3 secrets of resilient people | Lucy Hone

487,982 views ・ 2020-07-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber: Ivana Korom Reviewer: Joanna Pietrulewicz
0
0
7000
Çeviri: Dilara Kara Gözden geçirme: Esra Çakmak
00:13
So I'd like to start, if I may, by asking you some questions.
1
13458
4476
Mümkünse size bazı sorular sorarak başlamak istiyorum.
00:17
If you've ever lost someone you truly love,
2
17958
3726
Gerçekten sevdiğiniz birini kaybettiyseniz,
00:21
ever had your heart broken,
3
21708
1976
daha önce kalbiniz kırıldıysa,
00:23
ever struggled through an acrimonious divorce,
4
23708
3476
zorlu bir boşanma süreciyle mücadele ettiyseniz
00:27
or been the victim of infidelity,
5
27208
2851
veya sadakatsizlik kurbanı olduysanız
00:30
please stand up.
6
30083
1810
lütfen ayağa kalkın.
00:31
If standing up isn't accessible to you, you can put your hand up.
7
31917
3934
Eğer ayağa kalkmak sizin için mümkün değilse elinizi kaldırabilirsiniz.
00:35
Please, stay standing,
8
35875
1893
Lütfen, ayakta kalmaya devam edin
00:37
and keep your hand up there.
9
37792
2351
ve elinizi yukarıda tutun.
00:40
If you've ever lived through a natural disaster,
10
40167
2267
Eğer bir doğal afet yaşadıysanız,
00:42
been bullied or been made redundant,
11
42458
2018
zorbalığa uğradıysanız
00:44
stand on up.
12
44500
1351
ayakta kalın.
00:45
If you've ever had a miscarriage,
13
45875
3226
Daha önce düşük yaptıysanız,
00:49
if you've ever had an abortion
14
49125
1809
daha önce kürtaj yaptırdıysanız
00:50
or struggled through infertility,
15
50958
2935
ya da kısırlıkla mücadele ettiyseniz
00:53
please stand up.
16
53917
1601
lütfen ayağa kalkın.
00:55
Finally, if you, or anyone you love,
17
55542
3392
Son olarak, siz veya sevdiğiniz biri
00:58
has had to cope with mental illness, dementia,
18
58958
3685
zihinsel hastalık, bunama
01:02
some form of physical impairment,
19
62667
2476
herhangi bir fiziksel bozukluk
veya intihar ile baş etmek zorunda kaldıysa
01:05
or cope with suicide,
20
65167
1476
01:06
please stand up.
21
66667
2434
lütfen ayağa kalkın.
01:09
Look around you.
22
69125
1851
Etrafınıza bakın.
Zorluk ayrımcılık yapmaz.
01:11
Adversity doesn't discriminate.
23
71000
5268
01:16
If you are alive,
24
76292
1892
Eğer hayattaysanız
01:18
you are going to have to, or you've already had to,
25
78208
3851
zor zamanlarla başa çıkmak zorunda kalacaksınız
ya da çoktan başa çıkmak zorunda kaldınız.
01:22
deal with some tough times.
26
82083
2601
01:24
Thank you, everyone, take a seat.
27
84708
2209
Hepinize teşekkürler, oturabilirsiniz.
01:30
I started studying resilience research a decade ago,
28
90708
3851
On yıl önce, Philadelphia'daki Pensilvanya Üniversitesinde
01:34
at the University of Pennsylvania in Philadelphia.
29
94583
3351
dayanıklılık araştırmaları üzerine çalışma yapmaya başladım.
01:37
It was an amazing time to be there,
30
97958
2351
Orada olmak mükemmeldi
01:40
because the professors who trained me
31
100333
2393
çünkü beni eğiten profesörler
01:42
had just picked up the contract to train all 1.1 million American soldiers
32
102750
6393
1,1 milyon Amerikan askerini, fiziksel olarak formda oldukları gibi
01:49
to be as mentally fit as they always have been physically fit.
33
109167
4601
zihinsel olarak formda olmalarını sağlamak için bir sözleşme imzalamışlardı.
01:53
As you can imagine,
34
113792
1267
Tahmin edebileceğiniz gibi,
01:55
you don't get a much more skeptical discerning audience
35
115083
4101
Afganistan'dan dönen eğitim çavuşlarından
daha şüpheci ve sezgisi yüksek bir izleyici kitlesi elde edemezsiniz.
01:59
than the American drill sergeants returning from Afganistan.
36
119208
3851
Benim gibi, hayattaki temel amacı
02:03
So for someone like me,
37
123083
1268
02:04
whose main quest in life is trying to work out
38
124375
3518
akademik bulgulardan en iyi bilimsel bulguları
02:07
how we take the best of scientific findings out of academia
39
127917
4851
nasıl elde edeceğini çözmeye çalışan
02:12
and bring them to people in their everyday lives,
40
132792
2767
ve bunları insanların günlük hayatına katmak isteyen biri için
02:15
it was a pretty inspiring place to be.
41
135583
3601
oldukça ilham verici bir yerdi.
02:19
I finished my studies in America,
42
139208
2185
Araştırmalarımı Amerika'da tamamladım
02:21
and I returned home here to Christchurch
43
141417
2601
ve buraya, evim Christchurch'e
doktora araştırmamı yapmak için döndüm.
02:24
to start my doctoral research.
44
144042
3309
02:27
I'd just begun that study
45
147375
2351
Christchurch depremleri yaşandığında
02:29
when the Christchurch earthquakes hit.
46
149750
2976
çalışmaya yeni başlamıştım.
02:32
So I put my research on hold,
47
152750
1976
Bu yüzden araştırmamı beklemeye aldım
02:34
and I started working with my home community
48
154750
3684
ve deprem sonrası bu korkunç dönemi atlatmalarında onlara yardım etmek için
02:38
to help them through that terrible post-quake period.
49
158458
4601
yerli kuruluşlar ile çalışmaya başladım.
02:43
I worked with all sorts of organizations
50
163083
1976
Devlet birimlerinden inşaat şirketlerine,
02:45
from government departments to building companies,
51
165083
3435
her türden topluluk ve kuruluşla çalıştım
02:48
and all sorts of community groups,
52
168542
1809
02:50
teaching them the ways of thinking and acting
53
170375
3226
ve onlara, dayanıklılığı artırdığını düşündüğümüz
düşünme ve hareket etme yollarını öğrettik.
02:53
that we know boost resilience.
54
173625
3059
02:56
I thought that was my calling.
55
176708
2935
Mesleğimin bu olduğunu düşündüm.
02:59
My moment to put all of that research to good use.
56
179667
5434
Tüm bu araştırmaları değerlendirmenin zamanıydı.
Ne yazık ki yanılmıştım.
03:05
But sadly, I was wrong.
57
185125
2809
03:07
For my own true test came in 2014
58
187958
4976
Gerçek sınavım, 2014 yılında
Kraliçe'nin doğum gününün olduğu hafta sonunda gelip çattı.
03:12
on Queen's Birthday weekend.
59
192958
2393
03:15
We and two other families had decided
60
195375
2768
Biz ve diğer iki aile Ohau Gölü'ne inmeye
03:18
to go down to Lake Ohau and bike the outs to ocean.
61
198167
3892
ve okyanusa bisiklet sürmeye karar verdik.
Son dakika,
03:22
At the last minute,
62
202083
2018
03:24
my beautiful 12-year-old daughter Abi
63
204125
3059
benim 12 yaşındaki güzel kızım Abi en iyi arkadaşı Ella
03:27
decided to hop in the car with her best friend, Ella, also 12,
64
207208
4893
ve benim sevgili arkadaşım Ella'nın annesi Sally
03:32
and Ella's mom, Sally, a dear, dear friend of mine.
65
212125
3500
arabaya binmeye karar verdi.
03:37
On the way down, as they traveled through Rakaia
66
217000
2893
Thompsons Track'de, Rakaia'dan geçerken
03:39
on Thompsons Track,
67
219917
1684
03:41
a car sped through a stop sign,
68
221625
3559
bir araba dur işaretinde geçip
03:45
crashing into them
69
225208
1685
onlara çarptı
03:46
and killing all three of them instantly.
70
226917
2666
ve üçünü de öldürdü.
03:51
In the blink of an eye,
71
231292
2226
Göz açıp kapayana kadar,
03:53
I find myself flung to the other side of the equation,
72
233542
3684
kendimi denklemin diğer tarafında buluyorum
03:57
waking up with a whole new identity.
73
237250
3059
ve tamamen yeni bir kimlikle uyanıyorum.
04:00
Instead of being the resilience expert,
74
240333
2268
Dayanıklılık uzmanı olmak yerine,
04:02
suddenly, I'm the grieving mother.
75
242625
3059
aniden yas tutan bir anne oluyorum.
04:05
Waking up not knowing who I am,
76
245708
2476
Kim olduğumu bilmeden uyanıyorum,
04:08
trying to wrap my head around unthinkable news,
77
248208
3310
kafamı düşünülemez haberler ile dolduruyorum,
04:11
my world smashed to smithereens.
78
251542
3017
hayatım küçük parçalar hâlinde.
04:14
Suddenly, I'm the one on the end of all this expert advice.
79
254583
4851
Aniden, tüm bu uzman tavsiyelerinin ucundaki kişi ben oldum.
04:19
And I can tell you,
80
259458
1310
Size söyleyebilirim ki
04:20
I didn't like what I heard one little bit.
81
260792
3476
duyduklarım hiç hoşuma gitmedi.
04:24
In the days after Abi died,
82
264292
2226
Abi öldükten sonraki günlerde,
04:26
we were told we were now prime candidates for family estrangement.
83
266542
5809
aile yabancılaşmasına en iyi aday olduğumuzu söylediler.
04:32
That we were likely to get divorced
84
272375
2268
Boşanmamız muhtemeldi
04:34
and we were at high risk of mental illness.
85
274667
2892
ve akıl hastalığı açısında yüksek risk altındaydık.
04:37
"Wow," I remember thinking,
86
277583
1476
"Hayatımın çok kötü olduğunu düşünüyordum, teşekkürler,"
04:39
"Thanks for that, I though my life was already pretty shit."
87
279083
3060
diye düşündüğümü hatırlıyorum.
04:42
(Laughter)
88
282167
1726
(Kahkaha)
04:43
Leaflets described the five stages of grief:
89
283917
3101
Kitapçıklar, kederin beş aşamasını tanımladı:
04:47
anger, bargaining, denial, depression, acceptance.
90
287042
3267
öfke, pazarlık, inkâr, depresyon, kabul.
04:50
Victim support arrived at our door
91
290333
2351
Mağdur desteği kapımıza geldi
04:52
and told us that we could expect to write off the next five years to grief.
92
292708
5667
ve önümüzdeki beş yıl içerisinde üzüntü duyabileceğimizi söyledi.
04:59
I know the leaflets and the resources meant well.
93
299292
4017
Kitapçıkların ve kaynakların iyi niyetli olduğunu biliyorum.
05:03
But in all of that advice,
94
303333
1601
Ama bütün bu tavsiyelerde,
05:04
they left us feeling like victims.
95
304958
3601
bizi mağdur gibi hissettirdiler.
05:08
Totally overwhelmed by the journey ahead,
96
308583
2560
Önümüzde yolculuktan tamamen bunalmış
05:11
and powerless to exert any influence over our grieving whatsoever.
97
311167
5434
ve üzüntümüzün üzerinde herhangi bir etki yaratma konusunda güçsüz.
05:16
I didn't need to be told how bad things were.
98
316625
4143
Durumun ne kadar kötü olduğunun bana anlatılmasına gerek yoktu.
05:20
Believe me, I already knew things were truly terrible.
99
320792
3976
İnanın bana, işlerin gerçekten berbat olduğunu biliyordum.
05:24
What I needed most was hope.
100
324792
3083
En çok ihtiyacım olan şey, umuttu.
05:28
I needed a journey through all that anguish,
101
328708
4601
Bütün bu keder, acı ve özlemden geçen
05:33
pain and longing.
102
333333
2768
bu yolculuğa ihtiyacım vardı.
05:36
Most of all,
103
336125
1268
En çok da yas sürecimde
05:37
I wanted to be an active participant in my grief process.
104
337417
5726
aktif bir katılımcı olmak istedim.
05:43
So I decided to turn my back on their advice
105
343167
3184
Bu yüzden onların tavsiyelerine sırtımı dönmeye karar verdim
05:46
and decided instead to conduct something of a self-experiment.
106
346375
4393
ve kendi kendime bir deney yapmaya karar verdim.
05:50
I'd done the research, I had the tools,
107
350792
2101
Araştırma yaptım, araç gerecim vardı.
05:52
I wanted to know how useful they would be to me now
108
352917
3142
Tırmanmak için böylesine muazzam bir dağ karşısında
05:56
in the face of such an enormous mountain to climb.
109
356083
3976
bana ne kadar yararlı olacaklarını bilmek istedim.
06:00
Now, I have to confess at this point,
110
360083
2518
Şimdi itiraf etmeliyim ki
06:02
I didn't really know that any of this was going to work.
111
362625
3518
bunların işe yaracağını bilmiyordum.
06:06
Parental bereavement is widely acknowledged
112
366167
2434
Ebeveynlerin kayıpları,
06:08
as the hardest of losses to bear.
113
368625
3375
atlatılması en zor kayıplar olarak kabul edilmektedir.
06:13
But I can tell you now, five years on,
114
373500
3393
Ama şimdi, beş yıl sonra,
06:16
what I already knew from the research.
115
376917
2601
araştırmalardan ne öğrendiğimi anlatabilirim.
06:19
That you can rise up from adversity,
116
379542
3476
Zorluklardan ayağa kalkacağını,
06:23
that there are strategies that work,
117
383042
2476
işe yarayan stratejiler olduğunu,
06:25
that it is utterly possible
118
385542
2392
zor zamanlarda yönünüzü belirlemeye yardımcı olacak
06:27
to make yourself think and act in certain ways
119
387958
5101
belirli şekillerde düşünmenizi ve davranmanızı
06:33
that help you navigate tough times.
120
393083
4893
tamamen mümkün kıldığını.
06:38
There is a monumental body of research on how to do this stuff.
121
398000
4434
Bunun nasıl yapılacağı konusunda devasa bir araştırma var.
06:42
Today, I'm just going to share with you three strategies.
122
402458
3435
Bugün, sizinle sadece üç strateji paylaşacağım.
06:45
These are my go-to strategies that I relied upon
123
405917
3851
Bunlar, benim en güvendiğim
06:49
and saved me in my darkest days.
124
409792
2601
ve beni en karanlık günlerimde kurtaran stratejilerim.
06:52
They're three strategies that underpin all of my work,
125
412417
3809
Benim bütün çalışmalarımı destekleyen,
06:56
and they're pretty readily available to us all,
126
416250
2976
hepimiz için kolay erişilebilir,
06:59
anyone can learn them,
127
419250
1351
herkesin öğrenebileceği,
07:00
you can learn them right here today.
128
420625
2375
bugün burada öğrenebileceğiniz stratejiler.
07:04
So number one,
129
424083
1476
Birincisi, dayanıklı insanlar
07:05
resilient people get that shit happens.
130
425583
4560
kötü şeylerin olabileceğini kabul eder.
07:10
They know that suffering is part of life.
131
430167
3767
Acı çekmenin hayatın bir parçası olduğunu bilirler.
07:13
This doesn't mean they actually welcome it in,
132
433958
2185
Bu, onu hoş karşıladıkları anlamına gelmiyor,
07:16
they're not actually delusional.
133
436167
1851
hayal dünyasında da yaşamıyorlar.
07:18
Just that when the tough times come,
134
438042
3142
Zor zamanlar yaşandığında
07:21
they seem to know
135
441208
1726
acı çekmenin her insan varlığının
07:22
that suffering is part of every human existence.
136
442958
4935
bir parçası olduğunu biliyorlar.
07:27
And knowing this stops you from feeling discriminated against
137
447917
4517
Bunu bilmek, zor zamanlar yaşadığınızda
07:32
when the tough times come.
138
452458
2101
ayrımcılığa uğramış hissetmenizi önler.
07:34
Never once did I find myself thinking,
139
454583
2226
Kendimi asla "Neden ben?" diye düşünürken bulmadım.
07:36
"Why me?"
140
456833
1685
07:38
In fact, I remember thinking,
141
458542
1767
Aslında, "Neden ben olmayayım ki?" diye düşündüğümü anımsıyorum.
07:40
"Why not me?
142
460333
1935
"Kötü şeyler, diğer insanların başına geldiği gibi
07:42
Terrible things happen to you,
143
462292
1517
07:43
just like they do everybody else.
144
463833
2101
senin de başına gelir.
07:45
That's your life now,
145
465958
1435
Şu anda hayatın bu şekilde,
07:47
time to sink or swim."
146
467417
2392
batma veya yüzme zamanı," diye düşündüm.
07:49
The real tragedy
147
469833
1685
Gerçek trajedi,
07:51
is that not enough of us seem to know this any longer.
148
471542
3684
artık bunu biliyor gibi görünmemiz yeterli değil.
07:55
We seem to live in an age
149
475250
1268
Mükemmel bir yaşama sahip olduğumuz,
07:56
where we're entitled to a perfect life,
150
476542
2142
07:58
where shiny, happy photos on Instagram are the norm,
151
478708
3685
Instagram'daki parlak, mutlu fotoğrafların
08:02
when actually,
152
482417
1684
norm olduğu bir çağda yaşıyoruz.
08:04
as you all demonstrated at the start of my talk,
153
484125
4309
Aslında, konuşmanın başında söylediğim gibi,
08:08
the very opposite is true.
154
488458
2792
gerçek bunun tam tersidir.
08:12
Number two,
155
492417
1851
İkinci olarak, dayanıklı insanlar
08:14
resilient people
156
494292
1583
08:17
are really good at choosing carefully where they select their attention.
157
497458
6334
odaklanacakları şeyleri seçme konusunda gerçekten iyidir.
08:24
They have a habit of realistically appraising situations,
158
504667
3892
Gerçekçi bir şekilde değerlendirme,
08:28
and typically, managing to focus on the things that they can change,
159
508583
4851
değiştirebilecekleri şeye odaklanma
08:33
and somehow accept the things that they can't.
160
513458
5393
ve bir şekilde yapamayacakları şeyleri kabul etme alışkanlıkları var.
08:38
This is a vital, learnable skill for resilience.
161
518875
6000
Bu dayanıklılık için öğrenilebilir, hayati bir yetenektir.
08:46
As humans, we are really good
162
526042
3351
İnsan olarak, tehdit ve zayıflıkları
08:49
at noticing threats and weaknesses.
163
529417
3601
fark etme konusunda çok iyiyiz.
08:53
We are hardwired for that negative.
164
533042
3934
Bu olumsuzluğa çok bağlıyız.
08:57
We're really, really good at noticing them.
165
537000
3143
Bunu fark etme konusunda gerçekten ama gerçekten çok iyiyiz.
09:00
Negative emotions stick to us like Velcro,
166
540167
4934
Olumsuz duygular bize cırt bant gibi yapışırken
09:05
whereas positive emotions and experiences seems to bounce off like Teflon.
167
545125
5309
olumlu duygu ve deneyimler teflon gibi sekiyor.
09:10
Being wired in this way is actually really good for us,
168
550458
3435
Aslında, bu yola bağlanmak bizim için çok iyi
09:13
and served us well from an evolutionary perspective.
169
553917
3601
ve evrimsel açıdan çok işe yaradı.
09:17
So imagine for a moment I'm a cavewoman,
170
557542
2184
Bir anlığına mağara kadını olduğumu hayal ettim.
09:19
and I'm coming out of my cave in the morning,
171
559750
2351
Sabahları mağaramdan çıkıyorum
09:22
and there's a saber-toothed tiger on one side
172
562125
2143
ve bir tarafta kılıç dişli bir kaplan,
09:24
and a beautiful rainbow on the other.
173
564292
2351
diğer tarafta ise güzel bir gökkuşağı var.
09:26
It kind of pays for my survival for me to notice this tiger.
174
566667
5184
Kaplanı fark etmem, benim hayatta kalmamı sağlıyor.
09:31
The problem is,
175
571875
1268
Sorun şu ki
09:33
we now live in an era where we are constantly bombarded
176
573167
4184
gün boyu tehditlerle bombardımana uğradığımız bir çağda yaşıyoruz
09:37
by threats all day long,
177
577375
2268
09:39
and our poor brains treat every single one of those threats
178
579667
5017
ve bizim zavallı beynimiz,
tehditlerin her birini kaplanmış gibi algılıyor.
09:44
as though they were a tiger.
179
584708
2810
09:47
Our threat focus, our stress response,
180
587542
3476
Tehdit odağımız, stres tepkimiz
09:51
is permanently dialed up.
181
591042
3767
kalıcı olarak aranır.
09:54
Resilient people don't diminish the negative,
182
594833
3393
Dayanıklı insanlar olumsuzlukları azaltmaz
09:58
but they also have worked out a way
183
598250
2851
ama bunu iyiye çevirmek için çabalar.
10:01
of tuning into the good.
184
601125
3083
10:05
One day, when doubts were threatening to overwhelm me,
185
605750
3809
Bir gün, şüpheler beni bunaltmak üzereyken
10:09
I distinctly remember thinking,
186
609583
1810
10:11
"No, you do not get to get swallowed up by this.
187
611417
5142
"Hayır, bunda kaybolmayacaksın.
10:16
You have to survive.
188
616583
1768
Hayatta kalmak zorundasın.
10:18
You've got so much to live for.
189
618375
2643
Yaşamak için çok şeyin var.
Yaşamayı seç, ölmeyi değil.
10:21
Choose life, not death.
190
621042
3059
Kaybettiğin şey için sahip olduğun şeyi kaybetme,"
10:24
Don't lose what you have
191
624125
2559
10:26
to what you have lost."
192
626708
2435
diye düşündüğümü hatırlıyorum.
10:29
In psychology, we call this benefit finding.
193
629167
2434
Psikolojide buna fayda bulma diyoruz.
10:31
In my brave new world,
194
631625
1726
Benim cesur ve yeni hayatıma,
10:33
it involved trying to find things to be grateful for.
195
633375
3684
minnettar olunacak şeyleri bulmayı denemek dahil oldu.
10:37
At least our wee girl
196
637083
1726
En azından bizim minik kızımız,
10:38
hadn't died of some terrible, long, drawn-out illness.
197
638833
4268
uzun süren korkunç bir hastalıktan dolayı ölmemişti.
10:43
She died suddenly, instantly,
198
643125
2184
Aniden öldü
10:45
sparing us and her that pain.
199
645333
3726
ve bizi ve kendisini acı çekmekten kurtardı.
10:49
We had a huge amount of social support from family and friends
200
649083
3518
Bize yardımcı olması için ailemizden ve arkadaşlarımızdan
10:52
to help us through.
201
652625
1768
sosyal destek aldık.
10:54
And most of all,
202
654417
1434
Hepsinden önce,
10:55
we still had two beautiful boys to live for,
203
655875
3393
hâlâ bize ihtiyacı olan,
bizim verebildiğimiz kadar normal bir hayatı hak eden,
10:59
who needed us now,
204
659292
1684
11:01
and deserved to have as normal a life as we could possibly give them.
205
661000
5875
yaşama amacımız olan iki tane güzel oğlumuz var.
11:08
Being able to switch the focus of your attention
206
668333
2810
Dikkatinizi iyiliği içerecek bir şekilde değiştirebilmenin
11:11
to also include the good
207
671167
1934
11:13
has been shown by science to be a really powerful strategy.
208
673125
3934
bilim tarafından güçlü bir strateji olduğu doğrulanmıştır.
11:17
So in 2005, Martin Seligman and colleagues conducted an experiment.
209
677083
4810
2005'te, Martin Seligmen ve arkadaşları bir deney yaptı.
11:21
And they asked people, all they asked people to do,
210
681917
4601
İnsanlardan, gün içerisinde
11:26
was think of three good things that had happened to them each day.
211
686542
4601
başlarına gelen üç şeyi düşünmelerini istediler.
11:31
What they found, over the six months course of this study,
212
691167
3601
Altı aylık çalışma sonunda;
11:34
was that those people showed higher levels of gratitude,
213
694792
3517
insanların yüksek seviyede minnettarlık,
11:38
higher levels of happiness
214
698333
1643
yüksek seviyede mutluluk
11:40
and less depression over the course of the six-month study.
215
700000
5309
ve daha az depresyon belirtisi gösterdiklerini buldular.
11:45
When you're going through grief,
216
705333
1524
Yas sürecindeyken
11:46
you might need a reminder,
217
706881
2470
bir hatırlatıcıya
11:49
or you might need permission to feel grateful.
218
709375
3101
ya da minnettar hissedecek bir söze ihtiyacın olabilir.
11:52
In our kitchen, we've got a bright pink neon poster
219
712500
2768
Mutfağımızda, bize iyiyi kabul etmemizi hatırlatan
11:55
that reminds us to "accept" the good.
220
715292
3434
parlak neon bir poster var.
11:58
In the American army,
221
718750
1768
Amerikan ordusunda,
12:00
they framed it a little bit differently.
222
720542
2059
biraz daha farklı bir şekilde çerçevelendi.
12:02
They talked to the army about hunting the good stuff.
223
722625
4184
İyi şeyler avlamak konusunda orduyla konuştular.
12:06
Find the language that works for you,
224
726833
1893
İşiniz yarayan bir dil bulun
12:08
but whatever you do,
225
728750
1309
ama ne yaparsanız yapın
12:10
make an intentional, deliberate, ongoing effort
226
730083
4310
dünyanızda neyin iyi olduğunu anlamak için
12:14
to tune into what's good in your world.
227
734417
2916
sürekli çaba sarf edin.
12:18
Number three,
228
738292
1267
Üçüncü olarak,
12:19
resilient people ask themselves,
229
739583
1935
dayanıklı insanlar kendilerine
12:21
"Is what I'm doing helping or harming me?"
230
741542
3892
"Yaptığım şey bana yararlı mı yoksa zararlı mı?" diye sorar.
12:25
This is a question that's used a lot in good therapy.
231
745458
3893
Bu, terapide sıklıkla kullanılan bir soru.
12:29
And boy, is it powerful.
232
749375
2434
O kadar işe yarıyor ki!
12:31
This was my go-to question
233
751833
2976
Bu, kızlar öldükten sonra
12:34
in the days after the girls died.
234
754833
2393
sorduğum soruydu.
12:37
I would ask it again and again.
235
757250
3726
Tekrar ve tekrar sorardım.
12:41
"Should I go to the trial and see the driver?
236
761000
3018
"Duruşmaya gidip sürücüyü görmeli miyim?
12:44
Would that help me or would it harm me?"
237
764042
2726
Bu bana yararlı mı olur yoksa bana zarar mı verir?"
12:46
Well, that was a no-brainer for me,
238
766792
1892
Bu benim için mantıksızdı
12:48
I chose to stay away.
239
768708
1851
ve uzak kalmayı tercih ettim.
12:50
But Trevor, my husband, decided to meet with the driver
240
770583
2726
Ama Trevor, eşim
12:53
at a later time.
241
773333
1768
sürücü ile tanışmaya karar verdi.
12:55
Late at night, I'd find myself sometimes poring over old photos of Abi,
242
775125
5351
Geceleri, Abi'nin fotoğraflarına dalmış bir biçimde
13:00
getting more and more upset.
243
780500
1976
kendimi çok daha üzgün buluyordum.
13:02
I'd ask myself,
244
782500
1268
13:03
"Really? Is this helping you or is it harming you?
245
783792
3684
"Gerçekten, bunun sana faydası mı var
yoksa sana zarar mı veriyor?
13:07
Put away the photos,
246
787500
1643
Fotoğrafları kaldır,
13:09
go to bed for the night,
247
789167
1601
geceleri yatağa gir,
13:10
be kind to yourself."
248
790792
2000
kendine nazik ol."
13:13
This question can be applied to so many different contexts.
249
793833
3810
Bu soru çok farklı konularda sorulabilir.
13:17
Is the way I'm thinking and acting helping or harming you,
250
797667
4017
Bir promosyonu almak için,
13:21
in your bid to get that promotion,
251
801708
3101
bir sınavı geçmek için,
13:24
to pass that exam,
252
804833
1601
kalp krizinden kurtulmak için,
13:26
to recover from a heart attack?
253
806458
2560
düşündüğüm ya da yaptığım yararlı mı yoksa zararlı mı?
13:29
So many different ways.
254
809042
2559
Çok fazla farklı yol var.
13:31
I write a lot about resilience,
255
811625
1726
Dayanıklı insanlar hakkında
13:33
and over the years, this one strategy
256
813375
2809
çok şey yazdım ve yıllar geçtikçe
13:36
has prompted more positive feedback than any other.
257
816208
3560
bu strateji diğerlerinden daha olumlu geri dönüt aldı.
13:39
I get scores of letters and emails and things
258
819792
2351
İnsanların hayatları üzerinde
13:42
from all over the place of people saying
259
822167
1976
ne kadar büyük bir etkisi olduğunu anlatan
13:44
what a huge impact it's had on their lives.
260
824167
2934
birçok farklı yerden ve kişiden mektup ve e-posta alıyorum.
13:47
Whether it is forgiving family ancient transgressions, arguments
261
827125
5309
Bunlar; uzun yıllar evvelinde Noel zamanında yaşanan
aile tartışmalarını, kavgaları affetmek hakkında olabiliyor
13:52
from Christmases past,
262
832458
1935
13:54
or whether it is just trolling through social media,
263
834417
3392
veya sadece sosyal medyayı trolleyen,
13:57
whether it is asking yourself
264
837833
2351
kendine bir kadeh şaraba daha ihtiyacı olup olmadığını soran
14:00
whether you really need that extra glass of wine.
265
840208
3334
biri hakkında olabiliyor.
14:04
Asking yourself whether what you're doing, the way you're thinking,
266
844875
4059
Yaptığınız, düşündüğünüz, davrandığınız şeyin
14:08
the way you're acting
267
848958
1268
size yararlı mı
14:10
is helping or harming you,
268
850250
2934
yoksa zararlı mı olduğunu kendinize sormanız
14:13
puts you back in the driver's seat.
269
853208
2893
sizi arabanın arka koltuğuna koyar.
14:16
It gives you some control over your decision-making.
270
856125
4875
Karar verirken kontrollü olmanızı sağlar.
14:22
Three strategies.
271
862792
1851
Üç strateji.
14:24
Pretty simple.
272
864667
1250
Oldukça basit.
14:26
They're readily available to us all,
273
866875
2601
Herkes için kolay erişilebilirler,
14:29
anytime, anywhere.
274
869500
2851
her zaman, her yerde.
14:32
They don't require rocket science.
275
872375
3268
Uzay bilimi değil ya.
14:35
Resilience isn't some fixed trait.
276
875667
3392
Dayanıklılık, sabit bir özellik değildir.
14:39
It's not elusive,
277
879083
1268
Bazı insanların sahip olup
14:40
that some people have and some people don't.
278
880375
2917
bazılarının olmaması anlaşılmaz değil.
14:44
It actually requires very ordinary processes.
279
884125
5101
Çok sıradan süreçler gerektirir,
14:49
Just the willingness to give them a go.
280
889250
3268
sadece onlara bir şey yapma isteği.
14:52
I think we all have moments in life
281
892542
2642
Sanırım hepimiz hayatında,
14:55
where our life path splits
282
895208
1893
yaşam yolumuzun parçalandığı
14:57
and the journey we thought we were going down
283
897125
2351
ve aşağı indiğimizi düşündüğümüz
14:59
veers off to some terrible direction
284
899500
4309
ama hiç istemediğimiz hâlde
15:03
that we never anticipated,
285
903833
2185
korkunç yönlere sapan yolculuklar var.
15:06
and we certainly didn't want.
286
906042
2642
15:08
It happened to me.
287
908708
1250
Benim başıma geldi.
15:10
It was awful beyond imagining.
288
910875
2934
Hayal etmenin ötesinde korkunçtu.
15:13
If you ever find yourselves in a situation where you think
289
913833
5101
Eğer hayatınızda,
"Buradan çıkmanın yolu yok," diye düşündüğünüz bir durum varsa
15:18
"There's no way I'm coming back from this,"
290
918958
3226
15:22
I urge you to lean into these strategies
291
922208
3226
sizi bu stratejilere sığınmaya
15:25
and think again.
292
925458
2000
ve tekrar düşünmeye çağırıyorum.
15:28
I won't pretend
293
928958
2143
Bu kolay bir yolmuş gibi davranmayacağım
15:31
that thinking this way is easy.
294
931125
2500
15:34
And it doesn't remove all the pain.
295
934458
3143
ve bütün acıyı dindirmiyor.
15:37
But if I've learned anything over the last five years,
296
937625
4726
Ama son beş yılda bir şey öğrendiysem
15:42
it is that thinking this way really does help.
297
942375
3726
o da gerçekten yardımcı olduğudur.
15:46
More than anything,
298
946125
1601
Her şeyden çok,
15:47
it has shown me that it is possible
299
947750
3976
yaşamak ve acı çekmenin aynı zamanda olmasının
15:51
to live and grieve at the same time.
300
951750
4143
mümkün olduğunu gösterdi.
15:55
And for that, I would be always grateful.
301
955917
4142
Bunun için her zaman minnettarım.
16:00
Thank you.
302
960083
1268
Teşekkür ederim.
16:01
(Applause)
303
961375
3042
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7