petrolü kullanmamız,
06:34
so it's ultracold,
134
394650
1441
yani aşırı soğuk
06:36
and it allows you to pack more propellent into the vehicle.
135
396115
4728
ve araç içine daha fazla itici yüklemenizi sağlıyor.
06:40
It is done elsewhere,
136
400867
1481
Diğer her yerde yapılıyor,
06:42
probably not to the degree that we do it,
137
402372
2278
bizim yaptığımız ölçüde değil
06:44
but it adds a lot of margin to the vehicle,
138
404674
2001
ama aracın marjinine katkı sağlıyor,
06:46
which obviously adds reliability.
139
406699
2218
bu da daha fazla güvenilirlik demek.
06:48
CA: Gwynne, you became President of SpaceX 10 years ago, I think.
140
408941
4436
CA: Gwynne, sanırım 10 yıl önce SpaceX'in başkanı oldun.
06:53
What's it been like to work so closely with Elon Musk?
141
413401
3515
Elon Musk'a bu kadar yakın çalışmak nasıl bir deneyim?
06:57
GS: So I love working for Elon.
142
417408
2447
GS: Elon için çalışmayı çok seviyorum.
06:59
I've been doing it for 16 years this year, actually.
143
419879
2461
Bu yılı da sayarsak 16 yıldır yaptığım şey bu.
07:02
I don't think I'm dumb enough to do something for 16 years
144
422364
3435
Sevmediğim bir işi 16 yıl sürdürecek kadar
07:05
that I don't like doing.
145
425823
1976
aptal olduğumu sanmıyorum.
07:07
He's funny
146
427823
1920
Komik biri
07:09
and fundamentally without him saying anything
147
429767
3148
ve bir şey söylemesine gerek kalmadan
07:12
he drives you to do your best work.
148
432939
2766
işinizi en iyi şekilde yapmanızı sağlıyor.
07:16
He doesn't have to say a word.
149
436300
1443
Tek kelime etmesi gerekmiyor.
07:17
You just want to do great work.
150
437767
1856
Siz harika bir iş çıkarmak istiyorsunuz.
07:20
CA: You might be the person best placed to answer this question,
151
440101
3011
CA: Bu soruyu en iyi cevaplayacak kişi sen olabilirsin,
07:23
which has puzzled me,
152
443136
1493
kafamı kurcalayan bir soru,
07:24
which is to shed light on this strange unit of time
153
444653
3482
''Elon zamanı'' denilen bu tuhaf zaman birimine
07:28
called "Elon time."
154
448159
2776
biraz ışık tutmanı istiyorum.
07:30
For example, last year, I asked Elon, you know,
155
450959
3161
Mesela geçen yıl Elon'a
07:34
when Tesla would auto-drive across America,
156
454144
3444
Tesla'nın ne zaman Amerika'da otomatik sürüşe geçeceğini sordum,
07:37
and he said by last December,
157
457612
2325
geçen Aralık'a kadar dedi,
07:39
which is definitely true, if you take Elon time into account.
158
459961
4304
Elon zamanını hesaba kattığınızda kesinlikle doğruydu.
07:44
So what's the conversion ratio between Elon time and real time?
159
464289
4579
Elon zamanı ve gerçek zaman arasındaki dönüştürme nasıl yapılıyor?
07:48
(Laughter)
160
468892
1007
(Kahkaha)
07:49
GS: You put me in a unique position, Chris.
161
469923
2010
GS: Chris, beni eşsiz bir duruma soktun.
07:51
Thanks for that.
162
471957
1868
Bunun için teşekkürler.
07:53
There's no question that Elon is very aggressive on his timelines,
163
473849
3096
Elon'ın zamanlamaları konusunda çok agresif olduğuna şüphe yok
07:56
but frankly, that drives us to do things better and faster.
164
476969
4533
ama bu bizi daha hızlı ve daha iyi çalışmaya itiyor.
08:01
I think all the time and all the money in the world
165
481526
2388
Bence dünyadaki tüm zamanı ve parayı da kullansanız
08:03
does not yield the best solution,
166
483938
1865
en iyi çözümü garantilemez,
08:05
and so putting that pressure on the team to move quickly is really important.
167
485827
4746
o yüzden ekibin hızlı olması için böyle bir baskı kurmak gerçekten önemli.
08:11
CA: It feels like you play kind of a key intermediary role here.
168
491531
3018
CA: Görünen o ki burada bir nevi köprü görevi görüyorsun.
08:14
I mean, he sets these crazy goals that have their impact,
169
494573
4487
Elon inanılmaz hedefler belirliyor, bunların etkisi oluyor
08:19
but, in other circumstances, might blow up a team
170
499084
3494
ama diğer yandan bir ekibin patlamasına neden olabilir
08:22
or set impossible expectations.
171
502602
2086
veya imkansız hedefler belirleyebilir.
08:24
It feels like you've found a way of saying, "Yes, Elon,"
172
504823
3429
''Evet, Elon.'' demenin bir yolunu bulmuşsun
08:28
and then making it happen in a way that is acceptable
173
508648
2477
ve bunu hem ona, hem şirkete, hem de çalışanlara
08:31
both to him and to your company, to your employees.
174
511150
2927
kabul edilebilir bir şekilde gerçekleşmesini sağlıyorsun.
08:34
GS: There is two really important realizations for that.
175
514296
3653
GS: Burada iki önemli nokta var.
08:37
First of all, when Elon says something, you have to pause
176
517973
4610
Öncelikle Elon bir şey söylediğinde biraz durmanız gerek,
08:42
and not immediately blurt out, "Well, that's impossible,"
177
522607
4075
''Ama bu mümkün değil'' veya ''Bunu yapabilmenin hiçbir yolu yok.
08:46
or, "There's no way we're going to do that. I don't know how."
178
526706
2965
Nasıl olacağını bilmiyorum.'' gibi bir şey ağızdan kaçmamalı.
08:49
So you zip it, and you think about it,
179
529695
1842
Yani susuyoruz, bunu bir düşünüyoruz
08:51
and you find ways to get that done.
180
531561
1848
ve yapmanın yollarını arıyoruz.
08:53
And the other thing I realized,
181
533801
2257
Fark ettiğim diğer şeyse
08:56
and it made my job satisfaction substantially harder.
182
536082
3035
iş tatmin çıtamı önemli ölçüde yükseltti.
08:59
So I always felt like my job was to take these ideas
183
539141
4960
İşimin bu fikirleri değerlendirip
09:04
and kind of turn them into company goals, make them achievable,
184
544125
3483
başarılabilir şirket hedeflerine dönüştürmek
09:07
and kind of roll the company over from this steep slope, get it comfortable.
185
547632
4602
ve şirketin zor anlarda işin içinden çıkmasını sağlamak sanırdım.
09:12
And I noticed every time I felt like we were there,
186
552258
3039
Varlığımızı hissettiğim her zaman şunu fark ettim ki
09:15
we were rolling over, people were getting comfortable,
187
555321
3313
işi başarıyoruz, insanlar rahatlıyorlar,
09:18
Elon would throw something out there,
188
558658
1762
Elon ortaya bir söz söylüyor
09:20
and all of a sudden, we're not comfortable
189
560444
2143
ve birdenbire rahatımız bozuluyor
09:22
and we're climbing that steep slope again.
190
562611
2317
ve yine o zor anlarla uğraşıyoruz.
09:24
But then once I realized that that's his job,
191
564952
2626
Tabii sonra fark ettim ki onun işi bu,
09:27
and my job is to get the company close to comfortable
192
567602
3322
benim işim de şirketin rahata yakın hâle gelmesini sağlamak,
09:30
so he can push again and put us back on that slope,
193
570948
2709
böylece bizi tekrar iterek o zor anlara sevkedebilsin,
09:33
then I started liking my job a lot more,
194
573681
1971
zamanla işimi daha çok sevmeye başladım,
09:35
instead of always being frustrated.
195
575676
2089
artık her zaman tatminsiz değildim.
09:37
CA: So if I estimated that the conversation ratio
196
577789
3301
CA: O hâlde bu dönüştürme oranını senin zamanını 2 ile çarpıp
09:41
for Elon time to your time is about 2x,
197
581114
2293
Elon zamanını hesaplayarak bulsam
09:43
am I a long way out there?
198
583431
2920
çok mu abartmış olurum?
09:46
GS: That's not terrible, and you said it, I didn't.
199
586375
2564
GS: O kadar da kötü değil. Bunu sen söyledin, ben değil.
09:48
(Laughter)
200
588963
1991
(Kahkahalar)
09:50
CA: You know, looking ahead,
201
590978
1999
CA: Geleceğe baktığımızda
09:53
one huge initiative
202
593001
1668
SpaceX'in dev olduğunu düşündüğü
09:54
SpaceX is believed to be, rumored to be working on,
203
594693
3006
üzerinde çalışıldığı söylenen bir proje var,
09:57
is a massive network of literally thousands of low earth orbit satellites
204
597723
6555
düşük irtifada seyreden binlerce uydudan oluşan dev bir ağ,
10:04
to provide high-bandwidth, low-cost internet connection
205
604302
3515
gezegenin dört bir yanına yüksek bant genişliği
10:07
to every square foot of planet earth.
206
607841
2365
ve düşük maliyetli internet sağlayacakmış.
10:10
Is there anything you can tell us about this?
207
610230
2234
Bununla ilgili bize neler söyleyebilirsin?
10:12
GS: We actually don't chat very much about this particular project,
208
612488
4102
GS: Aslında bu proje hakkında çok fazla konuşmuyoruz,
10:16
not because we're hiding anything,
209
616614
1690
bir şey sakladığımız için değil,
10:18
but this is probably one of the most challenging
210
618328
2246
şu ana dek yaptığımız en zorlu proje değilse de
10:20
if not the most challenging project we've undertaken.
211
620598
2538
en zorlu projelerden biri olduğu için.
10:23
No one has been successful
212
623160
1842
Daha önce hiç kimse
10:25
deploying a huge constellation for internet broadband,
213
625026
3581
genişbantlı internet veya uydu interneti için
10:28
or basically for satellite internet,
214
628631
2299
uzaya dev bir küme yerleştirmeyi başaramadı
10:30
and I don't think physics is the difficulty here.
215
630954
2615
ve buradaki zorluğun fizikle ilgili olduğunu sanmıyorum.
10:33
I think we can come up with the right technology solution,
216
633593
2876
Doğru teknolojik çözüme ulaşabiliriz
10:36
but we need to make a business out of it,
217
636493
2260
ama bunu iş piyasasına sürmemiz lazım,
10:38
and it'll cost the company about 10 billion dollars or more
218
638777
3587
bu sistemin kurulması şirkete
10:42
to deploy this system.
219
642388
1761
yaklaşık 10 milyar dolara mâl olacak.
10:44
And so we're marching steadily along
220
644173
4061
Dengeli bir şekilde ilerliyoruz
10:48
but we're certainly not claiming victory yet.
221
648258
2365
ama henüz zafer deklare etmiyoruz.
10:50
CA: I mean, the impact of that, obviously, if that happened to the world,
222
650647
3429
CA: Bu dünyada gerçekleşseydi bunun etkisi,
10:54
of connectivity everywhere, would be pretty radical,
223
654100
3388
her yerde bağlantı imkanı oldukça radikal olurdu
10:57
and perhaps mainly for good --
224
657512
1493
ve herkes için de iyi olur --
10:59
I mean, it changes a lot if suddenly everyone can connect cheaply.
225
659029
3815
Herkesin birdenbire daha ucuza bağlanabilmesi çok şeyi değiştirir.
11:02
GS: Yeah, there's no question it'll change the world.
226
662868
2477
GS: Evet, dünyayı değiştireceğine dair şüphemiz yok.
11:05
CA: How much of a worry is it,
227
665369
1848
CA: Uzay çöplüğü hakkında
11:07
and how much of a drag on the planning is it,
228
667241
2183
ne kadar planlama yapıyorsunuz
11:09
are concerns just about space junk?
229
669448
1985
ve bu konuda endişeler neler?
11:11
People worry a lot about this.
230
671457
1468
İnsanlar bundan çok endişeleniyorlar.
11:12
This would a huge increase in the total number of satellites in orbit.
231
672949
3343
Yörüngedeki toplam uydu sayısında dev bir artıştan söz ediyoruz.
11:16
Is that a concern?
232
676316
1151
Endişelenmeli miyiz?
11:17
GS: So space debris is a concern, there's no question --
233
677491
3681
GS: Uzay enkazının endişe yarattığı bir gerçek --
11:21
not because it's so likely to happen,
234
681196
2515
çok muhtemel olduğu için değil,
11:23
but the consequences of it happening are pretty devastating.
235
683735
3894
sonuçlarının çok yıkıcı olmasından ötürü.
11:27
You could basically spew a bunch of particles in orbit
236
687653
3766
Yörüngeye bir dizi parçacık atarsınız,
11:31
that could take out that orbit from being useful for decades or longer.
237
691443
5158
yörüngede çok uzun yıllar boyunca faydalı olmaktan çıkar.
11:36
So as a matter of fact,
238
696625
1818
İşin aslı,
11:38
we are required to bring down our second stage after every mission
239
698467
3879
her proje sonunda ikinci aşamamızı geri indirmemiz gerekiyor,
11:42
so it doesn't end up being a rocket carcass orbiting earth.
240
702370
4127
böylece Dünya'yı dolaşan ölü bir roket hâline gelmesin.
11:46
So you really need to be a good steward of that.
241
706521
2816
Bu konuda iyi yargılama yapmanız lazım.
11:50
CA: So despite the remarkable success there
242
710398
4100
CA: Falcon Heavy roketinin
11:54
of that Falcon Heavy rocket,
243
714522
3347
inanılmaz başarısına rağmen
11:57
you're actually not focusing on that as your future development plan.
244
717893
3248
aslında buna gelecekte geliştirilecek bir proje olarak bakmıyorsunuz.
12:01
You're doubling down to a much bigger rocket
245
721165
2991
BFR dediğiniz çok daha büyük bir roketi
12:04
called the BFR,
246
724180
1508
iki katına çıkarıyorsunuz,
12:05
which stands for ...
247
725712
1770
açılımı ne peki?
12:07
GS: It's the Big Falcon Rocket. CA: The Big Falcon Rocket, that's right.
248
727506
4333
GS: Big Falcon Rocket. CA: Big Falcon Rocket, doğru ya.
12:11
(Laughter)
249
731863
1666
(Kahkaha)
12:13
What's the business logic of doing this
250
733553
2670
Bunun işletme mantığı ne peki?
12:16
when you invested all that in that incredible technology,
251
736247
3298
İnanılmaz bir teknolojik yatırım yaptınız
12:19
and now you're just going to something much bigger. Why?
252
739569
2828
ve şimdi de çok daha büyük bir şeye el atıyorsunuz. Neden?
12:22
GS: Actually, we've learned some lessons
253
742421
1912
GS: Aslında, bu fırlatma sistemlerini
12:24
over the duration where we've been developing these launch systems.
254
744357
3687
geliştirdiğimiz süre boyunca bazı dersler çıkardık.
12:28
What we want to do is not introduce a new product before we've been able
255
748068
4880
Şu an yapmak istediğimiz şey müşterileri o ürün için
12:32
to convince the customers that this is the product that they should move to,
256
752972
3579
ikna edecek duruma gelmeden yeni bir ürün tanıtmak değil,
12:36
so we're working on the Big Falcon Rocket now,
257
756575
3372
bu yüzden de Big Falcon Rocket üzerinde çalışıyoruz
12:39
but we're going to continue flying Falcon 9s and Falcon Heavies
258
759971
3015
ama Falcon 9 ve Falcon Heavy roketlerini de uçurmaya
12:43
until there is absolute widespread acceptance of BFR.
259
763010
3071
BFR geniş çapta kabul edilene dek fırlatmaya devam edeceğiz.
12:46
But we are working on it right now,
260
766867
1928
Şu an sadece üzerinde çalışıyoruz,
12:48
we're just not going to cancel Falcon 9 and Falcon Heavy
261
768819
3230
Falcon 9 ve Falcon Heavy'yi kaldırıp
12:52
and just put in place BFR.
262
772073
2904
yerine BFR koymayacağız.
12:55
CA: The logic is that BFR is what you need to take humanity to Mars?
263
775001
4499
CA: BFR ile insanları Mars'a götürme mantığından mı yola çıkıyorsunuz?
12:59
GS: That's correct.
264
779524
1229
GS: Evet, öyle.
13:00
CA: But somehow, you've also found other business ideas for this.
265
780777
4110
CA: Bir şekilde bunun için başka ticari fikirler de buldunuz.
13:04
GS: Yes. BFR can take the satellites that we're currently taking to orbit
266
784911
3472
GS: Evet. BFR şu an yörüngeye çıkardığımız uyduları
13:08
to many orbits.
267
788407
1233
birden çok yörüngeye çıkarabilir.
13:09
It allows for even a new class of satellites to be delivered to orbit.
268
789664
5325
Yeni bir sınıf uyduların yörüngeye ulaştırılmasına da olanak tanıyor.
13:15
Basically, the width, the diameter of the fairing is eight meters,
269
795013
3626
Dış yüzeyin kalınlığı, yarıçapı 8 metre,
13:18
so you can think about what giant telescopes
270
798663
2349
bu aracın kargo kısmına yerleştirilebilecek
13:21
you can put in that fairing, in that cargo bay,
271
801036
3420
devasa teleskopları düşünün,
13:24
and see really incredible things
272
804480
2095
inanılmaz şeylere şahit olup
13:26
and discover incredible things in space.
273
806599
2269
inanılmaz şeyler keşfedeceğimizi.
13:28
But then there are some residual capabilities
274
808892
2182
Bir de BFR'den çıkarabileceğimiz
13:31
that we have out of BFR as well.
275
811098
2308
arta kalan yetenekler var.
13:33
CA: A residual capability? GS: It's a residual capability.
276
813430
2772
CA: Arta kalan yetenek mi? GS: Arta kalan yetenek.
13:36
CA: Is that what you call this? Talk about what the heck this is.
277
816226
3109
CA: Buna böyle mi diyorsunuz? Bunun ne olduğundan konuşalım.
13:39
Oh wait a sec --
278
819360
1151
Bir saniye --
13:40
GS: That's Falcon Heavy.
279
820535
1171
GS: Bu Falcon Heavy.
13:41
That's worth pointing out, by the way.
280
821730
1811
Bunu göstermek iyi oldu.
13:43
What a beautiful rocket,
281
823565
1411
Ne kadar güzel bir roket
13:45
and that hangar could just fit the Statue of Liberty in it,
282
825000
4960
Özgürlük Heykeli bu hangara sığabilir,
13:49
so you get a sense of size of that Falcon Heavy Rocket.
283
829984
4396
yani Falcon Heavy'nin aşağı yukarı boyutunu anlayabilirsiniz.
13:54
CA: And the fact that there are 27 engines there.
284
834404
2476
CA: Bir de içinde 27 tane motor olduğu gerçeği var.
13:56
That's part of the design principle
285
836904
1667
Bu tasarım ilkelerinden biri,
13:58
that you, rather than just inventing ever bigger rockets,
286
838595
3229
daha büyük roketler icat etmek yerine
14:01
you team them up.
287
841848
1150
onları bir araya getiriyorsunuz.
14:03
GS: It's exactly this residual capability.
288
843014
2086
GS: İşte bu arta kalan yetenek.
14:05
We developed the Merlin engine for the Falcon 1 launch vehicle.
289
845124
3018
Falcon 1 atış aracı için Merlin motorunu geliştirdik.
14:08
We could have tossed that engine
290
848166
1766
O motoru atıp
14:09
and built an entirely new engine for the Falcon 9.
291
849956
2961
Falcon 9 için tamamen yenisini yapabilirdik.
14:12
It would have been called something different,
292
852941
2178
İsmi farklı olurdu
14:15
because Falcon 9 is nine Merlin engines,
293
855143
1905
çünkü Falcon 9, dokuz motordan oluşuyor
14:17
but instead of spending a billion dollars on a brand new engine,
294
857072
3039
ama yeni bir motora bir milyar dolar harcamak yerine
14:20
we put nine of them together on the back end of Falcon 9.
295
860135
3186
onları Falcon 9'un arkasına yerleştirdik.
14:23
Residual capability: glue three Falcon 9s together
296
863345
3080
Arta kalan yetenek: üç Falcon 9'u birbirine bağla
14:26
and you have the largest operational rocket flying.
297
866449
3119
ve en büyük operasyonel rokete sahip ol.
14:29
And so it was expensive to do,
298
869592
1809
Bunu yapmak pahalıydı da
14:31
but it was a much more efficient path than starting from scratch.
299
871425
3226
ama sıfırdan başlamaktansa çok daha etkili bir yol oldu.
14:34
CA: And the BFR is the equivalent of how much bigger than that,
300
874675
3861
CA: Güç bakımından da daha fazla büyüklükle
14:38
in terms of its power?
301
878560
1151
eşdeğerde mi?
14:39
GS: BFR is about, I believe, two and half times the size of this.
302
879735
3120
GS: Sanırım BFR bunun 2 ile 2,5 katı boyutunda.
14:42
CA: Right, and so that allows you --
303
882879
1977
CA: Bu da size şu imkanı sağlıyor --
14:44
I mean, I still don't really believe this video that we're about to play here.
304
884880
3687
Ben hâlâ oynatmak üzere olduğumuz şu videoya inanamıyorum.
14:48
What on earth is this?
305
888591
1851
Bu da ne böyle?
14:50
GS: So it currently is on earth,
306
890863
2859
GS: Şu anda Dünya'da
14:53
but this is basically space travel for earthlings.
307
893746
3132
ama bu aslında biz dünyalıların uzay seyahati etmesi için.
14:56
I can't wait for this residual capability.
308
896903
2221
Ben bu arta kalan yetenek için sabırsızlanıyorum.
14:59
Basically, what we're going to do is we're going to fly BFR like an aircraft
309
899148
4656
Amacımız BFR'nin bir uçak gibi uçması
15:03
and do point-to-point travel on earth,
310
903828
2586
ve Dünya üzerinde bir noktadan diğerine gidebilmesi,
15:06
so you can take off from New York City or Vancouver
311
906438
4027
böylece New York City veya Vancouver'dan hareket edip
15:10
and fly halfway across the globe.
312
910489
2038
Dünya'nın diğer yarısına gidebilirsiniz.
15:12
You'll be on the BFR for roughly half an hour or 40 minutes,
313
912551
4015
BFR'de harcayacağınız zaman kabaca 1 saat veya 40 dakika olur,
15:16
and the longest part -- yeah, it's so awesome.
314
916590
2444
en uzun süren -- evet, harika bir şey.
15:19
(Applause)
315
919058
1092
(Alkışlar)
15:20
The longest part of that flight is actually the boat out and back.
316
920174
4193
Bu uçuşun en uzun kısmı giriş ve çıkış olacak.
15:24
(Laughter)
317
924391
1001
(Kahkahalar)
15:25
CA: I mean. Gwynne, come on, this is awesome, but it's crazy, right?
318
925416
3402
GS: Hadi ama Gwynne, bu harika olsa da çok delice bir fikir.
15:28
This is never going to actually happen.
319
928842
2850
Bu aslında hiç olmayacak.
15:31
GS: Oh no, it's definitely going to happen.
320
931716
2019
GS: Kesinlikle olacak.
15:33
This is definitely going to happen.
321
933759
1667
Bu kesinlikle gerçekleşecek.
15:35
CA: How?
322
935450
1151
CA: Nasıl?
15:36
(Applause)
323
936625
4134
(Alkışlar)
15:40
So first of all, countries are going to accept this incoming missile --
324
940783
4256
Öncelikle ülkeler bu gelen füzeyi kabul edecekler.
15:45
(Laughter)
325
945063
1001
(Kahkahalar)
15:46
GS: Chris, so can you imagine us trying to convince a federal range,
326
946088
4341
GS: Chris, hükûmetleri buna ikna etmeye çalışırken bizi hayal edebilirsin,
15:50
Air Force bases to take the incomers?
327
950453
2143
Hava Kuvvetleri üsleri gelenleri alacak mı?
15:52
Because we're doing it now, regularly, right?
328
952620
2180
Bunu zaten düzenli olarak yapıyoruz, değil mi?
15:54
We're bringing the first stages back,
329
954824
1801
İlk aşamaları geri getiriyoruz
15:56
and we're landing them on federal property on an Air Force base.
330
956649
3007
ve onları başka bir ülkeye ait Hava Kuvvetleri üssüne indiriyoruz.
15:59
So I think doing it, I don't know,
331
959680
1745
Bilemiyorum,
16:01
10 kilometers out from a city, maybe it's only five kilometers out from a city.
332
961449
3729
şehir merkezinden 5-10 km uzak yerlerde belki.
16:05
CA: So how many passengers can possibly afford the fortune
333
965202
2815
CA: Uzay seyahati yapabilme servetini karşılayabilecek
16:08
of flying by space?
334
968041
1019
kaç yolcu olabilir?
16:09
GS: So the first BFR is going to have roughly a hundred passengers.
335
969132
5008
GS: İlk BFR'nin kabaca 100 yolcusu olacak.
16:14
And let's talk a little bit about the business.
336
974165
2198
Şimdi işin ticari kısmına gelelim.
16:16
Everyone thinks rockets are really expensive,
337
976387
2142
Herkes roketlerin pahalı olduğunu sanıyor,
16:18
and to a large degree they are,
338
978554
1539
bir dereceye kadar öyleler,
16:20
and how could we possibly compete with airline tickets here?
339
980463
2810
normal uçak biletleriyle nasıl bir rekabet yapabiliriz?
16:23
But if you think about it, if I can do this trip
340
983298
2315
Ancak bir düşündüğünüz zaman, ben bu seyahati
16:25
in half an hour to an hour,
341
985638
2929
yarım saat ve 1 saat arasında yapıyorsam
16:28
I can do dozens of these a day, right?
342
988591
2956
bir günde düzinelerce seyahat ayarlanabilir, öyle değil mi?
16:31
And yet, a long-haul aircraft can only make one of those flights a day.
343
991571
3622
Uzun mesafeli bir uçak günde sadece bir kez uçabiliyor.
16:35
So even if my rocket was slightly more expensive
344
995217
2309
Yani benim roketim biraz daha pahalıysa bile
16:37
and the fuel is a little bit more expensive,
345
997550
2036
ve yakıt da daha pahalı,
16:39
I can run 10x at least what they're running in a day,
346
999611
2900
onların bir gündeki seyahatlerini en az 10'a katlayabilirim,
16:42
and really make the revenue that I need to out of that system.
347
1002536
3491
bu da bu sistemden ihtiyacım olan geliri elde etmemi sağlar.
16:46
CA: So you really believe this is going to be deployed at some point
348
1006051
3274
CA: Yani bunun harika geleceğimizin bir noktasında gerçekleşeceğine
16:49
in our amazing future. When?
349
1009349
1669
gerçekten inanıyorsun. Ne zaman?
16:51
GS: Within a decade, for sure.
350
1011042
1843
GS: 10 yıl içinde.
16:53
CA: And this is Gwynne time or Elon time?
351
1013495
2618
CA: Gwynne zamanıyla mı Elon zamanıyla mı?
16:56
GS: That's Gwynne time. I'm sure Elon will want us to go faster.
352
1016137
3072
GS: Gwynne zamanıyla. Eminim Elon hızlanmamızı ister.
16:59
(Laughter)
353
1019233
1245
(Kahkahalar)
17:01
CA: OK, that's certainly amazing.
354
1021056
4111
CA: Pekâlâ. Bu gerçekten büyüleyici.
17:05
(Laughter)
355
1025191
1621
(Kahkahalar)
17:06
GS: I'm personally invested in this one, because I travel a lot
356
1026836
3044
GS: Ben şahsen buna kalbimi koydum, çünkü çok seyahat ediyorum
17:09
and I do not love to travel,
357
1029904
1368
ama seyahati çok sevmiyorum
17:11
and I would love to get to see my customers in Riyadh,
358
1031296
3587
ve Riyad'daki müşterilerimi ziyaret edip
17:14
leave in the morning and be back in time to make dinner.
359
1034907
3218
sabah çıkıp akşam evde yemeğimi yapabilmeyi çok isterdim.
17:18
CA: So we're going to test this out.
360
1038149
1769
CA: Bunu deneyeceğiz.
17:19
So within 10 years, an economy price ticket,
361
1039942
2770
10 yıl içinde, ekonomi biletiyle
17:22
or, like, a couple thousand dollars per person to fly New York to Shanghai.
362
1042736
5650
veya New York'tan Shangay'a kişi başı birkaç bin dolara.
17:28
GS: Yeah, I think it'll be between economy and business,
363
1048410
3110
GS: Sanırım ücret ekonomi ve business arasında olacak
17:31
but you do it in an hour.
364
1051544
1398
ama bir saatte varıyorsunuz.
17:32
CA: Yeah, well, OK, that is definitely something.
365
1052966
2777
CA: Pekâlâ. Umut var gibi.
17:35
(Laughter)
366
1055767
1001
(Kahkaha)
17:36
And meanwhile, the other use of BFR is being developed
367
1056792
3339
Bu arada BFR'nin diğer kullanımı Shangay'ın biraz daha ötesine
17:40
to go a little bit further than Shanghai.
368
1060155
3189
gitmek için tasarlanıyor.
17:43
Talk about this.
369
1063368
1242
Bundan bahseder misin?
17:44
You guys have actually developed quite a detailed, sort of, picture
370
1064634
3993
İnsanların nasıl Mars'a gideceği
17:48
of how humans might fly to Mars,
371
1068651
3420
ve bunun nasıl olacağıyla ilgili
17:52
and what that would look like.
372
1072095
1592
çok ayrıntılı bir plan yaptınız.
17:53
GS: Yeah. So we've got a video, this is a cropped video
373
1073711
2572
GS: Evet. Bir videomuz var,
17:56
from others we've shown, and then there's a couple of new bits to it.
374
1076307
3309
bu , daha önce gösterdiklerimizden kesilmiş ve bazı kısımlar eklenmiş.
17:59
But basically, you're going to lift off from a pad,
375
1079640
3318
Temel olarak atış rampasından kalkış yapacaksınız,
18:02
you've got a booster as well as the BFS, the Big Falcon Spaceship.
376
1082982
3941
Big Falcon uzay aracının yanısıra bir booster'ınız olacak.
18:07
It's going to take off.
377
1087535
1182
Kalkış gerçekleşecek.
18:11
The booster is going to drop the spaceship off in orbit,
378
1091550
3391
Booster uzay aracını yörüngenin aşağısına çekecek,
18:14
low earth orbit,
379
1094965
1150
düşük irtifalı yörünge,
18:16
and then return just like we're returning boosters right now.
380
1096139
3206
sonra da şu an booster'ları getirdiğimiz gibi geri döneceğiz.
18:19
So it sounds incredible, but we're working on the pieces,
381
1099369
2722
Kulağa inanılmaz geliyor ama ayrıntılar üzerinde çalışıyoruz
18:22
and you can see us achieve these pieces.
382
1102115
1968
ve bunları başardığımızı görebilirsiniz.
18:24
So booster comes back.
383
1104107
1203
Booster'lar geri geliyor.
18:25
The new thing here
384
1105334
1151
Buradaki yenilik,
18:26
is that we're going to actually land on the pad that we launched from.
385
1106509
3319
atış yaptığımız rampaya iniş yapacak olmamız.
18:29
Currently, we land on a separate pad, or we land out on a boat.
386
1109852
2968
Şu an farklı bir rampaya veya bot üzerine iniş yapıyoruz.
18:33
Fast, quick connect.
387
1113390
1673
Hızlı bağlantı.
18:35
You take a cargo ship full of fuel,
388
1115087
2669
Kargo aracının yakıtını
18:37
or a fuel depot,
389
1117780
1173
tam dolduruyorsunuz,
18:38
put it on that booster, get that in orbit,
390
1118977
2474
booster üstüne koyuyorsunuz, yörüngeye çıkarıyorsunuz,
18:41
do a docking maneuver, refuel the spaceship,
391
1121475
2924
birleşme manevrası yapıyorsunuz, yakıtı yeniden dolduruyorsunuz
18:45
and head on to your destination,
392
1125979
1874
ve gideceğiniz noktaya gidiyorsunuz
18:47
and this one is Mars.
393
1127877
2113
işte bu da Mars.
18:51
CA: So, like, a hundred people go to Mars at one time,
394
1131131
5301
CA: Yüz kişi bir kerede Mars'a gidecek,
18:56
taking, what, six months? Two months?
395
1136456
2690
bu da 6 ay veya 2 ay mı sürecek?
18:59
GS: It ends up depending on how big the rocket is.
396
1139170
2626
GS: Bu roketin ne kadar büyük olacağına bağlı.
19:01
I think this first version, and we'll continue to make
397
1141820
3182
Sanırım bu ilk versiyon, ve daha büyük BFR'ler
19:05
even bigger BFRs,
398
1145026
2158
yapmaya devam edeceğiz,
19:07
I think it's a three-month trip.
399
1147208
2031
sanırım 3 aylık bir yolculuk.
19:09
Right now, the average is six to eight,
400
1149263
1915
Şu an ortalama 6-8 hafta arası
19:11
but we're going to try to do it faster.
401
1151202
1962
ama daha hızlı yapmaya çalışacağız.
19:13
CA: When do you believe SpaceX will land the first human on Mars?
402
1153188
4455
CA: SpaceX'in Mars'a ilk insanları ne zaman götüreceğini düşünüyorsun?
19:17
GS: It's a very similar time frame from the point-to-point.
403
1157667
2762
GS: Uçtan uca seyahate kıyasla benzer bir zaman.
19:20
It's the same capability.
404
1160453
1245
Aynı yetenek.
19:21
It will be within a decade -- not this decade.
405
1161722
4209
10 yıl içinde gerçekleşecek.
19:25
CA: In real time, again, within a decade.
406
1165955
2210
CA: Gerçek zamanlı, 10 yıl içinde.
19:28
Well, that would also be amazing.
407
1168189
2799
Bu muhteşem olurdu.
19:31
(Laughter)
408
1171012
1150
(Kahkahalar)
19:32
Why, though? Seriously, why?
409
1172186
2515
Neden peki? Gerçekten, neden?
19:34
I mean, you've got a company where this is the official stated mission.
410
1174725
3754
Bunun belirtilen resmi görev olduğu bir şirkettesin.
19:38
Has everyone actually bought into that mission,
411
1178503
2507
Herkes bu göreve kendini verdi mi?
19:41
given that, I mean, there's a lot of people around
412
1181034
2692
Çevremizde şu şekilde düşünen çok insan var;
19:43
who think, come on, you've got so much talent,
413
1183750
2158
hadi ama, bu kadar yetenek,
19:45
so much technology capability.
414
1185932
1697
bu kadar teknolojiye sahipsiniz.
19:47
There are so many things on earth that need urgent attention.
415
1187653
3311
Dünya'da acil dikkatimizi gerektiren bir sürü şey var.
19:50
Why would you have this escape trip off to another planet?
416
1190988
2945
Neden başka bir gezegene kaçış gezisi yapıyorsunuz?
19:53
(Applause)
417
1193957
1635
(Alkışlar)
19:55
GS: So I am glad you asked that,
418
1195616
1680
GS: Bunu sormana memnun oldum
19:57
but I think we need to expand our minds a little bit.
419
1197320
2644
ama bence zihnimizi biraz daha açmamız lazım.
19:59
There are plenty of things to do on earth,
420
1199988
2079
Dünya'da yapacak çok şey var
20:02
but there are lots of companies working on that.
421
1202091
2571
ama bunun üzerinde uğraşan birçok şirket var.
20:04
I think we're working on one of the most important things we possibly can,
422
1204686
4295
Bence biz yapabileceğimiz en önemli şeylerden biri üzerinde çalışıyoruz,
20:09
and that's to find another place for humans to live and survive and thrive.
423
1209005
4727
bu da insanların hayatta kalması ve gelişmesi için bir gezegen bulmak.
20:13
If something happened on earth,
424
1213756
3309
Dünya'da bir şey olsa
20:17
you need humans living somewhere else.
425
1217089
2095
insanların başka bir yerde yaşaması gerek.
20:20
(Applause)
426
1220896
1772
(Alkışlar)
20:22
It's the fundamental risk reduction for the human species.
427
1222692
2757
İnsan türü için temel bir risk azaltma.
20:25
And this does not subvert
428
1225473
2223
Bu konu, gezegenimizi daha iyi kılma
20:27
making our planet here better and doing a better job taking care of it,
429
1227720
4809
veya ona daha iyi bakma fikrine balta vurmuyor
20:32
but I think you need multiple paths to survival,
430
1232553
3110
ama hayatta kalmak için birden çok yola ihtiyacımız var,
20:35
and this is one of them.
431
1235687
2143
bu da onlardan biri.
20:37
And let's not talk about the downer piece,
432
1237854
2099
İşin kasvet verici kısmına hiç girmeyelim,
20:39
like, you go to Mars to make sure all earthlings don't die.
433
1239977
3388
tüm Dünyalıların ölmemesi için Mars'a gitmek gibi.
20:43
That's terrible, actually, that's a terrible reason to go do it.
434
1243389
3650
Bu dehşet verici gerçekten, bunu yapmak için çok kötü bir sebep.
20:47
Fundamentally, it's another place to explore,
435
1247063
2928
Temel olarak keşfedilecek yeni bir yer
20:50
and that's what makes humans different from animals,
436
1250015
3398
ve insanları hayvanlardan farklı kılan şey bu,
20:53
it's our sense of exploration and sense of wonderment
437
1253437
2477
keşfetme, merak etme güdüsü
20:55
and learning something new.
438
1255938
1377
ve yeni bir şey öğrenme.
20:57
And then I also have to say,
439
1257339
2515
Şunu da söylemem lazım,
20:59
this is the first step in us moving to other solar systems
440
1259878
3841
Bu bizim başka güneş sistemlerine girip diğer potansiyel galaksilere
21:03
and potentially other galaxies,
441
1263743
1584
yönelmemiz için ilk adım.
21:05
and I think this is the only time I ever out-vision Elon,
442
1265351
3145
Bu benim Elon'dan daha geniş vizyona sahip olduğum tek husus
21:08
because I want to meet other people in other solar systems.
443
1268520
2849
çünkü başka güneş sistemlerinde başka insanlar tanımak istiyorum.
21:11
Mars is fine, but it is a fixer-upper planet.
444
1271393
2269
Mars iyi ama tamir gerektiren bir gezegen.
21:13
There's work to do there to make it habitable.
445
1273686
2184
Yaşanabilir olması için yapılacak işler var.
21:15
(Laughter)
446
1275894
1001
(Kahkahalar)
21:16
I want to find people, or whatever they call themselves,
447
1276919
2987
Başka bir güneş sisteminde insan bulmak istiyorum
21:19
in another solar system.
448
1279930
1619
veya kendilerine ne diyorlarsa.
21:21
CA: That is a big vision.
449
1281573
2228
CA: Bu büyük bir vizyon.
21:23
Gwynne Shotwell, thank you.
450
1283825
1770
Gwynne Shotwell, teşekkürler.
21:25
You have one of the most amazing jobs on the planet.
451
1285619
2430
Gezegendeki en harika işlerden birine sahipsin.
21:28
GS: Thank you very much. Thanks, Chris.
452
1288073
2334
GS: Çok teşekkür ederim, Chris.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7